Sizi bu yazarla tanıştırmak istedim kitabı daha henüz bitirdim. Öncelikle Anar'ın dili çok iyi Osmanlı döneminde, Konstantiniye'de(İstanbul) 1681-1684 yıllarında geçmesine rağmen gayet akıcı bir şekilde okuyabiliyorsunuz bazı yerlerde eski türkçe kelimeler geçsede cümle yapısından ne demek istediğini ve anlamını çıkartıyorsunuz kitap sizi dil üzerine düşünmeye sevk ediyor.
Sıkıcı betimlemeler vs yok sıkılmadan okuyorsunuz acaba sonra ne olacak diye düşünüyorsunuz. kurgusu muhteşem kendini okutuyor ayrıca belirtmekte fayda var kitap fantastik türde bir kurgu.Osmanlı dönemini bu şekilde farklı bakış açılarıyla anlatan başka bir yazar görmedim türünün ilk örneği diyebiliriz.
Gerçek ve hayal birbirine girmiş ayrıca kitabın bir diğer özelliği Anar aslında bazı karakterler üzerinden felsefi tartışmalar geliştirmeler yapmış olması romanın içinde bahsi geçen Rendekar aslında Descartes'ın ta kendisi.Roman içerisindeki karakterler de çok orjinal ben sevdim hepsini.
Kısacası tarihle,felsefeyi edebi bir şekilde harmanlayıp fantastik unsurlarda ekleyerek önümüze koymuş Anar diğer kitaplarınıda okuyacağım kısa sürede.