Bu 3 hafta sonra yayınlacak bölümün öngösterimi. Daha önce neredeyse hiç çeviri yapmadım hatalarımı mazur görün. Kesinlikle en iyi Tog bölümlerinden biri.
https://imgur.com/a/fOkII
https://imgur.com/a/fOkII
Son bölümde Baam GoG'a ''Bana nasıl bir tanrı olunacağını öğret'' demişti.
GoG: Nasıl bir tanrı olunacağını mı?
Baam: Evet!
GoG: Nasıl bir tanrı olunacağı... Ne kadar da saçma bir soru, yoksa bu ben ''god of guardians'' olduğum için mi?
Baam: Evet, senin bunu bilebileceğini düşündüm.
GoG: Kusura bakma ama bunun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Gardiyanların Tanrısı sadece kurallıların bana taktığı bir lakap.
Baam: Demek öyle .. ( Baam ayrılır)
GoG: Ne! Öylece gidiyor musun? Ne kadar da umarsızsın.
Dışarıda birkaç problem yaşamış olmalısın. Sana ne oldu böyle?
Baam: Arkadaşlarımı kaybettim.. Öyle bir düşmana karşı yapabileceğim hiçbir şey yoktu! Bunların hepsi Ölüm katına gitmek istediğim için oldu, Karaka bu yüzden burdaydı. Herkes benim yüzümden tehlikedeydi ama hiçbir şey yapamadım... Yine başkaları tarafından kurtarılmak zorunda kaldım..
GoG: Bu yüzden mi ''bir tanrı'' olmak istiyorsun?
Baam: Evet.
GoG: Fazla açgözlüsün, zaten diğer kurallıların hepsinden daha güçlüsün.
Baam: Ama düşmanlarım benden daha güçlü! Eğer yeterince güçlü olsaydım böyle olmazdı!
GoG: Arkadaşlarını kurtarabileceğini mi söylüyorsun? Düşmanların sana dokunmaya bile korkacak mıydı?
Çocuk, güç herkesi mutlu edemez. Daha önce başka bir çocuk ta bana benzer bir soru sormuştu. Bana nasıl bu kulenin kralı olabileceğini sordu, niye diye sorduğumda cevabı: '' Bu kuleyi herkesin mutlu şekilde yaşayabileceği hale getirmek istiyorum.'' oldu.
O çocuğa güçlü olması için yardım ettim ve gerçekten de kulenin kralı oldu. Bununla birlikte herkesi mutlu edemedi. Ona ne oldu, bilmiyorum.
Ama emin olduğum tek bir şey var ki o da büyük bir güce hükmetmek çevrendeki insanları mutlu yapmaz. Güce sadece sahip olmak yetmez, onu nasıl kullanacağını da bilmelisin. Eğer kontrol edemeyeceğin bir güce sahip olursan sonunun ne olacağı çok açık!
Aslında çektiğin acıların kaynağı sahip olduğun o güç.
Eğer tanrı gibi bir güce sahip olursan çevrendeki herkes mutlu olur mu sanıyorsun? Şu anki huzursuzluğun yüzünden gerçekten önemli olan şeyi unutuyorsun. Sonraki testten sonra aklını toplayıp geri gel.
Bununla birlikte nasıl bir tanrı olunur hiçbir fikrim yok ama sana şu anki halinden daha güçlü olmayı öğretebilirim.
Koon: Şimdi mi geliyorsun Baam? - Baam: Mr Koon.
Koon: Pirinç Çömleği'ne gittin değil mi? - Baam : Evet ...
Koon: Kendi başına güçlü olmayı çalışman bizi üzüyor. - Baam: Bu...
Koon: Bazen bizim iyiliğimiz için bizi terk edebileceğini düşünüyorum. o yüzden bir yere gitmeden önce bize haber ver lütfen. Böylece seni her zaman takip edebiliriz.
Androssi: Hey Baam! Bir şey demeden nereye gittin? hiçbir şey yememişsin bile! Ne kadar endişelendim haberin var mı?
Bamm: Androssi ...! - Androssi: Ne kadar acı çektim haberin var mı?
Androssi: Şu Ha ailesi kadını beni tuhaf gözlemcisiyle izleyip duruyor!
Yuri: ( Gözlemciden) Baam, geri gelmişsin! Bu arada niye Baam'la bu kadar yakınsın kardeşim? Seni uyarmıştım, Baam'a yaklaşmak yok!
Androssi: Ne ara yine buldun beni, kahretsin!
Yuri: Odama gel yoksa seni kendim bulurum.
Androssi: Kapa çeneni, geleceğimi mi düşünüyorsun? Asla!
Yuri: Öyleyse ben gelirim. - Androssi: Hayır...! ( Androssi ayrılır)
Koon: Baam... Yihwa, Timsah ve kılıç ustası hayatta olmalı bu yüzden endişelenme. Yapmamız gereken şey sükunetimizi korumak ve onlar geri gelene kadar hayatta kalmaya çalışmak. Onlar böyle kolayca ölecek insanlar değil.
( Androssi bir anda Bong bonglar ortaya çıkar.)
Androssi: Baam! Son bir şey daha: arkadaşlarını kaybettiğin için sanki ölmüşsün gibi davranma. Bazıları senden ayrılabilir ama yanında benim gibi biri var! Seni koruyacak Tamam mı? Kendine iyi bak, bu bir emirdir sadece biraz dinlen.
Yuri: (gözlemciden) Kaçmaktan vazgeç çocuk. - Androssi: Hayır..! Beni takip etmeyi bırak!
( Bir gün sonra, test bitmiş)
Boro: Acaba Wangnan'ın takımına ne oldu? Haber var mı?
Koon: Onlarla bağlantı kurmamızın bir yolu yok. _ Baam: Onları arayabiliriz.
Hwaryun: Onları aramamanız sizin için daha iyi olur. - Koon: Hwaryun..?
Hwaryun: Onlar ayrılırken kararlarına saygı duyulması gerektiğini söylemiştin. Wangnan kendi yolundan yürümeye başladı. Öyleyse biz de kendi yolumuzu takip etmeliyiz. Zaten başkaları için endişelenecek vaktimiz yok, yakında Ölüm katına ulaşmış olacağız. Orası öyle bir yer ki seviyeciler bile girerken 2 kez düşünür. Yuri Zahard'la beraber olsak bile böyle giderse hayatta kalmak zor olacak
( Çevrilmemiş önemsiz konuşmalar. Konuşmanın sonunda Evan Koon'a fener kullanmakla ilgili eğitim vermek için ayrılır. Androssi Yuri'yle giderken Baam yola yalnız devam eder.)
GoG: Demek kararını verdin.. intikamın hakkında?
Baam: Emin değilim ben sadece arkadaşlarımı kendi zayıflığım yüzünden kaybettiğim için üzgünüm. Ama bir şeyden eminim ki o da sadece güçlü olmak insanları mutlu edemez. Kontrol edemediğim güç sadece yanımdakilere zarar verir ama bu demek değil ki daha güçlü olmak için çabalamayı bırakacağım.
Eğer birini incitirsem bu kötü olurdu bu yüzden tanrı gibi olmak istiyorum. Eğer bu kötü sonuçlar doğurursa bedelini ödemeye hazırım. Daha güçlü olacağım ve savaşacağım. Sevdiklerimi korumak ve onlarla birlikte olabilmek için!
GoG: ( Benzer ama farklı da. O Zahard gibi değil, Zahard diğerlerinden üstün olarak bir şeyleri değiştimek istemişti ama o diğerleriyle birlikte olabilmek için güçlenmek istiyor. Bu küçük fark gözden kaçırdğım şeydi, bu üzerine bir bahse girmeye değebilir.)
GoG: Kendi gerçek benliğini bulmadan önce gerçekten güçlü olamazsın ama daha güçlü olmaya da hakkın var. Öyleyse eğitime başlayalım!
(GoG normal insan boyutuna küçülür)
GoG: Boyutumu rakibime göre değiştirebilirim, bu benim ortanca halim.
Seni bu savaşla daha güçlü hale getireceğim! Kendine gel ve saldır bana!
Şu andan itibaren sana 10 Aile liderlerinin shinsoo kontrol tekniklerini öğreteceğim!
(Haftalar Sonra - Wangnan ve Miseng'in hapsedildiği yer)
Wangnan: Giderek soğuyor. Hava daha yukarı çıktığımız için mi soğuyor?
Rachel: Evet gerçekten soğuk. Bunlarla örtünün, rehinelerimiz ölürse hiçbir değerleri kalmaz.
Wangnan: Rachel!
Rachel: ...Aslında Hoaqin sizi yemiş olması gerektiği konusunda ısrarcıydı.
Wangnan: Git başımdan! Rehine olmaktansa ölmek daha iyidir.
Rachel: Demek öyle... şuradaki kız da mı öyle düşünüyor acaba? sen hala takımının liderisin, ne yapman gerektiğine karar vermelisin eh aslında bu sana kalmış..
Wangnan: Benim liderlikle alakam bile yok!
Rachel: Gerçekten mi? Zahard kanını miras almış biri için acınasısın.
Wangnan: Sen de kimsin?!
Rachel: bu yüzük.. senin değil mi?
Wangnan: Ama sen bunu nasıl...?
Rachel: Endişelenme, hiçkimseye bir şey söylemedim, özellikle de Hoaqin'e. Aslında bu yüzük hakkında birkaç şey biliyorum. Çünkü aynı yüzüğe sahip olan başka birini daha tanıyorum. Zahard'ın saklamaya çalıştıkları arasında en utanç verici olan sensin. O güce sahip olmamaları gereken kişiler arasında, Kırmızı Bölgenin Prensi!
Wangnan: Sen de kimsin! Nasıl olur da?
Rachel: Baam sana benim de bir kuralsız olduğumu söylemedi mi? Bu yüzden Fug'dayım ve pek çok şey bilirim.
Kuleyi neden Baam'la birlikte tırmanıyordun merak ediyorum. Onu kullanarak Zahard'dan intikam olmak mı istiyordun? Ama o bu iş için uygun biri değil, benimle işbirliği yapmaya ne dersin?
Wangnan: Ne?
Rachel: Diken'in asıl parçası ölüm katında gizli. Baam'ın dikeni onun bir parçasından başka bir şey değil. Eğer tamamlanmış Dikeni ele geçirebilirsek Zahard'ın ölümsüzlüğünü yok edebiliriz, kendisiyle beraber...
Bu ne anlama geliyor biliyorsun değil mi?
Dünyayı sadece bunlarla yok etmek imkansız olurdu ama hala bu onun dünyasını yok edecek çatlak olabilir.
Ah bir de ''Kulenin Kapısını açan Anahtarı'' biliyorsun değil mi?
O gün Zahard kendini kulenin hakimi olarak ilan etti ve tırmanmaktan vazgeçti. Anahtarı da bir yerlere sakladı.
Böylece hiçkimse 134. kattan yukarı çıkamayacaktı. Zahard anahtarın yarısını Büyük Demirci Asharu Edwaru'ya verdi ve o da bunu 13 Ay serisini yapmak için kullandı.
Ama diğer yarısını ortadan kayboldu, acaba nereye gitti? Diğer yarı bu yüzüğün içinde değil mi?
Hepiniz kulenin zirvesine ulaştığında Kapı tekrar açılacak. Benimle gel Kırmızı Bölgenin Prensi, birlikte bu kuleyi değiştireceğiz!
-Son-
GoG: Nasıl bir tanrı olunacağını mı?
Baam: Evet!
GoG: Nasıl bir tanrı olunacağı... Ne kadar da saçma bir soru, yoksa bu ben ''god of guardians'' olduğum için mi?
Baam: Evet, senin bunu bilebileceğini düşündüm.
GoG: Kusura bakma ama bunun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Gardiyanların Tanrısı sadece kurallıların bana taktığı bir lakap.
Baam: Demek öyle .. ( Baam ayrılır)
GoG: Ne! Öylece gidiyor musun? Ne kadar da umarsızsın.
Dışarıda birkaç problem yaşamış olmalısın. Sana ne oldu böyle?
Baam: Arkadaşlarımı kaybettim.. Öyle bir düşmana karşı yapabileceğim hiçbir şey yoktu! Bunların hepsi Ölüm katına gitmek istediğim için oldu, Karaka bu yüzden burdaydı. Herkes benim yüzümden tehlikedeydi ama hiçbir şey yapamadım... Yine başkaları tarafından kurtarılmak zorunda kaldım..
GoG: Bu yüzden mi ''bir tanrı'' olmak istiyorsun?
Baam: Evet.
GoG: Fazla açgözlüsün, zaten diğer kurallıların hepsinden daha güçlüsün.
Baam: Ama düşmanlarım benden daha güçlü! Eğer yeterince güçlü olsaydım böyle olmazdı!
GoG: Arkadaşlarını kurtarabileceğini mi söylüyorsun? Düşmanların sana dokunmaya bile korkacak mıydı?
Çocuk, güç herkesi mutlu edemez. Daha önce başka bir çocuk ta bana benzer bir soru sormuştu. Bana nasıl bu kulenin kralı olabileceğini sordu, niye diye sorduğumda cevabı: '' Bu kuleyi herkesin mutlu şekilde yaşayabileceği hale getirmek istiyorum.'' oldu.
O çocuğa güçlü olması için yardım ettim ve gerçekten de kulenin kralı oldu. Bununla birlikte herkesi mutlu edemedi. Ona ne oldu, bilmiyorum.
Ama emin olduğum tek bir şey var ki o da büyük bir güce hükmetmek çevrendeki insanları mutlu yapmaz. Güce sadece sahip olmak yetmez, onu nasıl kullanacağını da bilmelisin. Eğer kontrol edemeyeceğin bir güce sahip olursan sonunun ne olacağı çok açık!
Aslında çektiğin acıların kaynağı sahip olduğun o güç.
Eğer tanrı gibi bir güce sahip olursan çevrendeki herkes mutlu olur mu sanıyorsun? Şu anki huzursuzluğun yüzünden gerçekten önemli olan şeyi unutuyorsun. Sonraki testten sonra aklını toplayıp geri gel.
Bununla birlikte nasıl bir tanrı olunur hiçbir fikrim yok ama sana şu anki halinden daha güçlü olmayı öğretebilirim.
Koon: Şimdi mi geliyorsun Baam? - Baam: Mr Koon.
Koon: Pirinç Çömleği'ne gittin değil mi? - Baam : Evet ...
Koon: Kendi başına güçlü olmayı çalışman bizi üzüyor. - Baam: Bu...
Koon: Bazen bizim iyiliğimiz için bizi terk edebileceğini düşünüyorum. o yüzden bir yere gitmeden önce bize haber ver lütfen. Böylece seni her zaman takip edebiliriz.
Androssi: Hey Baam! Bir şey demeden nereye gittin? hiçbir şey yememişsin bile! Ne kadar endişelendim haberin var mı?
Bamm: Androssi ...! - Androssi: Ne kadar acı çektim haberin var mı?
Androssi: Şu Ha ailesi kadını beni tuhaf gözlemcisiyle izleyip duruyor!
Yuri: ( Gözlemciden) Baam, geri gelmişsin! Bu arada niye Baam'la bu kadar yakınsın kardeşim? Seni uyarmıştım, Baam'a yaklaşmak yok!
Androssi: Ne ara yine buldun beni, kahretsin!
Yuri: Odama gel yoksa seni kendim bulurum.
Androssi: Kapa çeneni, geleceğimi mi düşünüyorsun? Asla!
Yuri: Öyleyse ben gelirim. - Androssi: Hayır...! ( Androssi ayrılır)
Koon: Baam... Yihwa, Timsah ve kılıç ustası hayatta olmalı bu yüzden endişelenme. Yapmamız gereken şey sükunetimizi korumak ve onlar geri gelene kadar hayatta kalmaya çalışmak. Onlar böyle kolayca ölecek insanlar değil.
( Androssi bir anda Bong bonglar ortaya çıkar.)
Androssi: Baam! Son bir şey daha: arkadaşlarını kaybettiğin için sanki ölmüşsün gibi davranma. Bazıları senden ayrılabilir ama yanında benim gibi biri var! Seni koruyacak Tamam mı? Kendine iyi bak, bu bir emirdir sadece biraz dinlen.
Yuri: (gözlemciden) Kaçmaktan vazgeç çocuk. - Androssi: Hayır..! Beni takip etmeyi bırak!
( Bir gün sonra, test bitmiş)
Boro: Acaba Wangnan'ın takımına ne oldu? Haber var mı?
Koon: Onlarla bağlantı kurmamızın bir yolu yok. _ Baam: Onları arayabiliriz.
Hwaryun: Onları aramamanız sizin için daha iyi olur. - Koon: Hwaryun..?
Hwaryun: Onlar ayrılırken kararlarına saygı duyulması gerektiğini söylemiştin. Wangnan kendi yolundan yürümeye başladı. Öyleyse biz de kendi yolumuzu takip etmeliyiz. Zaten başkaları için endişelenecek vaktimiz yok, yakında Ölüm katına ulaşmış olacağız. Orası öyle bir yer ki seviyeciler bile girerken 2 kez düşünür. Yuri Zahard'la beraber olsak bile böyle giderse hayatta kalmak zor olacak
( Çevrilmemiş önemsiz konuşmalar. Konuşmanın sonunda Evan Koon'a fener kullanmakla ilgili eğitim vermek için ayrılır. Androssi Yuri'yle giderken Baam yola yalnız devam eder.)
GoG: Demek kararını verdin.. intikamın hakkında?
Baam: Emin değilim ben sadece arkadaşlarımı kendi zayıflığım yüzünden kaybettiğim için üzgünüm. Ama bir şeyden eminim ki o da sadece güçlü olmak insanları mutlu edemez. Kontrol edemediğim güç sadece yanımdakilere zarar verir ama bu demek değil ki daha güçlü olmak için çabalamayı bırakacağım.
Eğer birini incitirsem bu kötü olurdu bu yüzden tanrı gibi olmak istiyorum. Eğer bu kötü sonuçlar doğurursa bedelini ödemeye hazırım. Daha güçlü olacağım ve savaşacağım. Sevdiklerimi korumak ve onlarla birlikte olabilmek için!
GoG: ( Benzer ama farklı da. O Zahard gibi değil, Zahard diğerlerinden üstün olarak bir şeyleri değiştimek istemişti ama o diğerleriyle birlikte olabilmek için güçlenmek istiyor. Bu küçük fark gözden kaçırdğım şeydi, bu üzerine bir bahse girmeye değebilir.)
GoG: Kendi gerçek benliğini bulmadan önce gerçekten güçlü olamazsın ama daha güçlü olmaya da hakkın var. Öyleyse eğitime başlayalım!
(GoG normal insan boyutuna küçülür)
GoG: Boyutumu rakibime göre değiştirebilirim, bu benim ortanca halim.
Seni bu savaşla daha güçlü hale getireceğim! Kendine gel ve saldır bana!
Şu andan itibaren sana 10 Aile liderlerinin shinsoo kontrol tekniklerini öğreteceğim!
(Haftalar Sonra - Wangnan ve Miseng'in hapsedildiği yer)
Wangnan: Giderek soğuyor. Hava daha yukarı çıktığımız için mi soğuyor?
Rachel: Evet gerçekten soğuk. Bunlarla örtünün, rehinelerimiz ölürse hiçbir değerleri kalmaz.
Wangnan: Rachel!
Rachel: ...Aslında Hoaqin sizi yemiş olması gerektiği konusunda ısrarcıydı.
Wangnan: Git başımdan! Rehine olmaktansa ölmek daha iyidir.
Rachel: Demek öyle... şuradaki kız da mı öyle düşünüyor acaba? sen hala takımının liderisin, ne yapman gerektiğine karar vermelisin eh aslında bu sana kalmış..
Wangnan: Benim liderlikle alakam bile yok!
Rachel: Gerçekten mi? Zahard kanını miras almış biri için acınasısın.
Wangnan: Sen de kimsin?!
Rachel: bu yüzük.. senin değil mi?
Wangnan: Ama sen bunu nasıl...?
Rachel: Endişelenme, hiçkimseye bir şey söylemedim, özellikle de Hoaqin'e. Aslında bu yüzük hakkında birkaç şey biliyorum. Çünkü aynı yüzüğe sahip olan başka birini daha tanıyorum. Zahard'ın saklamaya çalıştıkları arasında en utanç verici olan sensin. O güce sahip olmamaları gereken kişiler arasında, Kırmızı Bölgenin Prensi!
Wangnan: Sen de kimsin! Nasıl olur da?
Rachel: Baam sana benim de bir kuralsız olduğumu söylemedi mi? Bu yüzden Fug'dayım ve pek çok şey bilirim.
Kuleyi neden Baam'la birlikte tırmanıyordun merak ediyorum. Onu kullanarak Zahard'dan intikam olmak mı istiyordun? Ama o bu iş için uygun biri değil, benimle işbirliği yapmaya ne dersin?
Wangnan: Ne?
Rachel: Diken'in asıl parçası ölüm katında gizli. Baam'ın dikeni onun bir parçasından başka bir şey değil. Eğer tamamlanmış Dikeni ele geçirebilirsek Zahard'ın ölümsüzlüğünü yok edebiliriz, kendisiyle beraber...
Bu ne anlama geliyor biliyorsun değil mi?
Dünyayı sadece bunlarla yok etmek imkansız olurdu ama hala bu onun dünyasını yok edecek çatlak olabilir.
Ah bir de ''Kulenin Kapısını açan Anahtarı'' biliyorsun değil mi?
O gün Zahard kendini kulenin hakimi olarak ilan etti ve tırmanmaktan vazgeçti. Anahtarı da bir yerlere sakladı.
Böylece hiçkimse 134. kattan yukarı çıkamayacaktı. Zahard anahtarın yarısını Büyük Demirci Asharu Edwaru'ya verdi ve o da bunu 13 Ay serisini yapmak için kullandı.
Ama diğer yarısını ortadan kayboldu, acaba nereye gitti? Diğer yarı bu yüzüğün içinde değil mi?
Hepiniz kulenin zirvesine ulaştığında Kapı tekrar açılacak. Benimle gel Kırmızı Bölgenin Prensi, birlikte bu kuleyi değiştireceğiz!
-Son-
Son düzenleme:
böyle bölüm mü olur be. en önemli bölümlerden sanırım
