Hastasıyız.Üstadın sıradan bir filmi bile yok zaten.
Geçen haftasonu kendi ağzından yazılmış otobiyografisini ve eserlerini inceleyen AFA Yayınları'nın kitabını okudum. Bu adamı tanımlamaya kelimeler yetmez.
Hastasıyız.Üstadın sıradan bir filmi bile yok zaten.
Bazı söylemlerini bende okumuştum ünlü yönetmenlerin laflarına bakarken.Karamsarlığı ve psikolojiyi inanılmaz yansıtıyor.Yönetmenlerden bahsetmişken bir liste atayım birazdan diğer konuya.Hastasıyız.
Geçen haftasonu kendi ağzından yazılmış otobiyografisini ve eserlerini inceleyen AFA Yayınları'nın kitabını okudum. Bu adamı tanımlamaya kelimeler yetmez.
Konusu aklıma şunu getirdi.Hardcore Henry
Konusu:
Yorum:Ilya Naishuller'ın yapımcı, oyuncu ve yönetmen olarak adeta tek başına hayat verdiği Hardcore, sinemada daha önce bu seviyede hiç denenmemiş bir yaklaşımla filmin tüm perspektifini aksiyon kameraları ile filmin ana karakterinin gözünden perdeye yansıtıyor. 40. Toronto Film Festivali kapsamında da gösterilen filmle adeta bir FPS (first person shooter: birinci şahıs nişancı/olayların birinci tekil şahsın gözünden gözükmesi) oyununun içine dahil oluyoruz. Bol aksiyon içermesinin yanında bilim-kurgu türünden de izler taşıyacak olan filmde öldükten sonra bir cyborg olarak hayata döndürülen Henry’nin hikâyesi anlatılacak. Olayları onun gözünden izleyeceğimiz karakterin karısı kaçırılır. İngiltere vatandaşı olan Henry, hiç bilmediği bir şehir olan Moskova’da, telekinetik güçlere sahip bir psikopatın kaçırdığı karısını kurtarmaya çalışır. Burada Jimmy dışında herkes, Henry’nin ölmesini istemektedir.
Herkese önerebileceğim bir film. Direk aksiyonla başlıyor ve hep öyle devam ediyor. FPS türünde oyun severler kaçırmayın derim. Yalnız filmde birçok şey askıda kalıyor ve birçok şeye yanıt alamıyoruz. Umarım 2. bir film olur ve o kısımları anlatırlar. O da RPG olmalı Son sahne; helikopter sahnesi hahaha.
Biraz öyle sayılır aslında. Hatta bu klibi yapan grubun film yapmasını isterdim, konuda güzeldi. Hardcore da bunun gibi izlenir, öneririm.Konusu aklıma şunu getirdi.
thumbnail a takılmayın :/ 3 saniyelik bişey o.
Üstüne Blue is the Warmest Color izleseydin sanat için ne kadar soyunduklarını görürdün (eğer şimdiye kadar görmediysen tabi).Jeune et Jolie (Genç ve Güzel)
Fransız'lar yine sınırları zorluyor, adamlarda ar namus kalmamış
Ayıp yaptın, benim gibi Shoujo-ai sever biri bu filmi izlemez mi, yarın kesin izlerimÜstüne Blue is the Warmest Color izleseydin sanat için ne kadar soyunduklarını görürdün (eğer şimdiye kadar görmediysen tabi).