Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Kütüphane] Monkey D. Luffy

Bu Karakter Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

  • Severim

    Kullanılan: 244 85.6%
  • Sevmem

    Kullanılan: 41 14.4%

  • Kullanılan toplam oy
    285

"Hasır Şapkalı Luffy" veya yaygın olarak "Hasır Şapka" olarak da bilinen Monkey D. Luffy, One Piece mangası ve animesinin ana karakteridir. Dünya çapında giderek ünlenen ve son derece güçlü olan Hasır Şapka Korsanları'nın kurucusu ve kaptanı, aynı zamanda en iyi dövüşçülerinden biridir. En büyük hayali, merhum Gol D. Roger'ın geride bıraktığı efsanevi hazineyi bularak Korsan Kral olmaktır. Korsan Kral olmanın dünyadaki en özgür insan olmak anlamına geldiğine inanır.

Yel Değirmeni Köyü'nde doğan Luffy, 7 yaşındayken yanlışlıkla Lastik Meyvesi'ni yemiş ve bu yüzden vücudunun tamamı lastik olmuştur. Lakabını aldığı hasır şapkası, Shanks tarafından bir gün tekrar buluşacaklarına dair birbirlerine verdikleri sözün nişanı olarak kendisine hediye edilmiştir. Luffy; Devrimci Ordu'nun lideri Monkey D. Dragon'un oğlu, Denizci kahramanı Monkey D. Garp'ın torunu, merhum Portgas D. Ace ve Devrimci Ordu Genelkurmay Başkanı Sabo'nun üvey kardeşi ve Curly Dadan'ın üvey oğludur. Dünyada D'nin İradesi'ni taşıyan birkaç kişiden biridir.

Luffy macerasına Doğu Mavi'nin en güçlü korsanlarıyla savaşmakla başlayıp zaman içinde Denizciler, Denizin Yedi Savaş Lordu, Cipher Pol birimleri, Dünya Asilleri ve hatta Büyük Hat'taki Dört İmparator ile karşı karşıya gelmiş, bu küresel güçlerle savaşmış ve bu savaşların çoğunda galip olmuştur. Enies Lobi'yi işgal etmiş ve dolaylı olarak yok edilmesine neden olmuş, kaçmanın imkansız kabul edildiği Impel Down'dan kaçmış ve Zirve Savaşı'nın odak figürlerinden biri haline gelmiştir. Sistemin sona erdirilmesinden önce bilinen on bir eski/yeni Savaş Lordu'ndan yedisi ile ya arkadaş olmuş ya da onlarla savaşmış, iki İmparator'un topraklarını işgal etmiştir. Luffy'nin başarıları ve soyu onun "Gelecekteki Potansiyel Tehlike" olarak etiketlenmesine neden olmuş, yaptıkları nedeniyle "pervasız" ve bazı durumlarda "çılgın" olarak ün kazanmıştır. Yine yaptıkları nedeniyle Denizciler'in komutanı olan Filo Amirali Sakazuki'nin ve hatta Dünya Hükümeti'nin ana düşmanlarından biri olmuştur.

Luffy istemeden de olsa insanları etrafında toplamak gibi bir yeteneğe sahiptir. Bu yüzden kendisi istemediğini belirtmesine rağmen gerektiğinde onun yardımına gelmeye yemin eden yedi korsan tayfasından oluşan Büyük Hasır Şapka Korsan Filosu'nun lideri olarak seçilmiştir. Koca Ana Korsanları ile girdiği mücadelenin ardından basın tarafından "Denizin Beşinci İmparatoru" olarak nitelendirilse de, önde gelen birçok kişi bunun abartılı bir tabir olduğunu düşünmüştür.

Sabaody Takımadaları'na gelmeden önce 300.000.000 Beri'lik bir ödüle sahip olan Luffy, Zirve Savaşı'ndan kısa bir süre önce aynı anda Kızıl Hat'a ulaşan ve ödülü 100.000.000 Beri'nin üzerinde olan on bir "Süper Çaylak" korsandan biri olmuştur. Bir süre sonra kendisi, diğer on Süper Çaylak ve Marshall D. Teach, "En Kötü Nesil" olarak anılmaya başlanmıştır. Luffy daha sonra yaptıkları ile mevcut ödülünü 1.500.000.000 Beri'ye kadar çıkarmıştır.

Görünümü

Luffy'nin siyah saçları, yuvarlak siyah gözleri ve ince bir kas yapısı vardır. Efsanevi korsan Shanks'ın Gol D. Roger'dan aldığı ve çocukluğunda kendisine ödünç olarak verdiği hasır şapkası (lakabı da buradan gelir) ile ünlüdür. Shanks'a sert ve korkusuz biri olduğunu göstermek için sol gözünün altına bıçak saplamıştır, bu yüzden sol gözünün altında iki dikişli bir yara izi vardır. Zirve Savaşı'nda Akainu tarafından ciddi şekilde yaralanmış ve bu nedenle göğsünde X şeklinde büyük yara izi oluşmuştur.

Zaman Atlaması Öncesi
Tayfa arkadaşlarının çoğuna benzer şekilde (Nami ve Nico Robin hariç), Luffy de zaman atlamasından önce neredeyse her zaman aynı kıyafeti giymiştir. Farklı bir şey giydiyse, bu gittiği adanın iklimine uygun bir kıyafet olur (Davul Adası'nda giydiği kapüşonlu parka veya Arabasta'da giydiği cübbe gibi). Bir yerde giriştiği macera bittikten sonra yeniden kırmızı yeleğini ve mavi şortunu giyer. Yine de kıyafeti aynı olsa da, renkleri farklılık gösterebilir. Korku Barkası ve Sabaody Takımadaları'nda görüldüğü üzere bazı durumlarda aksesuar da takabilir. Luffy şık giyinmeyi bilmez, bu yüzden genelde şık giyinen Nami, Usopp, Sanji ve Robin tarafından nasıl giyinmesi gerektiği konusunda kendisine tavsiyeler verilir.

Luffy her zaman için hasır şapkasını takar ve gerekmedikçe asla çıkarmaz. Macerasına atıldığında şapkası sık sık kafasından düşüyor ve Luffy bu yüzden şapkasını bir kenara koymak ya da birine vermek zorunda kalıyordu. Arabasta Arkı'nda Nami şapkaya ipten bir kayış dikmiştir. Bu sayede Luffy artık şapkasını bir yere koymak ya da başkasına vermek zorunda kalmaz.

Zaman Atlaması Sonrası
İki yıllık zaman atlaması esnasında Luffy'nin görünümünde önemli değişiklikler olmuştur. Artık üzerine dört düğmeli, önü açık, uzun kollu kırmızı bir gömlek giyer (bu şekilde giyindiği için Amiral Akainu tarafından kendisine verilen ve göğsünün çoğunu kaplayan X şeklindeki yara izini görünür haldedir) ve beline sarı bir kuşak bağlar. Yeni giyimi nedeniyle görünüş olarak Gol D. Roger'ı anımsatır. Boyu az da olsa uzamış ve vücudu aldığı eğitim nedeniyle önemli ölçüde daha kaslı hale gelmiştir. Artık daha kalın görünen boynundan, daha belirgin karın kaslarından ve daha şişkin duran göğsünden açıkça görülmektedir. Sanji ile olan dövüşü sırasında yediği tekme nedeniyle üst dişlerinden birini kaybetmiş, ancak bir şişe süt içtikten sonra dişi tekrar çıkmıştır.

Kişiliği

Genel Bakış
Luffy'nin en baskın kişilik özellikleri; sağduyu eksikliği, mutlak korkusuzluğu ve kendine olan sarsılmaz inancıdır. Genelde canı ne isterse onu yapar, hassas veya nüanslı meselelere karışmak istemez. Bununla birlikte bir şeyin özünü net olarak görebilir. Koby'nin korkak doğasını veya Kuro'nun bir korsan olarak zayıflığı görmesinden anlaşılacağı üzere, insanların kişisel kusurlarını doğru bir şekilde dile getirebilir. Son derece hırslıdır, sık sık Korsan Kral olacağını ve tüm varlığını bu amaca adadığını söyler.

Luffy genelde aşırıya kaçma eğiliminde olması bakımından çocuksu biridir. Özellikle yemek, tayfaya katılacak kişiler ve macera konularında aşırı derecede açgözlü olabilir. Arkadaşlarının, tayfasının veya ailesinin intikamını almak veya onları korumak için neredeyse kendini feda etme noktasına kadar ileri gidebilecek kadar özverilidir. Bu çocuksu zihniyeti, çoğu zaman sorunun kökenine inmesini ve sorunu çözmenin en basit yolunu bulmasını engellemez.

Shanks, Luffy'nin kişiliği üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Zira Luffy onunla tanışmadan önce kibirli, sabırsız ve son derece gururluydu. Shanks'ın Higuma tarafından küçük düşürüldüğü düşüncesi nedeniyle çileden çıkmış ve pervasızca onun intikamını almaya çalışmıştır. Shanks ile tanıştıktan ve Korsan Kral olmak için ondan ilham aldıktan sonra, kendini daha çok ona benzetmeye çalışmıştır. Artık daha sakin ve sabırlıdır ve olayların onu etkilemesine izin vermez. Ara sıra Shanks'tan duyduğu bazı şeyleri diğer insanlara söyler. Tüm bunlara rağmen tamamen kendine has bir kişiliği vardır ve genel olarak Shanks'tan oldukça farklıdır. Zaman atlamasından bu yana bu yönü önemli ölçüde azalmış olsa da, ara sıra soğukkanlılığını kaybeder ve sinirlenir.

Luffy, fiziksel anlamda olmasa da zayıf insanlardan hoşlanmaz. Koby'ye, Koby'nin bir şeyler için sık sık "imkansız" demesine sinir olmuş ve korkak doğası nedeniyle açıkça "onun gibi insanlardan nefret ettiğini" söylemiştir. Sınırlamalara rağmen kendileri için bir şeyler yapmak için çaba harcayan insanları sever. Koby'nin hayatını tehlikeye attığını gördükten sonra takdir etmeye başlamıştır. Kuro'yu korsan olmaktan ve korsanlık hayatından kaçma arzusundan şikayetçi olduğu için eleştirmiştir.

Luffy başka insanlar için hiçbir önem teşkil etmeyen en basit şeyleri bile merak eder. Kavramları sıklıkla birbirleri ile karıştırabilir. Örneğin biri ile yan yana çukur kazarken, istemeden de olsa yanındaki kişinin açtığı çukuru doldurur. Ayrıcauzun ve karmaşık açıklamaları olan şeylerin sihirli olduklarını düşünür. Canavarları sever ve tuhaf yaratıklardan tayfasına katılmalarını ister (Korku Barkası Arkı'nda gördüğü konuşan bir ağacı tayfasına davet etmiştir). Tıp ve sağlık konusunda bilgisi hiç yoktur. Nami'nin ateşi varken ona soğuk yemek yemesini söylemiş ve sırf sake içmeyi sevdiğinden o anda ağır yaralı halde olan Roronoa Zoro'nun üzerine sake dökerek onu iyileştirmeye çalışmıştır. Amazon Lily'den kurtulmak için bir plan düşünürken kendisini zorlamış ve çok fazla düşündüğü zaman midesinin bulandığını söylemiştir. Hayatı boyunca savaştığı için şiddeti veya kan dökülmesini umursamaz. En kötü savaş alanları bile, içinde tanıdığı ve sevdiği biri yoksa, onu rahatsız etmez. Pervasız ve enerjik karakterine rağmen, Luffy'nin genel olarak sessiz tepkiler verme eğilimi vardır. Gözlerinin önünde ölen korsanlar, Law'un saldırılarından sonra kalan başsız kalan insanlar veya genel olarak çeşitli Şeytan Meyvesi kullanıcılarının aşırı şiddet içeren yetenekleri gibi çok korkunç manzaralardan bile etkilenmemiş olarak görünür.

Birkaç istisna olsa da, sıradan insanlara neredeyse hiç sinirlenmez. Kendisi gibi farklı yemek zevkleri olan insanlara sinirlenir ve insanların onun "özel"ine bakmaya çalışmalarından hoşlanmaz. Ayrıca yemek yerken insanların onun lastik gövdesiyle oynamasından ve onu sündürmesini de sevmiyormuş gibi görünmektedir. Kendisine bir şeyin "imkansız" olduğunu söyleyen insanlara çok kızar ve hatta konuyu çok uzatırlarsa (erkek veya kadın ayırmaksızın) onlara vurabilir. Arkadaşlarına ihanet eden insanlardan, arkadaşları ne kadar korkunç olursa olsun, iğrenir. Bu konudaki siniri tayfa arkadaşlarına kadar uzanabilir. Özellikle onları içine atacağı tehlikeler hakkında sızlandıklarında veya çok ileri gittiklerinde bunu açıkça ifade eder.

Luffy karşılaştığı her karma görünüşlü yaratığı, ikincil (baskın olmayan) parçası olan yaratık olarak tanımlar. Gaimon'un adasındaki köpek/tavuk çoğunlukla köpeğe benzemesine rağmen ona "tavuk", yılan/tavşan çoğunlukla yılana benzemesine rağmen ona "tavşan" ve domuz/aslan çoğunlukla domuza benzemesine rağmen ona aslan demiştir. Bu durum zaman içerisinde bir komedi unsuru haline gelmiştir. Timuzah gördüğünde onları "kafasına muz bağlanmış timsahlar" olarak tanımlamıştır. Pierre'in dönüştüğünü gördükten sonra bile, ondan "at" olarak bahsetmeye devam etmiştir. Uzun Halka Uzun Diyar'dayken gördüğü her hayvanı gerçek türü olarak değil, benzediğini düşündüğü hayvana göre adlandırmıştır.

Luffy, korsan hayatının tüm yönlerini sever. Hasır Şapkalar ilk gemilerini aldıklarında son derece mutlu olmuş ve kaya oluşumlarına gülle atarak idman yapmıştır. Going Merry and Bin Güneşli'nin başı, Roketadam'ın burnu, Kuja Korsanları'nın gemisinin sağ Yuda'sının başı ve hatta çaldıkları bir Denizci gemisinin ön topun tepesine oturmasından anlaşılacağı üzere, bindiği geminin pruvasına oturmayı sever.

Luffy'nin kadınlara olan ilgisi nüanslıdır. Nami soyunduğunda tahrik olsa da, Hancock'u çıplak gördüğünde bir tepki vermemiştir. Nami olayında Usopp'la birlikte olmasından kaynaklı (yaşları birbirine yakındır ve ilgi alanları aynı sayılır) olarak Usopp'un onun davranışı üzerinde kötü bir etkisi olduğu söylenebilir. Lola ve Hancock'la evlenmeyi tereddüt etmeden reddettiği için henüz herhangi bir romantik eğilim veya sapkınlık göstermemiştir. Evliliğe karşı kayıtsız bir tavrı vardır. Evliliğin ne olduğunu bilse de, Sanji'nin Pudding ile evlenmesini umursamadan, Sanji'nin tayfaya geri dönmesini istemiştir. Ayrıca Absalom'un Nami ile evlenmeye çalışmasına karşı çıkmamış ve hatta Nami ile evlenme cesaretini gösterdiği için onun cesur biri olduğunu söylemiştir. Luffy kadınlara ilgi göstermemesine rağmen, yolculuğu boyunca (Alvida'nın hayranlığı, Boa Hancock'un aşkı gibi) pek çok kadının sevgisini kazanmıştır. Bu kadınlardan birçoğu kraliyet mensubudur.

Luffy kahramanlara hayrandır, ancak kendisi bir kahraman olmak istemez. Zira kahramanlar temelde tamamen özverili insanlardır ve Luffy bu özelliği tam olarak tanımlayamaz. İronik olarak Luffy son derece özverili bir insandır, bencilliği sadece oburluğu ve maceraya olan açlığını kapsar. Bu özelliği nedeniyle tanıştığı herkes onun bir tür kahraman olduğunu düşünür, ancak Luffy kendini bir kahraman olarak görmez. Sadece bir sürü et karşılığında Jinbe tarafından Balıkadam Adası'nın kahramanı olmayı kabul etmiştir.

Luffy'nin uykusu son derece ağırdır. Sanji ve Pudding'in düğününü mahvetme operasyonu sırasında Jinbe, ona birkaç kez vurmasına ve hatta doğrudan kulaklarına bağırmasına rağmen onu uyandıramamıştır. Et yemeyi sevdiğinden, önüne et konulduğunda uyanmıştır. Sy 7'de büyükbabası Garp'ın "Sevgi Yumruğu"nu yedikten sonra anında kendine gelmiştir.

Luffy pervasızlığı ve hatta deliliği nedeniyle çok tehlikeli bir insan olarak ün kazanmıştır. Bununla birlikte, sivillere veya kamu çalışanlarına karşı haksız şiddet uyguladıkları için psikopatlıkları ile meşhur olan diğer korsanların (Denizci Katili Caribou veya Bellamy gibi) aksine, Luffy'nin ünü arkadaşlarına ve masumlara adaletsiz eden veya onlara kötü davranan kişilere karşı çıkmasından gelir. Bu özelliği nedeniyle genellikle güçlü organizasyonlar ve inanılmaz etkiye ve güce sahip korsanlarla karşı karşıya gelir.

Üvey ağabeyi Ace'in kollarında ölmesi Luffy'yi katatonik bir duruma sokmuştur. Bu durumdan çıktıktan sonra, kederini ve öfkesini dışa vurmak için yıkıcı bir öfkeye kapılmış ve her zamanki benliğine çok aykırı bir şekilde davranmıştır. Kendisinin çok saf ve zayıf olduğu,Korsan Kral olmaya layık olmadığı sonucuna varmış, depresyona girerek kendine acıma noktasına gelmiştir. Jinbe ve Rayleigh'in telkinleri sayesinde hayalinin peşinden gitmeye devam etmeye karar vermiş ve Ace'i kaybetmiş olsa da halen değerli tayfa arkadaşları olduğunu hatırlamıştır. Zaman atlamasından sonra Rayleigh'e hayalini gerçekleştirerek Korsan Kral olacağını söylemiştir.

Seri boyunca birkaç karakter, Luffy ile adında D. taşıyan diğer kişiler arasında kişilik, sözler ve eylemler açısından bazı benzerlikler olduğunu söylemiştir. Şimdiye kadar Robin tarafından Jaguar D. Saul'a; Aokiji, Beş Kadim'den en az biri ve kendi tayfası tarafından Monkey D. Garp'a; Emporio Ivankov tarafından Monkey D. Dragon'a; Smoker, Crocus, Kureha, Gan Fall, Shanks, Rayleigh, Kokoro ve Shakuyaku tarafından Gol D. Roger'a ve Tama ve Yamato tarafından Portgas D. Ace'e benzetilmiştir.

Maceracı Ruhu
"Hazinenin nerede olduğunu bilmek istemiyorum!!! Hazinenin var olup olmadığını bile bilmek istemiyorum! Bundan pek emin değilim, ancak... ...herkes hazineyi bulmak için hayatını riske atıyor!!! Rayleigh şu anda bu konuda bize herhangi bir şey söylerse, korsanlığı bırakırım! Eğlenceli olmayan bir macera istemiyorum!!!!" -Luffy

Luffy tamamen maceraya açtır ve bunu Korsan Kral olmak istemesinin ana nedeni olarak tanımlar. Korsan Kral'ın okyanusta istediği her yere gidebilen, dünyadaki en özgür kişi olduğuna inanır. Herhangi birinin yöneticisi veya patronu olmak istemez, çünkü bunun istediğini yapmakta özgürlüğünü kısıtlayacağını düşünür, ancak asla kendi özgürlüğü için başkasının özgürlüğünü kısıtlamaz. Kaptan olmaktan tamamen memnun olsa da, Büyük Hasır Şapka Korsan Filosu'nun lideri olmayı reddetmiştir. Tayfaların ihtiyaç halinde birbirlerinin yardımına giden eşit gruplar olmalarını istemiştir.

Maceracı doğası nedeniyle, asla 'kolay yolu' kullanmaz. Robin (o zamanlar Bayan Hep Pazar'dı) Hiçlik Adası'nın yerini gösteren Daimi Seyir Belirleyici'yi verdiğinde, seyir belirleyiciyi kırmış ve bir düşmanın gideceği yere karar vermesini istemediğini söylemiştir. Usopp, Dört İmparator ile savaşmadan sadece Yol Poneglifleri'ni çalarak Gülünç Masal'a ulaşmanın mümkün olabileceğini söylediğinde hayal kırıklığına uğramıştır. Önlerine çıkan tüm adalara uğramak ister ve neredeyse her zaman gördükleri karşısında şaşınlığını gizleyemez.

Kendisi bulana kadar One Piece'in ne veya nerede olduğunu öğrenmeye çalışmak gibi bir niyeti kesinlikle yoktur ve tayfası bunu doğrudan Rayleigh'den öğrenmeye çalışırsa korsanlığı bırakacağını ve "sıkıcı bir macera" ile ilgilenmediğini açıkça belirtmiştir.

Luffy'nin gerçek bir ihtiyat duygusu yoktur. Örneğin Fırlatan Akıntı'ya yaklaştıklarında, Rumbar Korsanları'nın hayalet gemisine çıktıklarında, Korku Barkası'na girdiklerinde ve Balıkadam Adası'na giden yolda yüzünde kocaman bir sırıtış vardı. Potansiyel olarak zararlı durumlara aldırış etmez ve bunu daha büyük bir maceraya açılan bir kapı olarak görür. Ayrıca bir gün tekrardan karşılaşmayı umduğu için, arkadaş olarak gördüğü kişilerle asla vedalaşmaz.

Kaygısızlığı ve İyimserliği
Luffy, olaylara sakin ve kaygısız bir tavırla yaklaşır, neredeyse hiçbir şeyi ciddiye almaz. Kaptan olmasına rağmen tayfadaki görevlerini umursamaz. Nadiren tayfasına sert davranır veya onlara bazı standartlar uygulatır.

Dövüşmek, kişisel meseleler, sadakat ve gurur söz konusu olduğunda ciddi olabilirken, genellikle eğlenmeyi ve ziyafet çekerek rahatlamayı tercih eder (Bazen ciddi durumlarda da ziyafetin tadını çıkarır, bu durum Law'un canını fazlasıyla sıkar).

Başkalarının arasındaki meseleleri pek ciddiye almaz. Bu durum zaman atlamasından sonra daha da belirgin hala gelmiştir. Örneğin Judge, Sanji'yi bir başarısızlık olarak görmesine rağmen, Luffy kaçmalarına yardımcı olduğu için Judge'a teşekkür etmiştir. Luffy'nin bu tutumu genellikle tayfasının sinirlerini bozar. Bu konuda kişisel ve ciddi durumşara önem veren Nami, Usopp, Zoro ve Sanji'nin tam zıttıdır. Bununla birlikte yeri geldiğinde bazı karakterleri kötü davranışları nedeniyle uyarır. Kuro korsanlardan nefret ettiği ve sürekli olarak onları aşağıladığı için Usopp'un onun aksine "gerçek" bir korsan olduğunu söylemiştir.

Luffy çok iyimserdir. Her zaman için olaylara iyi tarafından bakar veya ters giden herhangi bir şeyi gülümseyerek ve iyimser bir tutumla ele alır. Sanji geri döndüğü takdirde, Sanji'nin müstakbel gelinini bile tayfasının bir parçası olarak kabul etmeye hevesli olduğunu göstermiştir. Luffy'nin bu özelliği, başta Usopp ve Zoro olmak üzere genellikle karamsar ve ciddi tavırlara sahip olan tayfasını rahatsız eder. Tüm bunlara rağmen Luffy hayalperest bir insan değildir. Korsan Kral olacağına dair sahip olduğu sarsılmaz inanca rağmen, bu hayalini gerçekleştirmede başarısız olmanın da bir sorun olmayacağını söylemiştir. Yaşadığı sürece, hedefine ulaşmak için "sonsuz" şansı olduğunu belirtmiştir.

Saflığı
Luffy bir kusur sayılabilecek derecede saf ve basit düşünen biridir. Girdiği dövüşlerde veya önemli kişisel konularda ciddi olabilse de, çoğunlukla olaylara saf bir şekilde bakar. Bazen bu saflığı onun hayatını kurtarır. Bu nedenle Hancock'un güçlerinden etkilenmemiştir. Zira Hancock'un kendisine yaptığı saldırıyı, Foxy'nin kullandığı "Yavaşlatan Işın" zannetmiş ve yavaşlamaktan korkmuştur.

Luffy doğası gereği çoğu insan gibi laf oyunu yapmaz ve aklındaki şeyi direkt olarak söyler. Bu özelliği nedeniyle düşmanları dahil birçok insana daha iyi ve dürüst kişiler olmaları için ilham vermiştir. Masum biri, özellikle de ailesi olarak gördüğü tayfası, ciddi tehlikede olduğunda ciddileşir.

Luffy anlamadığı bir şey ile karşılaşırsa, birisi ona ayrıntılı olarak açıklama yapsa bile o şey onun için "gizemli" olarak kalır. Kendisine detaylı açıklama yapılmasına rağmen Dans Tozu'na "gizemli toz" demeye devam etmiştir. Luffy'nin en sık yaptığı şeylerden birisi denizkızı Camie veya iskelet Brook gibi "insan olmayan" varlıklara sıçıp sıçamadıklarını sormaktır. Bu sorusuna genelde olumlu cevap alır.

Luffy'nin bir başka komik özelliği, aşırı ortamlara özellikle de dondurucu soğuklara karşı oldukça yavaş tepki vermesidir. Gerçek bir dövüşte ise tepki süresi oldukça iyidir.

Luffy'nin dövüşleri esnasındaki saf tavırları ve naif yorumları, rakiplerinin onun kendileri ile dalga geçtiğini düşünmelerine sebep olur. Bu yüzden rakiplerinin çoğu soğukkanlılığını kaybeder ve ona öfkeyle saldırır. Luffy ayrıca Buggy'ye "koca burun", Alvida'ya "şişman kadın", Kureha "yaşlı cadı" diyerek ve Pica'nın tiz sesine kahkahalarla gülerek karşısındakilerin en hassas özellikleriyle farkında olmadan dalga geçer. Çoğu durumda, rakipleri Luffy'nin ciddi olup olmadığını sorgular. Genelde buna Crocodile ile olan savaşında çok fazla su içmesi, Arlong'un dişlerini yerinden çıkararak bir silah olarak kullanmaya çalışması veya Enel'e karşı dövüşebilmek için beynini kapatması gibi alışılmışın dışında dövüş yöntemleri sebep olur. Tüm bunlara rağmen Luffy, dövüşler sırasında her zaman ciddi olduğunu iddia eder. Çoğu durumda, savaşmaya başladığında ciddi bir tavır sergiler ve yalnızca düşmanı yendiğinde veya düşmanın yenileceğinden emin olduğunda güler.

İçgüdüleri ve Yaratıcılığı
Defalarca kez Luffy'nin içgüdülerinin ve davranışlarının vahşi bir hayvanınkine benzer olduğu söylenmiştir. Mesela daha savaşa girmeden önce kiminle savaşması gerektiğini bilir. Genelde içgüdülerine ve karşı saldırılarına güvenerek savaştığı için, dövüşleri bile bunu gösterir.

Tüm gücünü kullanmak zorunda kaldığı dövüşler dışında (bazen o zamanlarda bile) sürekli gülümserken görülür. Bazı durumlarda Shanks'tan çok da farklı olmayan bir şekilde rakiplerinde dik dik bakabilir. Bazen geçmiş olayları görebilen ve gerçek amacı gerçekleştirebilen tek kişi olur, ancak bazen de en basit tuzaklara düşebilir.

Luffy, dövüş söz konusu olduğunda bir dahiye dönüşür. Ölümün eşiğindeyken Crocodile'ın Şeytan Meyvesi gücünü nasıl aşacağını anlamış, sadece görerek Sıyrıl tekniğini nasıl kullanabileceğini çözmüş, Enel'in "Mantra" yeteneğine karşı etkili olabilecek saldırılar gerçekleştirmiş ve son olarak Silvers Rayleigh'ten bir buçuk yılda (Rayleigh bu sürenin Haki'yi öğrenmek için çok kısa bir süre olduğunu söylemiş olmasına rağmen) Haki'nin temellerine dair her şeyi öğrenmiştir.

Luffy neredeyse tüm dövüşlerinde yüksek zeka, taktiksel hamleler ve yenilikçi beceriler göstermiştir. Bay 3'ün Mum Kilidi veya Enel'in Yıldırım Metalurjisi gibi kendisini engelleyen tekniklere hızlıca adapte olabilmiştir. Ayrıca Foxy'nin Yavaşlatan Işın saldırısını yansıtmak için bir ayna kullanmıştır. Marineford Arkı sırasında Dracule Mihawk, Luffy'nin onun yaptığı tüm saldırılardan kaçınarak olağandışı bir şekilde aklı başında hareket ettiğini söylemiştir. Bunlara ek olarak, Mihawk'a karşı dövüşürken Buggy'yi kendisini korumak ve Ace'e doğru ilerlemeye devam etmek için kalkan olarak kullanmıştır.

Ayrıca düşünmeden ve anlamadan fark ettiğinden çok daha fazla ağırlık taşıyan ve (bazen) bilgelik içeren şeyler söyler.

Korkusuzluğu
Luffy de adında D. olan kişilerin ortak özelliklerinden biri olarak kabul edilen ölümden korkmama özelliğine sahiptir. Sık sık amacına giden yolda ölmenin sorun olmadığını söylemiştir. Hatta Sanji ve Zoro onu kurtarmaya çalışmasına rağmen, Buggy'nin kılıcı boynuna doğru inerken ölümü kabullenip gülümsemiştir.

Tuhaf veya korkutucu bir yerde olsa bile, gülümser, sevinir ve hatta kahkaha atar. Luffy, Denizin Yedi Savaş Lordu, Dört İmparator ve hatta Denizciler gibi en tehlikeli veya korkutucu insanlarla bile tereddüt etmeden yüzleşecek kadar cesurdur. Hatta sadece varlığıyla herkese korku salan bir konumda olduğu bilinen bir Dünya Asili'ni bile yumruklamıştır. Korku Barkası'nda zombiler veya hayaletlerle karşılaştığında korkmamıştır.

Luffy genellikle cesur ve korkusuz olsa da, bazı olaylar ve insanlar onu hala korkutabilir veya şok edebilir. Çocukken, Garp'ın onun bir korsan olma hayalini öğrenmesinden korkuyordu. Onunla evlenmek isteyenlerin son derece cesur olduğunu düşündüğü için Nami'nin öfkesine karşı dikkatli davranır. İlk tanışmalarında Chopper'ın bir insan gibi davranma yeteneklerini ve dönüşümlerini görünce şok olmuştur. Monet arkasında belirdiğinde irkilmiştir. Tüm Kek Adası'nda kendisi, tayfasının bazı üyeleri ve müttefikleri Koca Ana Korsanları'nın eline düştüğünde endişeli görünmüştür.

Liderliği
Luffy sadece ciddi durumlarda liderlik vasıfları gösterir. Çoğu zaman kaptanlık görevlerini başka bir tayfa üyesi yerine getirir. Liderliği sayesinde genellikle etrafındakileri zorlu ve tehlikeli durumlardan kurtarır. Su 7 Arkı'nda artık ortak bir düşmana sahip oldukları için bazı Galley-La ustalarını ve Franky Ailesi'ni kendisi ile ittifak kurmaya ika etmiştir. Usopp'la düello yaparken kendini tutmayıp onu dövmüş ve daha sonra kaptanlık yükü nedeniyle onu aramaktan kendini alıkoyamamıştır. Tayfa üyeleri, Luffy ciddi olduğunda onun konumuna saygı duyarak, emirlerini sorgusuz sualsiz dinler.

Sabaody Takımadaları Arkı'nda Jewelry Bonney, Zoro'nun çok bağımsız ve acımasız göründüğünden kimsenin ona emir veremeyeceğini düşünmüştür. Ancak durum gerektiğinde Zoro da Luffy'nin emirlerine uyar.

Karizması
"Bu onun gücü veya bir tekniği değil. İnsanların ona yardım etmek istemesini sağlayan bir özelliği var. Ve bu, denizlerdeki en müthiş güçtür!" -Dracule Mihawk

Tüm tuhaf özelliklerine ve eğilimlerine rağmen (kendi alameti farikası olan aptal davranışları dahil), Luffy'nin kişiliğinin en belirleyici yanı (eski düşmanları, kötü kalpli kişiler ve hatta Beyazbıyık'ın kendisi de dahil olmak üzere) herkesin kendi yanında yer almasını sağlayabilmesidir. Mihawk'ın söylediğine göre bu, dünyadaki en tehlikeli yetenektir.

Luffy arkadaş veya yoldaş olduğu herkesin kalbine dokunur. Yaptıkları nedeniyle Karoo, Vivi, Nefertari Cobra ve Fukaboshi ona minnettar olmuş ve yardım etmiştir. Bu durum, daha sonra Hasır Şapka Korsanları'na katılan Nami ve Chopper için de geçerlidir.

Sadakati ve Özverisi
"O Moria salağına... tayfama bir şey olduğu takdirde... üzerinde hiçbir şey kalmayacak şekilde adasını yok edeceğimi söyle!" -Luffy

Luffy, tayfa arkadaşlarına ve diğer arkadaşlarına çok sadıktır ve herhangi bir şekilde zarar görürlerse çok öfkelenir (görünüşe göre bu, merhum Korsan Kral ile paylaştığı bir özelliktir).

Luffy, arkadaşlarına verdiği sözü tutmamak anlamına gelse bile, sevdiklerinin öcünü almak ve onları korumak için her şeyi yapmayı göze alır. Mont Blanc Cricket'in tayfasına saldırdığı için Bellamy'yi dövmüş ve Hatchan'ı vurduğu için (Dünya Asilleri'ne karşı gelmemeye söz vermesine rağmen) Dünya Asili Aziz Charlos'u yumruklamıştır.

Luffy, tüm insanların arkadaşlarına sadık olması gerektiğine inanır ve eğer kendi yoldaşlarına ihanet eden birini görürse, (düşman olsalar bile) kurban olan tarafın yanında yer alır. Bunun dikkate değer örnekleri Kaptan Kuro'nun kendi tayfasını öldürmesi, Don Krieg'in Gin'e saldırması, Boa Hancock'un Kuja kabilesi üyelerini taşlaştırması, Caesar Clown'ın adamlarını kobay olarak kullanması, Donquixote Doflamingo'nun Bellamy'n,n olan hayranlığına rağmen Bellamy'ye zalimce davranması ve Charlotte Pudding'in düğünde Sanji'yi öldürmek için onu sevdiğine inandırmaya çalışmasıdır. Ayrıca Pekoms'u öldürmeye çalıştığı için Capone Bege'i yumruklamak istemiş, ama Jinbe, Koca Ana'nın onların ortak düşmanı olduğuna dikkat çektikten sonra bunu yapmaktan vazgeçmiştir. Hatta Tüm Kek Adası'nda hiç tanımadığı halde Pound'u korumak için Charlotte Cracker'a karşı bir mücadeleye girişmiştir.

Herhangi birinin arkadaşlarını kendisine sadakatsiz edeceğini söylemesini hoş görmez. Cracker, Sanji'nin Pudding ile evlenmekten mutlu olacağını ve "düşük sınıf korsan" ile birlikte olmak istemeyeceğini söylediğinde Luffy bu sözleri son derece saldırgan bulmuştur. Sanji, Vergo'nun kendisine hayranlık duyan G-5 askerlerine ihanet ederek onlara saldırdığını görünce, onun Luffy'nin en çok nefret ettiği türden bir insan olduğunu söylemiştir.

Luffy'nin görünürdeki bencilliği, genellikle başkalarının onun tarafını tutması için ilham verir. Zira Boa Hancock, Jinbe ve Emporio Ivankov aksi bir durumda Luffy'ye yardım etmeyecekti.

Bunlara ek olarak bir insanın uğruna ölmeye hazır olduğu (bu ister bir hazine ister bir sır olsun) ve kişinin hayatını alt üst edeceği şeyleri korumak için savaşmaktan çekinmez. Buna dair yaptığı en dikkat çekici eylem, Boa Sandersonia'nın kendisini öldürmeye çalışmana rağmen, vücudunu kullanarak onun sırtındaki işareti kapatmak için onu korumasıdır. Hiriluk'un hikayesini bilmemesine rağmen, sadece Chopper için çok şey ifade ettiğini bildiğiden bayrağının bütünlüğünü korumak için kendini Wapol'ün saldırısının önüne atmıştır.

Luffy tüm bu özellikleri nedeniyle umursadığı kişileri korumak için kendi sağlığını ve güvenliğini pervasızca riske atar. Zirve Savaşı sırasında Ace'i kurtarmak için kendini aşırı zorlamış, gücü tükenince Emporio Ivankov'a ona kendisine hormon vermesi için yalvarmış ve eğer Ace ölürse kendini öldüreceğini söylemiştir. Hody Jones'un verdiği yaradan dolayı hızlı şekilde kan kaybetmesine rağmen, Balıkadam Adası'nı kurtarmak için Üçüncü Vites formunda tekrar tekrar Noah'a saldırmıştır. Koca Ana'nın hücresindeyken Sanji'nin düğününün aslında bir tuzak olduğunu ve Charlotte Ailesi'nin onu (ailesiyle birlikte) öldüreceğini öğrendikten sonra oradan kurtulabilmek için kendi kollarını koparmaya çalışmıştır.

Luffy ne zaman ciddi şekilde yaralansa, en çok ihtiyacı olan kendisi olsa bile, her zaman önce arkadaşlarının veya müttefiklerinin tedavi edilmesini ister. Tayfa Arabasta'ya giderken Nami hastalanmış ve Davul Adası'na ulaştıklarında Luffy, Sanji ile birlikte tıbbi yardım almak için bir yolculuğa çıkmıştır. Yolculuk esnasında Lapahnlar'la savaştıklarında Sanji de yaralanmış ve bu yüzden Luffy dondurucu soğukta Nami ve Sanji'yi sırtında taşıyarak dağa tırmanmıştır. Nihayet zirveye vardığında, kendisi daha kötü durumda olmasına rağmen arkadaşlarının kurtarılmasını istemiştir. Impel Down'da, Magellan tarafından ağır bir şekilde zehirlendikten sonra korkunç şekilde acı çekmesine rağmen (aslında o sırada ölümün eşiğindeydi ve Inazuma tarafından bulunmasaydı kesinlikle ölecekti), Ivankov ve Inazuma'ya o sırada yaralı olan Bentham'ı kurtarmaları için yalvarmıştır.

Ayrıca tayfasını ve arkadaşlarını herhangi bir tehlikede olduklarında veya tayfadan ayrılmak zorunda kaldıklarında korumak için büyük çaba gösterir. Bunun için karşısına çıkan her türlü engelle mücadele eder ve hayatını tehlikeye atmak pahasına da olsa asla vazgeçmez. Robin tayfayı korumak için CP9'a teslim olduğunda, Luffy tayfası ile birlikte onu geri almak için Enies Lobi'ye gitmiş ve burada Dünya Hükümeti'ne savaş ilan etmiştir. Ace'in idam edileceğini duyduğunda, onu kurtarmak için Impel Down'a girmiş hapishane gardiyanları, Muhafız Hayvanlar ve Magellan ile savaşmıştır. Bu girişiminde başarısız olunca da Marineford'a gitmiş ve burada Denizci ordusu, üç amiral, birkaç Savaş Lordu ve hatta filo amirali ile savaşmıştır. Sanji'nin Koca Ana'nın kızlarından biriyle evleneceğini duyunca yanına Nami, Brook, Chopper, Carrot ve Pedro'yu alarak tüm tehlikelere rağmen Sanji'yi geri almak için Tüm Kek Adası'na gitmiştir. Reiju, Sanji'nin Pudding ve Koca Ana'nın onu ve ailesini öldürme niyetini bilmesine ve Zeff ve Baratie şefleri için endişelendiği halde neden geri dönmeyi reddettiğini Luffy'ye açıklayınca, Luffy onları korumak için oraya gideceğini söylemiştir. Bu bağlamda ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar, kendisi veya tayfası için değerli olan varlıkları korumak için herhangi bir yere gitmekte sakınca görmez.

Saygısı
Güç yerine özgürlük için Korsan Kralı olmayı arzulayan Luffy, korsanlara ilgi ve saygı duyar. Kuro'nun korsan olmaktan nefret etmesi üzerine çileden çıkmış ve onun korsan olmak için gereken özelliklere sahip olmadığını söylemiştir.

Luffy gemisi ve bayrağıyla gurur duyar. Uzun Halka Uzun Diyar Arkı sırasında bayrağı olmayan bir gemi gördüğünde geminin "çıplak" olduğunu düşünmüştür. Su 7 Arkı'nda Going Merry'nin tamir edilemeyecek durumda olduğu öğrenilince, Luffy yeni bir gemi almak istemiş ve bunu Usopp'a söylemek zorunda kalmıştır. Usopp gemiyi bırakmayı reddedince, ikisi kavgaya tutuşmuş, bu da Usopp'un tayfadan ayrılmasına neden olmuştur. Sonradan tayfaya geri dönmek istediyse de, Zoro onun Luffy'nin gururunu zedelediğini ve özür dilemeden onu tayfaya kabul etmeyeceğini söylemiştir. Luffy Going Merry'ye güçlü bir şekilde bağlıydı. Onun için düzenlenen cenaze töreninde ona kötü davrandığı zamanlar için gözyaşları içinde ondan özür dilemiştir.

Luffy bayraklara taşıdıkları anlam nedeniyle değer verir ve sadece kendi bayrağı değil, önemsediği kişilerin de bayraklarını korur. Davul Adası Arkı'nda Wapol, Hiriluk'u temsil eden bayrağa bir top ateşlediğinde, Luffy bayrağı savunmuş ve Wapol'e bayrağın gerçek anlamını bilmedikleri için kendisinin ve adamlarının sahtekarlardan başka bir şey olmadıklarını söylemiştir. Luffy ayrıca bir bayrağın yok edilmesinin ne anlama geldiğini de bilir. Tayfası ile birlikte Robin'i geri almak için Enies Lobi'ye geldiğinde, Usopp'tan (o zaman Sogeking't,) Dünya Hükümeti'nin bayrağını yakmasını istemiş ve hükümete savaş ilan etmiştir.

Luffy asla birinin dövüşüne karışmaz, başkalarını girdiği dövüşe karıştırmaz ve başkalarının bir başkasının dövüşüne karışmasına izin vermez. Böyle zamanlarda hem dikkat çekici kısıtlamalar uygular, hem de arkadaş olarak gördüğü birinin savaşına karışan biri olduğunda öfkelenir. Serinin başlarında Zoro'nun Mihawk ile yaptığı düello sırasında Zoro yenilene kadar kendisini (ve Johnny ve Yosaku'yu) geride tutmuştur. Daha sonra bu özelliğini Barok Eserleri ajanları Küçük Bahçe'deki devlerin düellosunu sabote ettiğinde; Crocodile kavgalarının ortasında Yuba'ya bir kum fırtınası gönderdiğinde; Aokiji'ye teke tek dövüşte meydan okuduğunda; Lucci ile savaşırken Franky'ye onların savaşına karışmamasını söylediğinde; Boa Kardeşler onu kurtarıcıları olarak gördüğü kişilerin taş bedenlerini kırmakla tehdit ettiğinde ve Noah'ı durdurmaya çalışan bazı sivillere saldıran Hody Jones'a gözle görülür bir şekilde öfkelendiğinde göstermiştir. Hatta Sandersonia kendisini öldürmeye çalıştığı halde, kavgalarıyla hiçbir ilgisi olmadığını iddia ederek, Kuja halkının Sandersonia'nın sırtını görmesini engellemiştir.

Luffy arkadaş olduğu kişilerin tayfasına katılmama kararına saygı duyar, onlara bir kereden fazla sorsa bile onları asla zorlamaz. Baratie'nin Sanji için ne kadar önemli olduğunu bildiğinden Zeff'in Sanji'yi zorla yanına alma teklifini reddetmiş ve sadece Sanji de kabul ederse onu yanına alacağını söylemiştir. Sadece Franky'nin katılmayı kabul etmesini sağlamak için daha zorlayıcı yöntemler kullanılmasına izin vermiştir, çünkü Iceburg, Franky'nin mantığı dinleyemeyecek kadar inatçı olması nedeniyle bunu sağlamanın başka bir yolu olmadığını belirtmiştir. Bu kararın alınmasında Franky Ailesi'nin yoğun ısrarı da etkilidir. Ayrıca arkadaşlarının kararlarını destekler. Lola'nın Koca Ana'nın ayarladığı bir evlilikten kaçmayı tercih etmesine yanlış bir şey olmadığını savunmuştur.

Luffy rakipleriyle bire bir dövüşmeyi tercih etse de, gerektiğinde başkalarından da yardım almaktan çekinmez. Korku Barkası'nda, Oars'ı devirmek için tayfasından yardım almıştır. Sabaody Takımadaları'nda, bir Barışsever'i devirmek için tayfası ile birlikte çalışmıştır. Tüm Kek Adası'nda Nami'nin Cracker'a karşı savaşında kendisine yardım etmesine izin vermiştir. "İttifakları" bir dostluk işareti olarak görse de, Kaido ile yüzleşmek için Law ile müttefik olmayı hemen kabul ettiği için ittifak kurmaya hevesli olduğu söylenebilir. Kaido'nun Kozuki Momonosuke'ye ettiği zulmü öğrendikten sonra, Kaido ve Canavar Korsanları'nı devirmek için Ninja-Korsan-Mink-Samuray İttifakı'nı kurmuştur. Ayrıca Sanji'nin ailesini Koca Ana'nın komplosundan kurtarma hedefine yardımcı olacağından, Koca Ana'yı devirmek için Bege ve Caesar ile ittifak kurmayı kabul etmiştir.

Luffy iyilik gördüğü insanlara minnet etmesini bilir. Crocodile'ın zehrinden kurtulmasını sağlayan panzehiri Nico Robin'den aldıktan sonra, onu yıkımdan kurtarmıştır. Doflamingo'nun adada yaptıklarını öğrendikten ve buna bir son vermek istemesinden önce, sırf Rebecca kendisine yemek verdiği için Doflamingo'yu yeneceğini söylemiştir. Luffy'nin Sanji'nin ailesini kurtarmayı kabul etmesinin nedenlerinden biri, Vinsmoke Reiju'nun daha önce onu iki kez kurtarmasıdır. Reiju önce Luffy'nin vücudundaki zehirleri emerek onu kurtarmış, daha sonra da Tüm Kek Şatosu'ndaki Koca Ana Korsanları'ndan kaçmasına yardım etmiştir. Luffy de bu iyiliklerin karşılığını onları Koca Ana'dan kurtararak ödemiştir.

Charlotte Katakuri'yi yendikten sonra, defalarca kendisini ve arkadaşlarını öldürmeye çalışmasına rağmen, ağzının görülmesinden hoşlanmayan Katakuri'nin ağzını bir şapkayla kapatarak düşmanına olan saygısını göstermiştir.

Sevgisi
Diğer korsanların çoğunun aksine, Luffy son derece iyi biridir. Korsan Kral olmayı arzu etse de, ihtiyacı olan diğer insanlara yardım etmek bu hedefini bir kenara bırakmakta sakınca görmez.

Kabuk Kasabası'nda Helmeppo, Zoro'yu beslemeye çalıştığı için Rika'yı Denizci üssünün duvarından atmış, Luffy kızı havada yakalamıştır. Daha sonra Zoro'yu asla serbest bırakmayacağını duyunca Helmeppo'yu yumruklamıştır.

Morgan ile olan kavgası sırasında Denizci Albayı statüsünü kötüye kullandığı için onu yumruklamış ve yaptıkları ile Koby'nin Denizci olma hayalini yok ettiğini söylemiştir.

Portakal Kasabası'nda Chouchou'nun sahibinin evcil hayvan dükkanını yok ettiği için Richie ve Mohji'yi yenmiş ve köpeğe sahibinin dükkanından geriye kalan son mama torbasını vermiştir. Daha sonra da kasabanın tamamını korumak için Buggy ile savaşmıştır.

Nadir Hayvanlar Adası'nda Gaimon'un tepedeki hazine sandıklarını almasına yardım etmiş ve sandıkların hepsinin boş olduğunu ona söylemiştir.

Geko Adaları'nda Usopp'a Kara Kedi Korsanları'nın köyünü yok etmesini engellemesinde yardım etmiştir.

Baratie'de Sanji'nin ona yemek verdiği halde yine de ona saldıran Krieg'i yenmiştir

Arlong'u Nami'ye ve Koko Köyü'ne zulmettiği için yenmiştir.

Nefertari Vivi'nin ülkesinin Crocodile tarafından yok edileceğini duyduktan sonra onunla savaşmayı kabul etmiştir

Davul Adası'nda, daha önce Sanji ve Nami ile birlikte onu öldürmeye çalışmasına rağmen kara gömülmüş bir lapahnı kurtarmıştır.

Matar Ziyafeti'nin bodrumu sular altındayken, Zoro'dan kendisi yerine sürekli kendisini yakalamaya çalışan bir Denizci subayı olan Smoker'ı kurtarmasını istemiştir.

Jaya'da, Mont Blanc Cricket'in altınını çaldığı için Bellamy'yi yenmiştir.

Gökada'da adayı yok etmeye çalıştığı için Enel ile savaşmıştır.

Korku Barkası'nda Gecko Moria'yı yenerek kendisinin, tayfasından birkaçının ve daha birçok insanın gölgesini kurtarmıştır.

Marineford'da, Edward Newgate'i Crocodile'dan korumuştur.

Balıkadam Adası'nda, Shirahoshi'yi Vander Decken IX'dan korumuş ve Hody Jones'un adayı yok etmesini engellemiştir.

Punk Hazard'da, kaçırılan çocukları kurtarmak isteyen Nami ve Chopper'a yardım etmiş ve Franky'ye Dressrosa'nın arkasındaki karanlık sırrı ortaya çıkarma planlarında cücelere yardım etmesi için izin vermiştir.

Körlüğünden yararlanarak Issho'yu kandıran Donquixote Korsanları'na mensup bir grubun foyasını ortaya çıkararak Issho'yu uyarmıştır.

Hitetsu ve Tsuru'dan Tama gibi birçok Wano vatandaşının Orochi ve Kaido'nun tiranlığı nedeniyle sürekli açlık çektiğini öğrenince, Okobore Kasabası halkının karnını doyurabilmesi için Canavar Korsanları'ndan erzak çalmıştır. Sonra da Kaido'nun ülke üzerindeki tiranlığına ve egemenliğine kişisel olarak son vererek Wano'ya özgürlük ve refah getirmeye karar vermiştir. Bu yeni hedefi, Luffy'nin Kaido'yu yenmek için yeterince güçlü olmak adına daha fazla çaba göstermesine neden olmuştur. Bu yüzden Udon'daki hapishane işlerini ve Queen'in infaz oyunlarını yeni eğitim fırsatları olarak kullanmış ve serbest kaldıktan sonra Hyogoro'nun gözetiminde kesintisiz olarak eğitim almıştır.

Luffy merhametinden dolayı son derece bağışlayıcıdır. Kendisine ihanet eden Nami ve Robin'i affetmiş, hatta yeri geldiğinde kendisine ve tayfasına zarar veren Bentham, Hachi ve Bellamy gibi insanlara yardım etmiştir. Ayrıca Usopp'u affetmeye ve tayfaya yeniden katılmasına izin vermeye istekliydi, ancak Zoro Usopp'un bunu hak etmesi gerektiğini söylediğinde geri adım atmıştır. Sanji kendisine gaddarca davranıp hakaret ettikten sonra bile onu affetmiş, hepsinin yalan yalan olduğunu ve bunu yapmak zorunda kaldığını anlamıştır.

Duygusallığı
Sanji ve Franky gibi, Luffy de duygularını göstermekten çekinmez.

Çocukken, Shanks kolunu feda ederek onu kurtardığında ve Sabo'nun öldüğünü duyduğunda ağlamıştır. Usopp ile yaptığı dövüşten sonra gözyaşlarını tutamamış ve Usopp ağlayıp özür dileyerek onlara tekrar katılmak istediğinde sevinçten ağlamıştır. Enies Lobi'nin işgalinden sonra tayfası ile birlikte Going Merry için düzenlenen cenaze töreninde üzüntüsünden ağlamıştır. Bartholomew Kuma tayfasını birer birer ayırdığında, onları kaybettiği için gözyaşlarına boğulmuştur. Ace'in ölümünden sonra, zihinsel bir çöküntü yaşamış ve Amazon Lily'ye döndükten sonra depresyona girmiştir. Corrida Kolezyumu'nda Sabo'nun yaşadığını öğrenince sevinçten ağlamış ve ona sarılmıştır. Pudding ona Sanji'nin kendisiyle evlenmey reddettiğini söylediğinde; önce şok olmuş, sonra da onun tayfaya yeniden döneceğini düşünerek sevinçten ağlamıştır.

Tüm bulara rağmen asabidir, ancak kendisini kontrol edebilir ve sakin kalabilir. Bellamy, Crocodile, Enel, Rob Lucci, Charlos, Hody Jones, Caesar Clown, Donquixote Doflamingo ve Charlotte Cracker ile yaptığı dövüşlerde bunu göstermiştir.

Doğruculuğu
Luffy kaygısız doğasına rağmen, dürüst bir kalbe sahiptir ve doğru ile yanlış arasındaki farka saygı duyar. Zulüm ve kötülüğü tamamen hor görür ve sonuçları ne olursa olsun bu tür eylemlerde bulunan herkese saldırır. Ancak sivilleri, özellikle de sevdiklerini, zarar vermek niyetinde olsalar bile incitmemeye çalışır, onlardan kaçmayı tercih eder.

Arlong'un Nami'ye yaptığı duygusal eziyeti öğrendiğinde çok öfkelenmiş ve dövüşü bırakıp Arlong'un yıllarca Nami'yi çalışmaya zorladığı harita odasını yok etmiştir.

Hatchan, Charlos tarafından sadistçe vurulduğunda ve Hatchan onu durdurmaya çalışırken Hatchan'ı tekrar vurmaya çalıştığında, Luffy'nin öfkesi doruğa ulaşmış ve bir Amiral saldırısını göze alarak Charlos'un suratına yumruk atmıştır.

Balıkadam Adası'nda arkadaşlarını ve Balıkadam Adası halkını korumak ve aynı zamanda adayı yok etme planını durdurmak için Hody ile savaşmıştır.

Punk Hazard'da, Momonosuke'den Caesar'ın bilimsel hırslarını gerçekleştirmek ve şöhrete kavuşmak için masum çocukları kobay olarak kullandığını öğrenince, Caesar'a büyük öfke duymuştur. Daha sonra Caesar, Doflamingo ile olan bağlantıları sayesinde her türlü insanlık dışı deneyi yaptığını söyleyince ona şiddetle saldırmıştır.

Doflamingo, Kuş Kafesi ile Dressrossa halkını katletmeye çalıştığında, Luffy onları ölüme terk etmemiş ve Law'un Kaido'nun öfkesini uyandıracağına dair yaptığı uyarıya rağmen Doflamingo'yu yenmeye karar vermiştir. Doflamingo'ya kızgın olmasında Dressrosa'yı yok etmeye çalışması değil, ülkeyi kontrol etme şekli de etkilidir.

Ölen kişi kim olursa olsun kimsenin bir kişinin ölümüne gülmemesi gerektiğine inanır.

Kurozumi Orochi'nin, Ebisu Kasabası halkına onların gülmek dışında tüm duygularını çalan kusurlu GÜLÜCÜK meyvelerini yedirdiğini duyunca, onun doğranmasını gerektiğini söylemiştir.

Yiyeceklere Olan Saygısı
Luffy, kısmen oburluğundan dolayı, Sanji gibi açlığın acısını derinden anlar ve bu nedenle yere dökülen yiyecekleri bile yer ve yiyecekleri israf etmekten kesinlikle hoşlanmaz. Orochi ve Kaido yiyecekleri tekeline aldığı için yıllarca açlığa katlanmak zorunda kalan Okobore Kasabası halkına ve Tama'ya erzak çalmıştır. Herhangi bir karşılık beklemeden, yemek fişlerini Hyogoro'ya vermiştir. Udon'dayken mahkumları, açlıklarını asla tatmin etmeyen yetersiz miktarda dango karşılığında Canavar Korsanları için bu kadar çabaladıkları için azarlamıştır. Ateş Festivali sırasında Onigashima'ya sızarken, Canavar Korsanları'nın iyi ve temiz yiyecekleri nankörce israf ettiğini görünce sessizce öfkelenmiştir. Bu yüzden Kaido ile yüzleşmeden önce Kin'emon'un gereksiz savaşlardan kaçınma uyarısını görmezden gelmiştir.

Kendine Olan Güveni
Luffy, yeteneklerine son derece güvenir ve karşısına çıkan herkese çekinmeden meydan okur. Arlong ile dövüşürken, onu yenebileceğinden emindi. Crocodile ile yaptığı üçüncü savaşta, ilk iki savaşta yenilmesini görmezden gelerek onu yeneceğini söylemiştir. Zaman atlamasından önce bir Logia kullanıcısı ile karşılaştığında, dövüşmek yerine kaçmayı tercih ederdi, ancak kendisi için değerli olanları korumak için onlarla savaşmaya çalışmaktan da çekinmezdi. Lastik bedeninin elektrikten etkilenmediğini fark edince, Enel ile mücadeleye girişmiştir. Luffy genellikle direkt olarak rakibine saldırır, bu onun basit fikirliliğinden kaynaklanan bir şeydir. bu da Crocodile, Rob Lucci ve Gecko Moria'da olduğu gibi rakiplerini küçümsemesine yol açar. İlk dövüşlerinde Crocodile'a yenilince, yeterince güçlü olmadığını kabul etmiştir. İkinci dövüşleri için yanında su almış ve bu durum onun eksikliklerini kabul edebildiğini ve aşırı kibirli olmadığını göstermiştir. Sabaody Takımadaları'nda Borsalino, Sentomaru ve bir Barışsever ile karşı karşıya kaldıklarında tayfasına geri çekilme emri vermiştir. İki yıllık Haki eğitiminden sonra, kendisine olan güveni daha da artmıştır. Yeni keşfettiği yetenekleri ile pozisyonuna rağmen Issho ile savaşmaktan çekinmemş, Dört İmparator'a ve hatta Denizci amirallerine meydan okuyacak kadar ileri gitmiştir. Tüm Kek Adası'nda Brûlée'yi kullanarak kaçabilecek durumda olmasına rağmen, Katakuri'yi yenerek kendi haki gücünü ileri bir seviyeye taşımak istemiştir. Yine de bazen bu aşırı güveni yenilgisine yol açabilmektedir, Caesar Clown ile yaptığı ilk dövüşte bu yüzden yenilmiştir. Aynı durum Queen ve birkaç adamı Koca Ana'yı Udon'daki Mahkum Madenleri'nden uzaklaştırırken tekrar maydana gelmiştir. Kalan Canavar Korsanları'nı hafife almış ve Babanuki mahkumları kendisine karşı kullandığında hazırlıksız yakalanmıştır.

Arkadaşlarının ve müttefiklerinin, onun yardımı olmadan bile kendilerini idare edebileceklerini düşünür ve bu konuda onlara güvenir. Genelde kendisi en güçlü düşmanla ilgilenirken, diğerlerini tayfasına bırakır. Savaş gücünün yanı sıra, Sanji'nin mutfak becerilerine, Nami'nin rotacılığına, Chopper'ın tıbbi uzmanlığına, Robin'in tarih bilgisine ve Poneglifler'i okuyabilme konusundaki zekasına ve Franky'nin marangozluğuna tam bir inanç sergiler.

Luffy korkusuz, kaygısız ve kendinden emin olsa da, zaman zaman özgüveni ve gururu zedelenir. Aslında Luffy'nin tek ve en büyük güvensizliği, kendisine en yakın olanları koruyamamasında yatar. Bu ilk olarak teknesi bir Dünya Asili tarafından havaya uçurulduğunda Sabo'nun öldüğünü düşündüğü zaman olmuştur. Daha sonra Sabaody Takımadaları'nda tayfası Kuma tarafından birer birer elinden alındığında ve onları kaybettiğini düşündüğünde gözyaşlarına boğulmuştur. Sabo'nun öldüğünü düşünürken, Ace'in onu korumak için kendisini Sakazuki'nin önüne atarak feda etmesi Luffy'nin bir kriz geçirmesine yol açmış ve Amazon Lily'de bilincini geri kazandıktan sonra öfkeyle adanın her yerine saldırmıştır. Çünkü zayıf olduğu için düşmanların üstesinden gelemediğini ve bu nedenle kardeşini kurtaramadığını düşünmüştür. Sonrasında da çok zayıf olduğunu ve Korsan Kral olmaya layık olmadığını söyleyerek ağlamıştır. Jinbe onu hala bir tayfası olduğunu söyleyerek cesaretlendirmiş, Luffy de bu sayede Silvers Rayleigh'ten haki eğitimi almaya karar vermiştir.

Komikliği
Luffy'nin naif ve açık sözlü tavrı, aralarında çok az benzerlik olan şeyleri birbirine benzetmesine (örneğin Sanji ile Aranma Posteri'ndeki resmin aynı olduğunu düşünmüş, Spoil'i bir zombiden ziyade yaralı yaşlı bir adama benzetmiştir), ancak aralarında bariz benzerlikler olan şeyleri görememesine (örneğin Sogeking'in Usopp olduğunu anlamamış, Foxy'nin acınası kılık değiştirmelerini fark edememiştir) yol açar. Bu durum zaman atlamasından sonra da olduğu gibi kalmıştır. Demaro Black'in foyası çıkana kadar, onun adamları olan Manjaro'nun Zoro ve Drip'in Sanji olduğunu düşünmüştür. Yine de şaşırtıcı bir şekilde kılık değiştirmiş olan Caesar Clown'ı tanıyabilmiş, ancak Caesar ona yanıldığını söyleyince tereddüt etmiştir. "Nazoms" kılığına girmiş Pekoms'un aslında kim olduğunu anlamış, bu durum Pekoms'u şok etmiştir.

Luffy'nin ayrıca çeşitli vesilelerle gördüğü insanları veya karşılaştığı eski düşmanları unutma eğilimi vardır. Bu gibi durumlarda, onları özellikle küçük düşürücü ya da kötü bir şekilde hatırlayarak onların rahatsız olmalarıne neden olur.

Bir başka komik yönü, düşmanlarının çeşitli yeteneklerine hayran kalması ve hoşuna giden bir yetenek gördüğünde genellikle gözlerinde ve başının çevresinde yıldızlar oluşmasıdır. Zırh giydiği zaman "havalı" birine dönüştüğünü düşünür. Kendini tam vücut zırhlarıyla donatma konusunda hafif bir takıntısı vardır ve her fırsat bulduğunda üzerine zırh giyer. Fakat bulmayı başardığı her zırh genellikle ya bir savaşta ya da başka bir komik anda yok olur. Ayrıca rakiplerine aşağılayıcı lakaplar takarak (Gecko Moria'ya "pırasa" veya Enel'e "kulak memesi" demek gibi) sürekli olarak hakaret eder. Görünüşe göre Luffy'nin insanları aşağılama konusunda hiçbir yeteneği yoktur, genellikle ya fiziksel bir yöne ya da benzersiz bir yeteneğe atıf yaparak karşısındakini küçük düşürmeye çalışır (herkes Vivi'nin yokluğundan şikayet ederken Zoro'ya "üç kılıç stili" diyerek hakaret etmeye çalışmıştır).

Savaşları sırasında Luffy'nin sık sık (kazara veya kasıtlı olarak) dövüşemeyeceği durumlara girer. Bu gibi durumlarda, tayfa arkadaşları ana düşmanla bağlantısı olan diğer zayıf düşmanlarla savaşır ve onları yener. Bu durum, Portakal Kasabası Arkı'nda bir kafeste kapalı kaldığında, Şurup Kötü Arkı'nda uyduğunda, Arlong Park Arkı'nda taşa sıkışıp suya atıldığında ve Gökada Arkı'nda bir yılanın midesine kaldığında olmuştur. Diğer tüm düşmanlar yenildiğinde, Luffy en güçlü olanla, yani sadece kendisinin yenebileceği kişiyle savaşır.

Ayrıca Luffy'nin yalan söyleme konusunda kesinlikle hiçbir yeteneği yoktur ve gerçeği itiraf etmekten korktuklarında hiçbir şekilde yüzünü sabit tutamaz. Bu incelik eksikliği bazen aşırı dürüstlük olarak kendini gösterir ve Luffy insanlara karşı çok açık sözlü olabilir. Koby ve Shirahoshi ile tanıştıktan sonra, onları korkak olarak nitelendirmiş ve bu yüzden onları sevmediğini söylemiştir (daha sonra ikisiyle de arkadaş olmuştur). Aslında çoğu zaman, biri meydana gelen olaylarla ilgili bir şey sorduğunda, Luffy belirli bir olay hakkında ne bildiğini düşünmeden ortaya konuşur. Zo'da diğer Hasır Şapkalar, Jack'in istilasından sonra minklerin yaşadıkları şeyler yüzünden samuraylardan nefret edildiği düşündüğü için, Luffy samuraylardan bahsedince onu dövmüşlerdir. Düşmanın bir saldırısı ya da tekniği kendisini etkilemediğinde dudaklarını emer ve başını yana çevirir (bunu Enel'in çeşitli elektrik saldırıları ve Boa Hancock'un Aşk Meyvesi'nin saldırılarından etkilenmediğinde göstermiştir).

Para konusunda sayfa arkadaşlarından tutumlu olmalarını ister, ancak arkadaşları tüm parayı onu beslemeye harcadıklarını söyleyerek tepki verirler. Rastgele birine önemli bir sırrı söyler (kendisinin ve Ace'in babalarının kimliği gibi) ve daha sonra ondan bunu bir sır olarak saklamasını ister. Bu özelliğini dedesiyle paylaşır.

Oburluğu
Şimdiye kadarki diğer D'ler gibi, Luffy de sıska görünümüne rağmen aşırı obur biridir. Özellikle et yemeyi çok sever ve kemikleri dahil bir balığı bütün olarak yiyebilir. Oburluğu nedeniyle lastik güçlerini kullanarak sürekli olarak diğer insanların yiyeceklerini çalar ve bunun sonucunda bazen dayak yer. Ayrıca çok yediği zamanlarda vücudu şişer ve aşırı obez bir görünüm kazanır. Enies Lobi'deki olaylardan sonra, kardeşi Ace kadar olmasa da, narkolepsiye sahip olduğunu göstermiştir. Oburluğu nedeniyle aşırı derecede aç olduğu zamanlarda kontrolünü kaybedebilir. Tüm Kek Adası'na giderken tüm ekibin yiyecek stoğunu tüketince, Chopper'ı acil yiyecek olarak kullanmayı düşünmüştür.

Merhameti
Luffy (ne kadar kötü kalpli olurlarsa olsunlar) hiçbir düşmanını öldürmez; bunun yerine onları bir yere uçurur, bayıltır ya da neredeyse ölüm noktasına gelene kadar döver. Bununla birlikte başkalarının düşmanlarını öldürmelerine karşı değildir. Trebol'ü engelleyerek Law'un Doflamingo'yu öldürme girişiminde bulunmasını sağlaması bunu göstermektedir. Bu durum onun Doflamingo'nun öldüğünü görmek istemesinden ziyade, kuş kafesinin sadece Doflamingo isterse, ölürse ya da bilinçsiz kalırsa ortadan kalkacağını bildiğinden, masum halkı korumak istemesiyle ilgili olabilir.

Dövüşme tutkusuna rağmen, kişisel olarak düşman olarak görmediği biriyle savaşmaz. Bunun yerine onunla konuşmayı ya da yüzleşmeden ondan kaçmayı tercih eder.

Luffy seri boyunca daha olgun ve sağduyulu hale gelmiştir, ancak kişiliğinin bu yönünü sadece kendisi ve arkadaşları zor durumdayken veya birileri ona hakaret ettiğinde, onun gibi insanları ve onların inançlarını aptal olarak nitelendirdiğinde gösterir. Bunun dışında halen serinin en başındaki gibidir.

Asabiyeti
Luffy'nin rakiplerini yenmekten zevk aldığı bazı durumlar vardır. Mohji ile olan kavgası sırasında evcil aslanı Richie yenildikten sonra hemen özür dilemeye başlasa da onu affetmeyi kabul etmemiş ve Mohji ondan çok daha zayıf olmasına rağmen tüm gücüyle ona vurmuştur. Ayrıca düşmanlarının yaptıklarının yanına kar kalmasına izin vermez ve başkaları ne derse desin onlardan intikam almak ister. Wapol, Davul Kalesi'nde ortaya çıkınca, Luffy hemen öfkeye kapılmış ve Wapol'ü yumruklamak için o an uğraştığı şeyi bırakmış ve ona onu yeneceğini söylemiştir. Sonrasında Wapol, Davul Kalesi'nin kulesinde mahsur kaldığında, Luffy onun tüm yalvarmalarını görmezden gelmiş ve onu Davul Adası'ndan uzağa uçurmuştur.

Luffy'nin bu tutumu, düşmanına bağlı olan herkes için geçerlidir. Chopper ve Robin ile birlikte Hogback ile karşılaştıklarında, Luffy onun Moria ile birlikte olduğunu öğrenince sırf Moria'nın adamlarından biri olduğu için onu dövmeye karar vermiştir.

Zor durumlarda bile kin tutma alışkanlığı vardır. Franky Ailesi, Usopp'u dövüp soyduktan sonra, Luffy çabucak onlardan intikam almaya karar vermiş ve onların saklandıkları yeri basmıştır. Hatta Rob Lucci ile olan kavgasının ortasında Franky'ye "piç" demiş ve Crocodile'ın Impel Down'dan kaçmasına (başka bir alternatif olmadığı halde) yardım etmek istememiştir.

Ayrıca geçmişte arkadaşlarından birine bir şey yapan biri varsa ondan nefret eder ve o kişiye olan öfkesi onu dövene kadar asla geçmez.

Luffy iyi bir dövüşten hoşlanır. Zoro ve Rob Lucci'nin gibi savaşa aç olmasa da, güçlü rakiplere karşı savaşmaya isteklidir. Jesus Burgess'in Alay Şehir'deki meydan okuması onun çok dikkatini çekmiştir.

Savaşta Luffy son derece acımasızdır ve rakipleriyle amansızca savaşır. Yine de kendisinden daha zayıf olan kişilerle karşılaştığında, onları ciddi şekilde yaralamaktan kaçınmak için geri çekilir. Ancak arkadaşlarına ve tayfasına herhangi bir şekilde zarar veren olursa, onun zayıf ya da güçlü olmasına aldırmaz. Güçlü düşmanlarla karşılaştığında onları paramparça etmek için her şeyi yapar. Usopp'un Kaido veya Koca Ana ile uğraşmadan Poneglifler'i kopyalama planına katılmadığı için, rakiplerinden kaçmak yerine onlarla yüzleşmeyi tercih ettiğini söylemiştir.

Denizciler, Dünya Hükümeti, Denizin Yedi Savaş Lordu, Dünya Asilleri ve hatta Dört İmparator gibi güçlü kişilere karşı pervasız ve asi olabilir.

Luffy, dövüşmeye hazır olduğunda parmaklarını çıtlatma alışkanlığına sahiptir. Zoro ve Sanji gibi, Luffy de bazen dövüş sırasında ürkütücü bir şekilde sırıtabilir. Wano Ülkesi kıyılarında iki Canavar Korsanları üyesi tarafından saldırıya uğradığında sırıtmıştır.

Luffy rakipleriyle bizzat savaşmayı tercih etse de, Law'un Doflamingo'yu öldürmeye çalışmasına izin vermesinden de anlaşılacağı üzere başkalarının düşmanlarını yenmesinde bir sakınca görmez. Tüm Kek Adası'nda, Bege'in Koca Ana'ya düzenleyeceği suikasta katılmayı kabul etmiştir, bunun sebebi de Sanji'nin ailesini kurtarmak istemesidir. Bununla birlikte, Doflamingo'yu tek başına yenmesinden ve Kaido'yu yendikten sonra Koca Ana'ya onu da yeneceğini söylemesinden dolayı, rakibi hayattaysa onlarla mutlaka savaşmayı ister.

Luffy bir düşmanı yendikten sonra mutlaka gülümser. Sadece Su 7'de Usopp ile yaptığı dövüşü kazandıktan sonra bir gün boyunca hiç gülümsememiştir.

Luffy Zaman atlamasından önce bazen başkalarıyla gereksiz meseleler yüzünden kavgaya tutuşmaya isteklidir (Alay Şehir'de meyhanedeki turtaların tadı yüzünden Karasakal ile kavgaya tutuşacaktı). Dressrosa'ya yapılan yolculuk esnasında Momonosuke ile sık sık dövüşmüştür. Ancak kendisine dikkat çekmemesi veya kendini tutması söylendiğinde, küçük meseleler için kavga çıkarma dürtüsünü bastırır. Bunun tek istisnası yanlışlıkla Demaro Black ile karşılaşmasıdır. Onunla karşılaştığında kavga etmek istememiş ve Fatihin Hakisi'ni kullanarak onu ve Sahte Hasır Şapka Tayfası'nın işini bitirmiştir. Büyük olasılıkla bunu planlardaki sapmaları önlemek için yapmıştır.

Alçakgönüllülüğü
Luffy'nin bir diğer baskın özelliği de alçakgönüllü doğasıdır. Geçmişte yendiği güçlü düşmanlar hakkında övünmez, ancak geçmişte onu kimsenin yenemediğini iddia etmekten de çekinmez (ki bu doğru değildir, zira yaşamı boyunca çeşitli rakipler tarafından defalarca kez yenilmiştir). Arlong ile savaşırken tayfasının diğer üyeleri gibi kılıç kullanamadığını, yemek yapamadığını, gemiyi yönetemediğini ve hatta yalan bile söyleyemediğini itiraf etmiştir.

Deniz Yedi Savaş Lordu seviyesindeki kişileri yenmek ve Enies Lobi'de Dünya Hükümeti Bayrağı'nı yakma emri vermek gibi şeyler yapmasına rağmen mütevaziliğini korur. Franky bayrak yakma olayıncan bahsettiğinde, Luffy bunun üzerinde düşünülecek bir şey olmadığını (emri sadece bir hevesle verdiğini ima etmiştir) ve sadece kendisinden alınan bir tayfa üyesini geri almak için orada olduğunu söylemiştir. Sengoku, Bartholomew Kuma'yı Gecko Moria'nın yenilgisinden sonra Hasır Şapkalar'ı öldürmediği için azarladığında Garp, Sengoku'ya Luffy'nin başarıları hakkında övünecek türden biri olmadığına dair güvence vermiştir.

Luffy düzgün dövüşemeyen biriyle dövüşmez. Punk Hazard'daki karşılaşma sırasında Smoker ve Tashigi'nin vücutlarının Law'un Şeytan Meyvesi yeteneği nedeniyle değiştiğini öğrendikten sonra, Smoker'a başka bir gün dövüşmeleri gerektiğini, çünkü Smoker tüm gücünü kullanamazsa onunla dövüşmeyi kabul etmeyeceğini söylemiştir. Ayrıca, kör amiral Issho ile mücadelesi sırasında yapacağı tüm saldırıları önceden söyleyerek, engelli birine karşı savaşırken dövüşü adil hale getirmeye çalışmıştır.

Ayrıca tamamen veya kısmen sorumlu olmadığı bir şey için yöneltilen tüm suçlamaları üstlenir. Charlotte Linlin kendisine aylık şeker haracını vermediği için Balıkadam Adası'nı yok edeceğini söylediğinde, Luffy adayı Koca Ana'nın gazabından kurtarmak için tüm şekerleri kendisinin yediğini söylemiştir.

Katakuri, Flampe'nin dövüşlerine müdahale ettiği için özür dilediğinde, Luffy korsanlar arasındaki bir düelloda kirli dövüşmenin normal olduğunu ve Flampe'nin oklarından kaçamamanın kendi hatası olduğunu belirtmiştir.

İnatçılığı
Luffy maceralı rotalardan gitmek, istediği üyeyi tayfasına almak ya da verdiği bir sözü tutmak gibi konularda çok inatçı olabilir. Tayfasının yolculuk yapmak için tehlikeli bir rotadan gitmemeleri gerektiğine dair tavsiyelerini görmezden gelir ve sonrasında tayfasına onun dediğine razı olana ya da ona daha iyi bir alternatif sunana kadar onlarla tartışır.

Tayfasına almak istediği bir kişiyi bulduğunda, duruşunu korumak için büyük çaba sarf eder ve reddedilse bile (Nami, Sanji ve Franky'de olduğu gibi) onlara tekrar tekrar aynı şeyi sorar. Aynı şekilde bazı üyeler tayfadan ayrıldığında, onların peşinden koşar. Onların acımasız sözlerine ve hatta küfürlü laflarına rağmen gitmelerini istemez. Nami, Robin ve Sanji tayfadan bu şekilde ayrılmak istediklerinde, inadı sayesinde onları geri getirebilmiştir. Anlaşmazlıklarına rağmen Usopp'u bir an önce geri almak istemiş, ancak Zoro onun özür dilemeden tayfaya dönemeyeceğini söylemesi üzerine kendini tutmuştur. Usopp düzgün şekilde özür dileyerek tayfaya döndüğünde mutlu olmuştur. Ancak önce tayfadan ayrılan arkadaşlarının ayrılma nedenini anlar ve dönmeden önce onlara yardım etmeye çalışır.

Yetenek ve Güçleri

Hasır Şapka Korsanları'nın kaptanı olan Luffy, çoğu kendi başlarına son derece güçlü olan birkaç kötü şöhretli üyeden oluşan ve giderek daha da güçlü hale gelen bir korsan tayfasının lideridir. Luffy'nin tayfası üzerinde büyük bir etkisi vardır ki, tayfasının tamamı pervasız davranışlarına rağmen ona hayatları pahasına güvenir.

Dünya Hükümeti'ne karşı giriştikleri cesur eylemler ve girdikleri büyük savaşlarla ünlü olan ve her biri 100.000.000 Beri'den fazla ödüle sahip "En Kötü Nesil" olarak adlandırılan on iki korsandan biridir. Toplam 5600 kişiden oluşan yedi güçlü Yeni Dünya tayfasından oluşan ve hepsi kendi istekleriyle kendisine hizmet etmeye ve ihtiyaç duyduğunda ona yardım etmeye yemin eden Büyük Hasır Şapka Korsan Filosu üzerinde de söz sahibidir. Luffy'nin etkisinin kapsamı, Dünya Hükümeti tarafından dünyanın en güçlü ve etkili dört korsanı olarak görülen Dört İmparator'a yakın olarak kabul edilir. Resmi olarak basın tarafından "Beşinci İmparator" olduğu ilan edilmiştir.

Luffy, Dünya Hükümeti tarafından son derece tehlikeli biri olarak kabul edilir. Bu yüzden başına 1.500.000.000 Beri'lik bir ödül konulmuştur, ki bu ödülün üzerinde ödüle sahip olanlar sadece Denizin Dört İmparatoru, Beyazbıyık ve Gol D. Roger'dır. Luffy, Dünya Hükümeti'nin Cennet'teki üç ana kalesini de işgal ederek ne kadar büyük bir tehdit olduğunu göstermiştir. Enies Lobi'de tek başına en az bin Denizci askerini ve iki CP9 ajanını yenmiş ve yaptığı baskın Yıkım Çağrısı aracılığıyla Enies Lobi'nin yok edilmesiyle sonuçlanmıştır. Büyük hapishane Impel Down'a sızmış ve hapishane tarihindeki tek toplu firara öncülük etmiştir. Zirve Savaşı sırasında Marineford'a gelmiş ve Beyazbıyık Korsanları'na Portgas D. Ace'i idamdan kurtarmaları için yardım etmiştir. Ayrıca Denizin Yedi Savaş Lordu'nun üç üyesini (Crocodile, Gecko Moria, Donquixote Doflamingo) yenerek ve iki üyesiyle (Jinbe ve Trafalgar Law) ittifak kurarak Üç Büyük Güç dengesini önemli ölçüde bozmuştur. Dünya Hükümeti Luffy'yi, Devrimci Ordu'nun lideri olan Monkey D. Dragon'un oğlu olduğu için de ciddi bir tehdit olarak görür.

Luffy birbiri ardına kazandığı başarılara rağmen, görünüşü ve mizacı nedeniyle rakipleri tarafından sıklıkla hafife alınır. Bu durum çoğu zaman, rakiplerinin kendisinden beklemeyeceği şeyler yapmasını ve bu sayede onlara karşı avantaj kazanmasını sağlar. Crocodile, Luffy'yi iki kez ölüme terk etmiş, bu sayede Luffy üçüncü dövüşlerinde onu yenmeyi başarmıştır. Donquixote Doflamingo onu Corrida Kolezyumu'nda tuzağa düşürmeye çalışmış, ancak bu durum Luffy'nin oradaki gladyatörleri kendi safına çekebilmesine imkan sağlamıştır. Neredeyse sarsılmaz iradesiyle birlikte sürekli gelişen savaş becerisi, Luffy'nin iki yıllık eğitimi hariç, bir yıldan az bir sürede yoluna çıkan ve giderek daha güçlü hale gelen rakiplerini yenmesine yaramıştır. Yeni Dünya'da, Koca Ana Korsanları'nın Tatlı Komutanları olan Charlotte Cracker ve Charlotte Katakuri'yi yenerek Dört İmparator'un en iyi komutanlarıyla mücadele edebileceğini göstermiştir. Dört İmparator'un yanı sıra Denizci Amiralleri'ni de devirmeyi planlamaktadır. Onigashima'ya yapılan baskın sırasında, Luffy'nin yakın zamanda geliştirdiği Silahlanma ve Fatihin Hakisi teknikleri, Dört İmparator'dan biri olan Kaido ile kafa kafaya dövüşmesini sağlamıştır.

Fiziksel Yetenekleri

Gücü
Luffy, dünyanın güçlü kişilerinin çoğuna kıyasla nispeten küçük olmasına rağmen, fiziksel olarak onlarla baş edebilecek kadar güçlüdür. Dedesi Garp onun daha güçlü olması için küçük bir çocukken onu vahşi doğada yalnız bırakmak, maymunlarla dövüştürmek, balonlara bağlayarak gökyüzüne göndermek ya da dipsiz bir kuyuya atmak gibi sert ve alışılmışın dışında eğitim yöntemleri kullanmıştır. Ayrıca Colubo Dağı ve Rusukaina'daki son derece zorlu ortamlarda birkaç yıl boyunca sıkı eğitimler almıştır. Dressrosa'da kendisinin neredeyse iki katı boyunda bir adam olan Donquixote Doflamingo'nun ayağını, kendi ayağı ile durdurarak muazzam bir fiziksel güç göstermiştir. Aynı günün erken saatlerinde, devasa boyutlarda bir gladyatör olan Spartan'ı zorlanmadan yenmiştir. Gökada'da, Enel'e karşı mücadele ederken eline yapışmış olan devasa altın topa rağmen hareket edebilmiş ve hatta onunla büyük bir fasulye sırığına tırmanabilmiştir. Su 7'de iki büyük tuğla bina arasında sıkışıp kaldığında, kendini kurtarmak için binaları birbirinden ayırmıştır. Marineford'daki savaştan ciddi şekilde zayıflamış bir durumda çıkmasına rağmen, Amazon Lily'de büyük yıkıma neden olmuş ve kendisinden birkaç kat daha büyük bir kayayı yerinden kaldırabilmiştir.

Luffy, fiziksel gücünü artırmak ve Blueno, Rob Lucci ve Donquixote Doflamingo gibi güçlü rakipleri bastırmak için Şeytan Meyvesi'nin Vitesleri'ni kullanmıştır. Denizciler'in Dev Timi'nin bir üyesini tek bir Üçüncü Vites yumruğu ile yere yıkmış, iki yıllık zaman atlamasından sonra, güçlü bir dev Hajrudin'i yüzüne attığı tek bir İkinci Vites yumruğu ile yenmiştir. Balıkadam Adası'na gelen Deniz Kralları, eğer onu durdurmasalardı, devasa gemi Noah'yı tamamen yok edeceğini söylemiştir.

Wano Ülkesi'nde hapsedildiğinde, kendisini önemli ölçüde zayıflatan ve Şeytan Meyvesi'ni kullanmasına engel olan Deniztaşı kelepçeleri takmış ve bu zayıflamış durumunu hapishane işleri yaparak yeni bir eğitim yöntemi olarak kullanmıştır. Bu eğitim sırasında kendisinden birkaç kat büyük olan yüzlerce taş bloğu taşımıştır. Birkaç gün sonra müdür yardımcısı Daifugo'nun miğferini kırmayı ve basit bir tekme ile onu yaralamayı başarmıştır.

Bunlara ek olarak psikolojik destekle fiziksel olarak daha güçlü hale gelebilir. Jango yanlışlıkla onu daha güçlü olması için hipnotize ettiğinde, Kara Kedi Korsanları'nın gemisinin ön kısmını yerinden sökmüştür. Davy Back Fight Dövüşü sırasında Foxy'ye karşı dövüşürken kafasına afro peruğu takarak dövüş gücünü artırmaya çalışmıştır.

Hızı ve Çevikliği
Luffy muazzam bir hıza, çevikliğe ve reflekslere sahiptir. Enies Lobi'de Blueno ve Rob Lucci ile dövüşürken, İkinci Vites formunun muazzam hız artışını kullanmadan bile Sıyrıl tekniğinin hızına ayak uydurabilmiştir. Zirve Savaşı'nda Dracule Mihawk ile savaşırken, uzaktaki bir buzulu tamamen ortadan ikiye ayıran bir saldırı da dahil olmak üzere, Mihawk'ın saldırılarının çoğundan sıyrılmayı başarmıştır.

İki yıllık eğitiminin ardından Üçüncü Vites formundayken bile kendisine gelen saldırıları atlatabildiği görülmüştür. Corrida Kolezyumu'nda Cavendish'in kılıcıyla yaptığı saldırılardan sakınabilmiş ve kılıcı saldırıları engellemiştir. Charlotte Katakuri'ye karşı dövüşürken onun birçok saldırısından ve üç dişli mızrağı olan Köstebek ile yaptığı tüm saldırılardan (Flampe'nin okunun etkisiyle kaçamadığı bir saldırı hariç) kaçınabilmiştir. Onigashima'da Kaido ve Koca Ana ile karşılaştığında onları göz açıp kapayıncaya kadar geçmeyi başarmış ve onların arkasındaki Kin'emon ile konuşabilmiştir. Gözlem Hakisi ile geleceği görebilmesi, gelen saldırılardan kaçmasına önemli ölçüde yardımcı olur. Onigashima'da Kaido ile olan mücadelesi sırasında, Kaido gözle takip edilemeyecek kadar hızlı hareket etmesine rağmen onun Sekiz Trigramlı Gök Gürlemesi isimli saldırısından kısmen kaçınmayı başarmıştır (daha önceki karşılaşmalarında bu saldırıdan kaçamamıştı).

Sağlamlığı
Luffy çok sağlamdır ve büyük miktarda fiziksel hasar alsa bile bilincini kaybetmeden dövüşmeye devam edebilir. Çocukken Porchemy ondan bilgi alabilmek için onu çivili eldivenleri ile saatlerce dövmüş, ama bilgi alamamıştır. Arabasta Krallığı'nda Crocodile'ın zehirli kancasıyla zehirlenmiş, ancak yine de onu yenene kadar bilincini koruyabilmiştir. Foxy'nin çivili eldivenlerinden birkaç darbe almış, ama düşmemiştir. Ayna Dünyası'nda Charlotte Katakuri ile 9 saatten fazla dövüşmüş ve Katakuri'nin üç dişli mızrağı Köstebek tarafından korkunç bir şekilde delinmesi de dahil olmak üzere, verdiğinden çok daha fazla darbe almasına rağmen Katakuri düşene kadar ayakta kalabilmiştir. Kaido ile ilk karşılaşmasında Kaido'nun gürzünden aldığı tek bir darbe ile bilincini kaybetmiş, ancak Mahkum Madenleri'nde eğitim yaptıktan sonra Kaido ile tekrar karşılaştığında aynı saldırı kısmen yemesine rağmen bilincini kaybetmemiş ve ciddi bir şekilde yaralanmamıştır. Nihayetinde nakavt olmadan Kaido'dan darbeler alabilmeye başlamıştır.

Magellan tarafından zehirlendikten ve hayatta kaldıktan sonra, çoğu zehre karşı bağışıklık geliştirmiş ve sayede Caesar Clown'ın zehirli gazlarla yaptığı saldırılardan etkilenmemiştir. Fakat Zırhlı Taşbalığı'nın derisini yedikten sonra zehirlenmiştir. Yediği deri normalde anında ölüme neden olsa da, zehre karşı direnci sayesinde sadece komaya girmiştir. Bu olaya rağmen, zehirden etkilenmemekten gurur duyar. Queen'in Heyecan Mermileri'nin etkisini görünce, mermilerin kendisine işlemeyeceğini iddia etmiştir, ancak daha sonra Chopper'dan tedavi almak zorunda kalmıştır.

Dayanıklılığı
Luffy iradesinden de kaynaklanan muazzam bir dayanıklılığa sahiptir. Bu dayanıklılığı çocukken büyükbabası ona çeşitli eğitim yöntemleri uyguladığında geliştirmiştir. Ace'i Colubo Dağı'ndan Gri Terminal'e kadar olan uzun ve tehlikeli bir yolda takip edebilmiş, Ace ve Sabo'nun vahşi doğadaki maceralarında onların yanında olmuştur. Impel Down'da Magellan ile savaştıktan sonra tedavi edilemez miktarda zehre maruz kalmasına rağmen bundan ölmemiştir. Bu haliyle Emporio Ivankov'un önüne getirildiğinde ona hayatını kısaltacak miktarda hormon verilmiş, Luffy bu kadar hormona rağmen hayatta kalmakla yetinmemiş, 20 saat içinde bilincini geri kazanmıştır. Bunu yaparak kendisiyle benzer bir iradeye sahip olan babasıyla olan bağlantısını kanıtlamıştır. Ivankov'un Tansiyon Hormonları'nın ve iradesinin yardımıyla ölümden döndükten hemen sonra Impel Down'da savaşabilmiş ve kısa bir süre dinlenmesine rağmen Marineford'daki savaşta mücadele edebilmiştir. Ace'i kurtarmayı başaramayınca vücudu sınırına ulaşarak çökmüştür.

Luffy, Enies Lobi'de İkinci Vites ve Üçüncü Vites formlarını tekrar tekrar kullanarak sınırlarını fazlasıyla zorlamasına ve Lucci'nin Altı Kral Tabancası saldırılarıyla ağır şekilde yaralanmasına rağmen, Lucci'yi yenene kadar savaşmaya devam edebilmiştir. Ayrıca Tüm Kek Adası'nda, Charlotte Cracker ile 11 saat boyunca Dördüncü Vites'i en az iki kez kullanarak dinlenmeden savaşabilmiştir. Sonrasında tayfa arkadaşı Sanji tarafından feci şekilde dövülmüş, ancak kısa süre sonra Koca Ana Korsanları'nın ordusu onu yakalamak için geldiğinde, Luffy yıkılana kadar uzun bir süre mücadele edebilmiştir. Bir kitap hapishanesinde kaldıktan sonra, tek başına Tüm Kek Şatosu'ndan çıkmış ve yorgunluk ve açlıktan dolayı son derece zayıf olmasına rağmen karşılaştığı her rakibi yenmiştir. Dayanıklılığının bir başka kanıtı da, Charlotte Katakuri'nin üç dişli mızrağı tarafından delinmesine rağmen savaşmaya devam edebilmesidir. Udon'da Queen'in Mumya hastalığına yakalandığında savaşabilmiştir. Kaido'dan yediği Fethedilmiş Üç Dünya: Cezbedici Cehennem saldırısını yedikten sonra bile, birkaç dakika içinde tekrardan ayağa kalkabilmiştir.

Luffy, Korku Barkası'nda muazzam iradesi sayesinde normal bir insan bir veya iki gölge alabilirken, 100 gölgeyi sorunsuz bir şekilde alabilmiştir.

İçgüdüsü
Luffy karar verme konusunda kötü olsa da, savaşırken genellikle ona yardım eden alışılmadık ve esrarengiz bir içgüdüye sahiptir. Küçük Bahçe'de Bay 3'ün birden fazla kopyası ile karşı karşıya kaldığında, tamamen içgüdüsü sayesinde anında gerçek olanı bulabilmiştir. Arlong tarafından kolu ısırıldığında kolunu geriye çekmeye çalışmak yerine, Arlong'u yere çarparak onun çenesini yerinden çıkarmıştır. Enel, Mantra ile saldırılarını öngörerek kaçındığında, zihnini kapatıp yumruklarını duvarlardan rastgele sektirerek ona vurmayı başarabilmiştir. Cracker'a karşı dövüşürken onun ürettiği bisküvileri yiyerek dövüşe devam etmiştir.

Luffy savaşırken mükemmel bir durumsal farkındalığa sahip olur. Marineford'da Mihawk ile savaşırken, yakındaki Buggy'yi fark etmiş, onu canlı kalkan olarak kullanmış ve bu sayede Mihawk'tan kaçabilmiştir. Bin Güneşli'de Katakuri ile dövüşürken, Charlotte Brûlée'nin Ayna Dünyası'ndan onları izlediğini fark etmiş ve sürpriz bir şekilde onu yakalayarak kendisini ve Katakuri'yi Ayna Dünyası'na çekmiş ve böylece Katakuri'nin tayfasını tehdit etmesini engellemiştir.

Bunlara ek olarak muazzam bir yaratıcılığa sahiptir ve sık sık bir dövüşte kendisine avantaj sağlamak için alışılmadık yöntemler bulur. Crocodile ile yaptığı ilk dövüşte sıvı kullanarak onun vücuduna dokunabildiğini fark etmiş ve ikinci dövüşlerinden önce Crocodile'a karşı kullanmak için aşırı miktarda su tüketmiştir. Üçüncü dövüşlerinde ise anını sıvı olarak kullanacak kadar ileri gitmiştir. Eğer mümkünse olduğunda kendini dış nesnelerle güçlendirmeyi sever ve genellikle düşmandan gelen şeyleri onlara karşı kullanır. Arlong'un dişlerini yerinden sökmüş ve ağzına takarak ona karşı kullanmaya çalışmıştır. Bay 3 onun kollarını ve bacaklarını mumla bağladığında, bunları onun diğer balmumu eserlerini yok etmek için silah olarak kullanmıştır. Impel Down'da Bay 3 ile müttefik olduğunda, Magellan'la savaşmak için ondan kendisine balmumu zırhı yapmasını istemiş ve bu sayede zehirlenmeden Magellan ile mücadele edebilmiştir.

Karizması
Luffy, Dracule Mihawk'ın dünyadaki en tehlikeli yetenek olarak tanımladığı, gittiği her yerde insanları kendi etrafında toplama konusunda kayda değer bir yeteneğe sahiptir. Başkaları ile oldukça hızlı bir şekilde arkadaş olabilir. Luffy ile arkadaş olabilmek için çok fazla şey yapılması gerekmez, Rebecca sadece ona yemek ısmarlayarak Luffy'nin dostluğunu kazanmıştır. Luffy kendini bir kahraman olarak görmese de, arkadaşlarına yardım etmek için her şeyi yapar. Bu da çevresindeki insanların çabucak ona saygı duymasını sağlar (örneğin Marineford'da, Beyazbıyık Korsanları onun Ace'i kurtarma arzusundan çok etkilenmiştir). Kendisi veya arkadaşları için cüretkar adımlar atmaktan korkmaz ve bu korkusuzluğu insanların onun etrafında toplanmasının bir başka anahtarıdır.

Jinbe, Luffy'yi tam olarak tanımadan önce, onunla bir ilişki kurmak istememiş, sadece Ace'in isteklerini yerine getirmek için Impel Down ve Marineford'da ona eşlik etmiştir. Ancak Luffy'yi yeterince tanıdıktan sonra ona derinden saygı duymuş ve onu Marineford'dan güvenli bir şekilde çıkarmak için hayatını riske atmıştır. İki yıl sonra da Luffy'nin tayfasına katılmıştır. Bütün erkeklerden nefret eden Boa Hancock, Luffy'den hoşlanmış ve onun bir Dünya Asili'ne saldırdığını öğrendikten sonra da ona aşık olmuştur. Dressrosa'da Corrida Kolezyumu gladyatörleri, Doflamingo ve Sugar'ın köleliğinden kurtarıldıktan sonra, Luffy'nin Doflamingo'ya karşı yürüttüğü savaşta onun arkasında yer almış ve Luffy'nin Doflamingo'yu devirmekteki kararlılığı, Doflamingo'nun tiranlığından kurtulmak isteyen Dressrosa halkının ona destek vermesini sağlamıştır. Luffy'nin buradaki çabası onunla birlikte savaşan (bunların içinde daha önce onu öldürmeye çalışan Cavendish ve Chinjao da vardır) yedi savaşçının ona bağlılık yemini etmesine neden olmuştur. Udon'da yer alan Mahkum Madenleri'ndeki mahkumlar, Raizo ve Kikunojo kendilerini gösterdikten sonra bile Kaido'nun yenileceğinden şüphe etmiş, fakat Luffy kararlılığı onları kazanmayı başarmıştır.

Marineford'daki başarılarından sonra Luffy, Büyük Hat'ın her iki yarısında da inanılmaz derecede popüler olmuştur. Demaro Black bu popülerlikten faydalanmak için Luffy gibi davranarak kendi altında birçok güçlü korsanı toplayabilmiştir.

Şeytan Meyvesi

Luffy 7 yaşındayken, farkında olmadan Kızıl Saç Korsanları'na ait bir sandıkta bulduğu Paramecia türü bir Şeytan Meyvesi olan Lastik Meyvesi'ni yemiştir. Meyvesinin gücü sayesinde vücudunun istediği bölgesini esnetebilir, bükebilir şişirebilir ve uzatabilir. En başta güçlerini kontrol etmekte zorluk yaşasa da, Şafak Adası'ndaki on yıllık eğitimden sonra güçlerinde ustalaşmış ve Silvers Rayleigh ile Rusukaina'da geçirdiği iki yıl boyunca Şeytan Meyvesi üzerindeki yeteneklerini daha da geliştirmiştir.

Wano Ülkesi Arkı sırasında, Lastik Meyvesi'nin aslında Zoan türü bir Şeytan Meyvesi olan İnsan Meyvesi'nin mitolojik bir alt modeli olan Nika Meyvesi olduğu ortaya çıkmıştır. Luffy meyvesinin gücü sayesinde lastikten bir beden kazanmıştır. Güçleri sayesinde hayal edebildiği sürece istediği şekilde savaşabilir. Beş Kadim'e göre Nika insanları güldürdüğü "Kurtuluş Savaşçısı" olarak bilinmektedir. Bunun "dünyadaki en saçma güç" olduğu söylenmiştir.

Vücudunun herhangi bir bölümünü esnetebildiğinden; kollarını uzatarak yumruklarının, bacaklarını uzatarak tekmelerinin ve boynunu uzatarak kafasının ulaşabileceği menzili artırabilir. Esneyebildiği için uzak mesafelere de ulaşabilir. Kolunu uzatarak gitmek istediği yerdeki bir şeyi tutup, kendisini oraya çekebilir. Kollarını gererek kendisini bir sapandan fırlamışçasına ileri atabilir.

Vücut kısımlarını birbirine dolayarak ve döndürerek saldırı gücünü daha da artırabilir.

Savunma yönünden lastik olduğu için yıldırımlara karşı tamamen bağışıktır. Ayrıca Silahlanma Hakisi kullanılmayan yumruklardan, künt silahlardan ve ezme saldırılarından zarar görmez. Mermiler veya top gülleleri gibi yuvarlak cisimler bedenini delmez, hatta kendisine gelen bu mermileri bedeninden sektirerek atan kişiye geri gönderebilir. Ayrıca çok yüksekten düşse bile bundan etkilenmez.

Aşırı miktarda havayı içine çekerek kendini bir balon gibi şişirebilir. Şişmiş vücudu lastik savunmasını ve bir şeyleri geri sektirme yeteneğini büyük ölçüde geliştirir. Ayrıca suya düştüğünde batmasını da engeller.

Korsanlık macerası sırasında Şeytan Meyvesi'nin yeteneklerini geliştirmiş ve Vites formlarını ortaya çıkarmıştır.

Nika Meyvesi, Luffy'nin Kaidou'ya ikinci kez yenilmesi ve ölmesi üzerine uyanmıştır. Meyvenin uyanmış hali Luffy'nin lastik özelliklerini daha da artırmış ve ona daha fazla savaşma özgürlüğü vermiştir. Buna ek olarak her uyanmış Zoan türü Şeytan Meyvesi'nde olduğu gibi daha fazla güç, hız ve iyileşme hızı sağlamıştır. Ayrıca Luffy'nin etrafını da lastiğe çevirmesine olanak sağlamıştır.

İkinci Vites
Luffy, İkinci Vites'i ilk olarak Enies Lobi'de kullanmıştır. Bu formda kan damarlarının boyutunu artırarak kanının daha hızlı akmasına ve vücuduna daha fazla oksijen ve besin pompalamasını sağlar. Bu da onun hızını ve gücünü büyük ölçüde artırır. Bu formdayken hız açısından Sıyrıl tekniğinin kullanıcılarına ayak uydurabilir ve Demir Beden tekniğinin savunmasını aşabilir.

En başta bacaklarına kan pompalayarak bu forma giriyordu ve bu nedenle formun etkisi bütün vücuduna yayılıyordu, ancak zaman atlamasından sonra formun üzerinde daha fazla kontrole sahip olduğunu göstermiştir. Artık formu vücudunun istediği herhangi bir yerinde kullanabilmektedir. İki yıllık eğitiminden önce İkinci Vites kullanımı Luffy'nin enerjisini hızla tüketiyor ve hatta ömrünü kısaltıyordu, ancak şu anda etkileri eskiye nazaran azalmış gibi görünmektedir.

İkinci Vites formunu Haki ile güçlendirip kullanarak, rakiplerine o kadar hızlı ve güçlü bir şekilde yumruk atar ki, saldırılarından ateş çıkar ve isabet halinde patlama meydana gelir. Onigashima'ya yapılan baskın sırasında, Kızıl Şahin verdiği bu saldırısını yaptığında neredeyse yok edilemez olarak bilinen vücuduyla tanınan ve dünyanın en güçlü korsanlarından biri olan Kaido saldırıyı savuşturmak zorunda kalmıştır.

Üçüncü Vites
Luffy, Üçüncü Vitesi de ilk olarak Enies Lobi'de kullanmıştır. Bu formda başparmağının içine büyük miktarda hava üfleyerek vücudunun belirli bir bölümünün kemiklerini şişirerek onu devasa hale getirebilir. Bu şişirilmiş vücut parçaları, etrafına büyük çapta hasar verebilir, duvarları ve büyük yapıları kolaylıkla yıkabilir. Zaman atlaması sırasında Silahlanma Hakisi'ni kullanmayı öğrendiğinden, Üçüncü Vites saldırıları artık çok daha güçlüdür.

En başta Üçüncü Vites formunu kullandıktan sora Luffy'nin vücudu küçülüyor ve bir süre sonra normale dönene kadar onun yeteneklerini kısıtlıyordu. Ancak Luffy iki yıllık eğitimi sırasında bu handikaptan kurtulmuştur.

Dördüncü Vites
Luffy, Rusukaina'daki iki yıllık eğitimi sırasında Dördüncü Vites formunu geliştirmiş ve bunu ilk olarak Dressrosa'da kullanmıştır. Bu formda koluna hava üfleyerek tüm vücudundaki kasları şişirir ve neredeyse her yerini Silahlanma Hakisi ile kaplar. Dördüncü vitesin şimdilik bilinen üç versiyonu vardır. İlk versiyon Seken Adam lastikten bir topa benzer ve Luffy'nin sürekli olarak zıplamasına neden olur. Luffy, kollarını ve bacaklarını vücudunun içinde geri çekebilir ve içeri çektiği uzuvlarını salarak son derece yıkıcı saldırılar yapabilir. Bu versiyonda savunması da artar, çoğu saldırı vücudundan seker.

İkinci versiyon Tank Adam, Luffy'yi çok daha büyük hale getirir ve savunma yeteneklerini arttırır. Büyüyen vücudu ile rakiplerinin saldırıları geri sektirir. Üçüncü versiyon Yılan Adam ise diğer versiyonlara daha incedir ve diğer iki formun savunma yeteneklerinden yoksun olarak saldırı gücü odaklıdır. Bu formda Luffy'nin saldırı hızı muazzam miktarda artar ve rakiplerine her yönden saldırma avantajı kazanır.

Dördüncü Vites her yönüyle güçlü olsa da, Luffy'nin Haki gücünü hızlıca tükettiği için sınırına ulaştığında Luffy'nin on dakika boyunca Haki kullanamamasına neden olur. Ayrıca Luffy eğer bu formu kısa sürede birden çok kez kullanırsa, vücudu zarar görür.

Beşinci Vites
Onigashima Savaşı sırasında Luffy'nin Şeytan Meyvesi'ni uyandırmasının bir sonucu olarak Beşinci Vites ortaya çıkmıştır. Bu formdaki Luffy'nin lastik bedeni daha da güçlenir ve savaşırken daha fazla özgürlüğe sahip olur. İçlerine hava basmasına gerek kalmadan kolunu ve kaslarını istediği gibi şişirebilir. Bu Kaido'yu ejderha formundayken yakalayıp savurabilmiştir.

Luffy bu formunda Silahlanma Hakisi kullanarak kendini sertleştirme yerine, daha karikatürize bir dövüş stiline sahip olur ve çevresini de lastiğe dönüştürebilir. Bu sayede Kaido'nun Isı Nefesi saldırısını geri yansıtabilmiştir.

Haki

Luffy, dünya üzerinde üç Haki türünü de kullanabilen az sayıda insandan biridir. Gol D. Roger'ın yardımcı kaptanı ve sağ kolu olan Silvers Rayleigh, iki yıllık zaman atlaması sırasında Luffy'yi Haki kullanımı konusunda eğitmiş ve Luffy'nin Haki'de dikkat çekici bir yeteneğe sahip olduğunu, sadece bir buçuk yılda üç Haki türünün de temellerinde ustalaştığını söylemiştir.

Luffy daha Haki'nin ne olduğunu bilmezken, Karasakal Impel Down'da onun Haki gücünün Jaya'daki ilk karşılaşmalarına kıyasla daha da arttığını söylemiştir. Luffy, İmparatorlar'ın yanı sıra Yeni Dünya'daki güçlü Haki kullanıcılarına, özellikle de Dört İmparator'a bağlı olanlara, karşı savaşarak sahip olduğu her Haki türünü daha da güçlendirmiş ve gelişmiş saldırıları nasıl kullanacağını öğrenmiştir.

Fatihin Hakisi
Luffy, kullanıcılarının kral niteliklerine sahip olduğu söylenen ve çok nadir bir Haki türü olan Fatihin Hakisi'ne sahiptir. Bu güç onun içinde gizliydi ve bunu ilk olarak farkında olmadan Uçan Balık Sürücüleri'nin üssünde bir bizon olan Motobaro'yu durdurmak için kullanmıştır. Daha sonra yine farkında olmadan Amazon Lily'deki arena dövüşünde Marguerite'i kurtarmak, Impel Down'ın 5. Kat'ında kendisine saldıran kurtlardan kurtulmak ve Marineford'da Ace'i öldürmek üzere olan cellatları durdurmak için kullanmıştır (cellatlar ile birlikte birçok seçkin Denizci askerini ve Yeni Dünya korsanını da bayıltmıştır).

Silvers Rayleigh, Rusukaina'da Luffy'ye böyle bir gücü olduğunu söylemiş ve istediği zaman bu gücünü kullanabilmesi için onu eğitmiştir. Luffy zaman atlamasından sonra Luffy bu gücünü önce Sahte Hasır Şapka Tayfası'nı ve birkaç gün sonra da Balıkadam Adası'ndaki Yeni Balıkadam Korsanları'nın 50.000 üyesini bayıltmak için kullanmıştır. Fatihin Hakisi kullanıcıları olan Chinjao, Donquixote Doflamingo ve Charlotte Katakuri ile dövüşürken ortaya yıldırım benzeri etkiler çıkmıştır. Luffy baygınken bile Fatihin Hakisi'ni kullanabilir. Kaido onu bayılttıktan sonra, onu yakalamaya gelen bazı Canavar Korsanları üyelerini bayıltmıştır.

Onigashima'da Kaido ile savaşırken, Fatihin Hakisi'ni saldırılarına ekleyebileceğini ve bu sayede saldırı gücünü katlanarak artırabileceğini fark etmiştir. Sonrasında da bu gelişmiş tekniği kullanabilen az sayıda Fatihin Hakisi kullanıcısından biri olmuştur. Bu yeni yeteneğini yakın zamanda öğrendiği gelişmiş Silahlanma Hakisi ile birlikte kullanmaya başlamış ve bu sayede çok yıkıcı saldırılar yapabilir hale gelmiştir. Doğrudan temas kurmadan Kaido'ya güçlü saldırılar yaparak ona zarar verebilmiştir. Bu gelişmiş tekniği kullanan diğer insanlarda olduğu gibi, Luffy'nin de bunu kullanırken uzuvlarından ince ve karanlık enerji akışları çıkar. Ancak Luffy bu yeteneği sadece görerek kullanmaya başladığından, Kaido onun bu yetenek üzerindeki kontrolünün "kaba" ve "beceriksizce" olduğunu söylemiş ve kısa süre içinde saldırılarının onunkilerden daha üstün olduğunu göstermiştir.

Bundan kısa bir süre sonra Luffy ve Kaido tekrar çarpıştığında, çarpışan Fatihin Hakileri nedeniyle bulutlar ikiye bölünmüştür. Bu daha önce sadece Dört İmparator'dan ikisi birbiriyle savaştığında ortaya çıkan bir fenomen olduğundan, Luffy için kayda değer bir başarı olduğu söylenebilir. Bu durum Luffy'nin Haki'sinin dünyadaki en güçlü korsanlarla aynı seviyeye çıktığının bir işareti olarak yorumlanabilir.

Gözlem Hakisi
Luffy iki yıllık zaman atlaması sırasında Gözlem Hakisi'ni kullanmayı öğrenmiştir. Bu gücü sayesinde başkalarının varlığını, duygularını ve niyetini algılayabilir ve kendisine gelen saldırılardan kaçınabilir. Gözlem Hakisi kullanımında oldukça yetkindir. Çok az duyguya sahip (Barışseverler gibi) veya hiç duygusu olmayan varlıkların saldırılarını bile tahmin edebilir. Ayrıca Hody'nin Asker Köpekbalığı Oku saldırısından ve usta bir nişancı olan Jean Ango'nun fırlattığı silahlardan kaçınabilmiştir.

Totto Land'dayken, Gözlem Hakisi ile az da olsa geleceği görebilecek kadar ustalaşmış olan Charlotte Katakuri ile savaşarak Gözlem Hakisi'ni önemli ölçüde geliştirmiştir. Saatlerce Gözlem Hakisi kullandıktan ve sınırlarını zorladıktan sonra Katakuri'nin sonraki hareketlerini son derece iyi bir şekilde görebilmiş ve ayrıca Katakuri'nin birçok saldırısını savuşturmuş ve Katakuri'nin onun saldırılarından kaçmasını önleyebilmiştir. Totto Land'den ayrıldıktan sonra, Wano Ülkesi'nde Canavar Korsanları'na bağlı bir gözcünün yaptığı saldırıyı atlatarak onu anında etkisiz hale getirmiş, daha sonra uzman bir sumo güreşçisi olan Urashima'nın birden fazla saldırısını kolaylıkla atlatmıştır.

Udon'daki Mahkum Madenleri'nde hapsedildiği zaman, geleceği görme yeteneğini daha da geliştirmiş ve Katakuri gibi az da olsa geleceği görebilecek seviyeye gelmiştir. Hyogoro'ya Alpaka Adam ve Armadillo Adam'ın yaptığı birden fazla saldırıdan nasıl kaçınacağını söylemiştir. Sonra da müdür Babanuki'yi Heyecan Atışı saldırısını başlatmadan önce durdurmuş ve bunu "korkunç bir gelecek gördüğü" için yaptığını söylemiştir.

Silahlanma Hakisi
Luffy iki yıllık zaman atlaması sırasında Silahlanma Hakisi kullanmayı öğrenmiştir. Savunmasını ve saldırı gücünü artırmak için düzenli olarak Silahlanma Hakisi kullanır. Bu gücü sayesinde artık Caesar Clown gibi Logia kullanıcılarına ve Katakuri gibi Logia türüne benzer güçlere sahip kişilere dokunabilir. Dördüncü Vites formu, Luffy'nin Silahlanma Hakisi'ni yoğun bir şekilde kullanarak kısa sürede tüketmesine neden olur ve bu formda Silahlanma Hakisi alev şeklini alır.

Silahlanma Hakisi, Yeni Dünya'da Luffy'nin işine çok yaramaktadır, zira Silahlanma Hakisi kullanmadığı zamanlarda gözle görülür bir şekilde zayıflar. Hakisi tükendiğinde Doflamingo'ya zarar veremeyeceğini söylemiş ve Fındık Adası'nda hakisi dolarken Üçüncü Vites formunda bile Charlotte Perospero'nun Şeker Duvarı'nı aşamamıştır. Luffy, Silahlanma Hakisini Charlotte Cracker ve Katakuri gibi ondan daha güçlü Silahlanma Hakisi'ne sahip olan rakiplerle karşılaşarak güçlendirmiştir. Dördüncü Vites formunda Silahlanma Hakisi'ni daha da yoğunlaştırmış ve bu sayede hem Cracker'ın hem de Katakuri'nin son derece güçlü olan Silahlanma Hakileri'ni aşabilmiştir.

Udon'dayken, Rayleigh'in Rusukaina'da devasa bir file dokunmadan vurarak zarar verdiğini hatırladıktan sonra, Kaido'nun son derece sert olan derisini aşmak için ileri düzey Silahlanma Hakisi kullanımını öğrenmeye başlamıştır. Bu teknikle Silahlanma Hakisi'ni kısa bir ölçekte yayabilir ve rakibine isabet ettirdiği takdirde ona içten zarar verebilir. Luffy bu gücü ilk olarak kendisini ve Hyogoro'yu Queen'in ölüm tasmasından kurtarmak için umutsuz bir girişimde bulunduğunda kullanmıştır.

Luffy, Hyogoro'nun gözetimi altında bir hafta boyunca aralıksız antrenman yaparak bu gücünü geliştirmiştir. Önce çelikten bir duvarı parçalamış, daha sonra da bir ağacın önüne yumruk atarak arka tarafında delik açmıştır. Yamato'nun patlayıcı kelepçelerini yok ederek çıkarmış ve bilinçli bir şekilde ileri seviye Silahlanma Hakisi kullanabildiğini göstermiştir. Onigashima Baskını sırasında, Silahlanma Hakisi ile güçlendirdiği Üçüncü Vites formunu kullanarak Kaido'ya zarar verebilmiştir (önceden Dördüncü Vites formunda bile zarar veremiyordu). Bunlara ek olarak Silahlanma Hakisi ile artık önceden Dördüncü Vites formunda dahi tek darbe ile yere yıkıldığı Kaido'nun saldırılarını (melez formu dahil) karşılayabilmektedir.

Luffy, gelişmiş Silahlanma Hakisi'ni kullanarak Kaido'ya başarılı bir şekilde hasar vermesine rağmen, bunun sadece yüzeysel olduğunu söylemiştir. Saldırılarını çok daha güçlü hale getirmek için Silahlanma Hakisi'ni, Fatihin Hakisi ile desteklemeyi öğrenmiştir.

Animede Luffy gelişmiş Busoshoku Haki kullandığında etrafa turuncu renkte bir aura yayılır.

Çeşitli Yetenekleri

Oburluğu
Luffy muazzam bir çene gücüne ve büyük bir iştaha sahiptir. Buggy Korsanları'nın kafesinden kurtulmadan önce kafesin demir çubuklarını ısırarak epey inceltebilmiştir, ayrıca Buggy'nin hançerlerinden birini ağzıyla yakalayıp kırabilmiştir. Acı eşiği yüksek ve güçlü bir balıkadam olan Jinbe'yi ısırarak inletebilmiştir. Totto Land'da oburluğunun savaşlarında işe yaradığı görülmüştür. Zira 11 saat boyunca Nami'nin yağmuru ile ıslatarak yumuşak hale getirdiği Cracker'ın Bisküvi Askerleri'ni yemiştir. Sonrasında Katakuri'nin oluşturduğu büyük bir moçi yığınının altında kalmış ve moçiyi yiyerek oradan kurtulmuştur. Ayrıca aşırı miktarda yemek yiyerek yaralarını ve yorgunluğunu hızla iyileştirebilir. Sadece süt içerek kırılan bir dişini yeniden çıkarmıştır. Uyuyarak da hızlı bir şekilde iyileşebilir. Su 7'de uyurken yemek yiyebildiğini göstermiştir.

Oburluğuna rağmen yemek pişiremez. Tüm Kek Adası'na giderken, geminin bir haftalık erzağı ile yenilemeyecek durumda bir yemek yapmış ve kendisi bile yemeğin iğrenç olduğunu kabul etmiştir. Sonuç olarak kötü hem kendisini, hem de gemidekileri aç bırakmıştır Bununla birlikte yoğun hayatta kalma eğitimleri sayesinde et pişirme yeteneğine sahiptir. Amazon Lily ve Rusukaina'da yalnız kaldığında yenilebilir flora hakkında sınırlı da bilgiye sahip olduğu görülmüştür.

Her Şeyin Sesini Duyma
Balıkadam Adası'ndaki Deniz Kralları, tıpkı Gol D. Roger gibi, Luffy'nin de Her Şeyin Sesini Duyma yeteneğine sahip olduğu söylemiştir. Ayrıca Kozuki Momonosuke ile birlikte dev fil Zunesha'nın sesini duyabilmiş, ancak Momonosuke'nin aksine onun sesine dayanamamış ve onunla iletişim kuramamıştır.

Şansı
Önce Impel Down ve ardından Denizci Karargahı. Tıpkı bir kasırgaya dalan bir karınca gibi! Oralardan canlı çıkmak sadece bir tanrının yapabileceği bir şeydir. Gökler o adamdan ne istiyor?! -Gloriosa

Luffy önemli miktarda şansa sahiptir. Doc Q tarafından kendisine bir elma teklif edildiğinde, patlamayacak bir elmayı seçebilmiştir. Crocodile ile yaptığı ikinci dövüş sırasında havaya bir su damlası fırlatmış ve susuz kaldıktan sonra havaya attığı bu su damlası onun üzerine düşerek hayatını kurtarmıştır. Koca Ana'nın Çay Partisi sırasında yoldaşları ile birlikte düşmanın eline geçmişken, Balıkadam Adası'nın şeker haracı yerine Koca Ana'ya verdikleri Tamate Kutusu patlayarak Tüm Kek Şatosu'nu devirmiş ve onları kurtarmıştır. Speed'in Tama'nın Kibi Dango'sunu düşmana yedirme planı, Ninja-Korsan-Mink-Samuray İttifakı'nın Canavar Korsanları ve müttefiklerine karşı verdiği savaşta önemli bir unsur haline gelmiştir. Hiç şüphesiz en büyük şansı, Buggy tarafından öldürülecekken üzerinde bulunduğu infaz platformuna yıldırım düşmesidir, Şeytan Meyvesi yeteneği sayesinde yıldırımdan herhangi bir zarar görmemiştir.

Sanatsal Yetenekleri
Luffy'nin neredeyse hiçbir sanatsal yeteneği yoktur ve bu durum sıklıkla komik durumlara neden olur. Daha önce hiç balıkadam görmediği için, Arlong Park'a giderken bir balıkadamın nasıl göründüğünü hayal etmiş; önce dokunaç benzeri pençeleri olan bir balık, daha sonra da kolları, bacakları ve saçları olan antropomorfik bir balık resmi çizmiştir. Hasır Şapkalar, Su 7'ye varmadan önce, tayfasına alacakları gemi marangozunun temsili bir resmini çizmiştir (tesadüf eseri çizimi Franky'ye benzemiştir). Bu sanatsal yetenek eksikliği korsan simgelerine kadar uzanır. Hasır Şapka Korsanları'nın ilk simgesi Luffy tarafından tasarlanmış kötü bir çizimdi (daha sonra bu çizimin daha kötü çizilmiş bir versiyonunu Laboon'un üzerine çizmiştir). Davy Back Dövüşü'nü kazandıktan sonra Foxy Korsanları'nın mevcut simgesinin daha kötü bir versiyonunu çizerek onlara vermiştir.


Durumsal Formları

Afro Luffy
Luffy, Uzun Halka Uzun Diyar Arkı sırasında son etkinlik olan Dövüş'te Foxy ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Kendisinden dövüşe katılmadan önce kıyafetini seçmesi istenmiştir. Usopp büyük siyah bir afro bulmuş ve bunu Luffy'nin kafasına geçirmiştir. Böylece Afro Luffy (Afuro Rufi) doğmuştur.

Usopp, afronun Luffy'ye ekstra güç verdiğini iddia etmiştir. Afronun yanı sıra Luffy'ye boksör şortu giydirmiş, ellerine boks eldivenleri ve ayaklarına bir çeşit kayış takmıştır. Göğsüne yanan bir kafatası ve çapraz kemiklerden oluşan geçici bir dövme yapmıştır. Luffy afro takarken "İşte bu!" gibi şeyler söylemeye meyillidir. Sadece Nami ve muhtemelen Zoro bunun bir işe yaramadığını düşünse de, diğer tayfa üyeleri afronun Luffy'yi daha güçlü yaptığına inanmıştır (ama şaka yapıyor da olabilirler).

Luffy'nin bu formu mangada yalnızca bir kez görünse de, animenin doldurma bölümlerinde bir kez daha görünmüştür. Foxy gemisini ve tayfasını geri alması için Luffy'den yardım istemiş ve ona daha önce taktığı afroyu vermiştir, Luffy de bunu dövüşmek için kullanmıştır.

Kabus Luffy
Korku Barkası Arkı sırasında Yuvarlanan Korsanlar, Gecko Moria ve Oars'a karşı savaşmadan önce, Moria'nın Gölge Meyvesi'nin gücü ile sahiplerinden çalınmış yüz gölgeyi Luffy'nin içine koyarak onun geçici olarak daha güçlü hale getirmiştir. Yüz gölgenin gücü ile Kabus Luffy (Naitomea Rūfi) ortaya çıkmıştır. Normal bir insan sadece birkaç gölge alabilirken, Luffy güçlü iradesi sayesinde yüz gölgeyi içine alabilmiştir. Bu formda, Luffy normal halinden birkaç kat daha büyüktü ve cildi tamamen maviye dönmüştü. Kabaca Moria ile aynı boydaydı ve vücudu Chopper'ın zaman atlamasından sonraki Ağırlık Noktası formuna benziyordu. Ayrıca konuşması da değişmiş, her zamanki gibi kaygısız değil, daha ciddi bir tonda konuşmuştur.

Luffy, Lastik Meyvesi'ne sahip olduğu için saldırı momentumunu artırmak için yaptığı hareketler 100 gölgenin gücüyle daha yıkıcı hale gelmiş ve hatta Oars gibi bir devi bile tepetaklak etmiştir.

Luffy bu formdayken içindeki gölgelerin birleşik gücünü ve becerilerini kullanabiliyordu. Bu sayede tek eliyle Oars tarafından yapılan dev bir Lastik Tüfek saldırısını durdurabilmiş ve ona büyük saldırılar yapabilmiştir. Gölgelerden biri bir kılıç ustasına ait olduğu için, hiçbir ilgisi olmasa da kılıç kullanma yeteneği kazanmıştır. Ayrıca, hem Nami'yi hem de Usopp'u Oars'ın elinden alarak inanılmaz bir hızla hareket edebildiğini göstermiştir. Oars ve Moria, Luffy kendini belli edene kadar onun farkına varamamıştır. Unlimited Cruise'da Kabus Luffy'nin okçuluk becerilerini de vardır ve sake içtikten sonra ağzından ateş topları atabilir.

Luffy'nin bu formu sadece on dakika sürmüştür. On dakikanın ardından içindeki tüm gölgeler asıl sahiplerine geri dönmüştür.

Silahları

Luffy, deneyimsizliği ve kullanamaması nedeniyle nadiren silah kullanır. Çocukken silah olarak metalden bir boru kullanmıştır. Arlong Park'ta kısa bir süreliğine de olsa Arlong'a karşı kılıç kullanarak savaşmaya ve onun dişlerini kırmaya çalışmıştır. Wano Ülkesi'ndeyken daha çok samuraya benzemek için lanetli bir kılıç ve aynı zamanda bir Meito olan İkinci Nesil İblis Biçen'i ödünç almıştır.

Bazen durumun gerektirdiği şartlarda sıradışı şeyleri silah olarak kullanabilir. Birkaç kez, Galdino'nun çelik kadar sert olan balmumunu bir zırh olarak kullanmıştır. Enel'in eline taktığı devasa altın top ile daha yıkıcı bir saldırı yapmıştır. Crocodile ile yaptığı ikinci savaşta, onun Kum Meyvesi'nin savunmasını aşabilmek için kısa bir süreliğine içi su dolu olan pompalı bir varilden yararlanmıştır.

Ek Bilgiler

- Luffy, seride görülen ilk Şeytan Meyvesi ve aynı zamanda ilk Mitolojik Zoan türü Şeytan Meyvesi kullanıcısıdır.
  • Ayrıca seride Şeytan Meyvesi yerken görülen ilk karakterdir.
- Birçok One Piece karakterinde olduğu gibi, Luffy'nin de kendine has bir gülüşü vardır; Shishishi!
- Luffy, En Kötü Nesil içerisindeki en genç kişidir.
- Luffy, Dört İmparator'un ardından bilinen en yüksek ödülüne sahiptir.
- Luffy, Usopp ve Sanji ile birlikte hayatında hiç hasta olmamış üç Hasır Şapka üyesinden biridir. Bu yüzden hasta olmanın nasıl hissettirdiğini bilmez.
- Luffy'nin Corrida Kolezyumu'ndaki (Lucy olarak) katılımcı numarası 0556'dır. Bu sayının ilk kısmı Luffy'nin doğum günü olan 5 Mayıs'a ve ikinci kısmı Luffy'nin Şeytan Meyvesi'ne (5/6 go-mu olarak telaffuz edilir) bir atıftır.
  • Ayrıca 556 sayısı, Luffy'nin kardeşi Portgas D. Ace'i idamdan kurtarmak için Marineford'a geldiği bölümdür.
- Luffy şimdiye kadar yapılmış tüm One Piece Popüler Karakterler anketlerinde birinci olmuştur.
- Luffy erkek olmasına rağmen animenin hem İngilizce (4Kids ve Funimation dahil, Odex versiyonları hariç) hem de Japonca versiyonunda kadınlar tarafından seslendirilmektedir.
- Luffy, Dragon Ball'un ana karakteri olan Son Goku'ya çok benzer. İki karakter de çok çocuksu ve naiftir, dağınık siyah saçlara sahiptir ve çok fazla yemek yer. Luffy'nin soyadı olan "Monkey", Goku'nun maymun kuyruğuna benzeyen Saiyan kuyruğuna bir atıf olabilir. Oda, One Piece'i yaratırken Dragon Ball'dan esinlendiği için bu benzerlikler çok da garip değildir.
- Luffy'nin güçleri bir DC Comics kahramanı olan Elongated Man'e oldukça benzer, çünkü her ikisi de özel bir meyve yedikten sonra lastik güçlerini kazanmıştır.
- Luffy, üç Haki türünün de gelişmiş versiyonlarını kullanabilen bilinen tek karakterdir:
  • Geleceği Görme (Gözlem Hakisi)
  • Yayma ve İç Hasar (Silahlanma Hakisi)
  • Aşılama ve Artırma (Fatihin Hakisi)

SBS Tabanlı Ek Bilgiler
- Luffy'nin doğum günü olan 5 Mayıs, Japonya'da 'Çocuklar Günü' (Kodomo no Hi) olarak bilinir, bu tarih Luffy'nin çocuksu karakterine bir atıftır. Luffy rolü yapan Demaro Black'in de doğum günü 5 Mayıs'tır.
- Bir okur Oda'ya Luffy'nin düşmanlarını neden öldürmediğini sormuş, Oda ise bunun bir ahlak meselesi olmadığını, kötüleri suçlarından dolayı cezalandırmakla ilgili olduğunu söylemiştir. Oda'ya göre kötü adamları öldürmek onlara yapılan bir iyiliktir, hayallerinin mahvolduğunu görmek için yaşamalarına izin vermek daha iyi bir cezadır.
- Bir okur Oda'ya Luffy'nin penisinin uzayıp uzamadığını sormuş, Oda uzayabileceğini söylemiştir.
- Bir okur Oda'ya Luffy'nin neden çok fazladüşünce balonu olmadığını sormuş, Oda da Luffy'yi çizerken onu ne olmak istediği ve nasıl hissettiği konusunda çok basit ve anlaşılır kılmaya çalıştığını söylemiştir. Bu yüzden Luffy tüm karakterler içerisinde en az düşünce baloncuğuna sahip olan kişidir. Çünkü düşünmek yerine, canı ne istiyorsa onu yapar ve söyler.
- Bir okur Oda'ya neden Luffy'ye lastik gücü sağlayan bir Şeytan Meyvesi verdiğini sormuş, Oda da manga ne kadar ciddi olursa olsun, Luffy'nin yeteneği ile istediği gibi oynayabileceği için böyle saçma bir yetenek seçtiğini söylemiştir.
- Luffy'nin en sevdiği yiyecek ettir. En sevmediği yemek ise "bir yerde yapılan" vişneli turtadır (neden sevmediğinin nedeni bilinmemektedir).
- Luffy tıpkı Usopp, Chopper, Robin ve Brook gibi buz yemeyi sever.
- Luffy en çok çiğ et pişirmeyi sever.
- Luffy'nin en sevdiği ada tipi, üzerinde et olan herhangi bir adadır.
- Luffy'nin özel sayıları 01 ve 56'dır (5=Go-6=Mu).
- Luffy'nin spesifik rengi kırmızıdır.
- Luffy et kokar.
- Hasır Şapka Korsanları bir aile olsaydı, Luffy bu ailenin dördüncü çocuğu olurdu.
- Luffy'nin hayvan teması maymundur.
- Luffy gerçekte yaşasaydı, Brezilyalı olurdu.
- Luffy'nin düşünceleri "Et, Et, Et, Et, Korsan Kral" ve diğer Hasır Şapka Korsanları gibi "Dostluk"tur.
- Nico Robin'in Japon seslendirme sanatçısı Luffy'nin bir çiçek olarak en çok kozmos çiçeğini andırdığını söylemiştir.
  • Oda'ya En Kötü Nesil korsanlarını en iyi temsil eden çiçekler sorulduğunda, Luffy'nin ayçiçeği olduğunu belirtmiştir.
- Oda, Luffy'nin 40 ve 60 yaşlarındaki olası görünüşlerini iki ayrı zaman çizelgesinde göstermiştir.
- Luffy tıpkı Zoro ve Brook gibi haftada bir kez banyo yapar.
- Trafalgar D. Water Law, Luffy'ye Hasır Şapka-ya diye seslenir.
- Luffy, Japonya'nın Okinawa bölgesini temsil eder.
- Luffy genelde günde beş saat uyur.
- Luffy korsan olmasaydı, itfaiyeci olurdu.
- Luffy maceraya atılmayı ve ziyafetleri sever.
- Hasır Şapka Korsanları 50 metrelik bir yarış yapsaydı, Luffy üçüncü olurdu.

Künye

Adı: Monkey D. Luffy
Okunuşu: Monkī Dī Rufi
İngilizce Adı: Monkey D. Luffy
İlk Göründüğü Bölüm: Manga 1, Anime 1
Bağlantıları: Hasır Şapka Korsanları, Ninja-Korsan-Mink-Samuray İttifakı, Dadan Ailesi (eski), Impel Down (eski)
Unvanları: Korsan, Kaptan, Mahkum (eski), Haydut (eski)
Doğduğu Yer: Doğu Mavi
Yaşadığı Yerler: Yel Değirmeni Köyü (eski), Colubo Dağı (eski), Rusukaina (eski)
Takma Adları: Lucy (Jap. Rūshī), Luffytaro (Rufitarō), Luffy-no-Umi (Rufinoumi)
Lakabı: Hasır Şapkalı Luffy (Jap. Mugiwara no Rufi, İng. Straw Hat Luffy)
Durumu: Canlı
Yaşı: 19
Doğum Günü: 5 Mayıs
Boyu: 174 cm
Kan Grubu: F
Ödülü: 1.500.000.000 Beri

Şeytan Meyvesi
Adı:
Nika Meyvesi (Jap. Hito Hito no Mi, Model: Nika, İng. Human-Human Fruit, Model: Nika)
Anlamı: Nika
Türü: Mitolojik Zoan

Hak Sahibi

Kaynak: https://onepiece.fandom.com/wiki/Monkey_D._Luffy
Çeviren: Smoker
Yayınlayan: korsanfan.com
 
Son düzenleme:
Yok abi neden banlanasın Oda utansın mangada yayınladığı için :p :D
Oda işin esprisi desek daha komik olur heralde.

Espirisi olduğu bildiğim için öyle yazdım yani böyle birşey yazmanda sorun olmaz
Olmaz heralde.

abi o bölümde benim içim fena oldu resmen boncuk boncuk terledim
eline sağlık smoker
Rica ederim. Eğer yetiştirebilirsem saat 5-6 gibi Zoro'yu eklerim. Yetişmezse gece 12'de çıkar...

smoker ellerin dert görmesin kardeşim baktın kimse kalmadı başladın sonunda tayfaya ha. saol herşey için. birde luffynin saldırıları gölümüne tr karşılıklarınıda yazsan olmazmı. (bundan sonrakilerdede yaparmısın bunu.)
Çok uzundu ve bekleyenler vardı. O yüzden kısa kestim.
 
Son düzenleme:

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık