Sitelerde dolaşırken bir türkünün hikâyesini gördüm, ben de tırnak içinde alıntılayarak paylaşayım.
Hikâyesi:
"Muş'ta karşılıklı Alevi ve Sünni iki köy varmış. Zeynep adında ki kız Sünni olan diğer köyde ki bir oğlana aşık olur. Tabii ki oğlanın da gönlü boş değilmiş.
Oğlan bir gün ailesine durumu açar ve istemeye gidelim diye söyler. Fakat ailesi "oğlum bize kızını vermezler buna ümit bağlama" derler. Fakat gönül ferman dinler mi? Yola koyulmuşlar kızı istemek için.
İsteme faslına geçince kızın ailesi "biz ancak aleviye kız veririz" diye cevap alınca bu işin olmayacağını anlarlar ve geri dönerler. Birkaç hafta sonra Zeyneb'in köyünden bir davul sesi duyulmaya başlar. Oğlan sorup soruşturunca gerçeği öğrenir. Bu davul sesi Zeyneb'in düğününden gelmekte. Kızı başkasıyla evlendirmişlerdir.Oğlan ise bu acı olay karşısında şu sözleri söylemeye başlar
Karşı köyden davul sesi geliyor Davul sesi yüreğimi deliyor Baba vallah Zeynep gelin oluyor Ben Zeynep'siz dünya malı neylerim Zeynebimi başkasına vermeyin Anasına halayıklar gönderin Zeynebi almadan geri dönmeyin Ben Zeynep'siz dünya malı neylerim"
Halk ozanlarından Seyfettin Sucu da yukarıdaki bu dizeleri derleyerek türküsünü yapar, yukarıda paylaştım.