Çocuk sahibi olmak, hayatın en ilkel ve en derin hazlarından birinin sonucu. Tenin tenle buluştuğu, nefeslerin birbirine karıştığı o anların en doğal meyvesi. O şehvetin, tutkunun, kendini kaybedişin bir yankısı gibi… Birbirine karışan bedenlerin, arzunun zirveye çıktığı o anın sonsuz bir yankısı.
Ama işin gerçeği şu: O haz bittiğinde, yerini bambaşka bir gerçeklik alır. Çocuk sadece zevkin bir hatırası değildir; seni baştan aşağı değiştiren, özgürlüğünü sınayan, ama aynı zamanda sana hiç tatmadığın bir bağışlanmışlık hissi veren bir varlık. O yoğun arzunun sonucu, yıllar sürecek bir yolculuğa dönüşür.
Şehvetle başlayan hikâye, sabahlara kadar süren uykusuz gecelere, minicik bir elin parmağına dolanmasına, sevginin en saf haline evrilir. Tutkuyla başlar ama sonunda çok daha derin, çok daha kalıcı bir bağ yaratır. Ve eğer gerçekten istersen, bu dönüşüm baştan çıkarıcı olduğu kadar büyüleyicidir de.