Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

NBA

Kim şampiyon olur


  • Kullanılan toplam oy
    21
Biraz baş ağrıtacağım, göz yoracağım bunun için önceden özür dilerim :D


Alperen All-Star seçildi seçileli twitter ve farklı mecralar üzerinden çok fazla tartışma dönüyor. Özellikle de istatistiki olarak pek çok önemli istatistikte ligin ilk 3 ila 5'inde olan Sabonis yerine neden Alperen all-star oldu üzerinden çok muhabbet dönüyor. Bunun haricinde Doğuda sakatlıklar yüzünden Orlando Magic Banchero ya da Wagner'i all-star'a yollayamayınca Doğu da 8. takım bile all-star gönderdi hal böyle olunca 9. takımın yıldızı için bile "neden all-star değil?" tartışması çıktı. Tüm bunlara dair bir iki laf etmek isterim.


Öncelikle Alperen'i kutlarım, büyük gurur, büyük mutluluk, coşku ve neşe ile içimizi dolduran bir haber ve bence bir şarta bağlı olması kaidesi ile de hakedilmiş bir seçilim. O kaidenin ne olduğuna geleceğim fakat onun öncesinde çok tebrik ederiz Alperen'i. Alperen'i yetiştiren Banvit'in Türk Basketbolu arenasından çekilmiş olması da bence Türk Basketbol Federasyonu için bazı çanları çalmalı. Geçmişte İstanbul dışındaki basketbol fabrikaları diyebileceğimiz Tofaş, Oyak Renault gibi oluşumları yitirmiş, kaybetmiştik, sonra banvit gitti, şimdi de Karşıyaka can çekişiyor. Tıpkı futbol da olduğu gibi (Bursa ve Altınordu'nun iflasları mesela) basketbolda da federasyonun, sporu İstanbul'a sıkıştırdığını görüyoruz.

Banvit olmasa belki de Giresunlu bir genco asla Beşiktaş'ın radarına girmeyecek Alperen buralara gelemeyecekti, umarım TBF aklını başına alır.

Alperen'in hak etme mevzusuna ve o kaideye geri dönersek, Alperen, takımından, takım başarısından bağımsız olarak All-Star düşünemeyiz. Mesela play-in civarlarında gezen bir takımda All-Star olamazdı önce bunu bir kabul etmek gerekir. Batı konferansının bu sene doğuya oyuncu havuzu olarak fark attığını görüyoruz. Sabonis, Dearon Fox, Demar DeRozan, Norman Powell, Rudy Gobert, Zubac, Ja Morant, Trey Murphy III gibi NBA tarihinin başka sezonlarında şöyle ya da böyle all-star olabilecek en azından tartışmasına girebilecek pek çok oyuncu Batı Konferansında dışarıda kaldı.

Böyle bir ortamda Houston'ın Batı (ve de Lig Geneli) ikincisi olmasının Alperen'in seçilim şansını göklere uçurduğunu da kabul etmek gerekir. Alperen savunma ve fizikalite konusunda geçen seneye göre çok gelişme kaydetse de bitiricilik konusunda da çok gerilemiştir. Ayrıca modern NBA'de potaya bu kadar yakın oynayan bir adamın gerçekten bir süperstar olma iddiası varsa %50'nin altında genel şut yüzdesi olmaması lazım. Alperen sezon başında bir dönem %45'e kadar gerilemişti, Allahtan geçtiğimiz aydaki formuyla %49 civarına geri geldi, kabul edilebilir düzeye, fakat bu sefer de sezon başında %74 küsür olan serbest atışı %70 e geriledi. Yani Alperen gibi el hassasiyeti yüksek, elleri yumuşak tabir edilen uzunlar için serbest atışın yüksek olması beklenir ve bu şart gibi bir şey. Bu hassas elli uzunlara örnek verirsek Baba Sabonis %78 küsür, evlat Sabonis %73 küsür atıyor istikrarlı bir şekilde tüm kariyerinde. Jokic azmanı ise %82-83. Mehmet Okur %80. Hatta kariyerine tam bir kalas serbest atışçı olarak başlayan Tyson Chandler, Marcus Camby gibi oyuncular bile prime dönemlerinde %71 civarlarına demirlemişlerdi.

Bunların ışığında Alperen'in en azından başlangıç olarak serbest atış yüzdesini istikrarlı ve geriye düşüş olmaksızın %74'e çakması lazım, üçlükleri %27 gene modern NBA normları için çok kötü bunları da en az %33-34 e getirmeli. Zaten bu yükselince genel şut yüzdesi de %50 üstüne çıkacak ve Alperen maç başı 23-24 sayılık bir oyuncu olacak ve bu şu an aldığı süreler üzerinden konuşurken böyle maç başına 35 ve üzeri dakikalarda süre alabilen bir oyuncu olduğunda maç başına 26-27 sayı 10-11 ribaunt 6-7 asistlik bir oyuncu olması gayet olası ve öngürülebilir.
Yani Alperen all-star seçildi, bitti bu iş, koyduk çocuğu, alperen evrimini tamamladı vs gibi bir şey yok. Kendimize karşı dürüst olmamız lazım. Alperen ,Houston'ın yüksek konumu olmasa All-Star değildi hatta All-Star wild card adayı bile belki değildi, eğer Houston bir play-in takımı olsaydı geçen seneki gibi.

Bu konuda bir dürüst olalım öncelikle, haaaaaa öte yandan benim de bu mesajı atamya karar vermeme sebep olan sosyal mecralarda, Alperen'i döven etkileşim f.hişesi, ırkçı NBA medyatiklerine gelince, şimdi Sabonis vs Alperen kıyasına da değineceğim. Başlangıç olarak şunu diyeyim; Alperen True Shooting pct hariç diğer tüm ofansa yönelik gelişmiş istatistiklerde Sabonis'in çok yakınında ya alt altalar ya da Alperen 3 ila 5 sıra aşağısında genelde.Fakat defansa yönelik gelişmiş istatistiklere geldiğimizde yani Blok yüzdesi, top çalma yüzdesi (ortalama değil , yüzde bu) , defensive win-share vs dedin mi Alperen, hep NBA'in ilk 40-50 ismi içindeyken Sabonis en çok yaklaşabildiği defansif istatistikte 120. sırada idi. Oyunun öbür tarafında fark o kadar büyük ki. Misal blok yüzdesinde ( yani kişinin blok yapabileceği pozisyonların kaçta kaçını blok yapabildiği yüzdesidir bu) Fred Vanvleet'in 1 sıra gerisinde Sabonis, öyle saçma bir şey. Alperen ise Jokic'e 40 küsür fark atıyor, Bam Adebayo'nun 10 sıra önünde duruyor aynı istatistikte. Ve Alperen maç başına 5-6 dakika daha az oynuyor Sabonis'den yani Sabonis'in istatistik yapmak için yarım çeyrek fazla zamanı var Alperen'den, ligin en çok süre alan 10. oyuncusu Sabonis, Alperen ise 69. Bu da onu All-star'a seçilen oyuncular arasında en az süre alan oyuncu yapıyor. Curry, Harden, LeBron,Durant gibi dinazorlar bile Alperen'den 3-4 dakika fazla süre alıyorlar. Bu da Udoka'nın tek eleştirdiğim noktasıdır zaten, bir takımın çekirdek oyuncusu bu kadar kenarda tutulmaz.

İşte tüm bunlara rağmen Alperen hücuma 20 sayı 5 asist getiriyor maç başına çift hanelerde ribaunt alıyor bir de üstüne 2 üzeri top çalma + blok getiriyor. Getirdiği sertlik, perdeler, topsuz oyun zenginliği ve yaratıcılığı konuşmuyorum bile.

Nitekim, boşuna Sabonis diye ağlıyorlar. Sabonis yanında 2 all-star seviye adam daha varken takımı Batı'nın 10. sırasında olan bir adam. Sabonis'i en fazla, aşırı yüksek ribaunt istatistiği için övüyorlar (14.5) ancak bu çok şişirme, bir uzunun gerçekten iyi ribauntçu olduğunu aldığı toplam ribauntların %25 ve daha fazlasının hücum ribauntlarından gelmesi ile anlarsınız, çok iyi bir ribauntçunun ise %35 üzeri aldığında. Sabonis 14 ribaunt'un 10'nunu savunmadan alıyor. Ayrıca "oyuncunun alabileceği ribauntların kaçta kaçını alabildiğini" ölçen ribaunt yüzdesinde de Sabonis hücum ribaunt yüzdesinde 12 iken defansif ribauntda da 2. (1. Karl Anthony Towns) , 100 posesyonda alınacak toplam ribaunt indeksinde de Kevan Looney 1. , nitekim Sabonis çok dominant , çift taraflı bir ribauntçu değill. Bir diğer mevzu ise Sabonis'in ribaunt rakamının bu kadar yüksek oluşu birazda takımda bu görevi paylaşan biri olmaması yüzünden. Sacramento'da Sabonis hariç, maç. başına 5 ve üzeri ribaunt alan oyuncu sayısı 2 ! Fox 5 alıyor, Keegan Murray de 7. Bu kadar !

Houston'da ise Alperen harici 5 ve üzeri maç başı ribaunt çeken oyuncu sayısı ; 4. Ve bunlar 8 ile Amen, 6,5 ile Jabari, 6.3 ile Eason, 5 ile yedek uzun Steven Adams, yani Alperen'in yedeği bile 5 çekiyor zaten böyle bir durumda Alperen daha fazla ribaunt çeken bir takımda, Sabonis'den maç başına 6 dakika daha az oynamasına rağmen hala maç başı 10 ribaunt alıyor.

Nitekim, evet Houston'ın 2. liği Alperen'in All-Star oluşunun ana nedeni ancak bu demek değil ki, Alperen vasat bir star adayı. Alperen, Sabonis'in hayal edemeyeceği kadar çok yönlü ve de mücadeleci, hem rakiplerine hem de takımında forması için mücadelesi anlamında. Alperen kesinlikle 12 kişilik All-Star takımında olmayı hak etti, Zira Houston bugün bu kadar iyi bir noktadaysa bunun sahadaki çekirdeği, motoru Alperen kimse boşuna zırlamasın !

Zamanında 2006 yılında Rasheed Wallace maç başına 35 dakikada %43 genel şut yüzdesi ile 15 sayı 7 ribaunt 2 asist 1 top çalma 1.5 blok ortalamarı tutturarak All-Star oldu :D :D %43 şut yüzdesi ile 15 sayı atarak oldu :D Sebep ? Çünkü Detroit Ligin açık ara 1.si idi ve oradan nedendir bilinmez, Pistons organizasyonunda gerçek süperstar yok diye 4 All-Star çekti koçlar ve gm'ler. Yani bunların yaşandığı (örnekleri çok çok daha fazla çoğaltabilirim) ligde, milletin gibip Alperen'e takılması salaklıktır, ilgi toplama çabasıdır, bunun dışında biraz da ırkçılıktır.

Ama bizimde kendimize (ve Alperen'in de kendisine) bireysel ortalamalarından çok takım başarısının seçilime etki ettiğini hatırlatmamız lazım, lazım ki Alperen gelişimini durdurmasın devam etsin. Udoka da umarım şu çocuğu en azından maç başı 35 dakika oynatır, bir all-star için 29-31 dakika aralığı çok çok komik.


-----------------------------------------------

Diğer All-Star tartışmalarına gelirsek, bence Sabonis'in yerini kapan Alperen değil Jalen Williams, ha Sabonis yanında 2 all-star varken takımıyla Batının 10. sırasına çökmüşken All-Star hak ediyor mu ? Bence hayır ama bir all-star hakkı varsa bunu dolduran Jalen Williams, Alperen değil. Çünkü OKC'de Shai'dan sonra 2. adam kim , dönemsel olarak çok değişiyor. Sakatlanana kadar Holmgren idi, sonra formunda iken Jalen idi, sonra Jalen biraz hücum da formsuzlaştığı dönem Hartenstein ile Dort bölüştüler o rolü. Yani çok derin bir kadro herkesin sağlıklı ve zinde olduğu senaryo da rahatlıkla 4 all-star çıkarabilir. Alperen ise kendinden sonra en iyi oyuncunun çok belirsiz olduğu bir takımından geliyor. Yani son dönem bu kişi Amen, ama öncesinde Fred gibiydi bir ara Dillon çok hatasız oynadı, bir ara Jalen coşturdu ,geçen sene bir ara bu kişi Jabari idi. Ama bunların hepsi Holmgren gibi bir yıldız adayı ya da Jalen gibi istikrarlı bir kanat oyuncusu değil (Amen olacak ama).

Nitekim demem o ki, OKC çok net bir 2. adamı olan bir takım değil. 2. adam gibi 3 kişi var o yüzden Jalen Williams All-star olması şart biri miydi ? Emin değilim. Benzer tartışma Harden mı Powell mı şeklinde de dönebilir.

Ama Batı genel olarak daha az tartışmasız benim gözümde , doğu da ise herkes sallıyor. Orlando'nun Banchero ya da Wagner (hatta ikisi de sağlıklı olsa bunlar beraber giderdi) hiç isim gönderememesi, Cleveland'ın 3 kişi göndermesi ortalığı karıştırdı. Herkes Trae Young diye ağlıyor.Valla kusura bakmasın o takımın esas oyuncusu Jalen Johnson çünkü Atlanta Young yokken maç kazanabiliyordu (Bogdan sakatlanmadan önce) ancak Jalen Johnson ile DeAndre Hunter'dan birisine bir şey olduğunda Atlanta çöküyor. Üstelik Atlanta, çok iyi oyuncu gelişimleri gösterdi, Bogdan sağlıklı kalabilirse çok iyi bir 6. adam, DeAndre Hunter 6. adam ödülü alabilecek çapta bir 6. adam. Okongwu desen öyle, Capella desen yükselmedi (Bu yaştan sonra olmaz zaten) ama düşmedi de ,standartını korudu. Jalen Johnson ise fason Kevin Garnett + Giannis kırması gibi bir şey oldu inanılmaz şeyler yaptı. Doğu standartları için bu kadar iyi bir kadroyla sen %50 galibiyet yüzdesinin 4-5 maç aşağısında all-star haftasına geliyorsan kusura bakma kimse 9. takımın gardını, 6. takımı tüm dramalara rağmen taşıyan Tyler Hierro'nun önünde seçmek zorunda değil.

Lamello Ball (bence çok saçma bir oyuncu ve all-star olmamasına olumlu bakıyorum ama bu açıdan kullanmam gereken bir argüman) halk oylamasında 1. olduğu halde bırak ilk 5 olmamayı sırf takım başarısızlığından All-Star dışında bırakıldı. Jordan Poole desen kendisi için çok iyi bir sezon geçirse de takım yüzünden dışarıda kaldı. Böyle bir ortamda kim neden Trae Young seçsin ki ? Takımdaki herkes Trae'den bağımsız bir şekilde gelişirken kariyerlerinin bir sonraki adımına geçerken, bundan Trae faydalanıyor diye neden All-Star olsun ?

Mesela bir kesim de Siakam'a takmış ?

Abi Siakam'ın takımı doğuda 5. ve Indiana bu sene çok dertle boşuyor. Dakikaları artırıldığı halde oyunları gerileyen Miles Turner ve T.J McConnel gerçekleri var, geçen sene play-off da çok sürpriz katkı veren Aaron Nesmith ise sakat, Haliburton giderek iyileşse de hala geçen seneki çizgisinden çok çok uzak, Mathurin ciddi dakika artışına rağmen hala beklenen çıkışı yapamadı. Buna rağmen Indiana geçen senekine benzer bir konumu koruyor. Siakam, ufak tefek farklar hariç hala geçen seneki gibi oynayan benzer istatistikleri istikrarlı şekilde koruyan ve sakatlanmamış tek Pacers oyuncusu.

%53+ genel şut ve %41 üçlük yüzdesi ile 20+ sayı 7+ribaunt 3+ asist 1 top çalma ve yarım blok ile, çok az top kaybederek maç başına 33 dakika da çok verimli bir oyuncu, savunmada da eskisi kadar denyo değil vs vs.

Trae Young ise %40 ile şu atan birisi yani modern NBA de %33 üçlük ve %40 genel şut korkunç ya. Bu adam maç başına 22 sayı atıyor bu sayıya bu yüzdeler ile ulaşmak için kaç şut attığını ve bunun ne kadar verimsiz olduğunu bir düşünün lütfen. Geçen sene de takımı bu sıralarda idi Trae Young'un ve geçen sene All-Star idi ancak geçen seneden sadece asist ve ribaunt rakamları çok çok az farkla daha iyi diğer her konuda geçen seneden çok çok daha kötü bir Young var, yani tüm Atlanta geçen senekinin üzerine 2-3 kat koyarken Trae Young gerileyen tek oyuncu :D

Şöyle söyleyeim sakat ve formsuz Haliburton bile şu an Trae'den 1 fazla maç oynadı maç başına da yaklaşık 2 dakika eksik oynadı Trae'den ona rağmen Asist ve sayı hariç her kategori de önünde üstelik Haliburton maç başına 1.8 top kaybedip 1.3 faul yapıyor.

Trae Young maç başına yaklaşık 5 top kaybedip 2 faul yapıyor. Kendinden büyük oyuncuları savunmak zorunda kalmayan hatta direkt hiç bir savunma yapma gereği duymayan bir PG için maç başı 2 ve üzeri faul biraz fazla yani yaptığı faulleri de top kayıplarına eklerseniz Trae young bir maçta 7 kere topu karşı takıma veriyor demektir bu. Ki kaçırdığı şutların kaçta kaçının rakipler tarafından alındığını ve Trae Young'un kendi pozisyonunun lig averajı olan değerden bile %4-5 daha az yüzdeyle şut attığını nitekim o kaçan şutlarla her maç rakibe en az bir 10-15 top bıraktığına girmiyorum bile. Sadece top kaybı ve faul ile bile Atlanta'ya karşı oynayan takımın fazladan 7 posezyonu Trae'den geliyor :D

Yani ben hala All-Star'ı gram hakkettiğini düşünmüyorum. Trae Young'a all-star dersek eğer o zaman Alperen'in all-star seçilimini savunamayız çünkü arkalarındaki sebepler tam zıt şeyler.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------


Neyse çok konuştum.

Mutluyuz, gururluyuz, Tebrikler Alperen, sen bunu hak ettin, ancak bu tartışmalara açık olmaksızın garanti all-star olduğun yılları görmek de isteriz ve öyle bir oyuncu olabileceğini de biliyoruz, inşallah o günleri de görürüz diyorum.
 
Biraz baş ağrıtacağım, göz yoracağım bunun için önceden özür dilerim :D


Alperen All-Star seçildi seçileli twitter ve farklı mecralar üzerinden çok fazla tartışma dönüyor. Özellikle de istatistiki olarak pek çok önemli istatistikte ligin ilk 3 ila 5'inde olan Sabonis yerine neden Alperen all-star oldu üzerinden çok muhabbet dönüyor. Bunun haricinde Doğuda sakatlıklar yüzünden Orlando Magic Banchero ya da Wagner'i all-star'a yollayamayınca Doğu da 8. takım bile all-star gönderdi hal böyle olunca 9. takımın yıldızı için bile "neden all-star değil?" tartışması çıktı. Tüm bunlara dair bir iki laf etmek isterim.


Öncelikle Alperen'i kutlarım, büyük gurur, büyük mutluluk, coşku ve neşe ile içimizi dolduran bir haber ve bence bir şarta bağlı olması kaidesi ile de hakedilmiş bir seçilim. O kaidenin ne olduğuna geleceğim fakat onun öncesinde çok tebrik ederiz Alperen'i. Alperen'i yetiştiren Banvit'in Türk Basketbolu arenasından çekilmiş olması da bence Türk Basketbol Federasyonu için bazı çanları çalmalı. Geçmişte İstanbul dışındaki basketbol fabrikaları diyebileceğimiz Tofaş, Oyak Renault gibi oluşumları yitirmiş, kaybetmiştik, sonra banvit gitti, şimdi de Karşıyaka can çekişiyor. Tıpkı futbol da olduğu gibi (Bursa ve Altınordu'nun iflasları mesela) basketbolda da federasyonun, sporu İstanbul'a sıkıştırdığını görüyoruz.

Banvit olmasa belki de Giresunlu bir genco asla Beşiktaş'ın radarına girmeyecek Alperen buralara gelemeyecekti, umarım TBF aklını başına alır.

Alperen'in hak etme mevzusuna ve o kaideye geri dönersek, Alperen, takımından, takım başarısından bağımsız olarak All-Star düşünemeyiz. Mesela play-in civarlarında gezen bir takımda All-Star olamazdı önce bunu bir kabul etmek gerekir. Batı konferansının bu sene doğuya oyuncu havuzu olarak fark attığını görüyoruz. Sabonis, Dearon Fox, Demar DeRozan, Norman Powell, Rudy Gobert, Zubac, Ja Morant, Trey Murphy III gibi NBA tarihinin başka sezonlarında şöyle ya da böyle all-star olabilecek en azından tartışmasına girebilecek pek çok oyuncu Batı Konferansında dışarıda kaldı.

Böyle bir ortamda Houston'ın Batı (ve de Lig Geneli) ikincisi olmasının Alperen'in seçilim şansını göklere uçurduğunu da kabul etmek gerekir. Alperen savunma ve fizikalite konusunda geçen seneye göre çok gelişme kaydetse de bitiricilik konusunda da çok gerilemiştir. Ayrıca modern NBA'de potaya bu kadar yakın oynayan bir adamın gerçekten bir süperstar olma iddiası varsa %50'nin altında genel şut yüzdesi olmaması lazım. Alperen sezon başında bir dönem %45'e kadar gerilemişti, Allahtan geçtiğimiz aydaki formuyla %49 civarına geri geldi, kabul edilebilir düzeye, fakat bu sefer de sezon başında %74 küsür olan serbest atışı %70 e geriledi. Yani Alperen gibi el hassasiyeti yüksek, elleri yumuşak tabir edilen uzunlar için serbest atışın yüksek olması beklenir ve bu şart gibi bir şey. Bu hassas elli uzunlara örnek verirsek Baba Sabonis %78 küsür, evlat Sabonis %73 küsür atıyor istikrarlı bir şekilde tüm kariyerinde. Jokic azmanı ise %82-83. Mehmet Okur %80. Hatta kariyerine tam bir kalas serbest atışçı olarak başlayan Tyson Chandler, Marcus Camby gibi oyuncular bile prime dönemlerinde %71 civarlarına demirlemişlerdi.

Bunların ışığında Alperen'in en azından başlangıç olarak serbest atış yüzdesini istikrarlı ve geriye düşüş olmaksızın %74'e çakması lazım, üçlükleri %27 gene modern NBA normları için çok kötü bunları da en az %33-34 e getirmeli. Zaten bu yükselince genel şut yüzdesi de %50 üstüne çıkacak ve Alperen maç başı 23-24 sayılık bir oyuncu olacak ve bu şu an aldığı süreler üzerinden konuşurken böyle maç başına 35 ve üzeri dakikalarda süre alabilen bir oyuncu olduğunda maç başına 26-27 sayı 10-11 ribaunt 6-7 asistlik bir oyuncu olması gayet olası ve öngürülebilir.
Yani Alperen all-star seçildi, bitti bu iş, koyduk çocuğu, alperen evrimini tamamladı vs gibi bir şey yok. Kendimize karşı dürüst olmamız lazım. Alperen ,Houston'ın yüksek konumu olmasa All-Star değildi hatta All-Star wild card adayı bile belki değildi, eğer Houston bir play-in takımı olsaydı geçen seneki gibi.

Bu konuda bir dürüst olalım öncelikle, haaaaaa öte yandan benim de bu mesajı atamya karar vermeme sebep olan sosyal mecralarda, Alperen'i döven etkileşim f.hişesi, ırkçı NBA medyatiklerine gelince, şimdi Sabonis vs Alperen kıyasına da değineceğim. Başlangıç olarak şunu diyeyim; Alperen True Shooting pct hariç diğer tüm ofansa yönelik gelişmiş istatistiklerde Sabonis'in çok yakınında ya alt altalar ya da Alperen 3 ila 5 sıra aşağısında genelde.Fakat defansa yönelik gelişmiş istatistiklere geldiğimizde yani Blok yüzdesi, top çalma yüzdesi (ortalama değil , yüzde bu) , defensive win-share vs dedin mi Alperen, hep NBA'in ilk 40-50 ismi içindeyken Sabonis en çok yaklaşabildiği defansif istatistikte 120. sırada idi. Oyunun öbür tarafında fark o kadar büyük ki. Misal blok yüzdesinde ( yani kişinin blok yapabileceği pozisyonların kaçta kaçını blok yapabildiği yüzdesidir bu) Fred Vanvleet'in 1 sıra gerisinde Sabonis, öyle saçma bir şey. Alperen ise Jokic'e 40 küsür fark atıyor, Bam Adebayo'nun 10 sıra önünde duruyor aynı istatistikte. Ve Alperen maç başına 5-6 dakika daha az oynuyor Sabonis'den yani Sabonis'in istatistik yapmak için yarım çeyrek fazla zamanı var Alperen'den, ligin en çok süre alan 10. oyuncusu Sabonis, Alperen ise 69. Bu da onu All-star'a seçilen oyuncular arasında en az süre alan oyuncu yapıyor. Curry, Harden, LeBron,Durant gibi dinazorlar bile Alperen'den 3-4 dakika fazla süre alıyorlar. Bu da Udoka'nın tek eleştirdiğim noktasıdır zaten, bir takımın çekirdek oyuncusu bu kadar kenarda tutulmaz.

İşte tüm bunlara rağmen Alperen hücuma 20 sayı 5 asist getiriyor maç başına çift hanelerde ribaunt alıyor bir de üstüne 2 üzeri top çalma + blok getiriyor. Getirdiği sertlik, perdeler, topsuz oyun zenginliği ve yaratıcılığı konuşmuyorum bile.

Nitekim, boşuna Sabonis diye ağlıyorlar. Sabonis yanında 2 all-star seviye adam daha varken takımı Batı'nın 10. sırasında olan bir adam. Sabonis'i en fazla, aşırı yüksek ribaunt istatistiği için övüyorlar (14.5) ancak bu çok şişirme, bir uzunun gerçekten iyi ribauntçu olduğunu aldığı toplam ribauntların %25 ve daha fazlasının hücum ribauntlarından gelmesi ile anlarsınız, çok iyi bir ribauntçunun ise %35 üzeri aldığında. Sabonis 14 ribaunt'un 10'nunu savunmadan alıyor. Ayrıca "oyuncunun alabileceği ribauntların kaçta kaçını alabildiğini" ölçen ribaunt yüzdesinde de Sabonis hücum ribaunt yüzdesinde 12 iken defansif ribauntda da 2. (1. Karl Anthony Towns) , 100 posesyonda alınacak toplam ribaunt indeksinde de Kevan Looney 1. , nitekim Sabonis çok dominant , çift taraflı bir ribauntçu değill. Bir diğer mevzu ise Sabonis'in ribaunt rakamının bu kadar yüksek oluşu birazda takımda bu görevi paylaşan biri olmaması yüzünden. Sacramento'da Sabonis hariç, maç. başına 5 ve üzeri ribaunt alan oyuncu sayısı 2 ! Fox 5 alıyor, Keegan Murray de 7. Bu kadar !

Houston'da ise Alperen harici 5 ve üzeri maç başı ribaunt çeken oyuncu sayısı ; 4. Ve bunlar 8 ile Amen, 6,5 ile Jabari, 6.3 ile Eason, 5 ile yedek uzun Steven Adams, yani Alperen'in yedeği bile 5 çekiyor zaten böyle bir durumda Alperen daha fazla ribaunt çeken bir takımda, Sabonis'den maç başına 6 dakika daha az oynamasına rağmen hala maç başı 10 ribaunt alıyor.

Nitekim, evet Houston'ın 2. liği Alperen'in All-Star oluşunun ana nedeni ancak bu demek değil ki, Alperen vasat bir star adayı. Alperen, Sabonis'in hayal edemeyeceği kadar çok yönlü ve de mücadeleci, hem rakiplerine hem de takımında forması için mücadelesi anlamında. Alperen kesinlikle 12 kişilik All-Star takımında olmayı hak etti, Zira Houston bugün bu kadar iyi bir noktadaysa bunun sahadaki çekirdeği, motoru Alperen kimse boşuna zırlamasın !

Zamanında 2006 yılında Rasheed Wallace maç başına 35 dakikada %43 genel şut yüzdesi ile 15 sayı 7 ribaunt 2 asist 1 top çalma 1.5 blok ortalamarı tutturarak All-Star oldu :D :D %43 şut yüzdesi ile 15 sayı atarak oldu :D Sebep ? Çünkü Detroit Ligin açık ara 1.si idi ve oradan nedendir bilinmez, Pistons organizasyonunda gerçek süperstar yok diye 4 All-Star çekti koçlar ve gm'ler. Yani bunların yaşandığı (örnekleri çok çok daha fazla çoğaltabilirim) ligde, milletin gibip Alperen'e takılması salaklıktır, ilgi toplama çabasıdır, bunun dışında biraz da ırkçılıktır.

Ama bizimde kendimize (ve Alperen'in de kendisine) bireysel ortalamalarından çok takım başarısının seçilime etki ettiğini hatırlatmamız lazım, lazım ki Alperen gelişimini durdurmasın devam etsin. Udoka da umarım şu çocuğu en azından maç başı 35 dakika oynatır, bir all-star için 29-31 dakika aralığı çok çok komik.


-----------------------------------------------

Diğer All-Star tartışmalarına gelirsek, bence Sabonis'in yerini kapan Alperen değil Jalen Williams, ha Sabonis yanında 2 all-star varken takımıyla Batının 10. sırasına çökmüşken All-Star hak ediyor mu ? Bence hayır ama bir all-star hakkı varsa bunu dolduran Jalen Williams, Alperen değil. Çünkü OKC'de Shai'dan sonra 2. adam kim , dönemsel olarak çok değişiyor. Sakatlanana kadar Holmgren idi, sonra formunda iken Jalen idi, sonra Jalen biraz hücum da formsuzlaştığı dönem Hartenstein ile Dort bölüştüler o rolü. Yani çok derin bir kadro herkesin sağlıklı ve zinde olduğu senaryo da rahatlıkla 4 all-star çıkarabilir. Alperen ise kendinden sonra en iyi oyuncunun çok belirsiz olduğu bir takımından geliyor. Yani son dönem bu kişi Amen, ama öncesinde Fred gibiydi bir ara Dillon çok hatasız oynadı, bir ara Jalen coşturdu ,geçen sene bir ara bu kişi Jabari idi. Ama bunların hepsi Holmgren gibi bir yıldız adayı ya da Jalen gibi istikrarlı bir kanat oyuncusu değil (Amen olacak ama).

Nitekim demem o ki, OKC çok net bir 2. adamı olan bir takım değil. 2. adam gibi 3 kişi var o yüzden Jalen Williams All-star olması şart biri miydi ? Emin değilim. Benzer tartışma Harden mı Powell mı şeklinde de dönebilir.

Ama Batı genel olarak daha az tartışmasız benim gözümde , doğu da ise herkes sallıyor. Orlando'nun Banchero ya da Wagner (hatta ikisi de sağlıklı olsa bunlar beraber giderdi) hiç isim gönderememesi, Cleveland'ın 3 kişi göndermesi ortalığı karıştırdı. Herkes Trae Young diye ağlıyor.Valla kusura bakmasın o takımın esas oyuncusu Jalen Johnson çünkü Atlanta Young yokken maç kazanabiliyordu (Bogdan sakatlanmadan önce) ancak Jalen Johnson ile DeAndre Hunter'dan birisine bir şey olduğunda Atlanta çöküyor. Üstelik Atlanta, çok iyi oyuncu gelişimleri gösterdi, Bogdan sağlıklı kalabilirse çok iyi bir 6. adam, DeAndre Hunter 6. adam ödülü alabilecek çapta bir 6. adam. Okongwu desen öyle, Capella desen yükselmedi (Bu yaştan sonra olmaz zaten) ama düşmedi de ,standartını korudu. Jalen Johnson ise fason Kevin Garnett + Giannis kırması gibi bir şey oldu inanılmaz şeyler yaptı. Doğu standartları için bu kadar iyi bir kadroyla sen %50 galibiyet yüzdesinin 4-5 maç aşağısında all-star haftasına geliyorsan kusura bakma kimse 9. takımın gardını, 6. takımı tüm dramalara rağmen taşıyan Tyler Hierro'nun önünde seçmek zorunda değil.

Lamello Ball (bence çok saçma bir oyuncu ve all-star olmamasına olumlu bakıyorum ama bu açıdan kullanmam gereken bir argüman) halk oylamasında 1. olduğu halde bırak ilk 5 olmamayı sırf takım başarısızlığından All-Star dışında bırakıldı. Jordan Poole desen kendisi için çok iyi bir sezon geçirse de takım yüzünden dışarıda kaldı. Böyle bir ortamda kim neden Trae Young seçsin ki ? Takımdaki herkes Trae'den bağımsız bir şekilde gelişirken kariyerlerinin bir sonraki adımına geçerken, bundan Trae faydalanıyor diye neden All-Star olsun ?

Mesela bir kesim de Siakam'a takmış ?

Abi Siakam'ın takımı doğuda 5. ve Indiana bu sene çok dertle boşuyor. Dakikaları artırıldığı halde oyunları gerileyen Miles Turner ve T.J McConnel gerçekleri var, geçen sene play-off da çok sürpriz katkı veren Aaron Nesmith ise sakat, Haliburton giderek iyileşse de hala geçen seneki çizgisinden çok çok uzak, Mathurin ciddi dakika artışına rağmen hala beklenen çıkışı yapamadı. Buna rağmen Indiana geçen senekine benzer bir konumu koruyor. Siakam, ufak tefek farklar hariç hala geçen seneki gibi oynayan benzer istatistikleri istikrarlı şekilde koruyan ve sakatlanmamış tek Pacers oyuncusu.

%53+ genel şut ve %41 üçlük yüzdesi ile 20+ sayı 7+ribaunt 3+ asist 1 top çalma ve yarım blok ile, çok az top kaybederek maç başına 33 dakika da çok verimli bir oyuncu, savunmada da eskisi kadar denyo değil vs vs.

Trae Young ise %40 ile şu atan birisi yani modern NBA de %33 üçlük ve %40 genel şut korkunç ya. Bu adam maç başına 22 sayı atıyor bu sayıya bu yüzdeler ile ulaşmak için kaç şut attığını ve bunun ne kadar verimsiz olduğunu bir düşünün lütfen. Geçen sene de takımı bu sıralarda idi Trae Young'un ve geçen sene All-Star idi ancak geçen seneden sadece asist ve ribaunt rakamları çok çok az farkla daha iyi diğer her konuda geçen seneden çok çok daha kötü bir Young var, yani tüm Atlanta geçen senekinin üzerine 2-3 kat koyarken Trae Young gerileyen tek oyuncu :D

Şöyle söyleyeim sakat ve formsuz Haliburton bile şu an Trae'den 1 fazla maç oynadı maç başına da yaklaşık 2 dakika eksik oynadı Trae'den ona rağmen Asist ve sayı hariç her kategori de önünde üstelik Haliburton maç başına 1.8 top kaybedip 1.3 faul yapıyor.

Trae Young maç başına yaklaşık 5 top kaybedip 2 faul yapıyor. Kendinden büyük oyuncuları savunmak zorunda kalmayan hatta direkt hiç bir savunma yapma gereği duymayan bir PG için maç başı 2 ve üzeri faul biraz fazla yani yaptığı faulleri de top kayıplarına eklerseniz Trae young bir maçta 7 kere topu karşı takıma veriyor demektir bu. Ki kaçırdığı şutların kaçta kaçının rakipler tarafından alındığını ve Trae Young'un kendi pozisyonunun lig averajı olan değerden bile %4-5 daha az yüzdeyle şut attığını nitekim o kaçan şutlarla her maç rakibe en az bir 10-15 top bıraktığına girmiyorum bile. Sadece top kaybı ve faul ile bile Atlanta'ya karşı oynayan takımın fazladan 7 posezyonu Trae'den geliyor :D

Yani ben hala All-Star'ı gram hakkettiğini düşünmüyorum. Trae Young'a all-star dersek eğer o zaman Alperen'in all-star seçilimini savunamayız çünkü arkalarındaki sebepler tam zıt şeyler.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------


Neyse çok konuştum.

Mutluyuz, gururluyuz, Tebrikler Alperen, sen bunu hak ettin, ancak bu tartışmalara açık olmaksızın garanti all-star olduğun yılları görmek de isteriz ve öyle bir oyuncu olabileceğini de biliyoruz, inşallah o günleri de görürüz diyorum.
Emeğine sağlık dostum hepsini okumadım ama Amerika da Alperen in All Star seçilmesine laf edenlerin üstüne Shaq O'neal düşsün diyorum.
 
Biraz baş ağrıtacağım, göz yoracağım bunun için önceden özür dilerim :D


Alperen All-Star seçildi seçileli twitter ve farklı mecralar üzerinden çok fazla tartışma dönüyor. Özellikle de istatistiki olarak pek çok önemli istatistikte ligin ilk 3 ila 5'inde olan Sabonis yerine neden Alperen all-star oldu üzerinden çok muhabbet dönüyor. Bunun haricinde Doğuda sakatlıklar yüzünden Orlando Magic Banchero ya da Wagner'i all-star'a yollayamayınca Doğu da 8. takım bile all-star gönderdi hal böyle olunca 9. takımın yıldızı için bile "neden all-star değil?" tartışması çıktı. Tüm bunlara dair bir iki laf etmek isterim.


Öncelikle Alperen'i kutlarım, büyük gurur, büyük mutluluk, coşku ve neşe ile içimizi dolduran bir haber ve bence bir şarta bağlı olması kaidesi ile de hakedilmiş bir seçilim. O kaidenin ne olduğuna geleceğim fakat onun öncesinde çok tebrik ederiz Alperen'i. Alperen'i yetiştiren Banvit'in Türk Basketbolu arenasından çekilmiş olması da bence Türk Basketbol Federasyonu için bazı çanları çalmalı. Geçmişte İstanbul dışındaki basketbol fabrikaları diyebileceğimiz Tofaş, Oyak Renault gibi oluşumları yitirmiş, kaybetmiştik, sonra banvit gitti, şimdi de Karşıyaka can çekişiyor. Tıpkı futbol da olduğu gibi (Bursa ve Altınordu'nun iflasları mesela) basketbolda da federasyonun, sporu İstanbul'a sıkıştırdığını görüyoruz.

Banvit olmasa belki de Giresunlu bir genco asla Beşiktaş'ın radarına girmeyecek Alperen buralara gelemeyecekti, umarım TBF aklını başına alır.

Alperen'in hak etme mevzusuna ve o kaideye geri dönersek, Alperen, takımından, takım başarısından bağımsız olarak All-Star düşünemeyiz. Mesela play-in civarlarında gezen bir takımda All-Star olamazdı önce bunu bir kabul etmek gerekir. Batı konferansının bu sene doğuya oyuncu havuzu olarak fark attığını görüyoruz. Sabonis, Dearon Fox, Demar DeRozan, Norman Powell, Rudy Gobert, Zubac, Ja Morant, Trey Murphy III gibi NBA tarihinin başka sezonlarında şöyle ya da böyle all-star olabilecek en azından tartışmasına girebilecek pek çok oyuncu Batı Konferansında dışarıda kaldı.

Böyle bir ortamda Houston'ın Batı (ve de Lig Geneli) ikincisi olmasının Alperen'in seçilim şansını göklere uçurduğunu da kabul etmek gerekir. Alperen savunma ve fizikalite konusunda geçen seneye göre çok gelişme kaydetse de bitiricilik konusunda da çok gerilemiştir. Ayrıca modern NBA'de potaya bu kadar yakın oynayan bir adamın gerçekten bir süperstar olma iddiası varsa %50'nin altında genel şut yüzdesi olmaması lazım. Alperen sezon başında bir dönem %45'e kadar gerilemişti, Allahtan geçtiğimiz aydaki formuyla %49 civarına geri geldi, kabul edilebilir düzeye, fakat bu sefer de sezon başında %74 küsür olan serbest atışı %70 e geriledi. Yani Alperen gibi el hassasiyeti yüksek, elleri yumuşak tabir edilen uzunlar için serbest atışın yüksek olması beklenir ve bu şart gibi bir şey. Bu hassas elli uzunlara örnek verirsek Baba Sabonis %78 küsür, evlat Sabonis %73 küsür atıyor istikrarlı bir şekilde tüm kariyerinde. Jokic azmanı ise %82-83. Mehmet Okur %80. Hatta kariyerine tam bir kalas serbest atışçı olarak başlayan Tyson Chandler, Marcus Camby gibi oyuncular bile prime dönemlerinde %71 civarlarına demirlemişlerdi.

Bunların ışığında Alperen'in en azından başlangıç olarak serbest atış yüzdesini istikrarlı ve geriye düşüş olmaksızın %74'e çakması lazım, üçlükleri %27 gene modern NBA normları için çok kötü bunları da en az %33-34 e getirmeli. Zaten bu yükselince genel şut yüzdesi de %50 üstüne çıkacak ve Alperen maç başı 23-24 sayılık bir oyuncu olacak ve bu şu an aldığı süreler üzerinden konuşurken böyle maç başına 35 ve üzeri dakikalarda süre alabilen bir oyuncu olduğunda maç başına 26-27 sayı 10-11 ribaunt 6-7 asistlik bir oyuncu olması gayet olası ve öngürülebilir.
Yani Alperen all-star seçildi, bitti bu iş, koyduk çocuğu, alperen evrimini tamamladı vs gibi bir şey yok. Kendimize karşı dürüst olmamız lazım. Alperen ,Houston'ın yüksek konumu olmasa All-Star değildi hatta All-Star wild card adayı bile belki değildi, eğer Houston bir play-in takımı olsaydı geçen seneki gibi.

Bu konuda bir dürüst olalım öncelikle, haaaaaa öte yandan benim de bu mesajı atamya karar vermeme sebep olan sosyal mecralarda, Alperen'i döven etkileşim f.hişesi, ırkçı NBA medyatiklerine gelince, şimdi Sabonis vs Alperen kıyasına da değineceğim. Başlangıç olarak şunu diyeyim; Alperen True Shooting pct hariç diğer tüm ofansa yönelik gelişmiş istatistiklerde Sabonis'in çok yakınında ya alt altalar ya da Alperen 3 ila 5 sıra aşağısında genelde.Fakat defansa yönelik gelişmiş istatistiklere geldiğimizde yani Blok yüzdesi, top çalma yüzdesi (ortalama değil , yüzde bu) , defensive win-share vs dedin mi Alperen, hep NBA'in ilk 40-50 ismi içindeyken Sabonis en çok yaklaşabildiği defansif istatistikte 120. sırada idi. Oyunun öbür tarafında fark o kadar büyük ki. Misal blok yüzdesinde ( yani kişinin blok yapabileceği pozisyonların kaçta kaçını blok yapabildiği yüzdesidir bu) Fred Vanvleet'in 1 sıra gerisinde Sabonis, öyle saçma bir şey. Alperen ise Jokic'e 40 küsür fark atıyor, Bam Adebayo'nun 10 sıra önünde duruyor aynı istatistikte. Ve Alperen maç başına 5-6 dakika daha az oynuyor Sabonis'den yani Sabonis'in istatistik yapmak için yarım çeyrek fazla zamanı var Alperen'den, ligin en çok süre alan 10. oyuncusu Sabonis, Alperen ise 69. Bu da onu All-star'a seçilen oyuncular arasında en az süre alan oyuncu yapıyor. Curry, Harden, LeBron,Durant gibi dinazorlar bile Alperen'den 3-4 dakika fazla süre alıyorlar. Bu da Udoka'nın tek eleştirdiğim noktasıdır zaten, bir takımın çekirdek oyuncusu bu kadar kenarda tutulmaz.

İşte tüm bunlara rağmen Alperen hücuma 20 sayı 5 asist getiriyor maç başına çift hanelerde ribaunt alıyor bir de üstüne 2 üzeri top çalma + blok getiriyor. Getirdiği sertlik, perdeler, topsuz oyun zenginliği ve yaratıcılığı konuşmuyorum bile.

Nitekim, boşuna Sabonis diye ağlıyorlar. Sabonis yanında 2 all-star seviye adam daha varken takımı Batı'nın 10. sırasında olan bir adam. Sabonis'i en fazla, aşırı yüksek ribaunt istatistiği için övüyorlar (14.5) ancak bu çok şişirme, bir uzunun gerçekten iyi ribauntçu olduğunu aldığı toplam ribauntların %25 ve daha fazlasının hücum ribauntlarından gelmesi ile anlarsınız, çok iyi bir ribauntçunun ise %35 üzeri aldığında. Sabonis 14 ribaunt'un 10'nunu savunmadan alıyor. Ayrıca "oyuncunun alabileceği ribauntların kaçta kaçını alabildiğini" ölçen ribaunt yüzdesinde de Sabonis hücum ribaunt yüzdesinde 12 iken defansif ribauntda da 2. (1. Karl Anthony Towns) , 100 posesyonda alınacak toplam ribaunt indeksinde de Kevan Looney 1. , nitekim Sabonis çok dominant , çift taraflı bir ribauntçu değill. Bir diğer mevzu ise Sabonis'in ribaunt rakamının bu kadar yüksek oluşu birazda takımda bu görevi paylaşan biri olmaması yüzünden. Sacramento'da Sabonis hariç, maç. başına 5 ve üzeri ribaunt alan oyuncu sayısı 2 ! Fox 5 alıyor, Keegan Murray de 7. Bu kadar !

Houston'da ise Alperen harici 5 ve üzeri maç başı ribaunt çeken oyuncu sayısı ; 4. Ve bunlar 8 ile Amen, 6,5 ile Jabari, 6.3 ile Eason, 5 ile yedek uzun Steven Adams, yani Alperen'in yedeği bile 5 çekiyor zaten böyle bir durumda Alperen daha fazla ribaunt çeken bir takımda, Sabonis'den maç başına 6 dakika daha az oynamasına rağmen hala maç başı 10 ribaunt alıyor.

Nitekim, evet Houston'ın 2. liği Alperen'in All-Star oluşunun ana nedeni ancak bu demek değil ki, Alperen vasat bir star adayı. Alperen, Sabonis'in hayal edemeyeceği kadar çok yönlü ve de mücadeleci, hem rakiplerine hem de takımında forması için mücadelesi anlamında. Alperen kesinlikle 12 kişilik All-Star takımında olmayı hak etti, Zira Houston bugün bu kadar iyi bir noktadaysa bunun sahadaki çekirdeği, motoru Alperen kimse boşuna zırlamasın !

Zamanında 2006 yılında Rasheed Wallace maç başına 35 dakikada %43 genel şut yüzdesi ile 15 sayı 7 ribaunt 2 asist 1 top çalma 1.5 blok ortalamarı tutturarak All-Star oldu :D :D %43 şut yüzdesi ile 15 sayı atarak oldu :D Sebep ? Çünkü Detroit Ligin açık ara 1.si idi ve oradan nedendir bilinmez, Pistons organizasyonunda gerçek süperstar yok diye 4 All-Star çekti koçlar ve gm'ler. Yani bunların yaşandığı (örnekleri çok çok daha fazla çoğaltabilirim) ligde, milletin gibip Alperen'e takılması salaklıktır, ilgi toplama çabasıdır, bunun dışında biraz da ırkçılıktır.

Ama bizimde kendimize (ve Alperen'in de kendisine) bireysel ortalamalarından çok takım başarısının seçilime etki ettiğini hatırlatmamız lazım, lazım ki Alperen gelişimini durdurmasın devam etsin. Udoka da umarım şu çocuğu en azından maç başı 35 dakika oynatır, bir all-star için 29-31 dakika aralığı çok çok komik.


-----------------------------------------------

Diğer All-Star tartışmalarına gelirsek, bence Sabonis'in yerini kapan Alperen değil Jalen Williams, ha Sabonis yanında 2 all-star varken takımıyla Batının 10. sırasına çökmüşken All-Star hak ediyor mu ? Bence hayır ama bir all-star hakkı varsa bunu dolduran Jalen Williams, Alperen değil. Çünkü OKC'de Shai'dan sonra 2. adam kim , dönemsel olarak çok değişiyor. Sakatlanana kadar Holmgren idi, sonra formunda iken Jalen idi, sonra Jalen biraz hücum da formsuzlaştığı dönem Hartenstein ile Dort bölüştüler o rolü. Yani çok derin bir kadro herkesin sağlıklı ve zinde olduğu senaryo da rahatlıkla 4 all-star çıkarabilir. Alperen ise kendinden sonra en iyi oyuncunun çok belirsiz olduğu bir takımından geliyor. Yani son dönem bu kişi Amen, ama öncesinde Fred gibiydi bir ara Dillon çok hatasız oynadı, bir ara Jalen coşturdu ,geçen sene bir ara bu kişi Jabari idi. Ama bunların hepsi Holmgren gibi bir yıldız adayı ya da Jalen gibi istikrarlı bir kanat oyuncusu değil (Amen olacak ama).

Nitekim demem o ki, OKC çok net bir 2. adamı olan bir takım değil. 2. adam gibi 3 kişi var o yüzden Jalen Williams All-star olması şart biri miydi ? Emin değilim. Benzer tartışma Harden mı Powell mı şeklinde de dönebilir.

Ama Batı genel olarak daha az tartışmasız benim gözümde , doğu da ise herkes sallıyor. Orlando'nun Banchero ya da Wagner (hatta ikisi de sağlıklı olsa bunlar beraber giderdi) hiç isim gönderememesi, Cleveland'ın 3 kişi göndermesi ortalığı karıştırdı. Herkes Trae Young diye ağlıyor.Valla kusura bakmasın o takımın esas oyuncusu Jalen Johnson çünkü Atlanta Young yokken maç kazanabiliyordu (Bogdan sakatlanmadan önce) ancak Jalen Johnson ile DeAndre Hunter'dan birisine bir şey olduğunda Atlanta çöküyor. Üstelik Atlanta, çok iyi oyuncu gelişimleri gösterdi, Bogdan sağlıklı kalabilirse çok iyi bir 6. adam, DeAndre Hunter 6. adam ödülü alabilecek çapta bir 6. adam. Okongwu desen öyle, Capella desen yükselmedi (Bu yaştan sonra olmaz zaten) ama düşmedi de ,standartını korudu. Jalen Johnson ise fason Kevin Garnett + Giannis kırması gibi bir şey oldu inanılmaz şeyler yaptı. Doğu standartları için bu kadar iyi bir kadroyla sen %50 galibiyet yüzdesinin 4-5 maç aşağısında all-star haftasına geliyorsan kusura bakma kimse 9. takımın gardını, 6. takımı tüm dramalara rağmen taşıyan Tyler Hierro'nun önünde seçmek zorunda değil.

Lamello Ball (bence çok saçma bir oyuncu ve all-star olmamasına olumlu bakıyorum ama bu açıdan kullanmam gereken bir argüman) halk oylamasında 1. olduğu halde bırak ilk 5 olmamayı sırf takım başarısızlığından All-Star dışında bırakıldı. Jordan Poole desen kendisi için çok iyi bir sezon geçirse de takım yüzünden dışarıda kaldı. Böyle bir ortamda kim neden Trae Young seçsin ki ? Takımdaki herkes Trae'den bağımsız bir şekilde gelişirken kariyerlerinin bir sonraki adımına geçerken, bundan Trae faydalanıyor diye neden All-Star olsun ?

Mesela bir kesim de Siakam'a takmış ?

Abi Siakam'ın takımı doğuda 5. ve Indiana bu sene çok dertle boşuyor. Dakikaları artırıldığı halde oyunları gerileyen Miles Turner ve T.J McConnel gerçekleri var, geçen sene play-off da çok sürpriz katkı veren Aaron Nesmith ise sakat, Haliburton giderek iyileşse de hala geçen seneki çizgisinden çok çok uzak, Mathurin ciddi dakika artışına rağmen hala beklenen çıkışı yapamadı. Buna rağmen Indiana geçen senekine benzer bir konumu koruyor. Siakam, ufak tefek farklar hariç hala geçen seneki gibi oynayan benzer istatistikleri istikrarlı şekilde koruyan ve sakatlanmamış tek Pacers oyuncusu.

%53+ genel şut ve %41 üçlük yüzdesi ile 20+ sayı 7+ribaunt 3+ asist 1 top çalma ve yarım blok ile, çok az top kaybederek maç başına 33 dakika da çok verimli bir oyuncu, savunmada da eskisi kadar denyo değil vs vs.

Trae Young ise %40 ile şu atan birisi yani modern NBA de %33 üçlük ve %40 genel şut korkunç ya. Bu adam maç başına 22 sayı atıyor bu sayıya bu yüzdeler ile ulaşmak için kaç şut attığını ve bunun ne kadar verimsiz olduğunu bir düşünün lütfen. Geçen sene de takımı bu sıralarda idi Trae Young'un ve geçen sene All-Star idi ancak geçen seneden sadece asist ve ribaunt rakamları çok çok az farkla daha iyi diğer her konuda geçen seneden çok çok daha kötü bir Young var, yani tüm Atlanta geçen senekinin üzerine 2-3 kat koyarken Trae Young gerileyen tek oyuncu :D

Şöyle söyleyeim sakat ve formsuz Haliburton bile şu an Trae'den 1 fazla maç oynadı maç başına da yaklaşık 2 dakika eksik oynadı Trae'den ona rağmen Asist ve sayı hariç her kategori de önünde üstelik Haliburton maç başına 1.8 top kaybedip 1.3 faul yapıyor.

Trae Young maç başına yaklaşık 5 top kaybedip 2 faul yapıyor. Kendinden büyük oyuncuları savunmak zorunda kalmayan hatta direkt hiç bir savunma yapma gereği duymayan bir PG için maç başı 2 ve üzeri faul biraz fazla yani yaptığı faulleri de top kayıplarına eklerseniz Trae young bir maçta 7 kere topu karşı takıma veriyor demektir bu. Ki kaçırdığı şutların kaçta kaçının rakipler tarafından alındığını ve Trae Young'un kendi pozisyonunun lig averajı olan değerden bile %4-5 daha az yüzdeyle şut attığını nitekim o kaçan şutlarla her maç rakibe en az bir 10-15 top bıraktığına girmiyorum bile. Sadece top kaybı ve faul ile bile Atlanta'ya karşı oynayan takımın fazladan 7 posezyonu Trae'den geliyor :D

Yani ben hala All-Star'ı gram hakkettiğini düşünmüyorum. Trae Young'a all-star dersek eğer o zaman Alperen'in all-star seçilimini savunamayız çünkü arkalarındaki sebepler tam zıt şeyler.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------


Neyse çok konuştum.

Mutluyuz, gururluyuz, Tebrikler Alperen, sen bunu hak ettin, ancak bu tartışmalara açık olmaksızın garanti all-star olduğun yılları görmek de isteriz ve öyle bir oyuncu olabileceğini de biliyoruz, inşallah o günleri de görürüz diyorum.
Alperen yerine Sabonis seçmek NBA oyuncularına takimi sallayın istatistik kasin demek ki bence lige zarar veren bir durum bu
Alperen sonuna kadar haketmistir
Şuan AD den de Antony Edward dan da daha çok hakkediyor form olarak
Potansiyel farklı form farklı
Alperen çok iyi bir sezon geçiriyor
 
Biraz baş ağrıtacağım, göz yoracağım bunun için önceden özür dilerim :D


Alperen All-Star seçildi seçileli twitter ve farklı mecralar üzerinden çok fazla tartışma dönüyor. Özellikle de istatistiki olarak pek çok önemli istatistikte ligin ilk 3 ila 5'inde olan Sabonis yerine neden Alperen all-star oldu üzerinden çok muhabbet dönüyor. Bunun haricinde Doğuda sakatlıklar yüzünden Orlando Magic Banchero ya da Wagner'i all-star'a yollayamayınca Doğu da 8. takım bile all-star gönderdi hal böyle olunca 9. takımın yıldızı için bile "neden all-star değil?" tartışması çıktı. Tüm bunlara dair bir iki laf etmek isterim.


Öncelikle Alperen'i kutlarım, büyük gurur, büyük mutluluk, coşku ve neşe ile içimizi dolduran bir haber ve bence bir şarta bağlı olması kaidesi ile de hakedilmiş bir seçilim. O kaidenin ne olduğuna geleceğim fakat onun öncesinde çok tebrik ederiz Alperen'i. Alperen'i yetiştiren Banvit'in Türk Basketbolu arenasından çekilmiş olması da bence Türk Basketbol Federasyonu için bazı çanları çalmalı. Geçmişte İstanbul dışındaki basketbol fabrikaları diyebileceğimiz Tofaş, Oyak Renault gibi oluşumları yitirmiş, kaybetmiştik, sonra banvit gitti, şimdi de Karşıyaka can çekişiyor. Tıpkı futbol da olduğu gibi (Bursa ve Altınordu'nun iflasları mesela) basketbolda da federasyonun, sporu İstanbul'a sıkıştırdığını görüyoruz.

Banvit olmasa belki de Giresunlu bir genco asla Beşiktaş'ın radarına girmeyecek Alperen buralara gelemeyecekti, umarım TBF aklını başına alır.

Alperen'in hak etme mevzusuna ve o kaideye geri dönersek, Alperen, takımından, takım başarısından bağımsız olarak All-Star düşünemeyiz. Mesela play-in civarlarında gezen bir takımda All-Star olamazdı önce bunu bir kabul etmek gerekir. Batı konferansının bu sene doğuya oyuncu havuzu olarak fark attığını görüyoruz. Sabonis, Dearon Fox, Demar DeRozan, Norman Powell, Rudy Gobert, Zubac, Ja Morant, Trey Murphy III gibi NBA tarihinin başka sezonlarında şöyle ya da böyle all-star olabilecek en azından tartışmasına girebilecek pek çok oyuncu Batı Konferansında dışarıda kaldı.

Böyle bir ortamda Houston'ın Batı (ve de Lig Geneli) ikincisi olmasının Alperen'in seçilim şansını göklere uçurduğunu da kabul etmek gerekir. Alperen savunma ve fizikalite konusunda geçen seneye göre çok gelişme kaydetse de bitiricilik konusunda da çok gerilemiştir. Ayrıca modern NBA'de potaya bu kadar yakın oynayan bir adamın gerçekten bir süperstar olma iddiası varsa %50'nin altında genel şut yüzdesi olmaması lazım. Alperen sezon başında bir dönem %45'e kadar gerilemişti, Allahtan geçtiğimiz aydaki formuyla %49 civarına geri geldi, kabul edilebilir düzeye, fakat bu sefer de sezon başında %74 küsür olan serbest atışı %70 e geriledi. Yani Alperen gibi el hassasiyeti yüksek, elleri yumuşak tabir edilen uzunlar için serbest atışın yüksek olması beklenir ve bu şart gibi bir şey. Bu hassas elli uzunlara örnek verirsek Baba Sabonis %78 küsür, evlat Sabonis %73 küsür atıyor istikrarlı bir şekilde tüm kariyerinde. Jokic azmanı ise %82-83. Mehmet Okur %80. Hatta kariyerine tam bir kalas serbest atışçı olarak başlayan Tyson Chandler, Marcus Camby gibi oyuncular bile prime dönemlerinde %71 civarlarına demirlemişlerdi.

Bunların ışığında Alperen'in en azından başlangıç olarak serbest atış yüzdesini istikrarlı ve geriye düşüş olmaksızın %74'e çakması lazım, üçlükleri %27 gene modern NBA normları için çok kötü bunları da en az %33-34 e getirmeli. Zaten bu yükselince genel şut yüzdesi de %50 üstüne çıkacak ve Alperen maç başı 23-24 sayılık bir oyuncu olacak ve bu şu an aldığı süreler üzerinden konuşurken böyle maç başına 35 ve üzeri dakikalarda süre alabilen bir oyuncu olduğunda maç başına 26-27 sayı 10-11 ribaunt 6-7 asistlik bir oyuncu olması gayet olası ve öngürülebilir.
Yani Alperen all-star seçildi, bitti bu iş, koyduk çocuğu, alperen evrimini tamamladı vs gibi bir şey yok. Kendimize karşı dürüst olmamız lazım. Alperen ,Houston'ın yüksek konumu olmasa All-Star değildi hatta All-Star wild card adayı bile belki değildi, eğer Houston bir play-in takımı olsaydı geçen seneki gibi.

Bu konuda bir dürüst olalım öncelikle, haaaaaa öte yandan benim de bu mesajı atamya karar vermeme sebep olan sosyal mecralarda, Alperen'i döven etkileşim f.hişesi, ırkçı NBA medyatiklerine gelince, şimdi Sabonis vs Alperen kıyasına da değineceğim. Başlangıç olarak şunu diyeyim; Alperen True Shooting pct hariç diğer tüm ofansa yönelik gelişmiş istatistiklerde Sabonis'in çok yakınında ya alt altalar ya da Alperen 3 ila 5 sıra aşağısında genelde.Fakat defansa yönelik gelişmiş istatistiklere geldiğimizde yani Blok yüzdesi, top çalma yüzdesi (ortalama değil , yüzde bu) , defensive win-share vs dedin mi Alperen, hep NBA'in ilk 40-50 ismi içindeyken Sabonis en çok yaklaşabildiği defansif istatistikte 120. sırada idi. Oyunun öbür tarafında fark o kadar büyük ki. Misal blok yüzdesinde ( yani kişinin blok yapabileceği pozisyonların kaçta kaçını blok yapabildiği yüzdesidir bu) Fred Vanvleet'in 1 sıra gerisinde Sabonis, öyle saçma bir şey. Alperen ise Jokic'e 40 küsür fark atıyor, Bam Adebayo'nun 10 sıra önünde duruyor aynı istatistikte. Ve Alperen maç başına 5-6 dakika daha az oynuyor Sabonis'den yani Sabonis'in istatistik yapmak için yarım çeyrek fazla zamanı var Alperen'den, ligin en çok süre alan 10. oyuncusu Sabonis, Alperen ise 69. Bu da onu All-star'a seçilen oyuncular arasında en az süre alan oyuncu yapıyor. Curry, Harden, LeBron,Durant gibi dinazorlar bile Alperen'den 3-4 dakika fazla süre alıyorlar. Bu da Udoka'nın tek eleştirdiğim noktasıdır zaten, bir takımın çekirdek oyuncusu bu kadar kenarda tutulmaz.

İşte tüm bunlara rağmen Alperen hücuma 20 sayı 5 asist getiriyor maç başına çift hanelerde ribaunt alıyor bir de üstüne 2 üzeri top çalma + blok getiriyor. Getirdiği sertlik, perdeler, topsuz oyun zenginliği ve yaratıcılığı konuşmuyorum bile.

Nitekim, boşuna Sabonis diye ağlıyorlar. Sabonis yanında 2 all-star seviye adam daha varken takımı Batı'nın 10. sırasında olan bir adam. Sabonis'i en fazla, aşırı yüksek ribaunt istatistiği için övüyorlar (14.5) ancak bu çok şişirme, bir uzunun gerçekten iyi ribauntçu olduğunu aldığı toplam ribauntların %25 ve daha fazlasının hücum ribauntlarından gelmesi ile anlarsınız, çok iyi bir ribauntçunun ise %35 üzeri aldığında. Sabonis 14 ribaunt'un 10'nunu savunmadan alıyor. Ayrıca "oyuncunun alabileceği ribauntların kaçta kaçını alabildiğini" ölçen ribaunt yüzdesinde de Sabonis hücum ribaunt yüzdesinde 12 iken defansif ribauntda da 2. (1. Karl Anthony Towns) , 100 posesyonda alınacak toplam ribaunt indeksinde de Kevan Looney 1. , nitekim Sabonis çok dominant , çift taraflı bir ribauntçu değill. Bir diğer mevzu ise Sabonis'in ribaunt rakamının bu kadar yüksek oluşu birazda takımda bu görevi paylaşan biri olmaması yüzünden. Sacramento'da Sabonis hariç, maç. başına 5 ve üzeri ribaunt alan oyuncu sayısı 2 ! Fox 5 alıyor, Keegan Murray de 7. Bu kadar !

Houston'da ise Alperen harici 5 ve üzeri maç başı ribaunt çeken oyuncu sayısı ; 4. Ve bunlar 8 ile Amen, 6,5 ile Jabari, 6.3 ile Eason, 5 ile yedek uzun Steven Adams, yani Alperen'in yedeği bile 5 çekiyor zaten böyle bir durumda Alperen daha fazla ribaunt çeken bir takımda, Sabonis'den maç başına 6 dakika daha az oynamasına rağmen hala maç başı 10 ribaunt alıyor.

Nitekim, evet Houston'ın 2. liği Alperen'in All-Star oluşunun ana nedeni ancak bu demek değil ki, Alperen vasat bir star adayı. Alperen, Sabonis'in hayal edemeyeceği kadar çok yönlü ve de mücadeleci, hem rakiplerine hem de takımında forması için mücadelesi anlamında. Alperen kesinlikle 12 kişilik All-Star takımında olmayı hak etti, Zira Houston bugün bu kadar iyi bir noktadaysa bunun sahadaki çekirdeği, motoru Alperen kimse boşuna zırlamasın !

Zamanında 2006 yılında Rasheed Wallace maç başına 35 dakikada %43 genel şut yüzdesi ile 15 sayı 7 ribaunt 2 asist 1 top çalma 1.5 blok ortalamarı tutturarak All-Star oldu :D :D %43 şut yüzdesi ile 15 sayı atarak oldu :D Sebep ? Çünkü Detroit Ligin açık ara 1.si idi ve oradan nedendir bilinmez, Pistons organizasyonunda gerçek süperstar yok diye 4 All-Star çekti koçlar ve gm'ler. Yani bunların yaşandığı (örnekleri çok çok daha fazla çoğaltabilirim) ligde, milletin gibip Alperen'e takılması salaklıktır, ilgi toplama çabasıdır, bunun dışında biraz da ırkçılıktır.

Ama bizimde kendimize (ve Alperen'in de kendisine) bireysel ortalamalarından çok takım başarısının seçilime etki ettiğini hatırlatmamız lazım, lazım ki Alperen gelişimini durdurmasın devam etsin. Udoka da umarım şu çocuğu en azından maç başı 35 dakika oynatır, bir all-star için 29-31 dakika aralığı çok çok komik.
Alperen'in aldığı süreler gerçekten çok komik. Udoka'nın saha yönetimini beğenmiyorum açıkçası. En ufak hatasında oyundan alıyor Alperen'i. Ona kıyasla diğer oyunculara, özellikle JG'ye aşırı tolerans gösteriyor. Misal Atalanda maçında %45le oynayı Green FG yüzdesinde. 3lükte 1/9du. Buna rağmen 33 dakika süre buldu. Üstüne en çok istatistik yapacağı maçlarda son çeyrekte kenara alıyor Alpereni. Ritim bulduğunda çıkartıyor.

Geçen sezon ligde en çok şut pası veren oyunculardan birisiydi Alperen. Ama sosyal medya değimiyle bütün takım tuğla atar gibi attıkları için asist olarak yansıtamamıştı.

Bazı sosyal medyada fanlarına göre Houston'un süperstarı JG. Tamamen sayı ortalamasına bakarak yapılan bir yorumlama bu. Rakipler tarafından Alperen'e aşırı bir sıkıştırma uygulanıyor. 2'li 3'lü sıkıştırmalar sayesinde JG daha çok şut imkanı buluyor aslında. Ona rağmen yüzde olarak Guardlar arasında ilk otuzda değil. Hem FG hem 3P olarak.


Her şey ribaundsa ligin çaylağı Adem Bona, 4.7 ribaundla oynuyor son 10 maçtı. Hem de 17 dakika ortalamayla.
 
En ufak hatasında oyundan alıyor Alperen'i. Ona kıyasla diğer oyunculara
Ya abi Steven Adams sezon başında adım atamıyordu, adam sakat listesine alındı maçlara çıkmadı o sırada dinlendi, idman yaptı forma girdi, sonrasında Steven Adams 2-3 maç iyi oynayınca maç başına 17-18 dakika oynatmaya başladı Steven Adams gene patatese dönmeye başladı yani Udoka'ya kızdığım nokta tam da bu, yani yedek pivot cidden Alperen'in getiremediği bir dinamizm ve sertlik getirse neyse, Steven Adams 16-17 dakika oynuyorsa bunun 5-6 dakikasında sert ve dinamik, gerisinde sürünüyor hele de temponun yüksek olduğu maçlarda.

Yani Adams ile Alperen Jalen Duren & Isıah Stewart, Bitadze & Wendell Carter Jr, Blake & Gafford, Capella & Okongwu gibi bir dianmik olsa anlayacağım. Yani iki uzuna da 24-25'er dakika verip sürekli sahadakini taze tutacaksın vs. Ama yani Alperen ile Steven Adams öyle bir şey değil ya. Alperen en az 35 dakika oynayacak Steven'da Jabari yokken 10-15 dakika arası, Jabari dönüşü de 8-10 dakika arası oynayacak zaten daha uzun süre verimliliği gidiyor adamın. Cidden çok saçma buluyorum.

Bir de takımın yıldızını tam clutch time da kenara alıyorsun bu o yıldızın tanınırlığına da darbe vuruyor, bir mucize yaratmasının da önünü kesiyor. Kısa vadede ok ama uzun vadede cidden bu genç yıldızına verebileceğin berbat bir mesaj. Yani "ben son çeyrek sana güvenmiyorum, benim uzunum sen değilsin" demek yani bu ve bu çok fena.


Geçen sezon ligde en çok şut pası veren oyunculardan birisiydi Alperen. Ama sosyal medya değimiyle bütün takım tuğla atar gibi attıkları için asist olarak yansıtamamıştı.
Abi tuğla olayı bu sene daha felaket hele, Amen'in ilk 5 e yerleşmediği ligin ilk 1.5 ayında Jalen Green %28-32 aralığında Vanvleet ise %22-28 aralığında üçlük atıyordu korkunç bir şey bu ya. Alperen'in kaç tane köşe pası heba oldu saymakla bitiremeyiz.

Bazı sosyal medyada fanlarına göre Houston'un süperstarı JG.
Buna NBA Digitale kanalında Alperen'in All-Star oluşunun konuşulduğu Overtime programında Murat Murathanoğlu üstad harika bir argüman ile karşılık verdi ve Houston'ın 10 ve daha üzeri dakika alan oyuncular arasında saha da en verimli oldukları beşleri bir de bu isimlerin olası 40 dakika ve üzeri maçlarda hangi beşlerin daha verimli olabileceğinin hesaplandığı teorik istatistikte, toplam 9 tane en verimli Houston Beşi belirleniyor.

Bu beşlerin en değişmez oyuncusu 9 beşten 8'inde yer alan Alperen, sonrasında 9 beşin 6'sında yer Alan Amen sonrasında Fred ve Dillon, sonrasında Eason, 9 beşin sadece 3'ünde olan ise Jalen Green.

Yani Jalen Green bu takıma sanıldığı kadar bir şey eklemiyor. Bu sistemin içinde Cam Whitmore bile çatır çatır atıyor zaten, eğer Fred Vanvleet bu kadar tırrık bir sezon başlangıcı yapmasa Jalen Green bu kadar süre alamazdı bile.


Şuan AD den de Antony Edward dan da daha çok hakkediyor form olarak
Burada form ile ne kastedildiğine göre değişir ancak genel toplamda ligin ilk yarısında kim daha "star" dediğinde yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım, Alperen henüz Antony Davis'in klasmanında bir oyuncu değil. Anthony Edwards a gelirsek, takımının yapısı çok değişti, hem de olumsuz yönde ve elbette bu onun oyununu da etkiledi. Şu an bence de Alperen daha rafine ve dominant Edwards'dan ancak Edwards'ın artırabileceği vites sayısı, Alperen'den fazla en azından şu an için. Ayrıca Edwards Alperen'den kat be kat daha fazla üçlük kullanmasına rağmen True Shooting yüzdesi bir gard olmasına ve dış şutör olmasına rağmen alperen'den biraz daha iyi.

Yani Alperen şu bitirişleri ve şut formunu hallederse ve süresi de artarsa kesinlikle Edwards'dan çok çok daha özel bir kalem olacaktır.


Fakat Alperen'i, canımızı, ciğerimiz ile gurur duyacağız diye de çok da abartmamak gerekir.

Alperen yerine Sabonis seçmek NBA oyuncularına takimi sallayın istatistik kasin demek ki bence lige zarar veren bir durum bu
Sonuna kadar katılıyorum zaten aynı sebeple Lamelo'nun alınmaması, Trae Young'ın alınmamasını da destekliyorum bence de oluru bu.



Bariz düşüşe geçmiş top.
Çok da bariz değil hocam ya, yani en tepeden sonra çok çok minik bir alçalma anına denk gelmiş yani hakem insiyatifine kalmış, Wemby cidden anormal bir fizyoloji.
 
Yıllardır günlük NBA takip eden ve arada sırada yabancı NBA forumları okuyan birisi olarak tek diyebileceğim inanılmaz bir Türk düşmanlığı ile karşı karşıyayız. Alperen yerine Sabonis Allstar seçilmeliydi postları organik değil kesinlikle. Reddit ve diğer sitelerdeki ırkçı kişilerin uplamasıyla bu tür paylaşımlar büyüyor ve kendi fikri olmayan Amerikalılar zaten popüler olanı desteklekliyor. Türk kedisi postu paylaşınca bile adamlar anında dislike yağmuruna tutuyor. İnterneti yönlendirmek için milyonlara gerek yok, 1000 tane tam zamanlı çalışan olsa tüm interneti yönlendirebilirsiniz.

Zaten Sabonis'in Allstara girememesi bu yılın olayı değil sadece. Bana kalsa en az 2-3 kere daha alırdım. Geçen senelerde gündem bile değildi bu. Sabonis'in değişmesi gereken ilk kişi kesinlikle Alperen değil. İlla birisi olacaksa Jalen Williams ya da Jaren Jackson çıksın, hatta AD bile çıkabilir. Bu seçimler gerçekten kişiden kişiye değişebilir. Alperen'in de en az bu kişiler kadar hakkı var ama. Bana kalırsa Allstar da Oscar gibi Ballon d'Or gibi anlamsız bir hale geldi. Birisi çıkıp Curry yerine Kyrie alınmalıydı da diyebilir. Reklam gelirlerini düşününce NBA böyle bir şey yapmaz zaten. Günümüz dünyasında oylamayla, jüriyle hiçbir şey seçilmez. Sadece istatiksel başarıları önemsiyorum. Burada sadece sayıyı, asisti kastetmiyorum. WS, BPM gibi tonla bilgi var. Tüm bu bilgileri harmanlayıp Allstar seçecek bir formül hazırlamak zor olmaz.
 
Alperen'in aldığı süreler gerçekten çok komik. Udoka'nın saha yönetimini beğenmiyorum açıkçası. En ufak hatasında oyundan alıyor Alperen'i. Ona kıyasla diğer oyunculara, özellikle JG'ye aşırı tolerans gösteriyor. Misal Atalanda maçında %45le oynayı Green FG yüzdesinde. 3lükte 1/9du. Buna rağmen 33 dakika süre buldu. Üstüne en çok istatistik yapacağı maçlarda son çeyrekte kenara alıyor Alpereni. Ritim bulduğunda çıkartıyor.

Geçen sezon ligde en çok şut pası veren oyunculardan birisiydi Alperen. Ama sosyal medya değimiyle bütün takım tuğla atar gibi attıkları için asist olarak yansıtamamıştı.

Bazı sosyal medyada fanlarına göre Houston'un süperstarı JG. Tamamen sayı ortalamasına bakarak yapılan bir yorumlama bu. Rakipler tarafından Alperen'e aşırı bir sıkıştırma uygulanıyor. 2'li 3'lü sıkıştırmalar sayesinde JG daha çok şut imkanı buluyor aslında. Ona rağmen yüzde olarak Guardlar arasında ilk otuzda değil. Hem FG hem 3P olarak.


Her şey ribaundsa ligin çaylağı Adem Bona, 4.7 ribaundla oynuyor son 10 maçtı. Hem de 17 dakika ortalamayla.
Udoka'nın Alperen'i yormak istememesi doğal zaten Houston'dan biri all-star seçilecekse kimin seçileceği belliydi.VanVleet ve Alperen dışında herkes bir şekilde idare edilebilir bu takımda.İkisinden biri olmayınca top dağıtımı dengesizlere kalıyor Morant'siz Memphis'e kaybediyorlar sonra. Amen savunma gücü olarak enteresan bir oyuncu ama top dağıtmada pek iyi sayılmaz,Jalen zaten ayrı bir dünya, Sheppard'da potansiyel vardı ama çelimsizliğinden süre bulamıyor eziyorlar ligde.

Oyun zekası olup süre alabilen sadece 2 saha içi lideri var takımın ve Alperen post-up tarzı oynamayı sevdiği için her maç dayak yiyor normal ligde play-off dışında kalma riski olmadıkça 30 dakikalar iyidir şuan için,ligin sonlarına doğru arttırır zaten süreleri kondisyon arttırmak için. Zaten ortalama süre olarak yıldız oyuncularının hepsini düşük sürelerde tutuyor şuan. Sadece Amen son dönemde full sahada tutuluyor çünkü 4 numarada onun dışında hepsi sahaya bırakıyor.




 
Yıllardır günlük NBA takip eden ve arada sırada yabancı NBA forumları okuyan birisi olarak tek diyebileceğim inanılmaz bir Türk düşmanlığı ile karşı karşıyayız. Alperen yerine Sabonis Allstar seçilmeliydi postları organik değil kesinlikle. Reddit ve diğer sitelerdeki ırkçı kişilerin uplamasıyla bu tür paylaşımlar büyüyor ve kendi fikri olmayan Amerikalılar zaten popüler olanı desteklekliyor. Türk kedisi postu paylaşınca bile adamlar anında dislike yağmuruna tutuyor. İnterneti yönlendirmek için milyonlara gerek yok, 1000 tane tam zamanlı çalışan olsa tüm interneti yönlendirebilirsiniz.

Zaten Sabonis'in Allstara girememesi bu yılın olayı değil sadece. Bana kalsa en az 2-3 kere daha alırdım. Geçen senelerde gündem bile değildi bu. Sabonis'in değişmesi gereken ilk kişi kesinlikle Alperen değil. İlla birisi olacaksa Jalen Williams çıksın, hatta AD bile çıkabilir. Bu seçimler gerçekten kişiden kişiye değişebilir. Alperen'in de en az bu kişiler kadar hakkı var ama. Bana kalırsa Allstar da Oscar gibi Ballon d'Or gibi anlamsız bir hale geldi. Birisi çıkıp Curry yerine Kyrie alınmalıydı da diyebilir. Reklam gelirlerini düşününce NBA böyle bir şey yapmaz zaten. Günümüz dünyasında oylamayla, jüriyle hiçbir şey seçilmez. Sadece istatiksel başarıları önemsiyorum. Burada sadece sayıyı, asisti kastetmiyorum. WS, BPM gibi tonla bilgi var. Tüm bu bilgileri harmanlayıp Allstar seçecek bir formül hazırlamak zor olmaz.
Fikri olan bir topluluk değil amerikalılar stat üzerinden konuşuyorlar. Sabonis tüm takımların ilk tehdit olarak görüp 2-3 kişi savunduğu bir oyuncu olsa o statlara ulaşması olanaksız bir oyuncu hem ağır, hem savunması yok zekaya abanıp gerisini es geçmişler adamda.
 
Fikri olan bir topluluk değil amerikalılar stat üzerinden konuşuyorlar. Sabonis tüm takımların ilk tehdit olarak görüp 2-3 kişi savunduğu bir oyuncu olsa o statlara ulaşması olanaksız bir oyuncu hem ağır, hem savunması yok zekaya abanıp gerisini es geçmişler adamda.
Dostum stat olarak baksalar Sabonis MVP sıralamasında ilk 5'e girerdi. Adamlar ona bile bakmıyor. Baktıkları şey sayı, ribaund ve asist en fazla. Sabonis bence Allstar oynamayı hak ediyor ama bu sene Alperen oyuna daha büyük etki yarattı.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 1, Ziyaretçi: 4)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık