Dof mutlaka tayfadan birisini kontrol edecektir. Muhtemelen kılıç kullananlara yönelir, çünkü tekme ve yumruk atanları yönlendirerek savaştırmak, kılıç tutanlara oranda daha zor. Bu yüzden kılıç kullananları tercih etmiştir ;
-Toplantıda ki Denizci
-Sarquise
-Atmos
Tayfadan Zoro, Brook ve Kinemon ihtimal dahilinde, Law'ı oynatsa bile meyve yeteneği olduğundan pek etkili olmaz. Zoro'yu bariyer tekniği ve hakisi sebebi ile oynatabilir mi bilmiyorum. Brook ve Kinemon Dof'un radarına yakalanma ihtimali var.
-Toplantıda ki Denizci
-Sarquise
-Atmos
Tayfadan Zoro, Brook ve Kinemon ihtimal dahilinde, Law'ı oynatsa bile meyve yeteneği olduğundan pek etkili olmaz. Zoro'yu bariyer tekniği ve hakisi sebebi ile oynatabilir mi bilmiyorum. Brook ve Kinemon Dof'un radarına yakalanma ihtimali var.
Dediğin gibi Sabo yaşıyorsa bunları yapmalıydı. Ancak hafıza kaybı mantıklı bir açıklama getirebilir bunlara. Bende Databooklara güvenmiyorum, şuan için Sabo'yu öldü kabul ediyorum ama bir yerden çıkarsa şaşırmayacağım.Bu tür hikayelerde ölümü net olarak gösterilmeyenlerin hala yaşadığına inanmak çok makul bir davranıştır, yadırgayamam.
Ancak ben, Sabo'nun kesin olarak öldüğüne inanıyorum. Zira çocukluğundan bu yana korsan olma hayalleri kuran üç kişinin, istenmeyen nedenlerden ayrılmasından sonra özgürlüklerini kazanmaları halinde en kısa sürede yeniden buluşmaması için herhangi mantıklı bir neden yoktur. Ace, 17 yaşında denizlere açıldı ve kısa süre sonra o denizin bir çok yerini gezerek dönemin en büyük korsan topluluğuna girdi. Bu durumda, hala yaşıyor olan Sabo'nun, dünya çapında nam salan Ace'i bulup görüşmesi işten değildir. Bunun dışında, en yakın arkadaşının bir savaşın ortasında olduğunu görüp de, kardeşim dediği diğer kişinin de savaşta olduğunu gördükten sonra o savaşa müdahil olması da işten değildir. Lakin bunların hiç biri gerçekleşmedi. Gel gelelim Oda, bu hikayeyi, Luffy ve Ace arasındaki derin ilişkinin köklerini anlatmak için yazdı. Öyle ki Ace ve Luffy, çocukluk yıllarından bu yana çileler çekmiş, en yakın arkadaşlarını insafsızca bir olayda kaybetmiş ve bağlılıkları daha da gelişmiştir. Oda'nın bu hikayeyi anlatmasının yegane nedeni budur benim nezdimde, başka bir şey değil.
Neyse, konu dışına çıktık iyice.
Doflamingo hakkında yazacaklarımı zaten diğer sayfalarda belirttim, herhangi bir fikir değişikliğim de yoktur hala.