Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

İzlediğiniz Son Film

Dellamorte Dellamore - 1994




Kuzey İtalya’nın küçük bir kasabasında bulunan buffalora mezarlığının bekçisi Francesco Dellamorte’nin işi sadece mezarlığı beklemek değildir. Aynı zamanda mezarından kalkan huzursuz ölülerin kellesini uçurmak da görevleri arasındadır.

Ölülere ve ölüme karşı duyarsızlaşan Dellamorte için aşkın anlamı ölümden çok farklı olacak ve fakat aşk ve ölüm birbirine yakın yürüyecektir.

Kült çizgi roman kahramanı Dylon Dog’a en yakın beyazperde kahramanının bu filmde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Komik, tuhaf ama sonuna kadar romantik bir zombi filmi. En unutulmaz sahnesine Sezen Aksu’nun bir şarkısı eşlik ediyor.(Alıntıdır)
 
Europa - 1991




Savaş sonrasının Avrupa atmosferinde, Amerika'da yaşayan ve ülkesine olan borcunu ödemek için Almanya'ya geri dönen Leopold Kessler son derece idealist bir genç adamdır. Yaşamak için çalışmak zorunda olan Kessler, Zentropa isimli bir tren firmasında çalışan amcasının yanında önemsiz işlerde çalışmaya başlar. Bu trende başlayan yolculuk aşk, tutku, vatan, sadakat ve ihanet kavramlarıyla dolu bir deneyime dönüşür.
'Dogville', 'Dancer in the Dark' ve 'Antchrist' gibi sarsıcı yapıtlara imza atan sıradışı yönetmen Lars Von Trier'in yönettiği filmin başrollerinde Barbara Sukowa, Jean-Marc Barr ve Udo Kier yer alıyor.(Alıntıdır)

Dreams - 1990




Akira Kurosawa’nın 1990 yılında çektiği "Düşler", sanatçının farklı hikayeler anlattığı, birbirinden bağımsız sekiz kısa filmden oluşuyor. "Sunshine Through The Rain", ailesi tarafından dışarı çıkması yasaklanan bir çocuğun, toplum tarafından kutsal sayılan bir günde yaşadıklarını anlatıyor. "The Peach Orchard", insanoğlunun doğaya müdahelesinin yol açtığı sonuçları vurgularken, "The Blizzard"la bir dağda mahsur kalan insanların dramını perdeye yansıtıyor. "The Tunnel", ölümlerinden sorumlu olduğu ölü askerleri bir tünel çıkışında gören adamın dramını anlatıyor... "Crows", ünlü ressam Vincent Van Gogh’un yaşadığı bölgeye ve sanatına dair bir çalışma.. Güneşli bir yaz gününde yaşananları "Village of the Watermills" ile anlatan Kurosawa, son iki bölümde ("Mount Fuji in Red" ve "The Weeping Demon") nükleer tehlikenin insanlık üzerindeki etkilerini araştırıyor.

(Alıntıdır)
 
İnsanlar İkiye Ayrılır
[]
Gayet başarılıydı.Böyle türk filmlerini desteklerim işte.Elle tutulur bir iş çıkarmışlar ve bunu drama öyle çok kaymadan yapmışlar.Komedi yaptığını sanan filmler yerine böyle filmlerin sayısı artmalı.
 
Son düzenleme:
Life of Brian -1979




Brian’ın Hayatı'nda iki bin yıl önce üç bilge adam bir yapıya girip kralları için dua edeceklerdir. Yanlış bir odaya giren adamlar burada kundağa sarılmış bir bebek bulurlar. Bebeği kutsal sayan adamlar ona İsa ismini verirler. Kutsal bir varlık olarak görülen bu bebek, Brian, çevresi tarafından hayatı boyunca Mesih olarak saygı görecek; bu süreç boyunca din, siyaset, iktidar ve insanoğlu ile ilgili trajikomik olaylar yaşanacaktır.
Sinemanın kara mizah türünün en başarılı üreticisi Monty Python’dan çıkan Life of Brian’ın yönetmen koltuğunda Terry Jones yer alıyor.

(Alıntıdır)
 
Paris, Texas - 1984




Paris, Texas, toplumdan uzaklaşan bir adamın hayata ve ailesine yeniden bağlanmasını konu ediyor. Travis, içine kapanık bir adamdır. Ruhunda gizlediği şeyleri dışavurmaktan büsbütün kaçınmaktadır. Kimsenin gitmeyi bile düşünmeyeceği yollardan yürümektedir. Bir gün Travis'in kardeşi onu tekrar modern dünyaya davet eder. Kendi oğlu dahil herkes onu beklemektedir. Travis yeniden yollara düşecektir elbette ki; ancak önceki hedefi uzun bir zamandır görmediği eski karısını bulmak olacaktır. Wim Wenders'ın başyapıtı yol filmi kalıplarını bambaşka bir boyuta taşıyor.
 
Çok iyidir Scorsese geri planda kalan başyapıtlarından denilebilir çok farklı açılardan yaklaşmış konuya.Bu filmi sevdiysen şu ana kadar çekilmiş en iyi Hz.İsa filmini önerebilirim.Tarihe ve gerçeğe en yakın olan bu sanırım sade ama çok etkili bir film. https://m.imdb.com/title/tt0058715/
İzledim.

Martin Scorsese'nin filminden daha gerçekçi olmuş. Enrique Irazoqui oyuncu olmamasına rağmen sağlam performans çıkarmış.

The Gospel According to St. Matthew -1964




Roma İmparatorluğu döneminde Filistin'deyiz. Hz. İsa havarileriyle birlikte ülkenin farklı bölgelerine gidip insanlara Tanrı'yı ve inancı anlatmaktadır. Ancak gittiği her yerde hoşgörüyle karşılanmaz ve anlattıklarına herkes inanmaz. Böyle yerlerden birinde tepki çekince insanların da etkisiyle ele geçirilir, işkenceye maruz bırakılır ve çarmıha gerilir. Ölümünün üç gün sonrasında havarilerine son kez görünür ve son sözlerine söyler... Ünlü İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini'nin İsa'nın hayatını Matta İncili'ne göre anlattığı filmin başrollerini Enrique Irazoqui, Margherita Caruso ve Susanna Pasolini paylaşıyor.
 
İzledim.

Martin Scorsese'nin filminden daha gerçekçi olmuş. Enrique Irazoqui oyuncu olmamasına rağmen sağlam performans çıkarmış.

The Gospel According to St. Matthew -1964




Roma İmparatorluğu döneminde Filistin'deyiz. Hz. İsa havarileriyle birlikte ülkenin farklı bölgelerine gidip insanlara Tanrı'yı ve inancı anlatmaktadır. Ancak gittiği her yerde hoşgörüyle karşılanmaz ve anlattıklarına herkes inanmaz. Böyle yerlerden birinde tepki çekince insanların da etkisiyle ele geçirilir, işkenceye maruz bırakılır ve çarmıha gerilir. Ölümünün üç gün sonrasında havarilerine son kez görünür ve son sözlerine söyler... Ünlü İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini'nin İsa'nın hayatını Matta İncili'ne göre anlattığı filmin başrollerini Enrique Irazoqui, Margherita Caruso ve Susanna Pasolini paylaşıyor.
:good: Filmde incildeki konuşmaları birebir kullanıyor diye hatırlıyorum.Ayrıca dediğin gibi aktarmasından ötürü Katolik kilisesi filmi beğenmiş ve çoğu filmin aksine yasaklamamış izlenmesini teşvik etmiş.Galiba o konuda bir ödül de vermiş ama bu bilgiden emin değilim şimdi.Pasolini büyük yönetmendi isimsiz oyuncular ağırlıkta oluyor filminde hatta ilk filminde bir oyuncuyu ünlü yapıp sinemaya kazandırıyor.İzlerken bu ağırlık yoğunluk ve atmosferde çok az tarihi film hatırlıyorum.Biri Tarkovsky’nin Andrey Rublev’i biri bu film biride Marketa Lazarova filmi hem uzun hem kolay izlenmeyecek cinsten.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık