Hajime no Ippo gözümde eksisi çok az olan bir seri oldu. Onlara da değineceğim ama önce niye sevdiğimden bahsetmek istiyorum. Öncelikle bu seri köküne kadar ''erkek'' olan bir seri. Komedisi de aksiyonu da hissettirdiği duygular da baştan sona erkek işi. Shounen kavramının bildiğimiz hali gibi yani. Son zamanlarda izlediğim bazı komedi serilerinde -saiki kusuo, sakamoto desu ga vs- zerre gülmediğim için kendimde bir anormallik arıyordum ama meğer tarzım değilmiş. Nihayetinde bir sürü insan eğleniyorsa vardır bir sebebi. Gülmüyormuşum böyle şeylere. Fakat bu seride uzun zamandır gülmediğim kadar gülebildim. Bunu sağlayan şey de kendi arkadaş ortamımızda gördüğümüz davranışlar diye düşünüyorum. Tanıdık hissettiren şeylere yakınlık da hissediyor insan.
Karakter tasarımları gayet sade ve dönemi yansıtan cinsten diyebilirim. Bütün yan karakterler az(seri bitmediğinden) veya olması gerektiği kadar işleniyor. Her karakterin geçmişi ve motivasyonları hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Bazıları seviyoruz bazılarından tiksiniyoruz ama bu karakterler işleniyor. Öylesine orada olmadıklarını anlayabiliyoruz. Ana karaktere abanıp gerisini figüran yapan yığınla seriyi gördükten sonra bu seriye minnet duymamak elde olmuyor.
Animasyonlar konusunda da şunu diyeceğim. Ben şu basit, ayağın yere vurduğu an yumruğun savrulduğu an yahut savuşturulduğu anda yapılan yüksek seslere ve çizgi ayrıntılarına bayılan biriyim. Yumruk savrulurken bütün o basıncı hissetmek, son anda savuşturulurken o ölümle burun buruna olma halini hissetmek, müziğin bir anlığını durup yalnızca karakterin ifadesine odaklandığı o anı görmek... işte bunlar aradığım şeyler. Sahneyi etkileyici kılmak için ucuz numaralara kaçmadan yalandan ışık patlamaları yapmadan sağlıklı bir atmosfer yaratarak bütün o duyguyu izleyiciye geçirebiliyorsun. Bu seri böyle olduğu için inanılmaz mutluyum.
Serinin ana karakteri ippo doğuştan güçlü yumruklara sahip olsa da kendisini savunacak cesarete sahip olmayan biri. Daha doğrusu bu içinde saklı halde ve ancak gerçekten ihtiyaç duyarsa ortaya çıkıyor. Bu sebeple okul hayatı boyunca zorbalığa maruz kalıyor. Öte yandan Ippo her şeyi yok etmek isteyen ama buna gücü yetmeyen tipte bir karakter de değil. Zarar görüyor ama bunun sebebinin kendi zayıflığı olduğunu düşünüyor. Bunu Takamura'ya yönelttiği ''güçlü olmak nasıl bir his'' sorusundan anlıyoruz. Güçlü olsaydım bana zorbalık etmezlerdi diye düşünüyor. Fakat güçlü olsaydım ben onları ezerdim diye düşünmüyor. Ippo boksa başlamadan önce de sonra da nazik , saygılı , yaptığı işi hakkıyla yapmaya çalışan dürüst ve örnek bir adam. Fakat Ippo'nun bu yönü bazen maçlarda can sıkıcı hale gelebiliyor. Maç başladığından itibaren bir araba dayak yiyor ve kendi gücünün büyüklüğünün farkında olmak yerine devamlı olarak rakibin baskın yönlerine takılıyor. Mangaka, Ippo'ya çok güçlü yumruklar verdiği için böyle bir dezavantaj vermiş olabilir diye düşünüyorum. Çünkü Takamura'yı ve karşılaştığı bir iki kişiyi saymazsak Ippo gibi güçlü yumruğa sahip kimseyi görmüyoruz. Haliyle rakipleri kırılgan yapmamak için yahut rakibe de aşırı güçlü yumruklar verdiği takdirde - Sendo böyle bir rakipti - dövüş çıkmaz bir noktaya gidebilirdi.
Ippo dışındaki karakterlerin hepsine değinmek istiyorum aslında ama aşırı uzun olacak hatta bitmeyecek bir şeye dönüşeceği için girmeyeceğim. Salondaki ana kadro seriyi taşıyan kolonlar gibiler ve her biri kendi içinde özel yapıya sahip. Takamura görüp görebileceğimiz en absürt karakterlerin başında geliyor. Yani kendisine karşı bu kadar dürüst bir adam çok zor görülür. Herifin hiçbir sağduyusu yok. Dövüşte inanılmaz güçlü boksu gerçekten bilerek dövüşüyor. Fakat aynı zamanda nefret ettiği şeylerin akışına kapılan biri de değil. İllaki bildiği yoldan giden biri. En son David dövüşünde gördüğümüz gibi mesela. Rakibi kendi gururu sebebiyle Takamura'nın zayıf tarafına vurmamayı tercih ederken, Takamura bunu ''o tarafıma vurmadan da beni yenebileceğini mi düşünüyorsun '' olarak algılıyor. Benmerkezci, sapık, çekilmez bir adam aslında. İzlerken güzel ama
Ayrıca serinin hack karakteri de diyebiliriz kendisine. Akıl almaz bir hedef belirlemiş kendisine ve seri sonunda da en güçlü kişi olacaktır muhtemelen.
Tamam bu kadar yeter. Aoki'ye de girmek istemiyorum.
Sadece birkaç canımı sıkan nokta var onlardan bahsedeceğim. Öncelikle mangayı okumadım. Madhouse'un da muhteşem bir animasyon şirketi olmasına karşın mangadan sahne kesme huyunu bildiğimden ikisi arasında farklılık olabileceğini biliyorum. O yüzden burada söyleyeceğim şeyler mangada farklı olabilir.
Kumi ile Ippo ilk konuştukları zaman Ippo, Mashiba'yı suçladığı için Kumi tarafından azarlanmıştı. Fakat sonrasında bu sahne olmamış gibi davrandılar ve hiç hoş olmadı. İster Kumi Ippo'yu kendi içinde haklı bulsun ister Ippo özür dilesin fark etmez biz bunu görmeliydik. Mashiba Ippo'dan dayak yediği için düzelmiş gibi olunca bu sorun da çözülmüş gibi davranıldı.
Date ile Ippo dövüşünde Ippo'nun şansı hiç de azmış gibi görünmedi. Dövüşü Date'nin kazanacağı barizdi ama bu dövüşte Ippo'ya yolun çok daha uzun olduğunu göstermesi gerekiyordu bence. Çünkü antrenman maçındaki Ricardo Martinez bunu fazlasıyla göstermişti. Öte yandan Date - Martinez dövüşünde ise Date'ye saygı duruşu yapıldı resmen. Kabul ediyorum martinez dövüşü biraz da tecrübe farkının gösterildiği dövüş oldu ama Ippo dövüşünde bu denli dayak yemesi bence hatalı oldu diye düşünüyorum.
Ippo, Takamura'ya güçlü olmanın nasıl bir his olduğunu sorduktan sonra bunu fark ettiği bir an göremiyoruz. Bunu söyleme sebebim ise bir sonraki sorunun koça yönelik olacak şekilde güçlü olmanın manasını sorması oldu. Bu soruyu güçlü olduktan sonra sorabilirsin ancak. Diğer ikisi neyse de bu bence önemli bir detaydı. Kenshin serisinde güçlü olmak ile haklı olmak arasındaki farkın sorgulanması gibi -özellikle sondaki Yahiko sahnesiyle- bir sahne beklerdim açıkçası.
Sawamura karakterinin alkışlanmaya değecek tek bir hareket yapmamasına rağmen maç sonunda alkışlanması ve öğretmeninin de bunu düzelmesi için bir umut olarak görmesi beni cidden rahatsız etti. Ulan adam dövüşün son anında bile Ippo'yu çelmeyle indirmeye çalıştı anasını satayım. Dövüş içinde bir değişim gösterse anlayacağım da herif sapığın teki neyine sempati besleyeyim bu herifin ? Adam çocukluktan beri zaten sapkın biri. Yoldan geçen alakasız insanları bile öldüresiye döven bir adam. Öğretmeni de büyük akıllılık gösterip tımarhaneye kapattırmak yerine boksa yazdırıyor
Sonra da Ippo'ya da döv şunu da akıllansın diyor. Bu tip biri nasıl boksör olmaya devam edebiliyor o da ayrı konu. Benim gözümde Bryah Hawk'tan daha da boktan biri. Kötü olmasında bir mahsur yok bu arada. Ama alkışlanmasına uyuz oldum. Mücadeleyse mücadele etmeyen kimse yok zaten.
Müzik konusunda iç müziklere çok önem verilmediğini düşünüyorum. Bu açığı muhteşem giriş ve bitiş müzikleri ile kapatmayı tercih etmişler. İmkan da diyebiliriz tercih de diyebiliriz buna. Fakat her ihtimalde Sendo dövüşündeki son Dempsey Roll sırasında çalabilecek daha iyi bir müzik olabileceğini de pek sanmıyorum.
Yazacak daha çok şey var ama Ippo hakkında ne yazsam az gelir. Olumsuz kısımları var fakat bu seriyi muhteşem bir seri olmaktan çıkarmıyor. Normalde biraz yaş aldığım için daha kaliteli serileri geç yaşta izlemek daha iyi anlaşıldığı için beni mutlu ediyor ama bu sefer hakikaten üzüldüm. Ben bu seriyi en az üç defa izlerdim şimdiye. Neyse artık.