[Spoiler] 1047: Başkent Semaları

[Raiden]

Yan hesabınla niye tartışıyorsun yahu tamam Nika çıldırttı ama şizofrene bağlamak niye.

Bu aralar çok şüphe çekmeye başladım. Hatta algı için kendi kendimi bile banladım birkaç gün önce. :S

Nika'ya gelirsek... Çıldırma falan yok, biraz çakır keyif olduk o kadar.

 

[Büyük Korsan Kaidou]

En tehlikeli adamın adası daha düne kadar dünyanın en güvenli yeriydi la En tehlikesiz deniz olarak bilinen bir denizdeki ada dediğin yerde ise Luffy defalarca kez ölümün eşiğinden döndü xd

Uçurumdan atlayan ölür. Pamuktan bile insan boğulur. Luffy'de zerre beyin olsaydı ölümün eşiğine gelmezdi o adada.

 

[carpe d. em]

İşte sıkıntı orada. Adamın ne yaptığı belli değil ama elemanı suçluyosunuz. Önce bir neden bıraktığını öğrenelim, sonra konuşuruz.

Ayrıca geldiğinde iki kere hayatını kurtardı, bu bir. Kendini tanıtıp da Luffy'nin başına dert mi versin? Mantıklı düşünürsek; Dünyanın en çok aranan adamını nasıl bulabiliriz... hmmm... elbettekş oğlunu kaçırarak. Dragon'un oğlu olduğunun bilinmesi bile Luffy'i öldürtmeye yeter. Akainu direk öldürmeye çalışıyordu zaten. Arayıp soruyor bu arada, tayfasındaki Robin'i devrimci yaptı, ona sormuştur bir şeyler. Ayrıca garındaşı Sabo da sağ kolu ve garındaşının da hayatını kurtardığını hatırlatayım. Onunla da konuşmuştur hafıza geri geldikten sonra. Ödüllerini de takip ediyor, yaptığı işleri dr bu arada.

Dedesini bırak, bardaki barmen Makino'ya emanet etse bile fark etmez. Garp da muhtemelen torunumu ben büyüteceğim, senin gibi it kopuk olmayacak diye yanına almıştır. Yani Garp'a kendi isteğiyle emanet ettiği de belirsiz.

Senin de dediğin gibi. Bırakmış. Kendi oğlunu! Neden!? Sence de işin içinde bir bit yeniği yok mu? Bence Garp, Dragon'u tehdit etti Luffy'i alması halinde yakalarım seni falan dedi. Bu yüzden konuşmasına bile izin yoktur belki.

Sırf sadece Robin'i sorduğunu gördüğümüz bir sahneden ötürü, diğer bütün zamanlarda Luffy'i sormadığını mı zan edeceğiz? Belki 100 sahnenin 99unda Luffy'i sordu, 1inde Robin'i sorarken gördük? Ayrıca kaç defa gördük ki Luffy'i kaç defa sorduğuna şahit olalım. Görüldüğü bütün sayfalara bak, çoğu Luffy ile alakalı.

Adamın yaptıklarının tamamı yanlış, belirsiz olanların bunu örteceğini mi sanıyorsun?
Bin tane bahane de uydurulsa herif çocuğun dibine geldiğinde ne halde olduğundan habersiz ve Saboya olan merakının binde birini vermedi. Tesadüfen karşılaştıkları bir yerde kendisi için basit bir iş olan bir şeyi yaptı ve oğlunu kurtardı ama aynı oğlu öldü mü kaldı mı belli değil cümle alem de öğrenmişken boş verip Robin ne alemde diyor. Ha garpın eline bırakmışsın ha benim oğlum demişsin ne farkı var? Adam Luffy'yi saklamak için belli ki bin takla atacak ve nihayetinde de haydutlara teslim etti. Ace örneği de var ayrıca eğer o sırada Garpa yakınsa Dragon Ace'in durumunu da biliyor olması lazım yok yakın değilse neye güvenip bırakıyorsun denizcilerin en has adamının eline? Şu an farzı misal Luffy tam ölecekken onu kurtarmak için Garpa bıraktı da gitti gibi bir şey bile çıksa sonrasındaki hallerinin bir izahı değil bu. Bildiğin rezil bir baba, düşman başına desem düşmana acırım. Kaşsızın savunulacak tarafı yoktur.

 

[Büyük Korsan Kaidou]

Adamın yaptıklarının tamamı yanlış, belirsiz olanların bunu örteceğini mi sanıyorsun?
Bin tane bahane de uydurulsa herif çocuğun dibine geldiğinde ne halde olduğundan habersiz ve Saboya olan merakının binde birini vermedi. Tesadüfen karşılaştıkları bir yerde kendisi için basit bir iş olan bir şeyi yaptı ve oğlunu kurtardı ama aynı oğlu öldü mü kaldı mı belli değil cümle alem de öğrenmişken boş verip Robin ne alemde diyor. Ha garpın eline bırakmışsın ha benim oğlum demişsin ne farkı var? Adam Luffy'yi saklamak için belli ki bin takla atacak ve nihayetinde de haydutlara teslim etti. Ace örneği de var ayrıca eğer o sırada Garpa yakınsa Dragon Ace'in durumunu da biliyor olması lazım yok yakın değilse neye güvenip bırakıyorsun denizcilerin en has adamının eline? Şu an farzı misal Luffy tam ölecekken onu kurtarmak için Garpa bıraktı da gitti gibi bir şey bile çıksa sonrasındaki hallerinin bir izahı değil bu. Bildiğin rezil bir baba, düşman başına desem düşmana acırım. Kaşsızın savunulacak tarafı yoktur.

Hiç biri yanlış değil, sana göre yanlış. Bence doğru. Ayrıca her şeyi dragonun aleyhine yorumlamışsın, nereden biliyorsun o an ne düşündüğünü?

Garp muhabbetine gelirsek; Ace'i Garp'a Roger emanet etti ve ayrıca, eğer Luffy'i Garp el koymuşsa, değil dünya, tüm kainat toplanıp Garp'ın karşısına çıksa, yine de geri alamaz

 

[carpe d. em]

Hiç biri yanlış değil, sana göre yanlış. Bence doğru. Ayrıca her şeyi dragonun aleyhine yorumlamışsın, nereden biliyorsun o an ne düşündüğünü?

Garp muhabbetine gelirsek; Ace'i Garp'a Roger emanet etti ve ayrıca, eğer Luffy'i Garp el koymuşsa, değil dünya, tüm kainat toplanıp Garp'ın karşısına çıksa, yine de geri alamaz

Hiç biri yanlış bir kere doğrusu "hiçbiri" olacak. Daha baştan yanıldın

Kısır döngüye gireceği için saldım Dragonu da bu sana göre diye ayrıca belirtmek pek de şahane bir çıkarım olmasa gerek reis.

Ben yazıyorum madem bana göre yanlış tabi ya bu nasıl bir tespittir yiğidim. Dur ben de deneyeyim;
Sen doğru kabul ettiğin için sana göre doğru. nasıl tespit ama

 

[Büyük Korsan Kaidou]

Hiç biri yanlış bir kere doğrusu "hiçbiri" olacak. Daha baştan yanıldın

Kısır döngüye gireceği için saldım Dragonu da bu sana göre diye ayrıca belirtmek pek de şahane bir çıkarım olmasa gerek reis.

Ben yazıyorum madem bana göre yanlış tabi ya bu nasıl bir tespittir yiğidim. Dur ben de deneyeyim;
Sen doğru kabul ettiğin için sana göre doğru. nasıl tespit ama

Hiçbiri yazdım sonra düzelttim. Aslında başta doğruydum, sonra bu doğruluktan dönersem yanılacağım manasını sana hissettirebilmek adına, bilerek yanlışa çevirdim Sen de bu numarayı görmeyerek, yanlıştan, doğruya döndün(hiç birinden hiçbirine )

Ben en başta ikimizin de tahminden öteye gidemeyeceğimizi söylemiştim. Sana tahmin olmayan net kanıtları da söyledim. Sen bana ne dedin? Robin'i sorduğunu söyledin. Elinde başka ne var?

 

[carpe d. em]

Hiçbiri yazdım sonra düzelttim. Aslında başta doğruydum, sonra bu doğruluktan dönersem yanılacağım manasını sana hissettirebilmek adına, bilerek yanlışa çevirdim Sen de bu numarayı görmeyerek, yanlıştan, doğruya döndün(hiç birinden hiçbirine )

Ben en başta ikimizin de tahminen öteye gidemeyeceğimizi söylemiştim. Sana tahmin olmayan net kanıtları da söyledim. Sen bana ne dedin? Robin'i sorduğunu söyledin. Elinde başka ne var?

Babasız büyümüş ve baba kavramı yok edilmiş bir çocuk ve onu umursamayan bir baba. İkisi net olarak ortada olan şeyler. İstediğin kadar aklamaya çalış, neticesi belli. Ha Yasopp ha Dragon ha Beyazbıyık... OP resmen rezil babalar çöplüğü olmuş.

 

[Büyük Korsan Kaidou]

Babasız büyümüş ve baba kavramı yok edilmiş bir çocuk ve onu umursamayan bir baba. İkisi net olarak ortada olan şeyler. İstediğin kadar aklamaya çalış, neticesi belli. Ha Yasopp ha Dragon ha Beyazbıyık... OP resmen rezil babalar çöplüğü olmuş.

Roger zorundaydı, Beyazbıyığın oğlunun weevil olduğu nereden belli? Dragon'un da sebeplerini bilmiyorsun, bence asıl kötülük yanına almasıydı. Yasopp da anasına bırakmış, yanına alıp tehlike altına sokmamış.

Gizli İçerik: Yoruma haha atan carpeye gelsin bu sahne

 

[Ace]

çok fazla negatif enerji var. Oda'nın batırması, konu saçma, çizimler kötü... Abi tamam istediğin gibi gitmiyorsa takip etmeyi bırak. Neden öfke bulutları saçıyorsun ortama? Kimse kimseye zorla one piece okutmuyor.

Keşke o kadar basit olsaydı. Yıllardır takip ediyoruz. Bunca zaman devam etmiş gönül bağı kurulmuş bir seriden söz ediyoruz. Şimdi ben sana desem ki abi tamam istediğimiz gibi gitmiyor , şu şu sebeplerden dolayı şikayetçiyiz ve bunu buraya yazmak hakkımız ; sen de bu negatif yorumları beğenmiyorsan forumu okuma veya seriyi bırak. Sende etkisi olur mu bu sözümün. Hiç sanmıyorum. Bir de eleştiri konusu var . Beğenmediğin bir şeyi eleştirirsin normal olarak. Burdaa olan şey de tam olarak bu. Bahsettiğin sebepler bu eleştirilerin boş olmadığının kanıtı.

 

[januusta]

Bu öyle bir şey değil. Bu bir yolculuk. Uzun bir otobüs yolculuğuna çıkmışsın. Yol boyunca varacağınız yer övülmüş. Şöyle güzel böyle güzel diye merak uyandırılmış. Yolda giderken de gezerek gidiyorsun. Hakikaten de eğlenceli geçiyor. 1043 km gitmişsin. Sonra bazı tatsızlıklar olmuş eğlencesi kaçmış yolun. Ama hala varacağın yere de varamamışsın. Oflaya puflaya otobüsten inmemişsin. Bu kadar durdum az daha durup sonunu göreyim diyorsun. Çünkü sonunu merak ediyorsun. Çünkü çok fazla emek verdin 1043 km boyunca. Sonra 1040. km'de binen biri gelip diyor ki ne ofluyorsun kardeşim in git şu otobüsten. Ben de ona diyorum ki sanane.

Bana laf çakma olsa da okuyunca bu da mantıklı geldi. Bir şeyi yapmaya ne kadar süre harcarsan, onu daha içselleştiriyorsun herhalde. Normal keyif-tatminden ziyade bir parçanı takip etmek gibi