Bildiğiniz üzere GL'nin ikinci yarısı olan NW'deki adaların büyük kısmına çöreklenip bu adaları imparator edasıyla yöneten dünyanın en kötü şöhretli ve güçlü 4 korsana Yonko (4 İmparator) deniyor.
Velhasıl Kelam, İmparatorlardan beklentimiz çok yüksekti, WB'nin meyvesi oldukça iyiydi, dünyayı yıkar dediler, tsunami yaptı, adaları salladı, MF'yi ikiye böldü, fena değildi, ama yeterli de değildi. Çünkü WB yaşlı ve hastaydı, oğlu tarafından bıçaklanmıştı. Doflamingo Sama tarafından serumuna vitamin yerine tuzlu su karıştırılıyordu. Diğer İmparatorlara rakip dahi olamayacağını biliyorduk ve gördük de. O dönemde koka yoktu belki ama H Haki kullanamadan, Luffy kadar bile çöp bayıltamadan, vitaminsiz Croco kadar bile oğlunu kurtaramadan cortayı çekti babalık. Artık tek umudumuz NW'deki İmparatorlar kalmıştı, onlar bize gerçek cehennemi gösterecekti.
BM'yle ilk tanıştığımız sıralar Pekoms'un Caribou'yu teklemesi milat gibi bir şeydi, çok çok önemli bir sahneydi. Akainu'ya hınç duyuyor, birisinin intikamımızı almasını istiyorduk. O sıralar tabi forumda Pekoms'un Ace'i tekleyeceğini düşünen bir çoğunluk da bulunmaktaydı. Buradan hareketle BM'nin ayakçısı böyleyse BM Amiralleri tek tek hoplatır diye matematik yapıyorduk. Şöyle sahneler rüyalarımıza giriyordu.
Esasında BM'nin hikayeye girişi, mide öz suyunun zemini eritmesi, çocuğunu öldürmesi ve ruh toplayıp dağıtması, soyut somut her nesneye can vermesi ve yeteneklerini sergilediği sahneler gayet İmparator adının hakkını veriyordu. 5 yaşındayken devi yere çalması, ileride filo amirali bile olabilir denmesi, fiziksel hasar almaz vücut yapısı, Enelvari yıldırım yeyip tınlamaması, Küçük Bahçedeki devler gibi slash atabilmesi, bilinçliyken de bilinçsizken de H Haki kullanması ve sair daha akla gelmeyen bir sürü yeteneği ve aşmışlığı BM'ye İmparator dedirtiyordu.
Ancak hikaye ilerledikçe kadın akla gelmez hallere düşmeye, türlü psikolojik sorunlar göstermeye başladı. Tatlı Krizine girdi, Carmel Ana'nın fotosu kırıldı krize girdi, Wano'da Tama'yı görünce Anne Modu diye bir modu açıldı, önce kendi adasında yuvarlandı, sonra Wanodaki şelaleden denize düştü hafızasını kaybetti ve buraya kadar güç olarak olmasa da itibar olarak çok nerflendi.
Ve geldiğimiz aşama itibariyle E. Oda yapacağını yaptı ve BM'yi bu defa hem karakter olarak hem de güç olarak nerfleme gafletinde bulundu. 2 yeniyetmeyi indirmiş BM, öldürmek yerine çatıya çıkmaya çalıştı, Luffy'nin G4'ünü bloklayan kokalı yumruklar Law'a defalarca vurmasına rağmen 1 mm kımıldatamamaya başladı. Kadının olayı ruh meyvesiyken ve cansız tüm nesnelere ruh verebiliyorken ruh verdiği ve artık canlı hale gelen metalleri Kid kullanabilir oldu. Yahu bu kadının Kiddin mekanik koluna ruh verip Kiddi dövdürmesi, Kiddin basit hurda boğasından o demir balondan bedenle hasar almaması gerekirken kolu kırılır oldu.
Haliyle BM'nin bu şekilde işlenmesi bazı kesimler tarafından acaba Amiral = Yonko diyebilir miyiz şeklinde yorumlanmaya başladı. Tabi ki BM'nin gösterdiği feat, Amiralleri aşar boyutta ancak E. Oda'nın berbat hikayeciliğinin buna neden olduğu aşikar. Bu hususta forum ahalisinin fikirlerini almak gerekiyor tabi ki, ne dersiniz BM'den tatmin oldunuz mu
Şahsi yorumum, Yonko deyince, ağırlık olarak Toriko'daki 8 Kral beklentisi bende oluşmuştu. Biliyorsunuz, aynı Yonko gibi belli kıtalara çöreklenmiş en güçlü hayvan türüne 8 Kral deniyordu ve Toriko her kafa tutmasında ağzının payını alıyordu.
At Kral Toriko'ya üfler ve %99 boşa gider.
Bambina'nın 1 saniyeden az sinirlenişi ile Toriko ruhunu teslim eder.
Geyik Kral sinirlenmesin diye üstündeki tüm hayvanlar ölümüne savaşırlar ve sair örnekler çoğaltılabilir.
Buradaki mevzu, İmparatorların hikaye, karakter ve güç olarak ağırlığıyla ilgili. Bizim Kocanada hepsi hikayenin başında varken bölümler ilerledikçe yavaş yavaş kayboldu ve gitti. Gelinen aşamada BM'nin zayıflatılması ve nihayetinde ağırlığının kalmamasını oldukça rahatsız edici buluyorum.
Son düzenleme: