Selamlar, öncelikle şunu söyleyeyim evet farkındayım konuyu gören pek çoklarınız "ne alaka yaa, olmaz öyle bir şey, gene tuhaf bir teori konusu açılmış" dedi. Ancak sizden ricam konuyu ve yazacaklarımı okumanızdır. Zira burada sadece seri içerisinde yapılan göndermelere değil, elimden geldiği kadar serinin temel mantığına da dokunmaya çalışacağım.
Şimdi bu teoriye seride doğrudan doğruya dünya hükümetini devirmeye çalışan adamın isminden yola çıkıp bu konu hakkındaki düşüncelerim sonrasında vardım. O adamı biliyorsunuz, Monkey D. Dragon ismine sahip. Öte yandan seriyi son okuduğumda dünya hükümetinin tepe noktalarında yer alan bu kutsal ejderler serideki en kötü düşmanlardan biriyken ve Dragon'un da amacı bunları devirmekken Dragon'un bunların lakaplarıyla aynı ismi taşıması oldukça garip gelmişti. Tabi sonuçta Dragon ismini kendi seçmiş değil, ancak Sabo'nun kullandığı ejder pençesi gibi tekniklerin muhtemelen Dragon'dan gelmiş olacağını düşünecek olursak bu ismi de bir şekilde benimsemiş gibi duruyor. Ayrıca işin Dragon boyutu haricinde kutsal ejderlerden hazzetmeyen, sırf kutsal ejderleri kurtarmak durumunda olduğu için en büyük başarısından bahsedilmesinden hoşlanmayan ve gene onlara diz çökmemek için amiral olmayıp ileride kendi değişiyle "veletlerden" fırça yiyecek konuma gelen Garp'ın Dragon'a bu ismi koyması da garip. Yani düşünün siz Nazi Almanyasında yaşıyorsunuz ve Hitlerden zerre hazzetmiyorsunuz. Çocuğunuza göz göre göre führer ismi verir misiniz? Bana kalırsa böyle bir şeyin "öylesine" bir şey olması imkansız. Burada serinin en temel konularından ve en temel karakterlerinden bahsediyoruz.
Tabi Oda'nın tuhaf bir mantıkla bunu sunması, ya Dragon'un anasının kutsal ejder çıkması ismin de buna atfen verilmesi gibi olasılıklar da mevcut. Ama ben işe başka taraftan yaklaşacağım.
Bizim geçmişe dair bildiğimiz şeyleri önce kısaca bir toparlayalım, geçmişte bir antik krallık var. 20 ülke birleşip antik krallığı ortadan kaldırıyor ve dünya hükümetini kuruyor. Bu 20 ülkeden 19'unun kraliyet aileleri kutsal ejderler olmak üzere Red Line'ın tepesine yerleşiyor. Bu arada hakkında bir şey bilinmeyen 100 yıllık devasa bir süre var. Bu krallıkların antik krallıkla derdi neydi? Neden savaştılar? Bilinmesinden öcü gibi korktukları gerçek tarih ne? Bunları asla bilemiyoruz. Ancak gene de seri içerisinde bu konulara dair parça parça ipuçları var ama ben bunların arasından antik krallığının nasıl bir krallık olduğuna dair olanlar üzerinden gideceğim bu konuyla doğrudan ilintili olduğu için. En başta, geçmişte bu krallıkla ilintili olan başka krallıklar da mevcuttu. Zira bu Wano, antik Shandia gibi uluslarla bağını gördük. Bu saydığımız uluslardan birisi bizzat poneglyph'leri yapan ulusken diğeri de bunları korumak için yok olma eşiğine gelse de savaşmıştır. Zaten bu ulusla bağlantılı olduğunu tahmin edebileceğimiz Joy Boy'un da gene çok uzaklarda olan balıkadamları suyun üstüne çıkaracağına dair bir söz verdiğini biliyoruz. Bakın bu uluslar birbirlerinden ve eğer antik krallığın lokasyonu gerçekten Raftel'sa antik krallıktan çok uzakta olan uluslar. Peki buradan nereye varmaya çalışıyorum? Bu krallık küresel bir etkiye sahipti. Kendi halinde takılan izole bir krallık değildi. Öte yandan bu uluslarla olan bağı da basit bir müttefiklik bağı değildi. Birisi son damlasına kadar savaşmış öbürü antik taşlar dikmiş yıllarca dış dünyadan izole kalmış falan. Tabi bu durum, spesifik olarak sadece bu 3 ulus arasında kalacak bir olay örgüsüyle de açıklanabilir, ama bence genişletmek de mümkün. Zira aslında Dünya Hükümetinin Orijinal kurucuları, tüm dünyayı fethederek dünyayı tek bayrak altında toplamayı başarmış bu antik krallık olabilir. Zaten Koala, kendilerinin düşman olarak gördüklerinin hükümet değil onların iplerini ellerinde tutan kutsal ejderler olduğunu açıkça beyan etmişti. Zaten tüm dünyanın birleşmesi temelde ütopik olarak görülen, iyi bir fikirdir. One Piece serisi de zaten farklı amaçları, kişilikleri ve idealleri olan insanların bir araya gelmesi, müttefik olması üzerine kuruludur. Öyle ki Mihawk zamanında D. idealinin serideki temsilcisi olacak olan Luffy'nin en büyük gücünü her yerde müttefik bulabilmesi olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla dünyayı ilk birleştirenlerin antik krallık olması serinin mantığıyla epey uyuşan bir durumdur.
D.=Dragon meselesine gelelim, buradan yola çıkarak basitçe orijinal birleştiriciler antik krallıksa orijinal kutsal ejderler de o antik krallığın tepesinde yer alan D. ler Dragon'lar olabilir. Geçmişte bir takım güçler harekete geçmiş ve 20 krallığı da dolduruşa getirip makam mevki vaadiyle antik krallığa karşı doldurup hükümeti ele geçirmiş olabilir ve bu olaydan sonra kendileri gerçek olanları sürüp onların lakabını almış olabilirler. Belki neden adamların soyadını alsınlar diye sorabilirsiniz, ama D. Kozuki gibi aynı kökten gelme bir aile olmak zorunda değil. Daha ziyade antik krallığı yöneten ve bir şekilde kanlarında özel bir durum olan ailelerin aldıkları ortak bir isim, lakap olma şansı oldukça yüksek. Unutmayın ki seride D. isimli bir dev de var. Tabi bu durumun bir D. ailesinin devlerle kaynaşması sayesinde gerçekleşmesi ihtimal dahilinde. Ama bana kalırsa tersi de mümkün. Yani ortak ailedense bir çeşit lakaba yakın olma ihtimali var. Eğer böyleyse yeni sistem kurulduğunda bu lakabın ağırlığından faydalanmak istemeleri makul. Nasıl Orochi Wano'yu gasp ettiğinde shogun oldu, aynı şekilde düşünün.
Bu teoriyi ilk düşündüğümde aklıma gelen bir şüphe vardı ve eminim bunu okurken pek çoğunuzun da aklına gelmiştir. "İyi de birader gene de en tepede ayrıcalıklı bir grup var ha berikiler olmuş ha ötekiler ne fark" demiştir eminim çoğunuz. Ancak dikkat etmemiz gereken şey bu konuyla ilgili elimizde somut bir bilgi yok. Yani antik krallık ne yapmaya çalışıyordu? 20 krallık bunlara karşı çıktı ve davaları neydi bilmiyoruz. Ancak One Piece dile kolay 24 senedir devam eden bir seri ve bu serinin geneline bakarak Oda'nın mantığını ve bakış açısını anlayabilmek, buradan yola çıkarak çıkarım yapmak mümkün. Seriye olan yaklaşımda da kendi mantığımızdan daha çok Oda'nın mantığını kullanmamız önemli. Bu teoride bahsettiğim kurgunun ise Oda'nın en çok kullandığı ve tekrarladığı kurgu olduğunu rahatça ifade edebilirim.
Alabasta arcında antik silahları ele geçirmek için ülkeyi karıştıran, iç savaş çıkartan bir adam vardır. Bunun yanı sıra Alabasta kraliyet ailesi kralıyla prensesiyle tam bir Disney ailesidir. Ama Crocodile halkı krala karşı kışkırtıp bir kahraman edasıyla aradan sıyrılıp kral olma amacı gütmektedir. Ama Luffy ve taifesi tarafından engellenmiştir.
Skypea'da insanları canı sıkıldıkça öldüren bir tanrı vardır. Ama sonra anlarız ki gerçek tanrı aslında ponçik bir yaşlı adamdır. Yıllar önce tahtı gasp edilmiştir. Enel'in amacı ise altını kullanarak aya gitmek ve bu olurken de zevkine Skypea'yı yok etmektir.
Balıkadam adasında da aynı şekilde sempatik barışçıl hoş bir kraliyet ailesi vardır. Ama ırkçı Hordy taifesi bunları devirmeyi amaçlamaktadır ve nihayetinde engellenir.
Dressrossa'da ise 800 yıldır hüküm süren aile çok iyidir hoştur ay ben savaşamam diye kolezyumu falan ülkeyi en barışçıl ülke yapmışlardır. Ama Doflamingo'nun kurduğu komployla halkın gözünden düşürülmüş ve nihayetinde Doflamingo tahtı almıştır. Özellikle Dressrossa üzerinde ayrıca durmak gerek. Zira buradaki baş kötü bir kutsal ejder ve bu arc esnasında Dressrossa'nın durumu doğrudan dünya hükümetine benzetilmiş ve paralellik kurulmuştu bir karakter tarafından. Hoş ve güzel gözüken bir ülke dışarıdan. Ama içeride hakkı yenenler, komployla devrilen krallar, kötü bir gaspçı kral, oyuncağa dönüştürülerek unutturulanlar ve dolayısıyla halkın hafızasından silinen gerçekler. Ama sonunda Luffy bir şekilde Dof'u indirir ve ülke kralına kavuşur.
Wano'da aynı şekilde bizzat seçilmiş özel adamlar muamelesi yapılan bir Kozuki ailesi vardır. Yıllardır Wano'yu yönetirler. Ama seneler önce Kaido Wano'ya belli amaçlarla çökmüş ve gerçek yöneticileri oradan uzaklaştırmıştır. Genç beyinleri Kozuki Oden'in nasıl bir pislik olduğundan bahsedilmektedir.
Toparlayacak olursak ortak özellikler şunlardır: ülkeyi yöneten çok iyi ve idealist bir aile vardır, ama kötü adamlar belli sebeplerle ülkeyi ele geçirmek istemektedirler. Öte yandan bu kötü adamların amaçları basitçe kral olmaktan da öte o ülkeyi sonunda tamamen o halkı yok edebilecek bir amaç uğruna kullanmaktır. Krallar devrildiyse hakkında karneyle ekmek muhabbeti yapılır, devrilmediyse kara propaganda yapılmaya yani şeytanlaştırılmaya çalışılır. Ama sonra Luffy gelir ve gerçek sahipler tekrar yönetici olur.
En başta sorduğumuz soruya dönecek olursak, Oda'nın genelde bizim tayfayı sık sık bu ayrıcalıklı insanlarla muhatap etmesine rağmen kurgusunu bu ayrıcalıklı konumun kendisine değil o konuma sahip olanların nasıl olması gerektiği ekseni etrafında kurduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Yani bütün bu olaylardan sonra bir ülkeye demokrasinin geldiğini görmedik. Hatta bu saydığım örneklerin tersi denebilecek Davul adasında Wapol düştükten sonra yeni "kral" seçildi. Öte yandan seride bu örneklerin tam aksi aileler de var. Peki bütün bunlar Oda'nın iyi aile kötü aile ayrımı yaptığı anlamına mı gelir? İyi ailelerden hiç mi kötü olanlar çıkamaz? Ya da kötü ailelerden düzgünler meydana gelmez mi? Hayır, bu durumun aksinin seride örnekleri var ama zaten mantıkla kavranabilecek bir şey olduğundan es geçiyorum ve gene mantıkla düşündüğümüzde aslında neden bu 20 krallığın antiklere karşı geldiğini de anlayabiliriz. Antik krallık bu soylu soylu değil ayrımının olmadığı herkesin özgür ve eşit olduğu bir dünya tasarlamak istemiş olabilir ve bu 20 krallık da buna karşı çıkmış olabilir. Bu uğurda Imu denen ve muhtemelen en başta söylediğimiz "her şeyin arkasındaki" kötü adama denk gelen birisiyle ittifak yapmış olabilirler. Sonrasında da zafer bittiğinde D.'leri kendilerince şeytanlaştırmışlardır.
Bazılarınızın "ama o arkeolog hükümet 800 yıl önce kuruldu" dediğinizi duyar gibiyim. Nolmuş yani Sabo da ölmüştü değil mi? Ortada 100 yıllık bilinmeyen devasa bir zaman aralığı var. Bir ülkede rejim değiştiği zaman rejimin yeni sahiplerinin eskiyi kötülemek arkasından da geçmişi değiştirerek unutturmaya çalışmaları gayet yaygın ve anlaşılır bir durumdur. Geçmişte dünyayı birleştirmiş bir antik krallık var ama bunlara bencil sebeplerden dolayı savaş açılıyor ve kazanılıyor. Arkasından da oldukça kötü bir şekilde yönetiliyor bu dünya. Belli bir çağda buna karşı çıkan herkes öldürülebilse, insanlar sindirilse bile gelecek nesillerde ne olabileceği belli olmaz. Zaten One Piece'de bu husus "miras kalan irade" adı altında fazlasıyla vurgulanıyor. Bakın bunu en son Wano'da gördük. Kaido ülkeyi ele geçirdi ama buna rağmen kendi kanından kendisine ülke vermeyi düşündüğü kızı ben Kozuki Oden'im diye dolaşıyor. Bu yüzden hükümetin geçmişte yaptıklarını saklaması ve hatta kendilerinden önce hiç dünyayı bir arada tutabilen yokmuş gibi gösterip, kendilerine yaratıcı payesi biçmeleri gayet normal. Şu durumda güzel idealleri olan eski yönetim devrilmiş dünyayı yöneten kötücül bir tek kişi. Kim gerçeklerin bilinmesini ister ki? Zaten hatırlarsanız Roger gerçekleri öğrendiğinde hükümet ismini gizlemiş Gold Roger yapmıştı. Hatta gerçekleri bildiğimize göre bunlar normal yorumu da yapılmıştı o zaman. Neden hükümet D.'nin ne anlama geldiği bilindiğinde ve ciddi kanıt üretildiğinde sansürlesin ki? İşte bence bu yüzden. Zira gerçek kutsal ejderlerin D.'ler olduğu açığa çıkarsa bundan hükümetin meşruluğu ciddi yara alır ve dünyanın en tehlikeli kişisinin de bu isme sahip olması sıkıntılı bir mevzu. O yüzden zararın neresinden dönersen kardır hesabı gelebilecek bir dalgayı engellemeye çalışırken bir kişi dahi yanlış bilse kardır diye düşünmüş olabilirler. Ayrıca Xebec'in de dünyanın kralı olmak istediğini ve bazı yasak konuları araştırmaya çalıştığını biliyoruz. Kendisi D. nedir bunu biliyor olabilir ve bu yüzden böyle bir amaca sahip olabilir. Tabi hükümet neden Xebec'i sansürlemedi o zaman denebilir ama buna sebep olarak da Xebec'în pek somut kanıta sahip olmaması gösterilebilinir.
Özet: Garp' bu D. nedir bunu bildiği için buna gönderme olarak oğlunun ismini Dragon koymuş olabilir.
Okuyan arkadaşlara şimdiden teşekkürler
Edit: Sanırım yazıda biraz daldan dala atlamışım o yüzden daha net anlaşılması için ciddi bir özet yapayım
Antik krallık yıllar önce dünyayı birleştirerek dünya hükümetini kurar. Antik krallığın başında yer alan ve onu yönetenler de ejderler ya da kutsal ejderler olarak anılırlar. Ancak krallık dünyada soyun önemli olmadığı eşitlikçi bir düzen yaratmak ister. 20 krallık buna karşı çıkar ve bu sırada kötü emelleri olan Imu'nun desteğiyle dünya hükümetine darbe yaparak yönetimi ele geçirlr. Bu 20 ülkenin kralları ise bir araya gelir ve antik krallığı yönetenlerin kullandığı kutsal ejder unvanını alır. Gerçek kutsal ejderler de D. yani Dragon ismini soyadlarına eklemek suretiyle bir yerlerde saklanır. Yani aslında orijinal dünya hükümetini kuranlar ve kutsal ejderleri oluşturanlar 20 krallık değil antik krallıktır. Garp da bunu öğrenir ve buna göndermeyle oğluna Dragon ismi verir.