Alırken Roman olup olmamasına o kadar bakmamıştım. İki kitap vardı Gılgameşle ilgili. İnternetten yazarları arattım. Bu adam daha konuya hakim geldi bunu aldım.Aynı kitabı atmışızİkinci kitabı bilmiyorum. Zaten 2 saatlik sesli kitap mı olur ya
Sesli kitap dinlediğin için böyle düşünüyorsun. Muhteşem Gatsby için söylüyorum özellikle. Konu alışılagelmiş, benzerlerine çokça rastlanan bir kitap gibi gelebilir ama Gatsby türünün ilk örneğidir. Konu sıradan da olabilir ama onu özel yapan anlatım dili, kurgulanış biçimidir. Kitabı okursan bir adamın gerçekleştirdiği o büyük Amerikan rüyasının hayalleriyle nasıl çatıştığını, istediklerini elde etmeye çalışırken nasıl kendi çöküşününü de hazırladığını göreceksin. Örneği daha alışık olduğumuz bir kitaptan da verebiliriz. Mesela Aşkı Memnu'nun hala çok okunan bir kitap olması da bu sebeptendir. 100 sene sonra bile okunsa herşey sanki bugün yaşanmış hissi verir.
Kitabın tanıtımında yazarın İskandinav mitolojisi alanında doktora yaptığı falan yazıyordu ama yayınevinden mi çevirmenden mi bilemedim çok kötü bir kitaptı, isimler, olaylar vs sürekli değişiyordu.
Sonrasında Gılgameş Destanının sesli kitabını dinledim. Gılgameş'in bir tiran olduğunu görüyordum her yerde ama okuduğum bir destanında bir fenalığını görmedim. Ne olur ne olmaz diye bir başka kitabı da dinledim gene benzer şeyler deniyordu. Adamın günahını mı alıyorlar, yoksa ben mi yanlış destanları şeettim anlamadım.
Şimdi de Muhteşem Gatsby'yi dinliyorum. Hiçbir şey anlamadım. Bu kitabın nesi övülüyor bu kadar.
Anlattığın kısımlara gelmedim henüz. Şu an için tek gördüğüm ana karakterin sürekli gittiği partiler, içtiği içkiler, dönen dedikodular. Herkes birbirini aldatıyor. En son bir adam bir kadının (sevgilisiydi sanırım) burnunu kırdı. Bir sarhoş kaza yaptı, arabasının tekeri fırladı. Bir kız var sporcu. Meşhurmuş ve hile yapıyormuş. Zengin insanların boş boş mevzuları. Sanırım yazar bu tabakanın vasatlığını açıklamak istemiş ama 2 saat boyunca dinleyince insan artık bir yere gel be adam diye isyana sürükleniyor. Şimdiye kadar 3 bölüm okudum. Üçü de farklı yerlerdeki farklı partilerde geçiyor.
İşte o gereksiz gördüğün tüm o bölümler aslında bir nevi ipuçları oluyor. Öyle bir toplanıyor ki sona doğru önüne bir şaheser çıkıyor. Suç ve Ceza'da Raskolnikov'un neredeyse kitabın tamamında vicdan azabıyla itiraf etsem mi etmesem mi kararsızlığına ne diyeceksin o zaman? Bunlar her satırı, her cümleyi ayrı ayrı yaşayacağın, anlayacağın kitaplar. Belki yaş ile de ilgilidir. 12-13 yaşında okuyup, sıkılıp beğenmediğim bir kitabı şimdi okuduğumda muhteşem bulabiliyorum. O zaman farketmediğim bir sürü ayrıntıyı daha net görebiliyorum.
Bu gün korku-gerilim filmi günü. Sana akşama atacağım aklımdasın
eyvallah teşekkür ederimBu gün korku-gerilim filmi günü. Sana akşama atacağım aklımdasın
Düşüneceğim
Godot’yu Beklerken: Epistemolojik Kategorilerin Sorunsallaştırılması Yazar:Nurten BİRLİKeyvallah teşekkür ederim
