Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

2.Dünya Savaşını Nazi Almanyası Kazansaydı?

Türkiye İşgal Edilir Miydi?


  • Kullanılan toplam oy
    66
Ben sizi anlamıyorum. Almanya'nın Türkiye'yi işgal etmeye kalkacağı bir senaryoda niye olaya sadece Almanya ve Türkiye imkanları olarak bakıyorsunuz ki?
Ortadoğu için 10 yıllar süren politikalar yürüten Amerika için Türkiye'nin Almanlar'a geçmesi ne demek haberiniz var mı?
Gösteriş olsun diye Japonya'ya atom bombası atan bir manyak varken tepelerinde hem de.
 
Bununla birlikte,Faşizm ve Nazizm,Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'e aşırı ters.Aşırı ırkçı,fazla saldırgan,halkın iradesini engelleyip tek adam tek parti rejimini diktatöri bir şekilde devam ettiriyor ve entelektüellik ile sanatı yok ediyor,eğitimi yozlaştırıyordu.Yani askeriye güçlü olsa bile Atatürk'ün en büyük düşman olarak gördüğü Cehalet,inanılmaz bir seviyede.Zaten zamanında Türkiye'de Başbakan İnönü'nün izniyle Faşist bir parti kurulacaktı lakin Atatürk buna engel olmuştu.Bazıları bunun Atatürk ve İnönü arasındaki bozulmanın büyük nedenlerinden biri olduğunu söyler.Hitler Atatürk'e saygı duysa dahi Atatürk,Alman Elçisine Hitler'in bu otokratik hamlelerinin iyi olmadığını,herhangi bir askeri veya siyasi başarısı olmayan bu kişinin Almanya'nın kaderini Tek Adam olarak sırtlanmasını yanlış bulduğunu belirtti.
 
22 yıl önce ülkenin bağımsızlığı için savaşan kadronun yegâne düşmanı Yunanistan'dı. Bu sefer karşında olacak ülke bütün batıyı ele geçirmiş bir canavar olan Almanya. Bu arada şunun altını çizelim ben Almanların böyle bir durumda saldırmasına bile gerek olacağını düşünmüyorum, biz gidip " Biz sizdeniz baba ne istiyorsan a,l kullan, büyüksün bubaaa" çekerdik yani :D


Bu da savaş dönemi yapılan zırhlı araç yardımı ;
Bana bunlarla gelme dememe rağmen hala silah sayısı atıyorsun. Almanya'yı yenerdik diye bir laf çıkmadı ağzımdan. Bu attığın şey sadece savaştan kaçınma sebebi ve Türkiye bunu başarıyla yaptı. Ama adamlar seni işgale geldiğinde "Savaşmaya gerek yok yav, alın sizin olsun buralar." demezler.

Buna ek olarak Kurtuluş Savaşı'nda Güney'de Fransa'yla, Doğu'da Ermenistan'la, Batı'daysa İngiltere' nin silahlandırdığı Yunanistan ile savaşıyorsun. Tesadüfe bak, bu savaşta da silah ve ekonomi olarak kötü durumdasın. :d

Aşağıda da 2. Dünya Savaşı sırasında hükümetin tutumuna dair şeyler var. İddia ettiğin şeyi aşağıyı okuduktan sonra bir daha düşün. İnönü ovalarında orduyu yönetmiş adamın, o dönemde cephede görev alan insanların 22 yıl sonra Almanya'ya: "Yav biz bu memleketi sizin için kurtarıp kalkındırmak için çabaladık. Buyrun ülke sizindir." diyeceğini idda etmeye aşağıdaki tutumlarını okduktan sonra da iddia ediyor olursan, diyecek sözüm yok.

Türkiye, kendi üzerine yapılan Nazi-Sovyet pazarlığını, İnönü'nün Hitler' e yolladığı mektubu vermeye giden Türk büyük elçi Hüsrev Gerede'ye Hitler'in bizzat aktarmasıyla öğrendi. Görüşmeden anlaşıldığı kadarıyla Türkiye aleyhine olacak bu anlaşmayı engelleyeb şey Sovyetlerin Bulgaristandan ve Çanakkale'den üs istemesi, Boğazlar ve Balkanlarda başka bir rakip istemeyen Almanya'nın da bunu reddetmiş olmasıydı.
28 Mart 1941'de dönemin Dışişleri Bakanı Menemencioğlu'nu görmeye gelen Almanya büyükelçisi von Papen Führer'in tarihi Türk-Alman dostuluğuna dayanarak SSCB'nin öne sürdüğü şartları reddetmesinin ne kadar taktire şayan olduğunu ifade edince Menemencioğlu:

"Politikada duygusallıktan, eski dostluklardan ve silah kardeşliğinden değil, Reicj'ın ve Türkiye'nin politikasını belileyen aktüel çıkarlarından konuşalım. Biz Türkler tabii ki SSCB ile yapılan müzakerede Türkiye'nin bir pazarlık konusu olduğunu varsaydık, bütün olasılıkları düşündük. Fakat ben manzarayı açıkladığımda bile eğer Almanya SSCB'yi seçer ve Boğazlaru ona vermej isterse o zaman Alman zaferi beklentileri pek gerçekçi olmayacaktır. Böyle bir tercih Romanya ve Bulgaristan aracılığıyla SSCB'nin Boğazlara ve Akdeniz'e ulaiması ve Almanya'nın güneyden çevrilmesi demek olur. Eğer Almanya bu yüksek fiyatı ödemeye istekli iseler, o zaman galiba savaşı kaybederler. Biz Türkler de farklı bir yoldan kâr ederiz. Führer'in Boğazları SSCB'ye vermemesi bunun sonucu akıllıcadıe ve Alman çıkarınadır. Biz, bu savaşın bir tarafın topyekun yenilgisiyle sonuçlanmasını isteyoruz. Türkiye'nin çıkarı görüşmelerle barışın sağlanması yönündedir. Müttefik olmamıza rağmen biz kendimizin herhangi bir şekilde kullanılmasına izin vermedik. Biz egoistiz ve yalnızca kendimizi düşünürüz."
IMG_20201115_225145.jpg

Türk-Alman Saldırmazlık Paktı:

Irak'taki gelişmeler üzerine artık Almanya için Türkiye üzerinden savaş malzemesi geçirmenin bir anlamı kalmamıştı. Fakat bu sefer de Sovyetlere saldırmadan önce Türkiye'nin tarafsızlığı sağlanarak Almanya'nın sağ kanadının güvenceye alınması önem kazanmıştı. Bu çerçevede Irak'a silah gönderme bahsi çıkarılmış ama Türkiye'ye de karşılığında sadece toprak bütünlüğüne saygı ve bir de savaş sonunda Edirne sınırlarındaki düzenlemeye ilişkin olarak Türkiye'nin dileklerini Reich'ın 'mümkün olduğu ölçüde' dikkate alacağı vaadini içeren gizli bir protokol eklenmişti.

1 Haziran'da Ribbentrop von Papen'e bi anlaşma taslağı gönderdi. Taslak:
"1) Almanya ve Türkiye karşılıklı olarak birbirlerinin toprak bütünlüğüne ve ihlal edilmezliğine saygı göstereceklerdir.

2) Gelecekte onların ortak çıkarlarını etkileyen bütün sorunlarda, bu sorunların çözümüne ilişkin bir anlayışa ulaşmak için birbirlerine dostça danışacaklardır."

Gizli protokol ise şöyledir:
"1) Almanya, Türkiye'nin Boğazlar'daki ülkesel egemenliğini tanıdığını ve bu egemenliğin uluslararası uygulanışını emin kılacak bütün Türk çabalarını destekleyeceğini bildirir. Buna karşılık Türkiye, kendi tarafında, Boğazlar sorununda Alman denizciliğinin gereklerini hesaba katacaktır.

2) Reich Hükümeti, barışın sonuçlanmasında Türkiye'nin Edirne dileklerini mümük olduğu ölçüde dikkate alacaktır."

Türkiye'nin bu öneriyi olumlu karşılamaması üzerine Ribbentroo'un von Papen aracılığıyla 3 Haziran'da Türk Dışişlerine sert bir açıklama iletti. Bu açıklamada Almanya'nın ve müttefiklerinin halihazırda Avrupa'nın kesin hakimi olduklarını ve isterlerse Türkiye'yi çok rahatlıkla bertaraf edebileceklerini, dolayısıyla Türkiye'nin önerilen işbirliği ve toprak bütünlüğü garantisinin tamamıyla Türkiye'nin avantajına olduğunu hatırlattı. Yani Almanya havuç politikasının işlemediğini fark edip artık açıkça sopa göstermeye başlamıştı.

Bu sırada Türkiye'nin Alman safına katılacağından endişelenen İngiltere ABD'yi de devreye sokarak olası bir anlaşmayı önlemeye çalışıyordu. ABD'den Türkiye büyükelçisi MacMurray'e Türk yetkililere iletilmek üzere bir mesaj gönderildi. Mesajda, eğer Alman saldırısının genişlemesine direnmede Türkiye'nin tutumu yumuşarsa ve bunu takiben Türk-İngiliz işbirliğinde bir değişiklik olursa bunun ABD kamuoyunda yaratacağı kötü etkiye dikkat çekiliyordu. Ayrıca böyle bir durumda Türkiye Ödünç Verme ve Kiralama Yasasından da yararlanamayacaktı. Fakat İngiliz büyükelçisinden söz konusu anlaşmanın birkaç gün içinde imzalanacağını öğrenen MacMurray, bakanın mesajını istendiği gibi derhal iletmedi ve bu tür sert girişinlerin yarar yerine zara getireceğini de belirterek Washington'dan yeni bir talimat istedi.

Nitekim, İngilizler de bu arada taktik değiştirerek söz konusu anlaşmayı önlemek yerine, anlaşmaya Türkiye'nin İngiltere'yle olan ittifakını zayıflatmadığı yolunda bir açıklama eklenmesini sağlamaya çalışmaktaydı. Zaten Türkiye de Almanya'yla olan anlaşmalarının giriş kısmına Türliye'nin İngiltere'yle olan ittifakna zarar gelmeyeceği yolunda bir kayıt konulması ve eğer Türkiye üçüncü bir taraftan saldırıya uğrarsa İngiltere'nin yardımını isteme hakkının saklı tutulması konhlarında ısrarcıydı. Sonunda 18 Haziran'da imzalanan Türk-Alman Saldırmazlık Paktı'na göre Türkiye Cumhuriyeti ile Alman Reich' ı:

"Aralarındaki ilişkileri karşılıklı güven ve içtenlikle dostluk temenline oturtmak isteğiyle ve her birinin bugün mevcut uluslararası yükümlülükleri saklı kalmak üzere, bir anlaşma yapmaya ve aşağıdaki hükümleri kararlaştırmışlardır:

1) Türkiye Cumhuriyeti ve Alman Reich'ı topraklarının dokunulmazlığına ve bütünlüğüne karşılıklı olarak saygı göstermeyi ve doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak, birbirlerine karşı her türlü harekattan kaçınmayı yükümlenirler.

2) Türkiye Cumhuriyeti ve Alman Reich'ı ortak yararlarına olan tüm sorunlarda, bunların çözümü için anlaşma sağlamak üzere, bundan böyle aralarında dostça temasta bulunmayı yükümlenirler.

3) İmzası günü yürürlüğe girecek olan bu anlaşma 10 yıl süre için geçerlidir. Bağıtlı yüksek taraflar, anlaşmanın süresinin uzatılması konusunda, zamanı gelince aralarında kararlaştıracaklardır."

Bu anlaşmayla Türkiye, Polonya gibi SSCB ve Almanya arasında parçalanma tehlikesinden, muhtemel bir Alman işgalinden, Alman tekliflerine kapılıp savaş dahil olmaktan vs. kendini kurtarmıştır.

Almanya ise güney kanadını sağlama aldıktan 4 gün sonra yani 22 Haziran'da SSCB harekatını başlatmıştır.
 
Ben sizi anlamıyorum. Almanya'nın Türkiye'yi işgal etmeye kalkacağı bir senaryoda niye olaya sadece Almanya ve Türkiye imkanları olarak bakıyorsunuz ki?
Ortadoğu için 10 yıllar süren politikalar yürüten Amerika için Türkiye'nin Almanlar'a geçmesi ne demek haberiniz var mı?
Gösteriş olsun diye Japonya'ya atom bombası atan bir manyak varken tepelerinde hem de.
Nazi Bilim Adamları atom bombası bulma olasılığı var yalnız. Konu nükleer savaşa dönerse ABD ve Almanya buyuk fedakarlik yapmalari gerekiyor. Eger boyle olursa buyuk ihtimalle nufuz bolgelerine ayrilir ortadogu.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 8)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık