[Spoiler] Genel Tartışma

[Kenshiro]

Oden'in raftele gittikleri zamanı anlatırken arkada bunun çalmasını isterim.

 

[Sakata Gintoki]

Oden'in raftele gittikleri zamanı anlatırken arkada bunun çalmasını isterim.

Seride kalbürüstü denilebilecek sayılı soundtracklerden.

 

[justahuman]

Tüm arşivi okurken denk geldim konuya. Joyboy'un 900 yıl önce var olup, 800 yıl önce yapılan Kozuki kitabelerine özür yazması bu adamı ya bir dev yapar yada Toki Toki no Mi'nin eski kullanıcısı yapar. En kötü Kureha gibi uzun yaşayan biridir. Her halükarda Joyboy'un irade olarak belirli kişilerde reenkarne olma olasılığı yüksek. Onun dışında tüm wano'yu 1 günde toplu okuyunca fark ettim ki Oden ile Mont Blanc Noland arasında da yaşamları ve ölümleri gibi pek çok benzerlik var. Her ikisi de dünyayı keşfe çıkan yerinde duramayan kişiler. Noland, Calgara ve Tontatta'lar ile birlikte savaşırken, Oden Whitebeard ve Roger ile savaşıp, dolaşıyor. İkisi de memleketlerine döndüklerinde aptallıkla suçlandılar ve ikisi de haksız yere idam edildiler. Ve gene ikisi de 39 yaşında öldü. Haliyle araları 400 yıl olunca ister istemez Oda'nın olayları en azından irade de olsa reenkarnasyona bağlayacağını düşünüyorum. Malum şeytan ruhlarında bu durum işliyorsa, canlı ruhlarında da işleyebilir. Güzel konu eline sağlık.

Toplu okuyunca Wano nasıl?

 

[Dracule Mihawk]

Luffy daha bir baltaya sap olamamışken Zoro, korsan avcısı diye ün salmıştı bomb is here

 

[mmmikrofon]

Luffy daha bir baltaya sap olamamışken Zoro, korsan avcısı diye ün salmıştı bomb is here

Lütfü çıkmasa Helmeppo kafatasına çiçek doldurup camın önüne koymuştu şimdiye al bir bomba da benden.

 

[Monet]

Toplu okuyunca Wano nasıl?

Kurgu ve hikaye olarak Tottoland'ten açık ara iyi. Klişe, tiran ve ezilen halk senaryosu Alabasta'dan bile daha vurucu işlenmiş. Hatta en iyi zırlayan halk kompozisyonu olabilir. Seri başındaki Ahtapot dışında boşa çizilen israf kişi de çıkmadı. Çok fazla karakter olmasına rağmen hepsini eksiksiz yerleştirmiş. Tabi topluca okuyunca kim kim olabilir tahmin edilir olmaya başlıyor. Bir tek Hawkins'in, Faust adındaki kedisini göremedim. Belki de ben kaçırdım çizimlerde. Bunun dışında plot armor hissiyatına kapılmadım. (Linlin'in ve Zeus saçmalığı dışında). Linlin ve Zeus'un Tottoland deki o üstüne bulaşmış plot armor kokusunu Wano'ya getirmesi pek hoşuma gitmese de şuan için kaldırabiliyorum. Tottoland'in tek güzel yanı olan meyve şöleni sunumunu burada hissedemedim. Artık dinozora dönüşen kim olsa, meyve ismini bile okumadan geçmeye başladım. Zoan da olsa insan yaratıcılık bekliyordu. Bunun dışında Kaido'nun, en yakın adamları bile olsa, işlevselliğe ve güce önem vermesi, geri kalan hiç bir şeyi umursamaması Linlin vari bir izlenim ve hayal kırıklığı yarattı. Bu ikisi gerçekten gece gündüz gibiler. Normal de arc adası içindeki hava durumundan üstümüze kasvet çökerken, Wano da farklı hava durumlarını görmek çok hoş olmuş. Olay örgüsü gayet canlı geçiyor şu ana kadar. Oden flashback'leri ve onun anlatımı en beğendiğim kısımdı. Wano'nun uzun tutulması ve bir çok eski karakterin buraya getirilmesini de görmek güzel olur.

 

[justahuman]

Kurgu ve hikaye olarak Tottoland'ten açık ara iyi. Klişe, tiran ve ezilen halk senaryosu Alabasta'dan bile daha vurucu işlenmiş. Hatta en iyi zırlayan halk kompozisyonu olabilir. Seri başındaki Ahtapot dışında boşa çizilen israf kişi de çıkmadı. Çok fazla karakter olmasına rağmen hepsini eksiksiz yerleştirmiş. Tabi topluca okuyunca kim kim olabilir tahmin edilir olmaya başlıyor. Bir tek Hawkins'in, Faust adındaki kedisini göremedim. Belki de ben kaçırdım çizimlerde. Bunun dışında plot armor hissiyatına kapılmadım. (Linlin'in ve Zeus saçmalığı dışında). Linlin ve Zeus'un Tottoland deki o üstüne bulaşmış plot armor kokusunu Wano'ya getirmesi pek hoşuma gitmese de şuan için kaldırabiliyorum. Tottoland'in tek güzel yanı olan meyve şöleni sunumunu burada hissedemedim. Artık dinozora dönüşen kim olsa, meyve ismini bile okumadan geçmeye başladım. Zoan da olsa insan yaratıcılık bekliyordu. Bunun dışında Kaido'nun, en yakın adamları bile olsa, işlevselliğe ve güce önem vermesi, geri kalan hiç bir şeyi umursamaması Linlin vari bir izlenim ve hayal kırıklığı yarattı. Bu ikisi gerçekten gece gündüz gibiler. Normal de arc adası içindeki hava durumundan üstümüze kasvet çökerken, Wano da farklı hava durumlarını görmek çok hoş olmuş. Olay örgüsü gayet canlı geçiyor şu ana kadar. Oden flashback'leri ve onun anlatımı en beğendiğim kısımdı. Wano'nun uzun tutulması ve bir çok eski karakterin buraya getirilmesini de görmek güzel olur.

Detaylı yorumun için teşekkür ederim hocam. Ben de Wano başlamadan ara vermiştim. Sonra ilk 50 bölümü bir iki günde okuyup güncele geldim ve tek rahatsız eden şey o kadar ara vermeme rağmen adam akıllı bir ilerleme olmamasıydı. Tüm Kek zamanı da bir dönem okumayı bırakmıştım bu yüzden çoğu kişinin aksine Tüm Kek'de de beğendiğim çok şey var. Açıkçası güncel takip etmesem eskiye nazaran tek eksikliğin tayfa dövüşleri olduğunu düşünüyorum. Arclarda uzun olunca 1 arcı pas geçen karakter neredeyse 3 yıl dövüşmemiş oluyor vs. Ama güncel takip edince normalde üzerinde durmayacağın çok da rahatsız etmeyen bir iki olay forumca kaşıdığımız için çok göze batıyor yine de şunu söyleyeyim

Gizli İçerik: güncelden

Marco'nun geliş şekli gibi bazı ufak detaylar çok fazla rahatsız etti

 

[Monet]

Detaylı yorumun için teşekkür ederim hocam. Ben de Wano başlamadan ara vermiştim. Sonra ilk 50 bölümü bir iki günde okuyup güncele geldim ve tek rahatsız eden şey o kadar ara vermeme rağmen adam akıllı bir ilerleme olmamasıydı. Tüm Kek zamanı da bir dönem okumayı bırakmıştım bu yüzden çoğu kişinin aksine Tüm Kek'de de beğendiğim çok şey var. Açıkçası güncel takip etmesem eskiye nazaran tek eksikliğin tayfa dövüşleri olduğunu düşünüyorum. Arclarda uzun olunca 1 arcı pas geçen karakter neredeyse 3 yıl dövüşmemiş oluyor vs. Ama güncel takip edince normalde üzerinde durmayacağın çok da rahatsız etmeyen bir iki olay forumca kaşıdığımız için çok göze batıyor yine de şunu söyleyeyim

Gizli İçerik: güncelden

Marco'nun geliş şekli gibi bazı ufak detaylar çok fazla rahatsız etti

Dövüş konusu yeni bir eksiklik değil ki, Punk Hazard, Luffy dövüştü tayfa çöp temizledi, Dressrosa Luffy dövüştü, Franky dövüştü gerisi çöp temizledi. Zou komple batık. Tottoland Luffy dövüştü, tayfa kaçtı! Nerden baksan 8 yıl olmuş şöyle Alabasta, Enies Lobby, Thiller Bark gibi dolu dolu tayfa dövüşleri izlemeyeli. En son 2012 yılında balıkadam adası çöplüğünde tayfa dövüşü izlemişiz. 8 yılda Zoro; Ahtapot, Harpy, Taş Kafa ile savaşmış. Hepsinin de içeriği ayrı rezalet. Diğer karakterler de keza aynı durumda. Yeni Dünya başlangıcından beri dövüş konusu One Piece'in kanayan yarası haline geldi. O yüzden artık belirtmek bile istemiyorum, beni şaşırtsın yeterli.
Onun dışında şu cümlen çok haklı ''Ama güncel takip edince normalde üzerinde durmayacağın çok da rahatsız etmeyen bir iki olay forumca kaşıdığımız için çok göze batıyor'' komple bitirip tüm içerik yorumlarını okumaya başladım. Dediğin gibi üstünde durmadığım durumlar gözüme batmaya başlıyor.

Marco konusu biraz izleyiciyi salak yerine koymak olmuş. Sen yazınca düşündüm de hepsini 1 günde okuyunca Marco'nun not gönderme tribine girmesi ardından kendi gelmesi beni düşündürmemişti. Ama o notu yazdıktan sonra aylarca heyecanla seriyi takip eden adam Oda'nın dalga geçmesine kurban gitmiş oldu. Hadi bakalım Shichibukai sistemi kalktı, Weevil daha gelmez dedirtip, laps diye önümüze attı.

 

[Eric Cartman]

Lütfü çıkmasa Helmeppo kafatasına çiçek doldurup camın önüne koymuştu şimdiye al bir bomba da benden.

Sen cevaplamasan bomb is here dediği yorum yanıtsız kalacaktı ne güzel. Ne bombası?

 

[justahuman]

Dövüş konusu yeni bir eksiklik değil ki, Punk Hazard, Luffy dövüştü tayfa çöp temizledi, Dressrosa Luffy dövüştü, Franky dövüştü gerisi çöp temizledi. Zou komple batık. Tottoland Luffy dövüştü, tayfa kaçtı! Nerden baksan 8 yıl olmuş şöyle Alabasta, Enies Lobby, Thiller Bark gibi dolu dolu tayfa dövüşleri izlemeyeli. En son 2012 yılında balıkadam adası çöplüğünde tayfa dövüşü izlemişiz. 8 yılda Zoro; Ahtapot, Harpy, Taş Kafa ile savaşmış. Hepsinin de içeriği ayrı rezalet. Diğer karakterler de keza aynı durumda. Yeni Dünya başlangıcından beri dövüş konusu One Piece'in kanayan yarası haline geldi. O yüzden artık belirtmek bile istemiyorum, beni şaşırtsın yeterli.
Onun dışında şu cümlen çok haklı ''Ama güncel takip edince normalde üzerinde durmayacağın çok da rahatsız etmeyen bir iki olay forumca kaşıdığımız için çok göze batıyor'' komple bitirip tüm içerik yorumlarını okumaya başladım. Dediğin gibi üstünde durmadığım durumlar gözüme batmaya başlıyor.

Marco konusu biraz izleyiciyi salak yerine koymak olmuş. Sen yazınca düşündüm de hepsini 1 günde okuyunca Marco'nun not gönderme tribine girmesi ardından kendi gelmesi beni düşündürmemişti. Ama o notu yazdıktan sonra aylarca heyecanla seriyi takip eden adam Oda'nın dalga geçmesine kurban gitmiş oldu. Hadi bakalım Shichibukai sistemi kalktı, Weevil daha gelmez dedirtip, laps diye önümüze attı.

Aslında kast ettiğim şey zaman atlaması sonrasıydı. Franky'nin dövüşü, Zoro'nun bir iki dövüşü var ama eskisi gibi ölümüne, seviyelerini belli eden dövüşler yok zaman atlaması öncesinde kaldı. Düşün Sanji'ye odaklanan arcta bile Sanji dövüşmedi. Oysa Ovenle falan eşleştirip güç dengelerini sarsmayacak, kurguya rahatlıkla yedirilebilecek beklentileri de kısmen de olsa karşılayacak bir dövüş çizebilirdi ama çizmedi. Yine de dediğim gibi her şeye Rağmen Tüm Keki de beğeniyorum ben. Big Mom çok güçlü olduğu için hem handikap vermiş hem de komedi unsuru yapmış ona yapacak bir şey yok artık. Ne hikmetse Roger bile dövüşmemiş onla. Evet sürekli karizması çiziliyor ama aslında bir açıdan itibarını da koruyor denilebilir. Güç anlamında ezilmesin diye uğraşıyor. Vakti gelene kadar geçiştiriyor. Ama bu sefer de kurgu açısından Wano'ya gelmesinin sonucunu iyi bağlaması gerek yoksa Marco olayına aratır. Sayfa israfı olarak kalır.