Hocam, Wb her zaman kehaneti düşlüyordu. Tiç meselesini buna bağlayacak Oda. Boşuna ölümüne yakın " o kişi sen değilsin, Tiç" diye zikrettirmedi Oda. Roger her şeyi söyledi, Joy Boy 20y sonra birini bekliyor(Luffy), o kişi D.'lerden olacak vs. şeklinde konuşuyor. Roger benim oğlum dedi, Wb de benim oğlum dedi, ikisi de yanıldı. Belki Tiç'dir, hepsi kaderin bir oyunudur diye de düşündü ama ondan da vazgeçti Wb. Nihayet umutlarını Luffy'e yatırdı, işte o çocuk, bu çocuk olacak dedi ve tayfasını Luffy'i korumakla görevlendirdi.WB de Luffy yüzünden duymamış. Olay yine Luffy'e dayandı.
Thatch'i öldürüp tayfasından kaçan Teach'in peşine bile düşmemiş WB. Herhalde Oden için böyle bir şey yapmasını beklemek baştan beri saçmalıktı zaten.
Uzun lafın kısası, bu kehanetten haberi olan bir avuç kişi vardı ama bu kişinin kim olacağını kimse bilmiyordu, tek bilinen gerçek bu kişinin D. olacağı yönünde. Şanks ileriyi görmüş olacak ki Luffy'e bahis oynadı, kaptanının iradesine en yakın kişi olarak onu seçti. Roger " ben ölmeyeceğim " derken iradesini kastediyordu, o irade Luffy'de hayat buldu. Wb, Ace'e oynadı, ne de olsa Roger'in oğluydu ama Roger'in iradesini paylaşmıyordu. Wb bundan dolayı ne Ace'e karıştı, ne de Tiç'e. Haklı olan kazansın kafasında yaklaştı bence. Oden meselesine de özellikle karışılmadı, çünkü böyle olmasını Oden istiyordu. 20y kehanetine kalpten inanıyordu, eğer ben başaramazsam 20y sonra gelecek o kişi( Luffy ) başaracak kafasında yaklaştı. Tabii bu arzuya da Wb saygı duydu, bu yüzden de Marco dahil kimseye bu mevzudan bahsetmedi.