Bana göre de zaten Oden her iki tayfa için de emanetti. Ki Oden'de bu izlenimi veriyordu. Ölene kadar sizinleyim hobaaa diye dolaşmıyordu yani, ben mi yanlış hatırlıyorum? Böyle bir beklenti de vermedi? O Beyazsakal'ın buraya giriş var çıkış yok raconu, şart koyduğu bir şeyde değil. Oden macera arıyordu, söylüyordu da, Beyazsakal macera sırasında Oden'e güvenebilecek mi onu test etmek istedi, etti de. Bana göre Oden, Wb'den ziyade Roger'ın tayfaya daha bir aitti. Roger'la daha uyuşuyordu kafaları, ruhları. Oden'in Roger'ı kovalaması da içindeki his mevzusu, kendi tarihini kovalaması, One Piece'in malum karakterlere yerleşen sezgilerden. Oden'in macera, anlam arayışı kendini, amacını bulma üstüneydi Roger gibi. Bu yüzden ben Oden'e korsan gözüyle bakamadım hiç, lord sıfatı
Wb'nin sinir olduğum tarafı bu egosantirik dengesizliği yüzünden zaten. Bu flashback öncesine kadar da adama tepkiliydim epey, baba rolüne bürünmüş egoist olarak görüyordum. Flashbackle görüşlerim gevşedi biraz ama Thatch ve Ace olayına açıklık kazandırmıyor.
Yau, dünyanın en güçlü adamısın, ben Beyazsakal'ım diye esip gürlüyorsun. O zaman Teach'e yakalasa adam altına işeyip ayaklarına kapanacakken koltuğundan kalkmıyorsun. Kimse demiyor zaten affetmiş diye, sallamamış adam bildiğin rahatını bozmamış. O kadar bağlı olan biri üstelik tayfa içi ihanet durumu da var. Hadi bunları geç, Ace orada en Beyazsakal prensiplerini yaşayan adam olarak kanına dokunmuş, racon kesecek. İstese geçiremez mi Ace'e sözünü gitmeyeceksin diye? İki yumuşak laf söylüyor, ardından elleşmiyor içindeki hise rağmen. Bunu da geç, arkasından birilerini bile yollamıyor yahu yok yani bunun lamı cimi bariz yanlıştır. Üzgünüm Red, kabul etmen lazım babalığının hatasını.