Denizci baskınlarının süreklilik haline gelmesinden çekinen tipik bir Beyazsakal. Adam sadece kaygı ve gözyaşı ya. Sürekli ağlayıp mızmızlanıyor. Roger'a bakın "Sengoku'yu gönderin. Varsa bi dal Garp alırım." diyor. Yani gelene geçene durmadan, yorulmadan saldırmaya devam ediyor. İşin tatlı kısmı bundan acayip zevk alıyor. Zaten tahtalı köye gideceğim giderken yanıma bir dolu yol arkadaşı alayım kafasında. Beyazsakal gibi çakmaların çakması bir korsan değil. Beyazsakal ağlak bir aile babasından fazlası değil. Aile kurmak isteyen başka türlü de kurardı. Denizlerin Kralı çok net Rogermış. Beyazsakal bu unvanı ayıp olmasın diye elinde bulunduran yaşlı aile babası. O gücü aktif bir şekilde kullanmadıktan sonra En Güçlü sayılması komedi. Hayır demek ki Roger'ın elinde deprem meyvesi olsa taş üstünde taş bırakmayacakmış.
Adam gitmiş önce kaptanını harcamış. Sonra seninle kapışmış. Üstüne hala taciz edip saldırma derdinde. Beyazsakalsa prenses gibi "Ailem tek önemli olan ailem" kafasında. Cidden sıkmaya başladı bu adamın saplantılı aile takıntısı. 400 sayıdır aileden başka bir şey düşünemiyor. Kendini sürekli taciz edip zarar veren Roger'a karşı eli armut toplamış belli.
Hani Marineford ve öncesine bakıyorum. Babalık çok sert, gaddar ve güçlü bir adam olarak tanıtılmıştı. Hatta yaşlandığı için imana gelmiş gençken şeytanın en önde gideniymiş gibi tanıtılmıştı. Roger'la içme flashbackine kadar Roger'ın baş kötüsü sanıyorduk adamı. Korsanlar Kralı olmasındaki en büyük engel falan olduğunu düşünüyorduk. Sonra malum içme flashbacki geldi. "Haaaa bu adamın psikolojisi hep bozukmuş. Sapık gibi tek derdi ailesiymiş" dedim. Fakat geldiğimiz nokta perperişan.
Beyazsakal iyi çocuğun ta kendisiymiş. Gol D. Roger pisliğin en önde gideni çıktı. Beyazsakal'ın hayatını ve düzenini mahvetmekten keyif alıyormuş. Roger'ın gözleri malum. Şimdiye kadar Roger'ın eline kaç evladının kanı bulaştı? Roger'ın tayfaya bakıyoruz cinayet, Ray boşuna biz altı üstü korsanız demiyor. Cidden korsanlar. Beyazsakal'ın tayfaya bakıyoruz prenses tayfası. Oden'le Toki'ye "ayyyyyyyyyyyyyyyy ne tatlılarrrrrrrr" yapan bir tayfa. Roger'la Beyazsakal oturup beklese. Sadece tayfalar kapışsa Beyazsakallar katliama uğrar.
Hiçbir zaman Dünya'nın En Güçlü Adamı değilmiş bu Beyazsakal. O güce sahipmiş evet ama zihniyeti tam tersi. Aile sapkınlığı dışında Beyazsakal gayet Luffy'e benziyor. Sevdiklerimle bütün gün şamata yapayım diyor. Shanks içine sevgi ve şefkat aşılamasaydı Luffy çok net ikinci bir Roger olurdu. Shanks boşuna kolunu vermemiş yani.
Oden'in kral hakisine kıllanıp Ace'i tayfaya almasıysa ne kadar boş beleş ve duygusal birisi olduğunu gösteriyor. Rocks'tan dolayı ağzın bi kere yanmış. Muhtemelen Oden'den dolayı şimdi ağzın tekrar yanacak. Daha yara alacaksın. Niye gidip sırf Roger'ın oğlu diye adamı tayfaya alıyorsun? Allah'ın hakkı üçtür derlerdi. Rocks 1! Oden 2! Ace 3!
Sengoku'nun basit bir fikir adamı olmaması bölümün en güzel yanlarından biri. Şeytan Roger'ın elinden canlı kurtulmayı başarmış. Bazı arkadaşlar Ace'in idamını gereksiz ve anlamsız buluyordu. Ömür boyu mapusta da tutulabilir deniyordu. Fakat Roger gibi gözü dönmüş bir manyağın oğlu tabi idam edilir. Sengoku boşuna o kadar çaba harcamamış. Birinci elden görmüş Roger'ı.
Wano geyikleri genel olarak sıkıcıydı. Orochi bu boşuna Oden'e saldırmamış. Oden'in ailesi Orochi'nin ailesinin değerlerini gasp etmiş. Yani Orochi davasında sonuna kadar haklı ve iyi yapmış. Helal olsun.