Önümüzdeki bölüm için kendime ufak bir ağlama köşesi bulmaya gidiyorum.
[Tanıtım] Attack on Titan
- Konbuyu başlatan Integrale
- Başlangıç tarihi
O shunen'ler için olmazsa olmaz maalesef. Kız(lar) erkek ana karaktere yanıktır ve ana karakter pek karşılık vermez, "cool"luğunu bozmaz falan. Çizer erkek olunca böyle ego tatminlerine maruz kalıyoruz işte ne yaparsın
Yok bölüm iyiydi zaten de sen sadece Levi eksenli gaza geliyorsun gibi ya o yüzden öyle dedim
Valla hafif bir spoiler esintisi olabilir de, bilemedim ama Mikasa Eren'e yanık değil. Ackerman genlerinden ötürü kendine koruyacak birini seçme zorunluluğu hissediyor, bunun için " host" daha uygun bir kelime aslında. Kenny için bu kişi Uri'ydi, Levi için ise Erwin. Mikasa için de Eren.
Moderatör tarafında düzenlendi:
Şu cgi olayı biraz üzüyor. Onunda dışında bir manga okuyucusu olarak istediğimi veriyor. Şöyle beklediğim yerde bitsin de, keyiflenelim biraz.
Bölüm çok iyiydi ya. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok iyiydi. Gerçekten çok iyiydi.
Özellikle soundtrackler harikaydı. Reiner'in iç sesinde başlayıp, Berthold'da biten soundtrack sonrasında gelen Eren-Armin soundtrack'i.
Levi'in Beast titanı biçtiği kısım beni mangayı ilk okuduğum zamana götürdü. O zamanda bağırıyordum.
"Yürü Levi! Bastır Levi! Gebert Levi!"
Nasıl da zevkten dört köşe olduydum, gene oldum.
Zaten ondan önce de "Şerefsizzz!" diye bağırıyordum.
Beast titan'ın adı, babası animede geçti mi hatırlamıyorum. (Sanırım adı geçmedi ama babası da geçmemiş olabilir.) Ama madem babasından bahsetti bir şeyler demeden edemeyeceğim.
Spoiler olmasın diye de spoiler'a alıyorum.
Gebereceğin günü hevesle bekliyorum.
Bölümün kahramanı Armin'di ya o umutsuzluk içinde ne harika bir plan yaptı. Ve Eren ikinci kez bir titanı kesiyor, ilkimde ne çok sevindiydi halbusi.
İkinci ya da üçüncü bölümün sonunda Eren'in colossal titan "Yoooo... Gonen buri da!" dediği ana gittim.
Resmen yarım bıraktığı işi tamamladı. Ne güzel dışkı çuvalı gibi taşıyordu onu.
Ve Armin cesaretin ve başarının tanımını yazan Armin.
Ne güzel dedin.
"Kaçmadım. Ben kazandım."
Eren'le aradaki paralelliği ne güzel gördük bugün.
"Özgürlüğümüzü düşündükçe güçle doluyorum."
"Dünyayı göreceğimiz fikrini düşündükçe cesaretle doluyorum."
O sahnedeki soundtrack de çok güzeldi bak. Şimdi hatırladım.
Ve sevgili Hange. Favorim Hange. Gene nasıl geldi ve farkını konuşturdu. Bir bakışta yaralı yaralı planlarını anladı. Plana dahil oldu ve Mikasa için bu açıklığı hazırladı.
Ne seviyorum bu kadını.
Çok büyük hevesle beklediğim bir kaç sahne vardı. Geçen bölüm ki "Scream my soldiers! Rage my soldiers! Fight my soldiers!" sahnesi mesela a beklentimi karşılamamıştı ama bu bölümdeki tek hayal kırıklığım opening'di.
Sürekli bundan yakınıyorum farkındayım. Birkaç bölüme geçer herhalde. Erein'in o sahnesinden hemen sonra gelen opening cidden çok battı ya.
Özellikle soundtrackler harikaydı. Reiner'in iç sesinde başlayıp, Berthold'da biten soundtrack sonrasında gelen Eren-Armin soundtrack'i.
Levi'in Beast titanı biçtiği kısım beni mangayı ilk okuduğum zamana götürdü. O zamanda bağırıyordum.
"Yürü Levi! Bastır Levi! Gebert Levi!"
Nasıl da zevkten dört köşe olduydum, gene oldum.
Zaten ondan önce de "Şerefsizzz!" diye bağırıyordum.
Beast titan'ın adı, babası animede geçti mi hatırlamıyorum. (Sanırım adı geçmedi ama babası da geçmemiş olabilir.) Ama madem babasından bahsetti bir şeyler demeden edemeyeceğim.
Spoiler olmasın diye de spoiler'a alıyorum.
Tabiki sen baban değilsin. Sen babanın kesip attığı tırnak bile olamazsın.
Gebereceğin günü hevesle bekliyorum.
Bölümün kahramanı Armin'di ya o umutsuzluk içinde ne harika bir plan yaptı. Ve Eren ikinci kez bir titanı kesiyor, ilkimde ne çok sevindiydi halbusi.
İkinci ya da üçüncü bölümün sonunda Eren'in colossal titan "Yoooo... Gonen buri da!" dediği ana gittim.
Resmen yarım bıraktığı işi tamamladı. Ne güzel dışkı çuvalı gibi taşıyordu onu.
Ve Armin cesaretin ve başarının tanımını yazan Armin.
Ne güzel dedin.
"Kaçmadım. Ben kazandım."
Eren'le aradaki paralelliği ne güzel gördük bugün.
"Özgürlüğümüzü düşündükçe güçle doluyorum."
"Dünyayı göreceğimiz fikrini düşündükçe cesaretle doluyorum."
O sahnedeki soundtrack de çok güzeldi bak. Şimdi hatırladım.
Ve sevgili Hange. Favorim Hange. Gene nasıl geldi ve farkını konuşturdu. Bir bakışta yaralı yaralı planlarını anladı. Plana dahil oldu ve Mikasa için bu açıklığı hazırladı.
Ne seviyorum bu kadını.
Çok büyük hevesle beklediğim bir kaç sahne vardı. Geçen bölüm ki "Scream my soldiers! Rage my soldiers! Fight my soldiers!" sahnesi mesela a beklentimi karşılamamıştı ama bu bölümdeki tek hayal kırıklığım opening'di.
Sürekli bundan yakınıyorum farkındayım. Birkaç bölüme geçer herhalde. Erein'in o sahnesinden hemen sonra gelen opening cidden çok battı ya.
Levi sahnesini 20 defa sarıp sarıp izledim yok böyle sahne içimden bir ses dedi ki bu levi gerçek hayatta olsa onun kölesi olmaya razıyım o derece yani işin şakasını bir kenara bırakırsak bir sonra ki bölüm mendilimi yanıma alıp izleyeceğim. Boşa kaptan değil çıkardı vurdu masaya.
Babası ile aynı olmasına ihtiyacı da yok zaten, babasına körü körüne bağlı olsaydı bugün ne Beast Titan'ın taşıyıcısı olurdu ne de Eren bir Shifter olurdu hatta Eren hiç varolmazdı. İnsanlar Zeke ve yaşadıkları hakkında oturup iki dakika düşünmeden direkt "Geberse de kurtulsak" diye laflar edince kusura bakma ki biraz sinirleniyorum. Zeke babasından hiç baba sevgisi görmedi, bir insan gibi değil de bir silahmış, zafere ulaştıracak bir anahtarmış gibi davranıldı, ki Zeke'in adı da Almanca "zafer" anlamına gelen "Sieg"den geliyor, sadece Xaver'den baba sevgisi görebildi. Zeke'in babasının da yaşadıklarından ötürü bu düşüncelere sahip olması doğal ama bu düşüncelere o kadar körü körüne bağlıydı ki manipüle edildiğini fark edemedi, Baykuş'un onlara yolladığı "gerçek" tarihin de tıpkı Marley'in tarih kitaplarındaki gibi taraflı olduğunu unutmayalım.
Xaver'in de yaşadıkları zaten herkesi etkilemiştir, bu nedenle bu dünyaya gelip de acı ve hüzün yaşayıp ikinci insan muamelesi görüp bir silah gibi kullanılıp can almaya zorlanmaktansa hiç varolmamayı düşünmeleri gayet normal. Yine de kalkıp da bütün Eldialılar ölsün diye uğraşmıyor, genlerini değiştirerek üremelerini engellemek ve zamanla ırkın dünyadan silinmesini istiyor. Eren ise hayatı boyunca duvarın dışını merak etti, duvarların içinde "esir"miş gibi hissetti, gerçek tarihi öğrenince de asıl düşmanlarını ortadan kaldırana kadar da durmamayı ve herkesi özgür yapmayı amaçlaması oldukça doğal.
[./SPOILER]
Xaver'in de yaşadıkları zaten herkesi etkilemiştir, bu nedenle bu dünyaya gelip de acı ve hüzün yaşayıp ikinci insan muamelesi görüp bir silah gibi kullanılıp can almaya zorlanmaktansa hiç varolmamayı düşünmeleri gayet normal. Yine de kalkıp da bütün Eldialılar ölsün diye uğraşmıyor, genlerini değiştirerek üremelerini engellemek ve zamanla ırkın dünyadan silinmesini istiyor. Eren ise hayatı boyunca duvarın dışını merak etti, duvarların içinde "esir"miş gibi hissetti, gerçek tarihi öğrenince de asıl düşmanlarını ortadan kaldırana kadar da durmamayı ve herkesi özgür yapmayı amaçlaması oldukça doğal.
[./SPOILER]
Kısaca kim ne derse desin, Zeke bu seride en iyi yazılıp işlenmiş karakterlerden biridir.
Böyle bir anime bir daha çok zor gelir ya. Çizimler, müzikler, hikaye, karakterler, kurgu...her şey muazzam. Bölüm çok iyi, Levi efsane falan ama önce Erwin sonra Armin; n'oluyor lan? Hedef favori karakterlerim mi? Kimi izleyeceğim ben bundan sonra, Eren'i mi? Bir Mikasa kaldı, bir de Levi. Onlara da bir şey olursa; ''o güzel insanlar atlarına binip gittiler...'' diye başlarım.
Uzun bir aradan sonra animeye tekrar başladım. İlk sezondan sonra 3. Sezona göz açıp kapayıncaya kadar geldim ve son bölümü bu akşam izledim. Çok iyiydi. Anime bölümleri pazar günleri mi çıkıyor ?
Adam ana karakter, ne diye sitem ediyorsun ki?
Pazar TSİ 18.00 gibi yayınlanıyor, raw'ın düşüp çevrilmesi falan derken genelde buradaki herkes Pazartesi izliyor.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 7)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
