Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Askerlik

Madde açık. '..veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek şekilde teşvik veya telkinde bulunanlara..' diyor. Adam 'ben gittim siz gitmeyin bu eşekliktir' demiş. Bunu böyle demek yerine 'benim için kötü bir deneyim' dese sorun olmaz.Yasayı eğip bükmenin anlamı yok. Kendini ifade eden biri yasalarda belirtilen sınırları aşmadan ifade etsin diyorum sadece.


Yeni sisteme hiç bakmadığımdan yorum yapamıyorum üstad. Sen en doğrusunu yaparsın :D
Askerlik zaten zorunlu bir durum. Keyfi karar veriyoruz sanki adam gitmeyin o hamallığı çekmeyin bedelli yapın diyor. Ne kadar kısa sürede yaparsanız o kadar iyi olur diyor. Çevremdeki giden herkeste aynı şeyi söylüyor. Sen ise nereye çekiyorsun olayı baba yapma ideolojin farklı olabilir ama herkesin seninle aynı düşünmesini bekleme.
 
Askerlik zaten zorunlu bir durum. Keyfi karar veriyoruz sanki adam gitmeyin o hamallığı çekmeyin bedelli yapın diyor. Ne kadar kısa sürede yaparsanız o kadar iyi olur diyor. Çevremdeki giden herkeste aynı şeyi söylüyor. Sen ise nereye çekiyorsun olayı baba yapma ideolojin farklı olabilir ama herkesin seninle aynı düşünmesini bekleme.
İdeolojimle ne alası var abi. O kadar olsa gider şikayet ederdim. Ama böyle şeyler görmek hoşuma gitmiyor ondan bahsediyorum. Herkesin kötü zamanları oldu askerlikte ama burda gelip kötü özler söylemenin anlamı yok.
 
İdeolojimle ne alası var abi. O kadar olsa gider şikayet ederdim. Ama böyle şeyler görmek hoşuma gitmiyor ondan bahsediyorum. Herkesin kötü zamanları oldu askerlikte ama burda gelip kötü özler söylemenin anlamı yok.
İdeolojinle nasıl alakası yok. Niye dokundu sana o zaman bu kadar ? Ceza, suç falan diyecek kadar. Altı üstü bir yorum.
 
Ordu bu abi. Belli bir kesimin, bir partinin, bir ideolojinin malı değil. Herkese ait olan bir şey. O yüzden bu kadar taktım.
 
Abi tamam da böyle küçümsemek hakaret tarzı şeyler söylemek doğru değil ben ona kızıyorum.
Buna kızabilirsin problem yok, hassasiyetinin de farlındayım, kısmen de olsa haklısın ama olaya girşini pek doğru bulmadım. Memelekette tonla problem, düzeltilmesi gereken milyon tane husus varken bir arkadaşımızın buraya attığı iki satırı, egm'ye bildirelim, tarzında bir yorumla cevaplarsan kusura bakma ama çokta iyi niyetli görmem bunu.

Toplumu baskıyla, zorla, şikayetle, cezayla değil güzel ve kaliteli bir eğitimle düzeltebilir, vatana millete faydalı bir birey haline getirebilirsin. Sadece ceza işe yarayacak olsa insan hapse gireceğini bile bile cinayet işleyip, türlü türlü hukuksuzluğa başvurmazdı...
 
Buna kızabilirsin problem yok, hassasiyetinin de farlındayım, kısmen de olsa haklısın ama olaya girşini pek doğru bulmadım. Memelekette tonla problem, düzeltilmesi gereken milyon tane husus varken bir arkadaşımızın buraya attığı iki satırı, egm'ye bildirelim, tarzında bir yorumla cevaplarsan kusura bakma ama çokta iyi niyetli görmem bunu.

Toplumu baskıyla, zorla, şikayetle, cezayla değil güzel ve kaliteli bir eğitimle düzeltebilir, vatana millete faydalı bir birey haline getirebilirsin. Sadece ceza işe yarayacak olsa insan hapse gireceğini bile bile cinayet işleyip, türlü türlü hukuksuzluğa başvurmazdı...
Ya ben onu ciddi olarak demedim takılma amacıyla dedim. Yukarda da yazdı o kadar ciddi olsam gider şikayet ederdim. Onu ordan sileyim en iyisi ciddiye alınmadan. Ben de seni anlıyorum haklısın ama işin içine kötü kelimeler girince susamıyorum. En iyisi onu ordan sileyim de fazla uzamasın bu olay. Beni anlamana da sevindim.
 
Ya ben onu ciddi olarak demedim takılma amacıyla dedim. Yukarda da yazdı o kadar ciddi olsam gider şikayet ederdim. Onu ordan sileyim en iyisi ciddiye alınmadan. Ben de seni anlıyorum haklısın ama işin içine kötü kelimeler girince susamıyorum. En iyisi onu ordan sileyim de fazla uzamasın bu olay. Beni anlamana da sevindim.
Susmamamız gereken o kadar çok şey var ki şuradaki bir kaç satır bi hayli basit kalıyor...

Anlayışın için teşekkür ederim, iyi geceler. :sapkali:
 
Vallahi askerliğe mantıksızlık silsilesi diyen arkadaşlar bence çok yanılıyor. Askerliği şöyle açıklayabiliriz; Askerlik bir motor gibidir. Motorun işlemesi için bakıma ve yakıta ihtiyacı olur. Yakıt kısmını insan kaynağı olarak düşünebilirsiniz. Bakım kısmı ise hergün rutine dönen işlerin tekrarıdır. Bu rutinler ise motorun iyi çalışmasını sağlayan elzem yöntemlerdir. Nedir bunlar dersek; öncelikle bilmemiz gereken şey asker ocağını sadece kendi seviyenizde oluşan bir kültür çorbası olarak düşünmeyin. Okuma yazma bilmeyeninden tuvaleti nasıl kullanmasını bilmeyeninden, hayatında hiç postal görmemiş insanından tutunda daha konuşma yetisi kazanmamış insanların toplandığı, herkesin aynı kazanda aynı eğitime tabi tutulduğu yerdir. Herkese eşit davranılmasından yola çıkarak, bir insan yüksekokul bitirmiştir "yatsın o zaman",diğeri çobanlık yapmıştır "çalışsın o zaman" diye değil, bir iş yapılacaksa herkes yapacak, yatılacaksa herkes yatacak mantığı ile hareket edilir.

Bu belli kurallar eşliğinde olur. Bu kuralların hepsi de yazılı kurallardır. Kuralların yazılı olduğu belgelere yönergeler denir. Belli bir sürede bu yönergeler elden geçer, yeni yayınlar basılır ve ilgili kurumların gerekli yerine dağıtılır.

Örnek vermem gerekirse, Ağustos ayınca eğitim alayında sabah kalk saatinden sonra hava serinliği yüzünden üşüyen askerlerin üstlerine vermiş olduğu bilgi neticesinde üniformalarının kollarını kapatmak istemeleri ve bunun reddedilmesi ile sonuçlanması. Sebebi ise belli dönemlerde hava sıcaklığının gündüz vakti belli bir saate kadar (güneşin yükselmesine kadar) düşük olması, daha sonra ilerleyen saatlerde hava sıcaklığının aşırı derecede yükselmesi ile askerlerin olumsuz etkilenmeleridir. Bunu dikkate almayan askerler ise (kısa döneminden uzun dönemine kadar) tekrar yaptıkları itirazlar ile komutanın insiyatifi ile bütün alayda kolların kapatılmasına karar verilmiştir. Buna çok sevinen askerlerin ise ummadıkları bir olay gerçekleşir. Gündüz vakti (05:00 - 08:00 arası) kapatılan kollar ile mutlu olan askerler öğleye yaklaşan saatler ile eğitimde mırın kırın etmeye başlamıştır. Zira yılların birikimi ile oluşturulmuş olan teamülleri yıkıp sadece bir-iki saatlik hafif üşümeyi bahane ederek önemli bir tecrübeyi es geçmişler, daha sonraki eğitimlerde ise kurdeşen dökmeye başlamışlardır. Çünkü bir kere verilen bir emir kolay kolay geri çekilmez. Bu onlar için iyi bir ders olmuştur.

İkinci vukuat ise herkesin çok komik bulduğu tuvalet kullanma talimatıdır; Yine yukarıda çiziktirmiş olduğum paragrafta belirttiğim gibi askerlik her kesimden bulunan insanların bir arada belli bir yaşam alanında yaşamaya çalıştığı bir kurumdur. Ve bu yaşam alanının da belirli bazı kuralları olması gerekir. Yoksa kaos doğabilir. Bunu engellemek için ve bazı nesnelerin ve bazı ortak alanların kullanımını daha sağlıklı idare edebilmek için belli kurallar getirilmiştir. Bu kurallar belli bir zamanın ve yaşanmış tecrübelerin birikiminden oluşmuş olup mantık süzgecinden geçerek hayat bulmuştur. Misal tuvalet kullanma talimatı demiştik. Dağda yaşayan adamın burjuva tuvaletini hakkını vererek kullanmasını beklemek polyanna olmakla eşdeğerdir. Buna istinaden deliği ortalayamayan, işi bitince su dökmesi gerektiğini bilmeyen, kendi dışkısıyla duvarlara aşkını ilan eden adamların bu yönlerini törpülemek için hem kurallar hem ilgili yerlerin genel temizlik ve bakımını yapacak personel ihtiyacı doğmuştur. Mesela x kişisi "beni tuvaletten sorumlu tuttular yeaa" diyebilir. Ama bilmediği o kişinin o tuvaleti hakkıyla idare edebilecek kapasitede olduğu izlenimi doğmuştur.

Çok fazla uzattım biliyorum. Subaylar yerine uzman erbaş ve kendini bir halt sanan tayfa ile muhatap olduğunuzdan bütün ordunun da aynı yapıda olduğu izlenimi doğmuş olabilir. Bu oldukça mantıklıdır. İşte belli bir yaşa gelmiş Astsubay Başçavuş'tan sonraki rütbeler ile muhatap olunduktan sonra (subay kategorisinde Yüzbaşı ve üstünü söyleyebilirim) insanın beşeri hatalar yapabileceği ortaya çıkıyor ve olayın arkasındaki mantığa haiz oluyor.

Bizim ordumuzda kraldan çok kralcı olduğu için bazı şeyleri yanlış irdeleyebiliyorlar. Eşyaya gereğinden fazla önem verip asıl olması gerekeni ıskalayabiliyorlar. Bu da hiyerarşik düzende üst rütbenin alt rütbede bulunan kişinin sonraki askerlik hayatını olumsuz etkileyecek kudrete sahip olduğundan bazı olaylar saçma bir hal alabiliyor. Örneğin; üst rütbedeki bir subayın alt rütbedeki bir astsubayın özlük dosyasına (şahsi dosya değil dikkat çekeyim) olumsuz bir not düşmesi ile ileride olması gereken yer yerine alakasız bir yerde kantin başkanlığı yapabiliyor. Yani doksanların öncesindeki liyakat yerine tamamen olay sadakat kisvesi altında ilerliyor.

Özet geçersek, hiç kimse olması gerektiği gibi değil, menfaati gereği işlem yapıyor. Sizin de burada başınızı ağrıtan olay tamda budur. Üstünüzdeki menfaati gereği sizi ezer. Siz menfaatiniz gereği altınızdakini ezersiniz. Bunun için çeşitli yollar vardır ve erbaş ve er'in çoğu da bundan şikayet eder.

Mantıksızlığın içindeki mantığı aramaya çalışırız.
Neden beğenme butonu yok. Şuan yazdıklarını alnından öpesim geldi :sapkali:
 
Özellikle bedelli gidecek arkadaşlar için söylüyorum ikide bir sıraya dizilip sayılacaksınız. Ve ilginçtir on seferden dokuzunda eksik çıkacaksınız :D bu ne saçma iş bu adamlar gelmeleri gereken saati bilmiyor mu diye düşünebilirsiniz ama tavsiyem öyle düşüncelere kapılmayın. Biz toplum olarak en eğitimlisinden en eğitimsizine uyuşuk ve vurdumduymaz insanlardan oluşuyoruz genelde. Bu da bunun doğal sonucu.

Mesela içtima alanında sayılıp eğitim alanına doğru gidiyorsunuz. Sallıyorum mesafe 500 metre bazen yürüyerek bazen uygun adım gidiyorsunuz. Eğitim alanına vardığınızda ise birileri eksik çıkıyor. Çünkü adam o sırada su içmeye gitmiş mesela veya tuvalete. Bunları yapmak yasak olduğundan değil haber vermemek problem.

Silah konusunda çok hevesli tipler vardı. Eline g3 alır almaz arkadaşına doğrultan tipler vardı. Komutan ki bizimle yaşıt çok da güzel bir insandı, yüz defa uyarmasına rağmen buna yapmaya devam edenler vardı. Bu adamlar on beş bin lira para vermiş nispeten eğitimli adamlardı. Doğru düzgün okuma yazması olmayan hatta bildiğin serseri olan çocuklar vardı uzun dönemlerde bu öküzlere bakıp ya bunlar nasıl adam diyorlardı. Ben size şöyle böyle yapın demeye utanıyorum diyordu çocuklar. Yirmi yaşında çocuklar askerlikle en azından belli bir seviyeye gelmişler ama bizim Oxford mezunlarını hayat adam edememiş belli ki.

Belki ben üç hafta gittiğim içindir belki zorlu bir eğitim olmadığı içindir bilmiyorum ama ben kayıp olarak görmüyorum gittiğim zamanı. Farklı bir tecrübeydi. Bana çok bir şey kattığını sanmıyorum fakat giderken beklentim de bu değildi yaşım da yirmi değildi. Ama isterseniz her şey size bir şey katabiliyor. İnsanlara olan bakış açınız bile biraz olsun değişirse bu değerli bir şeydir.

Vatan kutsallığı falan herkesin içinde farklı anlamlar barındıran bir şeydir. Ben giderken bu mantıkla gitmedim dönerken de vatani görev yaptım demedim. Kafamda böyle bir yer edinmemiş hiçbir zaman. Ben sadece benimle aynı havayı soluyan insanlar kim acaba diye düşündüm. Giderken mecburiyetten gittim dönerken arkama bile bakmadım ama çok güzel insanlar tanıdım. Bence bir ay da olsa bu fırsatı tanıyın kendinize
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık