Ervin’in tek amacı babasının haklı olduğunu kanıtlamaktı. Basit ve kısa vadeli bir ideal. Kendi hayatı dahil surun içindeki insanların yaşamı veya onlara ne olacağı umrunda bile değildi onun için. Şayet hayatta kalsaydı bodruma girdikler an misyonunu yerine getirmiş olacak ve onu olağanüstü kılan birçok özelliği ve motivasyonu tamamiyle yok olacaktı. Çünkü Grisha’nın geride bıraktığı fotoğrafları ve mektubu görüp babasının tezini kanıtlayan Ervin, artık sıradan birine dönüşecekti.
Thanos üzerinden örnek vereyim, adam ideali için sayısız gezegende milyarlarca kişiyi öldürüp son olarak evrenin yarısını yok etmişti. Peki amacınk gerçekleştirdikten sonra ney yaptı? Her şeyden elini ayağını çekerek, köyüne dönüp sabahları hıyar tarlası çapalamaya başladı. Ervin’in durumu da ona benziyor, babasının haklılığını kanıtladı ya, artık dünya yansa da umrunda olmazdı. Yanıldım diyelim, mücadeleye devam etti ama o zaman da devam eden kişi muhteşem yetenekler ve zekaya sahip Ervin olmazdı, ortalama üstü bir memur olurdu sadece.
Armin’in amacı ise çok daha büyük bir ideale dayanıyor. Onun istediği şey insanlarının dünyaya açılması ve dünyanın geri kalanını görmesi. Ervin’in aksine dar ve bencil bir amacı yok yani.
Bu iki motivasyonu karşılaştırıp değerlendiren Levi, tercihini daha değerli/yüce ve faydalı olduğuna inandığı taraf için kullandı. Doğru bir karar mıydı? Mantıksal açıdan doğru bir karardı ama Ervin karekterne sempati duyduğum için bu kararı ben verecek olsaydım muhtemelen tercihimi Eevin’den yana kullanırdım.