Öncelikle şunu söyleyeyim: Konuyu amiral olarak açtım ama eski amiraller, gelecekteki muhtemel amiraller ve amirallik teklifi alan kişileri de konuya dahil edeceğim. Pek yorum yapılabilecek bir konu değil, konuyu daha çok tahmin üzerinden gideceği düşüncesi ile açtım. Bu yüzden 2 oy hakkınız var. Luffy'den dayak yeme adayı olan amirallerimizi bir tanıyalım isterseniz.
AKAİNU:
Sakazuki, Sengoku'nun istifasının ardından onun yerine geçen yeni Filo Amirali'dir, Daha çok lakabı olan Akainu ismiyle bilinir. Serinin ilk yarısında Denizciler'in sahip olduğu üç Amiral'den biriydi ve en son tanıtılanıydı. Filo Amirali olabilmek için eski meslektaşı Kuzan ile Punk Hazard'da on günlük bir kavga yapmıştır ve bu dövüşü kazanmıştır. Göreve geldikten sonra ilk yaptığı şey, Yeni Korsan Çağı'na hazırlık yapabilmek adına Denizci Karargâhı'nı Yeni Dünya'ya taşımak olmuştur.
Sakazuki, Mutlak Adalet kavramına sıkı sıkıya bağlı bir adamdır. Onun bu katı adalet tavrı, Kuzan gibi kendine denk güçte birinin istifa etmesine yol açmıştır. Bir insanın soy hattının gelecek nesilleri etkilediğini düşündüğü için, Marineford Savaşı'nda Portgas D. Ace ve Monkey D. Luffy'yi öldürmeye çalışmıştır. Ace'i öldürmüş, Luffy'yi ise göğsünden ağır yaralayıp, elinden kaçırmıştır.
KİZARU:
Borsalino , daha çok lakabı olan Kizaru adıyla bilinen, Denizciler'in üç Amiral'inden biridir. Borsalino, Logia türü bir meyve olan Pika Pika no Mi'yi yemiştir. Bir Logia türü olduğundan normal fiziksel saldırılardan etkilenmez. Bedenini enerji partiküllerine bölebilir ve tekrar birleştirebilir. Işık hızında hareket eder ve saldırır. Bütün saldırılarını elementi olan ışık tabanlıdır. Parmaklarıdan ya da ayaklarından çıkan enerji ile patlamalar yaratabilir. Ayrıca lazerini incelterek mermi gibi kullanabilir. Gücü oldukça yıkıcıdır. Genelde bir noktadan, diğer bir noktaya kendini yansıtarak hareket eder. Işık gücünden dolayı Borsalino'nun dünyanın hızlı adamı olduğu düşünülmektedir (Hiçbir şey ışık hızından daha hızlı değildir).
Borsalino aşırı vurdumduymaz, ciddiyetsiz, ağır konuşan, cümlelerin sonunu uzatan ve meyvesi ile tezat oluşturacak şekilde yavaş hareket eden tuhaf bir adamdır. Her şeyi oldukça hafife alır ve gerekmedikçe kendini yormaz. En beklenmedik ve acil durumlarda bile şaşırmaz. Bir korsan ona ateş ederken, Borsalino o sırada hala Den Den Mushi'den adamına haber göndermeye çalışmıştır. Hatta saldıran kişilere aradığı kişinin yerini bile sormuştur. Kocaman bir mangrov ağacını devirdiğinde aşırı güç kullandığı için kendisine gülmüştür.
AOKİJİ:
Kuzan, daha çok Aokiji olarak bilinen eski bir Denizci Amirali'dir. Eski üç Amiral içerisinde ilk tanıtılanıydı. Sengoku tarafından Filo Amiralliği pozisyonuna önerilmiştir. Bu pozisyon için Sakazuki ile kapışıp yenilen, Kuzan Denizcilik görevinden istifa etmiştir. Şu an Karasakal Korsanları ile detayları tam bilinmeyen bir iş birliği içerisindedir.
Kuzan son derece kaygısız ve neredeyse hiçbir şeye şaşırmayan biridir. Kendi izlediği yolun ''Tembel Adalet'' (Darakekitta Seigi) olduğunu söylemiştir. Bu özelliği yüzünden onunla karşılaşan insanlar, onun yüksek rütbeli bir Denizci olduğuna inanmamıştır. Hatta bu yüzden onu hafife almış ve aslında ne kadar tehlikeli biri olduğunu anlayamamış kişiler de vardır. Karşısındaki kişileri şaşırtmak için bilerek mi tembel davrandığı, yoksa gerçekten böyle biri mi olduğu tam olarak belli değildir. Tembelliğine rağmen şartlar gerektirdiği zaman elini taşın altına koymaktan çekinmez. Tonjit için bir adadan başka bir adaya yol yapmıştır.
Kuzan, eski Amiral meslektaşları içerisinde en iyiliksever olan kişidir. Uzun Halka Diyarı'nda Tonjit'e yardım etmiş, Nico Robin'in Ohara'ya gelen Buster Call'dan kaçmasını sağlamıştır. Shichibukai oluşumunu (ya da bizzat Crocodile'ı) sevmediği düşünülmektedir. Monkey D. Luffy'yi, Crocodile'ı yendiği için öldürmemiştir.
FUJİTORA:
Issho (Isshō), daha çok lakabı olan Fujitora adı ile bilinen Denizciler'in üç Amiral'inden biridir.
Adından ilk kez Sakazuki, Monkey D. Luffy ve Trafalgar D. Water Law ile ilgili yapılan planları anlatırken bahsetmiştir.
Issho, tıpkı yerine geldiği eski Amiral Kuzan gibi, Denizciler'in dogmatik düşüncesi olan "Mutlak Adalet" kavramına karşıdır. Dünyadaki yozlaşma ve kötülükten o kadar tiksinmiştir ki, bunları bir daha görmemek için kendini kör etmiştir. Zaten sevmediği Shichibukai unvanından, Donquixote Doflamingo'nun Dressrosa'ya yaptıklarını öğrendikten sonra iyice nefret etmiştir. Kral Riku ve Dressrosa halkının önünde askerleri ile diz çöküp özür dilemiştir. Bunun neticesi olarak, Sakazuki tarafından herhangi bir Denizci üssüne girişi yasaklanmıştır.
RYOKUGYU:
Ryokugyu, Denizci organizasyonunda Amiral rütbesini taşıyan üç kişiden biridir. Kendisinden ilk olarak Donquixote Doflamingo bahsetmiştir. Ryokugyu'nun gerçek adı, yaşı ve cinsiyeti henüz bilinmemektedir.
SENGOKU:
Sengoku, serinin ilk yarısında Denizci güçlerinin Filo Amirali'ydi. Görevini Kong'dan devralmıştır ve Sakazuki'ye devretmiştir. Gol D. Roger hala hayattayken o dönemde Edward Newgate, Shiki, Monkey D. Garp gibi isim yapmıştır ve görevinden istifa etmesine rağmen hala yaşayan efsanelerden biri olarak görülmektedir. Zaman atlaması esnasında Genel Müfettişlik görevine getirilmiştir. Ayrıca Donquixote Rosinante'yi kendi oğlu gibi yetiştirmiştir.
Sengoku oldukça gururlu, aydın ve zeki bir adamdır. Dünya Hükümeti'ne tam bir sadakatle bağlıdır. Kendisine Impel Down olayının üstünü kapatılması emredilene dek, üstlerinden gelen hiçbir emri sorgulamamış ve harfiyen yerine getirmiştir. Herhangi bir suçlunun özgürlüğü kati suretle hak etmediğini düşünür ve başarısızlığı kabullenemez. Her ne kadar "Egemen Adalet" (Jap. Kunrinsuru Seigi, İng. Reigning Justice) kavramını savunuyor olsa da, Mutlak Adalet olgusuna karşı çıkmaz. Borsalino, Issho, Smoker gibi Denizciler gibi, Sengoku da Shichibukailer'i sadece sıradan korsanlar olarak görür. Yine de işi düştüğü zaman onlardan yardım istemekten çekinmemiştir. Ancak gelip geçen yıllar Sengoku'nun Dünya Hükümeti'ne duyduğu güveni kademeli şekilde azaltmıştır. Marineford Savaşı'nın ardından Gorosei'den Impel Down olayının üzerinin kapatılması gerektiği konusunda bir emir gelince bu karara çok sinirlenmiş, sonuç olarak bulunduğu görevden istifa edip, emekliye ayrılmıştır.
KONG:
Kong , Dünya Hükümeti'nin Şef Komutanı'dır. Gol D. Roger'ın en parlak döneminde Denizciler'in Filo Amiralliğini yapmıştır.
Eskiden bir Denizci, şimdi ise Dünya Hükümeti'nin en yetkili isimlerinden biri olan Kong'un güçlü bir adalet duygusu vardır. İnandığı adaletin mutlak mı, yoksa ahlak mı olduğu bilinmemektedir. Ayrıca pozisyonundan büyük gurur duyar. Her ne kadar itibarlarına zarar gelmemesini sağlasa da, Sengoku ve Monkey D. Garp'ın istifa etmesi onu büyük hayal kırıklığına uğratmıştır.
GARP:
Monkey D. Garp , Monkey D. Dragon'un babası, Monkey D. Luffy'nin öz, Portgas D. Ace'in de üvey büyükbabasıdır. Monkey Ailesi'nin bilinen en yaşlı üyesidir. Coby ile Helmeppo'nun eğitiminden sorumludur. Marineford Savaşı'nın ardından yeni askerleri eğiten bir Denizci Eğitmeni olmuştur, ancak halen Kor-Amiral rütbesine sahiptir.
Garp, Gol D. Roger hayattayken Edward Newgate, Sengoku ve Shiki gibi önemli figürlerden biri olmayı başarmıştır.
Garp, Luffy'den biraz daha düşünceye önem veriyor gibi görünse de, temel olarak torunuyla aynı zeka düzeyine sahiptir. Bahane üretilmesinden nefret eder, oysa kendi de durmadan bahane üretmeye çalışır. Çok çabuk sinirlenen bir adamdır. Genelde sinirini etrafındaki kişilere ya da eşyalara zarar vererek yatıştırma yöntemini tercih eder. İnsanlara bir şeyleri zorla yaptırmak hobileri arasındadır. Garp'ın da kendine has bir gülüş şekli vardır. Standart "haha"dan önce Bwa ya da Wa der.
COBY:
%99 ihtimalle amiral olacağı için kendisini buraya ekledim.
Coby (Kobī) Denizci kuvvetlerine bağlı bir Yüzbaşı'dır. Helmeppo ile birlikte Monkey D. Garp'tan eğitim alan ve himayesinde olan bir biridir. Monkey D. Luffy tarafından özgür bırakılmadan önce Alvida Korsanları'nın gemisinde ayak işleri yapan biriydi. Seride Luffy ile arkadaş olan ilk kişidir.
Coby, ilk gösterildiğinde Alvida'nın gemisinde ayak işleri yapan korkak, sümsük, ürkek, tırsak, ezik, mal ve boş beleş biriydi. İki yıl boyunca korkaklığı yüzünden Alvida Korsanları'na hizmet etmiş ve en büyük hayali olan Denizci askeri olma sevdasından vazgeçmişti. Çünkü Alvida'nın demir sopasını kafasına yiyerek ölmekten çok korkuyordu. Luffy bile onun ne kadar boş olduğunu görüp "Aptal ve işe yaramaz malın tekisin" diye onunla dalga geçmiştir. Fakat Luffy'nin optimist tavırlarını ve hayalini gerçekleştirme konusundaki saf düşüncelerini görünce, kendi de cesaret bulmuş ve Alvida'nın sopasından korktuğu halde artık onlara hizmet etmeyeceğini söylemiştir.
Her ne kadar Alvida karşısında minik cesaret kırıntıları gösterse de, Luffy ile yaptığı yolculukta bu tırsaklığının tam olarak geçmediği görülmüştür. Luffy'nin tehlikeli durumlara girmesini engellemeye çalışmış ve sürekli panik halinde olmuştur.
Oldukça naif ve basit düşünen bir beyni vardır. Shells Town halkının bir Denizci Yüzbaşı'sından korkmasını "tuhaf" bulmuştur ve bu konuda "içinde kötü bir his" olduğunu söylemiştir. Coby tüm Denizci askerlerinin iyilik timsali, adalet savunucusu, iyilerin dostu, kötülerin düşmanı olduğunu sanmaktaydı. Fakat Morgan ve oğlunun yaptıklarını görünce gerçekleri anlamıştır ve kendi deyimi ile "gerçek bir Denizci" olacağını söylemiştir.
Coby, Garp'ın gözetimindeyken korkaklığının yerini, özgüven almıştır. Ancak bazı yönleri halen değişmemiştir. Hayalinin bir Denizci Amirali olduğunu söylediğinde böyle bir şeyi dile getirdiği için kendiden korkmuştur. Coby'nin duygusal yönü çok yoğundur. Her an ağlayabilir. Bu özelliği yüzünden Roronoa Zoro ona "sulugöz" diye hitap eder.
Coby'nin en belirgin özelliği sahip olduğu potansiyel cesareti görememesidir. Bu cesaret zaman zaman kendini gösterse de, Coby'yi zor duruma sokmaktadır. Marineford Savaşı'nda bu cesareti ile o zamanlar bir Amiral olan Sakazuki'ye karşı gelmiş ve ölmek üzereyken son anda Shanks tarafından kurtarılmıştır. Aynı zamanda orada yaptığı cesaret gösterisi ile Luffy'nin kaçabilmesi için çok değerli saniyeler yaratmıştır.
Not: Resimler ve bilgiler Korsanfan kütüphaneden alınmıştır.
AKAİNU:
Sakazuki, Sengoku'nun istifasının ardından onun yerine geçen yeni Filo Amirali'dir, Daha çok lakabı olan Akainu ismiyle bilinir. Serinin ilk yarısında Denizciler'in sahip olduğu üç Amiral'den biriydi ve en son tanıtılanıydı. Filo Amirali olabilmek için eski meslektaşı Kuzan ile Punk Hazard'da on günlük bir kavga yapmıştır ve bu dövüşü kazanmıştır. Göreve geldikten sonra ilk yaptığı şey, Yeni Korsan Çağı'na hazırlık yapabilmek adına Denizci Karargâhı'nı Yeni Dünya'ya taşımak olmuştur.
Sakazuki, Mutlak Adalet kavramına sıkı sıkıya bağlı bir adamdır. Onun bu katı adalet tavrı, Kuzan gibi kendine denk güçte birinin istifa etmesine yol açmıştır. Bir insanın soy hattının gelecek nesilleri etkilediğini düşündüğü için, Marineford Savaşı'nda Portgas D. Ace ve Monkey D. Luffy'yi öldürmeye çalışmıştır. Ace'i öldürmüş, Luffy'yi ise göğsünden ağır yaralayıp, elinden kaçırmıştır.
KİZARU:
Borsalino , daha çok lakabı olan Kizaru adıyla bilinen, Denizciler'in üç Amiral'inden biridir. Borsalino, Logia türü bir meyve olan Pika Pika no Mi'yi yemiştir. Bir Logia türü olduğundan normal fiziksel saldırılardan etkilenmez. Bedenini enerji partiküllerine bölebilir ve tekrar birleştirebilir. Işık hızında hareket eder ve saldırır. Bütün saldırılarını elementi olan ışık tabanlıdır. Parmaklarıdan ya da ayaklarından çıkan enerji ile patlamalar yaratabilir. Ayrıca lazerini incelterek mermi gibi kullanabilir. Gücü oldukça yıkıcıdır. Genelde bir noktadan, diğer bir noktaya kendini yansıtarak hareket eder. Işık gücünden dolayı Borsalino'nun dünyanın hızlı adamı olduğu düşünülmektedir (Hiçbir şey ışık hızından daha hızlı değildir).
Borsalino aşırı vurdumduymaz, ciddiyetsiz, ağır konuşan, cümlelerin sonunu uzatan ve meyvesi ile tezat oluşturacak şekilde yavaş hareket eden tuhaf bir adamdır. Her şeyi oldukça hafife alır ve gerekmedikçe kendini yormaz. En beklenmedik ve acil durumlarda bile şaşırmaz. Bir korsan ona ateş ederken, Borsalino o sırada hala Den Den Mushi'den adamına haber göndermeye çalışmıştır. Hatta saldıran kişilere aradığı kişinin yerini bile sormuştur. Kocaman bir mangrov ağacını devirdiğinde aşırı güç kullandığı için kendisine gülmüştür.
AOKİJİ:
Kuzan, daha çok Aokiji olarak bilinen eski bir Denizci Amirali'dir. Eski üç Amiral içerisinde ilk tanıtılanıydı. Sengoku tarafından Filo Amiralliği pozisyonuna önerilmiştir. Bu pozisyon için Sakazuki ile kapışıp yenilen, Kuzan Denizcilik görevinden istifa etmiştir. Şu an Karasakal Korsanları ile detayları tam bilinmeyen bir iş birliği içerisindedir.
Kuzan son derece kaygısız ve neredeyse hiçbir şeye şaşırmayan biridir. Kendi izlediği yolun ''Tembel Adalet'' (Darakekitta Seigi) olduğunu söylemiştir. Bu özelliği yüzünden onunla karşılaşan insanlar, onun yüksek rütbeli bir Denizci olduğuna inanmamıştır. Hatta bu yüzden onu hafife almış ve aslında ne kadar tehlikeli biri olduğunu anlayamamış kişiler de vardır. Karşısındaki kişileri şaşırtmak için bilerek mi tembel davrandığı, yoksa gerçekten böyle biri mi olduğu tam olarak belli değildir. Tembelliğine rağmen şartlar gerektirdiği zaman elini taşın altına koymaktan çekinmez. Tonjit için bir adadan başka bir adaya yol yapmıştır.
Kuzan, eski Amiral meslektaşları içerisinde en iyiliksever olan kişidir. Uzun Halka Diyarı'nda Tonjit'e yardım etmiş, Nico Robin'in Ohara'ya gelen Buster Call'dan kaçmasını sağlamıştır. Shichibukai oluşumunu (ya da bizzat Crocodile'ı) sevmediği düşünülmektedir. Monkey D. Luffy'yi, Crocodile'ı yendiği için öldürmemiştir.
FUJİTORA:
Issho (Isshō), daha çok lakabı olan Fujitora adı ile bilinen Denizciler'in üç Amiral'inden biridir.
Adından ilk kez Sakazuki, Monkey D. Luffy ve Trafalgar D. Water Law ile ilgili yapılan planları anlatırken bahsetmiştir.
Issho, tıpkı yerine geldiği eski Amiral Kuzan gibi, Denizciler'in dogmatik düşüncesi olan "Mutlak Adalet" kavramına karşıdır. Dünyadaki yozlaşma ve kötülükten o kadar tiksinmiştir ki, bunları bir daha görmemek için kendini kör etmiştir. Zaten sevmediği Shichibukai unvanından, Donquixote Doflamingo'nun Dressrosa'ya yaptıklarını öğrendikten sonra iyice nefret etmiştir. Kral Riku ve Dressrosa halkının önünde askerleri ile diz çöküp özür dilemiştir. Bunun neticesi olarak, Sakazuki tarafından herhangi bir Denizci üssüne girişi yasaklanmıştır.
RYOKUGYU:
Ryokugyu, Denizci organizasyonunda Amiral rütbesini taşıyan üç kişiden biridir. Kendisinden ilk olarak Donquixote Doflamingo bahsetmiştir. Ryokugyu'nun gerçek adı, yaşı ve cinsiyeti henüz bilinmemektedir.
SENGOKU:
Sengoku, serinin ilk yarısında Denizci güçlerinin Filo Amirali'ydi. Görevini Kong'dan devralmıştır ve Sakazuki'ye devretmiştir. Gol D. Roger hala hayattayken o dönemde Edward Newgate, Shiki, Monkey D. Garp gibi isim yapmıştır ve görevinden istifa etmesine rağmen hala yaşayan efsanelerden biri olarak görülmektedir. Zaman atlaması esnasında Genel Müfettişlik görevine getirilmiştir. Ayrıca Donquixote Rosinante'yi kendi oğlu gibi yetiştirmiştir.
Sengoku oldukça gururlu, aydın ve zeki bir adamdır. Dünya Hükümeti'ne tam bir sadakatle bağlıdır. Kendisine Impel Down olayının üstünü kapatılması emredilene dek, üstlerinden gelen hiçbir emri sorgulamamış ve harfiyen yerine getirmiştir. Herhangi bir suçlunun özgürlüğü kati suretle hak etmediğini düşünür ve başarısızlığı kabullenemez. Her ne kadar "Egemen Adalet" (Jap. Kunrinsuru Seigi, İng. Reigning Justice) kavramını savunuyor olsa da, Mutlak Adalet olgusuna karşı çıkmaz. Borsalino, Issho, Smoker gibi Denizciler gibi, Sengoku da Shichibukailer'i sadece sıradan korsanlar olarak görür. Yine de işi düştüğü zaman onlardan yardım istemekten çekinmemiştir. Ancak gelip geçen yıllar Sengoku'nun Dünya Hükümeti'ne duyduğu güveni kademeli şekilde azaltmıştır. Marineford Savaşı'nın ardından Gorosei'den Impel Down olayının üzerinin kapatılması gerektiği konusunda bir emir gelince bu karara çok sinirlenmiş, sonuç olarak bulunduğu görevden istifa edip, emekliye ayrılmıştır.
KONG:
Kong , Dünya Hükümeti'nin Şef Komutanı'dır. Gol D. Roger'ın en parlak döneminde Denizciler'in Filo Amiralliğini yapmıştır.
Eskiden bir Denizci, şimdi ise Dünya Hükümeti'nin en yetkili isimlerinden biri olan Kong'un güçlü bir adalet duygusu vardır. İnandığı adaletin mutlak mı, yoksa ahlak mı olduğu bilinmemektedir. Ayrıca pozisyonundan büyük gurur duyar. Her ne kadar itibarlarına zarar gelmemesini sağlasa da, Sengoku ve Monkey D. Garp'ın istifa etmesi onu büyük hayal kırıklığına uğratmıştır.
GARP:
Monkey D. Garp , Monkey D. Dragon'un babası, Monkey D. Luffy'nin öz, Portgas D. Ace'in de üvey büyükbabasıdır. Monkey Ailesi'nin bilinen en yaşlı üyesidir. Coby ile Helmeppo'nun eğitiminden sorumludur. Marineford Savaşı'nın ardından yeni askerleri eğiten bir Denizci Eğitmeni olmuştur, ancak halen Kor-Amiral rütbesine sahiptir.
Garp, Gol D. Roger hayattayken Edward Newgate, Sengoku ve Shiki gibi önemli figürlerden biri olmayı başarmıştır.
Garp, Luffy'den biraz daha düşünceye önem veriyor gibi görünse de, temel olarak torunuyla aynı zeka düzeyine sahiptir. Bahane üretilmesinden nefret eder, oysa kendi de durmadan bahane üretmeye çalışır. Çok çabuk sinirlenen bir adamdır. Genelde sinirini etrafındaki kişilere ya da eşyalara zarar vererek yatıştırma yöntemini tercih eder. İnsanlara bir şeyleri zorla yaptırmak hobileri arasındadır. Garp'ın da kendine has bir gülüş şekli vardır. Standart "haha"dan önce Bwa ya da Wa der.
COBY:
%99 ihtimalle amiral olacağı için kendisini buraya ekledim.
Coby (Kobī) Denizci kuvvetlerine bağlı bir Yüzbaşı'dır. Helmeppo ile birlikte Monkey D. Garp'tan eğitim alan ve himayesinde olan bir biridir. Monkey D. Luffy tarafından özgür bırakılmadan önce Alvida Korsanları'nın gemisinde ayak işleri yapan biriydi. Seride Luffy ile arkadaş olan ilk kişidir.
Coby, ilk gösterildiğinde Alvida'nın gemisinde ayak işleri yapan korkak, sümsük, ürkek, tırsak, ezik, mal ve boş beleş biriydi. İki yıl boyunca korkaklığı yüzünden Alvida Korsanları'na hizmet etmiş ve en büyük hayali olan Denizci askeri olma sevdasından vazgeçmişti. Çünkü Alvida'nın demir sopasını kafasına yiyerek ölmekten çok korkuyordu. Luffy bile onun ne kadar boş olduğunu görüp "Aptal ve işe yaramaz malın tekisin" diye onunla dalga geçmiştir. Fakat Luffy'nin optimist tavırlarını ve hayalini gerçekleştirme konusundaki saf düşüncelerini görünce, kendi de cesaret bulmuş ve Alvida'nın sopasından korktuğu halde artık onlara hizmet etmeyeceğini söylemiştir.
Her ne kadar Alvida karşısında minik cesaret kırıntıları gösterse de, Luffy ile yaptığı yolculukta bu tırsaklığının tam olarak geçmediği görülmüştür. Luffy'nin tehlikeli durumlara girmesini engellemeye çalışmış ve sürekli panik halinde olmuştur.
Oldukça naif ve basit düşünen bir beyni vardır. Shells Town halkının bir Denizci Yüzbaşı'sından korkmasını "tuhaf" bulmuştur ve bu konuda "içinde kötü bir his" olduğunu söylemiştir. Coby tüm Denizci askerlerinin iyilik timsali, adalet savunucusu, iyilerin dostu, kötülerin düşmanı olduğunu sanmaktaydı. Fakat Morgan ve oğlunun yaptıklarını görünce gerçekleri anlamıştır ve kendi deyimi ile "gerçek bir Denizci" olacağını söylemiştir.
Coby, Garp'ın gözetimindeyken korkaklığının yerini, özgüven almıştır. Ancak bazı yönleri halen değişmemiştir. Hayalinin bir Denizci Amirali olduğunu söylediğinde böyle bir şeyi dile getirdiği için kendiden korkmuştur. Coby'nin duygusal yönü çok yoğundur. Her an ağlayabilir. Bu özelliği yüzünden Roronoa Zoro ona "sulugöz" diye hitap eder.
Coby'nin en belirgin özelliği sahip olduğu potansiyel cesareti görememesidir. Bu cesaret zaman zaman kendini gösterse de, Coby'yi zor duruma sokmaktadır. Marineford Savaşı'nda bu cesareti ile o zamanlar bir Amiral olan Sakazuki'ye karşı gelmiş ve ölmek üzereyken son anda Shanks tarafından kurtarılmıştır. Aynı zamanda orada yaptığı cesaret gösterisi ile Luffy'nin kaçabilmesi için çok değerli saniyeler yaratmıştır.
Not: Resimler ve bilgiler Korsanfan kütüphaneden alınmıştır.
