Hani şeytan çarpmasına maruz kalmıştı ya. Orada saflaştı Ki'si. Tavana çakmışlardı bunu denemek için hatırlarsan? Ondan sonraki bölümler. Bayılıp bayılıp ayılıyordu hatta kontrol edene kadar.
Oradaki espiride şu. Normalde bir damla Ki alıp onu tekrar tekrar süzgeçten geçirmen gerekiyor. Bunu zaten yapıyordu. Ancak tek damlayı bir kaç süzgeçten aynı anda geçirmeye çalışınca bir anda saflaşan Ki kontrolden çıktı. Yıldırım patlamasıyla attı o fazla zararlı Ki'yi. Buna rağmen öyle uçurum atlamadı seviye olarak zaten. O saflaştırdığı damla ile Honse'nin-damarları patlatılan dediğin eleman- yardımıyla yıldırım flaşı gibi bir tekniği 3 kere kullanabilmeye başladı. Yıldırım Flaşı en nihai İYÖ tekniğinden bir önceki teknik olup en güçlü yakın saldırı tekniği denilebilir. Derdi rakiplerine vurduğu halde zarar verememesiydi zaten. Bu yüzden milletin ayaklarına saldırıp dövüşü it-dalaşına çekmeye çalışıyordu. Şimdi ayağına yıldırım flaşı indirdimi zaten dövüş bitmiştir. Parazitli yumruk gibi gelen en temel yıldırım yumruğu bile Ki akışını bozmaya yeten bir teknik aslında. Sadece 9. seviye gibi hayvanlara Ki miktarının fazlalığından parazitli gibi geliyordu.
Kısaca güç konusunda izlediği yola bakarsak şöyle:
-Önce fiziksel olarak yaptığı antremanlar var daha ustasıyla çalışmaya başlamadan önce. Günde iki saat koşu ile başlayıp sonra bacak açma, tek el şınav, ters mekik gibi Saitama ile yarışacak disiplinle belki ondan biraz daha zor bir antreman geçirdi. Sadece bu antreman ile belki bir temel teknik öğrenip kaya çatlatacak hale gelince eğitimi başladı.
-Okula girince önce dayak yiyerek nasıl dövüştüklerini çözdü yaklaşık 6 ay boyunca. Bütün bu süre boyunca yıldırım patlaması yani rakip ile ters kutupta Ki kullanıp rakibin Ki akışını alt üst eden tekniğini de kullanmadığı ve bunu koz olarak saklaması da var.
-Her gün Ki saflaştırma çalıştığını hatta Honse'nin dinlenmesi gerekirken ve ne kadar sıkıcı olduğundan şikayet ederken bile bunu yaptığını ve tekrar ettiğinin altını çizelim. Adamı zorla bir kaç gün, o da kalbinde ki delik düzelsin diye antremandan alındığını hatırlatayım.
-Buraya kadar yaptıklarıyla zaten 8. seviye birini yendiği bilgisini geçeyim. Üstelik 6 ay dayak yerken sakladığı kozu kullandı.
-İlk gerçek p-up aldığı zaman bu yukarıda bahsettiğim şeytan çarpması zamanıydı. Tek bir yıldırım flaşı kullanacak seviyeye geldi. Bunu nasıl yapacağını çözmek zamanını aldı. Mesela Hayatoya-gözleri kapalı gibi duran çinli eleman- karşı tek elini kalbinde tutup kullanmayı denedi.
-Sonraki ilk p-up ustasının Ki'sinden geldi. Ateş ejderi Yuri karşısında denedi bizim elemanı. Ama emdiği ufacık Ki Yuriyi uyandırmaya yetmese de yıldırım flaşını Honse yardımıyla da olsa 3 kere kullanacak seviyeye gelmesini sağladı.
-Bundan sonra mangayı bitir emri geldiği için zaman atlaması ve türlü hızlandırmaya dayalı geçişler gördük. Ancak geçen aylar boyunca aynı ivmeyle devam ettiği için 9. seviyeye geldi. 8. seviyeden 9. seviyeye geçti yani öyle uçuk kaçık bir seviye değil. Hala bir başka 9. seviyeyi yeneceğinin garantisi yok. Bir dip not düşmem gerekirse burada 8. seviye dediğim zamanlarda bir 8. seviye ile olan ilk dövüşünü kazandığını sonra o kadar antremana rağmen bir başka 8. seviye olan adam tarafından tavana çakıldığını hatırlatayım.
-Son bölümde Ustasının Ki'sini Yuriyi uyandıracak kadar, yani bütün usta Ki'sini alınca Vera seviyesine yani en az iki 9. seviye ile aynı anda dövüşebilecek seviyeye geldi. Ki bundan önce kafasını kullanıp rakibini sinirlendirerek iki 9. seviye alabilecek seviyedeydi teknik olarak. Ama bu güç seviyesinden değil rakibi sinirlendiren sokaka ağzından kaynaklanıyor. Hayatoyuda böyle kızdırıp dövüşmüştü ama ona karşı kazanamamıştı mesela.
Yarım adımın başka bir önemi var aslında. O teknik çok önemli bir plot point dediğimiz görevi taşıyor. Dikkat edersen bizimkiler-Rudlar diyeyim- hep kritik anlarda bu yarım adımı kullandığı geçti. Neden sence? Çünkü belli ki yarım adımı öğrendiği adam her ne kadar bu birleşimciler ve gelenekciler arasındaki çekişmeyle ilgilenmediğini iddia etsede aslında gelenekcilere karşı bir sempati besliyordu. Çünkü bizim eleman daha okulda yokken Rudgiller bu tekniği kullanıyordu. Ama tabii manganın kaderi yüzünden arkasında ki tam motivasyonu öğrenemedik. Ama kısaca o tekniğin özelliği bizim eleman için hikayeye koyulmuş gibi görünmesine rağmen aslında Rudlar için koyulmuş bir teknik. Ayrıca "Ana karakter naapar eder en ters tekniği bile öğrenir" klişesini yıkan bir hikaye unsuru. Hele yarım adımı kimin ne zaman yaptığına bakarak aslında kimin hangi tarafta olduğunu da çözebilirsin. Mesela Chun birader-maskeli arkadaş- tamda yıllar sonra gelip Rudlar ile konuştuktan sonra ilk kez kullanıyor tekniği Madokaya karşı.
Son dediklerinde kastettiğini pek anlamadım açıkçası. Neden dışarı çıktıklarını mı soruyorsun? Neden Honsenin okuldan ayrılmadığını mı?
Her ne soruyorsan son 10-15 bölümün seriyi bitirmek üzere hızlanmış olduğunu bu yüzden maalesef bütün manganın içine ettiğini hatırlatırım öncelikle. Yani oralara takılma bence. Normalde uzun uzun işlendikten sonra gelmemiz lazımdı oralara ki bu kadar karışık olmasın. Yine de elimden geldiğince açıklamaya çalışırım tam olarak merak ettiğin noktayı.
Son düzenleme:
