Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Anket] Tayfadaki En Acıklı Hikaye

Tayfadaki En Acıklı Hikaye Kime Ait?


  • Kullanılan toplam oy
    80
Yalan mı? Yasopp evden ayrılmasaydı belki daha farklı bir karaktere sahip olabilirdi Usopp. Ama adam naptı? Adalarda parti vermek kafayı çekmek için evden ayrıldı. Hadi dövüşseler savaşsalar uğraşsalar bir şey demeyecem de en son düğündelerdi :S
Sonuna kadar haklısın, bazen Usopp'a söverken aklıma babası geliyor ve üzülüyorum.
 
Robin anasını bulduğu gün kaybetti diye "yazık" diyenlerin, bizzat anası babası tarafından ölmesi için denize atılan, daha sonra baba olarak bellediği Tom'un saçma şekilde idam edilerek ondan koparılmasına ne diyorlar?
 
Robin bence. Daha çocukken o kadar acı çekmiş olması robinin gecmisini brookunkinden daha acıklı yapıyor . Mesele ana baba değil sadece; huzur yok güvenlik yok , yasamaya hakkı yok.
 

mrso

1. Brook 2.law 3.Nico Robin 4.Nami - bu sıralama yıllara göreve yaşadıklarına göre verdim. Brook 25 sene kimseyi görmeden yaşıyor. law tanığıdığı herkez ölüyor ve tekrardan sevdiği bir adam daha ölüyor. aynı şelide nico robinde tanıdığı herkez ölüyor. Nami law la nico robin bakınca biraz daha geride kalıyor bence
 
Robin anasını bulduğu gün kaybetti diye "yazık" diyenlerin, bizzat anası babası tarafından ölmesi için denize atılan, daha sonra baba olarak bellediği Tom'un saçma şekilde idam edilerek ondan koparılmasına ne diyorlar?
Onada çile diyorlar lakin Robin sadece anasını kaybetmedi Halkını kaybetti bildiği tanıdığı herkes katliama uğradı hatta ohara adasını dünya hükümetine bağlı birbirinden ayrı milletlerden biri olarak düşünürsek bağlı olduğu dünya hükümeti tarafından soy kırıma uğradı bile denilebilir...

Hemde sekiz yaşındayken gözlerinin önünde bütün sevdikleri tanıdıkları hayatında ki herkes... Franky nin durumuda tabiki üzücü lakin bana göre asla Robin kadar değil...

Dediğim gibi yukarda çok ayrıntılı açıkladım kendimce Robin in durumunu... Çocukken yaşadığı onca şeyin yükü hala omuzlarında olduğundan en mutlu halinde bile karamsar bir karakter Robin ki Oda her fırsatta bunu belli ediyor komiklik yapmak için bile olsa...
 
Onada çile diyorlar lakin Robin sadece anasını kaybetmedi Halkını kaybetti bildiği tanıdığı herkes katliama uğradı hatta ohara adasını dünya hükümetine bağlı birbirinden ayrı milletlerden biri olarak düşünürsek bağlı olduğu dünya hükümeti tarafından soy kırıma uğradı bile denilebilir...

Hemde sekiz yaşındayken gözlerinin önünde bütün sevdikleri tanıdıkları hayatında ki herkes... Franky nin durumuda tabiki üzücü lakin bana göre asla Robin kadar değil...

Dediğim gibi yukarda çok ayrıntılı açıkladım kendimce Robin in durumunu... Çocukken yaşadığı onca şeyin yükü hala omuzlarında olduğundan en mutlu halinde bile karamsar bir karakter Robin ki Oda her fırsatta bunu belli ediyor komiklik yapmak için bile olsa...
Franky, Güney Mavi doğumlu biri. Adamı Robin'in yaşlarında iken Grand Line'da atıyorlar. Nice güçlü korsan tayfalarının bile canlı dönemediği bir denize. Yani onun da Robin'den çok bir farkı yok. Robin'in omuzlarında şu an hiçbir şey yok. Güvenebileceği dostları, Saul'un bulacağını söylediği arkadaşları var. Karamsar olması için hiçbir nedeni kalmamış yani artık. Senin bakış açına göre, Nami'nin durumunun daha ağır olması gerek normalde, ama nedense Robin daha baskın geliyor.
 
Franky, Güney Mavi doğumlu biri. Adamı Robin'in yaşlarında iken Grand Line'da atıyorlar. Nice güçlü korsan tayfalarının bile canlı dönemediği bir denize. Yani onun da Robin'den çok bir farkı yok. Robin'in omuzlarında şu an hiçbir şey yok. Güvenebileceği dostları, Saul'un bulacağını söylediği arkadaşları var. Karamsar olması için hiçbir nedeni kalmamış yani artık. Senin bakış açına göre, Nami'nin durumunun daha ağır olması gerek normalde, ama nedense Robin daha baskın geliyor.
Ama bak sen dediklerime yarım yarım cevap veriyosun... Ben sana her cevap vermemde baştan hepsini tekrar mı yazmam lazım =) Nami nin durumuda bana göre Brooktan ve franky den daha acı lakin Robin kadar değil...

Robin diyorum , Sen Brook dediğin zaman ; brook belkide 8 yaşında kısa donla top peşinde koşarken robin neler yaşadı dedim , en azından brook arkadaşlarıyla bir ömür geçirdi üstelik çok sevidiği laboon nun da ölmediğini ümit ediyordu ki ölmedi dedim Robin ne yapsın ümit edebilecek bile bir durumu yoktu kızın dedim...

Luffy zoro ve diğer tayfa üyelerininde ana babası yoktu dedin
... Bende dedim ki bu adamlar analarını babalarını hiç tanımamışlar ki bir özlem hissetsin anası babasını keza ailesini kendini bildiğinden beri tanımayan bir çocuk bunun eksikliğini hisseder tabiki ama ailesini bilen tanıyan sonra bırakıp gidiler yıllar sonra tekrar bulmuşken kaybeden bir çocuğun yani hasretlik çekmiş bir çocuğun durumu farklıdır çok daha kötüdür. Filistinde ki ailesi ölen o çocuklara benzer bu açıdan.

Frankyi anası babası atmış ölüme terketmiş dedin ;
Onada çile diyorlar lakin Robin sadece anasını kaybetmedi Halkını kaybetti bildiği tanıdığı herkes katliama uğradı hatta ohara adasını dünya hükümetine bağlı birbirinden ayrı milletlerden biri olarak düşünürsek bağlı olduğu dünya hükümeti tarafından soy kırıma uğradı bile denilebilir... Dedim.

Şimdide karamsar olmaması için hiçbir neden kalmadı diyorsun , yaşadığı ülkesi yok edilen , anası babası ve sevdikleri katledilen hatta milleti soykırıma uğrayan bir kız çocuğunun karamsar olmaması için hiç bir neden kalmadı he mi ? Mangada bazı yerlerde hala karamsarlığı ön plandadır Robin nin karakter olarak bakarsak.

Franky nin çektiğide az değil tabiki ama burda durumun güçlüğünden zorluğundan bahsetmiyoruz pek , asıl konu yaşanılan acı ! Anan Baban seni sevmiyor seni defediyolar hatta denize atıyolar sende sevmezsin en fazla önüne bakarsın ki franky kendine başka bir aile buldu çocukluk yıllarında.. Onlarıda kaybetti sonra ama kaç yıl kafası rahat mutlu yaşadı...

Naminin durumu Franky den ve Brookdan daha acı bana göre ama Robin ile kıyaslanamaz ki sonuçta Namide adasını kurtardı savaştı ve tayfanın yardımıyla intikamını aldı hatta direk Luffy aldı da Namide savaştı tabi elinden geldiğince uğraştığı didindiği zamandan bahsediyorum savaştı derken =)

Robin nin adasının düşmanı dünya hükümetiydi engelleyebilecek kim vardı geldileeer soykırım yaptılaar ve arkalarına bakmadan gittiler. Nami nin en azından adasını kurtarmak için bir ümidi vardı o çocuk yaşında... Aynı yaştaki Robin neyi ümid edecekti ?

Robin nin o yaşta yaşadığı dehşet farklı bir durum kardeşim çok farklı , katliamdan sonra büyüyünceye kadar ne şekilde yaşamayı becerdi neler çekti kim bilir... Çekmese rahat yaşasaydı bile gene Robin derdim çünkü başına gelen olay gerçekten çok kötü. Düşünsene yaşadığın şehirdeki insanların hepsini gözünün önünde öldürüyolar
 
Son düzenleme:
Brook diyorum ben.
Ailem dedigin adamlar.gozlerinin onunde hastaliktan zehirden oluyor ve hic bir sey yapamiyorsun.Olmeden once Laboon icin sarki soyleyip kaydediyorsun ve bunu Brook a veriyorsun.Belki de hayatindaki tek amaci bu,adamin.Oldukten sonra 1 yil ruh halinde dolasiyorsun ve anca buluyorsun bedenini.Ailem dedigin adamlarin kemiklerini tabutlara sen koyuyorsun.Dumen kirik oldugundan hic bir yere gidemeyip 50 sene orada kaliyorsun.
50 sene 50.Yalnizlikla gecen 50 sene.Luffy bile Ace e olurum ama yalniz kalmam diyor dolayli yoldan.
 
Ama bak sen dediklerime yarım yarım cevap veriyosun... Ben sana her cevap vermemde baştan hepsini tekrar mı yazmam lazım =) Nami nin durumuda bana göre Brooktan ve franky den daha acı lakin Robin kadar değil...

Robin diyorum , Sen Brook dediğin zaman ; brook belkide 8 yaşında kısa donla top peşinde koşarken robin neler yaşadı dedim , en azından brook arkadaşlarıyla bir ömür geçirdi üstelik çok sevidiği laboon nun da ölmediğini ümit ediyordu ki ölmedi dedim Robin ne yapsın ümit edebilecek bile bir durumu yoktu kızın dedim...

Luffy zoro ve diğer tayfa üyelerininde ana babası yoktu dedin
... Bende dedim ki bu adamlar analarını babalarını hiç tanımamışlar ki bir özlem hissetsin anası babasını keza ailesini kendini bildiğinden beri tanımayan bir çocuk bunun eksikliğini hisseder tabiki ama ailesini bilen tanıyan sonra bırakıp gidiler yıllar sonra tekrar bulmuşken kaybeden bir çocuğun yani hasretlik çekmiş bir çocuğun durumu farklıdır çok daha kötüdür. Filistinde ki ailesi ölen o çocuklara benzer bu açıdan.

Frankyi anası babası atmış ölüme terketmiş dedin ;
Onada çile diyorlar lakin Robin sadece anasını kaybetmedi Halkını kaybetti bildiği tanıdığı herkes katliama uğradı hatta ohara adasını dünya hükümetine bağlı birbirinden ayrı milletlerden biri olarak düşünürsek bağlı olduğu dünya hükümeti tarafından soy kırıma uğradı bile denilebilir... Dedim.

Şimdide karamsar olmaması için hiçbir neden kalmadı diyorsun , yaşadığı ülkesi yok edilen , anası babası ve sevdikleri katledilen hatta milleti soykırıma uğrayan bir kız çocuğunun karamsar olmaması için hiç bir neden kalmadı he mi ? Mangada bazı yerlerde hala karamsarlığı ön plandadır Robin nin karakter olarak bakarsak.

Franky nin çektiğide az değil tabiki ama burda durumun güçlüğünden zorluğundan bahsetmiyoruz pek , asıl konu yaşanılan acı ! Anan Baban seni sevmiyor seni defediyolar hatta denize atıyolar sende sevmezsin en fazla önüne bakarsın ki franky kendine başka bir aile buldu çocukluk yıllarında.. Onlarıda kaybetti sonra ama kaç yıl kafası rahat mutlu yaşadı...

Naminin durumu Franky den ve Brookdan daha acı bana göre ama Robin ile kıyaslanamaz ki sonuçta Namide adasını kurtardı savaştı ve tayfanın yardımıyla intikamını aldı hatta direk Luffy aldı da Namide savaştı tabi elinden geldiğince uğraştığı didindiği zamandan bahsediyorum savaştı derken =)

Robin nin adasının düşmanı dünya hükümetiydi engelleyebilecek kim vardı geldileeer soykırım yaptılaar ve arkalarına bakmadan gittiler. Nami nin en azından adasını kurtarmak için bir ümidi vardı o çocuk yaşında... Aynı yaştaki Robin neyi ümid edecekti ?

Robin nin o yaşta yaşadığı dehşet farklı bir durum kardeşim çok farklı , katliamdan sonra büyüyünceye kadar ne şekilde yaşamayı becerdi neler çekti kim bilir... Çekmese rahat yaşasaydı bile gene Robin derdim çünkü başına gelen olay gerçekten çok kötü. Düşünsene yaşadığın şehirdeki insanların hepsini gözünün önünde öldürüyolar
Brook arkadaşları ile bir ömür geçirdi demişsin de, adam 38 yaşında ölmüş. Öyle bir diyorsun ki sanki yaşlı bir adamken ölmüş gibi. Bu adam gözlerinin önünde en sevdiği insanları kaybetmiş, daha sonra da o insanların kemiklerinin başında, karanlık bir denizde 50 koca yıl yalnız kalmış. Bu öyle hafife alınabilecek bir zaman değil. 50 yıl dediğin, kocaman bir ömürdür. 50 yıl insan görmemek, kimse ile konuşamamak, kimse ile bir şeyi paylaşamamak ve en kötüsü ölememek kolay mı sence?

Usopp'u babası bırakıp gitmiş, anası da gözünün önünde yavaşça ölmüş. Buna bahanen de Usopp'un köyündeki insanların yaşıyor olmasıdır muhtemelen. Nami'nin de bütün köyünü korsanlar katletti, Bell-mére onu oradan kurtardı. Buna bahanen de Nami'nin o zamanlar bebek olması ve ailesini hatırlamamasıdır muhtemelen.

Sen kafanda karar vermişsin "Robin çok sıkıntı çekti" diye, ne desek boş o yüzden. Clover falan neyse de, Robin'i Ohara'da seven kimse yoktu zaten. Herkesin dalga geçtiği, ötelediği biriydi. Onların ölümü Robin'in umrunda bile olmamıştır. O sadece Clover, diğer bilginler ve anasına üzülmüştür, hepsi bu kadar. Öyle bir yazmışsın ki, başına gelenlerden önce çok mutlu bir hayatı varmış da, şehri yok edilince böyle bir sefaletin içine düşmüş.

Bu saçma tartışmayı uzatmak niyetinde değilim. Filistinli çocuklara falan bağlamışsın olayı, kurgu bir karakter ile gerçeği karşılaştırmak zaten abes. Sorduğun sorunun benzerini ben sorayım; 50 yıl boyunca yalnız başına karanlık bir hücrede sevdiğin insanların kemikleri arasında yaşadığını düşünsene.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık