Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Sevdiğiniz Şiirler

Ağlasa âşık belâ-yı hecr ile nâlân olup
Gözlerinden akan anun yaş yerine kan olup

Geh cefâ kûhı gubârından örünse kisveti
Geh belâ vadisini geşt eylese üryân olup

Her ne denlü cevrler görse vefalar eylese
Her ne denlü gülseler hâline ol giryân olup

Râz-ı aşkı aşikâr etmeğe takat bulmasa
Sinesinde nâvek-i dil-dûzlar pinhân olup

Dilberinden rahme er olmazsa ol dil hastaya
Kimseler derdine derman edemez imkan olup

Gam beyabanına her gün eylese seyr ü sefer
Her gece mihnet- serâ-yı firkate mihmân olup

Verseler mülki cihanın tac-u taht-ı devletun
Avnî köyün terkin etmez başına sultan olup


Günümüz Türkçesiyle:

1-Âşık dediğin ayrılık ateşiyle ağlamalıdır, o derece ki gözlerinden yaş yerine kan akması gerekir.
2-Âşık ya (Ferhat gibi) cefa dağının tozlarıyla giyinmelidir, ya da (Mecnun gibi) çölde giyinmeden dolaşmalıdır.
3-Her ne kadar eziyet görse, ıstırap görse, herkes ona alay ederek gülse de âşığın vefası artmalı, âşık sadakatten ayrılmamalıdır.
4-Aşkın sırrını açık etmek ayıptır, zaten aşık da bunu yapmak istemez ama buna gücü yetmese bile sinesine yediği oklar sebebiyle rahat nefes alıp onu da yapamamalı, istese de o sırrı verememeli.
5-Eğer sevgilisinden kişi bir lütfa kavuşmazsa onun derdine kimseler derman olamaz. (Hiçbir ilaç onu iyi edemez.)
6- Aşığın hem gecesi hem gündüzü eziyet olursa ancak öyle kayda değer olur.
7- Dünyanın tacını, tahtını, saltanatını, tamamını bana verseler ey sevgili,
senin köyünün çevresini terk edip de o tacı başıma alıp bahtiyarlık taslamam.

-Avni (Fatih Sultan Mehmet)
 
Son düzenleme:
Bu dünya geçit yeri
Çift kapılı han kızım
Kurulduğundan beri
Geçiyor kervan kızım

Gençlik bahar gibidir
Emeksiz meyve verir
Bunun kadrini bilir
Sahibi irfan kızım

Akıl gençlik ve sıhhat
Büyük devlet hakikat
Elde iken bu fırsat
Ukbayı kazan kızım

Bizden evvel gelenler
Gittiler birer birer
Gelen gidermiş meğer
Ölürmüş doğan kızım

İnsan ömrü muazzez
Geçen gün geri gelmez
Allah aşığı ölmez
Ebedi inan kızım

Aleme ibretle bak
Gafillerden dur uzak
Alnı açık kalbi pak
Olmalı insan kızım

Bir şeyden etme nefret
Hepsinde var bi hikmet
Hoş görmeye gayret et
Eyleme isyan kızım

Bir gölgedir bu alem
Her şeyin sonu adem
Tefekkür et dem be dem
Unutma aman kızım

Olma dünya talibi
Bu his öldürür kalbi
Tekdir mülkün sahibi
O’nundur cihan kızım

Oyuncaktır mal para
Gönül verme onlara
Durma Allah’ı ara
Bulur arayan kızım

Olacak neyse olur
Her şey yerini bulur
İnananlar kurtulur
Kederden gamdan kızım

Kalbe hiç koyma keder
Hak aşkını kıl rehber
Allah her zaman eder
Bizi imtihan kızım

Taklit etme kimseyi
Bilerek yap her şeyi
Unutma hiç gayeyi
Bir an bir zaman kızım

Şekle hiç verme değer
Manaya eyle sefer
Hak indinde muteber
Olan şey iman kızım

Hiç kimseye tutma kin
Ne incit ne de incin
İyilik yap HAK için
Buldukça imkan kızım

Tok gönüllü, tok gözlü
Manalı,güzel sözlü
Her zaman güleryüzlü
Olur Müslüman kızım

Dinleme boş kelamı
Bil helali, haramı
İyi anla islamı
Geçmeden devran kızım

Mesneviyi çok oku
Kur’anın bir şerhi bu
Manada yok hududu
Hak dostu yazan kızım

Dünyayı bir rüya bil
İyi düşün kıl tahlil
Çünkü burası değil
Bizlere vatan kızım

Öz ve kısa söyledim
Zaten o anlar dedim
Bu sözleri eyledim
Sana armağan kızım

Bir şeyim yok öksüzüm
Dünyayı görmez gözüm
Sensin varlığım, özüm
Bedenimde can kızım

-Veysel Öksüz
 
Bu dünya geçit yeri
Çift kapılı han kızım
Kurulduğundan beri
Geçiyor kervan kızım

Gençlik bahar gibidir
Emeksiz meyve verir
Bunun kadrini bilir
Sahibi irfan kızım

Akıl gençlik ve sıhhat
Büyük devlet hakikat
Elde iken bu fırsat
Ukbayı kazan kızım

Bizden evvel gelenler
Gittiler birer birer
Gelen gidermiş meğer
Ölürmüş doğan kızım

İnsan ömrü muazzez
Geçen gün geri gelmez
Allah aşığı ölmez
Ebedi inan kızım

Aleme ibretle bak
Gafillerden dur uzak
Alnı açık kalbi pak
Olmalı insan kızım

Bir şeyden etme nefret
Hepsinde var bi hikmet
Hoş görmeye gayret et
Eyleme isyan kızım

Bir gölgedir bu alem
Her şeyin sonu adem
Tefekkür et dem be dem
Unutma aman kızım

Olma dünya talibi
Bu his öldürür kalbi
Tekdir mülkün sahibi
O’nundur cihan kızım

Oyuncaktır mal para
Gönül verme onlara
Durma Allah’ı ara
Bulur arayan kızım

Olacak neyse olur
Her şey yerini bulur
İnananlar kurtulur
Kederden gamdan kızım

Kalbe hiç koyma keder
Hak aşkını kıl rehber
Allah her zaman eder
Bizi imtihan kızım

Taklit etme kimseyi
Bilerek yap her şeyi
Unutma hiç gayeyi
Bir an bir zaman kızım

Şekle hiç verme değer
Manaya eyle sefer
Hak indinde muteber
Olan şey iman kızım

Hiç kimseye tutma kin
Ne incit ne de incin
İyilik yap HAK için
Buldukça imkan kızım

Tok gönüllü, tok gözlü
Manalı,güzel sözlü
Her zaman güleryüzlü
Olur Müslüman kızım

Dinleme boş kelamı
Bil helali, haramı
İyi anla islamı
Geçmeden devran kızım

Mesneviyi çok oku
Kur’anın bir şerhi bu
Manada yok hududu
Hak dostu yazan kızım

Dünyayı bir rüya bil
İyi düşün kıl tahlil
Çünkü burası değil
Bizlere vatan kızım

Öz ve kısa söyledim
Zaten o anlar dedim
Bu sözleri eyledim
Sana armağan kızım

Bir şeyim yok öksüzüm
Dünyayı görmez gözüm
Sensin varlığım, özüm
Bedenimde can kızım

-Veysel Öksüz
bu şiir fazla kendini kurtarmaya odaklanmamış mı :S hatta kendini kurtarmaya çalışmaktan başka işlere sıra bulamayacaksın der gibi olmuş. gafillerden uzak dur demesi mesela, neden birlik olma yoluna engel koşmuş ki :S paylaşmak yerine at yarışı kafasında geçmiş tüm dizeler. bu bencillikten doğuyor ne doğuyorsa bence. her koyun kendi bacağından asılır mottosu ile mi gönderdi bizi allah, öyleyse neden hepimizi aynı yere gönderdi, birbirimizle yüzleştiğimiz bu yerde sadece kendimizi kurtarmayı düşünürsek o zaman insanı kamil olmanın, o sıfatların anlamı ne :S kendimizi kurtarmayı değil kendimizden kurtulmayı düşünmemiz lazım sanırım :T neyse eyv doc
 
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.

William Shakespeare
 
bu şiir fazla kendini kurtarmaya odaklanmamış mı :S hatta kendini kurtarmaya çalışmaktan başka işlere sıra bulamayacaksın der gibi olmuş. gafillerden uzak dur demesi mesela, neden birlik olma yoluna engel koşmuş ki :S paylaşmak yerine at yarışı kafasında geçmiş tüm dizeler. bu bencillikten doğuyor ne doğuyorsa bence. her koyun kendi bacağından asılır mottosu ile mi gönderdi bizi allah, öyleyse neden hepimizi aynı yere gönderdi, birbirimizle yüzleştiğimiz bu yerde sadece kendimizi kurtarmayı düşünürsek o zaman insanı kamil olmanın, o sıfatların anlamı ne :S kendimizi kurtarmayı değil kendimizden kurtulmayı düşünmemiz lazım sanırım :T neyse eyv doc
Veysel Öksüz merhumun senin dediğin ölçüde çok şiirleri de vardır. Ama kastettiğin şeyler kişiye ve hatta zaman, ortam ve mekana göre önceliği değişebilecek şeyler.
Bir örnek vereyim; İmamı Azam hz. bir gün oğluna tartışmayı yasakladığını söyler. Oğlu babasına "sen ki bir çok ilmi tartışmayla ömrünü geçirirken neden bana bunu yasaklıyorsun" deyince Hazret "ben biriyle tartışırken başımda bir kuş varmış da onu rahatsız etmemeliyim gibi tartışıyorum lakin sen tartışmayı kazanmak adına neredeyse adamı küfre sokacaksın" minvalinde bir cevap verir.
Mücadele, anlatım, tebliğ önemli ama ölçüsü ve faydası nasıl olur bu da önemli. İhtimal ola ki Öksüz merhum kızını tanıdığı ölçüde ona böyle nasihat etmiştir.
İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdu:

"Benden önce Allah'ın gönderdiği her peygamberin mutlaka ümmetinden havarîleri ve arkadaşları olmuştur. Bunlar onun sünnetiyle amel ederler, emirlerini de yerine getirirlerdi. Sonra, bu peygamberlerin ardından öylesi kötüler zuhûr etmişti ki, yapmadıklarını söyleyip, kendilerine emredilmeyeni de yapmışlardır. Kim bu güruhla eliyle mücahede ederse mü'mindir. Kim onunla diliyle mücahede ederse o da mü'mindir. Kim de onlarla kalbiyle mücahede ederse o da mü' mindir. Bunun gerisine, artık zerre miktar iman yoktur." [Müslim, İman 80, (Enfâl, 8/25)]
"Bayram hutbesini okuma işini namazdan öne alanın ilki Mervan'dır. O, bu işe tevessül edince cemaatten birisi ayağa kalkarak: 'Yanlış iş yapıyorsun, namazın hutbeden önce kılınması gerekir.' dedi. Mervan: 'Artık o usül terkedildi.' diyerek devam etmek istedi. Ebu Saîdu'l-Hudrî ortaya atılarak: 'Bu adam, üzerine düşen uyarma vazifesini yaptı. Zira ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim:

"Sizden kim (sünnetimize uymayan) bir münker görürse (seyirci kalmayıp) onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse lisanıyla düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu kadarı imanın en zayıf mertebesidir." [Melâhim 17, (4340); Müslim, İman 78 (49); Ebu Dâvud; Salâtu'l-İydeyn 248 (1140); Tirmizî, Fiten 11 (2173); Nesâî, 17 (8, 111); İbnu Mâce, Fiten 20, (4013)]
 
Dünyanın En Tuhaf Mahluku
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

Nazım Hikmet
 
Son düzenleme:
Dünyanın En Tuhaf Mahluku
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
Nazım Hikmet de yazsana cane altına :D
Hayali'ye de atıfta bulunmuş.
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Cihân-ârâ cihân içindedür ârâyı bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredür deryayı bilmezler

-Hayali
 
Veysel Öksüz merhumun senin dediğin ölçüde çok şiirleri de vardır. Ama kastettiğin şeyler kişiye ve hatta zaman, ortam ve mekana göre önceliği değişebilecek şeyler.
Bir örnek vereyim; İmamı Azam hz. bir gün oğluna tartışmayı yasakladığını söyler. Oğlu babasına "sen ki bir çok ilmi tartışmayla ömrünü geçirirken neden bana bunu yasaklıyorsun" deyince Hazret "ben biriyle tartışırken başımda bir kuş varmış da onu rahatsız etmemeliyim gibi tartışıyorum lakin sen tartışmayı kazanmak adına neredeyse adamı küfre sokacaksın" minvalinde bir cevap verir.
Mücadele, anlatım, tebliğ önemli ama ölçüsü ve faydası nasıl olur bu da önemli. İhtimal ola ki Öksüz merhum kızını tanıdığı ölçüde ona böyle nasihat etmiştir.
göreliliği yok sayan yok zaten canım. kızını tanıdığını varsayıp öğüt vermesi bence haksızlık yaptığı anlamına gelir, keza birini tanıdığını sanmak ona haksızlık etmektir, sınır çizmektir. kızını tanıdığını gafletine düşmüş olabilir, kızını tanıyorsa bile katkıda bulunmak istediği gelişime ket vurmuş da olabilir bu içerikle, evet konudan hiç bahsetmeyerek. mesela bi sanatçının gelişmesi için eleştiri şarttır ister iç ister dış olsun, bazen insanların veya kendisinin övgüleri kişiyi yerinde saymaya zorlar, benliğini kandırır. benim bahsetmek istediğim de bu, bireyi kendi tekeline indirince irasyonalitesini yenmek için sadece kendi fikirlerine ulaşabilir, insan insan tanıdıkça açık fikirli olur, çok bağlamda derinleşir, kendine ulaşması, kendini öldürmesi daha kolay olur. imamı azamın yaptığını da iyi sayılabilir bocalamalardan bence. oğluna verdiği ders iyi, belki tomurcuklanacak çiçekleri kazanmak uğruna eziyorsun diye ders veriyor ama yıkıcılığın da kaçınılmaz olduğunu bilmeli. yıkıcılığın sadece kötülüğe değil iyiliğe de yönelten bi sıfat olduğunu bilmeli. oğlu kazanmak için konuşmasa da yıkıcı olabilir, görelilik var sonuçta, sıfatların hepsi yapıcı olmak zorunda değil. bi yere kadar alttan alabilirsin, hoşgörülü olabilirsin, anlamaya çalışabilirsin ama sonucundan korkuyorsun diye yıkıcı olmayacak değilsin. tokat yemek bazen içini boşatır bazen doldurur, neyi boşaltıp dolduracağını bilemezsin. dediğin gibi bu işlerin kadri önemli olabilir, fakat bu ölçünün ölçüsü ne herkes kendi içinde tartıyor. kişi kendini karanlıkta mumla arıyorken olacak iş değil, herkes paylaşacak ışığını, yakan ışık da yol gösterir sonuçta.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık