Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Geyik] Parodi Bölüm Analizleri (1109)

10/10 bölüm, bunu beğenmeyen gitsin Boruto okusun, o da kesmezse Naruto'yu baştan okuyabilir.

Panel panel analize geçelim;



Şu sahne ve askerlerin Luffy'ye saldırmaması, saldırı kararı alınca da üçten geriye doğru saymaları eleştirilmiş. Arkadaşlar, Luffy bir İmparator, farkında mısınız? Yeni imparator olmuş olsa dahi dünyanın en güçlü dört korsanından biri. Düşük rütbeli askerlerin ona saldırmaya çekinmelerinde ya da birbirlerine "sen önden git, bir şey olmazsa ben de gelirim" demelerinde hiçbir sakınca yok. Sanki adamlar amiral de saldırmaya çekiniyorlar, korkup kaçmadıklarına dua edin.



Burada Atlas, Bonney'ye istediği takdirde Barışseverler'in kendi emirlerini dinleyeceğinin bilgisini veriyor. Hatta Vegapunk, Bonney söz konusu olunca Barışseverler'i hemen saldırmamaları için programlamış. O yüzden emir gelmesine rağmen mal gibi bekliyorlar saldırmadan. Vegapunk dünyanın en zeki insanı olduğu için, bu unvanın hakkını vermiş. Adam çok daha önceden Beş Kadim'den birinin Bonney'yle aynı anda adada olabileceğini düşünerek önceden bu önlemi almış, bu adama aptal falan diyenlerin şimdi sesi çıkmıyor, gerçekten komik bir durum. Serapimler'de de benzer bir şeyi göreceğiz. Yeni kurulan tesisinde dinleme cihazları olabileceğini düşünemeyen ve yapacağı her şeyi tek tek anlatan Vegapunk, bunu mu akıl edemeyecek? En yüksek yetkiyi dünyanın baş düşmanlarına mı verecek? Lütfen.



Vegapunk'ın dehası bir kez daha kendini gösteriyor. Bonney, Barışseverler'e sadece "buradan kaçmamıza yardım edin" diyor, Barışseverler o kadar akıllılar ki, Denizciler'in onların adadan kaçmalarını engellediklerini düşünebiliyor ve inisiyatif alarak saldırıya geçebiliyorlar.



İşte, Oda'nın kalemini konuşturduğu bir panel. Hikayenin çok öngörülebilir olduğunu söyleyenler çok malum, hikaye öngörülebilir olsaydı Saturn'ün mal mal olanları izlemesi gerekirdi, ama gördüğümüz üzere boş durmamış ve saldırıya geçmiş. Oda seriyi bazen öngörülebilir yapıyor ki, böyle panellerde bizi şaşırtabilsin. Biz buna yazarlık diyoruz işte, bilmeyenler öğrensin.



Normalde ışık hızında hareket eden Borsalino'nun, düşen ekibi daha ne olduğunu bile anlamadan yok edebilmesi lazımdı, ama ilginç bir şekilde ağır davranıyor. Bunun nedeni saldırmak istememesi mi, yoksa önceden aldığı hasarlar yüzünden güçten düşmesi mi? Borsalino'nun geçmişine az da olsa inildi, o yüzden karaktere derinlik katmak amacıyla böyle bir yol izlemiş Oda. Borsalino hakili saldırı almayacak kadar Gözlem Hakisi'ne sahip birisi. Saldırıya geçtiği sırada Luffy'nin ayakta olduğunu ve kendisine saldıracağını biliyordu, bilerek yavaş hareket ediyor ki Luffy'nin kendine saldırmaya fırsatı olsun ve böylece aslında zarar vermek istemediği kişilere zarar vermek zorunda kalmasın. Bölümlerin geri kalanında Luffy'yle uğraşacak ve böylece Saturn'den "görevini niye yapmadın" diye fırça yemeyecek. Çok ince işlenmiş.



Luffy davulları çalıyor ve eğlenelim biraz diyor. Bu sahneyi "millet ölürken, Luffy eğlence derdinde" diye yorumlayanlar olmuş. Bu son derece sığ bir bakış açısı. Savaşlarda her zaman için moral yüksekliği önemlidir. Vegapunk' saldırı aldığı için moraller bozuk, bizimkiler üzgün. Böyle bir durumda saldırıya daha açık hale gelirlerdi, Luffy ise "ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" gibi rasyonel bir mantıkla olaya yaklaşarak kalanları kurtarmaya çalışıyor. Vegapunk ölmüşse, Saturn'ü dövmek onu geri getirmeyecek. O yüzden arkasına değil, önüne bakıyor. Eski Luffy böyle olgun davranışlar sergileyemezdi, Nika onu daha oturaklı biri haline getirmiş. Bu durum da hikayede böyle bir değişikliğe gidilmesinin ne kadar doğru bir tercih olduğunu gösteriyor.



Robotun hala uyanmamasına da laf edenler vardı. Bu robot davul sesinden güç alıyor. Eski bir şey olduğu için marş basmıyor, o yüzden bir süre zorlamak gerekiyor. Eski arabalar gibi düşünün. Nasıl onlar marşa basar basmaz çalışmıyor, bir süre zorlamak gerekiyorsa, bu robotta da aynı mantık var. Oda burada gerçek ve kurguyu harmanlayarak güzel bir iş çıkarmış. Robot hemen ayağa kalksa bu sefer de "kaç senedir orada duran robot hemen ayaklandı" denilecekti, insanları memnun etmek zor gerçekten.



Dorry ve Brogy'nin gelmesi de saçma bir durum değil. Bölümün başında olayı gazeteden gördüklerini söylüyorlar zaten. Çokbilmiş, Elbaf'a yakın bir yerde o yüzden hemen gelmiş olmaları sırıtmıyor. Hem böyle eski karakterleri görmek okurlarda nostaji yaratıyor.

Uzun lafın kısası bir tane bile boş paneli olmayan dolu dolu bir bölümdü. Oda bizleri hayal kırıklığına uğratmıyor ve yıllardır kendisini takip eden okurlarını doyurmasını biliyor.

Bu müthiş bölümü analiz ederken zorlandım, çünkü her bir paneli ayrı güzeldi.



Devler bugüne kadar hep eziklendiler. Yok "Buggy'nin yancısına yattılar", yok "Hajrudin, Luffy'nin normal yumruğuyla hastanelik oldu", yok "devlerin serideki tek işlevi büyük kum torbaları olmalarıdır" gibisinden söylemlerle karşılaştık. Arkadaşlar sizlerin gördüğü devler dandik devlerdi. Dorry ve Brogy'nin yenilme nedenleri tamamen 100 yıllık savaş yorgunluğuydu. Yorgun olmadıklarında Kid Korsanları'nın içinden nasıl geçtiklerini gördük. Burada da Yıkım Çağrısı'nı adeta küvette oyuncak gemilerle oynayan çocuklar gibi yarıp geçmiş ve adaya çıkmışlar. Gördüğünüz gibi devler o kadar boş değiller. Boş olsalar Koca Ana bunları ister miydi? Geniş düşünelim.



Arkadaş ve dostluğun yılmaz savunucusu olan Jinbe bir balıkadam olmasına rağmen dostu, yoldaşı, kan kardeşi Zoro için uçmayı öğrenmiş. Koşarak gitmesi halinde bazı şeylere geç kalacağını düşündüğünden uçarak gitmeye karar vermiş. One Piece serisi her zaman için dostluk ve arkadaşlığın önemini ve bunun için yapılacak fedakarlıkları okurlarına aşılamıştır. Bu panelde sevgili yazarımız Oda bizlere bir balığın bile dostu için hızlı bir evrimle uçmayı öğrenebileceğini göstererek serinin dostluk temasını bir kez daha pekiştirmiş.



İncelikle düşünülmüş paneller bütünü karşımızda. Zoro'yu sevmeyenler bu kısımları dalga amaçlı kullanıyor, fakat aslında bu dövüşün alt metni çok farklı. Lucci o kadar kolay devrilecek bir rakip değil. İki yıl önce de oldukça güçlü ve Şavaş Lordu dengi olarak görülen bir adamdı. Yeni hali hem haki biliyor hem de uyanmış meyve güçlerine sahip. Luffy iki sene önce Lucci'nin bu halini ne kadar ıkınırsa ıkınsın yenebilir miydi? Bu sorunun cevabı açık ve net bir şekilde "HAYIR", şimdiki Zoro da daha yeni iki yıl önceki Luffy'nin seviyesinden az daha güçlü olduğundan dövüşün böyle uzaması normal. Zoro hemen yenseydi, Zoro severler bunu Luffy'yi eziklemek için kullanacaktı. Oda böyle kafa kafaya giden bir dövüş çizerek fanların birbirlerine düşmelerini engelleme amacı gütmüş. Oda kadar okurlarını önemseyen bir mangaka daha göremezsiniz. Kıymet bilin lütfen. Ayrıca Lucci'nin realist sözleri de "One Piece çol çocuk mangası yea" diyenlere kapak niyetine olmuş.



Bölümdeki belki de en sevdiğim panel. Red King karakteri tıpkı adının yansıması gibi çok kral bir karakter. İlk çıktığında tipinden dolayı dalga malzemesi olmuştu, fakat bu bölümde gösterdiği liderlik vasıflarını seride başka kaç kişide gördük? Barışseverler düşman olmuş, Dev Savaşçı Korsanlar bir yandan saldırıya geçmiş ve durum Donanma'nın aleyhine dönmeye başlamışken bile soğukkanlılığını yitirmeden askerlerine emirler vererek savaşın seyrini düzeltmeye çalışıyor. Bu adamı filo amirali olarak görmemiz lazım ileride, ancak fan baskısı nedeniyle göremeyeceğiz. Red King bu fanlar yüzünden hakkı yenen bilmem kaçıncı karakter olacak, acınası bir durum gerçekten. Merak etme Red King reis, değerini bilenler de var.



Luffy, Nika gücünü aktif ettiği için her zaman Nika tasvirlerine uygun şekilde hareket ediyor dikkat ettiyseniz. Böylece bilmeyen bir mal bile görse onun Nika olduğunu anlayabilir. Oda yine ince düşünmüş. Bu sahnedeki diğer detaylar; Saturn'ün tüm bunlara rağmen öyle boş boş olayı izlemesi, Vegapunk orada ölürken kimsenin onu umursamaması. normalde hiçbir şekilde hareket etmemesi gereken Kuma'nın rahat rahat takılması... Rönesans tablosu gibi resmen.



Geçen bölümde Luffy'nin Vegapunk'ın yaralanmasını umursamadığı konusu gündem olmuştu. Sol alt panele dikkat edelim. Luffy form değiştirince saçları gözlerinin önüne geliyor ve etrafını iyi göremiyor. Vegapunk hemen Bonney'nin arkasında yatmasına rağmen Luffy'nin "Vegapunk'a ne oldu?" diye sorması bunun açık bir kanıtı. Jayicraat Saturn yine en güçlü saldırısı olan "Yaşamaya hakkınız yok" lafını söylüyor, ama Nika'nın varlığı nedeniyle saldırısı işe yaramıyor. Bonney de "bana vuran buydu, abi" duruşuyla Saturn'ü Nika'ya şikayet ediyor.



Nika sayesinde Saturn belası defedilince, bizimkilerin aklına Vegapunk'ın ölmekte olduğu geliyor ve hepsi ona yöneliyor. Bonney burada belki de arkın en iyi repliğini söyleyerek ölen adama "Gidelim" diyor. Vegapunk gibi ufak tefek birini çok rahat taşıyabilecek biri olan Franky ise Vegapunk'ı hiç sallamadan Bonney'ye gitmeleri gerektiğini söylüyor. Franky görmüş geçirmiş biri olduğundan Vegapunk'ın öleceğini anlamış ve çözüm odaklı hareket ediyor. Birkaç sayfa önce Lucci'nin ölü yoldaşlarla ilgili dediklerini hatırladınız mı? Oda bu işi yapıyor.



Borsalino'nun bilmem kaç bölümdür süren öldürme girişimi numarası bir kez daha karşımızda. Sağ üst panelde Borsalino'nun parmaklarına bakın. Normalde delme saldırısı yapacağı zaman parmak işareti yaparak lazer gönderen adam, ne hikmetse bu sefer "topsun oğlum sen" hareketi yaparak lazer atıyor. Bu lazer de nasıl oluyorsa Sanji tarafından durduruluyor. Borsalino yalandan yere şaşırmış numarası yapıyor ki, asıl niyeti kimse tarafından anlaşılmasın. Kurnazlık seviyesi arşa çıkmış. Sahneleri doğru yorumlayalım.



Ölen Vegapunk'ın yine kimsenin umurunda olmadığı bir sahne bizlerle. Lucci'nin sözleri bir kez daha anlam kazandı, değil mi? Nika orada her zamanki gibi gülüp eğleniyor ve "ölenle ölünmez" mantığıyla keyfine bakıyor. Sanji ise efkardan bir sigara yakıyor ve aslında olayla bir alakası olmamasına rağmen Borsalino'ya bilenmiş hareketler sergiliyor. Buradaki olayı da Oda çok iyi bir yere bağlayacak, kısa bir süre sabredin.



Bundan bir sahne önce ayakta duran Van Augur, koskoca Beş Kadim'den birinin önünde rahatça oturmuş keyfine bakıyor. Büyüklüğe iyi bakın dememe gerek yok, çünkü bu büyüklüğü görmemek imkansız. Jayicraat Saturn adamın gözüne bakarak kafa patlatmak gibi bir saldırıya sahipken, bir İmparator'un iki as adamının üstüne basarak onlara zarar verebileceğini düşünüyor. Kafa patlama saldırısını bu sahneden önce Nika'ya yapmıştı. Manası mı bitti, yoksa skillin dolma süresini mi bekliyor, onu bilemiyoruz. Fakat ilerleyen bölümlerde bunun da cevabını alacağımıza eminim.

Bu haftalık bu kadar, haftaya görüşmek üzere.

1108 bölüm çizimleriyle göz dolduran, hikayede yaptığı beklenmedik dönüşlerle okurları coşturan bir bölümdü.



İçinde Caribou, Augur ve Devon'un olduğu şu çizim harikası panele bir bakar mısınız? Burada bahsettiğim şey Augur'un çöp gibi çizilen sağ ayağı, karalamadan hallice duran Devon çizimi ya da Caribou olduğunu bilmesek kim olduğunu anlamayacağımız Caribou çizimi değil. Arka plandak çalılıkların ve ağaçların harika bir perspektifle çizilmiş olması. Ağaç dalları özenilerek çizilmiş, gölgelemelere son derece dikkat edilmiş.



Yıkım Çağrısı kapsamında adaya yağmur gibi top güllesi yağarken, bina boyundaki devler sanki pikniğe çıkmış gibi rahatça geziyorlar. Geçtiğimiz bölümlerde devlerin gücüne yapılan vurgu, bu bölümde bir kez daha gözümüze sokulmuş. Dorry ve Brogy, bir Kadim ve bir Amiral'in olduğu ortama racon kesmeye gidiyorlar adete. Adamlar İmparator tayfasından farksız, şu sahnelerin üstüne yorum yapmaya gerek yok.



Muhteşem çizimler devam ediyor. İlk paneldeki kişi Doll, o olduğunu bilmesek kaç kişi onun Doll olduğunu anlayabilirdi? Oda okurları üzerinde gizem yaratmayı gerçekten çok seviyor. İkinci panelde ise orada olduğunu bilmeseniz, devin bir elinde Franky'yi diğer elinde de Kuma'yı tuttuğunu anlayabilir miydiniz? İşine aşık bir mangaka böyle şeyler yapıyor, diğerlerinin feyz alması lazım aslında, neyse.



Sanji övmek için hevesle bekleyen arkadaşlar istediklerini alamayınca şu panel yokmuş gibi davranıyorlar. Borsalino, Sanji'nin ağzına tekmeyi yapıştırmış ve kan getirmiş. Hayal kırıklığına uğramış olabilirsiniz, fakat objektif olunuz lütfen. "Sanji'nin kucağında Vegapunk vardı, yoksa darbe almazdı" diye savunma yapacak arkadaşlar panele iyi baksınlar, Vegapunk falan yok.



Saturn neredeyse gösterildiği zamandan bu yana sürekli eziklendi. "Bundan farkı yok" denildi, işte bu sahne bu lafı diyenlere cevap niteliğinde çizilmiş bir sahne. Tek tek sayınız, Saturn yaptığı saldırılarla tam beş kere tanrının yeryüzündeki gölgesi olan bir varlığı yer değiştirmeye zorluyor. İmparator ya da üstü seviye olmayan birinin bunu başarabilmesi mümkün mü? Lucci'de bile sadece kafasını oynatan Nika, bu sefer tamamen saldırılardan kaçınmak zorunda kalıyor. Dikkat ediniz Saturn daha uyanışlı saldırı yapmadı, haki kullanmadı, melez forma falan girmedi. Temel gücüyle neler neler yapıyor, bir de kendini güçlendirdiğinde seyir zevkimiz tavan yapacak.



Ark başından beridir "Kötüleri bile öldüremeyen Oda, iyi (?) bir karakter olan Vegapunk'ı asla öldürmez", "Vegapunk bu ark ölsün, Taksim'de işe çıkarım", "Oda, Vegapunk'ı öldürsün, seriyi bırakırım" diyen kişiler bu sahnede bulunan kalp atış monitörüne iyi baksın. O monitördeki çizgi, sizin seriye olan basmakalıp bakışlarınız ve serinin her bir bölümde daha da mükemmeleştiğini düşünen biz gerçek One Piece takipçileri arasında çizilmiş bir çizgidir. O çizgiyi siz asla geçemezsiniz, sizin hududunuz, sınırınız o çizgidir. O yüzden Oda ve felsefesini anlamaya çalışmadan sadece resimlere bakıp geçiniz. Burası One Piece, efendilik isteyen Fairy Tail okusun.

Bu haftalık bu kadar, haftaya görüşmek üzere.
 
Son düzenleme:
Bölümdeki belki de en sevdiğim panel. Red King karakteri tıpkı adının yansıması gibi çok kral bir karakter. İlk çıktığında tipinden dolayı dalga malzemesi olmuştu, fakat bu bölümde gösterdiği liderlik vasıflarını seride başka kaç kişide gördük? Barışseverler düşman olmuş, Dev Savaşçı Korsanlar bir yandan saldırıya geçmiş ve durum Donanma'nın aleyhine dönmeye başlamışken bile soğukkanlılığını yitirmeden askerlerine emirler vererek savaşın seyrini düzeltmeye çalışıyor. Bu adamı filo amirali olarak görmemiz lazım ileride, ancak fan baskısı nedeniyle göremeyeceğiz. Red King bu fanlar yüzünden hakkı yenen bilmem kaçıncı karakter olacak, acınası bir durum gerçekten. Merak etme Red King reis, değerini bilenler de var.
Biz kafa reisten razıyız. Japonya'daki çaycı amcamın aldığı duyumlara göre kızıl ejder Shanks, Red King isminin kendisinden önce alındığını duyunca çok sinirlenip Gorosei'ye gitmiş. Red King reisin böylece Amirallik, haliyle Filo Amirallik yolu kapanmış. Umarım hakkını alacağı günleri görürüz.
 
@Smoker Konu açıldığında girmem rast geldiği için bi an tıkladım ama sonraki 30 saniye " :hoo:" bu şekil sayfaya bakıp birşeyler anlamaya ugraştım. Okuyayım dedim ama devreler "o_O" bu halde iken bu şekil " :eek:" çıkayım dedim. Şimdi hangi haldeyim dersem, ekranda "loanding..." yazısı ile takılıyorum...
 
Işık tekmeleyicisi san-ji,kılıç yalarken dilini kesen zorrro,gülmekten göbek çatlatan lutfy,ışık hızında kafaya çay atan kiziru,pis örümcek adam,ağlarken göl olüşturan boney hepsi bir aradaydı.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık