Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Haikyuu!!

Önceki bölüm biraz kısa olduğundan iki bölümü birden yazmak istedim. Öncelikle;
Haikyuu! 372: https://ww3.readhaikyuu.com/chapter/haikyuu-chapter-372/
Haikyuu! 373: https://ww3.readhaikyuu.com/chapter/haikyuu-chapter-373/

372'nin başında; Oikawa'nın daha lisedeyken Japonya'nın dışına çıkmayı düşündüğünü öğreniyoruz. Muhtemelen daha Hinata'nın aklında bu tarz bir fikir yokken bile Oikawa bunu düşünüyordu. Boşuna adama büyük kral demiyorlar. Oikawa; Hinata ile çekildiği resmi Kindaichi ve Kunimi'ye gönderiyor. Keşke İwaizumi'ye de gönderseydi. Onun da nerelerde olduğunu merak ediyor insan. O da voleybol oynuyordur gerçi. Bebeklikten beri Oikawa ile takılıp voleybolu bırakacak hali yok.

Resmin Kageyama'ya da yollandığını görüyoruz. Oikawa atmayacağına göre Hinata atmıştır. Kageyama'nın tepkileri çok iyi. Özellikle Ushijima'ya gösterirken ki bakışı hoşuma gitti :D Ushijima da şaşkın bayağı. :D Kageyama ve Ushijima'nın birlikte oynadığı takımın adı ''Schweiden Adlers'' Schweiden ne demek bulamadım ama Adlers Kartal demekmiş. Minik kara karga olmuş bize kartal. Yanında da ülkenin en iyi oyuncusu Ushijima var. Bu adam bir daha Hinata gibi bir çöpe nasıl pas atsın? :( Neyse, kazanan ikiliye değil de; kaybeden sempatik ikilimize dönelim.

Hinata; Oikawa'ya plaj voleybolu için Brezilya'ya geldiğini söylüyor. Oikawa da gülüyor haliyle. Aradaki komik diyalogları geçersek; Oikawa'nın Arjantin Liginde, San Juan isimli bir takımda oynadığını görüyoruz. San Juan Porto Riko'nun başkentiymiş. Alın bu bilgi ile naparsanız yapın. Hinata; zaten hayranı olduğu adama daha da hayran kalıyor ve ona voleybol oynamayı teklif ediyor. Oikawa ise; Hinatayı yemeğe götürüyor. Ayrıca diyor ki güzel bir yer seç ben ısmarlıyorum. İşte Senpai dediğin böyle olur. Keşke Oikawa gibi senpailerimiz olsaydı şu hayatta ah ah.

Yemek sırasında, Oikawa'nın hikayesini öğreniyoruz. Oikawa çocukken, İwa-chan ile Japonya-Arjantin maçını izlemeye gitmiş. Arjantin takımında müthiş bir Ace varmış. Adam Japonlara kök söktürüyormuş; lakin maçın sonuna doğru adamın performansı düşmüş, ritmini kaçırmış. Arjantin takımı, adamı çıkarmak yerine oyuna yaşlı bir pasör sokmuş. Bu pasör amcamız, Arjantin takımının Ace'ine tekrardan ritmini buldurmuş ve maçı kazandırmış. Herkes takımın Ace'ine tezahürat yaparken; Oikawa bu adama hayran kalmış. Çünkü ona göre maçı asıl kazandıran kişi bu yaşlı pasörmüş. Burada birkaç komik sahne var. Jose Blanco'nun(yaşlı pasörün) Japonca konuşmaya çalışması, Oikawa'nın İwa yüzünden kıyafetine imzalatması, o imzanın çamaşırlar yıkanınca gitmesi falan filan diye ama geçiyorum onları.

Bu adam, Japonya liginde koçluk da yapmış ve o sırada lise öğrencisi olan Oikawa onunla görüşmeye de gitmiş. Amcamız, havalı sözleri ile o sıralarda voleyboldan soğuyan Oikawa'ya destek olmuş. Adam ertesi sene Arjantin'e dönünce Oikawa da onu takip etmeye karar vermiş. Nasıl olsa yurt dışında da oynayacaktım deyip daha lise yeni bitmişken Arjantin'e gitmesi de ne bileyim. Bir de Hinata'ya çılgınsın diyor; ama Hinata'dan pek de bir farkı yok. :D

Yemekten sonra plaj voleybolu oynamaya gidiyorlar. Oikawa başta kendinden pek bir emin ama plaj voleybolunda rezalet olduğunu görüyoruz. :D Hinata, Oikawa'ya teşekkür ediyor. Günün bir anında gerçekten depresif hissettiğini, ama Oikawa'yı görünce düzeldiğini söylüyor. Oikawa da o zaman başka bir zaman sen bana yemek ısmarla diyor. Kız olsam shiplerdim ikisini. Oikawa> Kageyama Bölümün sonunda; iki adam bizimkilere meydan okuyor ve maç başlıyor!

************************************************************

373 maç ile başlıyor. Bizimkilere meydan okuyan kişiler Buy-Me-Beer Brothers olarak tanınıyormuş. Plajdaki turistleri voleybolda tokatlayıp kendilerine bira aldırıyorlarmış. Oikawa zıplayıp jump serve işine girmeyi deniyor ama rüzgar engel oluyor. Bu sahnelerde, plaj voleybolu ile normal voleybolun bazı farklarını görüyoruz. Öncelikle kumda hareket etmek doğal olarak daha zor. Düzgünce hareket edemiyorlar. Zaten düzgünce hareket etseler bile rüzgarı hesaba katmak zorundalar. Rüzgardan dolayı top çok farklı yerlere yönelebiliyor maç sırasında. Ayrıca Double Contact denilen bir olay var tam anlamadığım. Yine topu elinde çok fazla tutamıyorsun ama topa iki kez dokunabiliyorsun falan. Bu kuralı tam anlamadım anlayan açıklasın.

Neyse bizimkiler haliyle maçı kaybediyorlar ve adamlara bira ısmarlıyorlar. Hinata daha maç bittiği gibi tekrar oynamak için Oikawa'ya yalvarıyor ve büyük kralın büyük egosunu okşadıkça okşuyor. Oikawa bir hafta daha Brezilya'da olacağını ve duruma göre Hinata ile oynayabileceğini söylüyor.

Ayrılacakları sırada; Oikawa plaj voleyboluna alıştıktan sonra normal voleybola dönmenin zor olacağını söyleyip Hinata'ya endişe edip etmediğini soruyor. Hinata endişendiğini, bu yüzden arada sırada normal voleybol oynadığını da söylüyor. Bu cevap pek de tatmin etmiyor Oikawa'yı ve büyük kralımız başka bir soru soruyor. Hnata'nın çoktan belli bir levele ulaşmışken her şeyi bırakıp tekrar baştan başlamasına anlam veremiyor Oikawa. Haksız da sayılmaz. Belki milli takımda oynayamazdı. Belki en iyi takımlara gidemezdi; fakat kesinlikle oynayabileceği bir takım bulabilirdi Hinata. Tabi bu kendisini asla tatmin etmezdi o ayrı.

Hinata ise, bu durumdan hoşlandığını, zorlukları aşmanın verdiği duyguyu kaç kez hissederse hissetsin her seferinde iyi hissettiğini falan söylüyor ve dağılıyorlar. Sonra maalesef ki çok acı bir şey öğreniyoruz. Hinata bir Zoro fanıymış. Maçlardan önce; havaalanından gizlice geçirdiği katanasını kokluyormuş. Oldukça üzücü. @twei ağabeyim bu durumla ilgili fikrimi sormuş. Hinata'nın etrafında Dns ya da Tsom gibi ruh hastası insanlar olmadığı için Zoro fanı olması ve Zoro fanı olarak kalabilmesini oldukça normal buluyorum. Bu siteyle hiç tanışmasam ben de Zoro fanı olabilirdim. Normal yani ne diyeyim. :(

Devamında Pedro'nun Luffy fanı olduğunu öğreniyoruz. Daha doğrusu binbir zorluk ile onca güzel karakter arasından Luffy'i seçiyor kendisi. Meğerse bizim Pedro, kendini beğenmiş götü kalkık biri değilmiş. Düz, asosyal bir otakuymuş. O yüzden Hinata ile iletişim kurmamış başta. Ah zavallım ah. Burada Jump serilerini sıra sıra övüyorlar Naruto, My Hero Academia falan filan geçiyor işte. Kısacası, Hinata Pedro ile de kanki oluyor kısa sürede.

Birkaç gün geçiyor ve Hinata ile Oikawa tekrardan turist tokatlayıp bira içen kardeşlerle oynuyorlar. Adamlar bir de bizimkileri kötü tarafa koymuşlar. Akıllarınca rüzgardan faydalanıp iki bira daha içecekler. Tabi karşılarındakilerin canavar olduklarından habersizler. Hinata çoktan servis karşılamayı sökmüş. Rüzgarı da hesaba katıp güzel bir şekilde karşılıyor servisi. Oikawa da mükemmel bir pas atıyor Hinataya ve sayı oluyor!

Oikawa; voleybolun eğlenceli olduğunu unuttuğunu söylüyor. Bu iki bölümün özeti de bu cümlede yatıyor aslında. Oikawa; karamsar moddaki Hinata'nın moralini düzeltiyor ve onu kendine getiriyor. Hinata ise; işin sadece başarı-başarısızlık kısmına odaklanıp Voleybol'u neden oynadığını unutan Oikawa'ya voleybolun ne kadar eğlenceli olduğunu hatırlatıyor. Başka kişilere ya da olaylara saplantılı kalarak gelişemezsin. Bazen gerekirse en temelden alarak işe tekrardan başlaman gerekir. Hinata zaman atlaması sonunda plaj voleybolunda kendine nam salmıştı. Umarım işler Oikawa açısından iyi gidiyordur ve o da Arjantin liginde nam salmıştır.

İkisinin bir arada olduğu bir bölüm daha görebiliriz belki. Maçın sonucunu merak ettim. Gerçi tek sayıya bakıp yeneceklerini söylemek mantıksız olur ama olsun. Gelecek bölüm günümüze de dönebilir bakalım. @Mırage sen ne diyorsun bu işe? Hinata da Zoro'cu çıktı iyi mi. :D
 
Önceki bölüm biraz kısa olduğundan iki bölümü birden yazmak istedim. Öncelikle;
Haikyuu! 372: https://ww3.readhaikyuu.com/chapter/haikyuu-chapter-372/
Haikyuu! 373: https://ww3.readhaikyuu.com/chapter/haikyuu-chapter-373/

372'nin başında; Oikawa'nın daha lisedeyken Japonya'nın dışına çıkmayı düşündüğünü öğreniyoruz. Muhtemelen daha Hinata'nın aklında bu tarz bir fikir yokken bile Oikawa bunu düşünüyordu. Boşuna adama büyük kral demiyorlar. Oikawa; Hinata ile çekildiği resmi Kindaichi ve Kunimi'ye gönderiyor. Keşke İwaizumi'ye de gönderseydi. Onun da nerelerde olduğunu merak ediyor insan. O da voleybol oynuyordur gerçi. Bebeklikten beri Oikawa ile takılıp voleybolu bırakacak hali yok.

Resmin Kageyama'ya da yollandığını görüyoruz. Oikawa atmayacağına göre Hinata atmıştır. Kageyama'nın tepkileri çok iyi. Özellikle Ushijima'ya gösterirken ki bakışı hoşuma gitti :D Ushijima da şaşkın bayağı. :D Kageyama ve Ushijima'nın birlikte oynadığı takımın adı ''Schweiden Adlers'' Schweiden ne demek bulamadım ama Adlers Kartal demekmiş. Minik kara karga olmuş bize kartal. Yanında da ülkenin en iyi oyuncusu Ushijima var. Bu adam bir daha Hinata gibi bir çöpe nasıl pas atsın? :( Neyse, kazanan ikiliye değil de; kaybeden sempatik ikilimize dönelim.

Hinata; Oikawa'ya plaj voleybolu için Brezilya'ya geldiğini söylüyor. Oikawa da gülüyor haliyle. Aradaki komik diyalogları geçersek; Oikawa'nın Arjantin Liginde, San Juan isimli bir takımda oynadığını görüyoruz. San Juan Porto Riko'nun başkentiymiş. Alın bu bilgi ile naparsanız yapın. Hinata; zaten hayranı olduğu adama daha da hayran kalıyor ve ona voleybol oynamayı teklif ediyor. Oikawa ise; Hinatayı yemeğe götürüyor. Ayrıca diyor ki güzel bir yer seç ben ısmarlıyorum. İşte Senpai dediğin böyle olur. Keşke Oikawa gibi senpailerimiz olsaydı şu hayatta ah ah.

Yemek sırasında, Oikawa'nın hikayesini öğreniyoruz. Oikawa çocukken, İwa-chan ile Japonya-Arjantin maçını izlemeye gitmiş. Arjantin takımında müthiş bir Ace varmış. Adam Japonlara kök söktürüyormuş; lakin maçın sonuna doğru adamın performansı düşmüş, ritmini kaçırmış. Arjantin takımı, adamı çıkarmak yerine oyuna yaşlı bir pasör sokmuş. Bu pasör amcamız, Arjantin takımının Ace'ine tekrardan ritmini buldurmuş ve maçı kazandırmış. Herkes takımın Ace'ine tezahürat yaparken; Oikawa bu adama hayran kalmış. Çünkü ona göre maçı asıl kazandıran kişi bu yaşlı pasörmüş. Burada birkaç komik sahne var. Jose Blanco'nun(yaşlı pasörün) Japonca konuşmaya çalışması, Oikawa'nın İwa yüzünden kıyafetine imzalatması, o imzanın çamaşırlar yıkanınca gitmesi falan filan diye ama geçiyorum onları.

Bu adam, Japonya liginde koçluk da yapmış ve o sırada lise öğrencisi olan Oikawa onunla görüşmeye de gitmiş. Amcamız, havalı sözleri ile o sıralarda voleyboldan soğuyan Oikawa'ya destek olmuş. Adam ertesi sene Arjantin'e dönünce Oikawa da onu takip etmeye karar vermiş. Nasıl olsa yurt dışında da oynayacaktım deyip daha lise yeni bitmişken Arjantin'e gitmesi de ne bileyim. Bir de Hinata'ya çılgınsın diyor; ama Hinata'dan pek de bir farkı yok. :D

Yemekten sonra plaj voleybolu oynamaya gidiyorlar. Oikawa başta kendinden pek bir emin ama plaj voleybolunda rezalet olduğunu görüyoruz. :D Hinata, Oikawa'ya teşekkür ediyor. Günün bir anında gerçekten depresif hissettiğini, ama Oikawa'yı görünce düzeldiğini söylüyor. Oikawa da o zaman başka bir zaman sen bana yemek ısmarla diyor. Kız olsam shiplerdim ikisini. Oikawa> Kageyama Bölümün sonunda; iki adam bizimkilere meydan okuyor ve maç başlıyor!

************************************************************

373 maç ile başlıyor. Bizimkilere meydan okuyan kişiler Buy-Me-Beer Brothers olarak tanınıyormuş. Plajdaki turistleri voleybolda tokatlayıp kendilerine bira aldırıyorlarmış. Oikawa zıplayıp jump serve işine girmeyi deniyor ama rüzgar engel oluyor. Bu sahnelerde, plaj voleybolu ile normal voleybolun bazı farklarını görüyoruz. Öncelikle kumda hareket etmek doğal olarak daha zor. Düzgünce hareket edemiyorlar. Zaten düzgünce hareket etseler bile rüzgarı hesaba katmak zorundalar. Rüzgardan dolayı top çok farklı yerlere yönelebiliyor maç sırasında. Ayrıca Double Contact denilen bir olay var tam anlamadığım. Yine topu elinde çok fazla tutamıyorsun ama topa iki kez dokunabiliyorsun falan. Bu kuralı tam anlamadım anlayan açıklasın.

Neyse bizimkiler haliyle maçı kaybediyorlar ve adamlara bira ısmarlıyorlar. Hinata daha maç bittiği gibi tekrar oynamak için Oikawa'ya yalvarıyor ve büyük kralın büyük egosunu okşadıkça okşuyor. Oikawa bir hafta daha Brezilya'da olacağını ve duruma göre Hinata ile oynayabileceğini söylüyor.

Ayrılacakları sırada; Oikawa plaj voleyboluna alıştıktan sonra normal voleybola dönmenin zor olacağını söyleyip Hinata'ya endişe edip etmediğini soruyor. Hinata endişendiğini, bu yüzden arada sırada normal voleybol oynadığını da söylüyor. Bu cevap pek de tatmin etmiyor Oikawa'yı ve büyük kralımız başka bir soru soruyor. Hnata'nın çoktan belli bir levele ulaşmışken her şeyi bırakıp tekrar baştan başlamasına anlam veremiyor Oikawa. Haksız da sayılmaz. Belki milli takımda oynayamazdı. Belki en iyi takımlara gidemezdi; fakat kesinlikle oynayabileceği bir takım bulabilirdi Hinata. Tabi bu kendisini asla tatmin etmezdi o ayrı.

Hinata ise, bu durumdan hoşlandığını, zorlukları aşmanın verdiği duyguyu kaç kez hissederse hissetsin her seferinde iyi hissettiğini falan söylüyor ve dağılıyorlar. Sonra maalesef ki çok acı bir şey öğreniyoruz. Hinata bir Zoro fanıymış. Maçlardan önce; havaalanından gizlice geçirdiği katanasını kokluyormuş. Oldukça üzücü. @twei ağabeyim bu durumla ilgili fikrimi sormuş. Hinata'nın etrafında Dns ya da Tsom gibi ruh hastası insanlar olmadığı için Zoro fanı olması ve Zoro fanı olarak kalabilmesini oldukça normal buluyorum. Bu siteyle hiç tanışmasam ben de Zoro fanı olabilirdim. Normal yani ne diyeyim. :(

Devamında Pedro'nun Luffy fanı olduğunu öğreniyoruz. Daha doğrusu binbir zorluk ile onca güzel karakter arasından Luffy'i seçiyor kendisi. Meğerse bizim Pedro, kendini beğenmiş götü kalkık biri değilmiş. Düz, asosyal bir otakuymuş. O yüzden Hinata ile iletişim kurmamış başta. Ah zavallım ah. Burada Jump serilerini sıra sıra övüyorlar Naruto, My Hero Academia falan filan geçiyor işte. Kısacası, Hinata Pedro ile de kanki oluyor kısa sürede.

Birkaç gün geçiyor ve Hinata ile Oikawa tekrardan turist tokatlayıp bira içen kardeşlerle oynuyorlar. Adamlar bir de bizimkileri kötü tarafa koymuşlar. Akıllarınca rüzgardan faydalanıp iki bira daha içecekler. Tabi karşılarındakilerin canavar olduklarından habersizler. Hinata çoktan servis karşılamayı sökmüş. Rüzgarı da hesaba katıp güzel bir şekilde karşılıyor servisi. Oikawa da mükemmel bir pas atıyor Hinataya ve sayı oluyor!

Oikawa; voleybolun eğlenceli olduğunu unuttuğunu söylüyor. Bu iki bölümün özeti de bu cümlede yatıyor aslında. Oikawa; karamsar moddaki Hinata'nın moralini düzeltiyor ve onu kendine getiriyor. Hinata ise; işin sadece başarı-başarısızlık kısmına odaklanıp Voleybol'u neden oynadığını unutan Oikawa'ya voleybolun ne kadar eğlenceli olduğunu hatırlatıyor. Başka kişilere ya da olaylara saplantılı kalarak gelişemezsin. Bazen gerekirse en temelden alarak işe tekrardan başlaman gerekir. Hinata zaman atlaması sonunda plaj voleybolunda kendine nam salmıştı. Umarım işler Oikawa açısından iyi gidiyordur ve o da Arjantin liginde nam salmıştır.

İkisinin bir arada olduğu bir bölüm daha görebiliriz belki. Maçın sonucunu merak ettim. Gerçi tek sayıya bakıp yeneceklerini söylemek mantıksız olur ama olsun. Gelecek bölüm günümüze de dönebilir bakalım. @Mırage sen ne diyorsun bu işe? Hinata da Zoro'cu çıktı iyi mi. :D
Normal voleybolda topa oyun içinde sadece bir kez dokunabilirsin ama plaj voleybolunda oynayan kişi sayısı az olduğu için 2 kere dokunma hakkı getirilmiş olabilir tahminimce Double contact budur.

Hinata'nın her şeye temelden başlaması bence iyi ya çünkü turnuvalarda gördük temele bağlı olarak voleybol oynayan okullar da gayet başarılı olabiliyor hinata çoğunlukla içgüdüyle oynayan biriydi hatta karşılamayı öğrendiğinde baya şaşırmışlardı çünkü hayvani içgüdüsünü kullanıp genelde yerini alırdı ama teknik de öğrendikten sonra bunu beceriye dökebildi.Şimdi her tekniği beceriye dönüştürüyor boşuna oynatmıyordur mangaka bence:D

Zoro fanı çıktı ya seriyi bırakıyom ben :/
 
Son düzenleme:
Haikyuu! 375: https://ww4.readhaikyuu.com/chapter/haikyuu-chapter-375/

Kapakta Ushijima ve Kageyama var. Taraftarlara imza veriyorlar. Çocuklar da hatunlar da bayağı heyecanlı gözüküyor. Ee, adamlar hem tuttuğun takımın en iyi oyuncuları hem de Japon milli takımının en iyi oyuncularından ikisi. Ben olsam ben de heyecanlı olurdum.

Plaj voleyboluna geri dönüyoruz. 374 de Oikawa ve Hinata'nın hikayesi bitmişti ve Hinata'nın günümüze kadar nasıl geldiğini kısaca görmüştük. Bu bölümde ise zaman olarak şimdiki zamandayız. Hinata ve kara oğlan Santana rahat bir şekilde 2-0'lık net bir skorla maçı kazanmışlar. Gayet iyi bir ikili olmuşlar gibi. Kara oğlan santana uzun ve yakışıklı bir erkek. Santana> Kageyama benim gözümde.

Kara oğlan Santana; Hinata'nın şortundaki logoya dikkat çekiyor ve bu sayede; Kenma'nın şirketi olduğunu öğreniyoruz. Bizim Kenma zaman atlamasında youtuber olmuş. Babaannesine hamile olduğunu söyleme şakaları falan yapıyormuş. Kuro kankisi ile kışkırtma videoları çekiyormuş. Levi ile çektiği gülersen kaybedersin temalı videolara değinmiyorum bile. Arada da oyun oynuyormuş tabi. Pro gamer olarak tanıtıyormuş kendisini. Zaten youtuber olup da gamer olmayan yok biliyorsunuz.

Parayı bulunca kendisine şık bir ev yaptırmış Kenma. Alçak gönüllü davranıyor ama evde her şey var. Adamın ayrı oyun odası bile var. Kageyama para kaçanmak için kan ter içinde kalsın neticesi ağarsın, Kenma oturduğu yerden Kageyama'dan çok kazansın olacak iş mi sorarım size? Adamın evinde oyun makinaları bile var! Neyse, şaka bir yana gerçekten büyük başarı. 21-22 yaşında bu kadar zengin olup brezilyadaki arkadaşına da sponsor olması takdiri hak ediyor. Tabi Kenma voleybolu bıraksa da hala her zamanki Kenma. Hinata'ya: ''Eğer sıkıcı olursan sana para vermem.'' diyor.

Neyse sonra Karaoğlan Santana çok önemli bir şey söylüyor. Diyor ki ''Eğer sonraki maçı kazanırsak Nice'ye, sevdiğime, kadınıma evlilik teklif edeceğim.'' Eski Hinata olsa bu sözlerden sonra hayatta düzgün bir maç çıkaramazdı ama bölümün devamında göreceğiz ki oldukça gaza gelmiş durumda. Maçı kazanıp, Santana'nın düğününe gittikten sonra Japonya'ya dönme niyetinde bizim oğlan.

Bu arada karaoğlan Santana Hinata'ya içmeyi teklif ediyor ama Hinata reddediyor. Biraz dinlendikten sonra hafif bir antreman yapıp günü kapatacakmış çünkü. Buralarda yine felsefe yapılıyor işte. Hinata da artık profesyonellik konusunda tıpkı Kageyama gibi olmuş. Onun için de voleybol için yaptığı her şey hayatının rutin bir parçası haline gelmiş bir durumda. Voleybol Santana için sadece bir iş olsa da; Hinata voleybolu alıp hayatının parçası yapmış. Yatmasını kalkmasını, yemesini içmesini, kısaca her şeyini voleybola göre ayarlıyor bizimki.

Neyse maça geçelim. Maçı izlemeye Hinata'nın kankisi Pedro ve Karaoğlan Santana'nın hatun Nice de gelmiş. Önümüzdeki birkaç sayıyı bu maça ayıracak sanırım Mangaka. Zaman atlaması sonrası Hinata'yı görmek istiyor zaten herkes güzel olur. Özellikle şöyle birkaç tane smaç servis atar umarım. Hinata'nın boyu 1.71 olmuş an itibari ile. Rakipleri ise her zamanki gibi 1.90'lık devler.

Maça Carlos Carvalho(192 cm) smaç servis atarak başlıyor. Carlos Hinata'yı hedefliyor ama Hinata oldukça rahat bir şekilde servisi karşılıyor. Burada kara oğlan Santana'nın da dediği gibi amaç belli. Hinata kısa ve Santana'ya göre daha iyi bir pasör. Bu yüzden servisi Hinata'ya doğru atarak smacı ona vurdurmak istiyorlar ama farkında olmadıkları bir şey var. Hinata yıllardır havada savaşıyor!

Hinata harika bir zıplayış ile adeta uçuyor ve mükemmel bir şekilde sayıyı atıyor. Oradaki diyalogları tam anlamadım fakat kumda zıplamanın daha zor oluşundan dolayı Hinata'nın zıplama olayının tekniğini kavradığından falan bahsediyor sanırım neyse.

Haftaya da bu maç devam eder bence. Hinata her şeyi yapmak istiyordu. Mangaka sahanın her yerinde her türlü şovu yaptırır umarım Hinata'ya. :D Bir de son bir ek olarak; bölüme günümüzde başlayıp bir anda geçmişe dönüp bir karakterden bahsetmesi çok hoşuma gidiyor. Bunu önce Oikawa'da yapmıştı şimdi de Kenma'da yaptı. Böyle böyle herkese değinecek sanırım mangaka. Cidden biliyor hikaye anlatma işini üstat.
 
Haikyuu! 375: https://ww4.readhaikyuu.com/chapter/haikyuu-chapter-375/

Kapakta Ushijima ve Kageyama var. Taraftarlara imza veriyorlar. Çocuklar da hatunlar da bayağı heyecanlı gözüküyor. Ee, adamlar hem tuttuğun takımın en iyi oyuncuları hem de Japon milli takımının en iyi oyuncularından ikisi. Ben olsam ben de heyecanlı olurdum.

Plaj voleyboluna geri dönüyoruz. 374 de Oikawa ve Hinata'nın hikayesi bitmişti ve Hinata'nın günümüze kadar nasıl geldiğini kısaca görmüştük. Bu bölümde ise zaman olarak şimdiki zamandayız. Hinata ve kara oğlan Santana rahat bir şekilde 2-0'lık net bir skorla maçı kazanmışlar. Gayet iyi bir ikili olmuşlar gibi. Kara oğlan santana uzun ve yakışıklı bir erkek. Santana> Kageyama benim gözümde.

Kara oğlan Santana; Hinata'nın şortundaki logoya dikkat çekiyor ve bu sayede; Kenma'nın şirketi olduğunu öğreniyoruz. Bizim Kenma zaman atlamasında youtuber olmuş. Babaannesine hamile olduğunu söyleme şakaları falan yapıyormuş. Kuro kankisi ile kışkırtma videoları çekiyormuş. Levi ile çektiği gülersen kaybedersin temalı videolara değinmiyorum bile. Arada da oyun oynuyormuş tabi. Pro gamer olarak tanıtıyormuş kendisini. Zaten youtuber olup da gamer olmayan yok biliyorsunuz.

Parayı bulunca kendisine şık bir ev yaptırmış Kenma. Alçak gönüllü davranıyor ama evde her şey var. Adamın ayrı oyun odası bile var. Kageyama para kaçanmak için kan ter içinde kalsın neticesi ağarsın, Kenma oturduğu yerden Kageyama'dan çok kazansın olacak iş mi sorarım size? Adamın evinde oyun makinaları bile var! Neyse, şaka bir yana gerçekten büyük başarı. 21-22 yaşında bu kadar zengin olup brezilyadaki arkadaşına da sponsor olması takdiri hak ediyor. Tabi Kenma voleybolu bıraksa da hala her zamanki Kenma. Hinata'ya: ''Eğer sıkıcı olursan sana para vermem.'' diyor.

Neyse sonra Karaoğlan Santana çok önemli bir şey söylüyor. Diyor ki ''Eğer sonraki maçı kazanırsak Nice'ye, sevdiğime, kadınıma evlilik teklif edeceğim.'' Eski Hinata olsa bu sözlerden sonra hayatta düzgün bir maç çıkaramazdı ama bölümün devamında göreceğiz ki oldukça gaza gelmiş durumda. Maçı kazanıp, Santana'nın düğününe gittikten sonra Japonya'ya dönme niyetinde bizim oğlan.

Bu arada karaoğlan Santana Hinata'ya içmeyi teklif ediyor ama Hinata reddediyor. Biraz dinlendikten sonra hafif bir antreman yapıp günü kapatacakmış çünkü. Buralarda yine felsefe yapılıyor işte. Hinata da artık profesyonellik konusunda tıpkı Kageyama gibi olmuş. Onun için de voleybol için yaptığı her şey hayatının rutin bir parçası haline gelmiş bir durumda. Voleybol Santana için sadece bir iş olsa da; Hinata voleybolu alıp hayatının parçası yapmış. Yatmasını kalkmasını, yemesini içmesini, kısaca her şeyini voleybola göre ayarlıyor bizimki.

Neyse maça geçelim. Maçı izlemeye Hinata'nın kankisi Pedro ve Karaoğlan Santana'nın hatun Nice de gelmiş. Önümüzdeki birkaç sayıyı bu maça ayıracak sanırım Mangaka. Zaman atlaması sonrası Hinata'yı görmek istiyor zaten herkes güzel olur. Özellikle şöyle birkaç tane smaç servis atar umarım. Hinata'nın boyu 1.71 olmuş an itibari ile. Rakipleri ise her zamanki gibi 1.90'lık devler.

Maça Carlos Carvalho(192 cm) smaç servis atarak başlıyor. Carlos Hinata'yı hedefliyor ama Hinata oldukça rahat bir şekilde servisi karşılıyor. Burada kara oğlan Santana'nın da dediği gibi amaç belli. Hinata kısa ve Santana'ya göre daha iyi bir pasör. Bu yüzden servisi Hinata'ya doğru atarak smacı ona vurdurmak istiyorlar ama farkında olmadıkları bir şey var. Hinata yıllardır havada savaşıyor!

Hinata harika bir zıplayış ile adeta uçuyor ve mükemmel bir şekilde sayıyı atıyor. Oradaki diyalogları tam anlamadım fakat kumda zıplamanın daha zor oluşundan dolayı Hinata'nın zıplama olayının tekniğini kavradığından falan bahsediyor sanırım neyse.

Haftaya da bu maç devam eder bence. Hinata her şeyi yapmak istiyordu. Mangaka sahanın her yerinde her türlü şovu yaptırır umarım Hinata'ya. :D Bir de son bir ek olarak; bölüme günümüzde başlayıp bir anda geçmişe dönüp bir karakterden bahsetmesi çok hoşuma gidiyor. Bunu önce Oikawa'da yapmıştı şimdi de Kenma'da yaptı. Böyle böyle herkese değinecek sanırım mangaka. Cidden biliyor hikaye anlatma işini üstat.
Aaa inceleme yazmışsın yeni gördüm bende mangaka zaten böyle böyle tüm karakterleri anlatıcak Kenma'yı anlattı Tsukki'yi ve Kaptangillerin de ne yaptıklarını anlatmasını bekliyorum.Kenma şaşırtmadı zaten voleybola devam etmezdi.
Hinata da 170 sınırını geçmiş şükür ben geçemez diye bekliyordum ama insaflı davranıp bari geçireyim demiş herhalde mangaka.:D
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık