Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Tartışma] Elden Ring- Kara Bıçaklar Gecesi

Godwyn'i kim öldürdü?


  • Kullanılan toplam oy
    8
Kara Bıçaklar Gecesi, Elden Ring külliyatının en önemli parçası olabilecek kadar mühim bir olay. Kısaca bahsetmek gerekirse; Ölüm Rünü'nün bir parçası yarı-tanrıları öldürecek kadar güçlü bir silah yapılması için birisi tarafından çalınıyor ve devam eden olaylar sonucunda Altın Godwyn'den başlayarak yarı-tanrıların ölümüyle sonlanıyor. İlk bakışta yüzeysel bir komplo gibi gözükse de George RR Martin yazarlığının etkisini burada hisssetiriyor. Derine indikçe farklı motivasyonları olan karakterleri birbirlerine bağlayan, bir çok olayı tetikleyen acı bir hadise...

Tabi, Fromsoftware'in cryptic anlatımı da devreye girince elimizde devasa müphem bir yapbozun ufak parçaları kalıyor. Bu ufak parçalardan da yapbozu tamamlayamaya çalışacağız.





Ölüm Rünü diğer bir adıyla Mukkader Ölüm, Altın Düzen'den çıkarıldığı için Yarı-tanrıların kaderinde tam anlamıyla bir ölüm yoktu. Öldüklerinde ruhları Erdtree'ye dönecek ve tekrar dirilerek Yüce İrade'nin boyundurluğu altında sonsuza dek bir döngünün içinde sıkışacaklardı. Bu döngüyü kırmak ve Yüce İrade'nin etkisinden çıkmak isteyen Ranni, kendi Empyrean bedenini katletmek için Ölüm Rünü'nü çalar ve tanrı öldüren kara bıçakları dövmek için kullanır.

" I see. Quite the sleuth, aren't we. Indeed, I am the witch Ranni. I stole a fragment of the Rune of Death, and used it to forge the godslaying black knives through fearsome rite.I did it all. "
"Görüyorum ki; oldukça meraklıyız, değil mi? Evet, Ben Cadı Ranni. Ölüm Rünü'nün bir parçasını çaldım ve tanrı-öldüren kara bıçakları dövmek için kullandım. Hepsini ben yaptım."

"But I would not acquiesce to the Two Fingers.
I stole the Rune of Death, slew mine own Empyrean flesh, casting it away. I would not be controlled by that thing."
" Two Fingers'a boyun eğemezdim. Ölüm Rünü'nü çaldım, kendi Empyrean bedenimi katledip, ardımda bıraktım. O şey tarafından kontrol edilemezdim."


Sadece bedeninden kurtulmak isteyen Ranni'nin hakiki bir ölüme ulaşabilmesi için ölümü ikiye bölmesi, kendi bedeni karşılığında bir başka Yarı-Tanrı'nın ruhunu öldürmesi gerekiyordu. Bunun için bir suikastçi grubuyla anlaşma yapan Ranni, kendisiyle aynı anda Altın Godwyn'in öldürülmesiyle Empyrean bedeninden kurtuluyor. Böylece bedeni ilk ölen kişi Ranni olurken ruhu ölen ilk kişi de Godwyn oluyor.

Ranni'nin bu ayin için spesifik olarak Godwyn'i seçip, seçmediği hakkında bir bilgimiz yok. Sadece bedeninden kurtulmak istemesi ve birden fazla kişinin hedef alındığını düşünürsek onun için kimin öldüğünün fark etmediğini varsayabiliriz. Yine de Godwyn kadar güçlü ve çok sevilen bir figürün rastgele seçilmesi bana pek mantıklı gelmiyor. Düşünsenize, Kadim Ejderhaları bile yenmiş, Altın Düzen'in en sevilen figürlerinden birisi olan bir Yanrı-Tanrı'yı şans eseri öldürdüğünüzü... Ranni hiç Godwyn'den bahsetmediği için elimizdeki birkaç bilgi kırıntısı da bizleri suikastçi grubuna ve Marika'ya götürüyor.



"They say the assassins who carried out the deed were scions of the Eternal City. A group entirely of women, arrayed in armour of silver under cloaks which fooled the eye
."

"Bu eylemi gerçekleştiren suikastçilerin Eternal şehrinin torunları/çocukları olduğu söylenir. Gözleri aldatan pelerinlerinin altında gümüş zırh giymiş, tamamı kadınlardan oluşan bir grup."


"The assassins that carried out the deeds of the Night of the Black Knives were all women, and rumored to be Numen who had close ties with Marika herself."

"Kara Bıçaklar Gecesi'ni gerçekleştiren suikastçilerin hepsi kadındı ve Marika'yla yakın bağı olan Numen oldukları söyleniyor."






Zamanla Altın Düzen'den şüphe duymaya başlayan Marika'nın, Yüce İrade'yi devirmek için bir planı olması ve suikastçi grubuyla yakın bağları olmasından ötürü bu komploda bir parmağı olduğunu düşünülse de ben buna katılmıyorum. Kısaca Marika'nın planına bakalım:

"My Lord, and thy warriors. I divest each of thee of thy grace. With thine eyes dimmed, ye will be driven from the Lands Between. Ye will wage war in a land afar, where ye will live, and die."
"Lordum ve savaşçıları. Her birinizi lütuftan mahrum ediyorum. Gözleriniz kararmış şekilde Arada Kalmış Diyarlar'dan sürüleceksiniz. Uzak bir diyarda savaş açıp, orada yaşayacak ve öleceksiniz.


"Then, after thy death, I will give back what I once claimed. Return to the Lands Between, wage war, and brandish the Elden Ring. Grow strong in the face of death. Warriors of my lord. Lord Godfrey. "
"Ardından, sizler öldükten sonra mahrum bıraktığım lütfu geri vereceğim. Arada Kalmış Diyarlara geri dönün, savaş açın ve Elden Ring'i yükseltin. Ölüm karşısında güçlenin, Lordum Godfrey ve savaşçıları. .."

"Use my masterpiece to slay a god. That is all that I have lived for. And my promise to Q-queen Marika.” -Hewg-
"Şahserimi bir tanrıyı öldürmek için kullan. Bu yaşam amacımdı. Ve K-Kraliçe Marika'ya verdiğim söz."


Kraliçe Marika'nın amacı Godfrey ve onun savaşçılarının diyara daha güçlü bir şekilde dönmesini sağlamak ve Hewg'in yaptığı silahla Yüce İrade'yi devirmek. Godwyn'in ölümünün ona bir şey kazandırmayacağı gibi hem oyun içi hem oyun dışı bilgilere baktığımızda Godwyn'in ölümünün onu çok etkilediği gözüküyor.

"The assassins’ targets were multifold, but none was as devastating a loss to the Eternal Queen as that of Godwyn the Golden."
"Suikastçıların hedefi fazlaydı, ancak hiçbiri Edebi Kraliçe Marika için Altın Godwyn'in kaybı kadar yıkıcı olmadı."


Kafaları karıştırdığı için araya sıkıştırıp, açıklamak istedim. Ruhsuz yarı-tanrı ve Marika'nın çocuğu denmesinden ötürü bu istenmeyen çocuğun Godwyn olduğu sanılsa da bu yanlış. Burada bahsettiği çocuk Weeping Peninsula'daki Marika Kilise'sinin aşağısında bulunan Walking Mausolem'ın içindeki yarı-tanrı.

"The mausoleum prowls. Cradling the soulless demigod. O Marika, Queen Eternal. He is your unwanted child."
" Mozole(türbe) dolaşıyor. Ruhsuz yarı-tanrının huzur bulması için. Ey Edebi Kraliçe Marika, o senin istenmeyen çocuğun."



Buradaki Unwanted child'ın, Japoncası "醜い落とし子" (minikuzushi) olup, çirkin olduğu için istenmeyen çocuk anlamına gelmektedir. Bir benzer kelime olarak Omen yani 忌み子 (Imigo) da "Abominable Child" (Çirkin çocuk), "Unwanted child" (İstenmeyen çocuk) anlamlarına gelmektedir. Buradaki pejoratif anlamlardan ötürü istenmemesinin nedeni olarak Altın Düzen'i görüyorum. Morgott ve Mohg'ta crucible özellikleri görüldüğü için Altın Soydan sayılmamış ve lağımlarda yaşamak zorunda kalmışlardı. Burada ölü yatan yarı-tanrının da benzer özellikleri olduğu için istenmemiş olması olası.


"Maliketh was a shadowbound beast given to his Empyrean. Marika's sole need of her shadow was a vessel to lock away Destined Death. Even then, she betrayed him."
"Maliketh, Empyrean Marika'ya verilmiş bir gölge canavarıydı. Marika'nın, Mukkader Ölüm'ü mühürlemek için tek ihtiyaç duyduğu şeydi.Tüm bunlara rağmen ona ihanet etti."


Marika ve Maliketh'in arasındaki bu durum yanlış yorumlanan durumlardan bir tanesi. Burada ihanet olarak Ölüm Rünü'nü çalmış olduğunu düşünülse de Maliketh'in bir konuşmasından Elden Ring'i parçalamasından ötürü ihanet ettiği anlaşılıyor.

""Marika...why...wouldst thou...gull me? Why...shatter... ""
"Marika... beni niye kandırdın? Niye parçala...."


Bağdan kasıt ise Marika'nın da bir Numen olması, aynı ırktan oldukları için oluşan basit bir bağ. Bu da bizlere başka bir soru sordurtuyor; Numen olan Kara Bıçaklar ve Edebi Şehir'de gördüğümüz Noxlar arasında nasıl bir bağlantı var?

Noxlar her zaman yeraltındaki Edebi Şehir'de yaşamıyorlardı. Zamanında Yüce İrade'nin öfkesini üzerlerine çekerek yerlatına sürüldüler.

"Long ago, the Nox invoked the ire of the Greater Will, and were banished deep underground. Now they live under a false night sky, in eternal anticipation of their liege. Of the coming age of the stars. And their Lord of Night."

"Uzun
zaman önce Noxlar, Yüce İrade'nin öfkesini çektiler ve derin yeraltına sürgüne gönderildiler. Şimdi, sahte bir gecenin altında Yıldızlar Çağı'nın ve Gece Lordlarının gelmesinin sonsuz bekleyişiyle yaşarlar.

Noxlar yeraltına sürülmeden önce de orada medeniyetlerin olduğu biliniyor. Büyük ihtimal orada Numenlerle karşılaştılar, bu da Numen oldukları söylenen Kara Bıçakların ve Noxların ilişkisini açıklıyor.

"Two great rivers flow beneath the Lands Between, the Siofra and the Ainsel. This vast region is said to be the grave of civilizations that flourished before the Erdtree. "
"Arada Kalmış Diyarların altından Siofra ve Ainsel adında iki tane nehir akar. Bu geniş bölgenin, Erdtree'den önce gelişen medeniyetlerin mezarı olduğu söylenir.


Diğer önemli bir detaysa; oyun dosyalarında Noxların adı "MarikaLineageMan" ve "MarikaLineageWoman" diye geçmekte. Yüksek ihtimalle Nox ve Numen soyları zamanla birbirlerine karıştı.



Yüce İrade 'nin öfkesini çekmelerine rağmen burada ona karşı plan yapmaya devam ederek bir kez daha onun gazabını üzerlerine çekiyorlar. ( Astel'i gönderen Yüce İrade.)

"An ancient city (Edebi şehir) punished for high treason against the Greater Will"
"Yüce İrade'ye ağır ihanet suçundan cezalandırılmış antik bir şehir."





Alas, the Dragonkin Soldiers never attained immortality, and perished as decrepit, pale imitations of their skyborn kin.

Ne yazık ki, Dragonkin askerleri hiçbir zaman ölümsüzlüğe erişemediler, gökte doğan soydaşlarının ucuz, güçsüz kopyaları olarak yok oldular.





The Dragonkin were born in the Eternal City, where they knew no true sky, nor true lightning. Instead, ice lightning was their weapon.

Dragonkin gerçek gökyüzü ve yıldırımı olmayan Edebi Şehir'de doğdu. Bunun karşılığında buzdan şimşek silahları oldu.












The Silver Tear makes mockery of life, reborn again and again into imitation.

Perhaps, one day, it will be reborn a lord...



Gümüş Gözyaşı hayatla alay edercesine tekrar ve tekrar taklit ederek yeniden doğar.

Belki bir gün, bir lord olarak yeniden doğacaktır.




















Mimic tears are the result of an attempt by the Eternal City to
forge a lord.



Mimik gözyaşları, Ebedi Şehir'in bir lord yaratma girişiminin sonucudur.









Not: Oyundan her ne kadar kesilmiş olsa da Mimic Tear görevi olacaktı. Asimi isimli Mimic Tear yavaşça bizle bütünleşerek bizim yerimize geçip, Elden Lord olmaya çalışacaktı.


Oyundan diğer kesilen bir kısımsa Albinauriclerin de Edebi Şehir'de yapıldığı kel büyücü Toph tarafından açıkça söyleniyor. Oyunda bu kadar net şekilde söylenmese de Edebi Şehir'de yapıldıklarıyla ilgili göndemerler mevcuttu. Yüksek ihtimalle doğrudur.

"Oh, one more thing... Beware the Albinaurics... ...accursed souls born of a forbidden rite of the Eternal City."
"Oh, bir şey daha... Albinauriclere dikkat et. Edebi Şehir'in yasaklı ayininden doğan lanetli ruhlardır."

"Albinaurics are lifeforms made by human hands. Thus, many believe them to live impure lives, untouched by the Erdtree's grace."
"Albinauricler insan eliyle yapılmış yaşam formlarıdır. Bu yüzden, birçok kişi onların ErdTree'nin lütfundan yoksun, saf olmayan bir yaşam sürdüklerine inanır."






"One among the Eternal City's ritual implements."
"Worn by those committed to high treason, it wards off the intervention of the Greater Will and its vassal Fingers."

"Edebi Şehir'in ritüel araçlarından birisi."
"Yüce İrade'ye ağır ihanet suçu işleyenler tarafından giyilen, Yüce İradece ve ona hizmet eden Parmakların etkisini engeller."







Iji de Yüce İrade'nin etkisinden sakınmak için buna benzer aynalı bir miğfer takıyordu.


Noxların çalışmalarında iki önemli unsur var.

Bunların ilki kendilerini Yıldızların Çağına liderlik edecek bir Lord(Gece Lordu) yapmak.


Diğeri de Yüce İrade tarafından ağır ihanet suçu olarak görülmüş; Yüce İrade ve onun Arada Kalmış Diyarlardaki tezahürü olan Parmaklara zarar verebilecek kadar güçlü, cesetten doğma bir hançer.







"Ebedi Şehir Nokron'un gizli hazinesi; bir cesetten doğduğu söylenen bir bıçak."


"Bu kanlı fetiş(put), Ebedi Şehir'in işlediği ağır ihanetin kanıtıdır ve çöküşünü simgeler."


"Kaderi olmayanlar tarafından kullanılamaz, ancak Yüce İrade ve ona bağlı olanlara(Fingers) zarar verebileceğini söyleniyor."








Cesetten yapıldığı söylenen bu hançerin Ranni'nin cesedinden yapılmış olma ihtimali var. Ranni'nin cesedini incelediğimizde sol kolu ve sol bacağı eksik. Bu hançerin yapılması için kullanılmış olabilir. bu Ranni'nin kaderinde olmasının nedeni belki de budur.




Elden Beast'in dövüş sırasında Radagon'dan yaptığı kılıçla bir takım benzerlikleri var. Ranni'den olmasa da bu başka bir tanrının cesedinden yapılmış olabileceği anlıma geliyor. Gloam-Eyed Queen diğer adaylardan birisi.


 Edebi bir hayat yaşaması gereken tanrının kalıntılarından yapılmış bir kılıç        Kılıcın işaret ettiği anlamlar hakkında çeşitli fikirler mevcuttur. Bazıları bunu büyük bir günahın ya da büyük bir yıkımın işareti olarak görüyor. Bazıları bir çağın kapanışı olarak görürken,bazıları da başlangıcı olarak görür.






"Edebi bir hayat yaşaması gereken tanrının kalıntılarından yapılmış bir kılıç"



"Kılıcın işaret ettiği anlamlar hakkında çeşitli fikirler mevcuttur. Bazıları bunu büyük bir günahın ya da büyük bir yıkımın işareti olarak görüyor. Bazıları bir çağın kapanışı olarak görürken,bazıları da başlangıcı olarak görür. "









Marika'nın planından bahsetmiştim. Altın Düzen'i devirmek dışında herhangi bir benzer, ortak amaçları yok. Ranni ise başka bir mevzu. Ranni'nin sonunu tercih edenlerin de hatırlaycağı gibi onun çağının adı "Yıldızlar Çağı'ydı" ve Fingerslayer Blade'i kullanmak onun kaderinde vardı. Buraya kadar ortak amaçları varmış gibi gözükse de tam tersi olduğunu gösteren durumlar var.



"Whoever thou mayest be, take not the ring from this place, the solitude beyond the night is better mine alone."

"Kim olursan olsan, yüzüğü buradan alma, gecenin ötesindeki yalnızlık sadece bana aittir."






Ranni'nin bu sözlerinden de anlaşılacağı üzere tek başına olmayı yeğliyor. Bu da Noxların, Lord planıyla çelişmekte . Ortak olmadıkları gösteren en bariz durumsa Kara Bıçakların, Ranni'ye saldırması. Ranni'nin görev serisini bitirdikten sonra onun mekanına tekrar döndüğümüzde kendini kaybetmiş Blaidd'i ve çevresinde de ölü Kara Bıçak suikastçilerini görüyoruz. Kendini kaybeden Blaidd'i öldürüp, bunu Iji'ye söylersek, onunla konuşmak için tekrar döndüğümüz zaman onun yanan cesedini ve çevresinde ölü Kara Bıçak suikastçilerini buluyoruz. Ve tabi, Ranni'nin görevlerini yaparken Liurnia'da tutsak olarak bulduğumuz Kara Bıçakların Lideri Alecto'yu da unutmamak gerek. Leyndell'de suikast işlenmişken Liurnia'da ve Ranni'ye yakın bir yerde hapis edilmesi büyük bir soru işareti. Ranni, Kara Bıçaklarla olan bağlantısını silmek istemiş olabilir mi? Bu belki de Kara Bıçakların Ranni'ye saldırmasını açıklar.


Peki niye Godwyn? Altın Düzen'de onun kadar sevilen ve önemli bir figür haline gelmiş başka bir Yarı-Tanrı olmadığını düşünürsek Godwyn'i öldürmek en iyi seçenek. Böylece Marika'dan intikam alacaklar ve Altın Düzen'e utanç getirerek, düzene olan inancı zayıflatacaklardı. Nitekim istedikleri de oldu.

"Oh, Lord Godwyn...
Such cruelty, such humiliation...
My poor, sweet lordling should have died a true death.
As the first of the demigods to die.
As a martyr to Destined Death.
But why must it yet bring such disgrace?
A scion of the golden bough, sentenced to live in Death..."

"Ah, Lord Godwyn
Bu ne acımazsızlık, ne aşağılanma
Benim zavallı, tatlı lordçuğum gerçek bir ölümü tatmalıydı,
İlk ölen yarı tanrı ve
Mukkader Ölümün bir şehidi olarak.
Ancak neden böyle bir utanç getirmek zorunda kaldı?
Altın dalın bir evladı "ölümde yaşamaya mahkum" edilerek."



Komploya dahil olan üçüncü ve son bir aktörümüz daha var, o da Ranni'nin kardeşi Rykard. Maalesef aldığı ödül dışında Rykard'ın bu gecede ne kadar rol oynadığını bilmiyoruz. En azından motivasyonuna bakarsak, belki katılma nedenini bulabiliriz.




A slab of rock engraved with traces of the Rune of Death.
"On the night of the dire plot, Ranni rewarded Praetor Rykard with these traces. Should the coming trespass one day transpire, they would serve as a last-resort foil, allowing Rykard to challenge Maliketh the Black Blade, the black beast of Destined Death."

Ölüm Rünü'nün kalıntıları işlenmiş bir kaya parçası.
"Kötücül entrikanın yaşandığı gece, Ranni, Praetor Rykard'ı bu kalıntıyla ödüllendirdi. Günah günü geldiğinde, son çaresi olacaktı Rykard'ın, Mukkader Ölüm'ün kara canavarı, Kara Kılıç Maliketh'te meydan okuyabilmesi için.





Oyundaki görünüşünün aksine Rykard, eskiden Altın Düzen'in altında sadık ve acımasız engizitör lideriydi. Bu süreçte özellikle Albinauric ve Omen gibi Altın Düzen tarafından sapkın olarak görülenlere işkenceler yapıyor.

"Praetor Rykard is the Lord of the Volcano Manor on Mt. Gelmir. He is a ruthless justiciar who commands a company of inquisitors, reviled for his serpentine demeanour."
"Yargıç Rykard, Mt. Gelmir'deki Volkan Malikanesi'nin Lordu'dur. Yılanvari davranışlarından ötürü nefret edilmiş, engizitör bölüğüne liderlik yapan acımasız bir yargıçtır."


Kendisini Altın Düzen karştı yapacak ve kafirliğe götürecek yolu oluşturan iki olay var diye düşünüyorum. Mt. Gelmir'e yerleşip, burada antik büyülerini araştırıp, antik bir inancı keşfetmesi ve diğeri de yabancı bir diyarda dansçı Tanith'le tanışıp, onu eşi olarak alması.

"After discovering the ancient hexes of Gelmir, Rykard, son of Queen Rennala, brought them back into practical use as new forms of sorcery "
"Kraliçe Rennala'nın oğlu Rykard, Gelmir'in antik büyülerini keşfettikten sonra, onları yeni büyü biçimleri olarak kullanışlı hale getirdi"

"Curved sword fashioned in the image of an ancient serpent deity and tool of a forgotten religion practiced on Mt. Gelmir."
"Mt. Gelmir'de unutulmuş bir dinin uygulamalarında kullanılan araç ve antik yılan tanrısının şeklinde tasarlanmış kavisli bir kılıçtır."



"Long ago, when Rykard first set eyes on Tanith, she was working as a dancer in a foreign land. Soon, he made her his consort.She was the only human to remain by his side when he became the serpent of blasphemy."

"In that moment, Tanith was truly charmed by him."

"Uzun zaman önce, Rykard, Tanith'i ilk gördüğünde, o uzak bir diyarda dansçıydı. Kısa süre sonra da onu eşi yaptı. O, Rykard blasfemi yılanı olduğunda onun yanında kalan tek insandı."

"O anda, Tanith ondan gerçekten büyülenmişti." (Yılanla birleşmesinden bahsediyor)





Bu arayışları ve seyahetlerinin sonucunda, nedeni tam olarak bilmediğimiz sebepten ötürü Altın Düzen karşıtı olsa da henüz yılanla birleşmek gibi bir gayesi olduğunu sanmıyorım. Bunu düşünmemin başlıca nedeni yarı-tanrıların daha insani ve kahraman figüründe yazılmış olmaları.

Hidetaka Miyazaki dedi ki:
"“When Martin wrote these characters, and when he provided that origin story that mythos for the world of Elden Ring, these demigods were much closer to their original form, and maybe closer to human form back then, before the Shattering, before it all started"

"Martin tüm bu karakterleri yazdığında ve Elden Ring dünyası için mitos olan bu köken hikayelerini oluşturduğunda, Parçalanma'dan önce, her şeyin başlangıcından önce yarı-tanrılar orijinal hallerine yakındılar, belki de daha insansılardı..."
Oyundaki karakterin konuşmalarından da bunu doğruluyor. Rykard'ın eylemleri dışarıdan kafirlik olarak görülse de kendi takipçileri tarafından yüce bir amaç olarak görülüyor. Ta ki yılanla birleşip, oburluğa düşene dek.

"Praetor Rykard's ambitions, though blasphemous, marked him a worthy sovereign. But they were reduced to gluttonous depravity, once he gave himself to the serpent. Whatever that thing is, it is no longer Praetor Rykard. Someone must kill him. To spare him, and his ambitions, from further dishonour."

"Praetor Rykard'ın hırsı kafirlik sayılsa da onu değerli bir hükümdar yapan buydu. Fakat kendisini yılana teslim ettiğinde açgözlü sapkınlığa dönüştüler. O şey her neyse artık Praetor Rykard değil. Biri onu öldürmeli. Onu ve hırsını daha fazla onursuzluktan kurtarmak için."


Şimdi Rykard'ın aldığı ödüle geri dönelim. Şöyle bir açıklama vardı:

"Günah günü geldiğinde, son çaresi olacaktı Rykard'ın, Mukkader Ölüm'ün kara canavarı, Kara Kılıç Maliketh'e meydan okuyabilmesi için."

Bu açıklamanın İngilizce ve Japonca metinlerini arasında ufak nüans farkları var; "coming trespass" yazsa da Japonca metinde spesifik olarak "coming blasphemy" (冒涜, Bōtoku.) yazmakta. Blasphemy; bir inanca, bir dine karşı yapılan küfür anlamını taşımaktadır. Bu da direkt olarak Rykard'ın, Erdtree ve Altın Düzen'e karşı olmasıyla ilgili.

Diğer bir farklılık ise Japonca metinde last-resort foil (son çare) yerine trump card yani gizli kozu yazdığı için anlamı değiştiriyor. Son çare olarak görüldüğünde umutsuz bir anlam varken, gizli koz olduğunda daha agresif, saldıracak kişinin Rykard olduğu anlamını taşıyor. Buradan da Ranni'nin, Rykard'ın bir gün Altın Düzen'e savaş açma planından haber olduğunu ve Maliketh'e karşı koz olarak kullanması için verdiğini tahmin edebiliriz.




"I understand. The road of blasphemy is long and perilous. One cannot walk it unprepared to sin."

" Anlıyorum. Blasfemi'nin yolu uzun ve zorlu. Hazırlıklı olmadan günahın yolunda yürüyemezsin."






Rykard planı; Maliketh'e meydan okuyup, Ölüm Rünü'nün tamamını almak veya serbest bırakmak varsayımında bulunabiliriz. (En azından Elden Ring'in parçalanıp, yarı-tanrılar arasında savaşlar başlayasıya kadar.)

Ayrıca Rykard ne kadar acımasız birisi olsa da kardeşlerine değer veren birisi gibi gözükyor. Ranni'yle ortak hareket etmesinin nedenlerinden birisi de bu olabilir.



Rykard, kardeşi Rykard'ın bir potresini Volkan Malikanesi'ne asmış.



Fingercreeper isimli bu yaratıklar Ranni'nin bölgelerinden biri olan Caria Malikanesi koruyorlardı. Ve görünüşe göre Rykard'la bir bağları var.










"This furled finger is covered in snake scales."
"An heirloom of the lord of the Volcano Manor, bequeathed to Tarnished who have become family."

"Bu kıvrılmış parmak yılan pullarıyla kaplıdır"

" Volkan Malikanesi lordunun yadigarı, ailesinin bir parçası olan Kararmışlara bırakılan bir mirastır."











"Thought to have been cut from an ancestor of the Fingercreeper."

"Some life yet remains in this legacy of an ancient act of blasphemy, as evidenced by the barely perceptible warmth it still exudes."



"Fingercreeper'ın atasından kesildiği düşünülüyor."


Bu antik bir kafirlik eyleminin mirası olan şeyde hala bir yaşam kırıntısı kalmıştır, hala yaydığı zayıf ısıdan hissedilebileceği gibi."




Oyunun erken versiyonlarında Finercreepers yerine spesifik olarak Rykard'ın ismi geçiyormuş. Bu da bir bağları olduğunu güçlendiriyor.



Elimden geldiğince dikkatimi çeken kısımları toplayıp, bilgilendirmeye çalıştım. Siz bu olay hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Godwyn'in öldürülmesinden kim sorumlu? Edebi şehrin basit bir intikamı mıydı, yoksa bir başkasının büyük bir planının parçası mı?
 
Son düzenleme:
Sek ve güzel derleme olmuş. Bir o kadar da anlatılmamış bir sürü konu var. Lakin Elden Ring nedir deseler; yakın yakına ben de böyle anlatırdım. Öyle ki Miyazaki'nin tüm oyunları böyledir. Ana olayı anlat ve gelişen olayları anlat, bitti. Olayları derinine anlatırsan işin içinden çıkamazsın. Oyunun arka plan hikayeleri her zaman teorilere açıktır. Olguları ise tartışılmaz. Öldüyse öldü, boka batmışsak battık.

Tabii Miura'nın önceki oyunlarına nazaran Elden Ring bunların arasında en farklısı. Miura'nın Demon's Souls'tan başlayıp; Dark Souls'ta kendisine mastır yapıp; Bloodborne, Sekiro gibi oyunlarla kendisine deneyim katan biri. Hepsinde yeri geldiğinde konsept, yeri geldiğinde ana karakterinin net bir hikayesinin olması ve onun da derinliği olmasını deneyimledik. Ama bu oyunda; ırkları konu edinmesi, farklı farklı tanrıların arasındaki mücadelelerin olması, ilk kez açıklanılmış arka plan hikayesi, oyunun tasarımcılarından oyunla sınırlanmayacağını söylenmesi ve en önemlisi Dark Souls'ta görmediğimiz genişlikte karakter hikayeleri, onların oyundaki etkisi büyüklüğünün fazla olmaları söz konusu. En son anlattığım; Ranni, Melina ve Miquella hikayeleri ve etkileri. Bu karakterlerin hikaye ve etkileri önceki oyunlarına nazaran -sekiro hariç- çok etki ediyorlar. Öncei oyunlarda sadece olgularda rol oynamış ve yeri geldiğinde bir boss, bir ceset ya da belli başlı görevleri yapmak için adım olan karakterlerdi. Ama bu oyun farklı hissettirdi. Çünkü, ucu açıklık çok fazla. Anlatılacak hikaye oyunla sınırlanmayacaktır.


Şimdi Elden Ring, olgular üzerinden olayların teorisi çıkarıldığı oyun. Benim yorumlamada dikkat edeceğim husus bu. Ranni'nin kara bıçaklar gecesini düzenleyecek kadar gözü kara bir insan portresi çizdiği bariz. Diyalogunda kullandığı cümleler; pişman olmayan bir kızın cümleleri gibiydi. Kendinden de emin ve fedakarlığa hazırdı. Ranni gerçekten güçlü bir imaj çizmek istediğinden midir, bilinmez; bize göstediği yüzü tam olarak bu. Onu bu duruma iten durum ise; annesinin terkedilmesine bağlıyorum. Ama işin sonunda en temel motivesi tanrılara olan öfkesi. Zaten kaderini kendini belirleme takıntısının burada oluştuğunu düşünüyorum. Çünkü, annesinin terkedilme sebebi, babasının Greater Will'e karşı olan sorumluluğu. Marika'nın en delilik yapabileceği, ruhen güçsüz olduğu zamanlarda babası sevdiği karısı Rennala'yı terk edip; Marika'yla evliliğini sürdürdü. Bunların en müsebbibi Greater Will'di. Bu öfkesi zannımca, Godwyn'in ölümü için kullanılmasına yol açtı. Bunu dememin sebebi; tanrılar arası rekabet, Greater Will'e öfke duyan gruplar. Bu gruplar Ranni ile iletişime geçti ve Karabıçakları Ranni ile işbirliği yapmasını sağladı. Tabii iş bitince Ranni ya ayıttı ya da onları kullandı. Haaa Ranni olayların bu raddeye geleceğini ya da Godwyn'in ölmesine sebep olabileceğini düşündü mü, bilemeyiz. Zannımca Ranni'de bir kabullenme söz konusu. İçinde bir pişmanlık söz konusu ama bu istediği yoldu. Yani korkuya, trajediye, acıya göğüs germeyi istemek. Kendi kaderinde söz sahibi olmak


Bu arada takip ettiğim bir mangaka, Elden Ring doujinshi'sini yapıyor. Bende siz paylaşayım. Ara sıra da bu konuya yazı atacağım. Çünkü konuşmak istediğim çok şey var.


Bu da twitter hesabı:



 
Son düzenleme:
Bu arada takip ettiğim bir mangaka, Elden Ring doujinshi'sini yapıyor. Bende siz paylaşayım. Ara sıra da bu konuya yazı atacağım. Çünkü konuşmak istediğim çok şey var.

Bu da twitter hesabı:

https://twitter.com/nikiichi_tobita

Oluşturmak istediğim Elden Ring doujinshi'si ahanda bunlardır:







Bu ilerde Türk Mitolojisi ile oluşturacağım hikayede konsept Tulpar Han.


"At şeklindeki kanadıyla IŞIKLA yarışırdı, O bunu sürekli yapardı... Işığı yenmenin hazzını nasıl olduğunu tatmak istiyordu. İlk günkü gibi duyduğu hırçın yağmura direnen akkor ateşiyle "

-Dede Korkut








Veeeee
 
herkezin kendi amacına hizmet eden bir olay ranni empyrean bedeninden kurtuldu godwyni öldürerek marika hala bir gizem dış tarnıya ihanet etmek istiyor fakat her şeyde parmağı olduğu için onun durumu çok karışık rykardı pek bilmediğim için birşey diyemem dlc sadece miquella ile ilgili olmazsa öğreniriz
 
Hikayeyi 2-3 yotuberdan dinlemeye çalıştım başlangıçlar anlatım şemaları farklıydı hepsi ayrı yerden başlamış

Ben de oyunu oynayan elemandan sıfırdandan başlayarak izliyorum şu an O bitince büyük bir keyifle okuyacağım.

General Radan için söylenecek en güzel söz Allah belaa vere George R. R. Martin böylemi harcanır bu adam !
 
Son düzenleme:
Hikayeyi 2-3 yotuberdan dinlemeye çalıştım başlangıçlar anlatım sormaları farklıydı hepsi ayrı yerden başlamış

Ben de oyunu oynayan elemandan 0 'dan başlayarak izliyorum şu an O bitince büyük bir keyifle okuyacağım.

General Radan için söylenecek en güzel söz Allah belaa vere George R. R. Martin böylemi harcanır bu adam !
Ben 4 youtuber takip ediyorum. Ayrıyeten; Oyuna ait 2 tane kitap çıktı. Ama aşırı pahalı...
 
Ben 4 youtuber takip ediyorum. Ayrıyeten; Oyuna ait 2 tane kitap çıktı. Ama aşırı pahalı...
Oyun sektörü hem sinema hem de müzik sektörüne fark atmış durumda .
Oyunların inanılmaz grafikleri,olay örgüsü,karakterlerin sinemaya göre daha ayrıntılı tasarımları var ki var

Ben gidip bu kadar imkana rağmen bütün olayları kitaptan okumam şahsen. Okursam da zaten konuya yazma amacım olan olayların tümünü bağdaştırmak için okurum. Satın almaya gerek görmüyorum.

Youtuberların bazıları olayların kronolojik sıraya koyup anlatmış amenna ama ayrıntıları unutanlar var. Ben gidip başka bir yotuberdan dinlediğimde hikâyenin yarısını dinlemediğini farkettim.

Bazılari ayrıntılı anlatmış fakat hikaye örgüsü kronolojik değil kendi sećtiği yerleri koymuş.

Oyundan sıfırdan başlayarak okuyunca da bizim ana karakter hikayeyi sçp sıvıyor .Kratos gibi bir karakter olmasını yeğlerdim.
 
Oyun sektörü hem sinema hem de müzik sektörüne fark atmış durumda .
Oyunların inanılmaz grafikleri,olay örgüsü,karakterlerin sinemaya göre daha ayrıntılı tasarımları var ki var

Ben gidip bu kadar imkana rağmen bütün olayları kitaptan okumam şahsen. Okursam da zaten konuya yazma amacım olan olayların tümünü bağdaştırmak için okurum. Satın almaya gerek görmüyorum.

Youtuberların bazıları olayların kronolojik sıraya koyup anlatmış amenna ama ayrıntıları unutanlar var. Ben gidip başka bir yotuberdan dinlediğimde hikâyenin yarısını dinlemediğini farkettim.

Bazılari ayrıntılı anlatmış fakat hikaye örgüsü kronolojik değil kendi sećtiği yerleri koymuş.

Oyundan sıfırdan başlayarak okuyunca da bizim ana karakter hikayeyi sçp sıvıyor .Kratos gibi bir karakter olmasını yeğlerdim.
Bu dediklerin; Miyazaki oyunları için geçerli değil. God Of War için desen haklılık payın var derim. Ancak; Elden Ring, Dark Souls için aynısını diyemem. Anlatılması gereken bir sürü hikaye var. Çünkü oyun sembolik ve ketum. Hikayeleştirme kısmını da biz oyunculara bırakıyor.

Hem her filmin, kitabın, mangaların oyunlara göre ayrı havası ve avantajları mevcut. Hepsini bir tutmuyorum. Kitapları da koyam. Mükemmeler...



Yine gönlümü kaptırdım. Ah parasızlık ah..
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık