Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Bölüm Analizleri

157. bölümün ilk sayfasında karşımıza çıkan deniz kedisi burada bizlerle birlikte kapakta yer alıyor. Kapak isteği her zamanki gibi Soda Skyshitter tarafından yapıldığı için adı da benim tarafımdan bu şekilde değiştirildi. Brook'un maestro edasıyla martıları yönetiyor olması esasında gerçekten de oldukça hoş bir fikir. Çizim biraz dandik geldi gerçi. Özensiz duruyor.

Luffy'nin düşünceleriyle başlıyor bölüm. Yani:

Sahne karşılaştırması yapalım.

Rayleigh'in boyu cücük olmuş niyeyse.


Demek ki Rayleigh artık mazidir, mazi kalbimizde yaradır, koca Rayleigh'in küçüldüğü bölüm bu bölümdür. :oleyo2: Neyse. Oda efendi gene 300 küsür bölüm önce gösterdiği şeyi çıkartıp önümüze, önümüzde masaya koydu.

Luffy Rayleigh'in o zaman kullandığı tekniğin aynı olduğunu dahi anlayabiliyor. Bu çocuk artık başka seviye. :oleyo2: Umutsuzluk içindeyken kullanabildiğini ve nasıl kullanabildiğini bilmediğini söylüyor. Hyou'nun da söylediği üzere Luffy, ona öğretilmeye çalışılan tekniği aşmış. Burada "ryuuou" kelimesine takılmayın zira burada Haki'ye Ryuuou diyorlar. Mantra hesabı yani.

Bu tekniği bu seviyede kullanabilen Luffy'nin BM'yi de onun canavar yumruğunu da durdurabileceğini düşünüyor. Hyou başkan BM'ye sırtını döndüğü sırada bunları düşünüyormuş işte. İstiyor ki Luffy insanları kurtarabilecek seviyede olduğunu gösterdin. İstiyor ki umutlansın ve Wano'nun kurtulacağına tekrar inansın. Unutmayın bu adam Luffy gelmeden önce neredeyse kendini öldürecekti.

Luffy efendi elinden geleni yapmaya çalışıyor ama biraz önce de söylediğim gibi "seviyesi" belli oluyor. :oleyo2: Aha seviyesi:


Neyse goygoy bir yana görünüşte kullanabiliyor gibi gözüküyor:


Luffy başarısız olduğu için özür diliyor. Hyou onca şova rağmen ne olur ne olmaz Haki, pardon Ryuuou da kullanmış. BM ise hem o-shiruko'yu yemişsin hem de artistlik peşindesin diyerek daha da kızıyor.

Koca Hyou başkan ne hâllere düştü. :(



Bu teknik hem savunma hem de saldırı amaçlı kullanılabilmekte olup bu ikisinden de öte aynı zamanda rakibi içinden yok etmeye yarıyor. Yani birine böyle vurursanız dışını es geçip iç organlarına saldırıda bulunabilirsiniz.

Tüm bu kargaşa arasında Hyou "Sen bu işi biliyorsun adamım, bu işin ustası oldun." şeklinde sözler edip, sanki bunlar son sözleriymiş gibi davranıyor lakin BM saldırıya geçer geçmez zıplıyor bir tarafa. Ben bile bu kadar goygoy yapmıyor analiz kasarken. One Piece yüzünden çizgifilm vs. anime tartışması tekrar alevlenecek yemin ediyorum. :oleyo2:

Udon'un 2. hapishanesinde ilginç bir karakter var. Kendisi Hyou'nun bahsettiği yakuza liderlerinden biri gibi duruyor. Denjiro'ya pek benzemese de Oda'nın silüet işinden pek anlamadığı ya da ilk çizdiğiyle son çizdiği pek birbirini tutmadığı için net bir şekilde konuşmak pek mümkün değil.


E ama yani görünen köye de kılavuz istetmesin bir zahmet:


BM kapıları kuruyor, demirhaneye doğru ilerliyor. Eline almış bir demir parçası, savuruyor da savuruyor. Tur atacak şimdi Udon'da. Diğer yandan Queen kalkmış lakin koşarken yere düşen bir çocuk gibi hırpalanmış duruyor. Eh, BM'nin yanında çocuk sayılır. Şimdi ellerinde tek bir şans var ve onu güzelce kullanmak istiyor.

Babanuki ve saz arkadaşları BM'nin gidişine bir su dökmedikleri kalırken Queen arkadan kalkınca hep beraber arkalarına bakıyorlar. Güzel detay ama daha da güzeli Babanuki'nin mutasyon filinin de arkaya bakması:


Tipe bak yav. :oleyo2:

Luffy salağının gerçekten de BM'ye Udon'u turlatmasına ne denilir bilmiyorum da en azından Oda burayı tek sayfada çizip halletmiş. Bu arada Udon yıkılmaya devam ediyor. (Alt orta)

Luffy'nin salak hareketlerini de kaçırmanızı istemem. (orta)


Üstünkörü yapılmış bir ayı benzetmesi de aşırı eğreti. Hangi hayvanı söylerse söylesin zaten bu noktada tur atmak zorunda yav. Deniz Kralı falan olmadığı takdirde öyle yani.

Usopp'un kafasındaki kurbağa yok diye üzülmeyin. Kuşbakışı BM'nin kafasının da kurbağadan farkı yok.


Amerikan Güreşi yapar gibi tepeye çıkan Queen, BM'ye de o-shiruko tuzağı kurmuş, bekliyor. BM'nin şu tipini görüp de üzülmeyen, birdenbire ağlayan bir bebeği görüp de içi giden bir insan gibi huzursuz olmayan varsa One Piece'i şurada bıraksın. :oleyo2: Kıyamam tipe bak yav.


Brachio Bomber!! Hoodlum Bomb. Artık ne demekse. Brakiyo kol anlamındaki ön ekmiş. Şaka şaka. Brachiosaurus türü bir dinozor meyvesi yediği için Bombalama Brachio yapıyor, kafalama. Kalın kafalıymış.

Goda'nın kolsuzu.



Bizim fil gene azıtmış. Hurrraa.


BM başına aldığı darbeyle birlikte kendisine anne diyen aile üyelerinin sesini duyuyor ve hafızasını geri kazanıyor. Ardından ne mi oluyor? Ahanda şu:



Şu an Queen:

Hayatı tespih yapmışım, sallıyormuşum
Adını duydukça ağlıyormuşum
Deli diyorlarmış benim hâlime
Gelmişine, geçmişine sayıyormuşum

Gerçi yalnızca o değil, tüm tayfa aynı durumda. Tek tek atmakla uğraşmayıp komple sayfayı atayım.

Ancak kaderin cilvesine bakın ki BM uyuyor. :)

Jinbei reyiz ne kadar olgun karşılıyordu durumu. Bir de şu karikaqueen'e bakın. Az daha ruhunu teslim ediyordu kadına. Yine de cesur ki kafalama dalabildi. İlginç karakter. Ağlıyor resmen adam ya. :oleyo2:

Sapına kadar deniztaşı olan kelepçe ve zincirler BM'nin etrafında yüz defa sarılırken aynı zamanda 100 doz uyuşturucu veriyorlar. Gemi de hazırlamışlar. Wano'da onu durdurabilecek yegâne kişi olan Kaido'nun yanına, Onigashima'ya götürme peşindeler. Oysa at denize gitsin arkadaş. Ya da Onigashima'ya kadar gidebiliyorsanız gidin Denizcilere falan verin. Ha yok Kaido'nun eski kankası ya da yavuklusu, artık her neyse o olduğu için bunları yapamayacağınızdan bahsedin. Biri desin ki denize atalım Queen reyiz. Queen de desin, Kaido bizi haşlar. Bu kadar.

Queen Udon'u Babanuki'ye bırakıyor ama Babanuki'nin endişelendiği biri var. Kim? Luffy tabii.

Bu arada kapılar kapansa da Momo oldukları yerde bekleyecekleri hususunda söz verdiği için içeri girmiyor. Diğer yandan güzel bir detay olarak korktuğu için form değiştirdiğini görüyoruz.


Bir diğer detaysa şu:


Öncelikle denizin çizimi Ukiyo-e gibi olmaya devam ediyor. Bu çok hoş bir çizim gerçekten. Diğer yandan Q 03 isimli bir gemi görüyoruz. Toplar var, gözetleme kulesi var. Üzerinde iki farklı bayrak var. Biri Kaido'nun, diğeri kendisinin. İlk bakışta sol tarafta olan kendi bayrağının bir çizgisi eksik gibi dursa da o çizgi bayrağın ortasından geçen çizgiyle karıştığı için tam belli olmuyor sadece. Hafif bir kalınlık olduğu için de doğru çizdiği belli oluyor. Queen'in yelkeninde omzundaki dövmede olduğu gibi bir ok işareti yok. Belki çizilmeyi unutmuştur Oda ya da asistan, belki de yoktur.

Henüz iletişim yerine gelmese de mühürleme işlemi tamamlanmış. Lakin Luffy dışarıda hazır ve nazır bekliyor. Hatta BM ve Balon, yani iki balon da olmadığı için artık Luffy efendi hiçbir karşıt güçle karşılaşmadan Udon'u ele geçirebilir. Kolay gelsin yiğidim.

Yalnız karşında kim olduğunu unutma.



Ufak bir toplayalım.
Luffy öğrenmek için uğraştığı tekniği Hyou'dan daha iyi kullandı ancak henüz tam olarak isteyerek yapamıyor. Bunu Hyou'nun yaşlılığına verelim.
Bu Haki'yi görünce akla Sai'den Katakuri'ye kadar birkaç isim geliyor. Serinin başlarında dahi bir gök adasında geleceği gören karakterler gördüğümüz için Happo'nun da B. Haki'de böyle bir güç kullanması şaşırtıcı ya da eğreti durmaz. Diğer yandan Katakuri'nin bu gücü kullandığını düşünmesem de "Chikara Mochi" tekniğinin güçlendirilmiş olması ve Luffy'nin elini şişirmesi ufak da olsa bir göz kırpmıyor değil. Ancak uyanma modunda Mochi kontrolü yapması ile bu Haki'nin aynı olduğunu hiç sanmıyorum. Kullanımı çok farklı zira.
Hyou şovmen.
BM'nin şapkası uyumaya devam ediyor lakin Babanuki'nin babafingosu hâlâ aktif. :oleyo2: BM'nin şapkası darbe sonrası kendine gelmişse dahi gözlerini falan göremiyoruz. Ancak uyandıktan sonra görürüz.
Muhtemelen Yakuza patronlarından birini gördük.
Udon'un ağzına sıçıldı.
Queen'in gemisini gördük.
Luffy Udon'un ağası olmaya epey yakın.
Pandaman'den ses seda yok.
Özgür Kral iş başına.
Her şey çok güzel olacak. :a:

Not: Aynı anda iki çeviriyi de okudum ama bana MS'nin çevirisi leş gözüktü. Sadece Luffy'nin son cümlesinde bile öyle bir anlam farklılığı var ki 150 sayfa kavga etmelik. :oleyo2:

Sonradan gelen ekleme: Queen şarkısı:
Eline sağlık.
 
157. bölümün ilk sayfasında karşımıza çıkan deniz kedisi burada bizlerle birlikte kapakta yer alıyor. Kapak isteği her zamanki gibi Soda Skyshitter tarafından yapıldığı için adı da benim tarafımdan bu şekilde değiştirildi. Brook'un maestro edasıyla martıları yönetiyor olması esasında gerçekten de oldukça hoş bir fikir. Çizim biraz dandik geldi gerçi. Özensiz duruyor.

Luffy'nin düşünceleriyle başlıyor bölüm. Yani:

Sahne karşılaştırması yapalım.

Rayleigh'in boyu cücük olmuş niyeyse.


Demek ki Rayleigh artık mazidir, mazi kalbimizde yaradır, koca Rayleigh'in küçüldüğü bölüm bu bölümdür. :oleyo2: Neyse. Oda efendi gene 300 küsür bölüm önce gösterdiği şeyi çıkartıp önümüze, önümüzde masaya koydu.

Luffy Rayleigh'in o zaman kullandığı tekniğin aynı olduğunu dahi anlayabiliyor. Bu çocuk artık başka seviye. :oleyo2: Umutsuzluk içindeyken kullanabildiğini ve nasıl kullanabildiğini bilmediğini söylüyor. Hyou'nun da söylediği üzere Luffy, ona öğretilmeye çalışılan tekniği aşmış. Burada "ryuuou" kelimesine takılmayın zira burada Haki'ye Ryuuou diyorlar. Mantra hesabı yani.

Bu tekniği bu seviyede kullanabilen Luffy'nin BM'yi de onun canavar yumruğunu da durdurabileceğini düşünüyor. Hyou başkan BM'ye sırtını döndüğü sırada bunları düşünüyormuş işte. İstiyor ki Luffy insanları kurtarabilecek seviyede olduğunu gösterdin. İstiyor ki umutlansın ve Wano'nun kurtulacağına tekrar inansın. Unutmayın bu adam Luffy gelmeden önce neredeyse kendini öldürecekti.

Luffy efendi elinden geleni yapmaya çalışıyor ama biraz önce de söylediğim gibi "seviyesi" belli oluyor. :oleyo2: Aha seviyesi:


Neyse goygoy bir yana görünüşte kullanabiliyor gibi gözüküyor:


Luffy başarısız olduğu için özür diliyor. Hyou onca şova rağmen ne olur ne olmaz Haki, pardon Ryuuou da kullanmış. BM ise hem o-shiruko'yu yemişsin hem de artistlik peşindesin diyerek daha da kızıyor.

Koca Hyou başkan ne hâllere düştü. :(



Bu teknik hem savunma hem de saldırı amaçlı kullanılabilmekte olup bu ikisinden de öte aynı zamanda rakibi içinden yok etmeye yarıyor. Yani birine böyle vurursanız dışını es geçip iç organlarına saldırıda bulunabilirsiniz.

Tüm bu kargaşa arasında Hyou "Sen bu işi biliyorsun adamım, bu işin ustası oldun." şeklinde sözler edip, sanki bunlar son sözleriymiş gibi davranıyor lakin BM saldırıya geçer geçmez zıplıyor bir tarafa. Ben bile bu kadar goygoy yapmıyor analiz kasarken. One Piece yüzünden çizgifilm vs. anime tartışması tekrar alevlenecek yemin ediyorum. :oleyo2:

Udon'un 2. hapishanesinde ilginç bir karakter var. Kendisi Hyou'nun bahsettiği yakuza liderlerinden biri gibi duruyor. Denjiro'ya pek benzemese de Oda'nın silüet işinden pek anlamadığı ya da ilk çizdiğiyle son çizdiği pek birbirini tutmadığı için net bir şekilde konuşmak pek mümkün değil.


E ama yani görünen köye de kılavuz istetmesin bir zahmet:


BM kapıları kuruyor, demirhaneye doğru ilerliyor. Eline almış bir demir parçası, savuruyor da savuruyor. Tur atacak şimdi Udon'da. Diğer yandan Queen kalkmış lakin koşarken yere düşen bir çocuk gibi hırpalanmış duruyor. Eh, BM'nin yanında çocuk sayılır. Şimdi ellerinde tek bir şans var ve onu güzelce kullanmak istiyor.

Babanuki ve saz arkadaşları BM'nin gidişine bir su dökmedikleri kalırken Queen arkadan kalkınca hep beraber arkalarına bakıyorlar. Güzel detay ama daha da güzeli Babanuki'nin mutasyon filinin de arkaya bakması:


Tipe bak yav. :oleyo2:

Luffy salağının gerçekten de BM'ye Udon'u turlatmasına ne denilir bilmiyorum da en azından Oda burayı tek sayfada çizip halletmiş. Bu arada Udon yıkılmaya devam ediyor. (Alt orta)

Luffy'nin salak hareketlerini de kaçırmanızı istemem. (orta)


Üstünkörü yapılmış bir ayı benzetmesi de aşırı eğreti. Hangi hayvanı söylerse söylesin zaten bu noktada tur atmak zorunda yav. Deniz Kralı falan olmadığı takdirde öyle yani.

Usopp'un kafasındaki kurbağa yok diye üzülmeyin. Kuşbakışı BM'nin kafasının da kurbağadan farkı yok.


Amerikan Güreşi yapar gibi tepeye çıkan Queen, BM'ye de o-shiruko tuzağı kurmuş, bekliyor. BM'nin şu tipini görüp de üzülmeyen, birdenbire ağlayan bir bebeği görüp de içi giden bir insan gibi huzursuz olmayan varsa One Piece'i şurada bıraksın. :oleyo2: Kıyamam tipe bak yav.


Brachio Bomber!! Hoodlum Bomb. Artık ne demekse. Brakiyo kol anlamındaki ön ekmiş. Şaka şaka. Brachiosaurus türü bir dinozor meyvesi yediği için Bombalama Brachio yapıyor, kafalama. Kalın kafalıymış.

Goda'nın kolsuzu.



Bizim fil gene azıtmış. Hurrraa.


BM başına aldığı darbeyle birlikte kendisine anne diyen aile üyelerinin sesini duyuyor ve hafızasını geri kazanıyor. Ardından ne mi oluyor? Ahanda şu:



Şu an Queen:

Hayatı tespih yapmışım, sallıyormuşum
Adını duydukça ağlıyormuşum
Deli diyorlarmış benim hâlime
Gelmişine, geçmişine sayıyormuşum

Gerçi yalnızca o değil, tüm tayfa aynı durumda. Tek tek atmakla uğraşmayıp komple sayfayı atayım.

Ancak kaderin cilvesine bakın ki BM uyuyor. :)

Jinbei reyiz ne kadar olgun karşılıyordu durumu. Bir de şu karikaqueen'e bakın. Az daha ruhunu teslim ediyordu kadına. Yine de cesur ki kafalama dalabildi. İlginç karakter. Ağlıyor resmen adam ya. :oleyo2:

Sapına kadar deniztaşı olan kelepçe ve zincirler BM'nin etrafında yüz defa sarılırken aynı zamanda 100 doz uyuşturucu veriyorlar. Gemi de hazırlamışlar. Wano'da onu durdurabilecek yegâne kişi olan Kaido'nun yanına, Onigashima'ya götürme peşindeler. Oysa at denize gitsin arkadaş. Ya da Onigashima'ya kadar gidebiliyorsanız gidin Denizcilere falan verin. Ha yok Kaido'nun eski kankası ya da yavuklusu, artık her neyse o olduğu için bunları yapamayacağınızdan bahsedin. Biri desin ki denize atalım Queen reyiz. Queen de desin, Kaido bizi haşlar. Bu kadar.

Queen Udon'u Babanuki'ye bırakıyor ama Babanuki'nin endişelendiği biri var. Kim? Luffy tabii.

Bu arada kapılar kapansa da Momo oldukları yerde bekleyecekleri hususunda söz verdiği için içeri girmiyor. Diğer yandan güzel bir detay olarak korktuğu için form değiştirdiğini görüyoruz.


Bir diğer detaysa şu:


Öncelikle denizin çizimi Ukiyo-e gibi olmaya devam ediyor. Bu çok hoş bir çizim gerçekten. Diğer yandan Q 03 isimli bir gemi görüyoruz. Toplar var, gözetleme kulesi var. Üzerinde iki farklı bayrak var. Biri Kaido'nun, diğeri kendisinin. İlk bakışta sol tarafta olan kendi bayrağının bir çizgisi eksik gibi dursa da o çizgi bayrağın ortasından geçen çizgiyle karıştığı için tam belli olmuyor sadece. Hafif bir kalınlık olduğu için de doğru çizdiği belli oluyor. Queen'in yelkeninde omzundaki dövmede olduğu gibi bir ok işareti yok. Belki çizilmeyi unutmuştur Oda ya da asistan, belki de yoktur.

Henüz iletişim yerine gelmese de mühürleme işlemi tamamlanmış. Lakin Luffy dışarıda hazır ve nazır bekliyor. Hatta BM ve Balon, yani iki balon da olmadığı için artık Luffy efendi hiçbir karşıt güçle karşılaşmadan Udon'u ele geçirebilir. Kolay gelsin yiğidim.

Yalnız karşında kim olduğunu unutma.



Ufak bir toplayalım.
Luffy öğrenmek için uğraştığı tekniği Hyou'dan daha iyi kullandı ancak henüz tam olarak isteyerek yapamıyor. Bunu Hyou'nun yaşlılığına verelim.
Bu Haki'yi görünce akla Sai'den Katakuri'ye kadar birkaç isim geliyor. Serinin başlarında dahi bir gök adasında geleceği gören karakterler gördüğümüz için Happo'nun da B. Haki'de böyle bir güç kullanması şaşırtıcı ya da eğreti durmaz. Diğer yandan Katakuri'nin bu gücü kullandığını düşünmesem de "Chikara Mochi" tekniğinin güçlendirilmiş olması ve Luffy'nin elini şişirmesi ufak da olsa bir göz kırpmıyor değil. Ancak uyanma modunda Mochi kontrolü yapması ile bu Haki'nin aynı olduğunu hiç sanmıyorum. Kullanımı çok farklı zira.
Hyou şovmen.
BM'nin şapkası uyumaya devam ediyor lakin Babanuki'nin babafingosu hâlâ aktif. :oleyo2: BM'nin şapkası darbe sonrası kendine gelmişse dahi gözlerini falan göremiyoruz. Ancak uyandıktan sonra görürüz.
Muhtemelen Yakuza patronlarından birini gördük.
Udon'un ağzına sıçıldı.
Queen'in gemisini gördük.
Luffy Udon'un ağası olmaya epey yakın.
Pandaman'den ses seda yok.
Özgür Kral iş başına.
Her şey çok güzel olacak. :a:

Not: Aynı anda iki çeviriyi de okudum ama bana MS'nin çevirisi leş gözüktü. Sadece Luffy'nin son cümlesinde bile öyle bir anlam farklılığı var ki 150 sayfa kavga etmelik. :oleyo2:

Sonradan gelen ekleme: Queen şarkısı:
Sayende kaçırdığım bir çok detayı yakaladım. Teşekkür ederim.
Ve ayrıca son sayfada Luffy'nin "Ben hep özgürdüm" demesi daha mantıklı olur bence. O yüzden mangastream çevirisine "leş" demen garip geldi.
Neden? Ben oradan okudum. Bir şeyleri kaçırmak istemem de
 
Sayende kaçırdığım bir çok detayı yakaladım. Teşekkür ederim.
Ve ayrıca son sayfada Luffy'nin "Ben hep özgürdüm" demesi daha mantıklı olur bence. O yüzden mangastream çevirisine "leş" demen garip geldi.
Neden? Ben oradan okudum. Bir şeyleri kaçırmak istemem de
:sapkali:
I've been free for a minute demiş mangastream.
Jaiminis:

Ve ayrıca son sayfada Luffy'nin "Ben hep özgürdüm" demesi daha mantıklı olur bence
Mangastream dediğin şeyi demiyor ki. JB diyor.
 
:sapkali:
I've been free for a minute demiş mangastream.
Jaiminis:


Mangastream dediğin şeyi demiyor ki. JB diyor.
Ben niye saçmalamışım yahu? :hoo:

Orası şöyle olacaktı; "Ve ayrıca son sayfada Luff'nin 'Bir süredir özgürüm' demesi daha mantıklı bence."

Cidden niye öyle yazdım acaba. :hıh:
 
Ben niye saçmalamışım yahu? :hoo:

Orası şöyle olacaktı; "Ve ayrıca son sayfada Luff'nin 'Bir süredir özgürüm' demesi daha mantıklı bence."

Cidden niye öyle yazdım acaba. :hıh:
Bence öyle bir sahneye her zaman demesi gerekir. Tabii benceyle ilerlemek pek sağlıklı değil ama gelen spoiler'da da her zaman diyordu. Ayrıca Babanuki bu adam özgür kaldı derken şimdiden bahsediyor. Buna verilecek uygun cevap bir süredirden ziyade her zaman bana kalırsa.
 
Bence öyle bir sahneye her zaman demesi gerekir. Tabii benceyle ilerlemek pek sağlıklı değil ama gelen spoiler'da da her zaman diyordu. Ayrıca Babanuki bu adam özgür kaldı derken şimdiden bahsediyor. Buna verilecek uygun cevap bir süredirden ziyade her zaman bana kalırsa.
Babanuki'ye cevap mıydı emin değilim ama onca şeyden sonra Luffy'nin "Ben hep özgürdüm" demesi sadece boş kibirdir benim için.

Hani mesela, Rayleigh'in içki borcundan dolayı insan müzayedesine çıkıp, kurtulunca "Ben hep özgürdüm" demesi gibi bir durum değil bu. (Demedi ama demiş olsa diye söylüyorum)
Luffy hep birilerine muhtaçtı. Bir çok defa canını da özgürlüğünü de başkaları sayesinde geri kazandı. Bütün bunları gözardı edip böyle boş bir davranışta bulunması benim hoşuma gitmez.

Biraz daha haddini bilen minnetli biri olmasını isterdim.
Daha yeni dümdüz edilmiş suratına "Nasıl bir kral olacaksın velet?" denmiş insan.

Anlıyorum özel bir kişiliği, iradesi, mizacı var. Ama inanç ile kibiri karıştırıyor bence Oda.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 4)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık