Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

12 Eylül 1980 Bir Darbenin Anatomisi (VOL.1)

yazdıklarınıza harfi harfine katılıyorum. ancak önceki mesajımda zikrettiğim durum sizin görüşünüzden biraz daha farklı. sizde kısmi olarak değinmişsiniz. aslında konu abdülhamit han'ın iyi veya kötü bir yönetici/padişah olması değil. bu konu yorum meselesi ve herkes kendi penceresinden o kişiyi veya olayı yorumlamış oluyor. benim değinmek istediğim ise tarih anlatıcılığının sadece olayları anlatması ve o gerçekleşen olaylara yorumu okuyuculara bırakması... işte size anlatmaya çalıştığım düsturda onu ifade ediyordu. sayın ilber ortaylı hoca veya rahmetli halil inlacık hocanın her zaman ifade ettiği gibi;

''tarih farazi olaylar/konular üzerinden işlenemez. tarihi anlatacak kişi önce olayın oluş şeklini doğru aktarmalı ki onu okuyacak ve yorumlayacak insanlarda doğru olan bilgiye ulaşsın ve yorumunu buna göre yapsın. bu anlatıyı yapacak kişi ise olayı derinlemesine araştırsın; hatta olayın gerçekleştiği yeri ziyaret etsin ki hazırlayacağı konuya tamamen muvaffak olsun. bunları yapmadığı takdirde anlatısı hep eksik kalacaktır.''

sizinde dediğiniz gibi hiçbir tarihi olay %100 objektif anlatılamaz. ancak olaya taraf iseniz olayın şekline hep kendi pencerenizden bakarsınız ve bu tamamen taraflı bir anlatış veya yorum olur. herhalde bundan kurtulmakta pek mümkün değil. örneğin hazırladığım şu yazıda (Bkz. Kafkas cephesinde gizlenen savaş) buna rastlanabilir.
İlber hoca ve Halil hoca bu alanda biricikler. Fakat halkın bir bölümü sosyal durumlarda duymak istemedikleri şeyleri söyledikleri için İlber beye hakarete varan ithamlarda bulunuyorlar. Keza Celal Şengörün yaptığı bir açıklama sonrasında cadı avlar gibi avlandığını da gördük. Benim için yaptıkları işler önemli. Keza Feyman'ın kalkıp atom bombası araştırmalarına katılması onu insanlık düşmanı yapmaz bence. Siz de hak verirsiniz ki bu topraklarda bir şeyi ne kadar doğru yaptığınızın bir önemi yok. Biraz bu konuda anlaşamıyoruz sanırım. Tarih gibi yoruma açık veya manipüle edilebilir bir alan bizim gibi gelişmemiş toplumlarda 2 tarafı keskin bıçak işlevi görüyor.
 
İlber hoca ve Halil hoca bu alanda biricikler. Fakat halkın bir bölümü sosyal durumlarda duymak istemedikleri şeyleri söyledikleri için İlber beye hakarete varan ithamlarda bulunuyorlar. Keza Celal Şengörün yaptığı bir açıklama sonrasında cadı avlar gibi avlandığını da gördük. Benim için yaptıkları işler önemli. Keza Feyman'ın kalkıp atom bombası araştırmalarına katılması onu insanlık düşmanı yapmaz bence. Siz de hak verirsiniz ki bu topraklarda bir şeyi ne kadar doğru yaptığınızın bir önemi yok. Biraz bu konuda anlaşamıyoruz sanırım. Tarih gibi yoruma açık veya manipüle edilebilir bir alan bizim gibi gelişmemiş toplumlarda 2 tarafı keskin bıçak işlevi görüyor.

tarih dediğimiz zaman milletimiz hep başarılarımızdan ve şanlı tarihimizden bahsedilmesini istiyor. ancak en azından kaybettiğimiz savaş veya şuan üzerinde konuştuğumuz yazım hakkında biraz konuşup ders çıkartabilsek sizinde zikrettiğiniz gibi toplum olarak gelişimimizi daha iyi sağlayabilir ve ulu önder atatürk'ün belirttiği gibi ''muasır medeniyetler seviyesine'' çıkabiliriz.

yukarıda belirttiğiniz gibi bu işi gereğince ve layıkıyla yapan insanlarda (bilim insanı demek daha doğru) doğru söyledikleri için dokuz köyden kovuluyor. ancak sosyal yapımız ve ananelerimiz buna her daim uygun değildi. unutmayalım ki türk tarihi bir bakıma darbeler tarihidir. zaten bu yazıda bir bakıma bu olguya parmak basıyor. işte sizin dediğiniz gibi; bu topraklarda bir şeyi ne kadar doğru yaptığınızın bir öneminin olmamasının başlıca sebebi de toplumsal ve sosyolojik yapımızın buna müsait olmamasıdır.

tarih tabi ki manupile ediliyor. ancak bu manupilasyon araştırıp, inceleyip ve okumadan yapılan bir değerlendirme sonucunda ortaya çıkıyor. bunun sonucu olarak da üzülerek belirtmem gerekiyor ki herkes cahilce tezleri ortaya çıkartmaktan ileri gitmiyor.

son olarak bu yazışmamızda sizinle ''anlaşamamak'' değil tamamen fikir telakkisi içerisinde istişare ederek kendi savlarımızı öne sürmemiz sonucu oluşan bu yazışmalar gerçekten çok iyi ilerliyor.
 
tarih dediğimiz zaman milletimiz hep başarılarımızdan ve şanlı tarihimizden bahsedilmesini istiyor. ancak en azından kaybettiğimiz savaş veya şuan üzerinde konuştuğumuz yazım hakkında biraz konuşup ders çıkartabilsek sizinde zikrettiğiniz gibi toplum olarak gelişimimizi daha iyi sağlayabilir ve ulu önder atatürk'ün belirttiği gibi ''muasır medeniyetler seviyesine'' çıkabiliriz.

yukarıda belirttiğiniz gibi bu işi gereğince ve layıkıyla yapan insanlarda (bilim insanı demek daha doğru) doğru söyledikleri için dokuz köyden kovuluyor. ancak sosyal yapımız ve ananelerimiz buna her daim uygun değildi. unutmayalım ki türk tarihi bir bakıma darbeler tarihidir. zaten bu yazıda bir bakıma bu olguya parmak basıyor. işte sizin dediğiniz gibi; bu topraklarda bir şeyi ne kadar doğru yaptığınızın bir öneminin olmamasının başlıca sebebi de toplumsal ve sosyolojik yapımızın buna müsait olmamasıdır.

tarih tabi ki manupile ediliyor. ancak bu manupilasyon araştırıp, inceleyip ve okumadan yapılan bir değerlendirme sonucunda ortaya çıkıyor. bunun sonucu olarak da üzülerek belirtmem gerekiyor ki herkes cahilce tezleri ortaya çıkartmaktan ileri gitmiyor.

son olarak bu yazışmamızda sizinle ''anlaşamamak'' değil tamamen fikir telakkisi içerisinde istişare ederek kendi savlarımızı öne sürmemiz sonucu oluşan bu yazışmalar gerçekten çok iyi ilerliyor.
Ben de çok memnunum bu yazışmadan. Peki sormadan duramayacağım sanırım cevap vermek istemezseniz de anlayışla karşılayacağımı bilin isterim. Yapılan darbeler demokrasi dediğimiz mefhuma karşı yapılmış sürekli. Bu konuda hemfikiriz sanırım. Peki bunu neye bağlıyorsunuz? Demokrasinin eksiği, halkın yetersizliği yada darbe yapan tarafın güce olan arzuları mı? Yada kendi perspektifinizden bakınca ne görüyorsunuz?
Edit: Yeniçeri ayaklanması ve gençosmanın asılma durumu aklımdan çıkmış. Yakın Tr tarihi için sorduğumu farz edin lütfen.
 
Ben de çok memnunum bu yazışmadan. Peki sormadan duramayacağım sanırım cevap vermek istemezseniz de anlayışla karşılayacağımı bilin isterim. Yapılan darbeler demokrasi dediğimiz mefhuma karşı yapılmış sürekli. Bu konuda hemfikiriz sanırım. Peki bunu neye bağlıyorsunuz? Demokrasinin eksiği, halkın yetersizliği yada darbe yapan tarafın güce olan arzuları mı? Yada kendi perspektifinizden bakınca ne görüyorsunuz?
Edit: Yeniçeri ayaklanması ve gençosmanın asılma durumu aklımdan çıkmış. Yakın Tr tarihi için sorduğumu farz edin lütfen.

Öncelikle sorunuza cevap vermeden önce ben size bir soru sormak istiyorum. Türk tarihi boyunca darbeyi kim yaptı? Bunun cevabınıda aslında aşağıda tarif etmeye çalışacağım.

Yapılan darbeler demokrasi dediğimiz mefhuma karşı yapılmış sürekli.
Bir kere bu konuda maalesef hem fikir değiliz. Türkler monarşi ile yönetilirkende birçok darbe olmuştur. Örneğin osmanlıların meşrutiyet zamanı ünlü ban-ı ali baskını veya yeniçerilerin 1. Osman'a karşı yaptığı tahttan indirme gösterilebilir. Önceki dönemlerde de, Cumhuriyet tarihinde de birçok darbe yapılmıştır. İşte size söylediğim darbeler tarihi bundan ileri gelmektedir. Peki darbeyi yapan kim? Askerler... Yeniçeri osmanlının askeri gücünü oluştururken, Türk silahlı kuvvetleri de cumhuriyetimizin bekçiliği ve nekaasını koruyor. Bunu size inşallah daha teferruatlı bilahare izah edeceğim.

Bu veriler ışığında millet olarak yöneticilere biat etmek yerine askere biat etmemiz tarih boyunca görülmüştür. Yani tarihimiz boyunca kızıl Ekim veya Arap baharı gibi halkın devrim yaptığı görülmüşmüdür? Çünkü biz asker odaklı bir milletiz ve halkın devrim yapması görülmesi neredeyse olanaksız bir durum...

Telefondan yazdığım için daha teferruatlı size bilahare konuyla ilgili yazacağım.
 
@Zero-X yazmak istemememin sebebi ister istemez siyasi yoruma kaciyor ve bu forumda siyasi ve dini yoruma asiri karsiyim. Simdi belki bazilari bu konuya siyasi yaklasimlari yuzunden siyasi dersede, yazim turun tamamiyle farkli bir litaraturde. Isterse katilmadigim bir konu bile olsa, anlatim ve aciklama yapin bir yazim ve makale turu oldugu icin karsi cikamiyacagim bir durum. (Bir tarafi kucumseme ve hakaret vari bir yaklasim olmamasi apayri bir arti tabi)
 
Öncelikle sorunuza cevap vermeden önce ben size bir soru sormak istiyorum. Türk tarihi boyunca darbeyi kim yaptı? Bunun cevabınıda aslında aşağıda tarif etmeye çalışacağım.



Bir kere bu konuda maalesef hem fikir değiliz. Türkler monarşi ile yönetilirkende birçok darbe olmuştur. Örneğin osmanlıların meşrutiyet zamanı ünlü ban-ı ali baskını veya yeniçerilerin 1. Osman'a karşı yaptığı tahttan indirme gösterilebilir. Önceki dönemlerde de, Cumhuriyet tarihinde de birçok darbe yapılmıştır. İşte size söylediğim darbeler tarihi bundan ileri gelmektedir. Peki darbeyi yapan kim? Askerler... Yeniçeri osmanlının askeri gücünü oluştururken, Türk silahlı kuvvetleri de cumhuriyetimizin bekçiliği ve nekaasını koruyor. Bunu size inşallah daha teferruatlı bilahare izah edeceğim.

Bu veriler ışığında millet olarak yöneticilere biat etmek yerine askere biat etmemiz tarih boyunca görülmüştür. Yani tarihimiz boyunca kızıl Ekim veya Arap baharı gibi halkın devrim yaptığı görülmüşmüdür? Çünkü biz asker odaklı bir milletiz ve halkın devrim yapması görülmesi neredeyse olanaksız bir durum...

Telefondan yazdığım için daha teferruatlı size bilahare konuyla ilgili yazacağım.
Mesajımı editlemiştim yakın TR tarihi için geçerlidir sorum diye. Edit kısmına örnek olarak Gençosmanı yazmıştım.
Sorunuza geçecek olursak; Türk toplumu asker kökenli bir toplum. Askere verdiği değer ve askerin toplumdaki yeri çok değerli. Bu da onu diğer milletlerden farklı yapıyor. Yapılan darbelerin iyi veya kötü olduğu sorusuna cevap vermeye zorluyor bu soru beni. 80 darbesi için bir şey demek istemiyorum özür dileyerek. 60 darbesi çok daha eski ve hakkında yapılan yorumlar insanları daha az rencide edeceğini düşündüğüm için, 60 darbesi baya yenilikçi ve özgürlükçü bir darbedir diyebilirim. Sonuçlarına bakacak olursam. Bu söylediğim tabi ki tartışılabilir veya eleştirilebilir.
 
@Zero-X yazmak istemememin sebebi ister istemez siyasi yoruma kaciyor ve bu forumda siyasi ve dini yoruma asiri karsiyim. Simdi belki bazilari bu konuya siyasi yaklasimlari yuzunden siyasi dersede, yazim turun tamamiyle farkli bir litaraturde. Isterse katilmadigim bir konu bile olsa, anlatim ve aciklama yapin bir yazim ve makale turu oldugu icin karsi cikamiyacagim bir durum. (Bir tarafi kucumseme ve hakaret vari bir yaklasim olmamasi apayri bir arti tabi)

Kesinlikle haklısınız ve kararınıza saygı duyduğumu belirtmek istiyorum.

Ancak @kekomancer ile yaptığımız şekilde saygı çerçevesinde istişare ederek fikir telakkisinde bulunmak ve ufkumuzu genişletmek konusunda daha çok katılım olması hepimiz için daha hayırlı olacak gibi duruyor. Bu bağlamda, insanların görüşü ve bu görüşe karşı sizlerin süreceği savlar değişik bir ortam yaratacaktır. Burada amaç hiçbir tarihi şahsiyet veya olayı yermek değil, fikir alışverişi üzerinde ilerlemeli.böyle olduğu takdirde ne siyasi bir konuşma nede şiddetli tartışma olur.
 
Mesajımı editlemiştim yakın TR tarihi için geçerlidir sorum diye. Edit kısmına örnek olarak Gençosmanı yazmıştım.
Sorunuza geçecek olursak; Türk toplumu asker kökenli bir toplum. Askere verdiği değer ve askerin toplumdaki yeri çok değerli. Bu da onu diğer milletlerden farklı yapıyor. Yapılan darbelerin iyi veya kötü olduğu sorusuna cevap vermeye zorluyor bu soru beni. 80 darbesi için bir şey demek istemiyorum özür dileyerek. 60 darbesi çok daha eski ve hakkında yapılan yorumlar insanları daha az rencide edeceğini düşündüğüm için, 60 darbesi baya yenilikçi ve özgürlükçü bir darbedir diyebilirim. Sonuçlarına bakacak olursam. Bu söylediğim tabi ki tartışılabilir veya eleştirilebilir.

Burada arayacağımız yanıt darbenin iyi veya kötü olması değil, bu darbelerin neden ve hangi şartlar altında yapıldığıdır. Şahsi fikrim darbenin iyisi olmaz. Darbe demokrasi ile yönetilen her ülke için kötüdür. Çünkü darbenin arkasından ya diktatörlük çıkar ya da baskı rejimi ortaya çıkar. Cumhuriyet tarihinde askerin yaptığı darbeden sonra hiçbir diktatörlük girişimi olmadığına göre darbenin neden yapıldığı biraz daha açıklık kazanmış oluyor. Yapılan darbelerin karakteristiği incelediğimizde, 61 darbesi ülke iyi yönetilmediği için, 71 muhtırası iktidar ile asker arasındaki çekişmelerden dolayı, 81 darbesi anarşi/terörden dolayı ve 96 muhtırası irtica kaygılarından dolayı yapılmış. Bu darbelerin sonunda askerler her zaman "ülkenin bekası" için bu girişimde bulunduklarını belirtmiştir. Kısaca TSK her daim ülkenin bekasını düşünüp darbe girişiminde bulunmuştur. Bunun böyle olması demokratik olmasa dahi 80 darbesinde görülebileceği gibi terör olaylarını ve kan akmasını durdurmuştur. Bu dönemde yaşayanlara daha sonra sorulduğunda iyiki bu darbe yapılmış bile denilmiştir. Bunu da yazımın 2. Veya 3. Kısmında işleyeceğimiz.
 
Burada arayacağımız yanıt darbenin iyi veya kötü olması değil, bu darbelerin neden ve hangi şartlar altında yapıldığıdır. Şahsi fikrim darbenin iyisi olmaz. Darbe demokrasi ile yönetilen her ülke için kötüdür. Çünkü darbenin arkasından ya diktatörlük çıkar ya da baskı rejimi ortaya çıkar. Cumhuriyet tarihinde askerin yaptığı darbeden sonra hiçbir diktatörlük girişimi olmadığına göre darbenin neden yapıldığı biraz daha açıklık kazanmış oluyor. Yapılan darbelerin karakteristiği incelediğimizde, 61 darbesi ülke iyi yönetilmediği için, 71 muhtırası iktidar ile asker arasındaki çekişmelerden dolayı, 81 darbesi anarşi/terörden dolayı ve 96 muhtırası irtica kaygılarından dolayı yapılmış. Bu darbelerin sonunda askerler her zaman "ülkenin bekası" için bu girişimde bulunduklarını belirtmiştir. Kısaca TSK her daim ülkenin bekasını düşünüp darbe girişiminde bulunmuştur. Bunun böyle olması demokratik olmasa dahi 80 darbesinde görülebileceği gibi terör olaylarını ve kan akmasını durdurmuştur. Bu dönemde yaşayanlara daha sonra sorulduğunda iyiki bu darbe yapılmış bile denilmiştir. Bunu da yazımın 2. Veya 3. Kısmında işleyeceğimiz.
Darbelerin yapılış koşul ve nedenlerinde hemfikiriz. Fakat kendi açımdan konuşacak olursam böyle bir teslimiyet insanlar tarafından suistimal edilmeye çok elverişli. Ve edildiğini düşünüyorum.
 
Darbelerin yapılış koşul ve nedenlerinde hemfikiriz. Fakat kendi açımdan konuşacak olursam böyle bir teslimiyet insanlar tarafından suistimal edilmeye çok elverişli. Ve edildiğini düşünüyorum.
Suistimalden kastınız nedir anlayamadım. Ancak 80 darbesi için o günlerde her kesim bu darbe yapılmalıydı veya iyiki yapıldı derken. Yakın zamanda darbeyi yapanlar yargılandı. Ben size şunu sormak isterim. Ne değişti de ve darbe iyiki yapıldı diyenler şimdi darbeyi yapanları yargıladı? İşte sormamız gereken en temel soru bu... Darbe kötüdür. amma ve lakin demokrasiyi kendine göre yontuyorsan darbeden daha kötü birşey yapıyorsun demektir. Bunun sonucu olarakta o yaptığının arkasından darbe gelir. Buna en iyi örnek ise 61 darbesidir.

Peki Halk neden buna ses çıkarmadı. Günümüz gözüyle bakmadan konuşacak olursak, halk her zaman "asker en iyisini bilir ve en iyisini yapar." diyordu.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık