Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[İnceleme] One Piece’te 4. Büyük Güç - Şeytani Ruh ve Enerji, Lanetli Kılıçlar



Uzun bir yazı olacak. İster kemerlerinizi bağlayın ister peyderpey okuyun. Siz bilirsiniz :)

Bildiğiniz gibi One Piece, üç büyük güç dengesi üzerine kurulu bir evren. Bu güçler arasında haki, şeytan meyveleri ve douriki ön plana çıkıyor. Bu zamana kadar çok göze çarpmadığından ya da ön planda olmadığından mıdır bilinmez, lanet konusu değerlendirilmedi. Bunun sebebi, laneti barındıran kişilerin sınırlı sayıda olmasından da kaynaklanıyor olabilir elbette. Her ne şekilde olursa olsun ilerde daha sık, daha önemli ve daha ciddi şekillerde göreceğimizi düşündüğüm bu konuyu incelemeye ve sizlerle paylaşmaya karar verdim. Konuyu oluştururken bu zamana kadar görmüş olduğum verilerden ve teorilerden faydalandım. Yer yer bu teorilerden alıntıladığım kısımlar var. O yüzden bu incelemeye salt ''benimdir'' demeyi yanlış buluyorum. Yazacaklarımın bir kısmı da daha önceden duyduğunuz şeyler. Ancak zaten benim amacım konuyla ilgili oradan buradan, kulaktan dolma bilgiler yerine, daha somut verilerle derlenmiş bir bütün oluşturmak ve daha sağlıklı fikirler paylaşmanıza yardımcı olmaktır.

Konuya Zoro’nun şu an kapalı olan gözüyle giriş yapmak istiyorum. Elimizdeki örneklerin %90’ı Zoro’nun kapalı gözüyle ilgili olduğu için konu aslında Zoro’nun kapalı gözüymüş gibi algılanabilir. Fakat ondan başka bu özelliği bu kadar net bir şekilde gösteren biri olmadığı için mecburen böyle oldu. Sizden istediğim, Zoro'nun bu özelliğini mümkün mertebe diğer kılıç ustaları ile bağdaştırarak konuyu özel değil genel bir bakış açısı ile değerlendirmeniz. Fakat tabi ki Zoro, mangada sunduğu argümanlar itibariyle bu konuda daha özel olduğunu da göstermiyor değil :)

Konunun içeriğinde sizi neler beklediğini başlıklar halinde ele alayım.
  1. Lanetli ve şeytani enerji
  2. Kılıçların şeytan meyveleriyle olan bir benzerliği
  3. Lanetli kılıçlar
  4. Laneti ve şeytani enerjiyi kimlerin nasıl hissedebildiği
  5. Ashura'nın muhtemel form ve seviyeleri ile gelişimi

Bildiğiniz gibi Sanji’yi ilk gördüğümüzde ağzında sigara, elinde şarap vardı. Ve bu adamın soyadı şarap ve sigara kelimelerinden oluşan Vinsmoke. Ayrıca küçüklüğüne gittiğimiz flashbacklerden birinde, seyahat halinde ilerleyen şarap pruvalı bir gemide görmüştük Sanji’yi. Bu bilgi bize karakterlerin gözüktüğü ilk sahnelerin geçmişleri ve belki de güçleri hakkında ip uçları olabileceğini göstermesi açısından önemliydi. Bu veriye dayanarak Zoro’yu ilk kez gördüğümüz sahneyi ele almak istiyorum.

(Zoro ortaya çıkış 0.36)

Zoro’nun kapalı gözü One Piece evrenindeki en büyük gizemlerden birisi. Kimileri sadece bir çizik olduğunu düşünse de bunun aksini gösteren bir çok sahne de mevcut. Zoro, ilk kez gözüktüğü andan itibaren tek gözü kapalı olarak karşımıza çıkıyor. Daha 3. bölümden itibaren saklanmaya çalışılan bir gözden bahsediyoruz.

Tabi o zamanlar bu kimsenin dikkatini çekmediği gibi dikkat çekse de anlam veremeyeceği bir durum olmaktan ileri gidemiyor. Ve seri ilerledikçe bu durum üzerindeki örneklerin sayısı artmaya başlıyor.

(Zoro vs. Arlong 0.15)

Devam edelim. Lougetown’da Zoro’nun iddiasında bulunduğumuz özelliğini destekleyecek bir yönü daha ortaya çıkıyor.


Kılıca dokunduğu ilk andan itibaren kılıcın lanetli olduğunu bilmesi.. Bunu kim, nasıl ve ne şekilde bilebilir ki ?
  1. Lanetli bir kılıç neden Zoro’yu seçsin ?
  2. Acaba o gün Zoro’nun şansı mı yoksa Sandai Kitetsu’nun seçimi mi Zoro’nun kolunu kurtardı?
  3. Kılıç neye göre kullanıcısını seçiyor ?

Bütün sorular birbirleriyle bağlantılı. İlk soru hariç diğerlerini birlikte cevaplayacağım. Buna göre;

1. Kılıcın neden Zoro'yu seçtiği konusuna, lanetli kılıçların şeytan meyveleriyle benzer bir yönü cevap veriyor. Bildiğiniz gibi şeytan meyveleri normal meyveler gibi bir gün yenilmeyi ya da çürümeyi bekleyen bir yapıda değil. Kendi ruhları var. Bu noktada kendi ruhu olan bir ''varlığın'' (en doğru tanım sanırım ki bu olacak) kendi seçim hakkı da olmaz mı ?

Biliyorsunuz ki Sandai Kitetsu lanetli bir kılıç. Peki Zoro’nun laneti bu kılıçtan mı geliyor, yoksa kendisi ya da ruhu mu lanetli ? Burada ilginç olan bir şey daha var. Kılıç dükkanının sahibine göre ''kılıç kullanıcısını seçer''.


Peki bu cümlenin aynısını başka nerede görüyoruz dersiniz ?


Şeytan meyvelerinin de bir iradesi var. Çünkü seçim dediğimiz şey bilinçli olarak yapılır. Ve cansız olup da bilinçli olan bir varlık yoktur. Bu da bize şeytan meyvelerinin öncelikle bir varlık olduklarını daha sonra ise bunların bir iradesi olduğunu ve bu irade kapsamında bir seçim hakları olduğunu gösterir. Buna binaen.. Her kılıcın bir seçim hakkı var mıdır, zampaktou sistemi Op için ne kadar mümkün olabilir bilmiyorum. Bildiğim şey, lanetli kılıçların da şeytan meyveleri gibi bir seçim hakkının olduğudur. Bu sonuç, lanetli kılıçları da bir varlık kapsamına sokmakta ve bir iradeleri olduğunu ortaya çıkarmaktadır desek yanlış olmaz herhalde. Üstelik yami yami'nin sahip olduğu yetenekle Teach'in sahip olduğu karakter arasındaki bağlantıyı irdelediğimizde şeytan meyvesinin bahsettiğimiz bu ''tercih'' hakkını ne kadar akıllıca kullandığını görüyoruz. İki arkadaşınız olsun ve bunlardan birini diğerinden daha çok sevin. Hangisiyle üniversitede aynı evde kalmayı tercih ederdiniz ? Meyve de resmen böyle uyumlu bir tercih yapıyor. Aynı şeyi lanetli kılıçlar da yapıyor. Daha aşağıda Zoro ve kılıcın ruhunun ortak noktlarını göreceksiniz.

Dipnot: Yukarıdaki örnekleri verirken farkına vardım. Aralarında 343 bölüm olan iki ayrı olayın, aynı konudan bahsettikleri sayfa sayısı da 17 :) Tamamen tesadüf mü yoksa Oda'nın çılgınlıklarından biri daha mı ? :rolleyes:

Şeytan meyveleri ve lanetli kılıçlar arasındaki ''seçim'' bağlantısını gösterdikten sonra diğer soruları yanıtlamaya devam edelim.

2 ve 3 numaralı sorulara gelince.. Bence o gün Zoro'nun kolunu kurtaran şey şans değil Sandai Kitetsu'ydu. Çünkü Zoro'yu seçmişti. Nasıl ki Zoro Sandai Kitetsu'ya dokunduğunda lanetli olduğunu hissetti aynı şekilde kılıç da Zoro'nun iradesini hissetti. Bu seçimi yaparken lanetli kılıçların dikkat ettiği husus güçlü bir irade. Neden güçlü bir irade ?

Dükkanı sahibinin lanetli kılıçlar hakkında konuşurken arka planda yer alan sahnelere dikkat edin.



Dükkan sahibinden aktarıyorum.

''Kitetsu kullanan kılıç ustalarının hepsi trajik kaderlerle ve gizemli ölümlerle karşılaştı. Günümüzde bu dünyada kitetsu kullanacak tek bir kılı ustası bile bulamazsın. Çünkü hepsi öldü!''

Bunu şuraya bağlıyorum. Kılıcı taşıyan kişi irade bakımından ne kadar güçlü olursa o kadar uzun süre kendisini taşıyabilir. Bu ilk bakışta kullanıcının faydasına olan, tek taraflı bir menfaat çizgisi gibi görünse de aslında öyle değil. Lanetli kılıçların da kan alma arzusu ve kana susamışlık dürtüsü var ve bu dürtüyü dindirebilmek için kendisini kullanan kişi irade yönünden güçlü olmalı ki kılıç kana doyabileceği kadar uzun süre taşınabilsin. Bu konuya destek olarak Zoro'nun Wisky Peak'te Sandai Kitetsu için kullandığı cümleyi örnek verebiliriz.


Türkçe çevirisi anlamsız bir şey olduğu için kullanmadım. Burada yazana göre;

İyi bir kılıç her zaman sahibinin istediği şeyi keser. Bu kılıç benim için problem olabilir(Çeviride ufak eksiklikler olabilir).

Yani buradan anladığımız, bu cümlelere sebep olan olay yaşandığında Zoro karşısındakini kendi isteği doğrultusunda değil, kılıcın isteği doğrultusunda kesmiş. Yani diğer bir deyişle kılıcın kan arzusu buna sebep olmuş. Bu sahne aynı zamanda kılıcın ruhunun kişiye baskın gelebileceğinin de bir göstergesi. Bu da dükkan sahibinin bahsettiği trajik kaderlere ve gizemli ölümlere neden oluyor dediği şeyin temel sebebi olsa gerek. Kullanıcı baskın gelmeli, kılıç değil!

Buraya kadar özetlemek gerekirse, lanetli kılıçların bir varlık olarak iradelerinin, seçme özgürlüklerinin olduğuna, kullanıcısını seçerken neye önem verdiklerine değinmiş olduk. Bu kısımdan sonra Zoro'nun gücünü lanetli kılıcından mı yoksa kendi ruhunun karanlık tarafını, lanetini mi kullandığını ele alacağım.

Zoro'nun ortaya çıktığı ilk sahneyi tekrar ele alalım.



Burda görüldüğü üzere Zoro'nun kılıcının laneti henüz kendisini bulmuş değil. Sandai Kitetsu bundan 94 bölüm sonra Zoro'nun eline geçecek çünkü.




Verdiğim ve vereceğim tüm örneklerde Zoro'nun gözünün gösterilmediğine dikkat çekmek istiyorum.

Not: Burada ayırımını yapmanızı istediğim şey, kılıçların lanetleri ile şeytani enerjinin-gücün farklı şeyler olduğu. Birbirleriyle kimi yerlerde ve kimi kişilerde bağlantı kurabiliyorlar. Orası ayrı bir konu; kafanız karışmasın. Bu farklılığı, Zoro Kitetsu kullanmadan ve kullandıktan sonraki özellikleriyle ayrı ayrı gösteriyor çünkü. Lanetli kılıcı herhangi biri kullanabilir bir ölçüde, ancak bu o kişinin şeytani enerjiye sahip olduğunu göstermez. Diğer bir deyişle, Zoro Kitetsu'yu almasa bile şeytani bir enerjiye sahip olacaktı şeklinde örnekleyebiliriz.




Bunların bir kısmı Kitetsu'yu almadan evvel bir kısmı aldıktan sonraki görüntüler. Kitetsu'yua sahip olup da bu gücün kılıçtan mı yoksa Zoro'dan mı geldiğini gösteren en önemli sahne ise Kaku'yla olan dövüşe ait:


Ruhuyla gerçekten böyle bir illüzyon... Ruhtan bahsediyor Kaku, kılıçtan değil. Ayrıca Mihawk'ın Zoro'yla karşılaştığı ilk anda etkilendiği şey yine Zoro'nun ruhu ve iradesiydi. Ve manga sayfasını attığım o sahnelerde Zoro'nun gözü yine karanlık olarak tasvir edilmiş.

Şu fotoğrafa dikkat etmenizi istiyorum:



Burada Kitetsu kullanıcısının gözleri kırmızı olarak tasvir edilmiş. Zoro'nun anime boyunca gözlerinin nasıl tasvir edildiğine bakalım:




Mangaka iki yıl sonrasında bile yılmadan usanmadan göz olayına devam ediyor.


Movielerde de durmamış :)


Zoro'nun gözünün animedeki gösterimleri. Kolaylık olması açısından hangi kısımlara bakmanız gerektiğini yazdım

(Zoro rashomon 0.29)
(Zoro vs. Hody 3.18)
(Zoro vs. Dragon - 2.23)
(Zoro vs. Ain - 0.58)

Not: Mangada Zoro'nun gözünün siyah çizilmesi animede olduğu gibi kırmızı rengi vereme durumundan kaynaklanıyor arkadaşlar. Mangaka bu konuda böyle bir çözüm bulmuş.

Farklı bir kişi olması ve yine kılıç ustası olması açısından Shiryuu da buna güzel bir örnek olacak. Onu da ekleyelim buraya.


Ve burda da dikkat edin. Adama katanasını aldığı ilk andan itibaren (1.11) sağdan sağdan gelmeye başlıyorlar. 1.25 ten sonra herif, Zindan merkez patlıyor herkes moduna giriyor :D Ve can alıcı nokta.. Katanasını kınından çıkardığı ilk andan itibaren yine kırmızı renk sahne alıyor. Adamları keserkenki arka plan da yine kırmızı. Bu adamlara kırmızı çok yakışıyor :ehe: Üstelik mangakanın Shiryuu'nun da bir gözünü sürekli saklaması dikkat çekici. Tahminimce bunun sebebi, ruh gücüne bağlı şeylerin gözden başlayarak yayılması. Aynı kral haki mantığı. Gözler ruhun aynasıdır hesabı ;)

.........................................................................................................................................................................................


Bu gücün nasıl ve kimler tarafından hissedilip görülebildiğine değinelim şimdi de.

Bu varlığı ya da gücü Zoro'nun bizzat kendisinin hissedebildiğini Loguetown'da görmüştük. Hemen şimdi paylaşacağım isimler de bu gücün varlığını hissedebilen kişiler ve hepsinin ortak bir özelliği var.

Arlong'la başlayalım:


Animeyi izlerseniz daha rahat anlayabilirsiniz. Arlong'un konuşmalarına dikkat edin. Sesinde bir rahatsızlık var. Sanki Zoro'yu hemen öldürmezse çok büyük bir felaketle karşılaşacak gibi. İçini bir korku hüzmesi sarmaya başlıyor gibi.

Çünkü burda Zoro'nun gözü kapalı olarak gösterilmiş ve Arlong da gözündeki şeytani aurayı hissediyor. Neden Arlong olduğunu ilerleyen örneklerle anlayacaksınız.


Zoro'nun şeytani ashurasını çıplak gözle görebiliyor Kaku.


Vergo, Pica, Mingo gibi güçlü adamların içinde yıllarca yaşamış bir korsan Zoro'dan neden bu kadar çok korktu ? Neden kilitlenip kaldı, hareket bile edemedi. Yine animede çok daha iyi göreceksiniz. Hatta onu da atayım durun.


Kadın, Zoro üstüne gelmeye başlamasından itibaren bir rahatsızlık ve korku duyuyor. Attığım mangadaki resimde Monet'in gözlerine ne kadar dikkat çekildiğine bakın. Ve yine animede Zoro'nun gözlerindeki kırmızı efekte. Bunun da sebebi şeytani auraydı. Ve asıl can alıcı nokta bu 3 ismin de zoan kullanıcısı olması. Zoanlar yani hayvanlar, kötü enerjiyi hissedebilen varlıklardır. Bu ne olursa olsun. Bir varlık olarak da yaşanacak bir olay olarak da.. Gölcük depremini yaşadım ben ve deprem öncesi köpeklerin hareketlerine inanamazsınız. Her neyse. Hayvanların hepsi hissediyor ve hepsi de içten içe korkuyor.Bu sadece hayvanların ve bu enerjiye yatkınlığı olanların hissedebildiği bir güç. Buna son bir örnek daha vereceğim. Bu da çok ilginç.


Zoro yine ashura açıyor. Tayfadan sadece iki kişi tepki veriyor buna. Bir tanesi Chopper. Yine hayvan olma özelliğiyle ashurayı görmesiyle yukarda verdiğim örneklerle uyumluluk arz ediyor. Verdiğim örnekler içinde istisna olan tek bir isim var; Brook. O da tahminimce ölüler diyarının bir sakini olması, daha doğrusu yoğun ruhani bir güce sahip olması dolayısıyla görebiliyor ashurayı.

Bir diğer sahne.. @Alpamis buna iyi baksın. Zoro Cavendish'ten korkup kılıcına davrandı falan diyordu çünkü :)


Zoro bir amirale bile böyle tepki göstermedi iki yıl sonrasında. Bunun sebebi de belli. Cavendish'in de şeytani enerjiye sahip olması. Dikkat ederseniz aynı sahnede Luffy de var Law da. Ama onlardan tık yok. Tepki sıfır. Ve Zoro Cavendish'in Hakuba formundan tamamen bihaber olmasına rağmen tepkiyi sadece o veriyor.

Daha önce Zoro'nun laneti hissedebildiğini ve kendisinden başka bu laneti, kötü enerjiyi hissedebilen varlıkların ancak zoan kullanıcıları ve Brook gibi ruhlarla fazlasıyla haşır neşir olan karakterler olduğunu ifade etmiştim. Dolayısıyla bu sahne de neden Zoro'nun böyle davrandığını, neden Luffy ve Law'ın tepkisiz kaldığını net bir şekilde açıklamakta ;)

Peki.. Gelelim bu enerjinin, bu şeytani auranın nasıl kullanılırsa faydalı hale gelebileceğine ve neler yapabileceğine..

Cavendish bunu açıklamak için güzel bir örnek olacak. Ancak bunun öncesinde biraz kendi fikirlerimi yazmak isiyorum.

Bu özellik kalbur üstü kılıç ustalarında ve efsane isimlerde kendini gösteriyor bence. Tahminimce Shiryuu'da, hatta özellikle Shiryuu'da bu güç var. Çünkü bu adam gerçek manada bir şeytan... Ve Mihawk'ta bu özellik mevcut. Nerdeyse emin olduklarım bunlar ancak Wano'da bu güce sahip insanlar görür müyüz bilmiyorum. Belki Ryuuma'da bile vardı ve Zoro onun mirasını aldı. Her neyse..

Bu gücü kılıç ustalarında ikinci bir form olarak düşünmeyi uygun görüyorum. Buna ister Bleach'te olduğu gibi zampaktou'nun adını bilmek ve kılıcınla hareket etmek diyin, ister kişinin kendi şeytani aurası diyin. Ki bence katanaların kullanıcısını seçerken dikkat ettiği bir konu da bu. Nitekim örneklerini verdiğimiz şekilde, Zoro'nun bu şeytani yönü Kitetsu'yu kullanmadan evvel de vardı.

Bleach takip edenler daha iyi bilir. Sadece kendin dövüşmekle kılıcınla dövüşmek arasında dağlar kadar fark vardır. Aynı mantıkla Op'ta bu gücü elinde bulundurmak çok zor. Güçsüzsen kafayı yer ya da ölebilirsin. Sürekli çift kişilikle yaşamak olarak da bakılabilir bu duruma.


Karnıbahar, bir kişilik sorunu yaşadığını net bir şekilde göstermişti bize. Hakuba'yla aralarında daimi bir çekişme var. Tam olarak kontrolü sağlayamadığı için de full performansını gösteremiyor. Hakuba yaramaz bir çocuk gibi kişiliğin üstüne çıkıp Cavendish'e baskın geldiği anda ortalığı kesip biçiyor. Adeta kontrolsüz güç. Peki Cavendish Hakuba'ya baskın gelip onu kontrol edebilse ne olurdu ? İşte ana tema ve Zoro'nun seri başından beri, Sanji gibi içinde sakladığı en büyük gücü bu. Ve bu güç Zoro'ya atalarından bir miras olarak kalmış olabileceği gibi şeytani bir kana sahip olmasının bir sonucu da olabilir.

Hemen yukarıda Cavendish'in resmini attığım sahnesinin daha uzun bir incelemesini yapacağım. Mangaka Cavendish üzerinden Zoro'nun gücünü ve ilginç durumunu anlatıyor bence. Dikkat çekici bağlantılar var. Öncelikle mangakanın Hakuba'yı nasıl açıkladığına bakalım:


Çift kişilik!


Robin Hakuba'ya ne diyor ?


Demek bu senin uyur gezer halin/benliğin.

Öte yandan Cavendish'in Hakuba'ya, Hakuba'nın Cavendish'e dönüşme safhası hep uyku moduyla gerçekleşiyor. Animeden daha rahat görebileceğiniz için animesini atayım. Aynı döngü 1.05'ten başlayıp video sonuna kadar devam eden bir şekilde gösteriliyor.


Uyku safhası dedik. Uykuuuu, uykuuuu..... ??? Tayfada sürekli uyuyan kim var acaba :oleyo: Yooooook artıııııaaaakkkk!!! Zoro'nun sürekli uyku halinde olması Ashura'yla ya da şeytani ruhuyla, ''bilinç altında'' gerçekleşen bir iletişim yöntemi mi yoksa ? :eek: Ooooov şiiiiitttt!

Hatta çok ilginçtir, bu zamana kadar Zoro'nun komedi maksatlı yapılmış bir çok sahnesine konu olan ''yön bulamama sorunu'' da sahip olduğu bu gücüyle alakalı olabilir.

Mangaka Zoro'nun Ashura'sını ya da şeytani ruhunu Hakuba gibi kanlı canlı bir şekilde göstermedi. Cavendish'in Hakuba'yla yaşadığı sürekli çatışma durumu ve fikir ayrılığı Zoro'nun yön duygusundaki karmaşasıyla kendisini göstermiş olabilir. Zoro sağa gitmek istiyorken Ashura'sı onu dinlemek istemiyor ve farklı bir yöne gidiyor gibi.

Bu güç Zoro'nun uyumasından tutun yön duygusuna kadar bir çok davranışıyla bağlantılı bir şekilde kendini gösteriyor bence.

.......................................................................................................................................................................................

İki yıllık zaman atlamasının ardından Zoro'nun kapalı gözle gelmesinin tek anlamı, Zoro'nun içinde bulunan şeytani enerjinin (bu enerjiye ashura diyelim) şu an Zoro'dan daha güçlü olması. Zoro'yla birlikte içindeki enerji de büyüyor ve güçleniyor. Ya da başından beri çok güçlüydü, bilemiyorum. Bu gücü tehlikeli yapan noktalardan birisi de şeytani ruhun sınırlarının bilinmiyor oluşu. Teorik olarak Zoro'nun içinde bir amiralin belki de daha güçlü bir şeyin uyuduğunu ve bir gün Zoro'nun bu güçle birleşeceğini düşünün düşünün :oleyo:

Belki hep dile gelmiş bir cümle olacak ancak böyle uçuk güçlerin hep ekstrem durumlarda ortaya çıktığı düşünüldüğünde de en mantıklısı bu. ''Eğitim''.

Zoro'nun kendini zorlamayı, sınırlarını aşmayı ne kadar sevdiğini biliyoruz. Bu özellik Zoro'nun sürekli ilerlemesini sağlayan bir rüzgar gibi ve Zoro eğitim sırasında bu rüzgarı olabildiğince arkasına almaya çalışmıştır diyebiliriz.

Buna göre Zoro, eğitimi sırasında fazla zorlanma sonucu fiziksel limitlerini aştı. Şeytani enerji ashura ise Zoro'nun zayıf düştüğü bir anda kendisini ele geçirmek istedi. Ancak bu sırada Mihawk bunun farkına vardı ve Zoro'nun gözünü çizdi. Ya da kendisi bunun farkına varıp kendi gözünü çizdi. Zaten çiziğin ne kadar yapay ve yüzeysel olduğuna baktığımda olması en mantıklı şey bu gibi duruyor.

Zoro'nun bu enerjisi açığa çıkarabilmesi için fiziksel ve mental olarak güçlenmesi gerek. Ancak biraz evvel dediğim gibi şeytani ruh Zoro'ya bağlı olarak güçleniyorsa Zoro'nun en büyük savaşı ve en büyük rakibi kendisi olabilir ilerleyen zamanlarda. Zoro şeytani enerjisine üstün gelmeli.
.....................................................................................................

Diğer konu başlığı.. Ashura'nın formları var mıdır ? Varsa bu formlar neler olabilir ?

Öncelikle Ashura'yı biraz irdeleyelim. Oda'nın Op'ta Hindu ve Budist mitlerine/inanışlarına ne kadar sık yer verdiğini biliyoruz. Bu kısmı konunun en başında belirttiğim gibi bir teoriden alıntılayarak ve kendi düşüncelerimi katarak yazacağım:



Ashura, eski Hindu inanışında iyi ve kötü olmak üzere var olmuş yarı Tanrı yarı insan şeklindeki süper insandı. İyi olan Ashura'nın adı Adityas, kötü olanınki ise Devas'tı.

Fakat bir gün Hindu halkı Asura'lardan biri olan Devas'la daimi bir anlaşmazlık içine düştü. Böylece kötü olan Devas karşısında kutsallık var oldu. Diğer bir deyişle Hinduizm Hristiyanlıktan etkilendi ve;

Hristiyanlık'taki angel and demon (melek ve şeytan)
Hinduizm'de yerini ashuras and devas adıyla (melek ve şeytan)a bıraktı.

Aradaki benzerlik açık bir şekilde gözler önünde.

Ayrıca bu kötü Ashura'nın bazı karakteristik özellikleri oluştu. Öfke, gurur, övünme, kıskançlık, iki yüzlülük ve kavgacılık. Bu özellikler aynı zamanda Sandai Kitetsu'nun neden Zoro'yu seçtiğini açıklıyor. Çünkü Zoro'nun özellkleri arasında da öfke, gurur, övünme ve kavgacılık gibi özellikleri var.

Peki kitetsu'ların 3'ü de neden aynı isme sahip ?

Shodai Kitetsu= İlk jenerasyon ve en güçlüsü

Nidai Kitetsu= İkinci jenerasyon ve sonraki

Sandai Kitetsu= Üçüncü jenerasyon ve sonraki..

Çünkü kılıçların tüm potansiyelini ortaya çıkarabilmek için 3'ünün de bir araya gelmesi ve aynı anda kullanılması gerekiyor. Peki bu seride aynı anda 3 kılıç kullanma potansiyeline sahip tek kılıç ustası kim ? :)

Böyle düşündüğümüzde Zoro'nun dövüş tarzının 3 kılıçtan oluşması tesadüf olarak mı tasarlanmış dersiniz ? :rolleyes:

Diğer soru. Bu kılıçları yapan kişi/varlık (her neyse) neden birini diğerinden güçsüz yapmış ?

Bunun sebebi de kılıçların her birinin ayrı bir ruha ve giderek artan bir güce sahip olması. Aşağıdaki örneklerin biri Movie 5'ten. Normalde Movie'ler seriyle bağdaştırmak için uygun değil ancak konuyla alakasının yüksek derecede olmasına binaen örnek alınabilir diye düşünüyorum.



Movie karakteri Saga lanetli bir kılıç kullanıyor ve kılıç kendisine baskın gelip Saga'nın benliğini kaybetmesine sebep oluyor. Aynı şeyi Cavendish'te de görmüştük. Kullanıcılar kılıcın ruhuna baskın gelemiyor. Kılıcın şeytani enerjisi kullanıcıları kontrol ediyor.

Kitetsu'lardaki mantık ve işleyiş şu:

Eğer Sandai Kitetsu'yu kontrol edemiyorsan Nidai Kitetsu'yu hiç edemezsin. Nidai'yi kontrol edemiyorsan Shodai'yi hiç edemezsin ;) Diğer yandan kılıçların gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak isteyen bir kılıç ustası olmak ve bu kılıçların gücüne sahip olan bir kılıç ustası olmak istiyorsan hepsini birden kontrol etmelisin. Çok akıllıca değil mi ? :sapkali:Kılıç sana bir güç verecek ama boş yere sana güç vermez. Sanki kılıçları bir kılıç Tanrısı dövmüş, ya da şeytanların en kadimi. Ve demiş ki;

Ruhun ve iraden bunu kaldırabiliyorsa İLERLE VE GÜÇLEN!

Düşüncesi bile müthiş etkileyici bir şey :a:

Bu mantıkla, kitetsuların seviye farklılıklarına binaen nasıl ki Bleach'te hollow'luğun seviyeleri vardı, ashura'nın da seviyeleri olacaktır. Temsili:



Peki ya Ashura'nın Zoro için en uygun formu ne olurdu ?


Hint Mitolojisinin en önemli Tanrılarından biri, belki de en önemlisi. Bu ismi bir teoride gördüm ancak daha sonra kendi araştırmalarımla Zoro'yla aralarında çok daha ilginç benzerlikler ve hikayeler buldum.

İndra, Hint Mitolojisi'nde Tanrı'ların Tanrısı, Cennet, Zafer ve Hava Tanrısı olarak geçmektedir. Ayrıca Hint Mitolojisi dışında da önemli bir figürdür.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Indra

İndra'nın Zoro'yla olan bağlantıları ve benzerlikleri:

Savaş ve Zafer Tanrısı= Zoro Mihawk'la olan dövüşünden sonra bir daha asla yenilmeyeceğine yemin etmiştir ve savaş konusunda inanılmaz bir kabiliyeti vardır. Her daim güçlenmek için fırsat kollar.

Cennet'in Tanrısı= İnanılmaz bir bağlantı :eek:


İndra soma denilen bir içecek içer ve bunu çok sever. Zoro da sake içmeyi çok sever.


http://www.dunyadinleri.com/tr-TR/m...isi/oku_hindistan-mitolojisi-indra-ve-ejderha

Bu hikayede dikkatinizi çeken çok şey bulacağınızı düşünüyorum. Ben kendimce çıkardığım bağlantıları yazmak istiyorum.

İndra'nın Vritra adındaki ejderha ile olan mücadelesi

Zoro'nun Kaido'yla olan mücadelesi ve Kaido'nun manga sayılarında defalarca ejderha olarak tasvir edilmesi

Bilmeyenler için kısaca bir kaç kapak fotoğrafı atarak açıklamış olayım. Öncelikle Zoro'nun hayvanlar aleminde kaplanı temsil ettiğini göstereyim:


Aynı şekilde Kaido'nun da ejderhayı temsil ettiğini ve bu iki hayvanın Japon mitolojisinde ezeli ve ebedi rakip olduklarına da değinelim.



Yani bu bağlamda da İndra ve Vritra arasında sağlam bir bağlantı olduğunu Oda'nın kalemiyle doğrulamış olduk.

Hikaye bazındaki bir diğer benzerlik şu parçada:

..................
Yedi nehir tekrar dünyada akınca nem kavrulan toprağa süzüldü. Kuruyan dallar kana kana su içti ve ölen ağaçların gövdelerinde yeniden yaşam dolaşmaya başladı. Açgözlü tohumlar hızla büyüyüp çimlenerek filizlendi. Aç insanlar sularını içtiler ve yaşamlarını sürdüren yeni ürünleri yiyerek yaşadılar. Bir aslanın aç kurt sürüsünden kaçması gibi kıtlık da bolluktan kaçtı.

Kaido'nun has 3 adamından birinin lakabı ''kıtlık'' ve diğer adamları ise felaket olarak nitelendiriliyor. Zoro'nun Wano arcı sonrası kurtarıcı olarak görülecek olması (muhtemelen) ile İndra'nın hikayesi arasında da büyük bir benzerlik bulunmakta.

İndra'nın Zoro'yla arasındaki sembolik bağlardan biri de şu kapak fotoğrafı olsa gerek:


Kapak fotoğrafında Luffy arkasındaki fil için Zoro'yu işaret ediyor. Biz bu fotoğraftan yola çıkarak hep Zoro vs. Jack bekledik. Belki de hala olma olasılığı olan bir karılaşma ancak sembolize ettiği şey belki de farklıdır. Bir de İndra'nın Hint mitplojisinde nasıl resmedildine bakalım:


İndra, savaş filine binen bir Tanrı. İlginç bir bağlantı olabilir bence.

Bunun dışında İndra'nın korkusuz ve çok cesur bir Tanrı olarak tasvir edilmesi gibi küçük benzerlikler de Zoro'yla tam uyumluluk gösteriyor.

Hava Tanrısı: Bu özelliği hala ortaya çıkmış değil Zoro'nun. Çıkacak mı o da belli değil. Belki Zoro'nun ilerde edineceği kılıçlardan birinin özelliklerinden biri belki de tatsu makiye bir gönderme olabilir. Nitekim Zoro bu saldırısı ile büyük hortumlar oluşturabiliyor. Bunun daha da ilerlemiş versiyonlarını daha büyük hava olayları olarak görebiliriz diye düşünüyorum.

Artık toparlıyım yoksa bitmeyecek bu yazı. Hayır, bu saatten sonra okuyan olur mu onu da bilmiyorum. Üç-dört saat önce bir ümidim vardı ancak o ümit de bir hayli azaldı artık :D

Sadece Hindu ve Budizm inanışında Hanuman, Ganesha, Agni, Brahma, Trimurti gibi bir çok Tanrı daha var. Bu Tanrıların da lanetli kılıçların içinde zuhur ettiği düşüncesi Shiryuu, Mihawk, Cavendish, belki shogun belki Ryuuma gibi kılıç ustalarının da Zoro gibi özellikler göstereceğine işaret olabilir. Ve bu mitolojik Tanrı'lar lanetli kılıçların içinde bir nevi şeytan meyvesi gibi güç artışına sebep olabilir ki yazılan o kadar yazıdan yola çıkarak böyle bir güç barındırmaları mümkün.

Bu gücün sadece kılıç ustalarını (onda da hepsi değil) kapsaması, bir şeytan meyvesinde ya da hakide olduğu gibi ''kullanan kişi sayısı bakımından'' kapsamlı bir kitleye hitap etmeyişi, bahsi söz konusu olan konunun ''güç dengesi'' olarak değerlendirilebilmesi için yeterli gelmeyebilir. Ancak ben de ''güç unsuru'' diyorum zaten. Her ne şekilde olursa olsun, bu gücün ortaya çıktığında Op için çok büyük bir farklılık ve heyecan unsuru olacağını düşünüyorum. En azından değerlendireceğimiz kılıç ustaları içinde (eğer bu özelliklere sahiplerse), haki gibi, şeytan meyvesi gibi dikkate alınması gereken bir kriter olduğu kanaatini taşıyorum. Bu sebeplerden dolayı şeytani ruh ve enerjiyi, lanetli kılıçlarla birlikte (belki şimdi değil ancak ilerde) Op'taki 4. büyük güç unsuru olarak değerlendirebileceğimize değinmeye çalıştım.

Çok uzun bir yazı olduğu için yazım hataları ve karışıklıklar olmuş olabilir. Böyle şeyler gördüyseniz bana dönüş yapmanızı ve konu hakkındaki fikirlerinizi yazmanızı ister, faydalı bir yazı olmasını dilerim. İyi okumalar :)
 
Son düzenleme:
Kan dökme arzusuna Shiryu'nun ilk gözüktüğü sahne de eklenebilir. Adamın ruhu ile kılıcı arasında bağlantı var.
 
Zoro ile ilgili aklımda değişik bi teori varda nasıl toparlıcam bilemedim :D Bu konu da yardımcı olur gibi. Eline sağlık.
 

karolla

Okudum. Hepimiz zaten zoronun ruhundan bir şey bekliyor hakuba gibi. Hakuba hız veriyor. Ashura ise herşeyi kesme gücü veriyor olacak.
 
Okuyanlara teşekkür ederim :) Yarın akşama kadar işteyim. Yorumlarınıza ya da kafanıza takılan şeylere ancak akşam cevap yazabileceğim, bilginiz olsun.

@kadir t.

Shiryuu nasıl aklıma gelmedi yahu. Onu da ekledim sağol :) Teorini şimdiden merak etmeye başladım. Bu aralar estiriyorsun zaten. Merakla bekliyorum. Herkese iyi geceler :byee:
 
Okuyanlara teşekkür ederim :) Yarın akşama kadar işteyim. Yorumlarınıza ya da kafanıza takılan şeylere ancak akşam cevap yazabileceğim, bilginiz olsun.

@kadir t.

Shiryuu nasıl aklıma gelmedi yahu. Onu da ekledim sağol :) Teorini şimdiden merak etmeye başladım. Bu aralar estiriyorsun zaten. Merakla bekliyorum. Herkese iyi geceler :byee:
Shiryuu da muhtemelen kılıcın laneti baskın geldiği için kesip biçiyor. Adının Ame No Shiryuu olmasından yola çıkarak Wano da ait olduğu klanı katlettiğini düşünüyorum. Bu da başka bir teori yazılabilir.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık