Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Tartışma] Ölümsüzler Sarayı: Daenerys'ın Görüleri

George R. R. Martin kurgu eserlerde kehanet kullanımını böyle tanımlıyor; "Bildiğiniz gibi kehanetler iki ucu keskin bir kılıçtır. Çok dikkatli bir şekilde ele aldığınızda bir kitaba derinlik ve ilgi katabilir, ama gösterişsiz ve çok basit olmasını istemezsiniz.". Kitaplardaki kehanetler biz okuyucuların ilgisini çektiği için tartışması ve yorumlaması her zaman zevkli olmuştur.

Buz ve Ateşin Şarkısı kitap serisinde birçok kehanet olsa da, başka teoriler ve birçok karakterlerle bağlantılı olduğu için Daenerys'ın, , Ölümsüzler Sarayı'nda gördüğü görüler en önemlilerden birisidir. Seriye olan ilgi tekrar yükselmişken bu önemli mevzunun konusu açmayı uygun gördüm.

Kralların Çarpışması dedi ki:
1-Odalardan birinde güzel bir kadın yerde çırılçıplak yatıyordu. Dört küçük adam kadının üstüne çıkmıştı. Tıpkı kapıdaki hizmetkâr gibi faremsi suratları, minik pembe elleri vardı. Biri kadının bacaklarının arasına girip çıkıyor, diğeri göğüslerini ısırıyordu, ıslak kırmızı ağzı kadının göğüs uçlarını koparıp çiğniyordu.
Güzel kadın Westeros ve 4 küçük adam ise 5 Kral'ın savaşından sağ çıkmış 4 kralın alegorisidir.

Kralların Çarpışması dedi ki:
2-Daha sonra cesetlerin ziyafet masasıyla karşılaştı Dany. Vahşi şekilde katledilmiş bedenler ters çevrilmiş sandalyelerin ve ahşap masaların etrafına uzanmış, pıhtılaşmış kan göllerinin ortasına yayılmıştı. Bazılarının kolları, bacakları yoktu, hatta bazılarının kafası. Kesik eller kanlı kadehleri, ahşap kaşıkları, kızarmış horozları, ekmek somunlarını tutuyordu. Yerden yükseğe yerleştirilmiş tahtta, kurt kafalı ölü bir adam oturuyordu, başına demir bir taç takmıştı. Elinde, kral asası gibi tuttuğu bir kuzu budu vardı ve gözleri sessiz bir ilgiyle Dany’yi izliyordu.

Red Weeding hakkında bir görü.
Kralların Çarpışması dedi ki:
3-Dany ölü adamdan kaçtı ancak sadece bir sonraki kapıya kadar. Bu odayı tanıyorum, diye düşündü. Büyük ahşap kirişlerini ve onları süsleyen hayvan oymalarını hatırlıyordu. İşte, pencerenin dışında bir limon ağacı vardı. Kırmızı kapılı ev, Braavos’taki ev. Evi düşündüğü anda odaya Sör Willem girdi, bastonuna yaslanmıştı. “İşte buradasın küçük prenses,” dedi boğuk, nazik sesiyle. “Gel,” dedi. “Bana gel leydim, artık evdesin, artık güvendesin.” İri, buruşuk, eski deriler kadar yumuşak ellerini Dany’ye uzattı. Dany o eli tutmak istiyordu, öpmek istiyordu, daha önce hiçbir şeyi istemediği kadar çok istiyordu. Ayağı öne gitti ve sonra, O öldü, o öldü, tatlı yaşlı ayı, o çok uzun zaman önce öldü, dedi kendine. Arkasını dönüp koşmaya başladı.
Dany'nin geçmişinden bir görü.

Kralların Çarpışması dedi ki:
4-Sonunda sol tarafında iki kanatlı bronz bir kapı belirdi, diğer kapılardan çok daha büyüktü. Dany yaklaşınca kanatlar kendiliğinden açıldı. Dany durup bakmak zorundaydı. Kanatların ardındaki mağaramsı taş salon, o güne kadar gördüğü en büyük salondu. Ölü ejderhaların kafatasları duvarlardan aşağı bakıyordu. Yüksek, dikenli bir tahtta görkemli kıyafetler giymiş yaşlı bir adam oturuyordu; koyu renk gözlü, gümüş saçlı, yaşlı bir adam. “Kömürleşmiş kemiklerin ve kızarmış etlerin kralı olsun,” dedi aşağıdaki adama. “Küllerin kralı olsun.” Drogon tiz bir çığlık attı, sivri pençeleri ipeği ve deriyi deliyordu ama tahttaki kral onu duymamıştı. Dany yoluna devam etti.
Dikenli tahtta oturan yaşlı adam Aerys II Targaryen, Kral'ın Şehrini yakılması emrini veriyor, Küllerin kralı da Robert'ı temsil ediyor.

Kralların Çarpışması dedi ki:
5- Dany tekrar durduğunda aklına gelen ilk düşünce Viserys oldu ama ikinci bakışı ona başka bir şey söylüyordu. Adamın saçları ağabeyininkiler gibiydi fakat boyu daha uzundu, gözleri leylak rengi değil koyu çivit mavisiydi. “Aegon,” dedi ahşap bir yatağın içinde yeni doğmuş bebeğini emziren kadına. “Bir kral için daha uygun bir isim olabilir mi?”
“Onun için bir şarkı yapacak mısın?” diye sordu kadın.

“Onun bir şarkısı var,” dedi adam. “O vadedilen prens. Buz ve ateşin şarkısı onun.” Başını kaldırdı, gözleri Dany’nin gözleriyle buluştu. Kapının ardında duran Dany’yi görüyordu sanki. “Bir tane daha olmalı,” dedi. Yataktaki kadınla mı, yoksa Dany’yle mi konuştuğu belli değildi. “Ejderhanın üç başı var.” Pencere sekisine oturdu, eline bir arp aldı, parmaklarını gümüşi tellerin üstünde hafifçe dolaştırdı. Adam, kadın ve çocuk sabah sisi gibi kaybolurken odayı tatlı bir hüzün doldurdu. Dany yoluna devam ederken arkasında sadece müzik kalmıştı.
Gümüş saçlı adam Rhaegar, kadın ise Elia Martel'dir. Rhaegar, Vadedilmiş Prens'in oğlu Aegon olduğunu söyler.
Kralların Çarpışması dedi ki:
6-üç ateş yakmalısın... biri hayat için, biri ölüm için, biri aşk için... Kendi kalbi, havada yüzen çürük ve mavi kalple birlikte atıyordu. ...üç at sürmelisin... biri yatağa, biri azaba, biri aşka... Sesler güçleniyordu ama onun kalbi yavaşlamış gibiydi, hatta nefesi. ...üç ihanet göreceksin... biri kanda, biri altında, biri aşkta...
Bir kısmı yaşanmış, bir kısmının da ileride yaşanacağı bir öngörüdür.


"üç ateş yakmalısın... biri hayat için, biri ölüm için, biri aşk için..."


Hayat için yaktığı ateş Drogo'nun cenazesidir. Cenazenin sonunda ejderha yumurtaları çatlamıştır. Bu öngörü çoktan gerçekleşmiştir.

Ölüm için yakacağı ateş şu anlık belli değildir.

Aşk için yakacağı ateş belli değildir.


"üç at sürmelisin... biri yatağa, biri azaba, biri aşka.."


Evliliklerinin tamamlanamsı için Drogo'yla yatması gerekiyordu.

Azaba süreceği at bellideğildir.

Aşka süreceği at belli değildir. Aşk için yakacağı ateşi düşünürsek Azor Ahai teorileriyle bağlantılı olması yüksek olasılıkta.

"üç ihanet göreceksin... biri kanda, biri altında, biri aşkta..."


İlk ihanetin kanda olduğunu düşünürsek daha henüz karnındayken oğlu Rhaego'yu öldüren Mirri Maz Duur olabilir veya ileride kendi kanından gelen birisinin ihanetine uğrayabilir.

ikincisi altında; bu kişinin Jorah Mormont olduğunu düşünüyorum. Jorah her ne kadar altın için Dany'e ihanet etmese de Westeros'tan kaçma nedeni bir nevi altınla ilgiliydi.

Üçüncüsü ise aşkta; bu da henüz gerçekleşmedi. Daario da olabilir, ileride karşısına çıkacak başka birisi de.


Kralların Çarpışması dedi ki:
7- Erimiş altın, yanaklarından süzülüp ağzını doldururken çığlık attı Viserys. Bakır tenli, uzun boylu, altın-gümüş saçlı bir lord, arkasındaki şehir alevler içinde yanarken aygırlı sancağının altında durdu. Genç bir prens ölürken, kan damlalarına benzeyen yakutlar döküldü göğsünden. Prens dizlerinin üstüne düşüp suya gömülürken son nefesiyle bir kadının adını fısıldadı. ...ejderhaların anası... ölümün kızı... Günbatımı gibi parlayan kırmızı bir kılıç; mavi gözlü, gölgesiz bir kralın elinde havaya kalktı. Neşeli çığlıklar atan bir kalabalığın arasından ejderhalı bir sancak yükseldi. Dumanlı bir kulenin tepesinden alevler soluyan taştan bir canavar havalandı. ...ejderhaların anası... yalanların katili... Gümüş atı çimenlerde koşarak bir yıldız denizinin altındaki dereye gitti. Ölü yüzündeki gözleri pırıldayan, gri dudakları hüzünle gülümseyen bir ceset, bir gemimin pruvasında duruyordu. Buzdan bir duvarın üstündeki çatlakta mavi bir çiçek büyüdü ve havayı tatlı kokularla doldurdu.
"Erimiş altın, yanaklarından süzülüp ağzını doldururken çığlık attı Viserys"


Viserys ölümü.

"Bakır tenli, uzun boylu, altın-gümüş saçlı bir lord, arkasındaki şehir alevler içinde yanarken aygırlı sancağının altında durdu."


Dany ve Drogo'nun oğluyla ilgili bir görü.

"Genç bir prens ölürken, kan damlalarına benzeyen yakutlar döküldü göğsünden. Prens dizlerinin üstüne düşüp suya gömülürken son nefesiyle bir kadının adını fısıldadı"


Prens Rhaegar'ın ölümü.

"Günbatımı gibi parlayan kırmızı bir kılıç; mavi gözlü, gölgesiz bir kralın elinde havaya kalktı."


Kırmızı bir kılıç tutan, mavi gözlü kral büyük ihtimal Stannis Baratheon'un, Azor Ahai olmasıyla hakkında.


"Neşeli çığlıklar atan bir kalabalığın arasından ejderhalı bir sancak yükseldi."


Rhaegar'ın oğlu olduğu iddia edilen Prens Aegon VI ile ilgili.

"Dumanlı bir kulenin tepesinden alevler soluyan taştan bir canavar havalandı."


Ejderhakayasındaki taş ejderhaların canlanacağıyla ilgili bir görü olabilir.

"...ejderhaların anası... yalanların katili... "


Krallık üzerinde sahte hak sahiplerini ve sahte vaedilmiş prensi öldüreceği hakkında bir görü.

"Gümüş atı çimenlerde koşarak bir yıldız denizinin altındaki dereye gitti."


Dany ve Drogo'nun seviştiği ilk gece.

"Ölü yüzündeki gözleri pırıldayan, gri dudakları hüzünle gülümseyen bir ceset, bir gemimin pruvasında duruyordu."


"“Pruva’ya bağlayın onları.” diye emretti Euron. “Kardeşimi Sükunet’e."
Kış Rüzgarlları


Euron'un pruvaya astığı kardeşi Aeron veya başka astığı bir rahiple ilgili olabilir.

Buzdan bir duvarın üstündeki çatlakta mavi bir çiçek büyüdü ve havayı tatlı kokularla doldurdu.


"Bana söz ver Ned, diye fısıldadı Lyanna'nın heykeli. Mavi güllerden bir taç giyiyordu"
Taht Oyunları-Ned Pov'u


Jon'la ilgili bir görü. Mavi çiçeklerden kasıt Lyanna'dır. Lyanna öldüğünde kafasında mavi güllerden yapılma bir taç vardı. Mavi çiçek büyümesinden kasıt da Jon'un, Lyanna'nın oğlu olmasıyla ilgili.



Kralların Çarpışması dedi ki:
8- Kemiksiz ve korkunç gölgeler, bir çadırın içinde dönerek dans etti. Çıplak ayaklı küçük bir kız, kırmızı kapılı büyük bir eve doğru koştu. Mirri Maz Duur alevlerin arasında çığlık attı, kadının alnından bir ejderha çıkıyordu. Gümüş bir atın arkasına bağlı çıplak bir ceset yerde süründü. İnsan boyundan uzun çimenlerin arasında beyaz bir aslan koştu. Bir sıra kocakarı. Dağların Anası’nın eteğindeki gölden çıkıp titreyerek önünde diz çöktü, kadınların başları eğikti. On bin köle, gümüş atının yanında rüzgâr gibi koşarken kanlı ellerini havaya kaldırdı. “Ana,” diye bağırdılar. “Ana, ana!” Ona uzanıyorlardı, dokunuyorlardı. Pelerinini çekiştiriyor ve eteğinin ucunu, ayağını, bacağını, göğüslerini tutuyorlardı. Onu istiyorlardı, ona ihtiyaçları vardı, ateşe, hayata... Dany derin bir nefes alarak kendini onlara vermek için kollarını açtı...
"Kemiksiz ve korkunç gölgeler, bir çadırın içinde dönerek dans etti. "


Mirri ve Drogo.

"Çıplak ayaklı küçük bir kız, kırmızı kapılı büyük bir eve doğru koştu"

Dany'nin çocukluğundaki ev.

"Mirri Maz Duur alevlerin arasında çığlık attı, kadının alnından bir ejderha çıkıyordu."


Yumurtaların çatlaması.

"Gümüş bir atın arkasına bağlı çıplak bir ceset yerde süründü"


Dany'i öldürmeye çalışan suikastçi.

"İnsan boyundan uzun çimenlerin arasında beyaz bir aslan koştu."


Jaime veya Tyrion olabilir. Lannisterların sebolü aslandır, Jaime Kralmuhafızı olduktan sonra beyazlara bürünmüştür, kendisine beyaz aslan diyebiliriz. İnsan boyundan uzun çimenler de aslında beyaz aslanın cüce olmasından kaynaklı olabilir.

"Bir sıra kocakarı. Dağların Anası’nın eteğindeki gölden çıkıp titreyerek önünde diz çöktü, kadınların başları eğikti. "


Dany'in himayesi altına girecek bir grup, halkla ilgili olabilir.


"On bin köle, gümüş atının yanında rüzgâr gibi koşarken kanlı ellerini havaya kaldırdı. “Ana,” diye bağırdılar. “Ana, ana!” Ona uzanıyorlardı, dokunuyorlardı. Pelerinini çekiştiriyor ve eteğinin ucunu, ayağını, bacağını, göğüslerini tutuyorlardı. Onu istiyorlardı, ona ihtiyaçları vardı, ateşe, hayata..."


Dany'nin Yunkai'daki köleleri özgürleştirmesi.


SONUÇ

Sizce görülerin geri kalanı gerçekleşecek mi? Dany aşkı ihaneti kimlerde bulacak?
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık