Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Maganda [Hikaye]

MAGANDA
[HR][/HR]


Eskiciden alınmış ve yıpranmaya yüz tutmuş çalışma masasında duran kitapların arasında boğulan Ahmet, masaya göre daha yeni duran sandalyesine yaslanmış, dinleniyordu. Test sorularından arındırdığı aklını iki hafta sonraki sınavla doldurmuştu.

‘’Oğlum gel haydi çay koydum. Beraber içelim.’’ Dedi annesi. Yumuşak sesini her duyuşunda garip bir şeyler hissediyordu.

Annesi için çalışıyordu. Babası öldüğünde okula yeni başlamıştı. O zamandan beri çalışıyordu annesi. Ahmet’i okutmak için tuvalet bile temizlemişti. Yıllardır zengin kadınlar tarafından rencide edilmişti. Hepsine oğlu için katlanmıştı ve katlanmaya devam ediyordu. Ahmet’in ödemesi gereken bir borcu vardı annesine. ODTÜ mimarlık fakültesini kazanacak ve annesini kraliçeler gibi yaşatacaktı kalan hayatında.

‘’Ahmet!’’ Annesinin yumuşak sesini tekrar duyması düşüncelerinden arınması için yetmişti.

‘’Geliyorum anne.’’

Annesi her zamanki gibi 37 ekran televizyonun tam karşısında duran divanın üzerinde oturuyordu. Antika sayılabilecek kadar eski olan divana, annesinin yanına oturdu. Annesi her zamanki gibi Ahmet’in çayına tek şeker atmış ve önündeki tahta sehpaya koymuştu. Birkaç yudum aldı çaydan Ahmet. Dışarıdan müzik sesleri geliyordu. Annesine doğru döndü.

‘’Düğün var galiba.’’ Dedi.

‘’Evet, ilk kattaki Zeynep Hanım’ın oğlu evleniyor. ‘’ dedi ve televizyondaki evlenme programını izlemeye devam etti.

Daralmıştı Ahmet. Müzik sesini daha iyi duyabilmek için cama yaklaştı. Pencereyi açtı yavaşça. İçeriyi serinlik ve temiz bir hava kapladı. Kafasını çıkardı pencereden. Onlarca erkek oynuyordu çocuk parkında.

‘’ Ankara’nın Bağları da
Büklüm Büklüm Yolları… ‘’

Müziğe eşlik etmeye başladı. İyi gelmişti ders molasında bu sesler ona. Bir an müzik kesildi. Birkaç adam geldi ortaya. Daha iyi görebilmek için biraz daha çıkardı vücudunu pencereden. Adamları daha net seçiyordu artık. Aralarından birini tanıyordu. O da Mehmet idi. İlkokulu beraber okumuşlardı. Yakın sayılırlardı o zamanlar. Ama o daha sonra okumamıştı. Serserinin teki diye adı çıkmıştı mahallede.

Müzik tekrar başladı çalmaya. Ardından Mehmet’in etrafındaki adamlar oynamaya başladı. Mehmet ise belinden silah çıkardı. Havaya doğrulttu ve sıkmaya başladı. Birkaç silah sesinden sonra başında bir acı hissetti Ahmet. Mahalleyi inletecek bir çığlık koparttı. Çığlıkla birlikte düğündeki herkes ona doğru çevirdi bakışlarını. Başı dönmeye başladı Ahmet’in. Sıkıca tuttuğu pencerenin kenarındaki elini başına getirdi. Sonra diğerini de öbür tarafında. Dengesini kaybetti ve aşağı düştü Ahmet. Herkes etrafını çevirdi. Yanına gelenlerin arasında Mehmet de vardı.

‘’Ahmet!’’ dedi. O serseri çocuk ağlıyordu. Yıllardır görmese de Ahmet yakın arkadaşları arasındaydı ve şimdi elindeki silahtan çıkan kurşun yüzünden yerde kanlar içinde yatıyordu.

Eğildi Ahmet’in yanına. Kaldırdı yavaşça ve koşarak arabasına gitti. Onu arabanın arka koltuğuna atması ve ön koltuğa atlayıp gaza basması birkaç saniyede gerçekleşmişti.

Hastane yakındı mahalleye. On dakika sürmüştü yol.


4 saat sonra


‘’Ahmet Keçeci’nin yakınları siz misiniz?’’ diye sordu doktor.

Ahmet’in annesi ve Mehmet aynı anda kalktılar ayağa.

‘’Evet.’’ Dedi Annesi Ayşe Hanım. ‘’Durumu iyi mi doktor kızım? Ahmet’im nasıl? Görebilir miyim kuzumu?’’

Elini Ayşe Hanımın omzuna koydu. ‘’Üzgünüm hanımefendi.’’ Dedi gözleriyle özür diler gibi bakıyordu yaşlı kadına. ‘’Oğlunuzu kurtaramadık.’’

Doktorun söyledikleri karşısında şok olmuştu. Ayakta durmakta zorlanan Ayşe Hanımın yardımına Mehmet yetişti. Yavaşça hastane duvarlarına monteli duran metal sandalyelerden birine oturttu onu kendiside yanına bıraktı bedenini. Ellerinden tutuyordu. Ahmet’in anneler gününde aldığı başörtüsü yavaşça süzülmüş ve yere düşmüştü. Kısa ak saçları dağınıktı.

‘’Üzgünüm anne.’’ Dedi ‘’Gerçekten üzgünüm.’’ Gözlerinden süzülen yaşlar fayans kaplı zeminde küçücük bir göl oluşturmuştu. Kendine küfürler ediyordu içinden.

Konuşamıyordu Ayşe Hanım. Dili lal olmuştu adeta. Bütün hastane koridoru sessizleşmişti. Hüznün sessizliği…
 
Ciddi ciddi yazar olmak gibi bir düşüncen var mı yoksa hobi olarak mı yapıyorsun?

Bence ilk dediğim olsun değerlendir yeteneğini :D
 

Red-Kit

eline sağlık kızıl gözün altına yorum atmadım ama orayı da merakla takip ediyorum.yazılarının devamını bekliyorum :)
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık