Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[İnceleme] Logialar'ın Çevre Etkileşimleri

Geçenlerde Luffy vs. Crocodile'ın değişik bir versiyonunu açmıştım. Uzun zamandır üzerine düşündüğüm ve araştırma yaptığım bu konuyu açma vaktinin geldiğini düşünüyorum. Konudaki yaklaşımlar tamamen One Piece evrenindeki fizik kurallarına göre düşünülmüştür. Yani gerçek hayatla karşılaştırma yapmazsanız, sevinirim.

Bildiğiniz gibi One Piece evreninde en uç güçler, Logia türleri olarak kabul görür. Bu tür meyvelerin olayı, doğada kendiliğinden var olan ve temel unsur taşıyan güçleri kullanıcılarına sağlamasıdır. Bu bağlamda bu meyveler kullanıcılarına belirli bir doğa gücünü kendi bünyelerinde kullanmalarına imkan sağlar. Peki bu imkanlar, meyvenin verdiği güçten ziyade doğadaki halleri ile nasıl bir etkileşim halindedir? Bu konuda bu soruya cevap arayacağız.

Bilen bilir, Meyvelerin Doğuşu isimli bir teorim vardı. Doflamingo'nun meyve uyanışı olayından yola çıkarak, teorimde bile muallakta kalan Logia türü meyvelere bir açıklık getirmiştim. Teoriye göre Logia türü meyveler, daha önce Paramecia olan türlerin tam uyanmış halleridir. Mesela Doflamingo meyve uyandırması sonucu çevresindeki nesneleri tele dönüştürebilirken, kendisi tele dönüşemiyordu. Bunun sebebinin, telin aslında doğada olmayan bir madde olduğu ve bu yüzden doğal bir şekilde kendini çevreye adapte edemedi konusunda bir görüşüm var. Logia türleri ise uyanış sağlamış ve doğaya entegre olabilen güçleri içeriyor. Doflamingo'nun meyve uyandırmasını çok az kişinin başarmış olduğunu söylemesiden yola çıkarsak, neden bu kadar az Logia türü meyve olduğu sonucuna da varabiliriz.

Meyvelerin seride çıkış sıralarına göre ilerleyip, her meyvenin serideki çevre etkileşimini ve olası etkileşimlerini ele alacağım. Başlayabiliriz;

1. Moku Moku no Mi

Bu meyve seride ilk gördüğümüz Logia gücüdür. Duman Meyvesi olarak biliniyor. Ancak ben bunun duman meyvesi olduğunu düşünmüyorum, zira duman doğada kendiliğinden var olan bir şey değildir. Lakin meyvenin adında ufak bir değişiklik yaparsak, anlamlı bir hale geliyor; Kumo Kumo no Mi. Kumo, kelime anlamı olarak bulut manasına gelir. Bulut da doğada olan bir şeydir. Kısaca bu meyve benim için Bulut Meyvesi'dir.

Gücünden kısaca bahsedecek olursak; meyvenin kullanıcısı buluta dönüşebilir, bulutunun yoğunluğunu arttırabilir, buluttan yeni uzuvlar oluşturabilir, uçabilir, bulutunun içerisinde istediği şekilde hareket edebilir, farklı uzuvlarını aynı anda farklı yerlerde kullanabilir.
Meyvenin çevre ile etkileşime girdiği herhangi bir sahne yok. Bu etkileşim üzerine kafa yoracak olursak, sisli bir yerde bu meyve kullanıcısını yenmek zor olacaktır. Zira sis, bulutun yere inmiş halidir. Meyvenin çevresi ile tam bir etkileşim içinde olabileceğini hesaba katarsak, sisin içerisinde istediği şekilde hareket edebilecek ve görünmez olacaktır.

2. Suna Suna no Mi

Kum Meyvesi olarak bildiğimiz bir tür. Ayrıca diğer Logia türlerinin aksine gücü nötralize edilebiliyor.

Bu meyveyi yiyen kişi kuma dönüşebilir, etrafını çöle dönüştürebilir, büyük kum fırtınaları çıkarabilir, kumun kurutucu etkisini kullanarak canlılardaki nemi emebilir, cansız maddeleri ise çürütebilir.
Bu meyvenin çevre ile etkileşimi çok önemlidir. Meyvenin ana gücü kumdan oluştuğu için, çölde yapılacak bir dövüş bu meyvenin kullanıcısına büyük avantajlar sağlayacaktır. Çünkü kum üretmesine gerek kalmadan, büyük saldırılar yapabilir. Görelim;


Yukarıda gördüğünüz sahnede Crocodile, Luffy'nin indirdiği yerden daha farklı bir yerde ortaya çıkıyor. Yani kumun içerisinde hareket edebiliyor. Daha ciddi bir düşman karşısında sadece kumun içerisinde bir sürü saldırı yapabileceği düşünülebilir.


Bu sahnede Crocodile hiç efor sarf etmeden devasa bir kum bataklığı yaratıyor. Yani çöldeki kumu, kendi gücüne entegre bir şekilde kullanıyor.


Burada sahneden ziyade, Crocodile'ın söylediği bir söze dikkat çekmek istiyorum. "Hız kazandıktan sonra, fırtınayı ben bile durduramam" şeklinde bir söz duyuyoruz. Buradan yola çıkarsak, Crocodile'ın doğal şekilde oluşmuş bir kum fırtınasını gücü ile durdurabildiği sonucuna varıyoruz. Bu da, Logia gücünün çevre üzerinde bazı hakimiyetlerinin olduğunu gösteriyor.

3. Mera Mera no Mi

Ateş Meyvesi. Herkesin çok beğendiği bir meyvedir, ancak benim hoşuma gitmiyor. Enel'in meyvesi nasıl çarptığını öldürmüyorsa, bu da adam yakmaktan aciz bir meyve.

Meyvenin gücü kullanıcının ateşe dönüşmesini ve ateş tabanlı saldırılar yapabilmesini sağlar.

Bu meyvenin çevre ile etkileşimi çok fazla yok. Ancak soğuğa karşı işe yaradığı söylenebilir. Bakalım;


Ace, istisnasız durmadan kar yağan Davul Adası'na geldiğinde, o gün kar yağmamış. Buradan meyve gücünün çevresini etkilediği düşünülebilir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken nokta, meyvenin çevreyi, yani doğayı etkilemesi. O yüzden "Madem kar yağmadı, etrafındaki insanların kavrulması gerekirdi" gibi zeka yoksunu sorular gelmesin akla. Zaten Burada meyvenin çevreye olan etkisi çok çok az. Dikkat ederseniz Ace'in ağzından hala buhar çıkmakta ve de kendisi kış şartlarına göre giyinmiş. Yani meyvenin Ace'i ısıtmadığı ortada olan bir durum. Meyve sahibini bile ısıtmıyorken, etrafındakileri nasıl yaksın?


Bu sahnenin olayı ise, Ace'in kendisinden bağımsız olan ateşi emmesidir. Bundan önceki sahnelerde, Ace'in durduğu yer alevler içindeyken, birden söndüğü görülüyor. Animede bunu daha net şekilde göstermişler. Buradan yola çıkarsak, bu meyvenin kullanıcısının sürekli yanan bir yerdeki ateşi istediği şekilde kullanabileceği sonucuna ulaşabiliriz.

4. Goro Goro no Mi

Çoğu kişinin hayali olan Yıldırım Meyvesi. Kitaba göre "Yenilmez" kategorisinde yer alıyormuş. Meyvenin gücü engellenemese de, yalıtkan maddelere etki edemediği gösterildi.

Meyvenin gücü sayesinde kullanıcı; yıldırıma dönüşebilir, yıldırım tabanlı saldırılar yapabilir, ışınlanabilir, sesteki elektriksel dalgalanmalar sayesinde çok uzaklarda konuşulan şeyleri duyabilir, beyindeki elektrik gücü ile etrafındaki kişilerin ölü ya da diri olduğunu anlayabilir.
Meyvenin çevre ile etkileşim adına saf olarak bir gücünü görmedik maalesef. Ancak kombine bir durumla, meyvenin gücü ve etki alanı arttırılabiliyor. Bakalım;

Enel, gemisi Maxim'in ürettiği kara bulutlar ile yıldırım gücünü birleştirerek daha yıkıcı saldırılar yapabiliyor. Her ne kadar buradaki bulut yapay olsa da, gerçek kara bulutlar üzerinde de gücünün hükmü olacağını düşünüyorum. Yani Enel, Loguetown'daki gibi bir havayı kendi meyve gücüne göre kullanabilir.

Not: Hazır yeri gelmişken söyleyeyim. Enel'in meyvesinin adam öldürmeme sebebi, amperin düşüklüğünden kaynaklanmaktadır. Eğer amper değeri minicik sayılarla ifade ediliyorsa, 200 milyon voltluk bir şok bile kişiyi sadece gıdıklayacaktır. Amper ile ilgili şöyle bir örnek vereyim; "50 miliamper tehlike sınırıdır. Bunun üstündeki değerlerde, sürekli temas halinde ölürsünüz. İnsanın direncinin 1000-2000 Ohm arasında olduğu kabul edildiği için şebeke gerilimi olan 220 voltta, en dirençli insandan bile 110 miliamper akım geçer ve ölüm kaçınılmazdır." "Çarpmıyor, bari yaksın, eritsin." diyorsanız, ona verecek cevabım yok.

5. Hie Hie no Mi

Buz ya da Serinlik Meyvesi. Çevre etkileşiminin çok önemli olduğunu düşündüğüm meyvelerden biridir.

Bu meyvenin kullanıcısı buza dönüşebilir, etrafını soğutabilir, canlı ya da cansız her şeyi dondurabilir, (her ne kadar kesin olmasa da) havadaki su buharını kullanarak inanılmaz hızlarda hareket edebilir.
Şimdi bu meyvenin çevre ile etkileşiminin neden önemli olduğu kısmına gelelim. Ben bu meyvenin görece soğuk bir ortamda daha randımanlı çalıştığını düşünüyorum. Demek istediğim şeyi göstereyim;



Yukarıdaki iki sahneye dikkatli bakın. İlk sahnede iklimi normal bir yer var, ikincisinde ise ağır bir soğuk var. İlk yerde Kuzan, doğrudan saldırı yapmak zorunda kalıyor. Bunu sadece Newgate endeksli düşünmeyin, savaş boyunca buna benzer bir hamle göremiyoruz kendisinden. Fakat şu saldırısı ile, gafil avlayamayacağı adam çok azdır seride.
İkinci sahnede Kuzan ellerini cebinden bile çıkarmadan, uğruna kan davası çıkan tarla büyüklüğündeki alanı dondurabiliyor.
Yine bundan önceki sahnelerde Kuzan'ın da soğuk havada ağzından buhar çıkıyordu. Ace örneği ile aynı manaya geliyor zaten.

Bu meyvenin çevre etkileşiminde artan gücü sayesinde, kendisinin antisi konumundaki magmaya karşı 10 gün süre boyunca dayanabildiğini düşünüyorum.

6. Yami Yami no Mi

Karanlık Meyvesi, Teach'in söylemine göre serideki en güçlü meyve. Ancak aynı zamanda çevre etkileşimi olmayan meyvelerden birisi.

Bu meyvenin sahibi karanlık bazlı yerçekimi gücü kullanabilir, karadelik oluşturup her şeyi içine çekebilir, dokunduğu kişilerin meyve güçlerini iptal edebilir ve kullanıcısı ölmüş bir meyve ruhunu içine alarak, o meyveyi de kullanabilir.

Öncelikle Teach'in karanlık gücü, akşam olunca gördüğümüz karanlık değildir. Yani ışığın yokluğunda ortaya çıkan türden bir karanlık değil. Bu yüzden karanlık bir ortamda Teach'in gücü artmayacaktır. Ancak!!!!!! meyvenin saf karanlıkta kendi suretine bürünebildiğini düşünüyorum. Yani tamamen etrafındaki karanlık ile bütünleşiyor. Bakalım;

Gördüğünüz gibi Teach, Gura Gura no Mi'yi Newgate'in bedeninden almadan önce, siyah bir çarşaf seriliyor. İşte o çarşafın sağladığı saf karanlık, Teach'e tamamen karanlığa dönüşme şansı veriyor. Teach, doğada böyle bir karanlık bulamayacağından etkileşime de giremeyecektir.

7. Magu Magu no Mi

Magma Meyvesi. Çoğu kişiye göre serideki en güçlü meyve.

Meyve sahibine magmaya dönüşme ve magma üretme gücü verir. Bu meyvenin çevre ile etkileşime geçmesine gerek yok. Çünkü meyve, gücünden dolayı çevreyi kendine uyarlayabilen türdendir.


Yukarıda gördüğünüz sahnede Sakazuki, yerin altına düştüğünden çok farklı bir yerde tekrardan ortaya çıkıyor. Fossa'nın dediğine bakarsak, Sakazuki'nin diğer meyve kullanıcılarının yapamayacağı bir şekilde yerin altından lav gibi akarak oraya geldiğini anlayabiliriz. Sakazuki, magmanın doğal özelliklerinden birini kullanarak yerin altında hareket edebilmiştir. Bu da meyvesinin gücünün, elementinin doğal halindeki özelliklerini kullanabildiğini göstermektedir.

Gasu Gasu no Mi

Gaz Meyvesi. Fazla bir özelliğini görmedik, Caesar tayfaya gelince göreceğiz.

Meyvenin sahibi gazlara hükmedebilir, gaza dönüşebilir, gazın yoğunluğunu değiştirebilir. Özellikler bakımından Moku Moku no Mi'ye paraleldir. Ondan farkı içerdiği gazın zehirli olmasıdır.


Burada öğrendiğimize göre, Caesar kendi meyvesi ile oluşmamış zehirli gaz kütlesini meyvesi ile pasifize edebilmiş. 811 spoilerına göre de, Zo'daki gazı meyvesi ile ortadan kaldırıyor. Bunlara benzer bir örnek de, etrafındaki oksijeni manipüle edebilmesidir. Gaz Meyvesi'nin, Logia türleri içerisinde çevresinden en çok yararlanan meyve olduğunu söylesek, pek de yanlış olmaz.

Yuki Yuki no Mi, Suna Suna no Mi ile benzer özelliklere sahip. Onun için ek parantez açmaya gerek yok. Numa Numa no Mi ve Pika Pika no Mi ise çevre etkileşimi olmayan meyveler, onları hiç yazmaya gerek yok.

Demem o ki, Logia türleri çevre ile etkileşimi olan meyvelerdir. Bazıları bunu çok uçlarda kullanabilirken, bazıları ise gayet sınırlıdır. Ben bu çevre etkileşiminin bu mevyelere güç olarak verilmesinin sebebinin, bu meyve türünün gücünün fiziksel çalışma ile arttırılamıyor olmasından ileri geldiğini düşünüyorum.

Ben kendimde böyle bir inceleme yaptım. Sizin aklınıza gelen şeyler olursa, onları da dinlemek isterim.
 
Teach, doğada böyle bir karanlık bulamayacağından etkileşime de giremeyecektir.
Güzel derlemişsin, ancak Teach'in karanlığı doğada bulamayacağı konusunda tereddütüm var, malum balık adam adasına gitmeden önce zifiri karanlığın içine düşmüşlerdi, yanardağın patlamasından kaçarlarken, hangi bölüm olduğunu tam hatırlamıyorum ama biraz bakarsak o şekilde doğada da karanlığın bulunduğunu görebiliriz.
 
Güzel derlemişsin, ancak Teach'in karanlığı doğada bulamayacağı konusunda tereddütüm var, malum balık adam adasına gitmeden önce zifiri karanlığın içine düşmüşlerdi, yanardağın patlamasından kaçarlarken, hangi bölüm olduğunu tam hatırlamıyorum ama biraz bakarsak o şekilde doğada da karanlığın bulunduğunu görebiliriz.
Orada asıl demek istediğim, bir dövüş gerçekleştirilecek ya da yaşanacak ortam bazındaydı. Teknik olarak kendi ayarlamadığı sürece, normal bir ortamda öyle bir karanlıkta yaşayamaz.
 
Teorin hakkında herhangi bir fikrim yok ama Enel'in meyvesi kısmındaki notu tam anlayamadım. Benim bildiğim bir iletkene ne kadar gerilim uygularsanız üzerinden o oranda yük geçer. Yük iletkenden geçerken onun direncine oranla onu ısıtır. Şöyle ki belirli bir sıcaklıktaki civa da direnç 0'dır ve bu iletken üzerinden akım geçtiği halde bile ısınmaz. Yani insanın çarpılmaması açıklanabiliyorsa yanmaması da açıklanabilir. Ama çarpılmama olayını anlamadım. Yani sonuçta havada hava molekülleri var ve bunlarda fazlasıyla yük mevcut dediğin gibi olsa gerçek hayatta da yıldırımın insanı öldürmemesi gerekmez mi?
 
Teorin hakkında herhangi bir fikrim yok ama Enel'in meyvesi kısmındaki notu tam anlayamadım. Benim bildiğim bir iletkene ne kadar gerilim uygularsanız üzerinden o oranda yük geçer. Yük iletkenden geçerken onun direncine oranla onu ısıtır. Şöyle ki belirli bir sıcaklıktaki civa da direnç 0'dır ve bu iletken üzerinden akım geçtiği halde bile ısınmaz. Yani insanın çarpılmaması açıklanabiliyorsa yanmaması da açıklanabilir. Ama çarpılmama olayını anlamadım. Yani sonuçta havada hava molekülleri var ve bunlarda fazlasıyla yük mevcut dediğin gibi olsa gerçek hayatta da yıldırımın insanı öldürmemesi gerekmez mi?
Ben konuya o kadar hakim değilim, fakat elektrikte insanı asıl öldürecek şeyin akım değeri olduğunu biliyorum. Normal şartlarda 200 volttan bile insanı öldürecek derecede akım geçerken, 200 milyon voltun insanı kül etmesi gerekirdi yüksek akım değerinden dolayı. One Piece evreninde bu akım değeri yok denecek seviyeye çekildiği için, yıldırım Conis'in tilkisi Su'ya bile çarpsa etkisi bayıltmaktan öteye gitmeyecektir.
 
İyi yerler yakalamışsın hocam, bütün logialar paramecia diyorsun. Işık meyvesinin ilk hali ne olabilir diye düşünüyorum ama bulamıyorum. İkinci sorum ise maddelerin saf hali mi olmak zorunda. Elmas mesela uyandırılırsa logia mı olacak?
 
İyi yerler yakalamışsın hocam, bütün logialar paramecia diyorsun. Işık meyvesinin ilk hali ne olabilir diye düşünüyorum ama bulamıyorum. İkinci sorum ise maddelerin saf hali mi olmak zorunda. Elmas mesela uyandırılırsa logia mı olacak?
Aydınlatma türünden bir meyve olabilir. Zamanla tamamen ışığın kendisi olmuştur. Teori bazında bakarsak, o da Logia olurdu.
 
Ben konuya o kadar hakim değilim, fakat elektrikte insanı asıl öldürecek şeyin akım değeri olduğunu biliyorum. Normal şartlarda 200 volttan bile insanı öldürecek derecede akım geçerken, 200 milyon voltun insanı kül etmesi gerekirdi yüksek akım değerinden dolayı. One Piece evreninde bu akım değeri yok denecek seviyeye çekildiği için, yıldırım Conis'in tilkisi Su'ya bile çarpsa etkisi bayıltmaktan öteye gitmeyecektir.
One Piece evreninin havası farklıysa dediğin gibi olur ve bu şekilde ısınmamasını da anlatmış oldun. One Piece evreninde Enelin meyvesi çöp kategorisine kaldırılabilir :D
 
İyi derleyip güzel noktalara değinmişsin. Eline sağlık. CC'nin meyve hala gizemli, bi amiralde olsa o meyve efsane özellikleri çıkar da. Havada ki O2 manipüle ediyo adam.
 
Sabo'nun dediği de değişikti. Sıcaktan kendisini yanıyor zannediyordu ama alev bedeni alev yakamıyor tabi. Sıcağı hissediyorsa ısınabilir demek bu. Bence Ace'in orda giydiği palto dikkat çekmemek için de olabilir. Oraya gelene kadar denizcileri falan atlatmıştı. Kuzan'ın ağzından duman çıkması da kendi nefesinin o soğuk havadan daha soğuk olması da olabilir.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 3)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık