Spotlight
Film fena değildi konusu gerçek bir olaydan esinlenilmiş bu yüzden kesinlikle izlenmeli.
Film fena değildi konusu gerçek bir olaydan esinlenilmiş bu yüzden kesinlikle izlenmeli.
İzlediğiniz Son Film
- Konbuyu başlatan Smoker
- Başlangıç tarihi
Pygmalion(1938)
Bernand Shaw'ın aynı isimli tiyatro oyununun uyarlaması olan bu film, iki fonetik bilimcisi olan Henry Hibbings ve Colonel Pickering ikilisi ayaküstü laflarken; Hibbings'in birkaç ay içinde düzgün konuşmaktan bir haber olan çiçekçi bir kızı, bir asilzadeden ayırt edilemeyecek kadar iyi konuşturabileceğini iddia etmesiyle başlıyor. Ertesi gün çiçekçi kız, Hibbings'in evini buluyor ve bir çiçekçi dükkanında çalışabilecek kadar düzgün konuşmayı öğretmesi için Hibbings'e komik bir para teklif ediyor. Hibbings kızla dalga geçerken; meslektaşı Pickering, dün dediği şeyi gerçekleştirebilirse kızı eğitirken harcadığı tüm masrafları üstleneceğine söz veriyor. Bunun ardından Hibbings de gaza geliyor ve macera başlıyor.
Yorumum: Sonu orjinal oyundan farklı bitse de gayet güzel bir film. Zaten Bernand Shaw, Pygmalion sayesinde hem nobel hem de oscar kazanıyor. Bu yüzden izlenmeli. Ayrıca izledikten sonra fark ettiğim bir diğer gerçek de şu oldu. Bir zamanlar ülkemizde yayınlanan Gönülçelen adlı dizi, bu oyundan bir dünya şey aşırmış.
In Secret(2013)
Emile Zola'nın Therese Raquin isimli novelinden uyarlama olan bu film, Therese'nin; halası ve halasının hasta oğlu Camille ile yaşamaya başladığı an ile başlıyor. Tüm gençliği boyunca dört duvarın arasına hapsolan Therese, yaşamının büyük bir kısmını halasına ev işlerinde yardım edip hasta olan Camille'ye bakarak geçiriyor. Daha sonra, yetişkin olduklarında, Camille'nin sağlık durumu bayağı düzeliyor ve üçlü Paris'e taşınıyor. Pariste birkaç tane arkadaş ediniyorlar. Bu arkadaşlar arasında, genç ve çapkın Laurent de var elbette.
Yorumum: Filmin ilk yarısı standart bir ''boynuzlama'' filmi olarak ilerlese de, ikinci yarısında gözlerimi ekrandan ayıramadım. Vicdan azabı, korku, keder gibi duyguları iyi veriyor film. Gençler aman aman bir oyunculuk sergilemese de yaşlı ablamız özellikle felç olduktan sonra oscarlık oynamış.
Bernand Shaw'ın aynı isimli tiyatro oyununun uyarlaması olan bu film, iki fonetik bilimcisi olan Henry Hibbings ve Colonel Pickering ikilisi ayaküstü laflarken; Hibbings'in birkaç ay içinde düzgün konuşmaktan bir haber olan çiçekçi bir kızı, bir asilzadeden ayırt edilemeyecek kadar iyi konuşturabileceğini iddia etmesiyle başlıyor. Ertesi gün çiçekçi kız, Hibbings'in evini buluyor ve bir çiçekçi dükkanında çalışabilecek kadar düzgün konuşmayı öğretmesi için Hibbings'e komik bir para teklif ediyor. Hibbings kızla dalga geçerken; meslektaşı Pickering, dün dediği şeyi gerçekleştirebilirse kızı eğitirken harcadığı tüm masrafları üstleneceğine söz veriyor. Bunun ardından Hibbings de gaza geliyor ve macera başlıyor.
Yorumum: Sonu orjinal oyundan farklı bitse de gayet güzel bir film. Zaten Bernand Shaw, Pygmalion sayesinde hem nobel hem de oscar kazanıyor. Bu yüzden izlenmeli. Ayrıca izledikten sonra fark ettiğim bir diğer gerçek de şu oldu. Bir zamanlar ülkemizde yayınlanan Gönülçelen adlı dizi, bu oyundan bir dünya şey aşırmış.
In Secret(2013)
Emile Zola'nın Therese Raquin isimli novelinden uyarlama olan bu film, Therese'nin; halası ve halasının hasta oğlu Camille ile yaşamaya başladığı an ile başlıyor. Tüm gençliği boyunca dört duvarın arasına hapsolan Therese, yaşamının büyük bir kısmını halasına ev işlerinde yardım edip hasta olan Camille'ye bakarak geçiriyor. Daha sonra, yetişkin olduklarında, Camille'nin sağlık durumu bayağı düzeliyor ve üçlü Paris'e taşınıyor. Pariste birkaç tane arkadaş ediniyorlar. Bu arkadaşlar arasında, genç ve çapkın Laurent de var elbette.
Yorumum: Filmin ilk yarısı standart bir ''boynuzlama'' filmi olarak ilerlese de, ikinci yarısında gözlerimi ekrandan ayıramadım. Vicdan azabı, korku, keder gibi duyguları iyi veriyor film. Gençler aman aman bir oyunculuk sergilemese de yaşlı ablamız özellikle felç olduktan sonra oscarlık oynamış.
Ayla-Can Ulkay
O kadar konuşuldu ki meraktan izledim ama pek beğendiğimi söyleyemem .
O kadar konuşuldu ki meraktan izledim ama pek beğendiğimi söyleyemem .
Filmin sonlarına doğru basmışlar duyguyu.Etkileyici Film yapacağız diye batırmışlar bence.Filmin sonundaki gerçek kesit daha duyguluydu.
12 Kızgın Adam (1957)
IMDb Top 25 filmleri içinden sevdiğim nadir filmlerden biri. Film bir şey ne kadar bariz bile olsa göründüğü gibi olmayabileceğini gösteriyor. Ayrıca ön yargının ne kadar kötü sonuçları olabileceğini de gösteriyor.
Şu 7 numaraya uyuz oldum. Yahu çocuğun ölüp ölmesine karar vermesi gereken bir durumda beyzbol maçını düşünüyor. 3 numaranın en sonda ağlayarak suçsuz olduğunu söylemesi çok güzeldi. Şu da en güzel kapak sahnesi.
Şu 7 numaraya uyuz oldum. Yahu çocuğun ölüp ölmesine karar vermesi gereken bir durumda beyzbol maçını düşünüyor. 3 numaranın en sonda ağlayarak suçsuz olduğunu söylemesi çok güzeldi. Şu da en güzel kapak sahnesi.
Çok sağlam dimi,geç bile kalmışsın,bir odada anca böyle film olur yani12 Kızgın Adam (1957)
IMDb Top 25 filmleri içinden sevdiğim nadir filmlerden biri. Film bir şey ne kadar bariz bile olsa göründüğü gibi olmayabileceğini gösteriyor. Ayrıca ön yargının ne kadar kötü sonuçları olabileceğini de gösteriyor.
Şu 7 numaraya uyuz oldum. Yahu çocuğun ölüp ölmesine karar vermesi gereken bir durumda beyzbol maçını düşünüyor. 3 numaranın en sonda ağlayarak suçsuz olduğunu söylemesi çok güzeldi. Şu da en güzel kapak sahnesi.
İkinci veya üçüncü izlemem bu :/
The Greatest Showman-Michael Gracey
Müzikal filmleri zaten severim.Önyargıları yıkan güzel bir film :>
Müzikal filmleri zaten severim.Önyargıları yıkan güzel bir film :>
Lem. Kopyacı mısın sen?
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 3)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
