Birinci Bölüm: Giriş
Issız sokakta tek başına yürüyordu Sodex, kendisi dışında sadece konteynırın yanındaki kedi vardı. Keepr'ın kedilerinden biri, diye düşündü. Kediyle muhatap olmadan yoluna devam etti. Arada bir geçen araçlar ve rüzgarın sürüklediği gazete parçaları sessizliği alıp götürse de aslında bunlar da sessizliğin ihtişamını kuvvetlendiriyordu. İkinci sınıf bir hollywood filminin içinde gibiyim, dedi.
Köşeye varınca duraksadı, sokak lambasının ışığının altında elleri pardösüsünün cebinde etrafa tehditkar bir ifadeyle bakıyordu. Aslında öyle biri değildi, fakat bulunduğu yer ve yapmak istediği araştırma için bu maskenin altına gizlenmeliydi. Neden bu görevi seçtim ki, neden? diye söylendi kısık sesle. Her şey senin başının altından çıktı Aang, çeteler hakkında yazmak istiyorum ama içlerine sızıp araştırma yapmak değil. Bir sigara çıkardı ve yaktı o sırada bir araba yanaştı ve önünde durdu. İçeri baktı, şoför koltuğunda ch3rlo vardı. "Bin", dedi, "ama sigarayı at, hiç sevmem, içeni de sevmem". Sodex sigarayı atıp binice yola devam ettiler. "Aang bana araştırma yapmak istediğini söyledi. KF şehrinin çeteleri hakkında."
"Evet," dedi Sodex, fakat dediklerinden ziyade ch3rlo 'nun ağzındaki kürdana takılmıştı. Kürdanı düşürmeden nasıl bu kadar seri konuşuyor.
"Ben artık emekli bir amiralciyim, aslında amiral düzenini de sevmezdim, ama bazen... bazen sadece bir tarafta yer alırsın. Amiralcilerin arasına katılacaksın. Araştırma mı her ne bok ise oradan başlarsın. Şu aralar amiralciler eskisi kadar güçlü değil. Montana denen eleman bir süredir yok. Ne zaman geleceğini kimse bilmiyor. Ama geldiğinde epey bir patırtı kopacak."
"Montana Hurdacı..." dedi, bakışlarını ch3rlo'dan yola çeviren Sodex.
"Evet, Montana Hurdacı. Hurdacı lobisinin adamlarında biriydi aynı zamanda. Gündüzleri amiral lobisi için didişirken geceleri Hurdacı lobisi için mücadele edince yorulduğu söyleniyor. Zaten Tiksav Lee ile Hurdacı lobisi için beraber mücadele etseler de ideolojileri tersti. Kimileri Tiksav'ın Montana'yı şehirden sürdüğünü düşünüyor. Dedikolar.."
"Tiksav... Devrimci lobisi liderlerinden."
"Hıhı. Neyse, boş ver şimdi. Amiral bölgesinin en iyi mekanında bir şeyler içelim," dedi ch3rlo ve Marineford'un sokağına park etti. Beraber içeriye girdiler. ch3rlo hiç duraksamadan sahneye yakın masalardan birine doğru yürüdü, fakat Sodex olduğu yerde kaldı. Sıradan halkın girmesinin mümkün olmayan bir mekandı MF. Şimdi içerde olduğu yetmezmiş gibi amiral lobisinin en güçlü üyelerinden biri de oradaydı, sensey ! Sarı takım elbisesiyle sahneye uzak masalardan birinde arkadaşlarıyla oturuyordu, attığı kahkahalara bakılırsa keyfi yerindeydi. Boş boş sensey'e bakmaya devam ederken bir anlığına göz göze geldiler. sensey nazik bir şekilde gülümsedi Sodex'i tanımasa da, Sodex de gülümsemeye karşılık verdi fakat o sırada ch3rlo geldi ve kolundan çekip masaya götürdü. "Ölmek mi istiyorsun? Biraz racona dikkat et. Al bir şeyler iç, keyfine bak. Sonra içine gireceğin dünya keyfini kaçıracak."
"O sensey idi değil mi? Yakın zamanda devrimci lobisinin liderlerinden Bin bir surat Headhunter ile savaştığını duymuştum."
"Doğru, bire bir biraz sürtüştüler. Headhunter'ın suikastinden sağ çıkan tek kişi. Seni sensey ile tanıştaracağım. Amiral lobisine girersin, ama diğer lobilerden uzak dur. Amiral lobisinde de göze batma. Önemli bir pozisyona yükselmeye çalışma. Unutma sen sadece yazmak için buradasın. Aang'e borcum olmasa ben de böyle bir riske girmezdim," dedi ve sonra giriş kapısındaki sesler dikkatlerini çekti. "Şu işe bak, renk vermeyen, Caps lobisinin krallarından Kuroro. Bugün hangi tarafta acaba?"
Kuroro içeriye 3 kadınla beraber girdi. Yüzünde özgüvenin ve hiç mağlubiyet yüzü görmemenin kibri ve özgüvenini taşıyan gülümseme vardı. Herkesle selamlaştı ve locaya doğru yürüdü.
"Sürekli taraf değiştirdiği söyleniyor," dedi Sodex. Sadece eğlence amaçlı lobiden lobiye geçiş yapıyor. Nasıl hala hayatta?"
"O adamın sırtı kolay kolay yere gelmez," dedi ch3rlo. "Aslında bu sıralar Caps lobisinin kazancının epey düşmesi canını sıkıyor."
"Avrupa futbolu.."
ch3rlo ağzındaki kürdanı eline aldı ve "bak," dedi, "bu gördüğün kişiler dünyanın sadece bir kısmı, onlar gibi olma. Arada kaynayan sen olursun."
"Tamam," dedi Sodex ve sahneye baktı. İçinde hala tedirginlik olsa da kafasında neden ben.. diye düşündü, geleceğe yönelik basit ve hiç gerçekçi olmayan bir hayal geçti.
Köşeye varınca duraksadı, sokak lambasının ışığının altında elleri pardösüsünün cebinde etrafa tehditkar bir ifadeyle bakıyordu. Aslında öyle biri değildi, fakat bulunduğu yer ve yapmak istediği araştırma için bu maskenin altına gizlenmeliydi. Neden bu görevi seçtim ki, neden? diye söylendi kısık sesle. Her şey senin başının altından çıktı Aang, çeteler hakkında yazmak istiyorum ama içlerine sızıp araştırma yapmak değil. Bir sigara çıkardı ve yaktı o sırada bir araba yanaştı ve önünde durdu. İçeri baktı, şoför koltuğunda ch3rlo vardı. "Bin", dedi, "ama sigarayı at, hiç sevmem, içeni de sevmem". Sodex sigarayı atıp binice yola devam ettiler. "Aang bana araştırma yapmak istediğini söyledi. KF şehrinin çeteleri hakkında."
"Evet," dedi Sodex, fakat dediklerinden ziyade ch3rlo 'nun ağzındaki kürdana takılmıştı. Kürdanı düşürmeden nasıl bu kadar seri konuşuyor.
"Ben artık emekli bir amiralciyim, aslında amiral düzenini de sevmezdim, ama bazen... bazen sadece bir tarafta yer alırsın. Amiralcilerin arasına katılacaksın. Araştırma mı her ne bok ise oradan başlarsın. Şu aralar amiralciler eskisi kadar güçlü değil. Montana denen eleman bir süredir yok. Ne zaman geleceğini kimse bilmiyor. Ama geldiğinde epey bir patırtı kopacak."
"Montana Hurdacı..." dedi, bakışlarını ch3rlo'dan yola çeviren Sodex.
"Evet, Montana Hurdacı. Hurdacı lobisinin adamlarında biriydi aynı zamanda. Gündüzleri amiral lobisi için didişirken geceleri Hurdacı lobisi için mücadele edince yorulduğu söyleniyor. Zaten Tiksav Lee ile Hurdacı lobisi için beraber mücadele etseler de ideolojileri tersti. Kimileri Tiksav'ın Montana'yı şehirden sürdüğünü düşünüyor. Dedikolar.."
"Tiksav... Devrimci lobisi liderlerinden."
"Hıhı. Neyse, boş ver şimdi. Amiral bölgesinin en iyi mekanında bir şeyler içelim," dedi ch3rlo ve Marineford'un sokağına park etti. Beraber içeriye girdiler. ch3rlo hiç duraksamadan sahneye yakın masalardan birine doğru yürüdü, fakat Sodex olduğu yerde kaldı. Sıradan halkın girmesinin mümkün olmayan bir mekandı MF. Şimdi içerde olduğu yetmezmiş gibi amiral lobisinin en güçlü üyelerinden biri de oradaydı, sensey ! Sarı takım elbisesiyle sahneye uzak masalardan birinde arkadaşlarıyla oturuyordu, attığı kahkahalara bakılırsa keyfi yerindeydi. Boş boş sensey'e bakmaya devam ederken bir anlığına göz göze geldiler. sensey nazik bir şekilde gülümsedi Sodex'i tanımasa da, Sodex de gülümsemeye karşılık verdi fakat o sırada ch3rlo geldi ve kolundan çekip masaya götürdü. "Ölmek mi istiyorsun? Biraz racona dikkat et. Al bir şeyler iç, keyfine bak. Sonra içine gireceğin dünya keyfini kaçıracak."
"O sensey idi değil mi? Yakın zamanda devrimci lobisinin liderlerinden Bin bir surat Headhunter ile savaştığını duymuştum."
"Doğru, bire bir biraz sürtüştüler. Headhunter'ın suikastinden sağ çıkan tek kişi. Seni sensey ile tanıştaracağım. Amiral lobisine girersin, ama diğer lobilerden uzak dur. Amiral lobisinde de göze batma. Önemli bir pozisyona yükselmeye çalışma. Unutma sen sadece yazmak için buradasın. Aang'e borcum olmasa ben de böyle bir riske girmezdim," dedi ve sonra giriş kapısındaki sesler dikkatlerini çekti. "Şu işe bak, renk vermeyen, Caps lobisinin krallarından Kuroro. Bugün hangi tarafta acaba?"
Kuroro içeriye 3 kadınla beraber girdi. Yüzünde özgüvenin ve hiç mağlubiyet yüzü görmemenin kibri ve özgüvenini taşıyan gülümseme vardı. Herkesle selamlaştı ve locaya doğru yürüdü.
"Sürekli taraf değiştirdiği söyleniyor," dedi Sodex. Sadece eğlence amaçlı lobiden lobiye geçiş yapıyor. Nasıl hala hayatta?"
"O adamın sırtı kolay kolay yere gelmez," dedi ch3rlo. "Aslında bu sıralar Caps lobisinin kazancının epey düşmesi canını sıkıyor."
"Avrupa futbolu.."
ch3rlo ağzındaki kürdanı eline aldı ve "bak," dedi, "bu gördüğün kişiler dünyanın sadece bir kısmı, onlar gibi olma. Arada kaynayan sen olursun."
"Tamam," dedi Sodex ve sahneye baktı. İçinde hala tedirginlik olsa da kafasında neden ben.. diye düşündü, geleceğe yönelik basit ve hiç gerçekçi olmayan bir hayal geçti.
İkinci Bölüm : Geceyi Bölen Kahkaha
"Gece yarısı oldu," dedi Kenny, "gidelim artık. Arty."
Önce patlamayı izleyeceğiz," dedi artyomdh. "Patlamaları hep sevmişimdir."
İkilinin arkasında kollarını birbirine kavuşturmuş vaziyette bekleyen siluet öne doğru yürüdü. Onların yanına yaklaşınca Caps Deposu ışıkları onu görünür kıldı. "Kuroro bu işe çok kızacak," dedi Skywalker.
"Biliyorum Hahahhahaha biliyorum," dedi artyomdh. "İsimlerimizin yazılı olduğu afiş nerede Kenshiro?"
Kenshiro devasa avuçlarında sarılı duran ruloyu açtı.
Afiş açılır açılmaz Kenny avcuyla yüzünü kapattı. "Beni neden dahil ediyorsunuz? Arty, sana daha önce de söyledim. Ben Kuroro ile çarpışmak istemiyorum. Her olaya neden dahil ediyorsun?"
Artyomdh Kenny'e baktı, "sağ ol yoldaş. Hep senin gibi cesur bir dostum olsun istemiştim."
"Beni dinlemiyor, dinlemiyor."
Artyomdh afişe baktı. "Hmm afiş çok güzel, fakat neden adımı kısalttınız."
Skywalker, Kenshiro ve Kenny birbirlerine baktılar. Skywalker "eee, adının geri kalanını bilmiyoruz."
"Ne demek bilmiyorsunuz?"
"Anonim gibi bir şey Arty. Artyjdjskjsjsjw gibi bir şey."
"Ben biliyorum," dedi Kenshiro özguvenli bir şekilde. "Artydomdus," dedi gayet sakin ve ihtişamlı bir şekilde.
"Artydomdus? Nesli tükenen bir dinazorum herhalde?" Artyomdh başını iki yana salladı. "İdare edeceğiz artık. Sonra dikkatini Smoker'ın gözü çekti. En uzun binanın tepesindeki kızıl göz KF şehrinin birnucuna kitlenmişti.
"Herhalde bir olay var," dedi Kenny.
"Muhtemelen Sir Crocodile yine banlanıyordur, " dedi Skywalker. "Neyse, Saldırıyı ne zaman başlatacağız?" diye sordu Skywalker.
Bir bıçak kadar keskin ve delici bir kahkaha attı artyomdh. "DenizinŞövalyesi 'nden erken bilgi alabilmek için kesenin ağzını açtım."
"Çok para tutmuştur," dedi Kenshiro proteinli sütünün ağız kenarındaki izini silerken.
"Eee ne yazık ki. Bavs'dan borç aldım."
"Bavs mı?" ,dedi Kenny. "Aaa ben sadece işin eğlencesindeydim. Neden bu işlere bulaştım ki?"
"Kenny çok cesursun," dedi Artyomdh.
Skywalker ışın kürdanıyla diş aralarını temizlerken "peki bu kadar büyük borcun altına girecek kadar önemli ne bilgi elde ettin?"
"Sonraki hafta," deyip duraksadı, sırtı hala üçlüye dönük, suratı çevirdi. "Zoro'nun kılıcından Oden çıkıyor. "
Du duf duf du duf. Hepsinin suratları şaşa kaldı.
"Eğer doğruysa Alpamis, bu anı değerlendirmek için yeryüzüne iner."
"Hahaha, fakat bu kadar değil. Asıl haberi sonra vermesi için DenizinŞövalyesi ile anlaştım. Luffy tek yiyor hem de g5 formunda."
"Nani?" dedi Kenshiro.
"O zaman gölgelerin ardındaki kılıç lobisi... RedTeroR ü çağıracak ve.. ve.. "
"Smoker ve tüm modlar ve Kuroro'ya yardıma gelebilecek her üye o msseleyle ilgilenirken, biz Kuroro'nun işini bitireceğiz."
"Bu hiç kolay olmayacak. Kuroro 6 göz tekniği ve sınırsızlıkta uzman. En güçlü 6 üyeden biri."
"Hep beraber saldırırsak onu yeneriz," dedi Artyomdh. "Ayrıca devrimci lobisi de yardıma gelecek," Attığı kahkaha şehrin her tarafından duyuldu. Ve yaktığı kibriti Caps deposuna fırlattı.
"Gece yarısı oldu," dedi Kenny, "gidelim artık. Arty."
Önce patlamayı izleyeceğiz," dedi artyomdh. "Patlamaları hep sevmişimdir."
İkilinin arkasında kollarını birbirine kavuşturmuş vaziyette bekleyen siluet öne doğru yürüdü. Onların yanına yaklaşınca Caps Deposu ışıkları onu görünür kıldı. "Kuroro bu işe çok kızacak," dedi Skywalker.
"Biliyorum Hahahhahaha biliyorum," dedi artyomdh. "İsimlerimizin yazılı olduğu afiş nerede Kenshiro?"
Kenshiro devasa avuçlarında sarılı duran ruloyu açtı.
Afiş açılır açılmaz Kenny avcuyla yüzünü kapattı. "Beni neden dahil ediyorsunuz? Arty, sana daha önce de söyledim. Ben Kuroro ile çarpışmak istemiyorum. Her olaya neden dahil ediyorsun?"
Artyomdh Kenny'e baktı, "sağ ol yoldaş. Hep senin gibi cesur bir dostum olsun istemiştim."
"Beni dinlemiyor, dinlemiyor."
Artyomdh afişe baktı. "Hmm afiş çok güzel, fakat neden adımı kısalttınız."
Skywalker, Kenshiro ve Kenny birbirlerine baktılar. Skywalker "eee, adının geri kalanını bilmiyoruz."
"Ne demek bilmiyorsunuz?"
"Anonim gibi bir şey Arty. Artyjdjskjsjsjw gibi bir şey."
"Ben biliyorum," dedi Kenshiro özguvenli bir şekilde. "Artydomdus," dedi gayet sakin ve ihtişamlı bir şekilde.
"Artydomdus? Nesli tükenen bir dinazorum herhalde?" Artyomdh başını iki yana salladı. "İdare edeceğiz artık. Sonra dikkatini Smoker'ın gözü çekti. En uzun binanın tepesindeki kızıl göz KF şehrinin birnucuna kitlenmişti.
"Herhalde bir olay var," dedi Kenny.
"Muhtemelen Sir Crocodile yine banlanıyordur, " dedi Skywalker. "Neyse, Saldırıyı ne zaman başlatacağız?" diye sordu Skywalker.
Bir bıçak kadar keskin ve delici bir kahkaha attı artyomdh. "DenizinŞövalyesi 'nden erken bilgi alabilmek için kesenin ağzını açtım."
"Çok para tutmuştur," dedi Kenshiro proteinli sütünün ağız kenarındaki izini silerken.
"Eee ne yazık ki. Bavs'dan borç aldım."
"Bavs mı?" ,dedi Kenny. "Aaa ben sadece işin eğlencesindeydim. Neden bu işlere bulaştım ki?"
"Kenny çok cesursun," dedi Artyomdh.
Skywalker ışın kürdanıyla diş aralarını temizlerken "peki bu kadar büyük borcun altına girecek kadar önemli ne bilgi elde ettin?"
"Sonraki hafta," deyip duraksadı, sırtı hala üçlüye dönük, suratı çevirdi. "Zoro'nun kılıcından Oden çıkıyor. "
Du duf duf du duf. Hepsinin suratları şaşa kaldı.
"Eğer doğruysa Alpamis, bu anı değerlendirmek için yeryüzüne iner."
"Hahaha, fakat bu kadar değil. Asıl haberi sonra vermesi için DenizinŞövalyesi ile anlaştım. Luffy tek yiyor hem de g5 formunda."
"Nani?" dedi Kenshiro.
"O zaman gölgelerin ardındaki kılıç lobisi... RedTeroR ü çağıracak ve.. ve.. "
"Smoker ve tüm modlar ve Kuroro'ya yardıma gelebilecek her üye o msseleyle ilgilenirken, biz Kuroro'nun işini bitireceğiz."
"Bu hiç kolay olmayacak. Kuroro 6 göz tekniği ve sınırsızlıkta uzman. En güçlü 6 üyeden biri."
"Hep beraber saldırırsak onu yeneriz," dedi Artyomdh. "Ayrıca devrimci lobisi de yardıma gelecek," Attığı kahkaha şehrin her tarafından duyuldu. Ve yaktığı kibriti Caps deposuna fırlattı.
Son düzenleme:
şampiyona etkisinin silinerek kaybolması misali
