O zaman ilk soru benden gelsin.
(Edit: Gelemedi)
Bu Marvel'ın en dikkat çekici yanı birleşik evren konusu. Karakterlerin kendi solo maceraları olsa da meseleler uzun zamandır birleşik bir evrende ilerlemekte. Ciddi bir olay örgüsü var. Peki sence bu olay örgüsünün genel anlamda bağlandığı çok temel bir ana tema var mı? Ne demek istediğimi daha iyi anlatmak için One Piece'den örnek vereyim, mesela One Piece'de her şey tek bir noktada, hükümet ve yaptığı şeylerde kitleniyor. Konu gidişatı da onla alakalı. Tabi Marvel bittiği yere kadar gideceği için öyle büyül final falan olmayacak ama her şeyin dayandığı tek bir büyük açıklama falan var mı sence? Bildiğim kadarıyla non-canon açıklamalar vardı. Bunun dışında bir şey yoktu. Ama aradan 6 sene geçti boru değil.
Marvel dünyasının süper güçlerle ve doğaüstü olaylarla dolup taşan yapısına ilişkin tematik bir ortaklık kurmaya çalışan hırslı hikayeler oluyor, evet.
Ana evren çok daha fazla çeşitlilik ve tarih barındırdığı için böyle birleştirici bir şey yazmak daha zor ama mesela
Ultimate evreni o mitleri en baştan anlatmaya başladığı için ilk başlarda biraz daha bizim sıradan dünyamıza benzerken sonradan böyle anormalliklerle dolmaya başlıyordu. Bunların pek çoğunun kaynağı da 1940'larda Captain America'yı yaratan
süper asker deneyine ve ilerleyen yıllarda o projeyi el altından devam etme çabalarına bağlanıyordu. Mutantların ortaya çıkışı bile bir noktada buna bağlanmıştı. Hatta Thor'un dahi böyle bir deneyin sonucu olabileceğini, akli dengesindeki sorunlar sebebiyle kafasında Asgard gibi bir mitoloji kurguladığını işaret eden bir hikaye vardı ama sonrasında Asgard'ın gerçek çıkmasıyla sonuçlanıyordu.
Bu arada MCU filmlerinde de Ultimate evrenindeki bu durumun biraz söz konusu olduğunu iddia edebiliriz bence. Zaten bu filmlerde Ultimate evreninden esinlenmeler, takip edilen noktalar ana evrene kıyasla çok daha fazla.
Bunun dışında meşhur
Earth X serisi var, birkaç yıl önce denk gelmiş olabileceğin açıklama bu seride işlenenler olabilir. Basitçe özetlersek Earth X öyküsünde Celestial ırkının gezegenleri kendi nesillerini devam ettirmek için embriyolarını yerleştirdikleri bir kapsül, yumurta gibi kullandıkları açıklanıyordu. Sonrasında da bu gezegenlerdeki canlıların genetikleriyle oynayarak o gezegeni doğum vakti gelene kadar dış etkilerden koruyacak süper güçlerin genetik tohumunu ekiyorlardı. Galactus da bu Celestial ırkının fazla üreyerek evreni ele geçirmesini önlemek için gezegenleri yiyen bir kontrol mekanizmasıydı. Bu son derece zekice yazılmış ve etkileyici bir öykü olduğu için Marvel hayranlarınca ve haliyle yazarlarca da tutuldu ve sonraki yıllarda ana Marvel evreninde buradan ilham alan belli başlı noktalar gördük. Ama hiçbir zaman ana evrende de birebir böyle bir durumun olduğu şeklinde bir anlatı söz konusu olmadı. Yine de örneğin Jason Aaron'un hala devam eden Avengers serisinin 2018'deki ilk sayılarında bir Celestial öyküsü anlatmıştı. Burada Celestial'lerin primatları İnsanlar, Eternallar, Deviantlar şeklinde üçe ayıran genetik çalışmalarını yaptıkları bilinen ziyaretlerinden dahi önce henüz Dünya'da canlılık bile yokken, enfekte olmuş bir Celestial'in bu gezegene düştüğü ve kusmuk gibi beden salgılarını saçarak öldüğü anlatılıyordu. İşte bu salgıların canlılığa en başından beri işleyip süper güçler oluşturacak anomalilerin önünü açtığı iddia ediliyordu.
Bu tarz muhtelif hikayeler var. 2 sene önce çıkan Mark Waid'in yazdığı
History of the Marvel Universe mini serisini de tavsiye edebilirim aslında. Tam bir tematik ortaklık kurmasa da yıllar içinde onlarca farklı yazar tarafından ortaya atılmış mitolojik olayları bir kronolojiye ve devamlılığa oturtmaya çalışan bir iş. Bu anlamda değerli bulmuştum. Ayrıca Javier Rodriguez'in çizimleri de şahaneydi bu seride.