Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Osmanlı'dan Götürülen Tarihi Eserler

Kolomb'da aslında çok masum bir adam değil. Bu noktada dediğin gibi yargılamak değil de aslında değişen normlar neticesinde bazı şeylerin değerlerinin yeniden değerlendirilmesi gerçekleştiriliyor. Umarım bir gün tüm dünyada ırkçılığın, sömürünün ve ulusçuluğun bittiğini ve sadece bizi birbirizden ayrıştıran şeyin yalnızca kültürel çeşitlilik vs olarak kaldığını görürüz. İmkansız ama böyle değişik hareketler bir şaşırtıyor insanı.
Kole olarak gormesinden bahsettim. Eger daha farkli bir olay varsa bilemiyorum. Sadece Kolomb degil bilinmeyen Hollandali,Ingiliz,Portekizli kasiflerde ele gecirilen halki kole olarak goruyordu. Bir de daha farkli bir durum olarak kasif eger bir yeri baska bir devlet bulmamissa kendi devleti adina hakta iddia edebiliyordu. Buna bakarsak gunumuz durumlarina gore de yanlis ama tarihe bakinca...
 
  • Like
Tepkiler: KFC
Yalnız köleleştirmeyi yapan Kolomb değil Ispanyol Imparatorlugu yaptı diye biliyorum. O zaman ki donemde cogu devlette kolelik vardi. Donemine gore de degerlendirmek gerekiyor bu konuyu.Colomb bize gore yanlis dusunmus olabilir ama o donemde kolelik yaygindi. Kolelik 19yy'da yavas yavas kalkmaya basliyor ve Osmanli'da da vardi bu anlayis.(Istanbul Kole Pazari) O koleligi normal olarak gormesi bizim zamanimizda yanlis olsa da donemine gore onu yanlis dusundu diye yargilayabilmemiz dogru degil.
Bu notu alan kendisi.


"Az sonra karşıma iki üç köy çıktı, köy halkı kıyıda toplanıp bizi çağırıyor, Tanrı'ya şükrediyordu. Kimileri bize su, kimileri yiyecek getiriyor, kimileriyse karaya çıkma niyetinde olmadığımızı görerek, suya atlayıp yüze yüze yanımıza yaklaşıyorlardı... Bize papağanlar, pamuk kozaları, mızraklar ve daha birçok şey getirip bunları cam boncuklar ve çıngıraklarla değiş tokuş ettiler. Sahip oldukları her şeyi değişmeye hazırlar... Gelişmiş ve sağlıklı vücutları, yakışıklı yüzleri var... Silahsızlar ve silahları tanımıyorlar. Onlara bir kılıç gösterdiğimde keskin kenarından acemice tutup kendilerini kestiler. Demir kullanmıyorlar. Mızraklarını kamıştan yapıyorlar. Bunlardan iyi köleler olabilir. Elli kişiyle bunların hepsine boyun eğdirilebilir, istediklerimizi yaptırabiliriz."

Bu bakış açısını o dönemin yaygın anlayışı ile savunmak doğru değil bence.
 
Bu notu alan kendisi.


"Az sonra karşıma iki üç köy çıktı, köy halkı kıyıda toplanıp bizi çağırıyor, Tanrı'ya şükrediyordu. Kimileri bize su, kimileri yiyecek getiriyor, kimileriyse karaya çıkma niyetinde olmadığımızı görerek, suya atlayıp yüze yüze yanımıza yaklaşıyorlardı... Bize papağanlar, pamuk kozaları, mızraklar ve daha birçok şey getirip bunları cam boncuklar ve çıngıraklarla değiş tokuş ettiler. Sahip oldukları her şeyi değişmeye hazırlar... Gelişmiş ve sağlıklı vücutları, yakışıklı yüzleri var... Silahsızlar ve silahları tanımıyorlar. Onlara bir kılıç gösterdiğimde keskin kenarından acemice tutup kendilerini kestiler. Demir kullanmıyorlar. Mızraklarını kamıştan yapıyorlar. Bunlardan iyi köleler olabilir. Elli kişiyle bunların hepsine boyun eğdirilebilir, istediklerimizi yaptırabiliriz."

Bu bakış açısını o dönemin yaygın anlayışı ile savunmak doğru değil bence.

Kaynağını merak ettim. Rica etsem, paylaşabilir misiniz?
 
Kaynağını merak ettim. Rica etsem, paylaşabilir misiniz?
Açıkçası bir kaç izlediğim programda da aynı şeyleri gördüğüm ve bir çok yerde de aksini ispat edeni görmediğim için bu konu için doğrudan kaynağından alarak buraya alıntılamadım. Elimin altında bilgisayar olmadığı için de rahatça araştıramıyorum. Yoksa bu tarz şeylerde ilk önceliğim sağlamlığından emin olmak olurdu.
 
Çoğunu osmanlı verdi ve göz yumdu.Doğuda 1 cami varmış,japonların dediği bu bizde olsa cam fanusta saklarız.Bizde çinileri bile götürmüşler.Zihniyet meselesi bu işler.Alışkın değil bizim toplum asırlardır bu tip şeylere.
 
Sanki adamlar şu Osmanlılar da tarihi korumaz kesin, dünyanın iyiliği için o tarihi eserleri parçalayıp getirmeliyiz demişler :)

1000 yıldır kendi halinde duran değersiz taşların aslında değerli olabileceğini daha önce akıl etmişler sadece. Sömürge ülkelerinden çaldıkları altından farkı yok onlar için. Değerli bir şey görüp para edeceği için araklamışlar.
 
Bunu biraz açar mısınız? Gerçekten soruyorum merak ettim.
Batı'nın Doğu üzerinden kendisini tanımlaması oryantalizmdir. Misal, "Doğu toplumları atalet içindedir ve duygularıyla hareket eder." diyen birisi Batı' nın devinim içinde ve akılcı bir toplum olduğunu da söylemiş olur. Toplumları ve insanları kategorize eder. Bunun içselleştirilmiş hali biz doğulular şöyleyizdir diye kurulan cümlelerdir.


Sosyal Darwinizm ise evrimdeki gibi toplumların da belli aşamalardan geçtiğini ve bu aşamaların en sonunda bulunan toplumların, daha geri aşamlarda bulunan toplumları yönetmesi gerektiğini böylece insanlığın ilerleyeceğini söyler. Bu söylem sömürgeciliğin ideolojik altyapısını oluşturan şeydir. Tarih anlatısında bu ideolojinin en kötü hali Hitler'in nazizmidir. En kötü olmasının sebebi Batı'ya yönelmiş olmasından ileri gelir.
 
Son düzenleme:

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık