2018 yılında siyasilerin bizi böyle bir tartışmanın içine itiyor olması saçmalık. İdam cezası yanlıştır. Adalet devletin temelidir. Ve Adalet ile intikam aynı şey değildir. Bugün insanların intikam arzusuyla idam istediklerini görüyorum, bunu belki adalet zannediyorlar ama adalet, intikam hırsına yer veremez derecede kutsaldır. Bunu adalet için istediğini söyleyip cezaların caydırıcı olmamasından yakınanlar ise yine yanılgı içindeler. En hassas konulardan biri çocukların cinsel istismarı örneğin, özellikle ceza kanunundaki son düzenlemenin ardından bu suça karşı cezalar çok ciddi bir derecede, hatta toplumun intikam arzusunu tatmin etmek için temelsizce işe girişildiğinden olacak ki saçmalıklarla dolu. Mesela, 15 yaşında olup 14 yaşındaki başka bir çocukla cinsel münasebette bulunan çocuğun müebbet hapis cezasına çarptırılmasını öngörüyordu yanlış hatırlamıyorsam. Evet, AB sürecinde cezaların hafifletildiği doğrudur. Daha sonrasında tekrar düzenlemeler yapıldı, TCK'da pek çok suçun cezası Avrupa'daki muadillerine kıyasla ağır ama Türkiye'de suç oranları daha yüksek. Çocuklarımızı sapıklardan korumak istiyoruz, evet ama bugün Türkiye'de suç oranları yüksekse bunun nedeni cezaların caydırıcı olmaması diyemeyiz, bunu görmek zor değil, araştırmalar var. Uygulamada ne yapabiliyorsun, sorun bu. "Ensest suç olsun" demek kolaydır ama gerçeklikte hane içi istismarlarla nasıl mücadele edebiliyorsun ki, mesele bu. Yargıdan ziyade toplumsal reformlara, hukukun üstünlüğünün ve toplumun yargıya güveninin tekrar sağlanmasına ihtiyacımız var; bu çok açık. Buraya çok çok beğendiğim(ki tartışmayı görünce aylar önce okumuş olmama karşın hemen aklıma o geldi) bir gazete yazısı bırakmak istiyorum.
http://t24.com.tr/yazarlar/cemal-tu...dongusu-uygar-toplumlarin-adalet-duzeni,19160
"Karşılıklı intikamlar döngüsüne hapsolmuş toplumlar, uygar bir toplum olarak varolma şansını yitirir. Sürekli karanlık üreten bu döngüden kurtulup uygarlık kapısından geçmenin ilk şartı adaletin ve evrensel hukukun, devletin ve uygar bir toplumun tek temeli olduğu gerçeğine bir an önce uyanmaktır."