Bilginin doğru ve gerçekliğinden bahsediyorsak, bana kalırsa, ne kadar uğraşırsak uğraşalım asla tam anlamıyla gerçek olana ya da doğruya ulaşamayız. (%99,999... kadar yaklaşabilsek de %0,0000...1'lik bir ihtimal her zaman olacaktır. Tabi ki bu çok uçuk bir durum.) Bence manipüle edilmemiş bir bilgiden söz edemeyiz. Matematik bile belki insan zekasının sınırlılığıyla kısıtlı olabilir.
Doğru denilen şey zamana, yere, duruma göre değişebilen bir şey olduğu için bana kalırsa bilginin doğruluğuna yönelik bakış açısı kişisel olmalı. Bilgi edinmek isteyen kişinin bilgi edinmekteki amacına yönelik düşünülmeli ve bu amaca en iyi hizmet edecek bilgi en doğru bilgi seçilmeli.
Mesela nasıl zengin olunur bilgisine ulaşmak isteyen birinin, sallıyorum, herhangi bir ekonomi kitabını okuması ve önerileni yapması ama bunun bir halta yaramaması bunun üzerine "şu makamdaki adamın yalakası ol" diyen emmioğlunun önerisini dinleyip zenginleşmeye başlayan adam için doğru bilgiyi veren emmioğlu olmuştur.