Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

1. Dünya Savaşında Alman Kolonilerinde Kullanılan Piyade Tüfekleri

18. Yüzyılın sonları ve 19. Yüzyılın başlarında ateşli silahlar yeni icatların ve teknolojilerin ortaya çıkması ile hızlı bir gelişim evresine girmişti. 1850'de çoğu Avrupa Ordusu, yaygın olarak kullanılan tek atış yapan, ağızdan dolma perküsyon kapsüllü tüfeklerden; yivli namlunun icadı ve bu namluya uygun mermilerin (minie mermisi) tasarlanmasıyla büyük bir evrim geçirmişti. Bu kadar kısa sürede ateşli silahların bu hızda gelişmesi yüzünden rakip Avrupa Orduları sürekli olarak komşularının teknolojik gelişmelerine ayak uydurmaya çalışıyordu. 1900'lü yılların başında ateşli silahlar bir kez daha evrim geçirecek ve bu evrim neticesinde silahlar şarjör olarak bilinen aparat sayesinde daha seri atışlar yapmaya başlayacaktı.

Ateşli silahların bu hızlı gelişimine Alman Ordusu da ayak uydurmak için silah tasarım ve gelişimine düşmanlarından gördüğü veya kendi geliştirdiği yeni sistemlerle devam etmekteydi. Bu zaman dilimi tüm dünyada ''kolonileşme'' dönemi olarak bilindiği için Avrupa Ülkeleri kolonilerinde iç güvenliği veya diğer Devletlere karşı toprak güvenliklerini sağlamak için birlikler kuruyordu. Alman Kolonileri de bu yönde bir yapılanma içerisine girmiş ve bu birliklerin silahlandırılması için çeşitli yollar denenmişti.

Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Almanlar, Avrupa'da bulunan birliklerini yeni model piyade tüfekleri ile donatırken, eski model tüfekler depolara kaldırılarak stoklanmak durumunda kalınıyordu. Haliyle bu stokları eritmek için kolonilerde bulunan askeri birlikleri donatmak üzere bu tüfekler gönderiliyordu. Bununla birlikte 1. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde yeni model piyade tüfekleri kolonilerde test edilmek üzere veya kolonideki askeri birliklerin modernize edilmesi için gönderilmeye başlanmıştı. Böylelikle bu yeni model tüfekler ile askeri birlikler hem yeniden teçhiz edilmiş oluyor hem de silahların testleri daha geniş seviyede yapılabiliyordu. Farklı bölgelerde yapılan testlerden alınan geri dönüşlerle de silahların avantaj ve dezavantajları daha iyi anlaşılıyordu. Çünkü Avrupa'nın soğuk ikliminde bu silahlar gayet iyi çalışabilirken, Afrika gibi sıcak iklimi olan yerlerde veya Doğu Asya gibi çok nemli yerlerde bahsi geçen bu tüfeklerin bazı dezavantajları ortaya çıkabiliyordu. Bununla birlikte Alman Kolonilerinde bulunan askeri birliklerde teçhizat sıkıntısından dolayı her türlü sivil av silahı, düşmanlardan ele geçirilmiş piyade tüfekleri ve hatta el yapımı ateşli silahlar dahi kullanıldı. Yukarıda açıklanan sebeplerden ötürü 1. Dünya Savaşı’na girildiğinde Alman Kolonilerinde görevli askerler, teknolojik ölçeğin her iki ucunda (çok eski veya çok yeni) piyade tüfeklerine sahipti.

Kolonilerde kullanılan farklı tüfek (GEWEHR) ve karabina (KARABİNER) türlerinin incelemesine geçmeden önce kolonilerde bulunan askeri birliklerin ve polis güçlerinin ne tür piyade tüfeği kullandığını bilmemiz gerekiyor.

SOUTH WEST AFRİCAN SCHUTZTRUPPE (GÜNEY BATI AFRİKA KORUMA GÜCÜ)

Güney Batı Afrika'daki ilk Alman Birlikleri Avrupa’dan gelmişti. Bu birlikler İmparatorluk Komiserleri Birliği (Truppe Des Reichs-Kommissars) olarak isimlendiriliyordu. Bu birlikler 1888 yılında Mauser Karabiner 1871 (Kar71) ile donatılmışken, 1890 yılından itibaren ise Mauser Gewehr 1871/84 (Gew71/84) ile silahlandırıldı. 1894 yılından itibaren imparatorluk birliklerine destek için oluşturulan Afrika Koruma Gücü (afrikanische schutztruppe) birliklerine ise Kommissions Karabiner 1888 (Kar88) gibi dönemine göre modern sayılan piyade tüfekleri verildi.

1904 yılında Alman Güney Batı Afrika kolonisinde patlak veren Herero İsyanı’nın bastırılması sırasında bölgede konuşlu birliklerin yetersiz kalması üzerine gönderilen takviye birlikler ise Kommissions Gewehr 1888 (Gew88) ve Mauser Gewehr 1898 (Gew98) ile silahlandırıldı. Bu birlikler Almanya’da ağırlıklı olarak Gew88 Piyade Tüfeği ile eğitilmişlerdi. Ancak Güney Batı Afrika'ya gönderilen kuvvet içerisinde Gew98 gibi daha yeni model silahın test edilmesi için teçhiz edilmiş birlikler de bulunmaktaydı. Afrika’da denemesi yapılan Gew98 tüfeklerinin kurma kollarında yaşanan sorunlardan dolayı bu silahlar bölgede bulunan atölyelerde modifiye edildi. Böylelikle Gew98’in sadece Afrika’da kullanılan farklı bir varyasyonu ortaya çıktı. Bu varyasyon genellikle Schutztruppen-Gewehr 98 (Gew98s) olarak adlandırıldı. Güney Batı Afrika’da bulunan birliklerde Herero İsyanından, Birinci Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde Gew98 ve onun modifiye edilmiş varyasyonu olan Gew98s ana piyade tüfeği olarak kullanıldı. Aynı birlikler içerisinde görevli makineli tüfekçi ve topçular ise Mauser Karabiner 1898 (Kar98) tüfekleri ile teçhiz edilmişti. Yukarıda bahsi geçen silahlar Güney Batı Afrika’da görevli birlikler içerisinde ağırlıklı kullanılmakla birlikte farklı model ve varyasyonda Alman Piyade Tüfekleri (Jb71, Gew98a, Kar98az v.b) ile düşmandan ele geçirilmiş olan İngiliz Lee Enfield Mk3 piyade tüfeklerinin de sınırlı sayıda kullanıldığı da bilinmektedir.

SOUTH WEST AFRİCAN LANDESPOLİZEİ (GÜNEY BATI AFRİKA POLİS KUVVETİ)

Almanlar tarafından herero isyanı sonrasında (1905) Güney Batı Afrika Kolonisi içerisinde asayişi sağlamak için oluşturulmuş polis kuvveti çoğunlukla tabancalarla silahlanmıştı. Polis kuvveti içerisinde ağırlıklı olarak Reichsrevolver ve Roth-Sauer tabancaları kullanılmaktaydı. Bu tabancaların yanına 1912 yılından itibaren Luger P08 tabancaları polislerin kullanımına sunulmuştu.

Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ve İngiliz Güney Afrika Birliklerinin, Alman Güney Batı Afrika topraklarına saldırmasıyla polis kuvvetine de piyade tüfekleri verilmeye başlandı. 1914 yılının sonuna gelindiğinde sayıca üstün olan İngiliz Güney Afrika birliklerine karşı polis kuvveti de cephede savaşmaya başladı. Bu dönemde polis kuvvetinin elinde çoğunluğu eski model olmak üzere çeşitli modellerde standart Alman Piyade Tüfekleri bulunuyordu. (Gew71, Gew88, Kar71 ve Jb71)

EAST AFRİCAN SCHUTZTRUPPE (DOĞU AFRİKA KORUMA GÜCÜ)

Alman Doğu Afrika kolonisinde görev alan ilk birlikler Mauser Karabiner 1871 (Kar71) ile teçhiz edilmişti. Daha önce İngiliz sömürgesi olan Mısır ve Sudan’da görev yapmış yerel halktan oluşturulmuş bir kuvvet tecrübelerinden dolayı Almanlar tarafından devşirildi ve bölgedeki ilk Schutztruppe (Koruma Gücü) birlikleri oluşturulmaya başlanmış oldu. Bahsi geçen bu askerler eski Amerikan Remington Rolling Block Tüfeklerini kullanıyorlardı. İlerleyen dönemde bu birliklerde kullanılan eski Amerikan silahları toplanarak yerlerine Mauser Jägerbüchse 1871 (Jb71) verildi. Doğru Afrika’da Schutztruppe Birlikleri’nin çoğalmasıyla Jb71 bu birliklerin ana silahı oldu ve 1. Dünya Savaşına kadar bu silah Schutztruppe’nin ana Piyade Tüfeği olmaya devam etti. Bu silah dışında bölgede görevli Schutztruppe Birlikleri içerisinde az sayıda Mauser Karabiner 1871 (Kar71) ve Kommissions Gewehr 1888 (Gew88) kullanılıyordu. Süvariler ise Mauser Karabiner 1888 (Kar88) Piyade Tüfekleri ile teçhiz edilmişti.

Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce yukarıda bahsi geçen eski piyade tüfeklerinin yerine birliklerin modern silahlarla donatılmasına karar verilmişti. Bu amaçla Almanya’dan Kar98’in daha modern/iyileştirilmiş versiyonu olan Mauser Karabiner 1898az (kar98az) Afrika’ya ulaştırılmak üzere yola çıkartıldı. Ancak 1. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birliklerin modern teçhizat ile donatılma girişimi kısmi olarak başarıya ulaşabildi. Özellikle İngilizlerin Darüsselam ile Tanga gibi önemli limanları abluka altına almaları ve denizleri kontrol altında tutmaları bu birliklere modern teçhizat ulaştırılmasını büyük oranda engelledi. Cephenin ünlü Komutanı von Lettow bu teçhizat sıkıntısını ise yağmaladığı trenlerden veya İngiliz ve Portekiz Birliklerinin kışlalarından ele geçirdiği silahlardan karşıladı. Ayrıca bu sıkıntılı ve malzeme kıtlığının olduğu dönemde bölgede görevli Schutztruppe askerleri daha eski silahlar veya av tüfekleriyle mücadelelerine devam etmek durumunda kaldılar.

CAMEROON SCHUTZTRUPPE (KAMERUN KORUMA GÜCÜ)

Kamerun kolonisinde görevli Schutztruppe askerleri tamamen Mauser Jägerbüchse 1871 (Jb71) tüfekleri ile donatılmıştı. Az sayıda olan Süvari Birlikleri ise Mauser Karabiner 1888 (Kar88) piyade tüfekleri ile teçhiz edilmişti. 1914 yılında savaş başlamadan hemen önce Schutztruppe askerlerinin çoğu Mauser Karabiner 1898az (Kar98az) gibi modern silahlarla teçhiz edildi. Bu birliklerden alınan JB71'ler ise 1. Dünya Savaşı sırasında yeni askere alınanlara verildi. Savaşın devam ettiği dönemde Kamerun’da, 3861 adet Kar98az tüfek ve bu tüfeğe ait iki buçuk milyon mermi bulunuyordu. Aynı dönemde 2920 adet Jb71 tüfekte askere yeni alınan personele verilmişti.

Savaş sırasında bölgede mühimmat sıkıntısı yaşanması nedeniyle, harcanan mermiler, yerel atölyelerde üretilen barutla veya sivil madencilik operasyonlarından kullanılan nitrogliserin kullanılarak yeniden dolduruluyordu. Bu yeniden doldurulan mermiler özellikle Kar98az Piyade Tüfeklerinde kullanılıyordu. Makineli tüfeklerde ise Almanya’dan daha önce gönderilmiş orijinal mermilerin kullanımına dikkat ediliyordu. Çünkü seri atış yapan bu silahlarda sonradan doldurma yapılmış mermilerle daha savaşın başında birçok yaralanmalı kaza yaşanmıştı (misfire, hang fire, squib fire). Ayrıca tüfek ve mühimmat sıkıntısından dolayı yerel olarak üretilen tüfeklerde kullanılmaya çalışılmıştı. Ancak bu tüfeklerin güvenilmezlikleri sahada kullanımlarını sınırlı tuttu.

CAMEROON LANDESPOLİZEİ (KAMERUN POLİS GÜCÜ)

Kamerun kolonisinde asayişi sağlamak için yerel halktan seçilerek eğitilen ve görevlendirilen kişilerden oluşan polis gücünün ilk dönemlerde kullandığı tüfekler miadı dolmuş ve ağızdan doldurmalı (perküsyon) tüfeklerden oluşurken, 1900'lü yılların başından itibaren dönemine göre eski ama kullandıkları silahlara göre daha modern olan Mauser Karabiner 1871 (Kar71) piyade tüfekleri ile donatıldılar. 1. Dünya Savaşı sırasında ise Kar71 silahlarının yerini jb71 model tüfekler aldı 1. Dünya Savaşı’nın başlaması ve İngilizler ile Fransızların özellikle Kamerun Kolonisinin en önemli yerleşim merkezi olan liman kenti Duala'ya denizden yaptıkları çıkarma harekâtlarında düşmana karşı savaşan birliklere destek olmak için polis kuvveti ’de Kar71 ve Jb71 silahları ile düşmana karşı savaşmıştır.

TOGOLAND LANDESPOLİZEİ (TOGO POLİS GÜCÜ)

Togo’da bulunan Alman kolonisinin hükmettiği toprak alanı küçük olduğu için bu bölgede Schutztruppe askeri birliklerinin kurulmasına gerek görülmemişti. 1. Dünya Savaşı başladığı dönemde Almanların Togo’daki toplam kuvveti 152 Paramiliter Polis, 416 Yerel Polis ve 125 Sınır Bekçisinden ibaretti. Bu kuvvet oluşturulurken personele Mauser Karabiner 1871 (Kar71) piyade tüfekleri verilmişti. Bu silahlar 1888'den itibaren Gew71 ve Jb71 ile değiştirildi. 1914'e gelindiğinde polis gücünün çoğu Kar98az ile yeniden silahlandırıldı. 1. Dünya Savaşı’nın başlaması ve İngilizler ile Fransızların Togo’yu işgal etmeye başlaması ile göreve çağrılan yedek kuvvetler Avrupa’dan yeni silahların gelememesi yüzünden depolara kaldırılmış olan Kar71 Piyade Tüfekleri ile donatıldılar.

Birinci Dünya Savaşı sırasında, Togo Kolonisinin savunulması için yedek kuvvetlerde yeterli silah olmadığı için av tüfekleri yeni birlikler tarafından kullanılmıştır. Savaş sırasında İngiliz Subay Yüzbaşı F.C. Bryant, Alman Vali Vekili Binbaşı Von Doering'e adamlarına karşı av tüfeklerinden atılan dom-dom kurşunu veya diğer av tüfeği mermilerinin kullanıldığına dair resmi bir şikâyette bulundu. Von Doering bunların kullanımını inkâr etmedi. Ancak bu tür silahlar kullanılıyorsa, onun bilgisi dışında da yapıldığını şu şekilde beyan etti:

‘’Birliklerimin, Cenevre Sözleşmesi'nin şartlarına uymayan bazı mermileri kullandıkları iddia etmişsiniz... Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum ve resmi olarak askerlerim sadece teçhizat olarak mavzer veya karabina tüfeklerini kullanmaktadırlar. Gerçekten iddia ettiğiniz gibi av tüfekleri kullanan askerler bulunuyorsa; bu durum Togoland’da Seferberlik Planlarında hesaba katmadığımız ve seferberlik hizmetine katılanların, sivil halktan seçilerek hizmete alınmasından ileri geldiği görülen bir sorun olduğunu işaret etmektedir. Bu nedenden dolayı bu birlikler içerisinde kullanılan av tüfeği kullananların belirlenmesi ve bu kişilerden toplanması çeşitli nedenlerden dolayı imkânsız olabilir. Söz konusu olaylardan dolayı üzgünüm."

NEW GUİNEA POLİZEİTRUPP (YENİ GİNE POLİS GÜCÜ)

Almanlar Yeni Gine’yi kolonileştirdikten sonra adada asayişi sağlamak için polis teşkilatı oluşturdu. Yeni göreve başlayan polislere modernize edilmiş Fransız Chassepot Karabinaları verildi. Bunların yerini kısa süre sonra Kar71 aldı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının hemen ardından 1914 yılı içerisinde Avustralya işgaline karşı adaya gönderilen Alman yedek kuvvetleri Gew88 kullandılar ve polis teşkilatına da aynı silahlar bu dönemde verildi. Aynı dönemde ada içerisinde seferberlik ilan edilerek yeni askere alınanlar ise Kar71 Piyade Tüfekleri ile teçhiz edildi.

SAMOAN POLİZEİTRUPPE (SAMOA POLİS GÜCÜ) VE FİTA-FİTA ASKERLERİ

Almanlar Samoa’yı kolonileştirdikten sonra polis teşkilatı oluşturdu ve polislere modernize edilmiş Fransız Chassepot Karabinaları verildi. Samoa Adasında görev yapan polis gücü daha sonra Gew71 piyade tüfekleri kullanmaya başladı ve bu tüfekleri 1. Dünya Savaşı’nda İngiliz ve Avusturalya birliklerine karşı bu silahlarla savaştı. Ayrıca 1. Dünya Savaşı öncesinde yerel halktan Fita-Fita ismi ile anılan birliklerde oluşturuldu. Bu birliklerde de polis kuvvetinin kullandığı aynı silahlar kullanıldı.

IMPERİAL NAVY (İMPARATORLUK DONANMASI)

Alman İmparatorluğunda kolonileşme döneminin başlamasıyla donanma personelini Gew71, Gew71/84, Gew88 gibi Avrupa Kara Orduları’nın kullandığı Piyade Tüfekleri ile donatıldı. İlerleyen dönemde bu tüfeklerin yerini Kara Orduları’nda olduğu gibi Gew98 Piyade Tüfekleri aldı. 1916 yılından itibaren Avrupa’da siper savaşlarına saplanmış Kara Orduları’nın durumundan dolayı donanmada bulunan personelin yeni tüfeklerle donatılmasına son verildi. Bu dönemde donanma envanterinde bulunan Gew71, Gew71/84 gibi tüfekler çoğunlukla savaşa dâhil olmayacak birlikler veya nöbetlerde kullanıldı. Geri kalan silahlar ise depolara kaldırıldı. Tanenberg Muharebesi’nden sonra Rus askerlerinin geride bıraktığı veya geri çekilen Rusların depolarından ele geçirilen Mosin-Nagant Piyade Tüfekleri de kullanılmak üzere donanmaya verildi.

MARİNE INFANTRY-SEEBATAİLLONE (DENİZ PİYADELERİ)

Kolonileşme döneminde kurulan Deniz Piyade Birlikleri döneminin en çok kullanılan piyade tüfek modeli olan perküsyon kapsüllü tüfeğini (Infanterie-Perkussionsgewehr) kullanıyordu. Birlikler 1857 yılından itibaren iğne ateşlemeli Dreyse-Zündnadelgewehr M-1841 tüfeklerini kullanmaya başladı. 1862 yılında ise iğne ateşlemeli başka bir Dreyse Modeli olan 1860 Füsiliergewehr tüfeğini kullanmaya başladı. Bu model Dreyse İğneli Tüfeği’nin daha kısa bir versiyonuydu. 1875 yılından itibaren yukarıdaki iki tüfeğin yerini Jb71 almaya başladı. 1886 yılına gelindiğinde ise birlikler Mauser Gewehr 1871/84 (Gew71/84) donatılmaya başlandı.

1890 yılında Çin’de bulunan kolonilere gönderilmek için eğitilen deniz piyadelerine Gew88 silahları verildi. 1900’lü yıllara gelindiğinde Çin ve Güney Batı Afrika’da bulunan kolonilerde görevlendirilen birliklerde Gew98 Piyade Tüfekleri kullanılmaya başlanmış ve Deniz Piyadeleri, 1. Dünya Savaşı’na bu yeni silahlarla katılmıştır. Ayrıca 1900'lerin başında Tsingtao'daki Deniz Piyadelerine bağlı Süvari Birliklerinde Kar88 Piyade Tüfekleri bulunmaktaydı.

EAST ASİAN ARMY (DOĞU ASYA ORDUSU)

Koloninin güvenliği için oluşturulan sınır birlikleri arasında ağırlıklı olarak Mauser Karabiner 1871 (Kar71) Piyade Tüfekleri kullanılıyordu. Polis teşkilatı ise Avusturya-Macaristan yapımı Steyr-Mannlicher 1895 silahları ile donatılmıştı. Bu durum bölgede meydana gelen Boxer İsyanı’na kadar devam etti. Bu isyan sırasında bölgeye gelen takviye birliklerle birlikte bol miktarda Gew98 Piyade Tüfekleri de gönderildi ve ‘’ Doğu Asya Seferi Birliği’’ oluşturuldu. Bu birlikler içerisinde bulunan Süvariler ise Kar98 tüfeklerini kullanmaktaydı. İsyanın bastırılmasından sonra 1909 yılında Doğu Asya Seferi Birliği lağvedildi. Ancak yukarıda bahsi geçen silahların kullanımına devam edildi. 1. Dünya Savaşı başladıktan sonra bu kez ''Doğu Asya Sefer Kolordusu'' kuruldu ve bu birlikler Gew88 gibi daha eski tüfek ve karabinalarla savaşa katıldılar.

Yukarıda Alman Kolonileri ile denizaşırı birliklerinin kullandıkları Piyade Tüfeklerini yüzeysel olarak açıklamaya çalıştım. Tabi ki bu kolonilerde bahsettiğim tüfek modelleri dışında kullanılan daha eski modelde tüfekler de bulunmaktaydı. Ancak yelpazeyi daha fazla genişletip yazıyı uzatmamak için kolonilerde 1. Dünya Savaşı'nın hemen öncesi ve savaş sırasında ağırlıklı olarak kullanılan tüfeklere yer vermek istedim. Ayrıca 1. Dünya Savaş’ında, Almanlar ile birlikte müttefik olarak savaşa giren Osmanlı ve Avusturya-Macaristan orduları tarafından kullanılan Alman Piyade Tüfekleri de bulunmaktaydı. Bahse konu bu Ordularda kullanılan standart Alman Piyade Tüfekleri dışında bu tüfeklerin revize edilmiş varyasyonları da bir hayli fazladır. Dolayısıyla bu tüfekler ile ilgili bilgiler bu yazıya dâhil edilmemiştir.

KOLONİLERDE KULLANILAN ALMAN TÜFEK VE KARABİNA ÇEŞİTLERİ

Birinci Dünya Savaşı öncesinde sömürgelerde bulunan kuvvetler Avrupa’da bulunan İmparatorluk Ordusuna göre daha geç Mauser Tüfekleri ve Karabinalar veriliyordu. Denizaşırı bazı birlikler (Deniz Piyadeleri veya Seferberlik Orduları) ise çoğu kez yeni model tüfeklere sahip oluyordu. Şimdi yukarıda ismi geçen ama detaylarına vakıf olmadığımız bu silahların teknik özellikleri, nasıl ortaya çıktığı ve nerelerde ağırlıklı olarak kullanıldığına geçme vakti geldi.

MAUSER GEWEHR 1871 (GEW71)

Kalibre:
11mm

Uzunluk: 135cm

Namlu uzunluğu: 85cm

Ağırlık: 4.5kg

Şarjör: Yok / tek atış

1870-1871 Fransa-Prusya Savaşı sırasında Fransız Ordusu’nun kullandığı Chassepot Model-1866 Piyade Tüfeğinin o sırada Prusya Ordusu tarafından kullanılan Dreyse Model-1848 İğne Ateşlemeli tüfeklerine göre daha üstün olduğunu göstermişti. Bu durum karşısında Prusya Ordusu, 1867'de Wilhelm ve Paul Mauser tarafından tasarlanan yeni bir tüfeğin üretimine onay verdi. Bu tüfek, metal bir fişek (minie mermisi/minie ball) kullanan ve kurma kolu ile ateş eden ilk Alman Piyade Tüfeği olarak Mauser Gewehr 1871 (Gew71) ismi verilerek Prusya Ordu envanterinde yerini aldı. Gew71, 1870 yılından 1. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde Alman Ordusu’nun çeşitli kademelerinde (eğitim silahı veya yedek birlikler) kullanılmaya devam etti ve Alman Ordusu’nun standart tüfeği olmayı başardı. İlerleyen yıllarda daha yeni modelde tüfeklerin ordu envanterine katılmasıyla Avrupa’da bulunan ana ordu envanterinden çıkartılarak kolonilerde bulunan (Togo, Kamerun ve Samoa) Polis Gücü veya Askeri Birliklerde kullanımına devam edildi.

MAUSER KARABİNER 1871 (KAR71)

Kalibre
: 11mm

Uzunluk: 100cm

Namlu uzunluğu: 50cm

Ağırlık: 3.42kg

Şarjör: Yok / tek atış

Bu silah Gew71'in Karabina versiyonu olarak ortaya çıkmıştır. Kar71 kalibre ve tasarım açısından Gew71 ile aynı özelliklere sahipti. Tek farkı ise namlu uzunluğu ve ağırlığının Gew71’den az olmasıydı. Kar71, çoğu karabina gibi, kavisli bir kurma koluna sahipti ve bu silah Gew71 gibi süngü takmaya müsait değildi. Bu silahlar 1880'ler ve 1890'larda Güney Batı Afrika'daki Schutztruppe ("Truppe Des Reichs-Kommissars") birlikleri, Togo ve Yeni Gine'deki Polis Gücü ve Alman Doğu Afrika kolonisindeki Swahili yerel askerleri tarafından kullanılmıştır. Bu silahı 1914 yılında Doğu Afrika cephesinde yaşanan silah ve mühimmat sıkıntısından dolayı Schutztruppe Topçuları da kısa süre için kullanmıştır. İlerleyen zamanda İngiliz ve Portekizlilerden yapılan yağmalardan elde edilen silahlar sayesinde bu topçu birlikleri bu silahları kullanmayı bırakmıştır.

MAUSER JÄGERBÜCHSE 1871 (JB71)

Kalibre
: 11mm

Uzunluk: 130cm

Namlu uzunluğu: 80.5cm

Şarjör: Yok / tek atış

Bu silah Gew71'in hafif bir piyade versiyonuydu. Jb71’in Gew71’e göre temel farkı namlusunun 5 cm kısa olması ve tetiğin arkasında kendine özgü bir parmak tutuş yerine sahip olmasıydı. Bu tüfekler özellikle Birinci Dünya Savaşı'na kadar Afrika’da bulunan birliklerin ana silahı olmaya devam etti. Jb71, Doğu Afrika Schutztruppe askerleri tarafından kullanılmasının yanı sıra, Kamerun ve Togo'daki Schutztruppe Birlikleri tarafından da kullanıldı. 1870'lerin sonlarında Deniz Piyadelerine verildi. Yine Güney Batı Afrika Schutztruppe ve Polis Kuvveti tarafından birliklere Gew98 dağıtılana kadar sınırlı bir kullanım gördü.

Yukarıda bahsi geçen 1871 model tüfeklerin Birinci Dünya Savaşı’nda kullanılan daha yeni tüfeklere göre tesirli menzili düşüktü. Bununla birlikte 1871 model bu tüfeklerin en önemli özelliklerinden birisi ateş açarken çıkardıkları siyah barut dumanı yüzünden ateş eden askerlerin düşmana açık bir hedef olmalarına neden olmasıydı. Sömürgelerde bulunan askerler 1. Dünya Savaşı’ndan önce sadece asi kabilelerle çarpıştıkları için, bu eski tüfeklerin çıkardıkları duman, hedef olmaları açısından, bir sorun teşkil etmiyordu. Üstelik Dünya Savaşı öncesi dönemde bahsi geçen 1871 model bu tüfeğin kalibresinin büyük olması da bir avantaj olarak değerlendiriliyordu. Dolayısıyla sömürgelerde yerlilerden devşirilmiş ve henüz modern silahlarla teçhiz edilmiş bir düşmanla karşılaşmamış olan birlikler için bu silahların çok uygun olduğu düşüncesi çok yaygındı. Ancak 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bu tutum değişmeye başlayacaktı. Çünkü 1871 model bu tüfeğin çıkardığı duman askerlerin çalılıklar arasında gizli kalmasına imkân vermiyordu.

Ayrıca, bu tüfeklerde çeşitli varyasyonlarda bulunuyor. Bunlar içerisinde en bilinen varyasyon, tüfeklerin kurma kollarında yapılan değişimler olarak göze çarpmaktadır. Çoğu Alman Piyade Tüfeği bu dönemde kurma kolları düz olarak imal edilirken; Afrika’da kullanılan tüfeklerin kurma kolları kavisli olarak değiştirildiği görülmektedir. Bu durum tüfeklerin daha efektif ve etkili kullanılmaları için bulundukları ortama göre revize edildiklerini gösteriyor. Ki bu durum her bir tüfek modeli için çeşitli varyasyonların ortaya çıkmasına ve bu varyasyonların isimlendirilmesi anlamına geliyor.

MAUSER GEWEHR 1871/84 (GEW71/84)

Kalibre
: 11mm

Uzunluk: 135cm

Namlu uzunluğu: 85.5cm

Şarjör: 8 mermi şarjör (Tubular Magazine)

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Osmanlı Ordusu’nun kullandığı Amerikan Winchester Tüfeklerinin en önemli özelliği seri şekilde atış yapmalarıydı. Bu sayede Osmanlı Ordusu’nun kullandığı bu tüfekler Rusların kullandığı ‘’Krnka Model’’ tek atış yapan tüfeklere karşı daha üstün performans göstermişti. Bu savaştan önce, birçok ordu komutanı, askerlerin ateş ettikten sonra silahlarını doldurmak için yeniden yükleme yapmak zorunda kalıyor ve atışı durdurmak zorunda kalıyordu. Bu duraksamayı önlemek ve kaybetmemek için komutanlar ateş eden askerlerin arkasına bir sıra daha asker koyuyordu. Böylelikle 2 sıra (hatta 3 sıra) askerle devamlı ateş sağlanabiliyordu. Ancak her sıra ateş ederken yapacakları bu tek atışta dikkatlice nişan almak yerine nişan almadan ateş ediyordu. Bu durumda askerler hem cephanelerini boşa harcıyor hem de isabet oranları ciddi derece düşüyordu.

Bu durumu analiz eden Alman Ordusu 1884 yılında yeni bir silahı ordu envanterine ekledi. Silah üzerine çalışan Alfred Von Kropatschek yeni bir tasarım ortaya çıkartmış ve bu tasarlanan sisteme göre yeni silahta artık şarjör kullanılacaktı. Bu yeni silah gew71’in seri atış yapabilen bir üst versiyonu olarak ordu envanterine girdi. Silahta boru tipi şarjör (tubular magazine) içerisine 8 kurşun konularak seri atış gerçekleştirilebiliyordu. Bu silah sayesinde daha önce tek atım yapan tüfekler veya perküsyon tipi silahlarda yaşanan isabet sorununun önüne geçilmiş oldu.

Bu silahlar envantere girdikten sonra Avrupa’da bulunan ana ordunun gözdesi haline geldi. Silah, Alman Ordu envanterine girdikten sonra sömürgelerde bulunan birliklerin modernize edilmesi için de kullanıldı. Ayrıca bu silahın değişik varyasyonları Güney Batı Afrika'daki Schutztruppe Birliklerinde de kullanıldı. 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla daha etkili olan Gew98 Piyade Tüfekleri, cephelerde bu silahın yerini almaya başladı ve gew71/84 tüfekleri cephe arkasında görev alan birlikler ile İmparatorluk Donanmasında kullanılmaya başlandı.

KOMMİSSİONS GEWEHR 1888 (GEW88)

Kalibre
: 7.92mm

Uzunluk: 124cm

Namlu uzunluğu: 74cm

Ağırlık: 3.8kg

Şarjör: 5 mermi alan şarjör (Round Clip Magazine)

1886 yılında Fransız ordusu 8mm çapında kurşun atan Model-1886Lebel” Piyade Tüfeğini kullanmaya başladı. Bu tüfeğin kullandığı daha küçük kalibreli mermiler dumansız barut ile fırlatılıyordu. Merminin kalibresinin ufak olması daha uzun menzillere ve daha yüksek isabette atış yapmasını sağlamıştı. Fransızların devrim niteliğindeki bu tüfeği üzerine Alman Yüksek Komutanlığı altında Piyade Tüfekleri’nin yeniden güncellemek üzere bir Ordu Komisyonu kurularak tasarım çalışmalarına başlandı. Silah tasarlanırken Fransız Lebel, Avusturyalı Mannlicher (şarjör kısmı) ve Gew71 Piyade Tüfekleri’nin temel özellikleri baz alındı. Yapılan çalışmalar neticesinde ortaya Gew88 Piyade Tüfeği ortaya çıktı. Testlerini başarıyla tamamlayan tüfek 1890 yılından itibaren Alman Ordu envanterine girdi. Silah, 1. Dünya Savaşı’nın başladığı dönemde hala bazı birliklerde Ana Piyade Tüfeği olarak kullanılmaktaydı. Ayrıca bu silah Afrika’da ve İmparatorluk Donanması tarafından geniş ölçüde kullanıldı.

Bu tüfeğin çeşitli varyasyonları sömürgelerde sıkça kullanıldı. Örneğin Güney Batı Afrika Schutztruppe birliklerinde 7,9 mm kalibreli (Pantone-S) mermi kullanmak için modifiye edilmiş Gew88/05 varyasyonu bulunuyordu. Bu modifiye tüfek, şarjör olarak klips şarjör tipini (round clip magazine) değil, borulu şarjör (tubular magazine) tipi şarjör kullanıyordu.

KOMMİSSİONS KARABİNER 1888 (KAR88)

Kalibre
: 7.92 mm

Uzunluk: 95cm

Namlu uzunluğu: 48.8cm

Ağırlık: 3.1kg

Şarjör: 5 mermi alan şarjör (Round Clip Magazine)

Bu silah Gew88'in karabina versiyonu olarak ortaya çıkmıştır. Kar88 kalibre ve tasarım açısından Gew88 ile aynı özelliklere sahipti. Kar88’in tek farkı ise namlu uzunluğu, ağırlığı ve kurma kolunun kavisli olmasıydı. Bu silahta da Kar71’de olduğu gibi süngü kullanılamıyordu. Bu silah Güney Batı Afrika, Doğu Afrika ve Kamerun'daki Schutztruppe birlikleri tarafından kullanıldı. Ayrıca silahın boyutu ve ağırlığının az olmasından dolayı çeşitli dönemlerde süvari birliklerinde fazlaca kullanmıştır.

MAUSER GEWEHR 1898 (GEW98)

Kalibre
: 8mm (1905 yılı sonrası 7.92mm model-1905/06)

Uzunluk: 125cm

Namlu uzunluğu: 74cm

Ağırlık: 4.09 kg

Şarjör: 5 mermi alan şarjör (Round Clip Magazine)

1898 yılına gelindiğinde Alman Ordusu Gew88’in gelişmiş bir versiyonu olan Gew98’i kullanmaya başladı. Bu yeni bir Mauser Tüfeği’nin önceki tüfeklere göre temel farkları, güvenli ve isabetli atış için ateşleme mekanizmasının modernize edilmesi, tetik bölümünde iyileştirmelere yapılarak daha ergonomik olması ve kurma kolunda bazı değişikliklere sahip olmasıydı. Bu silahı aktif hizmet için ilk alan birlikler Çin'e gönderilmiş olan Doğu Asya Seferi Kolordusu oldu. İlerleyen dönemde, Doğu Asya İşgal Tugayı, Güney Batı Afrika Schutztruppe, Doğu Afrika Schutztruppe, İmparatorluk Donanması ve Deniz Piyadeleri tarafından kullanıldı.

1905 yılından itibaren üretilen silahların namlularında değişiklik yapıldı. Daha önce üretilen silahlarda 8mm yuvarlak başlı mermiler kullanılırken, yeni üretilen silahların namluları 7.92mm S-Kartuş (Sivri Uçlu) mermiler kullanılmak üzere değiştirildi. Almanya'da bulunan tüfekler namluları değiştirilmek üzere birliklerden toplandı. Namlu değişimi sadece Almanya’da yapıldığı için denizaşırı birlikler veya kolonilerde bulunan tüfekler eski versiyon 8mm mermi kullanmaya devam etti.

Gew98’in başarılı ve etkili bir silah olmasından dolayı Birinci Dünya Savaşı boyunca Alman Piyadelerinin ana silahı olarak kullanılmaya devam etti. Bu tüfeğin değişik varyasyonları tüfek ve karabina olarak İkinci Dünya Savaşı'nda hala kullanılmaya devam ediyordu.

MAUSER SCHUTZTRUPPEN-GEWEHR 1898 (GEW98S)

Kalibre
: 8mm

Uzunluk: 125cm

Namlu uzunluğu: 74cm

Ağırlık: 4.09 kg

Şarjör: 5 mermi alan şarjör (Round Clip Magazine)

Gew98'in modifiye edilmiş bu versiyonu Schutztruppen-Gewehr 98 (Gew98s) olarak isimlendirilmişti. Bu silah Güney Batı Afrika ve Doğu Afrika’da kullanıldı. Bu silahın orjinalinden temel farkı kurma kolunun kavisli hale getirilmesi gez’inin standart Gew98 gibi 400 yerine 200 metreye göre ayarlanmasıydı. Bu tüfekler Afrika’da yerel mühimmat atölyelerinde modifiye edildiği için sadece Afrika’da ki kolonilerde kullanılmıştır.

MAUSER KARABİNER 1898 (KAR98)

Kalibre
: 8mm

Yaklaşık uzunluk: 95cm

Namlu uzunluğu: 43.5cm

Şarjör: 5 mermi alan şarjör (Round Clip Magazine)

Yukarıda Gew98’in Alman Ordusu içerisinde yaygın olarak kullanıldığından bahsetmiştim. Haliyle Gew98 kullanım alanlarına göre çeşitli varyasyonlara sahipti. Kar98 ise Gew98’in karabina varyasyonu olarak ortaya çıkmıştı. İlerleyen dönemde bu varyasyon çeşitlenecek ve 1. Dünya Savaşı’nda bu tüfeğin başka bir karabina varyasyonu olarak Kar98az ortaya çıkacaktı. Kar98 karabinalar İkinci Dünya Savaşı'nda kullanılan K98k’nın atası olarak bilinir.

Kar98, 2. Dünya Savaşına kadar devam eden süreçte ilk ve orijinal karabina olarak anılmaktadır. Bu silah 1899 yılından 1908 yılına kadar üretilmiştir. Silahın boyunun kısa olması ve hafif olmasından dolayı ağırlıklı olarak süvari ve diğer atlı birlikler tarafından kullanılmıştır. Bu silah atlı birlikler dışında Güney Batı Afrika Schutztruppe birlikleri ve Doğu Asya Topçuları tarafından kullanıldığı bilinmektedir.

MAUSER KARABİNER 1898AZ (KAR98AZ)

Kalibre
: 8mm

Uzunluk: 109cm

Namlu uzunluğu: 59cm

Ağırlık: 3.50 kg

Şarjör: 5 mermi alan şarjör (Round Clip Magazine)

1908 yılında Kar98’in bir üst versiyonu Alman Ordusu’nun envanterine girmeye başladı ve Kar98az (Mit Aufpflanz Und Zusammensetzvorrichtung) olarak isimlendirildi. Bu yeni varyasyon Kar98’e göre 14cm uzundu. Bu sayede silaha süngü takmak için kulp ve istifleme kancası gibi aparatlar takılabiliyordu. Önceki versiyon sadece süvari birliklerine hitap ederken bu karabina varyasyonu piyadeler için daha kullanışlı hale getirilmişti. Daha önceki tüfeklerde kurma kolu dik olarak imal edilirken, bu silahın kurma kolu kavisli olarak imal edilmiş ve bu kavisli kol tetiğin hemen üzerindeki girintiye girecek şekilde silah gövdesi revize edilmişti.

Kar98az versiyonu Birinci Dünya Savaşı boyunca üretimde kaldı. Bu silah atlı birliklere verilmesinin yanı sıra makineli tüfekçiler ve dağ birlikleri gibi uzman birimlerde yaygın olarak kullanıldı. Kolonilerde ise Doğu Afrika ve Kamerun'daki Schutztruppe'nin yanı sıra Makedonya, Filistin ve Gürcistan'daki Alman birimleri tarafından yaygın olarak kullanılmıştır.

ALMAN SÖMÜRGELERİNDE KULLANILAN YABANCI TÜFEKLER

Alman sömürgelerinde kullanılan yabancı menşeili silahların nasıl elde edildiği 3 ana başlık altında açıklanabilir. Birinci olarak savaş sırasında öldürülen düşman askerleri üzerinden veya yağmalanan depolardan elde edilen silahlardır. İkinci olarak bazı uzak Alman sömürgelerinin Almanya’dan silah yollanarak donatılması yerine silahların çevrede bulunan devletlerden ithal edilmesiyle elde edilen silahlardır. Bir diğer durum ise sömürgelerin yakınında bulunan müttefiklerden ödünç alınan silahlardır. Şimdi kolonilerde bu yabancı menşeili tüfek ve karabinaları inceleyelim;

AMERİKAN REMİNGTON ROLLİNG BLOCK

Remington Rolling Block Tüfeği, 11mm kalibreli tek atış yapabilen ve arkadan doldurmalı bir silahtı. Bu silah Almanların eline daha önce İngiliz Sömürgesi olan Mısır ve Sudan’da görev yapmış yerel halktan devşirdikleri askerlerden geçti. Bahsi geçen bu askerler yanlarında eski Remington silahlarını da getirdi ve bir süre kullandılar. İlerleyen dönemde bu birliklerdeki eski Amerikan silahları toplanarak yerlerine Mauser Jägerbüchse 1871 (Jb71) verildi.

FRANSIZ CHASSEPOT MODEL-1866

Chassepot Model-1866, 11mm kalibreli tek atış yapabilen ve arkadan doldurmalı bir silahtır. Bu silah Fransa-Prusya Savaşları sırasında Fransa Ordusunun ana silahı olarak kullanılıyordu ve savaş sonunda Prusya Ordusu bu tüfeklerden yaklaşık 150.000 adedini ele geçirdi. Ele geçirilen bu silahlar Prusya Savaş Bakanlığı tarafından namluları değiştirilerek karabinalara dönüştürüldü. Revize edilen bu tüfekler aynı kalibrede orijinal Fransız kağıt kartuşlu mermiler yerine 11 mm mauser pirinç kartuşlu mermiler kullanmaya başladı.

Revize edilmiş bu karabinalar, 1880'lerin başına kadar bazı Alman Süvari ve Topçu birimleri tarafından kullanıldı. 1887 yılından itibaren Doğu Asya’da (Yeni Gine, Samoa) kurulan polis teşkilatlarına gönderildi.

WİNCHESTER 1895 CARBİNE

Winchester tetikten kurmalı karabinadır ve Alman Ordusu tarafından kullanılmak üzere Amerika’dan satın alındı. Satın alınan bu silahlar 1912 yılında, 17. Sakson Lancer Alayı (Ulanen Alayı) tarafından kullanıldı. Ayrıca Güney Batı Afrika Schutztruppe'ye test edilmek üzere az miktarda gönderildi. Ancak isabet oranının düşük olması gibi olumsuz geri dönüşler alması yüzünden geniş kullanım alanı bulamadı.

AVUSTURYA-MACARİSTAN STEYR-MANNLİCHER 1895

Steyer-Mannlicher, 8mm kalibreli ve 5 mermi alan klips şarjörü (round clip magazine) bulunan bir tüfekti. Bu tüfek 1800’lü yılların sonunda Ferdinand Ritter Von Mannlicher tarafından tasarlanmış ve Steyr Firması tarafından üretilmiştir. Von Mannlicher'in devrim niteliğindeki kurma ve ateşleme düzeneği sayesinde Avusturya-Macaristan Ordusu tarafından temel piyade tüfeği olarak kullanılmaya başlanmış ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Avusturya-Macaristan Ordusu’nun kullandığı temel ana tüfek olmuştur.

Almanlar ise bu tüfeği Tsingtao’da bulunan koloni görev gücü ve polis kuvvetinde kullanılmak üzere ithal etmiştir. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı sırasında Bosna'da Avusturya-Macaristan Ordusuyla birlikte savaşan Alman Deniz Müfrezesi Skutari üyeleri de bu tüfeği kullanmıştır.

İNGİLİZ LEE METFORD MK2

Lee Metford Mk2, 0,303 inch (yaklaşık 8mm) kalibreli ve mermi 8 mermi alan kasa şarjör kullanan bir tüfekti. Bu tüfek İngiliz Ordusu’nun envanterine giren ilk kasa şarjörlü tüfek olma özelliğini de taşıyordu. Tüfeğin kurma kolu ve ateşleme sistemi James Lee tarafından; kartuş ve yiv sistemi William Metford tarafından tasarlandı. Silahta bulunan kurma mekanizması ve kutu şarjör kullanımı sayesinde piyade tüfeklerinde büyük bir devrim yaşanmış ve bu devrimsel buluş günümüze kadar sirayet etmiştir.

Bu tüfekten önce İngiliz Ordusu’nun kullandığı Mark2 tüfekleri 1888 yılına kadar kullanılan Martini Henry tüfeğinin yerini almıştı. İlk dönemde üretilen Lee Metford tüfekleri şarjörüne 8 mermi alırken; ilerleyen dönemde şarjör kapasitesi geliştirilerek 10 tane mermi alacak hale getirildi. Bu tüfeklerin İngiliz Ordusu’nda kullanım ömrü fazla olmadı ve 1895 yılından itibaren daha gelişmiş bir versiyon olan Lee Enfield Tüfekleri ile değiştirilmeye başlandı. Ancak Lee Metford tüfekler İngiliz kolonilerinde kullanılmaya devam etti.

Bu tüfeklerin bir kısmı 2. Boer Savaşı (1899-1902) sırasında Almanların destek verdiği Boer isyancıların eline geçmiş ve 1. Dünya Savaşı sırasında Güney Batı Afrika cephesinde Almanların yanında savaşan Boer Birlikleri tarafından kullanılmıştır. Ayrıca Alman Doğu Asya sömürgesinde oluşturulan gönüllü birlikler için Boxer Ayaklanması öncesi ''Şangay Gönüllü Birliği'' tarafından kullanılmak üzere İngilizlerden bu silahlar ithal edilmiştir. 1914 yılına gelindiğinde Tsingtao'nun savunması için yedek kuvvetler göreve çağrıldığında bazı birlikler bu silah ile teçhiz edilmiş; ancak mühimmat yetersizliğinden dolayı bu silahların kullanımı sınırlı kalmıştır.

İNGİLİZ LEE ENFİELD MK3

Lee Enfield tüfekleri, Londra'nın, Enfield semtinde bulunan Royal Small Arms Fabrikası tarafından tasarlanmış ve ismini tasarlandığı semtten almıştır. Bu silah 1895 yılında İngiliz Ordusu envanterine giren Lee Metford tüfeklerine göre dumansız barut kullanımı ve daha hızlı ateş etmesi yönünden olumlu yönde ayrılmıştır. Bu 2 önemli özellik yüzünden Lee Enfield Tüfekleri, Birinci Dünya Savaşı boyunca İngiliz Ordusu’nun standart Piyade Tüfeği olmayı başardı. Bu tüfek o kadar başarılı bir tasarıma sahipti ki küçük değişikliklerle İkinci Dünya Savaşı boyunca da İngiliz Ordusu tarafından kullanılmaya devam etti.

Lee Enfield tüfekleri on mermi taşıyan şarjörü ve zamanının en hızlı atış yapan silahları olduğu için Alman Ordusu tarafından kullanılan Gew98'in iki katı mermi atabiliyordu. Alman Ordusu başlangıçta Batı Cephesinde, Lee Enfield ile silahlanmış İngiliz piyadelerine karşı hücum ettiğinde, iddiaya göre makineli tüfek ateşi altında kaldıklarını zannediyorlardı. Bu durum, Lee Enfield tüfeklerinin eğitimli ellerde nasıl bir etki yaptığının en iyi göstergesidir.

Bu tüfekler, 1. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından Doğu Afrika cephesinde kullanılmıştır. Bu silahlar savaşın başında Almanların Uganda Demiryolu ve bazı İngiliz Kışlalarına yaptıkları baskın sonucu yağmalamaları ile ele geçirilmiş ve teçhizat ile mühimmat sıkıntısı içerisinde olan Alman Birlikleri bu tüfeklerle İngilizlere zor anlar yaşatmıştır. Bu tüfeklerin Almanlar tarafından ele geçirildiği bir başka Kasım 1914'te gerçekleşen Tanga Muharebesi sırasında olmuş ve bu muharebe sonunda Almanlar 455 adet Lee Enfield Tüfek ele geçirmiştir.

PORTEKİZ MAUSER-VERGUEİRO-1904

Mauser-Vergueiro Piyade Tüfeği, Portekizli Subay José A. Vergueiro tarafından Mauser Gew98 baz alınarak tasarlanmıştır. Bu tüfekte Alman muadili gibi beş yuvarlak mermiyi alan bir şarjöre sahipti. Birinci Dünya Savaşı öncesi ve savaş boyunca bu silah Portekiz Ordusu’nun ve sömürge kuvvetlerinin standart piyade tüfeği olarak kullanıldı.

Almanlar ise bu tüfeği 1. Dünya Savaşı Doğu Afrika cephesinde 1917 yılında İngiliz baskısından geri çekildikleri Portekiz Doğu Afrika’sına girip Portekiz Kışlalarını yağmalamaları sonucu elde etmiş ve kullanmıştır.

RUS MOSİN NAGANT

1914 yılında Alman Ordusuyla Rus Ordusu arasında yaşanan Tanenberg Muharebesi neticesinde Almanlar ezici bir galibiyet almış; bunun sonucu olarak Rus Ordusu ağır kayıplar vererek geri çekilmişti. Bu geri çekilme sırasında Rus Ordusu’nun ana piyade tüfeği olan Mosin Nagant Piyade Tüfekleri çok sayıda ele geçirilmiştir. Almanlar bu tüfekleri İmparatorluk Donanmasında geri görevlerde (nöbet veya koruma) kullanılmak üzere vermiştir.

Yukarıda saydığımız silahlar dışında ele geçirilen diğer birçok silah, Birinci Dünya Savaşı sırasında farklı Alman Kuvvetleri tarafından kullanıldı. Örneğin Fransız Lebel Tüfekleri’nin ilk versiyonlarının Kamerun ve Togo'da gerçekleşen muharebelerde ele geçirilerek Almanlar tarafından azda olsa kullanıldığı bilinmektedir. Aynı şekilde Doğu Afrika Cephesinde, Belçika Ordusundan ele geçirilen tüfeklerde kullanılmıştır. Ancak bu saydığımız tüfekler yaygın seviyede kullanılmadığı için yazı içerisine dâhil edilmemiştir.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık