Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

En Son Hangi Kitabı Okudunuz?

  • Konbuyu başlatan Reversi
  • Başlangıç tarihi
Atsız - Bozkurtlar



Bozkurtlar, yazarının vaktiyle verdiği lütufkâr müsaadeleri sonucunda "Bozkurtların Ölümü" ve "Bozkurtlar Diriliyor" adlı ölümsüz eserlerin, bir arada yayınlanmak suretiyle aldığı yeni isimdir. Bozkurtlar, her idealist Türk'ün heyecanında, fikir dünyasında, ülkücülüğünde ve inancında payı olan dev bir eserdir. Bu roman, Atsız Bey'in daha sağlığında iken edebiyatımızın klâsikleri arasında yerini almış ve yazarını da ölümsüzleştirmiştir. Ötüken Neşriyat, uzun bir aradan ki bu zaman zarfında bir çok meşru ve korsan baskıları da yapıldıktan sonra, Türklüğün şuur ve gururu olan Bozkurtlar'ı yeniden yayınlarken on binlerce okuyucusunun heyecanını tazelemekten ve sevincine vesile olmaktan kıvanç duyar.

10 saatlik gece nöbetinde sabaha kadar bir solukta bitirdiğim kitap. Atsız ne de güzel yazmış be, eline koluna sağlık. Sıra diğer kitaplarında.
 
Atsız - Deli Kurt


"Deli Kurt", Osmanlı tarihinde Yıldırım Bayazıd'dan sonra "Şehzadeler Kavgası" diye anılan devrin tarihî bir romanıdır. Bir bakıma göre de "Bozkurtlar"da başlayan Orta Asya'daki hayat kavgasının yeni vatan Anadolu'da devamıdır. Şehzadeler arasında süren ve tafsilâtı henüz yeterince aydınlanmamış bulunan çarpışmada Yıldırım'ın oğulları hayat ve taht mücadelesinin hem kahramanca, hem şairane, hem de sefîhane bir örneğini vermişler ve birbiri ardınca hayata veda ederek meydanı içlerinden birisine bırakmışlardır. Bunlar arasında en talihsizi ve hayatı en az bilineni İsa Çelebi'dir. Deli Kurt, İsa Çelebi'nin meçhul bir oğlunun dramıdır. Bu dram daha sonraki asırlarda daha büyük bir şiddetle sürüp gidecek ve yüzlerce şehzadenin hayatına mal olacaktır. Romanda görülen parlak bakışlı, gözlerine bakılamayan kız, hayalî bir tip değildir. Zamanımızda Muğla köylerinden birinde böyle bir kız yaşamıştır ve belki de hâlâ yaşamaktadır. Roman yazarı, bu parlak ve büyülü bakışları beş yüz yıl öncesine götürmekle esere çeşni vermekten başka bir şey yapmamıştır.

Bir gecede bir kitap daha. Nefessiz okudum, güzel kitaptı. Yarın gece de Ruh Adam'ı deviririm inşallah.
 

Kral katili güncesi serisinin 1. kitabını devirdim. Ne kadar süper bir kitaptır bu ya. 700 küsur sayfayı 4-5 günde gömdüm. Tamamen subjektif olarak gelmiş geçmiş en iyi fantastik seri budur. GRRM, Salvatore, Ursula vs vs bir çoğunun kitaplarını okudum ama aralarında en az duyduğum seri en efsanesi çıktı. Bir yandan niye ünlü değil bu diye düşünüyorum bir yandan da çok ünlü olursa Potterheadler gibi saçma sapan bir fan tayfası ortaya çıkacağı için aman aman biz bize yeteriz diyorum. Yazarı da 43 yaşında, bir üniversitede öğretim üyesiymiş eğlenceli birine benziyor :D Hiç sanatçı ruhlu biri olduğumu düşünmezdim ama kitap aşırı bir telli bir enstruman çalmayı öğrenme isteği uyandırdı içimde. Neyse ben 2. kitabı gömmeye gidiyorum. Fantastik seviyorsanız okuyun okutun
 
Atsız - Ruh Adam. Yok böyle bir kitap beee. İkinci kez okuyacağım.

Sır Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes serisi. Çok hızlı bitti be 5 kitap. Yalnız harika seriydi.

10 günde 6 kitap bitirmişim. Askeriyenin tek faydası :/
 
Normalde bu tarz yorum yapmayı sevmem, kitabın reklamı olmaz insanın içinde varsa okur zaten zorla güzellik olmaz falan fişman ama bu kitap için tutamadım kendimi. Son bir haftadır esir aldı beni 3. defa okuyorum, tarihlerle ve verdiği bazı nüanslar yüzünden karşılıklı araştırmalar yapa yapa bitirebildim sonunda.

Muazzez İlmiye ÇIĞ - Sümerli Ludingirra

İstanbul Arkeoloji Müzelerinde bulunan ve Sümer, Akad ve Hitit dillerinde 74.000 çiviyazılı belge üzerinde 33 yıl çalışan, araştırmalarını bügünde sürdüren Sümerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ'ın bir ömür verdiği çalışmalarının özüdür. Eser, bir kurgu değil konuya 56 yılını vermiş bir uzmanın ulaştığı bilimsel düzeyin ve olgunluğun ürünüdür.

Dört bin yıl önce yaşamış, Ludingirra ile tarihin derinliklerine uzanan zevkli bir yolculuğa çıkacaksınız.


Aşağı da eserden 3 farklı kesit vereceğim. Bunu ilk defa yapıyorum lakin 4 bin yıl önce de insanların dertlerinin tasalarının aynı günümüzdeki gibi olduğunu bilin istedim.
İlk resimde artık toplumumuza mal edilen ''Eti senin kemiği benim'' söyleminin nereden geldiğini ve derin anlamını göreceğiz.


Sonraki resimde bir aşk öyküsünün o saf, yalın ve nazik halini atacağım. 4 bin yıl öncede insanlar aynı şeyleri hissediyordu, aşkın ve tutkunun tanımı hala değişmiş değildi.



Son resim ise içerik olarak kısa ama anlattığı şey hala canlılığını korumakta. 4 bin yıldır belkide duygusal olarak kendimizi tekrar ediyor, aynı şeyleri tecrübe ederek ve yaşayarak öğreniyoruz.

En son olarak teşekkürü, bu eseri bize kazandıran Cumhuriyete ve Atatürk'e bir borç bilirim. Çünkü bu şahsiyeti ülkeye kazandıran onun öğretileri ve ileri görüşlüğür. Dünyadaki sayılı Sümerologlardan bir tanesinin yetişmesine vesile oldu kendisi.
 
Son düzenleme:
Normalde bu tarz yorum yapmayı sevmem, kitabın reklamı olmaz insanın içinde varsa okur zaten zorla güzellik olmaz falan fişman ama bu kitap için tutamadım kendimi. Son bir haftadır esir aldı beni 3. defa okuyorum, tarihlerle ve verdiği bazı nüanslar yüzünden karşılıklı araştırmalar yapa yapa bitirebildim sonunda.

Muazzez İlmiye ÇIĞ - Sümerli Ludingirra

İstanbul Arkeoloji Müzelerinde bulunan ve Sümer, Akad ve Hitit dillerinde 74.000 çiviyazılı belge üzerinde 33 yıl çalışan, araştırmalarını bügünde sürdüren Sümerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ'ın bir ömür verdiği çalışmalarının özüdür. Eser, bir kurgu değil konuya 56 yılını vermiş bir uzmanın ulaştığı bilimsel düzeyin ve olgunluğun ürünüdür.

Dört bin yıl önce yaşamış, Ludingirra ile tarihin derinliklerine uzanan zevkli bir yolculuğa çıkacaksınız.


Aşağı da eserden 3 farklı kesit vereceğim. Bunu ilk defa yapıyorum lakin 4 bin yıl önce de insanların dertlerinin tasalarının aynı günümüzdeki gibi olduğunu bilin istedim.
İlk resimde artık toplumumuza mal edilen ''Eti senin kemiği benim'' söyleminin nereden geldiğini ve derin anlamını göreceğiz.


Sonraki resimde bir aşk öyküsünün o saf, yalın ve nazik halini atacağım. 4 bin yıl öncede insanlar aynı şeyleri hissediyordu, aşkın ve tutkunun tanımı hala değişmiş değildi.



Son resim ise içerik olarak kısa ama anlattığı şey hala canlılığını korumakta. 4 bin yıldır belkide duygusal olarak kendimizi tekrar ediyor, aynı şeyleri tecrübe ederek ve yaşayarak öğreniyoruz.

En son olarak teşekkürü, bu eseri bize kazandıran Cumhuriyete ve Atatürk'e bir borç bilirim. Çünkü bu şahsiyeti ülkeye kazandıran onun öğretileri ve ileri görüşlüğür. Dünyadaki sayılı Sümerologlardan bir tanesinin yetişmesine vesile oldu kendisi.
Bunu da okuyun. İnsanın kafasında ampul yakıyor resmen.

 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık