Yazar Olmaya Çalışan Adamın Hazin Sonu (blog)

dragut · 11 Şub 2016

İlk olarak oturmamış ama çok kaliteli ve çok derin şeyler var gibi. Senin tarzın düz yazı değil de kendine özgü bir şiir olabilir. Ama biraz oturtman lazım gerektiği gibi, okunduğunda birebir olmasa da senin anlatmak istediklerine yakın şeyler anlamalı insanlar. Şiir düz yazı gibi değil hele bu tarz, herkes sevmez. İlginç bir tarzı var. Dur biraz üstüne düşeyim.

yyolcu · 11 Şub 2016

Konuyu takibe aldım bi ara okumak isterim, şimdi geç oldu

Dilimiz dönerse de bir şeyler demeye çalışırız yorum niyetine.

Count Alucard · 11 Şub 2016

dragut dedi ki:
İlk olarak oturmamış ama çok kaliteli ve çok derin şeyler var gibi. Senin tarzın düz yazı değil de kendine özgü bir şiir olabilir. Ama biraz oturtman lazım gerektiği gibi, okunduğunda birebir olmasa da senin anlatmak istediklerine yakın şeyler anlamalı insanlar. Şiir düz yazı gibi değil hele bu tarz, herkes sevmez. İlginç bir tarzı var. Dur biraz üstüne düşeyim.

Oturmamış derken anlatış olarak mı diyorsun yoksa akış olarak mı?

yyolcu dedi ki:
Konuyu takibe aldım bi ara okumak isterim, şimdi geç oldu Dilimiz dönerse de bir şeyler demeye çalışırız yorum niyetine.

Eyvallah kardeşim. Bekliyorum yorumlarını.

dragut · 11 Şub 2016

Count Alucard dedi ki:
Oturmamış derken anlatış olarak mı diyorsun yoksa akış olarak mı?

Eyvallah kardeşim. Bekliyorum yorumlarını.

Üniversitedeyken arkadaşlarım bazı yazılar yazardı ve sonra onları yorumlardık. Senin yazdıkların o zamandan bir arkadaşımı hatırlattı. Elinde harika bir yazı var ama düz yazı değil üzerinde çalışıp onu şiire dönüştürmesi lazım ama kendi söylüyor üşendim diye. Aklına gelen şeyleri hızlıca yazmış ama yazı düz yazıya uygun değil henüz şiirde olmamış. Bütün arkadaşlar şakayla karışık kızardık şunun üzerine biraz çalış diye.

Senin yazın henüz şiir tadında ve kıvamında değil. Cümlelerin akışı, kelimelerdeki vurgu, anlam geçişleri ve cümleler arasındaki bağ henüz yerini bulmamş. Eğer bir nesirci gibi yaklaşıp kolaya kaçarsan vasat düzeyde ve herkes için anlamı olmayan bir düz yazı çıkar. Ama olursa çok iyi bir şiir olur. Benim naçizane kanaatim bu. Gece bana hissettirdikleri de anlayabildiğim şeylerde keyifliydi ama anlam olarak öyle.

Tavsiye olarak iki tavsiyem var birincisi okuman, çok okuman. Kitap okumayı kastetmiyorum. Kendi yazdıklarını. Bir şair edasıyla ve hissederek. Doğru kelimeleri bulmana yardımcı olacaktır. Ve oturmayan şeyin ne olduğunu da hissedersin. İkinci tavsiyem demlenme. Yani zaman. Bilgisayar dışında bir yere yaz. Kurşun kalemle ve belli aralıklarla tekrar oku. Şiir bazen uzun bir süreçtir.

Düz yazıların üzerine çok eleştirel olmak istemediğim için yorum yazmadım. Ama bu şiir denemen hoş. Öylesine seçme kelimeleri, bir metafor oluştur ve onu hisset. Sırf saçma olduğu için değilde hayatında bir şeye karşılık geldiği için kullan. Şiir kelimeleri süslü bir şekilde dizmekten ziyade fikirleri zihin dünyasında büyülü bir yolculuğa çıkarmaktır.

Normalde gözyaşı silinir. Bir mendille belki kağıtla yada elinle silersin onu. Ama kağıdı gözyaşıyla silersen bu farklı bir şeydir. Sana ne hissettirdi bilmem ama bu bende ızdıraplı bir yeniden başlama arzusunu, çekilen acılarla olgunlaşmış yeni bir hikaye yaşamak isteyen birini anlattı.

Neyse daha fazla uzatmak için zamanım yok. Şimdilik bu kadar.

Count Alucard · 11 Şub 2016

dragut dedi ki:
Üniversitedeyken arkadaşlarım bazı yazılar yazardı ve sonra onları yorumlardık. Senin yazdıkların o zamandan bir arkadaşımı hatırlattı. Elinde harika bir yazı var ama düz yazı değil üzerinde çalışıp onu şiire dönüştürmesi lazım ama kendi söylüyor üşendim diye. Aklına gelen şeyleri hızlıca yazmış ama yazı düz yazıya uygun değil henüz şiirde olmamış. Bütün arkadaşlar şakayla karışık kızardık şunun üzerine biraz çalış diye.

Senin yazın henüz şiir tadında ve kıvamında değil. Cümlelerin akışı, kelimelerdeki vurgu, anlam geçişleri ve cümleler arasındaki bağ henüz yerini bulmamş. Eğer bir nesirci gibi yaklaşıp kolaya kaçarsan vasat düzeyde ve herkes için anlamı olmayan bir düz yazı çıkar. Ama olursa çok iyi bir şiir olur. Benim naçizane kanaatim bu. Gece bana hissettirdikleri de anlayabildiğim şeylerde keyifliydi ama anlam olarak öyle.

Tavsiye olarak iki tavsiyem var birincisi okuman, çok okuman. Kitap okumayı kastetmiyorum. Kendi yazdıklarını. Bir şair edasıyla ve hissederek. Doğru kelimeleri bulmana yardımcı olacaktır. Ve oturmayan şeyin ne olduğunu da hissedersin. İkinci tavsiyem demlenme. Yani zaman. Bilgisayar dışında bir yere yaz. Kurşun kalemle ve belli aralıklarla tekrar oku. Şiir bazen uzun bir süreçtir.

Düz yazıların üzerine çok eleştirel olmak istemediğim için yorum yazmadım. Ama bu şiir denemen hoş. Öylesine seçme kelimeleri, bir metafor oluştur ve onu hisset. Sırf saçma olduğu için değilde hayatında bir şeye karşılık geldiği için kullan. Şiir kelimeleri süslü bir şekilde dizmekten ziyade fikirleri zihin dünyasında büyülü bir yolculuğa çıkarmaktır.

Normalde gözyaşı silinir. Bir mendille belki kağıtla yada elinle silersin onu. Ama kağıdı gözyaşıyla silersen bu farklı bir şeydir. Sana ne hissettirdi bilmem ama bu bende ızdıraplı bir yeniden başlama arzusunu, çekilen acılarla olgunlaşmış yeni bir hikaye yaşamak isteyen birini anlattı.

Neyse daha fazla uzatmak için zamanım yok. Şimdilik bu kadar.

Daha şiirselliğe yönelmemi tavsiye ediyorsun yani. Sağ olasın, tekrardan teşekkür ediyorum yorumların için.

Arkadaşınla benziyormuşuz üşengeçlik bakımından. :/

dragut · 11 Şub 2016

Yazdığın şeylerdeki duygu düşüncelerini birilerine anlatıyor musun? Anlatıyorsan şiirleştirmen de kolaylaşır. Hiç kimseye değilse kendine anlat. Ama kendine anlatamıyorsun gibi geldi. Düşünceler kafandan rastgele fikirler olarak çıkıyor. Güzel şeyler var ve bir tarzında olabilir. Ama daha çok görmeliyim yazdıklarından.

Birde yazar olmaya çalışma bu takıntı seni kötü etkiler. Sem yaz günün birinde yazar olursan ne ala olmasan da yazmak kötü değil.

yyolcu · 11 Şub 2016

Son postu okudum gerçekten hoşuma gitti. Ki ben nesir severim öyle manzum tarzını çok sevmem normalde ama bunu sevdim. Diğer yazıları da okuyacağım elbet

ama benim anlamak istediğim bir şey var: blogun adından anlamamız gereken bir espri mi(yazar olmaya çalışan masum köylü gibi

), yoksa aslı var mı? Yani gerçekten yazar olmayı düşünüyordun da olmadı mı, öyleyse neden?

Edit: Ayrıca söylemeyi unuttum sitenin tasarımı gerçekten harika

Count Alucard · 11 Şub 2016

dragut dedi ki:
Yazdığın şeylerdeki duygu düşüncelerini birilerine anlatıyor musun? Anlatıyorsan şiirleştirmen de kolaylaşır. Hiç kimseye değilse kendine anlat. Ama kendine anlatamıyorsun gibi geldi. Düşünceler kafandan rastgele fikirler olarak çıkıyor. Güzel şeyler var ve bir tarzında olabilir. Ama daha çok görmeliyim yazdıklarından.

Birde yazar olmaya çalışma bu takıntı seni kötü etkiler. Sem yaz günün birinde yazar olursan ne ala olmasan da yazmak kötü değil.

Kendime bile anlatmaya çekindiğim şeyler var. Yazdıkça kafamdan gidiyor sadece, rahatlıyorum.

yyolcu dedi ki:
Son postu okudum gerçekten hoşuma gitti. Ki ben nesir severim öyle manzum tarzını çok sevmem normalde ama bunu sevdim. Diğer yazıları da okuyacağım elbet ama benim anlamak istediğim bir şey var: blogun adından anlamamız gereken bir espri mi(yazar olmaya çalışan masum köylü gibi), yoksa aslı var mı? Yani gerçekten yazar olmayı düşünüyordun da olmadı mı, öyleyse neden?

Edit: Ayrıca söylemeyi unuttum sitenin tasarımı gerçekten harika

Teşekkür ederim. Onlar için de bekliyorum yorumlarını.

Sitenin tasarımı wordpressin ücretsiz teması. Bana ait değil ama yine de sağ ol.

Yazar olmak ve blog ismiyle alakalı olarak, aslında roman yazıyordum. Bu düz yazı ve şiirimsi şeyleri arada canım sıkıldıkça karalıyorum. Asıl sevdiğim tür öykü ve fantastik romanlar. Belki karşılaşmışsınızdır forumda Kızıl Göz adında birkaç bölümünü paylaşmıştım. Onu en başından düzenleyip tekrardan yazdım. 3 kitaplık seri halinde planlamıştım. Her neyse ilk kitabı yarılamışken bir takım nedenlerle yedekleme fırsatım olmadan bilgisayarım çöktü. Yani en azından bi yarım yıllık emeğim çöpe gitmişti neredeyse. Haliyle bendeki yazma şevki uzun süredir kaybolmuştu. İsim de oradan.

yyolcu · 11 Şub 2016

@Count Alucard Anladım, yazık olmuş yazdıklarına üzüldüm

Ayrıca tasarımın ücretsiz olması, sana ait olmaması da çok yazık oldu süper bir şey halbuki

Yazma şevkin dönüş yapmış belli ki

Bir şeyler yazmayı sevdiğin belli, ayrıca ben yazar değilim ama okuduklarım iyiydi. Yanisi madem öyle tekrar giriş derim bu işe

Aynı proje olur faklı olur sen belirle. Ya da sadece bu blog üzerinden devam et sonra toplar deneme yayınlatırsın. Yazmak saygın bir şeydir, mutlu olman lazım yazabildiğin daha doğrusu yazdığın için

dragut · 11 Şub 2016

Count Alucard dedi ki:
Kendime bile anlatmaya çekindiğim şeyler var. Yazdıkça kafamdan gidiyor sadece, rahatlıyorum.

Teşekkür ederim. Onlar için de bekliyorum yorumlarını.

Sitenin tasarımı wordpressin ücretsiz teması. Bana ait değil ama yine de sağ ol.

Yazar olmak ve blog ismiyle alakalı olarak, aslında roman yazıyordum. Bu düz yazı ve şiirimsi şeyleri arada canım sıkıldıkça karalıyorum. Asıl sevdiğim tür öykü ve fantastik romanlar. Belki karşılaşmışsınızdır forumda Kızıl Göz adında birkaç bölümünü paylaşmıştım. Onu en başından düzenleyip tekrardan yazdım. 3 kitaplık seri halinde planlamıştım. Her neyse ilk kitabı yarılamışken bir takım nedenlerle yedekleme fırsatım olmadan bilgisayarım çöktü. Yani en azından bi yarım yıllık emeğim çöpe gitmişti neredeyse. Haliyle bendeki yazma şevki uzun süredir kaybolmuştu. İsim de oradan.

Dertleşebildiğin birisi yok galiba. Olsa iyi olurdu. Yazdıklarını birilerine göster. Bu da bir paylaşımdır. Düzenli yazmalısın ama rahatlamak için yazma, anlamak için yaz. Eğer düz yazı yazıyorsan kendini kaybetmemeye çalış. Aksi halde yazdıkların kopuk şeyler olur. Şu halde sen bile toplayamazsın.

Ara

Yazar Olmaya Çalışan Adamın Hazin Sonu (blog)

dragut

yyolcu

Count Alucard

dragut

Count Alucard

dragut

yyolcu

Count Alucard

yyolcu

dragut

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)