Fazla bir yer kaplamıyor orası seride, çocukluğuna vermek lazım çılgın atmasınıGon çıldırana kadar anime bal kaymaktı. Bir kere bile bu böyle olmasaydı dememiştim. 2 veya 3 kere baştan sona izledim. Fikrim değişmedi.
Fazla bir yer kaplamıyor orası seride, çocukluğuna vermek lazım çılgın atmasınıGon çıldırana kadar anime bal kaymaktı. Bir kere bile bu böyle olmasaydı dememiştim. 2 veya 3 kere baştan sona izledim. Fikrim değişmedi.
Ucu hem açık hem değil. Ucu açık değil çünkü kişinin potansiyeline bağlı bu MvY. Ucu açık çünkü bu potansiyel dediğimiz şeyin dayandığı net bir şey yok. Ha meta olarak var, ne kadar "ana kadrodan biri" ise o kadar potansiyelli demektir.İşte bende bu yeteneğin ucu çok açık bırakıldığı için saçma olduğunu düşünüyorum. Örneğin serinin zirve karakterlerinden birisini seç. Zeno'nun kıramayacağı bir zincir yapmak istiyorum ama 9 doirikilik adamım. Koşulum da bunu kullandıktan bir gün sonra öleceğim. Tamamdır artık Zeno'yu yakalayabilirim.
Benim problemim zaten men ve yemin değil çok. Koşul koyunca nenin güçlenmesi güzel tamam. Benim sorunum bu kadar abartı olmasında yada bir karakteri direkt potansiyelinin zirvesine taşıyabilmesinde. Gon dediğimiz karakter Pitou'dan çeyrek yiyecek bir karakterdi. Sırf örnek olsun diye yazıyorum, kesin sayılar değil ama sayıyla yazsam Gon 10, Pitou 100, Meruem 200 gibiydi. Pitou gücüne çıkıp denk dövüşse yine tamam derdim ama bir karakteri direk maksimum potansiyeline çıkarmak bana göre çok uçuk bir şey gibi geliyor.HxH yorumlarını yakalamışken iki kelam edeyim
Ucu hem açık hem değil. Ucu açık değil çünkü kişinin potansiyeline bağlı bu MvY. Ucu açık çünkü bu potansiyel dediğimiz şeyin dayandığı net bir şey yok. Ha meta olarak var, ne kadar "ana kadrodan biri" ise o kadar potansiyelli demektir.
Bunun cevabı non-canon olarak bir moviede verildi ayrıca. Sanırım ikinci filmdi. Biri vardı sırf Neteroyu hapsetmek için men ve yemin yapıp intihar etmişti mesela. Çıkan kara dumanlar neteroyu bağlayıp tutmuştu. İşte onun potansiyeli o kadarmış demek ki.
Bir de duygusal yönü var ama önce bazı gözden kaçabilecek noktaları da belirteyim.
Nen öğrenmek her yiğidin harcı değil bir kere. Bizimkiler gibi karnına ve ya sırtına yediğin nenli yumrukla nen çıkmıyor açığa. Bayağı oturup öğreniyorsun, yıllarını veriyorsun. Şimdi düşün, bunca sene uğraşmışsın didinmişsin kalkıp intihar edecem ölecem demişsin? Böyle bir motive kimde var? Nasıl olur buna bakmak lazım.
Burada az önce dediğim duygular giriyor işin içine. Bir sabah kalkıp ben astrayı vectrayla değiştirecem der gibi neteroyu öldürecem demezsin. Desen bile -kesin kanıt yok mangada ama çıkarımım bu yönde-men ve yemin bunu yapmaya yetmez. Çünkü men ve yemin ardında güçlü bri duygu var her zaman. Gon kurtaramadığı birinin acısıyla men ve yemin yaptı. kurapika klan intikamıyla men ve yemin yaptı. Filmdeki eleman organizasyona duyduğu sevgiyle "Ölümüm onların işine yarayacak" diyerek men ve yemin yaptı. Bu yüzden işe yaradı zaten.
Şöyle özetleyeyim bu yöndeki tahminimi. Zaten yapamayacağın bir şeyi yapmanı sağlamıyor men ve yemin. Gerçekten hayatını kenara atman Netero gibi bir adamı tutsak edemeyecek olsa o filmdeki elemanın men ve yemini işe yaramaz bence. Ama o duyguya ve iradeye sahipti o adam. Ya da Gon istese yıllarca çalışıp Meruem'in gücüne kavuaşbilirdi zaten. Sadece bir kaç saniyede kazanmak için men ve yemin yaptı. Eğer o güce kavuşma ihtimali olmasa yapamazdı zaten diye düşünüyorum. Tabii bu benim fikrim.
Birde men ve yemin o kadar uçuk değil aslında. Ana karakter Gon en fazla Meruem kadar güçlü olabiliyor mesela. Hemde o kadar çektiği acıya rağmen. Ama meruem'e baktığında her nen kullanan birini yediğinde gücü katlanıyor. Yani bu söylediklerimi birleştirirsem Gon men ve yemin yapsa bile ölümünden önceki en OP karakter olan meruem'in gücüne erişemez bence.
Şimdi sonuçta bu bir hikaye. Ana karakteri gerçekten ekstrem ve ya bir fikir yoksa öldürme söz konusu olmaz. Luffy korsanlar kralı olacak. Ama şöyle oldu böyle oldu, torpil var, bileğinin hakkıyla geldi diyebiliriz ama sonuçta olacak. Belki bildiğimiz manada bile olmayabilir. Mesela sondan bir önceki sayı Luffy ölürken bir KK bile olamadım diyerek üzgün ölür. Gülümseyerek ölmeyen tek D olarak tarihe geçer ama son sayı bir bakarız ki wanted serisinden Ryuuma misali bütün dünya onu KK kabul etmiş meğer.Benim problemim zaten men ve yemin değil çok. Koşul koyunca nenin güçlenmesi güzel tamam. Benim sorunum bu kadar abartı olmasında yada bir karakteri direkt potansiyelinin zirvesine taşıyabilmesinde. Gon dediğimiz karakter Pitou'dan çeyrek yiyecek bir karakterdi. Sırf örnek olsun diye yazıyorum, kesin sayılar değil ama sayıyla yazsam Gon 10, Pitou 100, Meruem 200 gibiydi. Pitou gücüne çıkıp denk dövüşse yine tamam derdim ama bir karakteri direk maksimum potansiyeline çıkarmak bana göre çok uçuk bir şey gibi geliyor.
Belirtmek istediğim sorun şu. Seri o noktaya kadar çok güzel ilerliyordu orada bozdu tarzında demiyorum. Gon'un tavırları çok güzeldi. O sinirli halleri ve adını unuttuğum o karıncayı korkutması falan çok güzeldi.(adını ilk kez unuttum , en sevdiğim karakterlerden birisi kendisi).Ama çıldırınca ve o tarz bir etki görünce , daha iyi olabilirdi demiştim ilk kez.En sevdiğim ark zaten karıncaların arkıydı. Çok kısa kesilmek için özenle yapıldığı belliydi Gon sahnesi.Düşününce zaten ne yapabilirdi ki ? karıncalar yeterince güçlüydü. diyelim ki o uşak korkuyor , peki meryem ? meryem tam bir canavardı , yani mutlu ayrılamayacakları belliydi ve verdikleri kayıplar yeterliydi. Kite ve Ace 'in ölümü beni derinden etkilemiş gerçekten. Kite 'ı çok da sevmemiştim ama ölü görünce çok zoruma gitmişti.Hala da adını duyunca hatırlarım. Karınca arkının sonu da çok güzeldi.Netero karakteri başlı başına efsaneydi. Biraz kısa kesilmiş olsa da minimum etki için yeterli bir savaşı ve tavırları vardı. HxH animesi çok güzeldi ya. Keşke hiç bitmeseydi Op den çok severdim.Fazla bir yer kaplamıyor orası seride, çocukluğuna vermek lazım çılgın atmasını
Güzel haber eyvallahHxH devam. 22 Eylül.
İşte bu be!HxH devam. 22 Eylül.