The Walking Dead, zombi istilası altında kalan bir dünyada yaşam savaşı veren insanların hikayesini anlatan bir çizgi roman serisidir. Marmara Çeviri tarafından Yürüyen Ölüler adı ile Türkçe olarak basımı yapılmaktadır. Bir Amerikan kanalı olan AMC tarafından istilanın sonrasını anlatan ve büyük ölçüde çizgi romana paralel giden aynı isimli bir televizyon dizisi vardır. Yine aynı kanal tarafından istilanın ilk dönemlerini anlatan Fear the Walking Dead isimli bir dizi daha yayınlanmaktadır.
The Walking Dead serisindeki en önemli unsur zombi istilasıdır, ancak henüz buna neyin sebep olduğu açıklanmamıştır ve seri içerisinde açıklanmayacaktır. Serinin yaratıcısı olan Robert Kirkman istilaya neyin sebep olduğunu bildiğini, fakat seride bunu açıklamayacağını söylemiştir. Nedeni bilinmeyen bir şekilde başlayan salgın o kadar hızlı bir şekilde ilerlemiştir ki, iki ayda medeniyet tamamen çökmüş, sadece bir buçuk yılda dünyada yaşayan yedi milyar insandan sadece üç yüz bin kişi hayatta kalabilmiştir. Ölen insanların bir tür virüs yüzünden yeniden ve sınırlı özellikler ile canlandığı düşünülmektedir. Her ne kadar çizgi romanda olmasa da, dizide gösterilen eski CDC (Salgın Hastalıkları Önleme Birimi) çalışanı doktor Edwin Jenner virüsün her insanda olduğunu ve ölünce aktif hale geldiğini söylemiştir. Salgın beklenenden cok daha hızlı yayılmış, bir tedavi üretmek için bile vakit bulunamamıştır. Fransızlar sorunu çözmeye çok yaklaşmışlarsa da, bir süre sonra onlar ile bağlantı kaybedildiği için ne kadar ilerleme gösterdikleri bilinmemektedir. Zombi salgını baş gösterdiği zaman kimin Patient Zero (İlk Hasta) olduğuna dair bir bilgi yoktur. Virüs sadece yayıldığı günden sonra aktif olmuştur, öncesinde ölenler tekrardan canlanmamıştır. Bu yüzden virüsün hava yolu ile tüm insanlara bulaştığı ve ölümler başladıktan sonra da ısırılma olayları yüzünden hızla yayıldığı düşünülmektedir.
Yeniden canlanan kişiler, Tam olarak yeniden canlanmış sayılmazlar. Hareket etmelerine rağmen, organları çalışmaz. Ölü oldukları için bedenleri çürümeye devam eder, ancak bu normalden daha yavaş meydana gelir. Sınırlı beyin fonksiyonlarına sahiplerdir. Sadece hareket etme kabiliyetleri vardır, ancak o bile doğru düzgün çalışmadığı için sallanarak ve oldukça yavaş hareket ederler. Düşünme ve mantık yürütme yetenekleri yoktur. Sadece canlı et yeme istekleri vardır. Bunu aç oldukları için değil, beyinlerindeki beslenme şartlanması yüzünden yaparlar. Zaten yedikleri etler midelerinde çürümeye devam eder, çünkü eti sindirecek sistemler çalışmaz. Hatta et yemek onların daha çabuk çürümelerine neden olur. Uyumaya ya da dinlenmeye ihtiyaçları yoktur. Sürekli hareket halindedirler. Hareketsiz olanlar varsa, etraftan canlı et kokusu almadıkları sürece ölü gibi yerde yatarlar. Acı hissetmezler ve sadece beyin travması yaşadıkları takdirde tam olarak ölürler. Bu yüzden zombileri öldürmek için beyinlerine saldırmak gerekmektedir. Tek başına olan bir zombi ortalama zekaya sahlp bir insan için tehlike oluşturmaz. Zaten yavaş hareket ettiği ve gelen saldırılardan kaçınmadığı için kolayca öldürülebilir. Zombiler kalabalık oldukları zaman büyük bir soruna dönüşürler. Sayısı on binleri bulan zombi sürüleri vardır ve bunların durdurulması imkansızdır. Sadece sese, harekete ve canlı et kokusuna tepki verirler. Bir zombiyi öldürüp, onun kanını üzerine süren bir insan zombiler için görünmez olur. Zombi gibi hareket ederek onların içinde gezebilir. Seride bunu avantaja çeviren The Whisperers (Fısıldayanlar) isimli bir grup vardır. Bu grup zombileri öldürmez, onların içinde yaşar. Üzerlerinde insan derisi vardır, bu yüzden ilk bakışta zombiye benzerler.
Korunaklı bir yerde zombiler insanlar için bir tehdit oluşturmazlar. İnsanlar için en büyük tehlike yine insanlardır. Salgının ilk aşamalarında insanlar kendilerini eve kapatıp, ordunun duruma müdahale etmesini beklemişler, fakat ordu istila ile baş edememiş ve büyük şehirleri napalm bombaları ile yakmıştır. Bu bilgi sadece Amerika'nın bazı bölgeleri için geçerlidir. Seri karakterlerin gözünden anlatıldığı için okuyucular ve izleyicilerin bildikleri de karakterlerin bildikleri ile sınırlıdır. Bu yüzden dünyanın geri kalanında durumun nasıl olduğu bilinmemektedir. Fear the Walking Dead'te Meksika'nın düştüğü gösterilmiştir. Amerika ve Meksika'ya herhangi bir yardım gelmediği için, salgının global ölçekte olduğu kesindir. Ordunun saldırısından kurtulan insanlar önce bireysel olarak veya aileleri ile kırsal alanlara kaçmışlar, fakat zamanla baş gösteren besin yokluğu nedeniyle diğer insanlar ile birlik olmuşlardır. Bir süre sonra hiçbir şeyin düzelmeyeceği anlaşılınca da küçük komünler kurarak tarım ve hayvancılık yapmaya başlamışlardır. Bu sefer kaynak ele geçirme sevdasından ötürü bu komünler arasında çatışmalar yaşanmıştır. Serinin ana teması zombiler olsa da, asıl tehlike diğer insanlardır. Değişen dünya düzeni ve kanunsuzluk bazı insanların tamamen cani varlıklara dönüşmesine sebep olmuştur. Serinin ana karakteri olan Rick Grimes bu tür insanlar ile sık sık karşılaşmıştır. Örneğin Terminus isimli yerde insanları tuzağa düşürüp yiyen bir toplulukla savaşmıştır. Daha sonra kendine Governor (Vali) diyen bir adam ile yaşadığı hapishane için mücadele etmiştir. Bundan sonra etraftaki komünlerden zorla vergi toplayan The Saviors (Kurtarıcılar) ve onların lideri Negan ile uğraşmıştır. Seride en son ortaya çıkan The Whisperers grubu ise şimdiye kadar görülen gruplar içerisinde en psikopat olanıdır. Bu grup o kadar kontrolden çıkmış manyaklardan oluşmaktadır ki; Rick ve civardaki diğer komünler onlara karşı ittifak kurmak zorunda kalmıştır.
The Walking Dead güzel ve gerçekçi bir seridir. Izlemenizi ya da okumanızı tavsiye ederim.
