Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[İnceleme] Güç Dengesi

  • Konbuyu başlatan Roronoa Zoro
  • Başlangıç tarihi

Roronoa Zoro

Başlamadan önce belirtmek isterim ki, uzun konulardan nefret ederim ve yazmayı hiç beceremem. Peki o zaman neden yazıyorum, çünkü sitede bunu yazmamı gerektirecek insanlar var. O yüzden diğer tarafta bunun yüzünden cehenneme gideceğinizden emin olacağım.

East Blue

Luffy'nin ilk kavgasını verdiği yer, East Blue. İlk rakibimiz Shanks'ın kolunu alan deniz kralı. Şimdi herkese saçma geliyordur, nasıl oluyor da Koskocaman Shanks Luffy'nin ezik haliyle teklediği Deniz Kralına kolunu kaptırıyor.

E.Oda orada kesinlikle Shanks'ın 1 kolunu harcamayı düşünmüyordu. Böyle çizilmesini isteyenler drama isteyen editörlerden başkası değildir. Burası önemli, çünkü editörler seride ki bir çok noktaya karışmışlardır ve serinin akışı biraz sekteye uğramış görünebilir, ama biraz mantık yürütünce, o kadar saçma olmadığını anlamak gerçekten zor değil.

Neyse, maceramıza devam ediyoruz, ve sıradaki rakibimiz Alvida. Çirkin mi çirkin, ama East Blue'da terör estirecek kadar güçlü bir korsan. Ama Luffy 16 yaşına kadar ilk olarak dedesinden, sonrasında Ace ve Sabo'dan, son olarak bir sürede kendi kendine çalışmak sureti ile, güçlenmiş. Ayrıca fiziksel gücünü arttıran bir meyvesi bulunmakta. Burada bir paragraf açıp meyvesinden bahsetmek istiyorum.

Luffy'nin lastik lastik meyvesi, gerinmesine fırsat veren bir meyve. Hayır gerinirken incelmiyor. Bundan dolayı, uzattığı kolu daha güçlü şekilde rakibe etki ediyor. Ayrıca dövüş konusunda tam bir dahi olan Luffy, meyvesini çok efektik kullanabilmektedir. Şimdi bazı mantıksız insanların anlamadığı bir şey var. One Piece evreni ile bizim evrenimizi aynı mantık sınırlarına koymaya çalışan bu mantıksız arkadaşlar, aynı fizik kurallarını bekliyorlar. Günaydın beyler, fantastik bir seri okuyorsunuz, bildiğiniz her şeyi unutun. Bu evrende Lastik içinden 100.000.000 Volt elektrik geçse bile yanmıyor ve sizin bu konuda ne söyleyecek, ne de yapacak "Hiç bir şeyiniz yok!". Devam edelim;
Bu evrende Lastik Hava ile dolunca daha güçlü oluyor, aynı şekilde kemiklerde. Ya da insanlar çelik kesen bir saldırı ile ikiye bölünüp ölmüyorlar. Hatta zar zor kanıyorlar. Yeri geliyor adaların iklimi değişiyor ve en önemlisi dövüş içerisinde güçlenebiliyorlar. Çünkü bu evrenin tanrısı böyle istiyor ve tekrar etmekten keyif duyuyorum, "Bu konuda yapabileceğiniz ya da söyleyebileceğiniz hiç bir şey yok!"

Alvida Luffy için bir rakip olamıyor ve Luffy'nin tek bir darbesi ile yeniliyor..
Oda'nın öldürmemesi ile ilgili kendi yorumunuda not düşmek istiyorum buraya.
S: Neden Luffy düşmanlarını öldürmüyor? Eğer geriye bakacak olursak; Mohji'yi, Helmeppo'yu, Morgan'ı ya da bir başkasını öldürmedi. Eh, Morgan'ı yenen Zoro'ydu ama... yinede... Neden?
O: Ahh, iyi soru. Herşeyden önce; Morgan hala yaşıyor. Şu anda eski astları tarafından tutsak edilmiş durumda. O zaman Luffy niye onu öldürmedi? Bu çağda; insanlar hayallerinin, inandıklarının, kavganın üstüne yaşamlarını koyuyorlar. Luffy savaşa girdiğinde, diğerlerinin hayallerini yok ediyor. Bu yüzden düşmanları, hayallerinin parçalanması üzerine ölmeye emsal bir acı hissediyor. Düşünüyorum da bence bu korsanlar için, öldürsünler ya da öldürmesinler; zafer ya da yenilgi ikinci planda kalıyor.
Talat'a ayrıca teşekkürlerimi sunarım. Her ne kadar bizi terkte etmiş olsa.

Sonrasında Coby'i imana getiren Luffy, yeni arkadaşı ile Alvida'dan duyduğu şeytan korsan avcısı Zoro ile tanışmaya ve onu tayfasına davet etmeye gider. Gittiği adada Zoro'nun mapus düştüğünü görüp onu kurtarmaya çalışır ve Morgan ile savaşmaya başlar. Peki Morgan Luffy seviyesinde midir? Kesinlikle hayır, Luffy belli ki uzun süredir, muhtemelen Kuraha'yı "yakaladığından" beri Morgan'a darbe vurabilen ilk kişi.
Görüldüğü üzere Luffy baya baya evire çevire dövüyor. Ama bakıldığı zaman Morgan'da öyle boş adam değil. Yaptığı saldırının etkisi ile dağı taşı kesecek kadar güçlü.

Şimdi burada gerçekten aşırı yormadan düşünürsek, bazı şeylerin sadece duygularımızı yönlendirmek için olduğunu anlayabilmemiz gerekiyor. Morgan taşları filan keserek güçlü gösterilmesinin sebebi, Coby seviyesinde olan bizleri etkilemek. İşte Luffy öyle güçlü ki, bizim asla yapamayacağımız şeyleri yapan adamı evire çevire dövüyor.

Birde çöpler var ki onlara girmeden geçemeyeceğim. Mecazi anlamda tabi.
Neredeyse her dövüş başında bunlardan bolca bulunup, sırf dövüşü uzatmaya yarıyorlar. İşlevleri yok.

Adları yoksa, kim tarafından dövüldükleri ya da 1'e 20 olmaları önemli değil. Franky'nin hiç bir işe yaramayan "Weapons Left" saldırısı yeri geldiğinde onlarca çöpü indirebiliyor.

Devam edelim, Coby'i kurtarmak için arkasını Morgan'a dönen Luffy'i kesecekken, Zoro gelip tek atıyor ve Kaptan'ına selamı çakıyor.

Luffy'nin tek atamadığı adama yeri geliyor Zoro tek atıyor. Bunlar hep efekt işte. Zoro Luffy'den güçlü demek için böyle bahaneler sunmak çok saçma değil mi? Evet mi, peki o zaman devam edelim. Bir sonraki durağımız Luffy'nin salakça bir kuşun ağzına takılması sonucu tesadüfen Buggy'nin mesken ettiği isminin gereksiz olduğu bir ada. Luffy burada ilk defa kendisi gibi "Şeytan meyvesi" yemiş biri ile karşılaşıyor. Luffy tekrar aptalca davranıp kendini kafese kapattırdığı için, Buggy'nin karşına ilk olarak Zoro çıkıp, baya parçalara bölüyor.

Zavallı Zoro nereden bilsin, Kendisinin en büyük antisi ile Macerasının başında karşılaşacağını. Havalı şekilde kılıcını kınına koyup, Luffy'e doğru kasıla kasıla ilerlerken serideki gerçekten korsan diyebileceğimiz birkaçından biri Buggy arkasından bıçaklıyor Zoro'yu, ama hikaye gereği öldüremiyor. Şimdi bu demek değildir ki Buggy Zoro'dan güçlü. Sadece ne kadar kapışırlarsa kapışsınlar Zoro Buggy'i yenemez. Zaten uzun süre kapışamıyorlar ve Buggy Luffy'e kalıyor. Luffy'de elinden geldiğince meyvenin dezavantajlarını çözmeye çalışıp Buggy'le kapışmaya çalışıyor, ama Nami araya girmese Luffy'nin de Zoro'dan bir farkı olmazdı. Çünkü Buggy-sama senelerdir meyvesi ile savaşmak bir yana, Dünyanın en tehlikeli denizinde en büyüklerle birlikte omuz omuza savaş vermiştir. Taktik ve hile konusunda ise bambaşka bir dehası vardır. Luffy'nin saldırılarını ön görüp, darbe yiyeceği kısımı ayırarak saldırılardan sakınmış, değer verdiği şapkasını delerek dikkatini dağıtmıştır. Velhasıl Nami'nin Zekası daha üstün olduğundan Buggy yenilmiştir. Sonuçta Nami'nin hazinesine dokunmak gibi bir hata yapmıştır.


Burada ayrıca bir noktaya değinmek istiyorum.
Burada Buggy'nin "Uzamış bir kolun, zayıf noktaları..." cümlesi senelerdir yanlış anlaşılmış ve Luffy'nin kesici saldırılara karşı extra bir zayıf olduğu varsayılmıştır. Luffy kesinlikle kendi seviyesindeki her hangi bir normal vatandaştan daha çabuk kesilmemektedir. Mevyesi ona darbesel saldırılara karşı extra bir savunma vermekle birlikte, aksi bir dezavantaj vermemektedir.

Bu maceradan sonra Luffy sonunda aklı çalışan birini bulduğu için gemi bulmak için yakındaki adalardan birine çıkmıştır ve hayranı olduğu korsan tayfasından Yasopp'un oğlu ile tanışıp, bildiğiniz bir kaç aksilik nedeni ile Kuraha ile karşı karşıya gelmiştir. Aptallıklarını bir kenara bırakırsak, Kuraha'yı da çok zorlanmadan yenmiştir. Zoro her zamanki gibi bir aksilik sonucu gücü düşmüş ve dövüşü uzamıştır.





Yine de Kuraha'nın o seviye için aşırı olan hızının hakkını vermek lazım.

Buradan sonra 3. nakamasını ve gemisini alıp Grand Line'a doğru yola koyulan Luffy aptal bir denizci ve kendi aptallığı nedeni ile Sanji ile tanışmış bulunmaktadır. Burada Sanji Denizci teğmeni Fullbody'i zorlanmadan yenmiştir.

Bu demek değildir bütün teğmenler aynı güçtedir, mevkiler sadece güce bakılarak verilmez, aynı şekilde korsanların ödülleri de. Olayın asıl kötüsü Don Krieg gelince Luffy aptallığının karşılığında Krieg ile dövüşmeye başlar. Krieg şimdi Allah için zeka ve cephane olarak serideki en iyi karakterlerden biri. Gücü de keza öyle, ama bir şekilde inanç mızrağı ile Luffy yeniyor. Luffy'i East Blue'da en çok zorlayan karakterdir ve yıkılmamıştır. Eğer 1 v 1 olsa Luffy denizin dibinde ölürken Krieg ayakta duruyor olurdu. Ama işte hikaye gereği yenilmiştir. Bence o zamanlar Krieg Luffy'den güçlü idi ama nasıl olduysa yenildi işte.




Olan oldu, Luffy yendi. Sanji'yi de alarak sonraki durakları olan Nami'nin ana vatanına gittiler ve balık adam Arlong ile karşı karşıya geldiler.

Luffy tekrar salaklığı yüzünden bu sefer sadece kendisini değil, tüm takımı zor durumuna soktu. Görüldüğü gibi Luffy'nin en büyük rakibi salaklığı. Ama biz onu böyle seviyoruz, çok zeki olsa hiç eğlenceli olmazdı. Neyse, çer çöpü harcadıktan sonra Luffy denizin dibindeyken zamana karşı bir oyun başladı. Arlong oturup, adamlarının savaşını izledi. Büyük bir dezavantajla başlayan Zoro Hachi'yi hayli zorlanarakta olsa yenmeyi başardı. Sanji diğer taraftan eğer suya girmek zorunda kalmasa kolay kolay yeneceği rakibinden, suda bir çok darbe alsa da zekası sayesinde bu durumunda altından kalkmayı başardı. Sudan çıkan Luffy'nin de Arlong'u yenmesi çokta zor olmadı. Bir kaç darbe alsa da, çok zorlanmadan yenmiş oldu.





Akıllı ve güzel yeni nakama ile yola çıkan tayfa sonraki durakları olan başlangıcın ve sonun şehrine vardıklarında, Oda kesin olarak gösterdi ki, ne olursa olsun Luffy'e bir şey olmasına izin vermeyecek bir Tanrı vardı yukarıda. Bu yüzden Luffy idamdan ve Smoker'dan kurtulup ikiz burunlara doğru yola çıktı.




Böylece East Blue'nun sonuna geldik. Şöyle kısa bir analiz yapayım.

Luffy

  • Luffy vs. Lord of the Coast: Luffy Shanks'ın kolunu alan canavara tek atmış olup, bu kesinlikle güç göstergesi sayılmamaktadır.
  • Luffy vs. Alvida: Luffy Alvida'yı ciddiye bile almamıştır, ve tek darbede yenmiştir.
  • Luffy vs. Morgan: Zorlanmadan yenebilir, ama Zoro'ya nasip olmuştur.
  • Luffy and Nami vs. Buggy: Nami'nin zekası sayesinde kazanmıştır. Luffy güç olarak önde olsa bile, toplam savaş puanı olarak geridedir. Nami orada olmasaydı, muhtemelen yenilmiş olurdu.
  • Luffy vs. Kuro: Çok hızlı olmasına rağmen, Luffy'nin savaş zekasına yenilmiştir.
  • Luffy vs. Don Krieg: Tekrar söylüyorum, Krieg her türlü Luffy'i yenerdi, ama Luffy'nin hikayesini izliyoruz.
  • Luffy vs. Arlong: Luffy zorlanmadan yendi, ama balık kafalıdan ne beklersin ki, alayı çöp bunların.
  • Luffy vs. Smoker (Loguetown): Yukarda biri bu lanet olasıcayı çok seviyor olmalı.

Zoro


  • Zoro vs. Morgan: Tek atmıştır. Morgan rakip bile olamaz Zoro'ya.
  • Zoro vs. Buggy: Kesinlikle yenemeyeceği tek rakip diyebiliriz sanırım.
  • Zoro vs. Cabaji: Dezavantajına rağmen kendini kılıç ustası sayan bu sirk maymununu zorlanmadan yenmiştir.
  • Zoro vs. Sham and Buchi: Yine dezavantajla Nami ve Usopp'a rağmen yenmiştir.
  • Zoro vs. Dracule Mihawk'ın meyve bıçağı: Yoruma gerek yok sanırım.
  • Zoro vs. Hatchan: Çok büyük dezavantaja rağmen galip gelmiştir.
  • Zoro and Sanji vs. Arlong: Her ne kadar Arlong bu savaşta ikisine de 2 gömlek büyük gelmiş gibi gösterilse bile Zoro ve Sanji dezavantajlıydı, dolayısıyla doğru bir çıkarım yapamayız buradan.
Grand Line

E. Oda'nın planı neydi bilmiyorum ama, şu ana kadar Luffy ve Zoro arasında öyle büyük bir fark asla yoktu. Zaten Grand Line'ın başında Whiskey Tepesi'nde her ne kadar Luffy formunda olmasa bile yenişememişlerdir. Hatta Luffy osura osura yatarken, Zoro 100 ödül avcısını tek başına avlamıştır. Sonrasında gelen Mr. 5 ve Miss Valentine çiftine tek atmışlardır. Şimdi seride bazı tek atmalar var ki kesinlikle ciddiye alınmamalıdır. Bunlar komedi efekti olup, gerçek gücü yansıtmamaktadır. Zaten hemen ardından Nami gelip ikisine tek atmıştır.



Sonrasında Vivi'nin hayran kaldığı bu tek atma show'undan sonra, Nami'nin aç gözlülüğü bizimkileri Arabasta'ya doğru yola çıkarmıştır. Ama bir sonraki durağımız Little Garden olup, güç dengelerinin az buçuk belirlendiği yerdir. Burada Oda çok açık şekilde vurguladığı üzere Sanji ve Zoro eşittir. Bunu 2 bariz şekilde gözümüze sokmuştur.
1. Avlanma müsabakası,
2. Brogy ve Dorry

Öncelikle adaya ayak basarken Sanji et istemiş ve Zoro Sanji'yi aşağılarcasına bunu halledebileceğini belirtmiştir. Bunun altında kalmak istemeyen aptal aşığımız bunu bir yarışmaya dönüştürmüştür. Yarışma sonucunda Zoro ve Sanji eşit büyüklükte av getirip, "BERABERE!" kalmıştır. Hikaye sonunda Brogy ve Dorry arasında ki 100 yıllık savaşında aynı sebepten çıktığını ve 100 yıldır süren savaşın sürekli "BERABERE!" sonuçlandığını görmüş bulunmaktayız.
Luffy Mr. 3 savaşına hiç girmiyorum. Gördüğümüz üzere açık bir meydanda Luffy Mr. 3'ü terlemeden yenebilecek kapasitede idi.

Sonraki durağımız tayfanın en sevimli 2.'si Chopper'ın adası Davul Adası. Nami'nin hastalığı nedeni ile geldiğimiz bu adada, ilginç bir kaç olay yaşayıp, Vivi'nin ne kadar düşünceli olduğunu öğrenip, adamın DİBİ Dr. Hiluluk'u tanıyıp, ilk defa Gold Roger'ın Gol D. Roger olduğunu bilip Arabastaya doğru yola çıktık. Wapol gibi gereksiz bir karakteri bu konuya katmak istemiyorum. Ama az önce kattım.
Sonra ki durağımız Arabasta. Başlangıçtaki sayfalarca gereksizliği geçip Shicibukai Crocodile ve organizasyonunu ele alalım. Robin'i sadece ben ele alabilirim ona göre.
Zekasıyla hayran bırakan, tam bir beyefendi Crocodile dünyayı ele geçirmek için bir plan yapmıştır. Ha zaten Robin hiç bir türlü silahın yerini söylemeyecek olsa dahi, Crocodile'n adaya çökmesine engel olan bizim tayfadır. Şimdi doğruya doğru, Luffy'nin Croco karşısında hiç şansı yoktu.
1. sebep gerizekalı ve cahil olması,
2. sebep ise Croco'nun kazanmak için her şeyi yapabilecek olması.

Rakiplerini birebir öldürme riskine girmeden su altında bırakmak istemiştir, ama bu plan Mr. Prince tarafından engellenmiştir. Sonrasında 2 sefer Luffy'i ölümün kıyısına getirmiştir. Luffy ilk seferinde Robin tarafından kurtarılıp, 2. seferde ise yukarıdaki Tanrı tarafından kurtarılmıştır. Ha 3. seferde Luffy evire çevire dövmüştür, ona itirazım yok. Ama Luffy şans eseri Croco'nun zayıflığını keşif etmese idi, sonucu acı bir ölüm olurdu. Bu da bizi Luffy'nin neden Croco karşısında şansı olmayışının 1. sebebine getiriyor. Luffy şans eseri bu zayıflığı keşif etmese, kendi zekasıyla asla bulamazdı. Öte yandan Robin tüm bunları bilmekte ve bir ihanet karşısında ne yapacağını bilmekte idi.
2. sebep ise Croco gerekirse suyun altında bırakarak, gerekirse zehirleyerek, gerekirse çocukları keserek Luffy'i yenmek için her şeyi yapabilirdi. Croco'nun hatası öldürmeden bırakmaktır. Bu konuda kendine çok güvendiği için sonu tabi ki mağlubiyet olmuştur.
Zoro ve Sanji ise bu adada kendileri için zorlu rakiplerle karşılaşıp galip gelmeyi bilmişlerdir. Sanji biricik aşkına dönüşen rakibine vuramayacağı için, Zoro ise baya baya rakibini kesemediği için zor durumda kalmışlardır. Sanji zekasını kullanıp, Zoro ise Zekası olmadığı için seviye atlayıp kazanmışlardır.
Nami, Usopp ve Chopper'da savaşlarından galip gelmişlerdir. Nami muhtemelen kullanabileceği en iyi savaş aletine sahip olmuştur. Usopp ise cesurluğa doğru yarım adım daha atmıştır. Veda sahnesi, Bon Kurei'nin ADAMLIĞI derken Robin tayfaya katılmış, sonraki durağa doğru yola çıkılmıştır.
Sonraki durağımız gökyüzü. Ama kimse nasıl gidileceğini bilmiyor ve gereksiz bir kasaba dolusu insan bu düşünceye gülüyorken bilgi almak çok zor olmuştu, Luffy ve Zoro'nun salakça "hayalime gülene vurmama gerek yok." tavırlarına fazla girmeyeceğim, ağızlarına sıçıp siz onların hayaline gülebilirdiniz ama olan oldu, tayfayı her zaman ki gibi Robin kurtarıp Elmas kafayı buldu tayfamız, bu sayede gökyüzüne çıkmayı başardılar. Luffy'nin Bellamy'e attığı tek'e de değinmek istiyorum;
Açık bir meydanda Luffy Bellamy'i zorlanmadan yenerdi, ama Bellamy kendi sonunu hazırladı. Güzelde şov oldu bize işte.
Yükselen akıntı, Karasakal tayfası, Hayaller asla ölmez, ödüller arttı falan filan derken geldik Skypiea'ya. Daha girişte 1 v 3 tek yiyen canavar üçlü, bunu birden değişen yükseklik sonucu, oksijen seviyesine alışamamalarına bağladılarsada, Wiper'ın tek kişilik şov'u izlenmeye değerdi. Sonrasında Tanrı Enel, rahipler filan derken, Luffy, Sanji ve Usopp'un tek bir kişiyle baş edememelerine şahit olup, Wtf. dedik. İlk defa mantra diye bir şey duyduk, sonrasında Sanji'nin taktiksel zekası sayesinde Satori(Erkek) yenilmiş oldu ve bizimkiler altın arayışına çıktı. Partiydi filan derken Ganfal seride 3. defa Luffy'i Gol D. Roger'a benzetti. (İlki Loguetown'da ki idam sahnesinde Smoker benzetiyordu. İkincisi Davul Adasında Kureha benzetiyordu.) Parti, kurtlar, Klabautermann derken geldik Tanrı'nın görüsüne. Yaşayan 5 kişi kalacak dedi, ama sahte Tanrı'dan ne beklersin, yanıldı işte. Zoro yeni menzilli saldırılarını gösterdi, Sanji zekasını ve centilmenliğini gösterdi. Luffy ise şansı ile anti olduğu en güçlü Logia'lardan biri olan sahte Tanrı'yı yendi. Şimdi Luffy'nin Enel'i yenmesi bana Krieg'i yenmesinden daha saçma gelmiyor. Luffy antisi idi, daha güçlü idi, ve evire çevire dövdü Enel'i. Enel boş değil. Zeki, meyvesi iyi, ayrıca çok iyi çıkarım yeteneği var. Ama şansı kötüydü ve yenildi. Bu kadar.
Norland ve Calgara'yı tabi ki atlamadım. İkisi de çok delikanlı olup, güçleri ise bizimkilerin seviyesinden çok çok ileridir.
Bizimkiler altınları çalıp tekrar mavi denize doğru yola çıktılar.
Buraya kadar olan vs'lere bir göz gezdirelim.

Luffy
  • Luffy vs. Wapol: Bahsetmeye değmez, Luffy akıllı olsa iki saniye sürmezdi.
  • Luffy vs. Crocodile (Desert): Yenildi.Robin kurtardı.
  • Luffy vs. Crocodile (Alabasta Palace): Yenildi. Şansla kurtuldu.
  • Luffy vs. Crocodile (Crypt): Luffy evire çevire dövdü.
  • Luffy vs. Bellamy: Bellamy sayesinde tek attı.
  • Luffy, Usopp, and Sanji vs. Satori: İşte bunlar hep mantra.
  • Luffy vs. Enel: Luffy antisi olduğu için baya baya dövdü, başta mantra ile ilgili, sonrasında Enel'in altınıyla çok sıkıntı yaşasa da üstesinden gelmeyi başardı. Gomu Gomu no Baka.

Zoro

  • Zoro vs. Mr. 1: Seviye atlayarak, çokça hırpalansa da kazandı.
  • Zoro vs. Braham: İlk defa uzun menzilli saldırı kullanarak kazandı.
  • Zoro vs. Ohm: 3 kılıcı ile uzun menzilli saldırı kullanıp, çelik bulutunu ve Ohm'u keserek kazandı.

Burada Wiper'a bir paragraf açmak istiyorum.

Dayanıklılık olarak şu ana kadar gördüğümüz en iyisi. Zeka olarak, rakibinin zayıflığını bilecek kadar zeki, tüm yandaşlarını hedefine ulaşmak için feda edecek kadar soğukkanlı, ayrıca bu sırrından kimseye bahsetmeyecek kadar kurnaz. Son olarak kendini öldüreceğini bilmesine rağmen 3 kere Red kadranını kullanabilecek kadar umursamaz. Calgara'nın ateşini taşımayı hak eden tek kişi.

Tekrar mavi denizde tayfamız, Luffy'nin salaklığı sonucu Davy Back dövüşlerinde tayfayı riske etmiş, ayrıca Chopper'ı kaybetme riskini almıştır. Velhasıl Foxy'i ayna kurnazlığıyla yenip bir daha Foxy belasını görmememizi sağlamıştır. Her ne kadar animede 1000 tane filler bölüm çıkmış olsa dahi bu gereksiz karakter üzerinden, manga da inşallah bir daha görmeyeceğiz. Ama Foxy'nin meyve gücü gerçekten çok iyi. Başka bir karakterde olsa neleri değiştirirdi acaba? Çoğu meyve böyle harcanıyor.

Biraz daha ilerleyip, büyükler ligine adım atıyoruz. Ayakta uyuyan dev gibi bir adam yoktan ortaya çıkıyor ve tayfayı Robin'e karşı uyarıp, şov'unu yapıp bisikletine atlıyor ve denizde pedal çeviriyor. Tayfayı hepsini muhtemelen tek saldırıda alacak bu adam, Luffy'nin kendini yetersiz görmesini sağlıyor. Luffy 2 yeni teknik buluyor. Tabi Zoro, Sanji yeni teknikler bulurken, Usopp ve Nami silahlarını güçlendiriyorlar.
Water 7, Güzeller güzeli su şehri, Cp9'nın Robin'i kaçırdığı, Franky'nin tayfaya katıldığı, Merry'nin Sunny olduğu ada. Burada dikkat etmemiz gereken bir kaç durum var.
Rob Lucci Galley-La binasında Zoro'yu ve Luffy'i rahatça dövdü. Blueno'ya zarar bile veremediler. Karşılık bile veremediler. Bu demek değil ki Water 7 ve Enies Lobby arasında birden bu gücü buldular. Her ne kadar Luffy et yediği için güçlendiğini söylese de 3 nakama kaybetmenin psikolojik etkisi hepsinde vardı ve tabi ki yeni gösterilen karakterin abartılması olayı da vardı. Cp9 güçlü gösterilmek istendiği için tayfa yetersiz kaldı. Sonrasında yeni güçlerini gösteren tayfa Cp9 karşısında galip geldi, ve burada yeni bir terim karşımıza çıktı. Doriki.
Keşke hiç bahsedilmeseydi, çünkü fikirlerinizi savunmak için bu terimi o kadar çok kullandınız ki, iyice sıktınız.
Neyse, Doriki bir insanın gücünü belirleyen numaralandırma ölçütü. Cp9 en yüksekten başlamak üzere;
  • Sıradan silahlanmış Marine askeri: 10
Doriki ölçütü her zaman yüksek olanın yeneceği anlamına gelmiyor.
Örnek vermek gerekirse Luffy ve Zoro'nun Doriki'si Buggy'den yüksek olsa bile ikisi de Buggy'e yenilirdi.
Dövüşlere geçersek, Luffy Blueno'yu G2 açtıktan sonra çok zorlanmadan yendiğini söyleyebiliriz sanırım. Ama bu kadar kolay yenilmesinin sebebi neredeyse G3'ü açacak olması idi ve Oda o an G3'ü görmemizi istemiyordu. Normal şartlarda Blueno bu kadar kolay yenilmemeliydi, ya da Water 7'da bu kadar güçlü olmamalıydı. Bunlar seriyi heyecanlı kılmak için yapılan küçük oyunlar, abartmaya gerek yok. Sonuç olarak en güçsüz 2. üyeydi ve Franky kafasını sıkarak zor zamanlar yaşatmıştı Blueno'ya. Şimdi güçsüzden gidelim.
Nami
Kalifa karşısında galip gelmesi mucize ötesi, Kalifa'nın rakibini çok hafife alması, yeni şeytan meyvesi hakkında heyecanlı olması yenilmesine neden oldu. Nami zekası ve Usopp'un silahı sayesinde kazandı.
Franky
Kola şarjını doldurduktan sonra zorlanmadan yendi, zaten Blueno'yu sıkarak tekkaisini aşabileceğini göstermişti, kendisine göre zayıf bir rakipti.
Chopper
Canavar moda geçmese asla yenemeyeceği bir rakipti. Chopper'ın 2 gömlek üstüydü. Franky ile rakipleri değişseler daha şanslı olabilirdi Chopper, ama canavar modu görmemiz gerekiyordu, yani Tanrı böyle istedi.
Sanji
Rakibi kurnaz kurttu, ama Sanji'den zeki olması mümkün değildi, zaten Sanji'nin dövüş içindeki kararları ve planları da bunu açıkça gösterdi. Finali ise ayrı karizmaydı. Helal sapık aşçı.
Zoro
Meyve yemeden bile Jyabura'dan 20 doriki fazlası vardı, ama meyvesi etkisini gösteremeyecek kadar yeniydi, ve Kalifa gibi meyvesini deneme heyecanında idi, yani Zoro Sanji'den çok güçlü muhabbeti yapanlar bir çay koyun. Zoro yeni tekniği ile bitirip, Robin'in kelepçesini açan anahtarı aldı.
Luffy
Diğerlerinden 2 kat güçlü olan, Cp9'un gelmiş geçmiş en güçlüsü Rob Lucci... Luffy yenene kadar yapmadığı kalmadı, zorla yendi bile diyebiliriz, seride bu zamana kadar ki en eşit savaştı, bir Lucci dövdü, bir Luffy. Sonunda yıkılan Lucci oldu. Şimdi burada Luffy'i diğerlerinden ayıran 3 etken var.
1. Lucci'nin Doriki'sinin diğer ikisinin 2 katı olması.
2. 3. Rob Lucci ve Franky tarafında Luffy Lucci'yi tutmasa şimdiye tüm tayfanın katledileceğini söylemelerinden.

Yani mantıksız üye, evet sen, Zoro Lucci'yi yenemezdi. Fanlığı bırak ve gerçeklere gözünü aç.

Robin'i kurtarıp yeni gemilerini alan tayfa, isimlerini dünyaya duyurup yolculuğa devam etti. Hedefleri Sanji'nin Cennet'i Balık adam adasıydı ama sizin de bildiğiniz gibi bir kaç aksilik onları bekliyordu.
İlk olarak tabi ki Thriller Bark.. Başka bir shicibukai olan Moria'nın adadan gemisi, Oz, Kuma derken burada gerçekten bir kaç ağır abiyle karşılaştı tayfa. Fazla derine inmeden Moria'nın kurnazlığı ve meyve becerisi, aynı zamanda kurduğu zombi ordusu gerçekten çok etkiliydi. Brook olmasa yapabilecekleri hiç bir şey yoktu. Şans tanrısı yine tayfanın yanındaydı ve bir şekilde sıyrılmayı başardılar. Moria güç olarak çok iyi olmasa bile 1000 gölgeyi içine çekip fantezi yapmasa muhtemelen Luffy ve diğerleri ölecekti, çünkü gölgede yaşamak istemiyorlardı. Ha Luffy güzel dövdü, orası ayrı, ama ilk başta Moria umursamazken fiske bile vuramamıştı. Luffy'nin acilen akıllanması lazım. Sonrasında gölgeler dönmüş, Luffy bayılmış, Kuma gelmiş ve şov yapmış, Zoro'yla ufak kapışmış. Tüm tayfaya köpek muamelesi yapıp, Dragon'u zikredip gitmişti. Zoro karizmada tavan yapıp bayılmıştı. Oradan sonra aldı yürüdü bir, "Zoro Luffy'nin tüm acılarını almasına rağmen ölmedi. Kendi acıları da vardı. Zoro Luffy'nin 1.000.000 katı." muhabbeti. Oraya hiç girmiyorum. Tayfanın Oz'a karşı kollektif saldırıları iyiydi. Her ne kadar bize yansıtılmasa da tayfanın kendi arasında sürekli iletişim halinde olduğunu sürekli görüyoruz. İlk olarak Luffy ve Zoro'nun Cannon saldırısı, sonrasında Franky ve Usopp'un iletişimsiz icatları çok güzel bence. Tayfa çok iyi anlaşıyor.

Gölgeler alındı, partiler verildi, müzisyen tayfaya katıldı. Kime ait olduğu büyük gizem olan Vivre kart alındı, Ace'in zor durumda olduğu öğrenildi, Luffy salak gibi umursamadı, Balıkadam adasına doğru yola çıkıldı. Red Line'ın dibinde çaresizce arayışa girildi, gökten deniz kızı düştü, Sanji aşık oldu, Hachi kaçırıldı, tayfa yardım etti. Duval çıktı. Duval olayına gülmekten ölmüştüm. Çok orjinaldi Oda. Shabondy Koruluklarına gidildi, Salak Luffy yüzünden Camie kaçırıldı. Luffy Kutsal ejdere gömdü. Amiral geldi, Px'ler geldi, Sentomaru geldi. Olaylar burada koptu. Çünkü yeni bir Dünya başlıyordu ve Tayfa bunun için yetersizdi. Amiral gelip tek kişilik şovunu yapmak zorundaydı. Öncelikle Px ile karşılaşan Tayfa zar zor yendi. En büyük zararı kesinlikle canavar üçlü vermedi. İlk olarak Usopp'un patlayan saldırılarından biri ağzından içeri girdi, Nami Brook kombine saldırısı elektrik devrelerini yaktı, Robin kendi lazerinin ağzında patlamasını sağladı. Sonuç olarak zar zor kazandılar. Dağılmak üzereydiler ki, Sentomaru başka bir px ve amiral diplerinde bitti. Zoro değil dövüşecek ayakta duracak halde değildi. Luffy Sentomaru'yu oyalarken neredeyse her erkeği utandıracak bir emir verdi. Kaçın!! Tayfa kaçmak isterken Luffy Sentomaru'yu oyalamaya çalışıyordu. Nereden geldiği belli olmayan Emekli Korsanlar Kralı yardımcı kaptanı amirali ancak oyalayabiliyordu. Ama yeterli değildi, px Zoro'nun peşindeydi ve öldürmesini engelleyemiyorlardı. Sanji, Usopp ve Brook Zoro'yu korumak için her şeyi yaptılarsa da Zoro ölümle burun burunaydı. İşte o zaman koca bedeniyle bir melek yoktan ortaya çıkıp, tayfayı Dünya'nın dört bir yanına dağıttı. Kuma bunu tayfanın eğitimi için mi yaptı, yoksa hepsini ölüme mi yolladı? Bakıldığı zaman hepsi ölümle burun burunaydı. Nasıl böyle bir kumar oynayabildi ki? Hancock'un Luffy'e aşık olabileceğini tahmin edemezdi. Shakky değil ki herkes. Velhasıl olan oldu, tayfa dağıldı. Son saniyeye kadar Luffy'den bir patlama bekliyordum. İçinden Kyuubi ya da Hollow çıkar diye bekledim ama hayır, göz yaşlarını yuttu ve 3 gün 2 gece gökyüzünde süzüldü ve yumuşak bir inişle Kadınlar adasına indi. Burayı bitirmeden diğer süpernovalar'ı da işlemek istiyorum.
Öncelikle ödüllerine göre sıralayalım.
1.) Eustass Kid: 315,000,000
Shakky tarafından sivil katliamı yaptığı için ödülü yüksek olduğu söylense de, kendi sözleri ile hayaline gülen herkesi öldüren biri, bu yönden Luffy salağından daha makul. Yeni dünya girişindeki imzasından anlaşıldığı kadarıyla acıması yok ve tam korsan.
2.) Monkey D. Luffy: 300,000,000
Bizim salak işte.
3.) Basil Hawkings: 249,000,000
Kahin ve en kuul süpernova. Her zamanki gibi belirtme ihtiyacı hissediyorum, Kizaru'nun tekmesini takip edebilen tek süpernova'ydı. Diğerlerinden ayrı tutmak lazım. Voodo bebekleri bittikten sonra Kizaru karşısında Kuul'luğunu kaybetse de çok şey beklemek yanlış olmaz.
4.) X Drake: 222,000,000
Eski denizci, çokça sırra sahip, kurnaz ve çevik. Px'i 2 hamlede uzaklara uçurabilecek kadar güçlü. İlk görüldüğünde kavga ayırmaya çalışırken, px'e bulaşmasının sebebi de Urouge'a yardım etmekti. Hatta kendisini gaza getirmiş, dövüşün yönünü kısa bir süre değiştirebilmişti. En azından Kizaru dahil olana kadar.
5.) Trafalgar Law: 200,000,000
Ölüm Doktoru, mükemmel meyvesi ve zekası ile kaybetmesi mümkün değil neredeyse.
6.) Scratchman Apoo: 198,000,000
En iyi 3. uzak mesafe paramecia'sı olduğunu düşündüğüm, meraklı arkadaş. Müzik yeteneği ile birleştirdiği saldırıları çok tehlikeli. Karşısında ki logia olmasa neler olurdu çok merak etmekteyim. Luffy'i değilde bu arkadaşı izlesek daha hoş olurdu bence. En azından müzikal olurdu :(
7.) Killer: 162,000,000
Kaptan olmayıp, 3 süpernova kaptandan yüksek ödüle sahip olan, Kidd korsanlarının 2. adamı. Muhtemelen Kidd'e gülen tüm adamları öldüren tayfanın zekası, ödülünü hak etmiştir. Tayfada Zoro yerine görmek isterdim. Hem kılıç kullanımı daha efektik hem de zeki. Ama Oda'nın aptallara zaafı var. Sanji bu kadar sürünürken Zoro'nun bu kadar abartılmasından anlayabiliriz.
8.) Jewelry Bonney: 140,000,000
Meyvesinin sınırlarını bilmediğimiz için kesin yorum yapamayız ama gerçekten tehlikeli bir meyve. Daha çok pizza yemekle meşgul olduğu için ödülünün düşük kaldığını düşünüyorum.
9.) Capone Bege: 138,000,000
Orjinallikte beni bir kez daha etkileyen Oda, Al Capone'a saygılarını çakıp bu adamın karizmasında tavan yaptıracak meyveyi bize sunmuştu. Kendi bedeninde bir ordu taşıyan Bege, istediği şeyin boyutunu küçültüp, kalesi olan bedeninde taşayabiliyordu. O atların çıkış sahnesi tam bir görsel şölendi.
10.) Roronoa Zoro: 120,000,000
Bizim tayfanın 2. numaralı salağı ve 11 süpernova'dan biri. Karizmasına laf yok ama lütfen Oda, biraz zeka bahşet şu kullarına.
11.) Urouge: 108,000,000
En düşük ödüllü Süpernova. Gökyüzü sakini rahibimizin güçlerini bilmesek de, boyutlarını değiştirebilip, güçlendiğine şahit olduk. Bakalım altından nasıl bir şey çıkacak.

Devam edelim. Tayfa dağıldı. Herkes tam olması-ölmesi gerektiği yerdeydi. Mesela Luffy Chopper'ın düştüğü yere düşse hiç bir şey olmazdı. Usopp'un düştüğü yere düşse bir daha dönmezdi, Nami'nin düştüğü yere düşse salak olduğu için hiçbir şey anlamazdı, Zoro'nun düştüğü yere düşse Perona onu depresif sümüklü böcek yapardı muhtemelen, Sanji'nin düştüğü yere düşse parti yaparlar, sonrasında gemi alır giderdi, Robin'in düştüğü yere düşse neler olurdu merak etmiyor değilim. Brook'un olduğu yere düşse Satanistler iman edip müslüman olurlardı, Franky'nin düştüğü yere düşse üşümek aklına gelene kadar soğuktan ölebilirdi. Herkes sınırlarını zorlayacağı yere düştü. Luffy beynini bile zorladı ve Hancock'u kendine aşık edip, abisini kurtarmak için İmpel Down'a doğru yola çıktı.
Bir şekilde sızdığı mapusta Buggy, Mr. 3, Mr. 2 derken Abisine kadar gelemeden, Ace Marinford'a götürüldü. Luffy'nin umursamaz salaklığı on numaraydı. Ölümüne zehirli Magellan'a vurmasa tam bir salaklık şöleniydi. Mesela koca hapishane de çevikliğini kullanıp kaçıp saklansa, sonra tekrar geçse gitse filan ama yok. Bizim salak Ace'u no taskeru. Öyle zehiri yer yatarsın işte. Baştan itibaren Buggy ve Mr. 2 olmasa ölür kalırdı orada. Neyse bir şekilde koca bir ordu toplayıp Hapishane'den çıkmayı başardı ve Marineford'a doğru yola çıktı. Devler savaşına bir kaç paragraf açmak istiyorum. Güç dengesi-zliği genel olarak burada çünkü.
Öncesinde Tayfa'nın dövüşlerine göz atalım.
Luffy
  • Luffy vs. Foxy: Luffy bu kadar salak olmasa bu kadar uzamayacak bir dövüş. Aynı ışını kaç kere hiç bir şey yapmadan yer ki bir insan. İnşallah kurtulduk.
  • Luffy, Zoro, Sanji, and Nico Robin vs. Admiral Aokiji: Aokiji tek saldırıda tüm tayfayı alabilirdi, keşke alsaydı sonrasında hikaye Dragon üzerinden gitseydi.
  • Luffy vs. Usopp: Usopp'un bu kadar kolay yenilmesi hoş değildi.
  • Luffy, Zoro and Paulie vs. CP9: Cp9 oynadı resmen. Hiç bir şey yapamadılar ama dediğim gibi sadece yeni geleni abartma taktiği.
  • Luffy vs. Blueno: Blueno kolay yenildi. Ama bu da Luffy'nin yeni yeteneklerini abartmak içindi.
  • Luffy vs. Rob Lucci : Bu zamana kadar ki en iyi dövüştü. Güçler çok dengeliydi. Lucci yenerdi diyenler var, onlarda insan ama beyinleri yok. O yüzden dikkate almaya gerek yok.
  • Luffy and Zoro vs. Coby and Helmeppo: Öğretmenin ne kadar önemli olduğunun vurgulandığı kısa bir dövüştü, ileride işimize yarayacak, atalım cebe.
  • Luffy vs. Gekko Moriah (Gölge taklidi): Luffy zar zor 1 tane vurabildi Moria'ya. Moria ciddi bile değildi halbuki, sonrasında kolayca yenildi.
  • Luffy vs. Gekko Moriah (Gölgeleri içine çektikten sonra): Luffy'nin qapaq'ı iyiydi, onun dışında Morai bu kadar abartmasa dövüşmek zorunda bile kalmazdı.
  • Luffy vs. Charloss(Kutsal Mal): Luffy orada vurmasa salaklığına bu kadar katlanılmazdı. Helal Luffy.
  • Luffy, Eustass Kid, and Trafalgar Law vs. Marines: Küçük bir şov yaptılar.
  • Straw Hat Pirates vs. PX4: Zar zor kazandılar. Asıl hasarı daha önce dediğim gibi canavar üçlü vermedi. Çok zayıflardı, güçlenmeleri gerekiyordu. Bunu gözümüze soktu Oda.
  • Luffy vs. Sentomaru: Haki'yi ilk defa etkin kullanan bir karakter görmüş olduk. Luffy yerden yere vuruldu.
  • Straw Hat Pirates vs. Bartholomew Kuma: Tüm tayfa kaybetti-kazandı.
  • Luffy vs. Bacura: Tek. Luffy'i sinirlendirmeyin.
  • Luffy vs. Boa Sandersonia and Boa Marigold: Haki yine gözümüze sokuldu. Haki'yi aşmak için bazı şeyler olduğunu gördük.
  • Luffy vs. Magellan : Luffy'nin ne kadar salak ve umursamaz olduğunu gördük. Ace kurtaracağım deyip ölümüne daldı. Sonunda başaramıyorsan en azından bu uğurda ölmek kadar gerizekalı bir şey yok. Ya başar, ya da başardıktan sonra öl. Ya da hiç ölme.
  • Luffy vs. Blackbeard: En azından bir darbe vurdu, içim soğudu deyip yoluna devam etti.

Zoro
  • Zoro vs. T-Bone: Tek attı. Atmaması gerekiyordu ama Tren gidecekti ve tek atması gerekiyordu ve tek attı. Nomal şartlarda sağlam kapışırlardı.
  • Zoro vs. Kaku: Diğer iki canavar gibi yeni tekniği ile kazandı. Madem bu kadar güçlü tekniğin var neden baştan açmıyorsun diye sorabilirsin ama mangalarda işler böyle yürüyor.
  • Zoro vs. Shu: Yubashiri'yi katleden hain denizci. Yazık oldu meyveye.
  • Zoro vs. Ryuma: Bir kaç yüz ayrılacak bir dövüş ama hemen bitti. Ryuma normal şartlarda yenilirdi diyenlere lafım yok. Sövmekten başka bir şey gelmiyor aklıma çünkü. Neyse zombisi bile 1 darbe alınca onuru ile gölgeyi içinden çıkardı ki başka kimsede böyle bir şey görmedik. Not: Ryuma yaşlılıktan ölmüş. Kimseye yenilmemiş.
  • Zoro vs. Bartholomew Kuma: Shishi Sonson'un hakkını vermek lazım. Ama o durumda yenebilmesi mümkün değildi. Normal şartlarda en kötü biraz daha derin çizerdi, ama durumda kötüydü yani.
  • Zoro, Usopp and Brook vs. Kizaru: Zoro kendi gözünü Rayleigh'e teşekkür olarak çizmiş olmasın. Çünkü kara kral gelmese Zoro çok ölüydü şu anda.

Sanji
  • Sanji vs. Kalifa: Centilmen aşçımız kadınlara vurmadığı için dayak yedi. Ölseydi keşke.
  • Sanji vs. Jabra: Fazla zorlandığı söylenemez. Diable Jamble açtıktan sonra 2 kere vurdu galiba.
  • Sanji vs. Absalom: Sanji'nin hayallerini çalan pislik, ölmeyi hak ediyordu. Nami'yi kaçırmasından bahsetmiyorum bile.
  • Sanji vs. Duval: Çok orjinaldi Oda. Tekrar tebrik ediyorum.

Şimdi Devler savaşına başlayabiliriz. Öncelikle bilmemiz gereken şey defans atak durumu. Herkes WhiteBear'ın ne kadar güçsüz olduğundan dem vururken, denizcilerin hiç bir şey kaybetmediğinden bahsediyor. Beyler W.Bear tayfası gerçekten çok şanslıydı. Ummadıkları çok fazla şey oldu. Tamam aleyhlerine olan şeylerde vardı ama şans onlardan yanaydı.
1. Oz Jr. savaşa gelmeye karar verdi.
2.Luffy'nin Tanrısı.
3. Luffy ve yanında getirdiği destek kuvveti.
Öncelikle Sengoku strateji uzmanı olarak tanıtıldı, yaptıklarına bakalım.
Plansız olsa bile Luffy'nin denizci gemisinde olduğunu bildiği için kod olarak bir strateji olduğundan bahsedip, idamı önce çekeceklerini söyledi. Luffy'den W.bear'a ulaşmama ihtimaline karşı Marco'ya aynı bilgi sızdırıldı. Bununla W.bear korsanları koya çekildi ve tamamen buzun üzerinde kalan korsanlara Akainu'nun saldırısından sonra basacak hiç bir yer bırakılmadı. W.bear'ın deprem yumruklarını geçirmeyen duvarlar ve arkadan gelen onlarca px. Kendi yandaşını W.bear'a düşman edip kalbini deldirmeyi unutmayalım. Defans sağlam olduktan sonra rakibin ne kadar güçlü olduğu çoğu zaman önemsizdir. Şimdi saydığım 3 şans unsuru.

1. Strateji mükemmel. Aksilik savaşa gelmemesi gereken Oz'un duvarlardan bir tanesinin kalkmasını engellemesi sonucu tüm korsanlar savaş meydanına girebildi.
2. Luffy'nin Tanrısı shicibukailerden biri, Hancock'u kendine aşık etti ve Hancock'un Luffy'e sadece savaştaki faydalarını sayalım. Px'lerin neredeyse hepsini indirmek. Smoker'ı durdurmak. Sentomaru'yu durdurmak.
3. Luffy'nin getirdiği destek kuvvet;
Öncelike Jinbei Moria'yı aldı ve Luffy'i plazaya uçurdu. Girişi mükemmeldi.
İvankov savaş sonuna kadar Luffy'i ölümden korudu.
Crocodile Ace'in idamını 1 kere engelledi, savaş sonunda Luffy ve Jinbei'ye yardımcı oldu. Doflamingo'yu durdurdu. Daz Bones ile Mihawk'ı durdurdu, Mihawk'a yaptığı atar ise efsaneydi. Sengoku'ya söylediğini hiç saymıyorum bile.
Buggy en azından savaşın biraz eğlenceli geçmesini sağladı ve en sonda Luffy ve Jinbei'yi ölümden kurtardı.
Mr. 3 Ace'in kelepçelerinin çıkmasının tek yoluydu.
Ama Tüm D.'ler aptal olsa gerek ki(Law ile Dragon Hariç.) Ace kurtulmasına rağmen bok yoluna gitti. Luffy krize girdi. W.bear Akainu'ya arkadan saldırıp kafasının yarısını verdi, sonrasında B.bear geldi ve işini bitirdi. Şimdi burada ilk defa bir güç karşılaştırması yapmak istiyorum. Çünkü gerçekten çok düşük görülüyor W.bear tayfası.
İlk olarak eşleşmeler kötüydü.
Sanmıyorum ki Akainu ya da Kizaru'nun Jozu'nun kolunu alabileceğini, ama bir anlık dikkatsizlikle donan Jozu kolunu bıraktı. Marco babasının öksürmesi yüzünden dikkatini kaybedip kairoseki kelepçe yemese Kizaru'dan hasar almazdı ve Jozu'nun dikkatini dağıtmazdı. Wbear Akainu'ya çocuk muamelesi yapmayıp ölmeye geldiği savaşta adam gibi ölümüne dövüşse, başta en azından her şeyiyle dalıp 1 tane amiral alsa mesela Akainu, bunlar olmazdı. Ha sonuç olarak Sengoku ve Garp savaşa girmedi bile. Ama zaten denge her zaman 4 yankou vs Denizciler ve Shicibukai'ler olaraktı.
Tek bir tayfa denizciler karşısında yeterli olmazdı ve olmadı da , tabi ki daha önce belirlenmeyen bir yerde yapılsa savaş sonuç bu olmazdı. Kesinlikle bu kadar kolay kaybetmezdi W.bear korsanları. Strateji her şeydir.
Şimdi gelelim W.bear vs B.bear
W.bear'ın dediği gibi B.bear meyvesine çok güveniyordu ve ölmek üzereydi ama çok hasar almıştı ve tüm tayfa olarak kurşun yağmuruna tuttukları W.bear sonuç olarak öldü. Olur öyle. Herkesin bildiği gibi bu savaşın 2 amacı vardı. Luffy'nin en büyük 2 rakibini ortadan kaldırmak. Sonuç olarak öyle oldu, ama yerinde daha güçlü 1 tane geldi. Evet B.bear. Luffy ve Law müttefik oldular. İvankov ve daha nicesiyle arkadaş olmuş oldu Luffy. Kral haki kullanmasa Rayleigh eğitmeyebilirdi Luffy'i. Senaryo gereği böyle oldu. Olmaya devam edecek. Devam edelim.

Savaş bitti, Luffy krize girdi. Coby haki açtı. Savaşı durdurdu. Shank gelip savaşı gerçekten durdurup atarını yaptı. Law Luffy'i kaçırdı, Hancock ve İvankov takip etti. Kadınlar adasına gittiler, Luffy iyileşti, kurtaramadım deyip krize tekrar girdi. Senin suçun değil Luffy Ace senden daha salak. Jinbei yola getirdi Luffy'i. Luffy hem salak hem güçsüz olduğunu anlayıp en azından güçlenmeye karar verip salaklığa devam etti. 2 sene mola verdiler ve tüm tayfa güçlendi. Ah o 2 yıl zaman atlaması ve 1 ay ara. Ne bitmek bilmedi o 1 ay. Ben beklemedim şahsen ben güncele geldiğimde 2 yıl sonranın ilk bölümü çıktı. Suck it. Ama kesin çok kötüdür. Velhasıl herkes çok heyecanlı, Hasır Şapka ile açıldı perde, Luffy adanın kralı olmuş, Hancock göründü. Luffy biraz olgunlaşmış sanki. Kıyafetleri daha hoş. Göğsünde Akainu'nun yadigarı Shabondy'e doğru yola çıktılar. İlk Zoro gelmiş, son Luffy geldi arası çokta önemli değil. Herkes bir değişmiş, Zoro üstadına selam çaktı, Sanji küfür. Chopper ve Usopp minnettar, Robin vakur. Brook ve Franky ayrı mal işte, atsan atılmaz satsan satılmaz. Nami her zaman ki gibi nankör. Hepsi gelişmiş, hepsi güçlenmiş. Nami ile Robin başka bir gelişmiş. Sahte tayfa olayı bence iyiydi, çok güldüm açıkçası. Luffy her zaman ki salaklığıyla kendi nakamalarını tanımadı. Hadi Chopper saf ve sevimli, sen Luffy salaksın. Neyse Px şovları, ustaların yardımı derken balık adam adasına doğru yola çıkıldı ve yeni bir dünya başladı.

Sanji'nin burun kanaması, Tiger'ın çöp çıkması, Koala derken Hordy ve Decken gibi 2 gereksiz ve vizyondan yoksun karakter koca adayı kontrol altında tutmayı başardı. O balık kafalarından böyle bir plan nasıl çıkmış düşünmek bile beni yoruyor. Velhasıl olan oldu, Luffy geldi kahraman oldu. Biraz şov yapıldı açıkçası. 2 senede öğrenilenler gösterildi. Franky'nin yeni oyuncakları, Sanji'nin uçması, Zoro'nun daha kasıntı tavırları filan derken Luffy 50.000 kişi bayılttı. Sonra Shirahoshi, Posedion ve Uranus derken, Bigmom ve kablumbağa aslan ve yumurta adam atarlarını yaptı ve altını alıp gittiler. Luffy adayı üstlendi. Bigmom'a bomba yollayıp yola çıktı. En tehlikeli rotayı seçip Smoker'ı yanıltmadı ama yolda aldığı bir çağrı ile Punk Hazard'a düştü. Akainu ile Aokiji'nin dövüştüğü ve iklimi değişen adada Law ve CC'nin gizli işler çevirdiği ortaya çıktı. CC tayfaya gelecek. Not düşeyim. Neyse Monet, Vergo ve Sanji'nin efsanevi girişi filan. Zoro "yapay" ejderha kesti. Luffy yardımı ile tabi. Sonra işte Smoker'la Law Vergo'yu indirdi. Smoker önüne gelenden tokat yedi. Yetmedi Dof geldi 2-3 çizik daha hediye etti. Son mangadaki Issho'nun hareketlerinden anlaşılan Smoker'ın devri bitti. Law Luffy ile ortak olup Kaido'yu hedefledi. Ceasarla Doflamingo'yu tuzağa düşürmek istedi ama Doflamingo'yu çok hafife aldı. Doflamingo Luffy'i kolezyuma sokup Law'ı da tuzağına düşürdü. Sabo geldi filan derken Luffy ve Law Doflamingo ile dövüştüler. Law'ın zekası olmasa Luffy çoktan bin kere ölmüştü. Nasıl bir karakter bu kadar salak olabilir, ama iş dövüşe gelince bir şekilde evire çevire dövüyor. Velhasıl nihayet Bellamy'nin kendisini yeterince dövdüğünü düşünmüş olacak ki yine tek atıp, tamamen Doflamingo'ya yöneldi. Başta hiç bir şey yapamazken G4 açıp evire çevire dövdü Doflamingo'yu. Başta niye G4 açmadı, Doflamingo niye başta uyandırmadı meyvesini gibi saçmalıklara girmiyorum. Akıllı insanlar bilir ki mangalar da böyle şeyler sorgulanmaz. Son çaren kalana kadar kullanmazsın. Öyle de oldu. Luffy normal şartlarda Doflamingo'yu yenemezdi ama Luffy daha güçlü. Son olarak vs'leri değerlendirelim.

Luffy

  • Luffy vs. Fake Luffy, Fake Nami, Fake Sogeking, and Fake Franky: Luffy ilk defa bilinçli H.Haki kullandı. Çok iyidi.
  • Luffy vs. PX5: Tek attı.
  • Straw Hat Pirates vs. Surume: Zoro kesti, Sanji yaktı, en iyisi Luffy evcilleştirdi.
  • Luffy vs. Hammond, Hyouzou and Kasagoba: 2 tanesine tek attı, diğeri kendini savunurken Luffy'i zehirledi.
  • Luffy vs. Vander Decken IX: Tek. Elleri bağlıyken.
  • Luffy vs. Wadatsumi: Tek.
  • Luffy vs. Jinbe (Sea Forest): Berabere. Robin'in klonu sayesinde dövüş sona erdi. Luffy zorlasa yenerdi.
  • Luffy vs. Hody Jones: Luffy biraz zorlanarak yendi ama suda olduğu için anlaşılabilir. Ace'e selam çakıp bitirdi.
  • Luffy vs. Caesar Clown: Luffy kazandı. İlkinde nefeslerini kestiği için Ceasar kazandı. İstese öldürebilirdi.
  • Luffy vs. Monet: Luffy'nin zekası kazanmaya yetmezdi.
  • Luffy vs. Spartan: Teko
  • Luffy vs. Corrida Colosseum C Blok
    • Luffy vs. Hajrudin: Tek.
    • Luffy vs. Jean Ango: Espri amaçlı olarak hemen bitirildi.
    • Luffy vs. Chinjao: Eşit giden dövüşte Luffy ciddileşip kazandı.
  • Luffy vs. Donquixote Doflamingo: 1 v 1'de Luffy mümküm değil yenemezdi, ama Luffy daha güçlü.

Zoro
  • Zoro and Sanji vs. PX7: 2 tane Tek.
  • Zoro vs. Hody Jones: Su altında tek. Haplar olmasa Zoro zorlanmadan yenerdi. Böyle kalibresiz düşmanlara karşı bir ton sayfa manga okuduk.
  • Zoro vs. Hyouzou: Zoro hiç zorlanmadı.
  • Zoro and Tashigi vs. Monet: Zoro şeklini yapıp Tashigi'ye bıraktı. Sonra sırtlandı hatunu gitti.
  • Zoro vs. Issho: Teri aktı ama ciddi vs değildi.
  • Zoro vs. Pica: Gerçek bedeni bulunca Tek.
Sanji
  • Sanji vs. Vergo: Girişi mükemmeldi. Ayağını kırıp çekildi.
  • Sanji vs. Doflamingo: Law kurtarmasa gidiciydi.

Nihayet konunun sonuna geldik. Ne kadar tatmin edici olur bilmiyorum ama Güç dengesi diye bir şey yok beyler. Yeri gelince abartmak için güçlü gösterilen karakter amacına hizmet ettikten sonra o kadar da güçlü olmuyor ama bu saçma ya dengesiz olduğu anlamına gelmiyor. Öbür türlü çok sıradan olur. Başka serilerden örnek vermeyeceğim ama var öyle seriler, ana karakter çok güçlü, çok zeki ve çok karizma ve gerçekten asla bir One Piece değiller asla olmayacaklar. Konuyu okuyan normal zeka seviyesi ve üstü arkadaşlar bir daha ki sefer neden diye sormasın diye yazdım bu kadar.
Neden?
Çünkü Tanrı böyle istedi. Oda ne isterse o olacak ve "Hiçbirimizin buna diyecek tek bir şeyi yok!" Eleştiren yine eleştirsin. İyi okumalar.
 
Çok agresif bir inceleme olmuş, tam da senden bekleneceği gibi akraba. :a:

Tamamını okumadım ama hep dile getirdiğim güzel bir noktaya değinmişsin, ona bir çentik atayım. Bir dövüş, güç dengesini kesinliğe kavuşturmaz. Bugün yenilen yarın yener, bugün yenen yarın yenilir. Ya da Seviye farkı kesin çizgilerle sınırlandırılamaz. Örneğin bugün Moria'ya yenilen biri, yarın Dof'u yenebilir. Mesele dövüş esnasında ne olduğudur, sonrasında her şey değişebilir ve öncesinde her ihtimal farklı olmuş olabilir.

Niye? Çünkü Tanrı öyle istedi. :d
 
emeğine sağlık yer yer çok güldüm agresif üslubuna :)
ben haklı olduğunu düşünüyorum burdan anlamamız gereken bu bir martial arts manga değil belirli bir güç dengesi ve sıralaması yok. mesele kim kimden güçlü değil olay başka. oda arkada ne hikayeler çeviriyor antik silahlar krallıklar hakiler bilmem neler. asıl olay hikaye.. sayende bunu net bir şekilde fark etmiş oldum ben de kim kimi döver meselesinin heyecanıyla sağlıklı düşünememişim meğer :D bu kadar bariz olmasına rağmen fark edemememi de seriye başlayalı daha 2-3 ay olmasına bağlayıp intihar etmekten kendimi azat ediyorum :)
 
Hepsini okudum eline sağlık çok güzel olmuş, şuan uykusuzluktan geberdiğin dakikalardayım yarın uzunca yorumlayacağım incelemeni.
 
Öncelikle ellerine sağlık güzel bir yazı olmuş,bunları tek tek tekrar inceleyip sonra yazdığını düşününce en azından teşekkür ederim bu güzel yazı için. Tekrar okumuş kadar oldum diyebilirim,belki birileri bu yazıdan sonra şu bundan güçlüdür bu şunu ezer tarzı cümleleri bırakırlar.

Balıkları dışlaman dışında bir sorun göremedim onlarda bizden tabi bir Luffy olmasalarda.

Son olarak One Piece içinde olanlar hakkında katıldığım görüşün:

Çünkü Tanrı böyle istedi.
 
Bu kadar uzun bir yazı beklemiyordum. Serinin güç ve dövüş açısından özetini geçmişsin ama bu kadarına gerek yoktu bence, kendini yormuşsun. :S

'' Yeri gelince abartmak için güçlü gösterilen karakter amacına hizmet ettikten sonra o kadar da güçlü olmuyor ''

Şu cümlen bile '' olmayan '' güç dengesini anlatmak için yeterli. Gerçekten yazıdaki bu uzunluğu fazla gereksiz buldum. Yinede eline sağlık diyeyim, baya uğraşmışsın.
 
Çok agresif bir inceleme olmuş, tam da senden bekleneceği gibi akraba. :a:

Tamamını okumadım ama hep dile getirdiğim güzel bir noktaya değinmişsin, ona bir çentik atayım. Bir dövüş, güç dengesini kesinliğe kavuşturmaz. Bugün yenilen yarın yener, bugün yenen yarın yenilir. Ya da Seviye farkı kesin çizgilerle sınırlandırılamaz. Örneğin bugün Moria'ya yenilen biri, yarın Dof'u yenebilir. Mesele dövüş esnasında ne olduğudur, sonrasında her şey değişebilir ve öncesinde her ihtimal farklı olmuş olabilir.

Niye? Çünkü Tanrı öyle istedi. :d
Güç seviyesi değişken değildir, bunu ayırt etmek lazım. Bir karakter diğerinden güçlüyse güçlüdür bu değişmez. Bu açıdan Moriadan güçsüz birisinin Doftan güçlü olma ihtimali yoktur lakin onu yenme ihtimali olabilir, mangakanın takdir hakkı burada devreye giriyor. Lakin mangaka bile güç seviyesini değiştiremez. Misal WB nin ölüsü bile Sugar dan güçlüdür lakin mangaka isterse WB yi Sugar ın bez bebeği haline çevirebilir. Bu Sugarın WBden güçlü olduğunu değil onu başka kalemler yoluyla (zeka, yeteneğin bilinmezliği vs ) yendiğini gösterir. Tekrar ediyorum, yenmek yenilmek başka şey güçlü ya da zayıf olmak başka şeydir.

@memed

Eline koluna klavyene sağlık. Don Kriege kadar okudum, devam edeceğim fırsat buldukça.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık