Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Dünyanın En Ünlü Hapishanesi Alcatraz Ve Kaçmaya Çalışanlar.


Hapishane döneminden önce

'Alcatraz', kökü İspanyolcadan, 'Alcatraces' kelimesinden geliyor. 1775 yılında ünlü İspanyol gezgini, Juan de Ayala, San Francisco açıklarında bulunan adaya ilk çıkan kişi. Bu gezisi sırasında San Francisco sahillerini haritaya aktarıyor, ve San Francisco açıklarındaki 3 adadan birine 'Alcatraces' ismini veriyor. Daha sonra da zamanla bu isim İngilizce'ye çevrilip 'Alcatraz' ismini alıyor. 'Alcatraz' kelimesinin gerçek anlamı tartışıldığı zamanlarda da bu kelime 'pelikan' veya 'ilginç kuş' anlamları ile kullanılıyordu.

1850 yılında Amerika Birleşik Devletleri Hükumeti bu adayı, Birleşik Devletler Ordusu için kullanmaya başladı. 1850'li yılların başında da adanın önemi arttırılarak, adaya bir kale yapıldı, ve ada karargah olarak kullanılmaya başlandı. Daha sonra da, Amerika Birleşik Devletleri Ordusu bu ada üzerine 100 tane uzun menzilli top koyarak adayı batı yakasının en güçlü kalesi durumuna getirdi. Alcatraz Adası 'Fort Point' ve 'Lime Point' ile birlikte Amerika batı yakasının önemli savunma üçlüsünün biri konumuna geldi. Aynı zamanda ada Amerika tarihinde askeri amaçla kullanılan ilk fenerdir.

Ada 1850'lerin sonlarında ilk mahkumlarını, askeri mahkumlar olarak aldı, ve bu tarihten sonra 100 yıl kadar bir süre, sadece tutuklulara hizmet verdi. Ayrıca ada birçok savaş sırasında askeri olarak savunma amaçlı kullanıldı ama ilginçtir ki adadaki hiçbir ateşli silah kullanılmadı. 1909 yılında ada üzerinde bulunan kale yıkıldı, kalenin bodrum katı bıakıldı ve bu bölüm sadece savaş esirleri için hapishane olarak kullanılmaya başlandı. 1909 yılından 1911 yılına kadar Alcatraz'da tutuklu bulunan esirler adadaki hapishaneyi inşa ettiler. Daha sonra da bu ada çok meshur bir hapishane oldu ve 'The Rock' (Kaya) ismi ile anilmaya basladi.

The Rock, 'Kaya'

Amerika Birleşik Devletleri Ordusu, bu adayı 1850 ve 1933 yılları arasında, 80 yıl kadar kullandı, ta ki ada Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı'nın eline transfer olana kadar. Bundan sonra da ada, maksimum koruma ile sadece hapishane olarak kullanılmaya başlandı. Asıl amaç 1920 ve 1930'lu yıllarda çok fazla görünen suç sayısını azaltmak ve potansiyel suçlulara bir şekilde gözdağı vermekti.

Alcatraz'ın hapishane olarak kullanılmaya başlandığı zamanlarda çıkan film, kitap ve dergilerdeki açıklamalara cevap olarak, Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı bir açıklama yapma gereği duydu, bu açıklamada 'Alcatraz kesinlikle canilerin adası değildir' denildi. 'Adadaki mahkum sayısı her zaman 260-275 arası tutulmus olup, mahkum sayısı hiçbir zaman maksimum kapasitesi olan 336 kişiye çıkartılmamıştır' açıklaması yapıldı. Bir diğer açıklamaya göre de, Alcatraz Adası'nda, her zaman, diğer Federal Hapishanelerin nüfusunun sadece yüzde biri kadar mahkum tutulmuştu, diğer hapishanelerde tutulan mahkumlar, her zaman Alcatraz'a transfer olabilmek için çabalamışlar ve bunun için dilekçeler vermişlerdi.

The Birdman, 'Kuş Adam'

Ada'nın şüphesiz ki, en meşhur mahkumu daha sonraları 'Birdman of Alcatraz (Alcatraz'ın Kuş Adamı)' diye adlandırılan Robert Stroud. Gerçekte Stroud'un adada sahip olduğu hiç kuş yoktu. 1909 yılında Alcatraz'a getirilen Stroud'un gerçek suçu, kaza ile adam öldürmekti. Bir diğer federal hapishane olan McNeil Adası'nda bulunduğu süre içinde odasını paylaştığı mahkuma saldırısı sonucu başka bir Federal Hapishane olan, Kansas'daki Leavenworth Hapishanesi'ne transfer edildi. 1916 yılında bu hapishanede olay çıkartarak hapishane görevlilerinden birini öldürdü, ve hakkında adam öldürmek yüzüden, idam kararı verildi. Annesi ve ailesi tarafından tutulan avukatların açtıkları davalar sonucu 1920 yılında o donemin başkanı Woodrow Wilson tarafından cezası hafifletilerek, cezası, ömür boyu hapis cezasına çevrildi.

Kansas'daki Leavenworth Hapishanesi'nde geçirdiği 30 yıllık mahkumiyet döneminde kendisinin kuşlara karşı olan ilgisi farkedildi. Bu donem içinde kanaryalar ve kanaryaların taşıdıkları bulaşıcı hastalıklar konulu iki kitap yazdı. O dönemde edinilebilecek çok değerleri bilgileri kitabında bulundurduğu için hapishanede bulunan görevliler Stroud'un çalışmalarına yardım ettiler. Fakat zamanla Stroud'un bulunduğu hücrede yapılan aramalar sonucu, hapishaneden kaçmak için kullanilabilecek, çok fazla kaçak eşyaya rastlandı, ve 1942 yılında Alcatraz'a transfer edildi. Kendisi burada 17 yıl geçirdi. Bu sürenin 6 yılı, özel olarak ayrı bölmeleri bulunan 'D Bloğunda', 11 yılı da hapishanenin hastanesinde geçti. 1959 yılında, hastalığından ötürü, Missouri'nin Springfield şehrinde bulunan federal hastaneye kaldırıldı ve 1963 yılı, kasım ayının 21'inde hayatını kaybetti.

Hapishane Dönemi

En önemlileri, Al Capone, George 'Machine-Gun' (Makinali Tüfek) Kelly, Alvin Karpis, ve Arthur 'Doc' (Doktor) Baker dışında ada üzerinde çete ve insani suç hükümlüleri fazla bulundurulmadı. Daha çok federal hapishanelerde kurallara uymayan, hapishane içinde uyumu bozan, ve kavga çıkaran, ve en önemlisi bulundukları hapishanelerden kaçma eylemi içindekiler bu hapishanenin mahkumları oldular. Alcatraz her zaman, 'hapishane sisteminin hapishanesi ' ismiyle anıldı. Ada üzerinde her zaman maksimum derecede güvenlik önlemi sağlandı, ve mahkumların kurallara uygun bir şekilde yaşamaları gerektiği öğretildi.
Alcatraz üzerinde mahkumların dört hakları vardı. Bunlar, yemek, giyisi, barınak, ve tıbbi yardım'dı. Bunlar dışındaki herşey calışılarak elde edilebilecek olan ayrıcalıklardı. Bu ayrıcalıklardan biri, düzenli, ve uyumlu bir çalısma ve hizmet döneminden sonra, aile bireyleri tarafından ziyaret hakkıydı. Ayrıcalıklardan bir diğeri, ada hapishanesinin kütüphanesinden faydalanmak, bir başkası ise ruhu dinlendirmek için yapılan resim ve müzik aktiviteleriydi. Üst düzey hapishane gardiyanları, 5 yılın sonunda, uyumlu gördükleri mahkumları, daha sonra tahliye edilmek şartıyla başka bir hapishaneye gönderme hakkına sahiplerdi.

Ada'dan Kaçma Girişimleri

Tabii ki Alcatraz Hapishanesi'nin tarihinde, tahliye için beklemek yerine buradan kaçma planları yapan ve bu planları uygulamaya sokan kişiler de oldu. Alcatraz'da, hapishane olarak kullanıldığı 29 yıl boyunca (1934-1963), 36 kişi (bunlardan ikisi, ikişer kez kaçma girişiminde bulunmuşlardır) tarafından, tam 14 tane kaçma eylemi oldu. Bunlardan 23 tanesi yakalandı, 6 tanesi kaçışları sırasında ölü ele geçirildi, 2 tanesi de boğuldu. Bir kaçıs denemesi sırasında yakalanan 2 mahkum, bir hapishane calışanının olumu ile sonuçlanan kaçıs denemeleri sonucunda yakalanarak, San Quentin'de bulunan, Kaliforniya Eyalet Hapishanesi'ne gönderildiler ve buradaki gaz odalarında idam edildiler. Bu kaçma girişimi Mayıs 2-4, 1946 yılında yaşanmış olan, meşhur 'Battle of Alcatraz' (Alcatraz Savaşı) kaçıs girişimidir.

Şu an için eldeki kayıtlarda, başarılı olmuş bir kaçıs eylemi yoktur. 'Alcatraz Hapishanesi'nden Kaçış' eyleminin gerçek anlamını, hücre evinden çıkarak, denize ulaşmak, daha sonra karaya ulaşmak veya karaya ulaşıp da yakalanmamak olarak açıklarsak, resmi olarak başarılı olmuş bir kaçış girişimi yoktur. Fakat kayıtlarda 'kayıp ve kaçarken boğulmuş' diye nitelendirilen 5 mahkum ismi vardır.

Alcatraz Hapishanesi tarihinin 14 kaçıs girişimi;

1. 27 Nisan 1936 - Joe Brown, çöpleri yakma görevini yerine getirdiği sırada, bir anda, yakınlardaki demir tellerden tIrmanmak suretiyle kaçmaya calışan Brown, bütün uyarılara rağmen aşağıya inmeyi reddetmiş, ve tırmanmaya devam etmiş. Uyarı ateşlerini da dikkate almayan mahkum vurularak yere düşmüş. Kaldırıldığı hastanede yaralarından ötürü hayatını kaybetmiş.

2. 16 Aralık 1937 - Atölyede çalışmak ile görevli Theodore Cole ve Ralph Roe zamanla planladıkları kaçış planını başarıyla uygulamışlar. çalıştıkları atölye parmaklıklarından tırmanarak, üst bölmedeki açıklıktan deniz seviyesine indiler ve suya dalarak yüzmeye başlamışlar. Ama zamanla kendilerinden hiç haber alınamamış. O gece San Francisco açıklarında olan fırtına dolayısıyla, iki mahkumun boğularak olduğu tahmin edilmiş ve ikisinin raporlarında da 'kayıp ve boğularak öldükleri zannediliyor' yazılmış, ama cesetlerine rastlanmamış. Halen birçok insan bu iki mahkumun başarıyla kıyıya ulaştıklarınıö ve kaçtıklarını tahmin ediyor.

3. 23 Mayıs 1938 - Marangozhanede çalışmak ile görevli olan James Limerick, Jimmy Lucas, ve Rufus Franklin çalışmakta oldukları bir günde yine orada görevli olan Royal Cline ismindeki silahsız gardiyana çekiçlerle saldırmışlar (Bu saldırı sırasında gardiyan hayatını kaybetmiş). Daha sonra bu üclü çatıya çıkarak, kulelerden birine ulaşmışlar. Orada bulunan Harold Stites ismindeki gardiyana saldırmışlar, ama bu sefer silahlı olan gardiyan Limerick ve Franklin'e ateş etmiş. Limerick olay yerinde hayatını kaybetmiş, Lucas ve Franklin ise bu girişimleri sonucunda Royal Cline ismindeki gardiyani öldürmek suçundan ömür boyu hapse mahkum olmuşlar.

4. 13 Ocak 1939 - Arthur 'Doc (Doktor)' Barker, Dale Stamphill, William Martin, Henry Young, ve Rufus McCain ismindeki mahkumlar bulundukları hücre pencerelerinden, daha önce elleri ıle diktikleri çarşafların yardımıyla, kaçmayı başarmışlar. Daha sonra denize ulaşmışlar. Gardiyanlar bu kaçakları adanın batı yakasında görmüşler. Martin, Young, ve McCain tutuklanmış. Barker ve Stamphill, açılan ateş sırasında yaralanmışlar. Bunlardan Barker daha sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş.

5. 21 Mayıs 1941 - Joe Cretzer, Sam Shockley, Arnold Kyle, ve Lloyd Barkdoll sayıları bilinmeyen bazı gardiyanları rehin olarak almışlar. Aralarında Paul Madigan'ın (daha sonra Alcatraz'da Cezaevi Müdürlüğü görevine getirilmiştir) da bulunduğu gardiyanlar, bu mahkumları adadan kaçamayacaklarına ikna etmişler. İkna olan mahkumlar teslim olmuşlar.

6. 15 Eylul 1941 - Çöp toplama görevini yapan John Bayless ismindeki mahkum kaçma girişiminde bulunmuş. Sahile kadar kimseye yakalanmadan giden mahkum soğuk San Francisco denizine girince kaçmaktan vazgeçmiş. Daha sonra bu girişiminden sonra mahkemeye çıkarılan mahkum mahkeme salonundan da kaçma girişiminde bulunmuş, yine başarısız olmuş.

7. 14 Nisan 1943 - James Boarman, Harold Brest, Floyd Hamilton, ve Fred Hunter çalıştıkları bölümde gardiyanları rehin almışlar. Daha sonra duvardan tırmanarak denize kadar gelmeyi başarmışlar. Rehin olarak alınan gardiyanlar, diğer gardiyanlara bağırarak haber verme fırsatını yakalamışlar. Kaçmak üzere denize atlayıp yüzen Boarman, Brest, ve Hamilton ismindeki mahkumlara ada üzerinden gardiyanlar tarafindan ateş edilmiş. Hunter ve Brest yakalanmışlar. Boarman ise açılan ateş sırasında yaralanmış, ve su içinde kaybolmuş. Cesedi bulunamamış, ve raporlara 'boğuldu' yazilmış. Hamilton için yazılan raporda kendisi için boğuldu yazılmış. 2 gün kadar ada üzerindeki bir mağarada saklanan Hamilton, kaçmak icin adaya tekrar geri çıktığı zaman gardiyanlar tarafından yakalanmış.

8. 7 Ağustos 1943 - Huron 'Ted' Walters, çamışırhanede çalıştığı zamanlarda bir anda ortadan kaybolmuş. Kimseye görünmeden denize ulaşan mahkum denize giremeden yakalanmış.

9. 31 Temmuz 1945 - Alcatraz tarihinin en zeki ve ustaca planlanmış kaçış planı. John Giles, ada iskelesinde çalıştığı zaman kendisine kirli askeri çamaşırlarını gemiye yükleme görevi verilmiş. Bu mahkum kirli olan çamaşırlardan bir askeri üniformayı üzerine giymiş. Büyük bir soğukkanlılıkla gemiye çıkan Giles serbest kaldığını düşünüyormuş, ama ada üzerinde yokluğu hemen hissedilmiş. Geminin San Francisco yerine, bir diğer ada olan Angel Island'a (Melek Adası) gitmesi de kendisinin şanssızlığı olmuş. Melek Adası'nda gardiyanlar tarafından karşılanan mahkum tutuklanarak Alcatraz'a geri götürülmüş.

10. 2-4 Mayıs 1946 - Tarihte 'Battle of Alcatraz (Alcatraz Savaşı) olarak bilinen kaçma girişimidir. Altı mahkum hücre gardiyanlarını etkisiz duruma getirerek silah depolarına ve hücre anahtarlarının olduğu yerlere ulaşmışlar. Bir süre sonra, hapishane avlusunun anahtarının kendilerinde olmadığını anlayan mahkumların planı yavaş yavaş bozulmaya başlamış. Zamanla mahkumların kaçtıkları gardiyanlar tarafından anlaşılmış. Bernard Coy, Joe Cretzer, Marvin Hubbard, Sam Shockley, Miran Thompson, ve Clarence Carnes isimlerindeki mahkumlar, kolayca teslim olmak yerine çatışmayı tercih etmişler. Çatışma sırasında esir alınan gardiyan, Shockley ve Thompson ismindeki mahkumların, Cretzer ismindeki diğer mahkumu kışkırtması sonucu öldürülmüş. Shockley, Thompson, ve Carnes ismindeki diğer mahkumlar ise bu olaydan sonra hücrelerine geri dönmüşler. William Miller ismindeki gardiyan çatışma sırasında vurularak hayatını kaybetmiş. Ücüncü kaçma girişimini engelleyen Harold Stites mahkumlar tarafından öldürülmüş. Bu kaçıs girişimi sırasında 18 gardiyan yaralanmış. 4 Mayıs günü San Francisco'dan gelen askeri yardım sonucu ele geçirilen Coy, Cretzer, ve Hubbard'ın cesetleri ile bu çatışma sona ermiş. Shockley, Thompson, ve Carnes ismindeki mahkumlar çıkarıldıkları mahkemede gardiyan öldürmek suçundan San Quentin'deki hapishanede bulunan gaz odalarında ölüme mahkum edilmiş (Aralık 1948). Olay sırasında daha 19 yaşında olan Carnes'in cezası hafifletilerek, ömür boyu hapis cezasına çevrilmiş.

11. 23 Temmuz 1956 - Floyd Wilson ismindeki mahkum limanda çalıştığı zamanda ortadan kaybolmuş. Birkaç saat kıyıdaki kayalar üzerinde saklandıktan sonra gardiyanlar tarafından tutuklanarak tekrar mahkumlar arasına geri dönmüş.

12. 29 Eylül 1928 - Çöp bölümünde çalışan Aaron Burgett ve Clyde Johnson ismindeki mahkumlar, departman başında bulunan gardiyanı etkisiz duruma getirip kaçma girişiminde bulunmuşlar. Johnson kaçmak üzere suya girdiğinde yakalanmış, fakat Burgett kaybolmuş. Gün boyu yapılan aramalarda Burgett ismindeki mahkuma rastlanmamış. Olaydan 2 hafta sonra San Francisco sahillerinde Burgett'in cesedi bulunmuş.

13. 11 Haziran 1962 - Clint Eastwood'un başrolünü oynadığı 'Escape from Alcatraz (Alcatraz'dan Kaçış)' filminin de konusunu aldığı kaçma girişiminde Frank Morris ve John, Clarence kardeşler bulundukları hücrelerden kaybolmuşlar ve bir daha bulunamamışlar. Dördüncü kişi konumundaki Allen West'in de planları içinde olduğu anlaşılmış, hatta planı hazırladığı tahmin edilen West ertesi gün hücresinde bulunmuş.

Bu kaçış sırasında ele geçirilen bilgiler bir hayli ilginç. Elle yapılmış matkaplar tarafından hücrelerin havalandırma boşlukları, bir insan bedeninin girebileceği şekilde genişletilmiş. Aynı zamanda kaçış sırasında sahte duvar şekli, ve gerçek insan saçından, elle yapılmis kafa figürleri kullanılmış. Duvar şeklindeki figür havalandırmanın önüne konularak, ve kafa figürlerinin de yatağa yerleştirilerek mahkumlar kaçmak için zaman kazanmış. Kafa figürleri, akşam sayımı sırasında mahkumların yokluğunun farkedilmemesi için yataklara yerleştirilmiş. Havalandırma deliğinden, havalandırma boşluğuna çıkan mahkumlar buradan çatıya tırmanmışlar. Oradan da denize inen mahkumların, kaçmak için adanın kuzeydoğu kısmını seçtikleri belirlenmiş.

Çalıştıkları bölmelerden aldıkları yeleklerle kendilerine can yeleği yaptıkları belirlenen mahkumların kaçmak için kullandıkları eşyalar ertesi gün ele geçirilmiş. Çok profesyonel bir şekilde elle tasarlanmış matkap, gerçek insan saçı kullanılarak yapılmış kafa figürü bunlardan en ilginçleri. Daha sonraki aramalar sonucu mahkumların kaçarken kullandıkları, kendilerinin hazırladıkları can yeleklerinin ikisi, biri Golden Gate Köprüsü'nün altında, diğeri ise San Francisco açıklarında ele geçirilmiş. Fakat mahkumlardan bir haber alınamamış. Kaçıs girişimiden birkaç hafta sonra, San Francisco sahillerinde, üzerinde mahkum kıyafetine benzeyen bir tür kıyafet olan bir ceset bulunmuş. Fakat çok fazla tahrip olan ceset tanınamayacak derecede olduğundan kimlik tespiti yapılamamış.

Sonuç olarak da Morris ve Anglin Kardeşler hakkında resmi belgelerde 'kayıp ve boğuldukları tahmin ediliyor' yazılmış.

14. 16 Aralık 1962 - John Paul Scott ve Darl Parker, mutfak kısmındaki demir parmaklıkları astıktan sonra denize inmeyi başarmışlar. Kısa bir süre sonra Parker Alcatraz açıklarında bir kaya üzerinde bulunmuş. Scott ise San Francisco'ya kadar yüzmeyi başarmış, ve Golden Gate Köprüsü'nün altındaki kayalıklarda, gençler tarafından bulunmuş. Geçirdiği şok yüzünden hemen askeri hastaneye kaldırılan Scott, iyileşince tekrar Alcatraz'a geri gönderilmiş.

Alcatraz hakkında söylenenlerden biri de, bu hapishaneden yüzerek kaçmanın imkansız olduğu. Sebebi ise San Francisco açıklarında olan köpekbalıklarının varlığı. Fakat bilinen bir gerçek var ki, San Francisco'da bulunan köpekbalıklarının insana saldırmayan bir çesit köpekbalığı oldukları. Alcatraz'dan yüzerek kaçmanın en büyük engeli deniz suyunun yer yer 9 ile 12 derece civarında olması. Ada'nın San Francisco'ya olan uzaklığını da 1,5-2 kilometre olarak hesabedersek bu rakamlar karşısında bu adadan kaçmanın ne kadar zor olduğunu görebiliriz. 1934 yılındaki bir açılışta, genç bir kız bu işin yapılabileceğini kanıtlamak üzere adaya yüzmeyi başarmış. Jack LaLanne isminde bir sporcu da sırtına bir kayık bağlayarak karşı tarafa yüzmüş, ve bu işin bazı kişiler için ne kadar kolay bir iş olduğunu ispatlamış. Aynı zamanda 10 yaşındaki iki çocuk da adaya yüzmeyi başaranlar arasındaki yerlerini almışlar.

İnsan vücudunu iyi kullandığı ve eğitim gördüğü zamanlarda tabii ki bu işin altından kalkabilecek güce erişebilir. Ama bir de kendine dikkat etmeyen, diyetlerini uygulanamayan, yeterli derecede spor yapmayıp, kaçmak için o soğuk suya atlayan mahkumları düşünürsek bu işin gerçekten de çok zor bir iş olduğunu görürüz.

Alcatraz Kapatılıyor

21 Mayıs 1963 günü, Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı, 29 yıl süreyle hapishane olarak kullanılan adayı kapattı. Bu kapatmanın sebebi kesinlikle Morris ve Anglis kardeşlerin kaybolması değildi. Adanın kapatılması kararı, bu üclünün kaybolmasından çok önce verilmişti. Adanın asıl kapatılma sebebi, bu adayı bu şekilde işletmenin gerçekten de büyük bir maddi külfetinin olmasıydı. Adanın kapatılmaması için gereken restorasyon ve yenileme işlemleri için harcanması gereken para $3-$5 milyon arası bir paraydı. Bu rakamın içinde de günlük harcanması gereken para miktarı (adaya yemek taşıyan gemi giderleri, adaya götürülen içme suyu,...) yoktu, yani o aşamada sadece Alcatraz'ı açık tutmak için harcanması gerek para buydu. Yapılması gereken en büyük tadilat hapishanenin fiziksel isolasyon işiydi.

Hapishane kapatıldıktan sonra

Hapishane faaliyeti durdurulduktan ve Alcatraz kapatıldıktan sonra, bu ada terkedilmiş bir görüntü içine büründü. Ada hakkında çok değişik fikirler beyan edildi. Bu fikirlerden bir tanesi de, adanın üzerine, New York'taki özgürlük anıtı gibi bir anıtın yapılmasıydı. Bu anıt da Batı yakasını temsil eden bir anıt olabilirdi. Fikirlerden bir diğeri, adanın bir otel veya alışveriş merkezi haline getirilmesiydi. 1969 yılında Ada üzerinde yerliler hak iddia ettiler, ve bu ada üzerine yerli amerika'lıları temsilen, kültürel bir merkez kurulmasını istediler. Bu iş başta çok benimsendi, hatta 18 ay gibi bir süre Alcatraz böyle bir iş için kullanıldı, ama zamanla bu işin adaya ne kadar zarar verdiği görülünce bu işin de durdurulmasına karar verildi. 1971 Haziran ayında Amerika Birleşik Devletleri, yerlilerin adadan çıkartılmsına karar verdi.

1972 yılında Amerika Birleşik Devletleri, adanın bir park olarak kullanılmasına ve Golden Gate Park Alanı içine dahil edilmesine karar verdi. 1973 yılında ada insanlara açıldı, ve kısa bir sürede Amerika'nın en önemli parklarından biri konumuna geldi. Şu an için her yıl, dünyanın çeşitli ülkelerinden bir milyon kişi adayı ziyaret etmektedir.

Alıntıdır.
Kaynak:stargazete​
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık