Heso KF ailesi, malum arcın kilit adamı Brook'un biraz üzerine düşmek istedim. Onun wiki de bulunmayan kişiliği ve meyve esinlenmesine bir gezi yapacağız.
Okurken dinlemenizi tavsiye ederim;
Brook, Rumbar korsanlarından önce, kendini tanıtırken, geçmişine dair tek bir cümle kullandı bu güne kadar. 'Uzun zaman önce, yaşadığım krallığın savaş konvoyu lideriydim' Bu şu demek, kraliyet ordusu askeri yada komutanı değil, konvoy lideri. Yani belli ki, hareket eden ve belirli noktalara müdahale eden bir ekibin lideri. Bi nevi, sınırlarda çıkan ayaklanmalara müdahale eden, gezgin asker grubu gibi. Buradan varılan sonuç ise, bu kraliyetin sınırlarının geniş olması. İçinde 1'den fazla toplum barındırıyor ve toprak alanı fazla ki, müdahale için savaş konvoyları kullanılıyor. Kraliyet ordusu değil. Brook'un giyim tarzı ve görümü Ozzy Osbourne, Jimi Hendrix, Slash ve başka bir kaç ünlü şarkıcınınkine benziyordu. Kişilik kısmı ve meyve esinlenmesine değinmek istiyorum. Biz biliyoruz ki, o gururlu, kendinden emin konuşmaları ve davranışlarıyla ingiliz koloni döneminden kalma biz asker zihniyetini barındırıyor. Bu açıdan onu, Sleepy Hollow dizisindeki Ichabod Crane'e çok benzetirim. Bunun dışında onun eski kraliyet dönemi Avrupa'sından geldiğine diğer işaret ise, Oda'nın onu Avusturya kökenli olarak göstermesi. Ve bu durumda aralarında çok benzerlik bulduğum büyük isim ve Brook'un esinlenildiği kişi ortaya çıkıyor bana göre. Wolfgang Amadeus Mozart
Şu da onun biyografisi merak edenler için ;
Kendisi önce babası, sonra tek başına müziğini ilerletebilmek amacıyla, çok fazla gezmiştir. Bu geziler çok zor şartlarda gerçekleşmiş ama müziğini hiç bir zaman bırakmamıştır. Zaman zaman krallara besteler yapıp, onları büyülemiştir. Bu gezgin müzisyen yönü, Brook'un konvoy yaşamına çok benziyor.
Diğer çok ilginç olan şey ise, Mozart'ın ölümü. Mozart 35 yaşında ölmüştür. Lakin yıllar geçmesine rağmen dünyanın büyük gizemlerinden biridir onun ölümü. Ölümünden önceki son sözleri 'Ölümün tadı dudaklarımda... Bu dünyadan olmayan bir şey hissediyorum'. Resmen yomi yomi meyvesini yemişte konuşuyor gibi.
Somut tıbbi kanıt, otopsi yapılmamış, tahlil sonuçları ve ceset ise kayıp. Onun ölüm sebebine ilişkin şuanda 118 farklı teori var ve hala tartışılmakta.
Ölümünün son zamanları;
Brook şuan 90 yaşında, zaman atlamasından önce(2yıl), 88 yaşında idi. 50 yılını da Florian Triangle de geçirdi. 38 yaşında iken, tayfası öldükten sonraki 1 yılını Thriler Bark'ta geçirdi. (37) Ve son olarak (bu kısım hakkında kesin bir bilgi bulunmuyor.) bana göre, 2 yılını ise Rumbar korsanları ile birlikte geçirdi. Yani yolculuğuna başlamadan önce o, 35 yaşındaydı. Ölümün de yaşamın kendisini olduğuna inanan adam 35 yaşında öldü. Ve Brook Rumbar Korsanları ile yeni bir hayata 35 yaşında yelken açtı. İnanıyorum ki, Oda'nın ona verdiği 'ölüme bakış açısı ve yomi yomi meyvesi, müziksel kişiliğini Mozart'tan esinlendi. Aslında ölümü bir sır olan Mozart, Brook ile yeniden One Piece evreninde hayat buldu.
Daha sonra tanınmış müzisyen ve kılıç ustası olarak bahsediyor kendinden. Ve en önemli ipucunu son da veriyor TB'de. 'Tesadüfen bu Thriller Bark gemisi de, yerel denizim West Blue'dan geliyor.' Daha sonra West Blue'nun içinde adı geçen her yeri araştırdım manga ve filler anime bölümlerinde.
5 yerde geçiyor West Blue,
Ohara adası
Shanks'ın köyü
Thriller Bark
İlusia Krallığı
Toroa kasabası.
Ve buradan sonra Brook'un geldiği yeri bulduğuma inanıyorum. Çünkü içlerinden 1 tanesi, müzisyenler soyunu da barındıran bir köy. Toroa! Nereden çıktı bu Toroa dersen, açık arttırma salonunda, Sabody de, ilk satılan kölenin köyü. (Byron). West Blue, Toroa köyü, müzisyenler soyundan gelen ve bir çok müzik aleti çalabilen, gururlu korsan. Boyu 192cm ve 25 yaşında. Brook 277cm ve 90 yaşında. Diyeceğim şu ki, müzisyenler soyundan gelen bu kişilerin, boyları genetik olarak gayet uzun oluyor. Aralarında neredeyse 2 kuşak bulunan bu ikisinin, nesilden nesile, boylarında kısalma olduğunu düşünüyorum. Diğer kanıtım da şu;
İkilinin yüz hatları, çene yapısı, giyim tarzları ve vücut çizimlerinin benzerliğini fark ettim. Oda'nın kadın karakterleri gelişi güzel çizdiğini kendi ağzıyla söylediğini biliyoruz. Fakat erkek karakterler için çizimdeki gen ve soy ayrıntılarını çok sık yansıtıyor.
Son olarak Byron'u açık arttırma salonunda satın alan kişi manga da gösterilmedi ve satışında 480.000 beli ile başlanıp 550.000 'e satılmıştır. Anime de ise 600'e gitmiştir. İnanıyorum ki bu rakamlar Brook'un seri sonu ödülünü yansıtacak. Şöyle ki; 480 milyon beli Brook'un bedeninin ödülü, 550 Milyon ise, ruhunun aranıyor posteri olacak. Bu çıkarımın diğer sebebi ise, SBS posterinin ortasında Brook'un ruhu ana karakter gibi konulmuş ve bedeni ise, Luffy'nin sağındadır. Verilmek istenen mesaj, kilit adamın Brook değil, onun ruhu olduğu.
Yani onun ruhunun ve bedeninin ayrı aranıyor posterleri olacağına inanıyorum. Seri sonu 550 milyon ise, Brook için gayet mantıklı bir ödül.
Demek istediğim Oda'nın bir karakter oluştururken, görünüş, kişilik ve meyve gücü konusunda yaptığı alıntılar. İnanıyorum ki Brook'un meyve gücünün ve kişiliğinin ilham kaynağı Mozart'tır. 35 yaşında ölümü bilinmeyen bu ruh, Brook ile yeniden 35 yaşında One Piece evreninde hayat bulmuştur.
Umarım beğenirsiniz.
Okurken dinlemenizi tavsiye ederim;
Brook, Rumbar korsanlarından önce, kendini tanıtırken, geçmişine dair tek bir cümle kullandı bu güne kadar. 'Uzun zaman önce, yaşadığım krallığın savaş konvoyu lideriydim' Bu şu demek, kraliyet ordusu askeri yada komutanı değil, konvoy lideri. Yani belli ki, hareket eden ve belirli noktalara müdahale eden bir ekibin lideri. Bi nevi, sınırlarda çıkan ayaklanmalara müdahale eden, gezgin asker grubu gibi. Buradan varılan sonuç ise, bu kraliyetin sınırlarının geniş olması. İçinde 1'den fazla toplum barındırıyor ve toprak alanı fazla ki, müdahale için savaş konvoyları kullanılıyor. Kraliyet ordusu değil. Brook'un giyim tarzı ve görümü Ozzy Osbourne, Jimi Hendrix, Slash ve başka bir kaç ünlü şarkıcınınkine benziyordu. Kişilik kısmı ve meyve esinlenmesine değinmek istiyorum. Biz biliyoruz ki, o gururlu, kendinden emin konuşmaları ve davranışlarıyla ingiliz koloni döneminden kalma biz asker zihniyetini barındırıyor. Bu açıdan onu, Sleepy Hollow dizisindeki Ichabod Crane'e çok benzetirim. Bunun dışında onun eski kraliyet dönemi Avrupa'sından geldiğine diğer işaret ise, Oda'nın onu Avusturya kökenli olarak göstermesi. Ve bu durumda aralarında çok benzerlik bulduğum büyük isim ve Brook'un esinlenildiği kişi ortaya çıkıyor bana göre. Wolfgang Amadeus Mozart
Şu da onun biyografisi merak edenler için ;
Kendisi önce babası, sonra tek başına müziğini ilerletebilmek amacıyla, çok fazla gezmiştir. Bu geziler çok zor şartlarda gerçekleşmiş ama müziğini hiç bir zaman bırakmamıştır. Zaman zaman krallara besteler yapıp, onları büyülemiştir. Bu gezgin müzisyen yönü, Brook'un konvoy yaşamına çok benziyor.
Diğer çok ilginç olan şey ise, Mozart'ın ölümü. Mozart 35 yaşında ölmüştür. Lakin yıllar geçmesine rağmen dünyanın büyük gizemlerinden biridir onun ölümü. Ölümünden önceki son sözleri 'Ölümün tadı dudaklarımda... Bu dünyadan olmayan bir şey hissediyorum'. Resmen yomi yomi meyvesini yemişte konuşuyor gibi.
Somut tıbbi kanıt, otopsi yapılmamış, tahlil sonuçları ve ceset ise kayıp. Onun ölüm sebebine ilişkin şuanda 118 farklı teori var ve hala tartışılmakta.
Ölümünün son zamanları;
1791 yılı, Mozart "Sihirli Flüt" operası üzerinde çalışmaktadır. Temmuz ayında bir gün, koyu gri elbiseli genç bir adam Mozart'ın evine gelir ve ona imzasız bir mektup verir. Mektupta bir Requiem (Ölüler Duası veya Ölüm İlahisi) bestelemesi istenmektedir. Karşılığında dolgun bir ücret teklif edilmiş, fakat bir şart öne sürülmüştür; Mozart Requiem'i ısmarlayanın kim olduğunu araştırmayacaktır.
Requiem'i ısmarlayan esrarengiz kişi, ileride kendisinin olduğunu iddia edeceği eserleri besteletmek adetinde olan bir konttu. Fakat bu esrarlı sipariş o sırada hastalık ve ölüm düşünceleri içinde bulunan Mozart'ı derinden etkilemiş siparişi veren esrarengiz adamın, kendi ölüm duasını yazarak ölüme hazırlanmasını bildirmek için ahiretten gelen bir haberci olduğu inancına saplanmıştı. Bir gün eşine "Yakında öleceğim, bundan eminim" demiştir. Sihirli Flüt'ü tamamladıktan sonra, kendi ölümüyle günden güne daha fazla yakınlık duyduğu Requiem üzerinde ölümle randevusuna yetişme aceleciliği içinde ölesiye çalıştı. Fakat gücünün de günden güne eksildiğini fark ediyordu.Yaşamı boyunca türlü hastalıklar geçirmiş olması ve son yıllarda ölüm duygusuna kapılması nedeniyle direnci zayıflamıştı. Requiem üzerinde daha fazla çalışamayacağını anladığı gün, öğrencisi Süssmayer'e eseri nasıl tamamlamayı tasarladığını açıklar ve artık onunla birlikte çalışmaya başlar.
Ömrünün son üç haftası içinde giderek şiddetlenen ateşi onu nihayet ölümle buluşturdu.1791 yılının 4 -5 Aralık günü gece yarısından sonra son nefesini verdiğinde Requiem'in "Lacrimosa" bölümünün dokuzuncu mezüründe kalmıştı.
Mozart, ölüm ve ölümsüzlüğün yaşamın ta kendisi olduğuna inandı. Hep ölüm anını düşündü ve ömrünü boşa harcamadı.
Requiem'i ısmarlayan esrarengiz kişi, ileride kendisinin olduğunu iddia edeceği eserleri besteletmek adetinde olan bir konttu. Fakat bu esrarlı sipariş o sırada hastalık ve ölüm düşünceleri içinde bulunan Mozart'ı derinden etkilemiş siparişi veren esrarengiz adamın, kendi ölüm duasını yazarak ölüme hazırlanmasını bildirmek için ahiretten gelen bir haberci olduğu inancına saplanmıştı. Bir gün eşine "Yakında öleceğim, bundan eminim" demiştir. Sihirli Flüt'ü tamamladıktan sonra, kendi ölümüyle günden güne daha fazla yakınlık duyduğu Requiem üzerinde ölümle randevusuna yetişme aceleciliği içinde ölesiye çalıştı. Fakat gücünün de günden güne eksildiğini fark ediyordu.Yaşamı boyunca türlü hastalıklar geçirmiş olması ve son yıllarda ölüm duygusuna kapılması nedeniyle direnci zayıflamıştı. Requiem üzerinde daha fazla çalışamayacağını anladığı gün, öğrencisi Süssmayer'e eseri nasıl tamamlamayı tasarladığını açıklar ve artık onunla birlikte çalışmaya başlar.
Ömrünün son üç haftası içinde giderek şiddetlenen ateşi onu nihayet ölümle buluşturdu.1791 yılının 4 -5 Aralık günü gece yarısından sonra son nefesini verdiğinde Requiem'in "Lacrimosa" bölümünün dokuzuncu mezüründe kalmıştı.
Mozart, ölüm ve ölümsüzlüğün yaşamın ta kendisi olduğuna inandı. Hep ölüm anını düşündü ve ömrünü boşa harcamadı.
Brook şuan 90 yaşında, zaman atlamasından önce(2yıl), 88 yaşında idi. 50 yılını da Florian Triangle de geçirdi. 38 yaşında iken, tayfası öldükten sonraki 1 yılını Thriler Bark'ta geçirdi. (37) Ve son olarak (bu kısım hakkında kesin bir bilgi bulunmuyor.) bana göre, 2 yılını ise Rumbar korsanları ile birlikte geçirdi. Yani yolculuğuna başlamadan önce o, 35 yaşındaydı. Ölümün de yaşamın kendisini olduğuna inanan adam 35 yaşında öldü. Ve Brook Rumbar Korsanları ile yeni bir hayata 35 yaşında yelken açtı. İnanıyorum ki, Oda'nın ona verdiği 'ölüme bakış açısı ve yomi yomi meyvesi, müziksel kişiliğini Mozart'tan esinlendi. Aslında ölümü bir sır olan Mozart, Brook ile yeniden One Piece evreninde hayat buldu.
Daha sonra tanınmış müzisyen ve kılıç ustası olarak bahsediyor kendinden. Ve en önemli ipucunu son da veriyor TB'de. 'Tesadüfen bu Thriller Bark gemisi de, yerel denizim West Blue'dan geliyor.' Daha sonra West Blue'nun içinde adı geçen her yeri araştırdım manga ve filler anime bölümlerinde.
5 yerde geçiyor West Blue,
Ohara adası
Shanks'ın köyü
Thriller Bark
İlusia Krallığı
Toroa kasabası.
Ve buradan sonra Brook'un geldiği yeri bulduğuma inanıyorum. Çünkü içlerinden 1 tanesi, müzisyenler soyunu da barındıran bir köy. Toroa! Nereden çıktı bu Toroa dersen, açık arttırma salonunda, Sabody de, ilk satılan kölenin köyü. (Byron). West Blue, Toroa köyü, müzisyenler soyundan gelen ve bir çok müzik aleti çalabilen, gururlu korsan. Boyu 192cm ve 25 yaşında. Brook 277cm ve 90 yaşında. Diyeceğim şu ki, müzisyenler soyundan gelen bu kişilerin, boyları genetik olarak gayet uzun oluyor. Aralarında neredeyse 2 kuşak bulunan bu ikisinin, nesilden nesile, boylarında kısalma olduğunu düşünüyorum. Diğer kanıtım da şu;
İkilinin yüz hatları, çene yapısı, giyim tarzları ve vücut çizimlerinin benzerliğini fark ettim. Oda'nın kadın karakterleri gelişi güzel çizdiğini kendi ağzıyla söylediğini biliyoruz. Fakat erkek karakterler için çizimdeki gen ve soy ayrıntılarını çok sık yansıtıyor.
Son olarak Byron'u açık arttırma salonunda satın alan kişi manga da gösterilmedi ve satışında 480.000 beli ile başlanıp 550.000 'e satılmıştır. Anime de ise 600'e gitmiştir. İnanıyorum ki bu rakamlar Brook'un seri sonu ödülünü yansıtacak. Şöyle ki; 480 milyon beli Brook'un bedeninin ödülü, 550 Milyon ise, ruhunun aranıyor posteri olacak. Bu çıkarımın diğer sebebi ise, SBS posterinin ortasında Brook'un ruhu ana karakter gibi konulmuş ve bedeni ise, Luffy'nin sağındadır. Verilmek istenen mesaj, kilit adamın Brook değil, onun ruhu olduğu.
Yani onun ruhunun ve bedeninin ayrı aranıyor posterleri olacağına inanıyorum. Seri sonu 550 milyon ise, Brook için gayet mantıklı bir ödül.
Demek istediğim Oda'nın bir karakter oluştururken, görünüş, kişilik ve meyve gücü konusunda yaptığı alıntılar. İnanıyorum ki Brook'un meyve gücünün ve kişiliğinin ilham kaynağı Mozart'tır. 35 yaşında ölümü bilinmeyen bu ruh, Brook ile yeniden 35 yaşında One Piece evreninde hayat bulmuştur.
Umarım beğenirsiniz.
Son düzenleme:
