One Piece'in gerçek dünyadan esinlendiği güzel bir noktayı yakaladığımı düşünüyorum, elimden geldiğince size de aktarmaya çalıştım, konuyu okurken eğlenmeniz dileğiyle 
,
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Yıl 1730, temmuz ayının 7. günü, akşam üzeri saat 5 sularında, Hint denizi açıklarında ki Réunion adasının en kuzeydeki kısmı Saint-Denis kasabasında halka açık bir idam gerçekleştirildi, bu idamı diğerlerinden ayıran ve zaman içerisinde efsaneleşmesine sebep olacak ayrı bir yönü vardı,
Korsan Olivier Levasseur tepesinden vuran gün ışığı altında darağacına yürürken boynunda sıradışı bir kolye taşıyordu, kolyeye 17 satırdan oluşan şifreli bir mesaj kazınmıştı, Levasseur darağacına çıktığı sırada olanca nefesiyle kalabalığa doğru haykırdı "bunu çözebilen kişi hazineme sahip olsun.!!" ve kolyesini kalabalığa fırlattı,
Kolyeye ne olduğu bilinmiyor ama o günden beri hazine avcıları bu efsanevi hazinenin peşinden gitmeye devam ediyor,
Peki hikayemiz burada bitiyor mu.? hayır, devamı da bir bu kadar ilginç;
1923 yılında Bayan Savy adındaki bir kadın Mahe adasındaki Bel Ombre plajında bulunan kayalara kazınmış çeşitli oymalar olduğunu fark ediyor (o yıl deniz seviyesinin normale oranla çok daha düşük olmasının bu keşifte önemli bir rolü olduğu düşünülüyor), gördüğü oymalar; köpek, yılan, kaplumbağa, at, sinek, kenetlenmiş iki kalp, bir anahtar deliği, dik dik bakan bir göz, bir oy sandığı, genç bir kadının vücudu ve bir adamın kafası. Bu keşif yine Mahe adasındaki Victoria limanında bulunan bir public notary(denetçi-polis tarzı bir rütbe)'nin kulağına gidiyor ve bu kişi bu imgelerin bir korsan tarafından bırakıldığını anlıyor. Daha sonra arşivleri kurcalamaya başlıyor ve simgelerle bağlantılı olabilecek iki nokta yakalıyor, birincisi bir Bel Ombre plajı haritası, bu haritada bu bölgenin hakiminin Levasseur olduğuna dair bir ibare olduğu görülüyor,
İkinci bağlantı ise Levasseur'dan 70 yıl sonra ölen ve Levasseur'un hazinelerinin bir kısmını ele geçirdiğini iddia eden Bernardin Nageon de L'Estang adlı bir korsanın vasiyeti. Bu vasiyet 3 kriptogram(şifreli mesaj) ve 2 mektuptan oluşuyor,
Mektuplardan biri yeğenine yazılmış;
"Gemi kazasında birçok belge kaybettim.. Hazinelerin bir kısmını zaten ele geçirdim ama geriye 4 tanesi kaldı. Belgeleri ve şifreleri kullanarak onları bulacaksın."
Diğer mektubu ise kardeşine yazmış;
"Kaptanımız yaralanmıştı. Benim bir hür mason olduğuma ikna olduğu için ölmeden önce sahip olduğu belgeleri ve sırları bana emanet etti. En büyük oğlunun hazineleri aramaya devam edeceğine ve "evimizi yeniden inşa etme" hayalimi devam ettireceğine dair söz ver.. Yaverim belgeleri size teslim edecek, 3 tane var."
Notary, Bayan Savy ile iletişime geçtikten sonra sembollerin bulunduğu kayalığın etrafında çeşitli kazılar yaptırdı, iki tabut ve bunların içerisinde sol kulaklarında altın küpeler olan korsan cesetleri buldular, tabutların yanında üçüncü bir ceset daha bulundu ama o bölgede herhangi bir hazineye rastlanmadı.
1947'de Bayan Savy'nin komşularından olan Reginald Cruise-Wilkins isimli ingiliz belgeler üzerinde çalışmaya başladı, bir süre sonra şifrenin düşünülenden çok daha karmaşık olduğunu fark etti, kriptogramlar bilinmeyen bir alfabe ve resimli bulmacalar kullanılarak oluşturulmuştu, ilerleyen çalışmalarda masonik semboller, zodiac, Solomon'un anahtarı ve Herkül'ün 12 görevi ile ilişkilendirilebilecek çeşitli bağlantılara rastlandı, Herkül'ün görevleri ile ilgili kısımlardan yapılan çıkarımlarla hazinenin yer altında bir yerde saklandığı ve gel-git'lerle sürüklenmeye açık bir şekilde konumlandırıldığı bu yüzden yaklaşırken oldukça dikkatli olunması gerektiği ve kuzey yönünden yaklaşılması gerektiği sonuçları çıkarılmış.
Cruise-Wilkins ölümüne kadar Mahe adasında araştırmalarına ve kazı çalışmalarına devam etmiş ancak bir mağarada bulduğu eski silahlar, birkaç bozukluk ve korsan cesetleri dışında kayda değer bir şey bulamamış. 1977 yılında bilmecenin son parçasını çözemeden ölmüş. Oğlu, tarih öğretmeni John hala hazinenin sırrını araştırmaya devam ediyormuş.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu noktaya kadar hikayeyi elimden geldiğince aktarmaya çalıştım, konuyu bir neticeye bağlayabilmek için yazıyı okurken pek çoğunuzun da fark edeceği One Piece bağlantılarının üzerinden geçmek istiyorum;
Levasseur ve Roger'ın idamları arasında ki benzerlik zaten yazının çıkış noktası idi, E.Oda'nın birebir bu idamı yansıttığını söylesek abartmış olmayız sanırım,
Levasseur'un ölümünden sonra hazine avcılarının maceraya atılarak bu hazinenin peşinden gitmesi ile Roger'ın ölümünden sonra korsanların denize akın etmesi de bariz olan ikinci nokta,
Dikkatimi çeken bir başka nokta Levasseur'dan belirli bir süre sonra ölen başka bir korsanın hazinenin varlığını doğrulaması ve insanları bu hazineyi aramak için teşvik etmesi, bu olay bana WB'nin ölümünü hatırlatıyor,
Birazda "miras kalan istek" olgusuna değinmek gerekirse, L'Estang'ın yeğeninden hayalini devralmasını istemesi, One Piece'de karşımıza bir çok kez çıkan "miras kalan istek" kavramının temelini oluşturuyor olabilir diye düşünüyorum,
L'Estang'ın kardeşine yazdığı mektupta kullandığı şu cümle de epey manidar geldi bana "En büyük oğlunun hazineleri aramaya devam edeceğine ve "evimizi yeniden inşa etme" hayalimi devam ettireceğine dair söz ver.". Muhtemelen birçoğunuz hatırlıyorsunuzdur, şu şekilde özetleyebileceğimiz bir teori vardı;
L'Estang'ın "evimizi yeniden inşa etme hayali" ile antik krallığı yeniden kurma mevzu arasında da bir benzerlik var gibi geldi, tabi bu noktada teori üzerinden teori kurduk ama olsun ,
Son benzerlik ise Poneglyph'ler ve Levasseur'un kolyesi arasında ki benzerlik, ikisi de anlaşılamayan bir dille yazılmış, ikisi de hazineye giden yolun anahtarı konumunda, ikisi de sert cisimlere kazınmış, gibi benzerlikler Poneglyph'lerin kolyeden esinlenildiğini düşündürüyor,
Kısacası ben, E.Oda bu hikayede ki çeşitli kilit noktaları kendi hikayesinin temeli olarak kullanmış, kimisini olduğu gibi bırakmış, kimisini biraz cilalamış, bazılarını ufaktan değiştirmiş ama bize Levasseur'un hikayesini sunmuş diyorum,
Epey uzun sürdü yazı, o yüzden gözümden kaçmış noktalar, imla vb. hatalarım olabilir, dikkatinizi çeken kısımlar olursa yazın düzelteyim..
Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Olivier_Levasseur
,-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Yıl 1730, temmuz ayının 7. günü, akşam üzeri saat 5 sularında, Hint denizi açıklarında ki Réunion adasının en kuzeydeki kısmı Saint-Denis kasabasında halka açık bir idam gerçekleştirildi, bu idamı diğerlerinden ayıran ve zaman içerisinde efsaneleşmesine sebep olacak ayrı bir yönü vardı,
Korsan Olivier Levasseur tepesinden vuran gün ışığı altında darağacına yürürken boynunda sıradışı bir kolye taşıyordu, kolyeye 17 satırdan oluşan şifreli bir mesaj kazınmıştı, Levasseur darağacına çıktığı sırada olanca nefesiyle kalabalığa doğru haykırdı "bunu çözebilen kişi hazineme sahip olsun.!!" ve kolyesini kalabalığa fırlattı,
Kolyeye ne olduğu bilinmiyor ama o günden beri hazine avcıları bu efsanevi hazinenin peşinden gitmeye devam ediyor,
Peki hikayemiz burada bitiyor mu.? hayır, devamı da bir bu kadar ilginç;
1923 yılında Bayan Savy adındaki bir kadın Mahe adasındaki Bel Ombre plajında bulunan kayalara kazınmış çeşitli oymalar olduğunu fark ediyor (o yıl deniz seviyesinin normale oranla çok daha düşük olmasının bu keşifte önemli bir rolü olduğu düşünülüyor), gördüğü oymalar; köpek, yılan, kaplumbağa, at, sinek, kenetlenmiş iki kalp, bir anahtar deliği, dik dik bakan bir göz, bir oy sandığı, genç bir kadının vücudu ve bir adamın kafası. Bu keşif yine Mahe adasındaki Victoria limanında bulunan bir public notary(denetçi-polis tarzı bir rütbe)'nin kulağına gidiyor ve bu kişi bu imgelerin bir korsan tarafından bırakıldığını anlıyor. Daha sonra arşivleri kurcalamaya başlıyor ve simgelerle bağlantılı olabilecek iki nokta yakalıyor, birincisi bir Bel Ombre plajı haritası, bu haritada bu bölgenin hakiminin Levasseur olduğuna dair bir ibare olduğu görülüyor,
İkinci bağlantı ise Levasseur'dan 70 yıl sonra ölen ve Levasseur'un hazinelerinin bir kısmını ele geçirdiğini iddia eden Bernardin Nageon de L'Estang adlı bir korsanın vasiyeti. Bu vasiyet 3 kriptogram(şifreli mesaj) ve 2 mektuptan oluşuyor,
Mektuplardan biri yeğenine yazılmış;
"Gemi kazasında birçok belge kaybettim.. Hazinelerin bir kısmını zaten ele geçirdim ama geriye 4 tanesi kaldı. Belgeleri ve şifreleri kullanarak onları bulacaksın."
Diğer mektubu ise kardeşine yazmış;
"Kaptanımız yaralanmıştı. Benim bir hür mason olduğuma ikna olduğu için ölmeden önce sahip olduğu belgeleri ve sırları bana emanet etti. En büyük oğlunun hazineleri aramaya devam edeceğine ve "evimizi yeniden inşa etme" hayalimi devam ettireceğine dair söz ver.. Yaverim belgeleri size teslim edecek, 3 tane var."
Notary, Bayan Savy ile iletişime geçtikten sonra sembollerin bulunduğu kayalığın etrafında çeşitli kazılar yaptırdı, iki tabut ve bunların içerisinde sol kulaklarında altın küpeler olan korsan cesetleri buldular, tabutların yanında üçüncü bir ceset daha bulundu ama o bölgede herhangi bir hazineye rastlanmadı.
1947'de Bayan Savy'nin komşularından olan Reginald Cruise-Wilkins isimli ingiliz belgeler üzerinde çalışmaya başladı, bir süre sonra şifrenin düşünülenden çok daha karmaşık olduğunu fark etti, kriptogramlar bilinmeyen bir alfabe ve resimli bulmacalar kullanılarak oluşturulmuştu, ilerleyen çalışmalarda masonik semboller, zodiac, Solomon'un anahtarı ve Herkül'ün 12 görevi ile ilişkilendirilebilecek çeşitli bağlantılara rastlandı, Herkül'ün görevleri ile ilgili kısımlardan yapılan çıkarımlarla hazinenin yer altında bir yerde saklandığı ve gel-git'lerle sürüklenmeye açık bir şekilde konumlandırıldığı bu yüzden yaklaşırken oldukça dikkatli olunması gerektiği ve kuzey yönünden yaklaşılması gerektiği sonuçları çıkarılmış.
Cruise-Wilkins ölümüne kadar Mahe adasında araştırmalarına ve kazı çalışmalarına devam etmiş ancak bir mağarada bulduğu eski silahlar, birkaç bozukluk ve korsan cesetleri dışında kayda değer bir şey bulamamış. 1977 yılında bilmecenin son parçasını çözemeden ölmüş. Oğlu, tarih öğretmeni John hala hazinenin sırrını araştırmaya devam ediyormuş.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu noktaya kadar hikayeyi elimden geldiğince aktarmaya çalıştım, konuyu bir neticeye bağlayabilmek için yazıyı okurken pek çoğunuzun da fark edeceği One Piece bağlantılarının üzerinden geçmek istiyorum;
Levasseur ve Roger'ın idamları arasında ki benzerlik zaten yazının çıkış noktası idi, E.Oda'nın birebir bu idamı yansıttığını söylesek abartmış olmayız sanırım,
Levasseur'un ölümünden sonra hazine avcılarının maceraya atılarak bu hazinenin peşinden gitmesi ile Roger'ın ölümünden sonra korsanların denize akın etmesi de bariz olan ikinci nokta,
Dikkatimi çeken bir başka nokta Levasseur'dan belirli bir süre sonra ölen başka bir korsanın hazinenin varlığını doğrulaması ve insanları bu hazineyi aramak için teşvik etmesi, bu olay bana WB'nin ölümünü hatırlatıyor,
Birazda "miras kalan istek" olgusuna değinmek gerekirse, L'Estang'ın yeğeninden hayalini devralmasını istemesi, One Piece'de karşımıza bir çok kez çıkan "miras kalan istek" kavramının temelini oluşturuyor olabilir diye düşünüyorum,
L'Estang'ın kardeşine yazdığı mektupta kullandığı şu cümle de epey manidar geldi bana "En büyük oğlunun hazineleri aramaya devam edeceğine ve "evimizi yeniden inşa etme" hayalimi devam ettireceğine dair söz ver.". Muhtemelen birçoğunuz hatırlıyorsunuzdur, şu şekilde özetleyebileceğimiz bir teori vardı;
D.'nin açılımı "descantes"(varis)'tir ve D. adını taşıyanlar antik krallıktaki kraliyet soyundan gelmektedir, amaçları ise antik krallığı yeniden kurarak dünyayı eski düzenine döndürmektir
,Son benzerlik ise Poneglyph'ler ve Levasseur'un kolyesi arasında ki benzerlik, ikisi de anlaşılamayan bir dille yazılmış, ikisi de hazineye giden yolun anahtarı konumunda, ikisi de sert cisimlere kazınmış, gibi benzerlikler Poneglyph'lerin kolyeden esinlenildiğini düşündürüyor,
Kısacası ben, E.Oda bu hikayede ki çeşitli kilit noktaları kendi hikayesinin temeli olarak kullanmış, kimisini olduğu gibi bırakmış, kimisini biraz cilalamış, bazılarını ufaktan değiştirmiş ama bize Levasseur'un hikayesini sunmuş diyorum,
Epey uzun sürdü yazı, o yüzden gözümden kaçmış noktalar, imla vb. hatalarım olabilir, dikkatinizi çeken kısımlar olursa yazın düzelteyim..
Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Olivier_Levasseur
